- There is an Italian painter named Carlotti, and he defined beauty... He said it was the summation of the parts working together in such a way that nothing needed to be added, taken away or altered...
- A lot of people kid themselves, you know... They know when they were born, they know where they're goin', they know whether they're gonna go to heaven, whether they're gonna go to hell... They think they know that... They kid themselves... But the only people who are, you know, happy are the people who are comfortable... What's your truth is my falsehood... What's my falsehood is your truth and vice versa... I'm only happy when I'm angry, when I'm sad, when I can play the fool, when I can be what people want me to be rather than be myself... Doesn't matter who you are or what personality you choose... Choose a personality... Get dressed... We'll do a great show... We'll smile, we'll cry, big, glistening tears that pour onto the stage and we'll make their lives a little happier... So they won't have to face themselves... They can pretend to be somebody else... Be happy... Be joyous... Come on... You... Maestro... Give me the downbeat...
Sadık:Baba buraya niye geldim biliyor musun? Denize bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bir evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok!
Hüseyin:Yaa, gördün mü evlat ne demek,zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek?
Sadık- Gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan. ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak, Sadık:Baba! Yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? Gözü arkada kalmak böyle birşey galiba...Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum...Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım içinde kendimden nefret ediyorum! Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zamanda çıkıp gidebileceği bir ev...Ona söylemek istediğim o kadar çok şey varki... Sen söyle ona baba... Ona de ki... Babam Ve Oğlum'dan,en ağlatan sahnelerden biri...:(
Asiye:'Nedir bu? ' Rıfat:'İçinde yaramın kabuğu var.' Asiye:'Yaranın kabuğu mu? ' Rıfat:'Düşündüm ki fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın...Ama yara öyle değildir,etimden bir parçadır,ne zaman baksan acırsın...' Asiye:'İnsan sevdiğine yarasını verir mi? ' Vizontele
Sadık:Baba buraya niye geldim biliyor musun? Denize bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bir evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok!
Hüseyin:Yaa, gördün mü evlat ne demek,zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek?
Sadık- Gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan. ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak, Sadık:Baba! Yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? Gözü arkada kalmak böyle birşey galiba...Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum...Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım içinde kendimden nefret ediyorum! Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zamanda çıkıp gidebileceği bir ev...Ona söylemek istediğim o kadar çok şey varki... Sen söyle ona baba... Ona de ki... Babam Ve Oğlum'dan,en ağlatan sahnelerden biri...:(
biliyorum sen de istiyosun kapınızdan kovduunuz fakir ama gururlu bir........ gıpraşma gıı güzel olduunuz kadar küstahsınız da küçük hanım küçük bey....
-önemli değil,yandığı iyi oldu zaten değiştirme planım vardı geçmişi değiştirmek değiştireceğim,evet değiştireceğim yapacağım onu bulacağım ve geri getireceğim........FREE ZONE
- Tarih yazmanın yarısı, gerçeği saklamaktan geçer...
(Serenity)
- It's called a confidence game... Why? Because you give me your confidence? No... Because I give you mine...
(House of Games)
Ayşen GRUDA-Anam ölmeden seni alamam diyor.
Erdal ÖZYAĞCILAR-Anasını mı öldürsek baba?
... çöpçüler kralı'ndan
- 100000 kişiyi inandırmak, bir kişiyi inandırmaktan daha kolay...
(S1m0ne)
Ölü insanlar görüyorum
6. his
- So, Esmarelda Villa Lobos...
- And what is your name?
- Butch
- Butch?
- When the battle comes, it won't be fought in the streets... It will be fought in your mind, in your soul...
(Serpent And The Rainbow)
- We're not gambling... We're following a specific set of rules and playing a system...
- And dreaming is a luxury I've never permitted in my company...
- It was an abortion... Just like our marriage is an abortion...
- There is an Italian painter named Carlotti, and he defined beauty... He said it was the summation of the parts working together in such a way that nothing needed to be added, taken away or altered...
- A daughter is much better... That way you won't have a son who'll grow up to be like you...
(Night On Earth)
“Cüceler erken emekli olur. Bilinen bir gerçektir.”
Bkz: “Hayatın İçinden.”
-beni nasıl buluyorsun?
-şöyle buluyorum..merdivenlerden çıkıyorum,hooop burdasın
- A lot of people kid themselves, you know... They know when they were born, they know where they're goin', they know whether they're gonna go to heaven, whether they're gonna go to hell... They think they know that... They kid themselves... But the only people who are, you know, happy are the people who are comfortable... What's your truth is my falsehood... What's my falsehood is your truth and vice versa... I'm only happy when I'm angry, when I'm sad, when I can play the fool, when I can be what people want me to be rather than be myself... Doesn't matter who you are or what personality you choose... Choose a personality... Get dressed... We'll do a great show... We'll smile, we'll cry, big, glistening tears that pour onto the stage and we'll make their lives a little happier... So they won't have to face themselves... They can pretend to be somebody else... Be happy... Be joyous... Come on... You... Maestro... Give me the downbeat...
(The Killing of a Chinese Bookie)
- Dying together is even more personal than living together...
(Lifeboat)
- Çekici bir sadakat, senin en önemli özelliklerinden biri...
(Spellbound)
- No farewells at the front door... I shall say goodbye to you here, where I own you...
Sadık:Baba buraya niye geldim biliyor musun? Denize bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bir evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok!
Hüseyin:Yaa, gördün mü evlat ne demek,zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek?
Sadık- Gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan. ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak,
Sadık:Baba! Yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? Gözü arkada kalmak böyle birşey galiba...Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum...Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım içinde kendimden nefret ediyorum! Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zamanda çıkıp gidebileceği bir ev...Ona söylemek istediğim o kadar çok şey varki... Sen söyle ona baba... Ona de ki...
Babam Ve Oğlum'dan,en ağlatan sahnelerden biri...:(
'Ceviz getireyim yersin? Ihı :))) '
Vizontele
Asiye:'Nedir bu? '
Rıfat:'İçinde yaramın kabuğu var.'
Asiye:'Yaranın kabuğu mu? '
Rıfat:'Düşündüm ki fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın...Ama yara öyle değildir,etimden bir parçadır,ne zaman baksan acırsın...'
Asiye:'İnsan sevdiğine yarasını verir mi? '
Vizontele
Sadık:Baba buraya niye geldim biliyor musun? Denize bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bir evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok!
Hüseyin:Yaa, gördün mü evlat ne demek,zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek?
Sadık- Gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan. ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak,
Sadık:Baba! Yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? Gözü arkada kalmak böyle birşey galiba...Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum...Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım içinde kendimden nefret ediyorum! Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zamanda çıkıp gidebileceği bir ev...Ona söylemek istediğim o kadar çok şey varki... Sen söyle ona baba... Ona de ki...
Babam Ve Oğlum'dan,en ağlatan sahnelerden biri...:(
~ Baba’ya borcumu ödemek isterim...
~ Baba’ya bir borcunuz yok...
Bknz: Dost kazanmasını seven ve bilen... Don Vito Corleone...
- Korku bir hastalıktır...
biliyorum sen de istiyosun
kapınızdan kovduunuz fakir ama gururlu bir........
gıpraşma gıı
güzel olduunuz kadar küstahsınız da küçük hanım
küçük bey....
''lets get out here! ''
''what da hell goin on''
''who da fuck r u''
''yo-ma-da-faka''
-Ödenmesi gereken ödenmemiş bir fatura var...
(Inland Empire)
-önemli değil,yandığı iyi oldu
zaten değiştirme planım vardı
geçmişi değiştirmek
değiştireceğim,evet değiştireceğim
yapacağım
onu bulacağım ve geri getireceğim........FREE ZONE
- Planı değiştirdin?
- Babam, doğru anda kimsenin beklemediğini yapmalısın derdi...
köşkte geçiyor olay zaten abi
ahçı bahçıvana, bahçıvan şöförü, şöför uşağa, sonra herkes uşağa
filmin adı grup indirim.....