'İnsanlar arasındaki ilişkilerde saklı acıyı henüz tatmamış, kendilerini birbirlerine bağlayan bağ ne kadar sıkı olursa olsun iki insan arasında her zaman bir uçurumun var olduğunu, bunu ancak sevginin, o da zaman zaman oluşturacağı geçici bir köprüyle aşabileceğini henüz yaşamamıştım.'
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor Yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki boşluk Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların üstünde Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık. Dostlarda çekilip gidiyorlar hayatımdan Yürüdükleri yollarda arıyorum onları, Sevdikleri kızların gözlerinde Kendi sularınca boğulan bir denizim ben Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu? Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim Aylardır önünde durduğum bu dipsiz uçurumu?
Bir uçurumun gölgesindeyim Uzanda tut elimden, ne kaybedersinki, belkide dünyaya Belkıde insanlara ve insanlığa kazandırırsın beni Ne farkederki bir eksik bir fazla demeden, beni yargılamadan tut ellerimden... Belkıde bu günü bekliyordum ölmemek için yaşarken Belki sen hiç kimsenin yansıtmadığı, yaşatamadığı farkı yaratacaksın hayatımda, Ve belkide ben günün birinde burada olduğum için dualar edeceğim sana, Yada sen, iyiki varsın diyebileceksin bana Ne dersin tutarmısın elimi.... Uçurumun gölgesinden kurtarırmısın beni?
Uçurumun kıyısında ayakta dikilip Manyak (Modern bir tabir olup bir şeye derece katmak için kullanılır, çok, abartılı gibim bişey) bir manzara eşliğinde rüzgarı vücudunuzda ve uğultusunu kulaklarınızda hissederken korkunun ürettiği adrenalin etkisiyle mest olmak duygusu. Hakkatten çok manyak bi duygudur tavsi ederim...
Ben ve Sen. Aramızda bir uçurum. Kıyılarında hasret, boşluğunda çiçek kokusu... Bir ucunda sen diğer ucunda ben, Sana ağlar gözlerim, seni göremeden, Sana çarpar yüreğim, seni her an özleyen... Bir kıyıda sen.. bir kıyıda ben.. Aramızda sonsuzluk var, seni benden esirgeyen. Ya sensiz acı çekmek, ya da sonsuzluktu Sensizlik ile ölüm arasında bir tercih yaptım, Sensiz yaşamaktansa, bedenimi boşluğa bıraktım...
Hayatta kendin yarattığın uçurumdan başka düşecek daha derin bir boşluk olamaz…
Bir şeye,
bir zamana,
birine aldanmamak
içimde bir uçurum gibi büyüyordu.
Kahvenin sıcaklığından yanan dilimi,
damağımın serinliğinde tedavi etmeye çalışırken aklıma Pavese' nin sözleri geldi:
Uçurumdan kurtulmanın tek yolu
ona bakmak,
derinliğini ölçmek ve
kendini o boşluğa bırakmaktır.."
" Yekta Kopan // Kediler Güzel Uyanır _
düşebileceğin en derin uçurum
gözlerdir:)
.......
Sev uçurumları
Ben yaralı bir serçenin kanadına bıraktım düşümü
Gidiyorum...
....................(Necla Bektaş)
'İnsanlar arasındaki ilişkilerde saklı acıyı henüz tatmamış, kendilerini birbirlerine bağlayan bağ ne kadar sıkı olursa olsun iki insan arasında her zaman bir uçurumun var olduğunu, bunu ancak sevginin, o da zaman zaman oluşturacağı geçici bir köprüyle aşabileceğini henüz yaşamamıştım.'
büyük adımlar atmaktan korkmayın. uçurumları küçük sıçramalarla geçemezsiniz.
Bazen sevgiliyle arada oluşan mesafedir uçurum,
kah kendimizin yarattığı,kah çevremizdekilerin yaratttığı bir mesafedr uçurum.
Oraya yuvarlanmaktaki tek neden senin beyinsizliğin değildir, bir de arkanda seni oraya sürükleyen beyinsizler ordusu vardır..
içimde bir uçurum..
uçurumun kıyısında kalmak, çaresizlik bi nevii.
dağlar yükseldikçe uçurumlar derinleşiyor...
ama biliyorum ki bir dağdan bir dağa yine uçurumlar köprü oluyor....
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor
Yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki
boşluk
Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların
üstünde
Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık.
Dostlarda çekilip gidiyorlar hayatımdan
Yürüdükleri yollarda arıyorum onları,
Sevdikleri kızların gözlerinde
Kendi sularınca boğulan bir denizim ben
Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale
Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur
Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu?
Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim
Aylardır önünde durduğum bu dipsiz uçurumu?
uçurum yardır canandır
Bir uçurumun gölgesindeyim
Uzanda tut elimden, ne kaybedersinki, belkide dünyaya
Belkıde insanlara ve insanlığa kazandırırsın beni
Ne farkederki bir eksik bir fazla demeden, beni yargılamadan tut ellerimden...
Belkıde bu günü bekliyordum ölmemek için yaşarken
Belki sen hiç kimsenin yansıtmadığı, yaşatamadığı farkı yaratacaksın hayatımda,
Ve belkide ben günün birinde burada olduğum için dualar edeceğim sana,
Yada sen, iyiki varsın diyebileceksin bana
Ne dersin tutarmısın elimi....
Uçurumun gölgesinden kurtarırmısın beni?
ne yanına düşersen düş
dibi tek
nedendir bilmem ama beni hüzünlendirir hep..buna rağmen uçurum kenarlarını severim..
Uçurumun kıyısında ayakta dikilip Manyak (Modern bir tabir olup bir şeye derece katmak için kullanılır, çok, abartılı gibim bişey) bir manzara eşliğinde rüzgarı vücudunuzda ve uğultusunu kulaklarınızda hissederken korkunun ürettiği adrenalin etkisiyle mest olmak duygusu. Hakkatten çok manyak bi duygudur tavsi ederim...
Gözlerın uçurumun kenarıydı..Benı benden aldılar ve bır katliama tanıktılar.gözlerin uçurumdu benı yok edecek kadar derin ve cesurdu.
tepesindeyim artık...aşağı mı atlayayım? neden? istemiyorum ki...
gözlerin
uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık,
zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi yatıyoruz yan yana....
bîçare ruh! ..kimse bilmez senin uçurumlarını...heyhât..
hayatın anlamını yitirdigi an
Bunalim..
sen tam kenarına gelirsin..
birileri seni aşağı itmeye çalışır!
birisi bu tarafa çekerse seni, o zaman uçurum anlamlıdır...
Uçurumdan düşmeme az kaldı
23 temmuz benim karar günüm
Kararımdan sonra...
UÇURUM
Ben ve Sen. Aramızda bir uçurum.
Kıyılarında hasret, boşluğunda çiçek kokusu...
Bir ucunda sen diğer ucunda ben,
Sana ağlar gözlerim, seni göremeden,
Sana çarpar yüreğim, seni her an özleyen...
Bir kıyıda sen.. bir kıyıda ben..
Aramızda sonsuzluk var, seni benden esirgeyen.
Ya sensiz acı çekmek, ya da sonsuzluktu
Sensizlik ile ölüm arasında bir tercih yaptım,
Sensiz yaşamaktansa, bedenimi boşluğa bıraktım...
Sami Güzel
atlayın...ve cennete gidin....bana inanabilirsiniz....
düşündükçe başım dönüyor. miğdem kalkıyor. çıkarıyorum.
güldüm
ama
ben de
düştüm.
sen
o gibi.
;)