Kültür Sanat Edebiyat Şiir

uğur mumcu sizce ne demek, uğur mumcu size neyi çağrıştırıyor?

uğur mumcu terimi Xyw Tud tarafından tarihinde eklendi

  • Dilan
    Dilan

    'Kimi ölüler bize ne kadar yakın
    Yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü'

  • Uğur Şener
    Uğur Şener

    Unutturmaya çalışsalarda Unutmadık seni Unutmayacağızda.

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    hatırlandı...

  • Gülçin Yalçın
    Gülçin Yalçın

    ermeni olmadığından ölümü gizli kalıp, ardından çok da ağlanmayan muhterem ve rahmetli şahsiyet...

    bknz. medyadaki 'Türkiye böyle cenaze görmedi! ' laflarına sinir olan nedir yazarı

  • Ulaş Baran Demirci
    Ulaş Baran Demirci

    Gittiğin katledildiğin 14 yıl oldu, dün gibi... Hala bu ülkede aydınları (insanları) katledenlere karşı hiç bir şey yapamıyoruz... Hala yüreğimizdesin... Saygıyla anıyoruz....

    Ben Atatürkçüyüm.
    Ben Cumhuriyetçiyim.
    Ben Laikim. Ben anti-emperyalistim. Ben bağımsız Türkiye'den yanayım.
    Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım.
    Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım.
    Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır....
    Uğur MUMCU

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Öldürülüşünün üstünden, tam 14 yıl geçti...
    Sonuç = koskoca bir o......
    Ve hala, Uğur Mumcular gibi olanların sonu aynı....
    Biz, seni ve senin gibileri, rahmetle ve saygı ile anıyoruz...

  • Deniz Akyüz
    Deniz Akyüz

    Sesleniş...

    Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.

    Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.

    Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

    Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

    Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...

    Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti. Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık sustu.

    Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

    Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. Önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine. Sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.

    Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

    Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler, sizin için öldük. Adana'da, paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.

    Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi...

    Bağımsızlık, Mustafa Kemal' den armağandı bize. Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.

    Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi...

    Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız. Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak istemediler. Vurulduk ey halkım, unutma bizi...

    Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile alamamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.

    Asıldık ey halkım, unutma bizi...

    Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.

    Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...

    Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.

    Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...

    UĞUR MUMCU

  • Yusuf Bulut
    Yusuf Bulut

    Bir pazar sabahıydı
    Ankara kar altında
    Zemheri ayazıydı
    Yaz güneşi koynunda
    Ucuz can pazarıydı
    Kalemim düştü kana
    Y O B A Z L A R pusudaydı
    Bedenim paramparça

    Çevirdim anahtarı
    Apansız bir ölüme
    Şarapnel parçaları
    Saplandı ciğerime
    Ucuz can pazarıydı
    Kan doldu gözlerime
    İsimsiz korkuları
    Katmadım yüreğime
    Bembeyaz doğruları
    Yaşadım ölümüne

    Uğur'lar olsun Uğur'lar olsun
    Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
    Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
    ATATÜRKÇÜ GENÇLİĞE hatıran olsun

    Not: Büyük harfle yazılan terimler orjinal türküye ait değildir, ben değiştirdim.

  • Mehmet Kaplan
    Mehmet Kaplan

    mumcu haksızlıga zulme karşı durdu ve bunun içinde öldürüldü ama bizmumcuyu kalbimizde yaşatıyoruz mumcu davasında haklı oldugu için nazım hikmet gibi susturuldu ugurlar olsun
    kalbizdesin

  • Selçuk Akçaören
    Selçuk Akçaören

    Uğurlar Olsun! Uğurlar Olsun!
    Seni unutmadık unutmayacaz!
    Seni haksızlığa adaletsizliğe karşı hırsızlara vurgunculara mafyaya karşı olan başkaldırışını´
    Türkiye üzerinde oynanan kanlı pazarlıklara karşı susmayışını unutmayacaz.
    Atatürkçü düşüncelerini bağımsız Türkiye düşüncelerini unutmayacaz.
    Uğurlar olsun!

  • Işıl Mısırlı
    Işıl Mısırlı

    UĞURLAR OLSUN
    Bir pazar sabahıydı
    Ankara kar altında
    Zemheri ayazıydı
    Yaz güneşi koynunda
    Ucuz can pazarıydı
    Kalemim düştü kana
    Zalimler pusudaydı
    Bedenim paramparça

    Çevirdim anahtarı
    Apansız bir ölüme
    Şarapnel parçaları
    Saplandı ciğerime
    Ucuz can pazarıydı
    Kan doldu gözlerime
    İsimsiz korkuları
    Katmadım yüreğime
    Bembeyaz doğruları
    Yaşadım ölümüne

    Uğur'lar olsun Uğur'lar olsun
    Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
    Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
    Yürekli yiğitlere hatıran olsun

  • Süleyman Yıldız
    Süleyman Yıldız

    o esrleriyle düşünceleriyle önünü göremeyenlere yol göstermiş gazeteci yazardır

  • Meryem Türkeri
    Meryem Türkeri

    uğur mumcunun kitap serisini alıpta bir türlü okumamak

  • Meryem Türkeri
    Meryem Türkeri

    Eserleri:
    Sakıncalı Piyade, Suçlular ve Güçlüler, Mobilya Dosyası, Bir Pulsuz Dilekçe, Büyüklerimiz, Çıkmaz Sokak, Tüfek İcad Oldu, Silah Kaçakçılığı ve Terör, Liberal Çiftlik, 12 Eylül Adaleti, Terörsüz Özgürlük, Rabıta, Söz Meclisten İçeri, Papa-Mafya-Ağca, Devrimci ve Demokrat, Sosyalizm ve Bağımsızlık, İnkılap Mektupları, Kürt Dosyası.

  • Suna Sarılale
    Suna Sarılale

    sana ne hatırlatıyor diye soruyorlar evlat! bana mı? ...demir tüccarlarının mermi atan demirlerini, okyanus derinliğindeki devletleri...balyoz güçlerin şemsiyelerinin altından çıkan yılanları, çok insancıl puşt dedelerin, petrollerin boşa akıp ziyan olmaması için gösterdikleri insan üstü çabalar, bölgedeki 4 büyük ulus devletin ufalanıp kardeş kardeş yaşaması için gösterilen yine insan üstü çabalar....daha çok şey var evlat! sen şimdilik bunları unutma! ...:S

    'entry'miz bunları unutan vatanseverlere! ....Pp

  • Suna Sarılale
    Suna Sarılale

    hatırlar mısın, hani bir zamanlar keser güç vardı, bazıları için çekiç, bazıları için balyoz güçtü evlat! ....Uğur Mumcu balyoz diyenlerdendi evlat! .. balyoz.dediği içindir kiii, o balyoz ayırdı gövdesini ikiye evlat! ..:S

    'entry'miz kırmızı halı üzerinde yürüyenlere...- ;))

  • Evren Gürduman
    Evren Gürduman

    Çok sevdiğim Cumhuriyet gazetesi bana 13 senedir eski tadını vermiyor...

  • Toygar Özdemir
    Toygar Özdemir

    uğur mumcu türkiyenin yetiştirdiği en iyi yazarlarda biri. aynı zaman da dewlet tarafından öldürülen bir yazar. yok kardeşim bu ülkede doğruları yazmak suç hiç bizaman sewilmezsin.

  • Gizem Öztürk
    Gizem Öztürk

    devrim şehidi..........

  • Metin Engin
    Metin Engin

    Greçek bir hakl insanı,domokrası şehidi.

    Doğruluğu doğruluğu uğruna canını hiçe sayan bir insan.

  • Gokhan Darlı
    Gokhan Darlı

    'insan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur.'
    Uğur MUMCU

  • Ensar Meler
    Ensar Meler

    cesaret ve dürüstlük.Yaşasaydı başka kelimeler de yazardım fakat bu kelimeler ölüm sebebi....

  • Murat Yılmaz
    Murat Yılmaz

    kaliteli adam...

  • Nurfer Yıldız
    Nurfer Yıldız

    Uğurlar olsun uğurlar olsun,
    Hüzünlü bulutlar hatıran olsun.
    ...........

  • Ndk
    Ndk

    ileriyi gören yüce aydın...
    ileriyi gördüğü için bir an evvel ortadan kaldırılmasına karar verilen yüce aydın...
    bugün başbakanlık koltuklarına kurulanlar, mevkilerini uğur mumcunun gördüğünü söyleyemeden öldürülmesine borçlular...biliniyor ki uğur mumcunun katilleri zaten onlar...
    ve uğur mumcunun katilleri seçimlerde yüzde 37 oy aldı...ha böyle devam..karanlığa az kaldı...

  • Saban
    Saban

    Bundan tam 21 yil önce asagidaki yaziyi yazan insan:

    Şu olaylara bakın: ABD Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye’ye yapılacak askeri yardımı Kıbrıs konusunda verilecek bir ödüne bağlıyor. Bu yapılırken, ABD Kongresi’nde 24 Nisan tarihinin ‘Soykırım Günü’ olarak ilanı için önergeler veriliyor.. Fransa’da ise soykırım savlarının ders kitaplarına konması için hazırlıklar yapılıyor.
    Ayni günlerde, Ermeni terör örgütleri eylemlerini sürdürüyor. Bütün bunlardan sonra ABD yönetimi uluslar arası terörden söz edebiliyor.

    24 Nisan tarihi, soykırım günü olarak ilan edilecekmiş... Sanki ABD, Vietnam’daki, Fransa da Cezayir’deki insanlık suçlarını unutturdular. Sanki ABD yönetimi, Şili’de halk oyuyla seçilmiş Devlet Başkanı Allende’nin CIA darbesi ile devrilmesinin hiç anımsanmayacağını sanıyor. Sanki ABD’nin Grenada’ya, daha dün kadar yakın bir zamanda Fransa’nın Cad’a asker göndermesinin hiç ama hiç akla gelmeyeceği düşünülüyor.

    Ermeni olayını, bugün için uluslar arası terörün bir parçası olarak görüyor ve bunun için bütün devletleri ortak bir savaşa çağırıyoruz.
    Yok eğer, Ermeni sorununun dünü, önceki günü karıştırılırsa, ABD’li dostlarımız bundan hiç hoşnut kalmazlar. İsterseniz, bu konuda birkaç tarihsel belgenin satır başlarını aralayalım:
    İngiliz Kraliyet Matbaası tarafından basılan, 1.Dünya Savaşı ile ilgili gizle belgeler, Erol Ulubelen tarafından Türkçeye çevrilmiş, önce Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki Yön dergisinde yayınlanmış, daha sonra kitap olarak basılmıştır. İkinci basımı Çağdaş Yayınları tarafından yapılan “İngiliz Belgeleriyle Türkiye” kitabında, 1.Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin ABD’lilerce nasıl desteklenip kışkırtıldığını gösteren belgelere yer verilmiştir. Okuyalım:

    Gizli Belge No: 492, Sayfa: 735
    Amiral Webb’den Lord Curzon’a yazılan 19 Ağustos 1919 tarihli yazı:
    ‘...ABD, Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek. Geri kalan 4 ili de bir Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor.’

    Gizli Belge No. 46, Sayfa: 60
    5 Nisan 1920 günü Mr.Lindsay’in Washington’dan Lord Curzon’a yazdığı yazı:
    ‘ABD Senatosu Ermenistan’ın mandası için görüştü. 5 yılda 757 milyon dolar verecekler. Başlangıçta 50 bin kişilik ordu yollanacak, daha sonra 200 bin kişiye çıkacak. ABD kuvvetlerinin başına General James G. Harbord getirilecek. Ayrıca bütün Türkiye’nin mandası için de görüşmeler sürmektedir.

    Gizli Belge No: 63, Sayfa: 71
    16 Mayıs 1920 günü Sir A. Geddes’in Lord Curzon’a yazdığı yazı:
    “ABD hükümeti, Ermenistan’ın Adana da dahil korunmasını istiyor. Silah, cephane, demiryolu ve her türlü malzemeyi buraya sevk edecekler. Boşaltım, Karadeniz limanlarında ABD bahriyesi tarafından ve ABD donanmasının himayesinde yapılacak. Türklerin yapacağı en ufak bir hareket ABD’liler tarafından bastırılacaktır.’

    .....................................................................

    Bu belgeler bugün ABD Kongresi’nde 24 Nisan tarihini ‘Soykırım Günü” olarak ilan etmek isteyenlerin amaçlarını olduğu kadar, ABD’nin Lozan Barış Antlaşması’na niçin imza koymadığını da anlatmaya yetmektedir.

    .....................................................................

    24 Nisan tarihini soykırım günü ilan edip, Ermeni terör örgütlerine destek olan ABD Kongre üyeleri, 1920’lerde, topraklarımız üzerinde Ermeni devleti kurmak isteyen ABD’lilerin torunlarıdır. Bizler de bunlara karşı Kuvay-ı Milliyecilerin torunları olduğumuzu kanıtlamak zorundayız.
    ‘Milliyetcilik’ budur, neredesiniz efendiler, beyler, beyzadeler, hanımefendiler? Budur, budur, budur işte...

  • Uğur Işık
    Uğur Işık

    TÜRKİYENİN EN BÜYÜK KALEMLERİNDENDİR.
    büyük bir ustadır.
    süper bir araştırmacıdır.tazılarında mizah unsurunu çok güzel işlemiştir.
    30YIL ÖNCE SÖYLEDİKLERİ BUGÜN GERÇEKTİR.DOLAYISIYLA İLERİ GÖRÜŞLÜDÜR.

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Uğur Mumcu

    1942 yılında Kırşehir'de doğdu.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1966) , aynı fakülteye asistan olarak girdi(1968) .Bilahare 1974 yılında asistanlıktan ayrılarak yazarlığa başladı.Cumhuriyet gazetesinde günlük yazılar yazdı.24 ocak 1993 tarihinde bir suikastle öldürüldü.

    ESERLERİ:Sakıncalı Piyade(tiyatro) , yanında inceleme eserleri yazdı: suçlular ve Güçlüler, Mobilya Dosyası, Bir Pulsuz Dilekçe, Büyüklerimiz, Çıkmaz Sokak, Tüfek İcad Oldu, Silah Kaçakçılığı ve Terör, Liberal Çiftlik, 12 Eylül Adaleti, Terörsüz Özgürlük, Rabıta, Söz Meclisten İçeri, Papa-Mafya-Ağca, Devrimci ve Demokrat, Sosyalizm ve Bağımsızlık, İnkılap Mektupları, Kürt Dosyası.

    Büyüklerimiz
    Uğur Mumcu
    Um:ag Yayınları

    Siyasal içerikli yazılarıyla bir köşe yazarı olarak bildiğimiz Uğur Mumcu bu kitapta, 1980 öncesinde siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü yazarının ustalığı ile anlatıyor. Mumcu'nun, o dönemde Politika ve Çivi gazetelerinde Mehmet Ferda takma adıyla yayınladığı bu yaşam öyküleri, zamanın 'ünlü Türk büyükleri' (!) için birer kimlik kartı niteliğinde. Genç okuyucular, bu, kerameti kendilerinden menkul ünlü(!) lerin bir kısmını tanımayabilirler. Ama haksızlık etmesinler; böyle ünlülerin günümüzde de birçok örneği yok mu? Kitaptaki adların yerine, bugün tanıdıkları ünlülerin adını yazsalar, çok fazla şey değişmeyeceğini görecekler.


    İnkılap Mektupları
    Uğur Mumcu
    Um:ag Yayınları / Uğur Mumcu Bütün Yapıtları Dizisi

    'İhtilal örgütleri niçin kuruldu? İlk ihtilal örgütünü kuranların düşünceleri neydi? Dünyaya ve Türkiye'nin sorunlarına nasıl bakıyorlardı? Nasıl örgütlenmiş ve nasıl başarıya ulaşmışlardı? Bunları bilmeden, sağlam temellere dayalı sağlam bir demokrasi kurmaya olanak yoktur.
    27 Mayıs, cumhuriyet döneminde yaşanan bir 2'nci Meşrutiyet gibidir. 27 Mayısçılar da ittihatçılara benzer ittihatçılar için 'yoksul öldüler' derler.
    Köksal 'da, eylemiyle son ittihatçılardan biriydi. Onlar gibi yoksul ve yalnız öldü. Son yıllarda devlet yönetiminde, Osman Köksal benzeri görevler üstlenen kaç kişi, son günlerini sıkıntı ve yoksullukla pençeleşerek geçirdi, söyler misiniz? '
    -Uğur Mumcu-

    40'ların Cadı Kazanı
    Uğur Mumcu
    um:ag Yayınları / Uğur Mumcu Bütün Yapıtları Dizisi

    'Gazetecinin ve tarihçinin işlevleri ayrıdır. Gazeteciler, tarih yazmazlar; tarihçilerin yararlanacağı kaynakları bulmaya ve sunmaya çalışırlar.
    Tarihçinin görevi başkadır. Tarihçi, tarih yazarken, anılardan ve belgelerden yararlanır. 40'lı yıllarla ilgili birçok anı yayınlandı. Bu dönemde yaşanan
    olayların hemen hepsi, ayrı ayrı incelenmeye değer konulardır. Amacım kuşbakışı da olsa 40'lı yılları biraz daha yakından görebilmek ve
    gösterebilmekti. 40'lı yıllar bugünleri de yönlendiriyor. Cadı kazanları bugün de kaynıyor. Kazanlarda yananlar, kazanların altına odun atanlar, bugün başka başka insanlar. Ama sonuç değişiyor mu? Hayır! ' -Uğur Mumcu-


    Karabekir Anlatıyor
    Uğur Mumcu
    um:ag Yayınları / Uğur Mumcu Bütün Yapıtları Dizisi

    'Her ihtilal, çatışmalar ve çalkantılar içinde oluşur. Bu çatışma ve çalkantılar, ihtilalcileri karşı karşıya da getirir. Mustafa Kemal ve Karabekir Paşa, Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı kesin utkuya ulaştıran iki eski dost, iki eski asker ve iki eski ihtilalcidir. (Ama) yolları, hilafetin kaldırılması ve cumhuriyetin ilanıyla birlikte ayrılmıştır. İhtilal, evlatlarını yer! Bu bir değişmez kuraldır. Anadolu İhtilali, Türkiye'de bir yeni dönem açmış, bir çağ değiştirmiştir. Böylesine bir olayda, ihtilalcilerin yollarının ayrılması doğaldır. Doğal olmayan, bu olaylar üzerindeki yasakların şu ya da bu nedenle bu gün bile sürmesi, sürdürülmesidir.' -Uğur Mumcu-

    Sakıncalı Piyade
    Uğur Mumcu
    um:ag Yayınları / Uğur Mumcu'nun Bütün Yapıtları Dizisi

    'Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyade'yi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık. Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. 'Acı acı gülmek' deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.'
    -Aziz Nesin-


    HAKKINDA YAZILANLAR

    1.Uğur Mumcu'dan um:ag'a/
    Unutmadık
    Kolektif
    Um:ag yayınları / Özel Dizi

    Uğur Mumcu 'slogan solculuğu' yapan biri değildi, günü kurtarmaya çalışan biri hiç değildi. Böyle olmadığını bu kitapta bir kez daha göreceğiz. Bu kitap onun, onurlu savaşımının öyküsü... Aynı zamanda onurlu bir yaşamın öyküsü... Uğur Mumcu kendi öyküsünü, kendisi yazdı bir bakıma; biz bu öykünün aktarılmasına aracı olduk yalnızca. Uğur Mumcu, 'Ben Ankara'nın yerlisiyim' diye başlayan öyküsünü, tam bağımsızlık ülküsüyle bezeyerek sunuyor bize. Yazmaya, 1960'larda başladığı gözönüne alınırsa, Mumcu'nun yazılarından alıntılarla oluşan bu kitap, aynı zamanda Türkiye'nin neredeyse yarım yüzyılının da öyküsü... Hem Mumcu'yu, hem de ülkemizin bu zaman diliminde yaşadıklarını değerlendirme, değişen ya da değişmeyen şeyleri sorgulama olanağı sunacak okura. Uğur Mumcu'yu yurtiçi ve yurtdışında, özellikle gençlere, araştırmacı gazeteciliği meslek olarak seçenlere, basın kuruluşlarına ve onu sevenlere daha iyi tanıtabilmek; demokrat, laik, cumhuriyetçi, Atatürkçü, emekten, hak ve özgürlüklerden yana kişiliğini geleceğe yansıtabilmek için hazırladığımız bu kitap, aydınlanmacıların evi um:ag'ı tanıtma ve onun aydınlanma yolundaki yürüyüşünde Mumcu'nun dostlarının çoğalması amacını da taşıyor. Çünkü, Unutmadık... Uğur Mumcu'dan um:ag'a çoğalarak, ilkelerimize sahip çıkarak yürüyeceğiz!

  • F
    F

    Mossad ve Barzani:
    Ortadoğu’nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor.Kanıtlanan son ilişki MOSSAD-Barzani ilişkisidir. MOSSAD, İsrail Devleti’nin gizli istihbarat örgütüdür. Bu örgütün, Kürt lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı?

    Barzani’nin CIA ile ilişkisi artık belgelendi. Kimse bu ilişkiye, “Hayır olmadı” diyemiyor. CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da MOSSAD-Barzani ilişkileri bilinmiyordu. MOSSAD’ın Barzani ile ilişkileri Londra ve Sydney’de yayınlanan 'Israel’s Secret Wars-A History of Israel’s Intelligence Services' adlı kitapta sergileniyor. Kitap, İngiliz The Guardian gazetesinde 1984 yılından bu yana Tel-Aviv muhabirliğini yapan Ian Black ve Washington’daki Brooking Enstitüsü’nde çalışan öğretim üyesi Benny Morris tarafından yazılmış.

    Kitapta MOSSAD-Barzani ilişkileri, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve MOSSAD yazışmalarına dayanılarak açıklanıyor. Önsözde, kitabın yayından önce İsrail ordu yetkilileri tarafından da incelendiği yazılıyor.

    Kitapta 1967 Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra, MOSSAD’ın Kürtlerle ilişki kurduğu (sh.327) , Mısırlı ünlü gazeteci Hasan el-Heykel’in İsrailli subayların Kürtler aracılığıyla Irak’tan radyo bağlantıları kurduğunu 1971 yılında açıkladığı anlatılıyor. 1969 yılı Mart ayında Kerkük petrollerine yapılan saldırının da İsrail tarafından yapıldığı açıklanıyor.

    1972 yılında imzalanan Sovyet-Irak Dostluk Antlaşması’ndan sonra İran Şah’ı ABD Başkanı Nixon ile gizli görüşme yapıyor; bu gizli görüşmeden sonra CIA tarafından “Kürdistan Demokratik Partisi”ne üç yıl içinde 24 milyon dolar gönderiliyor.

    Barzani’nin Irak rejimine karşı ayaklandığı yıllarda, ABD-İRAN-İSRAİL üçlüsü bu ayaklanmayı destekliyor. Barzani-ABD ilişkileri, ABD Dışişleri eski bakanı Henry Kissinger eliyle yürütülüyor. MOSSAD-Barzani ilişkileri de İsrail’in Tahran’daki askeri ateşesi Yaakov Nimrodi (MOSSAD Ajanı) aracılığı ile gerçekleşiyor. Nimrodi’nin üstlendiği görev ilginç; Nimrodi Sovyet silahlarının Barzani’nin eline geçmesinde rol oynuyor. (sh. 328-329) Kitapta, MOSSAD’dan Kürtler’e 50 bin dolar para verildiği, ABD kaynaklarına dayanarak açıklanıyor. (sh.328)

    70’li yıllardaki bu ilişkiler bugün sürüyor mu? Kitaba göre sürüyor. “Körfez Savaşı” sırasında Irak’ın attığı Scud füzelerinin Tel-Aviv’e düşmesi üzerine bu ilişkiler yeniden başladı. (sh.521) Baba Molla Mustafa ile kurulan ilişkiler, şimdi de oğul Mesud Barzani ile sürüyor. MOSSAD, Barzani’ye Avrupa kahvelerinde çekler vererek bu desteği sürdürüyor.

    Kitapta, Mesud Barzani’nin İsrail’e gizlice giderek yardım istediği yazılıyor. Bu ilişkiler sürüyor ve anlaşılıyor ki daha da sürecek...Gizli yollarla sürecek, açık yollarla sürecek...İlgi belli...İlişki de belli...

    Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD’ın Kürtler arasında? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?

    UĞUR MUMCU -Cumhuriyet (7 Ocak 1993)

  • Yorgun Savaşcı
    Yorgun Savaşcı

    bizim övdüğümüz devir rahmana kul olanların devridir...