”Soğuk olan hava değil Mahsun..İnsanlar soğuk.. Hayat çok soğuk..Keşke bu kadar soğuk olmasaydı da dünya, sen de bu kadar üşümeseydin diye bağıracak oluyorum arkasından ”
neruda: benim şiirimle kızı baştan çıkarmışsın. postacı: senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. ama o şiir sana ait değil. neruda: benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun? postacı: evet. şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir. (Postacı)
- Gün batımı nasıl olur İnci? - Bak kuşların kanatlarına, güneş sana el sallıyor. Her akşam kuşlarla birlikte uykuya yatar güneş. Gün batımını göremeyenlere kuşların kanatlarıyla el sallar. Biz de el sallayalım.(uçurtmayı vurmasınlar)
+ Sonra babasının tayini İzmir'e çıktı. Leman vedalaşırken olun İzmir'e düşerse bana uğra bir çayımı iç, dedi + Gittin mi peki? + Gittim, hatta çay bile içtik. Ben Leman ve kocası...
+ Sevdiğin biri var mı? - Evet. + Seni seviyor mu? - Evet. + Nereden biliyorsun? - Her seferinde kitaplarımı geri verirken içine çiçek koyuyor. + Hepsini okuyor mu? - Elbette okuyor. + Sordun mu ona? - Önemli yerlerin altını çizdiğini görebiliyorum. + O da insanlığı kurtarmak istiyor mu? - Evet. + Nereden biliyorsun? - Altını çizdiği cümlelerden... /Ekmek ve Çiçek Filminden (İran)
'ey sevgili! seni sevmekten ve düşlemekten asla vazgeçmedim.
sen benim diego rivera'msın. yıldızlarsın sen, ay ve bulutlar, haberlerdeki f-16'lar. kırmızı yatağımdaki o koca bedensin. çekmecemdeki son sigara, beni sarmalayan o koca kadife yeşil ceketsin. bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın, iran'sın, suriye'sin. habur'da nöbet tutan askercik, mezapotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik, üzerine yattığım uçsuz bucaksız, boz bir vadisin, marlon ve brando'msun, küvetimde yatan şişman melek, sevincim, acılarım, tüm arzularım, tiyatrodaki, istiklal caddesi'ndeki eşim, gabriel garcia marquez'in son mektubusun. ve ben de, zorba'daki her tarafından şehvet fışkıran o şişman dul kadınım.
kim uçurdu kafamı acaba? ben kafam olmadan da yaşarım çünkü elim, kolum, bacaklarım var sana ulaşmak için ve bir el bombası gibi fırlatıp tüm kahrolası sınırları havaya uçuracak bir kalbim..'
- Bir erkek ne kadar âşık olursa olsun kadının kendisi için yeteri kadar iyi olup olmadığını merak eder... Ama bir kadın âşık olursa... Sadece âşıktır, o kadar...
- Ama yaşınızı tahmin etmek olanaksız. 16 mı 25 mi? + Sıkıldığımda çok yaşlı hissederim. - Ne kadar ilginç. Peki bu akşam kaç yaşındasınız? + 1000 yaşındayım..
"Seninle her gün ekmek kuyruğuna girsek bi deri bi kemik kalırım valla"
Hayat film replikleri gibi yaşanıyor bazen...
"Sen nasılsınız inşallah?"
— Ya Tanrı hakkında yanlış bir şey söylersem?
— Korkma, Tanrı seninle! O senin yanlış bir şey söylemene izin vermez!
— Peki ya Tanrı hakkında doğruyu söylersem?
— ! ! !
Günaha Son Çağrı
Hz.İsa’yla manastır arkadaşı arasında çölde geçen diyalog...
Neden bana birazcık ilgi gösteren her kadına aşık oluyorum?
" reca ederim bu bahsi kapatalım. "
”Soğuk olan hava değil Mahsun..İnsanlar soğuk.. Hayat çok soğuk..Keşke bu kadar soğuk olmasaydı da dünya, sen de bu kadar üşümeseydin diye bağıracak oluyorum arkasından ”
Tabutta Rövaşata
Matilda:uyku umrumda değil Leon,ben aşk istiyorum ya da ölüm..
Léon..
Sovyet işgalindeki Afgan Mücahit, Rambo'ya sorar:
- O elindeki ne?
- Mavi ışık
- Ne işe yarar?
- Mavi ışık verir.
(Rambo 3)
"Ödlek kelleni kancık bedeninden ayırmaya geldim " Cüneyt Arkın
-"Şimdi kim gelip seni kurtaracak " diye bir mazlumu öldürmek üzereyken birden hayatının son sesini duyar ,
-"Süleymanşah oğlu Ertuğrul" ( diriliş Ertuğrul ).
Sen gelmesen de ben beklerim. Ne olacak sanki cebimden mi gidiyor, canımdan gidiyor.
/Selvi Boylum Al Yazmalım/
neruda: benim şiirimle kızı baştan çıkarmışsın.
postacı: senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. ama o şiir sana ait değil.
neruda: benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun?
postacı: evet. şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir.
(Postacı)
Seni serseri uzaylı. Çam ağacımı öldürdün. Geleceğe Dönüş
-Anderson yüksek sesle konuşma. Sokağın IQ'sunu düşürüyorsun.
Sherlock-Sezon 1-Bölüm 1
- Gün batımı nasıl olur İnci?
- Bak kuşların kanatlarına, güneş sana el sallıyor. Her akşam kuşlarla birlikte uykuya yatar güneş. Gün batımını göremeyenlere kuşların kanatlarıyla el sallar. Biz de el sallayalım.(uçurtmayı vurmasınlar)
+ Sonra babasının tayini İzmir'e çıktı. Leman vedalaşırken olun İzmir'e düşerse bana uğra bir çayımı iç, dedi
+ Gittin mi peki?
+ Gittim, hatta çay bile içtik. Ben Leman ve kocası...
Güzel kadınları hayal gücü olmayan erkeklere bırakın (iyi bir yıl)
+ Sevdiğin biri var mı?
- Evet.
+ Seni seviyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Her seferinde kitaplarımı geri verirken içine çiçek koyuyor.
+ Hepsini okuyor mu?
- Elbette okuyor.
+ Sordun mu ona?
- Önemli yerlerin altını çizdiğini görebiliyorum.
+ O da insanlığı kurtarmak istiyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Altını çizdiği cümlelerden...
/Ekmek ve Çiçek Filminden (İran)
(-çılgın hırsız-)
- En ama en büyülü masal prensesiyim
*Sen niye bu kadar şişkosun..?
- Çünkü evim şekerden yapılı ve bazen sorunlarımla yüzleşmek yerine yemek yiyorum.
'Ona kavuşabilmek için binlerce kilometre yolu yürüyerek gelmiş ve şimdi denizi geçmek istiyor. Bense sen giderken, karşı caddeye bile geçememiştim.'
- Hukuk kafaya dayanmış silahtır... Herşey silahın hangi ucunda durduğuna bağlı...
(The Talk of the Town)
'ey sevgili! seni sevmekten ve düşlemekten asla vazgeçmedim.
sen benim diego rivera'msın. yıldızlarsın sen, ay ve bulutlar, haberlerdeki f-16'lar. kırmızı yatağımdaki o koca bedensin. çekmecemdeki son sigara, beni sarmalayan o koca kadife yeşil ceketsin. bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın, iran'sın, suriye'sin. habur'da nöbet tutan askercik, mezapotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik, üzerine yattığım uçsuz bucaksız, boz bir vadisin, marlon ve brando'msun, küvetimde yatan şişman melek, sevincim, acılarım, tüm arzularım, tiyatrodaki, istiklal caddesi'ndeki eşim, gabriel garcia marquez'in son mektubusun. ve ben de, zorba'daki her tarafından şehvet fışkıran o şişman dul kadınım.
kim uçurdu kafamı acaba? ben kafam olmadan da yaşarım
çünkü elim, kolum, bacaklarım var sana ulaşmak için ve bir el bombası gibi fırlatıp tüm kahrolası sınırları havaya uçuracak bir kalbim..'
- Birini gerçekten tanımak için onunla savaşmalısın...
- Bir erkek ne kadar âşık olursa olsun kadının kendisi için yeteri kadar
iyi olup olmadığını merak eder... Ama bir kadın âşık olursa... Sadece âşıktır, o kadar...
(Virginia City)
Bana masum bir kadın göster, hemen orada bileğimi keseyim... av mevsimi
- Asıl eksik olan gerçek bir toplum olma fikridir.
Ya olmalı insan vermeli canını insan için, yada etmemeli kalabalık dünyamızda.
(Bereketli topraklar üzerinde)
Çok ömrümüz varmış gibi,
bir de beklemeyi öğretiyor bize hayat.
- The Piyanist
' Seni son gördüğümde son olduğunu bilseydim yüzünü, yürüyüşünü ezberlerdim.
Son öptüğümde son olduğunu bilseydim asla durmazdım.'
- Ama yaşınızı tahmin etmek olanaksız. 16 mı 25 mi?
+ Sıkıldığımda çok yaşlı hissederim.
- Ne kadar ilginç. Peki bu akşam kaç yaşındasınız?
+ 1000 yaşındayım..
(Coco Before Chanel)