uğur ışılak sevebilmektir. hayatı yaşamayı belki bazen kederleri bile sevmeyi. umut etmeyi bana o öğretti. kazanmak kadar kaybetmeninde olabileceğini. her ne olursa olsun varsa bi hedefim ona ulaşmak için çabalamam gerektiğini bana o aşıladı. ben hayata düşmandım belkide küskün. şimdimi? ? ? geçen her saniye umudum artıkça azmimde artıyo. hedeflerim büyüyo. neden mi? ? ? artık bende hayatı seviyorumda o yüzden. teşekkür etmicem ama gün gelince bu borcumu ödeyecem. iyiki varsın uğur abi ve hep var ol.
YÜCE RABBİMİN verdiği bu emanet canı hizmet yoluna en iyi şekilde dökebilen bir GÖNÜL DOSTU! ONU ÇOK SEVİYORUM...... lutfedilen ömrü 'sana' bahşettim, her nefes her adım izledim 'seni'. gözlerini yüreğime nakşettim kendi gözlerinle gözledim 'seni'
beyni ve yüreği çok ilgimi çekti.Mert.yürekli tavırları beni çok etkiledi.özel sohbet toplantıları yaptığı takdirde katılmaktan büyük keyif ve onur duyacağım
bizce acizane fikrimiz uğur ışılak bir şeyleri simgeliyor ona baktığımda aşkın güzel kelimelerle süslenmiş o eşsiz yüzünü görebiliyorum.aşkı yaşıyorum va aşkı seviyorum.bana göre hayat aşk
uğur ışılak demek eşi bulunmayacak bir sanatkar abidesi demektir. hiç kimse uğur ışılak olamaz. çünkü uğur ışılak benzersizlik demektir. upğur ışılak kelimelerle anlatılamaz. lügatlar henüz uğur ışılağı anlatacak düzeyde kelimeye sahip değil. saygılarımla. uğurlu günler dilerim....
Nedense besteleri hep tanıdık.ruhani bir yanı var ama.şarkıcılığı bırakıp dine diyanete yönelse daha iyi yapar.Ahmet KAYA bestelerinin islamcı yorumundan başka bişey değil kul hakkı yemeden daha fazla başka işler yapsa iyi olur.Özgün bir şarkıcı değil.sıradan.
Sevda, mertlik, fazilet ve bütün güzellikler üzerine daha çok SÖYLEYECEKLERİ VAR. Allah, diline ve o temiz gönlüne daima hakikatleri söyletecek kudret versin. Gemileri Beraber Yakalım!
Kimine göre Mevlana,kimine göre Hacı Bektaş...Bana göre ise millet(!) ozanı,dava adamı,sevda elçisi,Ozan Arif'ten sonra yaşayan belki de en önemli ozanımız....Tabi bana göre...Aşk sadece insanoğluna değildir..Bazen doğaya,bazen vatana,bazen bayrağa,devlete,bazen aileye, bazense Tanrı'yadir...Allah nice Uğur Işlılak'lar göndersin bu millete...
onu dinlerken başka bişeyle ilgilenemez oluyorum.asla boş konuşmuyor.örnek alınacak bi sanatçı.karizmasıyla,ahlakıyla,milliyetçiliğiyle,savunduğu fikirleriyle ADAM GİBİ ADAM O İŞTE!
adam gibi adam demek bir örnek,bir delikanlı,bir abi demek allahın verdiği beyni yerinde kullanan, kullanmayı bilen bir insan. bir anadolulu bir ankaralı.OSMANLInın torunu MEVLANAnın, YUNUS EMREnin izinde giden ve yanındakileri de götüren bir adam.
her türlü rezirliğin sanat adına yapıldığı bir ülkede duruşuyla sözleriyle sazıyla yaşam tarzıyla beni mesteden adam gibi adam tam bir gönül dostu anadolu sevdalısı bir yiğit.iyi ki onu dinliyorum.onun yaşam tarzı birilerine örnek olursa türkiyede çok şeyin değişeceğine inanıyorum.......
Aklı selimle nazar eyleyin Ne iş halleder kuştaki beyin Bak nasıl geçer ömrü leyleğin Lak lak lak lak Oldu çok matrak Çok içtik ordan, buyur burdan yak
Kokuştu arzu kokuştu istem Takke düşünce sırıttı sistem Kurtaramaz gelse Zaloğlu Rüstem Şak şak şak şak şak Oldu çok matrak Çok içtik ordan,Buyur burdan Yakk.
Uğur Işılak 15.11.1971 yılında Almanya'nın Neviges şehrinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Almanya'da tamamladıktan sonra Açık Öğretim İktisat Fakültesinde öğrenimine devam etti. Çocukluğunu, Almanya'nın Neviges şehrinde geçiren sanatçı, daha sonra ailesiyle birlikte Gelsenkirchen şehrine taşındı. Henüz çocukluk yıllarında, şiire ve şairlere olan merakı ile sekiz yaşlarında ilk şiirlerini yazmaya başladı. Oniki yaşlarında ağabeyi Abdullah Işılak'tan, bağlama çalmayı öğrendi. Bağlamada ustalaşmasıyla birlikte, genelde halk edebiyatı normlarında yazdığı şiirlerini, onüç yaşında bestelemeye başladı ve ilk albümünü 1988 yılında dinleyicinin beğenisine sundu. Albümün promosyonuyla beraber Avrupa'nın muhtelif yerlerinde konser verdi. Kendi kaset çalışmalarını devam ettirmek amacıyla 1990 yılında Almanya'da ses kayıt stüdyosu kurarak aranje ve tonmaisterlik yeteneklerini de geliştirdi. Yaklaşık 15 yıllık profesyonel sanat hayatında, sözü ve müziği kendisine ait olan 250'ye yakın eser ve titizlikle elediği yüzlerce şiir ortaya koydu.
2. SAFHA (Türkiye)
Dönen Alçak Olsun isimli yeni albümünü müzikseverlere sunmak amacıyla Temmuz 1998 yılında Türkiye'ye yerleşen sanatçı, yapım, promosyon ve dağıtım amacıyla 'Divan Müzik' şirketini kurdu. 2000 yılında aynı şirkette çıkardığı Söyleyeceklerim Var isimli albümüyle sanat dünyasında, saygın bir konum edindi. Sanatçı, 2001 yılında çıkardığı Yıldırım Gibi albümü ve Ben Ağlarsam Kıyamet Kopar adlı Albümüyle de sanatındaki derinliği bir kez daha kanıtladı.
Albümün promosyonuna paralel olarak 8 hafta ' Uğur Işılak'la Ozanca ' isimli kendi TV programını sundu. Biryandan kaliteli eserleri, şahsiyetli davranışları, vakarlı duruşu, edebi ve güzel türkçesiyle, sanatçı(lık) profilini yansıtırken, diğer yandan Anadolu değerlerine bağlılığı ve magazin dünyasından uzak kalışıyla halkla bütünleşti. Türkiye ve Avrupa genelinde verdiği konserler, çeşitli üniversite ve sivil toplum örgütlerinde yaptığı seminer ve 'Anadolu Gönül Sohbetleri', yayınlanan haber ve röportajlarıyla gerçek bir 'sanat adamı' profilini ortaya koydu.
Ozanlık geleneğinin ruhunu batı sazlarıyla buluşturarak, Türk müziğine yeni bir kimlik kazandırmanın yanı sıra, bu tarzı tüm dünyaya duyurmayı kendisine misyon edinen Uğur Işılak, Nisan 2002 da çıkacak yeni albümüyle birlikte ilk şiir kitabını piyasaya sürmeyi, düzenli olarak TV programı sunmayı ve takriben 2004-2005 yılları arasında da, ideallerine uygun yazılmış bir senaryoyla, ilk sinema filmini çekmeyi planlıyor
o bir ozandır karacoğlan,aşık veysel v.s nin 21. yy deki zuhue etmiş simasıdır.
boru sesli abim
.
Sen sardın bu derdi kendi başına.
Aldanamam gözlerinin yaşına.
Gözyaşından medet umma boşuna.
Sellere dargınım gelme üstüme.
uğur ışılak sevebilmektir. hayatı yaşamayı belki bazen kederleri bile sevmeyi. umut etmeyi bana o öğretti. kazanmak kadar kaybetmeninde olabileceğini. her ne olursa olsun varsa bi hedefim ona ulaşmak için çabalamam gerektiğini bana o aşıladı. ben hayata düşmandım belkide küskün. şimdimi? ? ? geçen her saniye umudum artıkça azmimde artıyo. hedeflerim büyüyo. neden mi? ? ? artık bende hayatı seviyorumda o yüzden. teşekkür etmicem ama gün gelince bu borcumu ödeyecem. iyiki varsın uğur abi ve hep var ol.
ugur ışılak TÜRKİYE ningelmiş geçmiş en büyük,kişilikli ve vatan perver ozanıdır kendisine çok büyük sevgi ve saygı duyuyorum
uğur ışılak örnek alınacak bir insan
YÜCE RABBİMİN verdiği bu emanet canı hizmet yoluna en iyi şekilde dökebilen bir GÖNÜL DOSTU! ONU ÇOK SEVİYORUM......
lutfedilen ömrü 'sana' bahşettim,
her nefes her adım izledim 'seni'.
gözlerini yüreğime nakşettim
kendi gözlerinle gözledim 'seni'
beyni ve yüreği çok ilgimi çekti.Mert.yürekli tavırları beni çok etkiledi.özel sohbet toplantıları yaptığı takdirde katılmaktan büyük keyif ve onur duyacağım
bizce acizane fikrimiz uğur ışılak bir şeyleri simgeliyor ona baktığımda aşkın güzel kelimelerle süslenmiş o eşsiz yüzünü görebiliyorum.aşkı yaşıyorum va aşkı seviyorum.bana göre hayat aşk
uğur ışılak demek eşi bulunmayacak bir sanatkar abidesi demektir. hiç kimse uğur ışılak olamaz. çünkü uğur ışılak benzersizlik demektir. upğur ışılak kelimelerle anlatılamaz. lügatlar henüz uğur ışılağı anlatacak düzeyde kelimeye sahip değil. saygılarımla. uğurlu günler dilerim....
Nedense besteleri hep tanıdık.ruhani bir yanı var ama.şarkıcılığı bırakıp dine diyanete yönelse daha iyi yapar.Ahmet KAYA bestelerinin islamcı yorumundan başka bişey değil kul hakkı yemeden daha fazla başka işler yapsa iyi olur.Özgün bir şarkıcı değil.sıradan.
uğur ışılak anadolu demek.onu tanımak ve onun çok değerli sözlerii dinlenemek kişiye huzur veriyor.
Sevda, mertlik, fazilet ve bütün güzellikler üzerine daha çok SÖYLEYECEKLERİ VAR.
Allah, diline ve o temiz gönlüne daima hakikatleri söyletecek kudret versin.
Gemileri Beraber Yakalım!
rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Kimine göre Mevlana,kimine göre Hacı Bektaş...Bana göre ise millet(!) ozanı,dava adamı,sevda elçisi,Ozan Arif'ten sonra yaşayan belki de en önemli ozanımız....Tabi bana göre...Aşk sadece insanoğluna değildir..Bazen doğaya,bazen vatana,bazen bayrağa,devlete,bazen aileye, bazense Tanrı'yadir...Allah nice Uğur Işlılak'lar göndersin bu millete...
Sevdasının adı berrak(mış) ...
sesıylen sozuylen ANADOLU ugur ısılak adam gıbı adam.
onu dinlerken başka bişeyle ilgilenemez oluyorum.asla boş konuşmuyor.örnek alınacak bi sanatçı.karizmasıyla,ahlakıyla,milliyetçiliğiyle,savunduğu fikirleriyle ADAM GİBİ ADAM O İŞTE!
ugur isilak tam bir beyfendi kendisi begendigm bir sanatci acik gorusu cagristiriyor benim icin
ilk zamanlar çok seviyordum. hep aynı çizgide kalsaydı keşke.
Şarkıları güzel ama bence millete itici geliyor.
dürüstlüğün nüshası,ağlamaklı esen rüzgar,yürek defterinde yazılı şiir,ahlaksız sevdalardan koşarcasına kaçış.....
adam gibi adam demek bir örnek,bir delikanlı,bir abi demek
allahın verdiği beyni yerinde kullanan, kullanmayı bilen bir insan.
bir anadolulu bir ankaralı.OSMANLInın torunu MEVLANAnın, YUNUS EMREnin izinde giden ve yanındakileri de götüren bir adam.
her türlü rezirliğin sanat adına yapıldığı bir ülkede duruşuyla sözleriyle sazıyla yaşam tarzıyla beni mesteden adam gibi adam tam bir gönül dostu anadolu sevdalısı bir yiğit.iyi ki onu dinliyorum.onun yaşam tarzı birilerine örnek olursa türkiyede çok şeyin değişeceğine inanıyorum.......
Aklı selimle nazar eyleyin
Ne iş halleder kuştaki beyin
Bak nasıl geçer ömrü leyleğin
Lak lak lak lak
Oldu çok matrak
Çok içtik ordan, buyur burdan yak
Kokuştu arzu kokuştu istem
Takke düşünce sırıttı sistem
Kurtaramaz gelse Zaloğlu Rüstem
Şak şak şak şak şak
Oldu çok matrak
Çok içtik ordan,Buyur burdan Yakk.
Uğur IşıIak dolu dolu buram buram anadolu kokan mert,dürüst,yakışıklı,kuvvetli iman sahibi,Kısacası ADAM GİBİ ADAM
saziyla, sözüyle, sesindeki mertligiyle bir TÜRK YIGIDI
Haydi Anadolu
Yol kardeşlik yolu
Şahlansın ne varsa
Edirne’den Kars’a
Haydi Anadolu
Kalk Kalk Kalk
Uğur Işılak 15.11.1971 yılında Almanya'nın Neviges şehrinde dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Almanya'da tamamladıktan sonra Açık Öğretim İktisat Fakültesinde öğrenimine devam etti.
Çocukluğunu, Almanya'nın Neviges şehrinde geçiren sanatçı, daha sonra ailesiyle birlikte Gelsenkirchen şehrine taşındı. Henüz çocukluk yıllarında, şiire ve şairlere olan merakı ile sekiz yaşlarında ilk şiirlerini yazmaya başladı. Oniki yaşlarında ağabeyi Abdullah Işılak'tan, bağlama çalmayı öğrendi.
Bağlamada ustalaşmasıyla birlikte, genelde halk edebiyatı normlarında yazdığı şiirlerini, onüç yaşında bestelemeye başladı ve ilk albümünü 1988 yılında dinleyicinin beğenisine sundu. Albümün promosyonuyla beraber Avrupa'nın muhtelif yerlerinde konser verdi. Kendi kaset çalışmalarını devam ettirmek amacıyla 1990 yılında Almanya'da ses kayıt stüdyosu kurarak aranje ve tonmaisterlik yeteneklerini de geliştirdi.
Yaklaşık 15 yıllık profesyonel sanat hayatında, sözü ve müziği kendisine ait olan 250'ye yakın eser ve titizlikle elediği yüzlerce şiir ortaya koydu.
2. SAFHA (Türkiye)
Dönen Alçak Olsun isimli yeni albümünü müzikseverlere sunmak amacıyla Temmuz 1998 yılında Türkiye'ye yerleşen sanatçı, yapım, promosyon ve dağıtım amacıyla 'Divan Müzik' şirketini kurdu. 2000 yılında aynı şirkette çıkardığı Söyleyeceklerim Var isimli albümüyle sanat dünyasında, saygın bir konum edindi. Sanatçı, 2001 yılında çıkardığı Yıldırım Gibi albümü ve Ben Ağlarsam Kıyamet Kopar adlı Albümüyle de sanatındaki derinliği bir kez daha kanıtladı.
Albümün promosyonuna paralel olarak 8 hafta ' Uğur Işılak'la Ozanca ' isimli kendi TV programını sundu.
Biryandan kaliteli eserleri, şahsiyetli davranışları, vakarlı duruşu, edebi ve güzel türkçesiyle, sanatçı(lık) profilini yansıtırken, diğer yandan Anadolu değerlerine bağlılığı ve magazin dünyasından uzak kalışıyla halkla bütünleşti. Türkiye ve Avrupa genelinde verdiği konserler, çeşitli üniversite ve sivil toplum örgütlerinde yaptığı seminer ve 'Anadolu Gönül Sohbetleri', yayınlanan haber ve röportajlarıyla gerçek bir 'sanat adamı' profilini ortaya koydu.
Ozanlık geleneğinin ruhunu batı sazlarıyla buluşturarak, Türk müziğine yeni bir kimlik kazandırmanın yanı sıra, bu tarzı tüm dünyaya duyurmayı kendisine misyon edinen Uğur Işılak, Nisan 2002 da çıkacak yeni albümüyle birlikte ilk şiir kitabını piyasaya sürmeyi, düzenli olarak TV programı sunmayı ve takriben 2004-2005 yılları arasında da, ideallerine uygun yazılmış bir senaryoyla, ilk sinema filmini çekmeyi planlıyor