"Bu, kötülük, dedim. Habis bir akıl. Hastalıklı bir bilgi. Kibirle zehirlenmiş bir dil. Sevgisiz. Yıkıcı. Küçülten. İnsanları içtenlikleriyle aşağılıyor. Sen, dedim, yazı yazıyorsun. Kitap okuyorsun. Harfler sadece bizim kalbimizden doğmazlar. Başka hayatların acısını, yokluğunu, heveslerini de yüklenir gelirler. Gelirler ve bize saygıyı getirirler, inceliği getirirler, kederi getirirler. Elbette huzursuzluğu da. İnsan, hastalıklı bir düşkünlükten, muhteris bir küçüklükten gelmiyorsa nasıl olur da başka hayatları, o hayatların ezik, kırık, yaralı sözlerini küçümser? Bilgi, başka insanlara götürmüyorsa nereye götürür bizi? Yazmak bir varoluş erdemi değilse nedir? Kabalık hangi kalbi iyileştirir? Küfür, nasıl bir gelecek kurar bize? İnsan nasıl bir değersizlik duygusuyla büyür ki kimseyi sevmez. Kendinden başka bilgisi olmaz. Öğrendiği her şey onu herkesten uzaklaştırır. Biliyor musun dedim, onurunu bitiriyorsun. Kendisini acısıyla var etmeye çalışan bir hayatı, kendi çaresizliğine tutunmuş bir hayatı, yürek çarpıntılarıyla boğulan bir hayatı, kendi sözüne benzetmeye çalışıyorsun. Benzemedi diye aşağılıyorsun. İnsan birisine merhaba derken bile iki cümle kurar. İkinci bir cümle kursan belki kalbin açılacak. Bu, tüketir insanı. Bu, bilgisizlik bile değildir. Güzellik, kinden doğmaz. Anlamak, nefretten doğmaz. Hiçbir büyük düşünce, hiçbir küçük akıldan doğmaz. (...)"(Ş.Erbaş)
"...G ü n a y d ı n y ı l d ı z t o z l a r ı… çok sewilmek değil çok kişi tarafından sewilmek isteyen s e w g i a ç l a r ı size de g ü n a y d ı n…sizikasıklarınızdaki bastıramadığınızarzuya e m a n e t e d i y o r u m..(NOTkasıkvearzu aynı cümledegeçtiğiiçin silecek olan MODada günaysın)...."
"uyku tutmayan gecelerin, tükenmek bilmeyen günlerin, atmaya kıyamadığın eşyaların, kalbini acıtan pişmanlıkların var" ise PAŞHA insansındemektir.. bizi makinalardanayırantek şey de bu deilmi..nemutlusana
hayatın ç ı r ı l ç ı p l a k k o y n u n a emanetettimkendimi...teslimiyetegelince....önce parçalayıpkendimidağıtıp dağıtıpbedenimiparçalayıp sonrada kalanlarını diğersewdiklerimgibi onlarınyanına toprağa ...
"Bu, kötülük, dedim. Habis bir akıl. Hastalıklı bir bilgi. Kibirle zehirlenmiş bir dil. Sevgisiz. Yıkıcı. Küçülten. İnsanları içtenlikleriyle aşağılıyor. Sen, dedim, yazı yazıyorsun. Kitap okuyorsun. Harfler sadece bizim kalbimizden doğmazlar. Başka hayatların acısını, yokluğunu, heveslerini de yüklenir gelirler. Gelirler ve bize saygıyı getirirler, inceliği getirirler, kederi getirirler. Elbette huzursuzluğu da. İnsan, hastalıklı bir düşkünlükten, muhteris bir küçüklükten gelmiyorsa nasıl olur da başka hayatları, o hayatların ezik, kırık, yaralı sözlerini küçümser? Bilgi, başka insanlara götürmüyorsa nereye götürür bizi? Yazmak bir varoluş erdemi değilse nedir? Kabalık hangi kalbi iyileştirir? Küfür, nasıl bir gelecek kurar bize? İnsan nasıl bir değersizlik duygusuyla büyür ki kimseyi sevmez. Kendinden başka bilgisi olmaz. Öğrendiği her şey onu herkesten uzaklaştırır. Biliyor musun dedim, onurunu bitiriyorsun. Kendisini acısıyla var etmeye çalışan bir hayatı, kendi çaresizliğine tutunmuş bir hayatı, yürek çarpıntılarıyla boğulan bir hayatı, kendi sözüne benzetmeye çalışıyorsun. Benzemedi diye aşağılıyorsun. İnsan birisine merhaba derken bile iki cümle kurar. İkinci bir cümle kursan belki kalbin açılacak. Bu, tüketir insanı. Bu, bilgisizlik bile değildir. Güzellik, kinden doğmaz. Anlamak, nefretten doğmaz. Hiçbir büyük düşünce, hiçbir küçük akıldan doğmaz. (...)"(Ş.Erbaş)
'...ş i m d i n a s ı l h i ç b i r ş e y o l m a m ı ş g i b i y a ş a y a c a ğ ı z...'
“…O eski hikâye bitti,
şaşkınlığımdan doğdum
denize düştüm
kuruyup geliyorum.”
Birhan Keskin
ahhh be mirimmm.. ankarakokusu duydum..
AHMETKAYA'nınŞarkılarıyız...
"...k i m i n g e c e s i d a h a y o k s u l"
"...G ü n a y d ı n y ı l d ı z t o z l a r ı… çok sewilmek değil çok kişi tarafından sewilmek isteyen s e w g i a ç l a r ı size de g ü n a y d ı n…sizikasıklarınızdaki bastıramadığınızarzuya e m a n e t e d i y o r u m..(NOTkasıkvearzu aynı cümledegeçtiğiiçin silecek olan MODada günaysın)...."
"uyku tutmayan gecelerin, tükenmek bilmeyen günlerin, atmaya kıyamadığın eşyaların, kalbini acıtan pişmanlıkların var" ise PAŞHA insansındemektir.. bizi makinalardanayırantek şey de bu deilmi..nemutlusana
hayatın ç ı r ı l ç ı p l a k k o y n u n a emanetettimkendimi...teslimiyetegelince....önce parçalayıpkendimidağıtıp dağıtıpbedenimiparçalayıp sonrada kalanlarını diğersewdiklerimgibi onlarınyanına toprağa ...
kendininereye e m a n e t e d e c e k s i n diye sormakistedinsanırım :