Cahillere bilgi notu.. Türkiye Türklerindir. Kılıcının ve bileğinin gücüyle bu ülkeyi kendisine vatan yapmıştır. Kimliği üst kimliktir. Tüm farklı kimlikler bu üst kimlik altında özgürce yaşayabilir. Türk milletini yaşatma ve onu yüceltme ülküsüne TÜRKÇÜLÜK denir. Asla ırkçılıkla alakası yoktur. Türkçülük bir medeniyetin inşa çabasıdır. Oğuz Kağan dan başlayan binlerce yıllık bir geçmişi vardır. Türklerin kurduğu vatanda, Türk bayrağının dalgalandığı bir ülkede Türkçülük bölücülük değil ortak paydada, üst kimlikte buluşmaktır. Türk kimliğinin dışında başka bir kimliğin ülkeye egemen kılınması çalışması bölücülüktür.. Böyle biline...! Ahmet Yavas
Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Mustafa Kemal Atatürk
Bunun üstüne Türklüğün yorumu veya tanımı yapılamaz
Türk'lük yüce bir Makamın bir bireyine verilen Irksal farkına verilen ve Tanrı tarafından atfedilen bir Ünvandır! ! ! Dünya Tarihinde 125 Devlet kurmuş vede bu Devletlerden 6 İmparatorluk çıkartmış olan Yüce bir Ruhun isimidir Türk! ! !
Türklük demek dogruluk,dürüstlük,barisi seven idi ama bugün bunlari söylemek yalanciliktan öteye gitmez,Türküm-dogruyum-caliskanim-kücüklerimi sevmek-büyüklerimi saymak artik bunlar Atatürk döneminde kaldi zaten yukarda belirtilen özellikleri yerine getirseydik Türkiye bugün gelismis ülkelerin arasinda olurdu.Türkiyede ne müslümanim diyenlerin müslümanliklari tam nede Atatürkcüyüm diyenlerin Atatürcülükleri tam yarim malamak yasayip gidiyoruz.
özellikle Avrupa kupası maçları sonrasında gördümki Türklük hakketen ölmemiş ya...Özellikle gazete ve internetten bunu takip ettim...Bizim Hırvatistan maçı sonrası... Balkanlarda: Kosova Bosna Hersek Arnavutluk Makedonya daki... Kafkasyada:Azerbaycan Dağıstan Tataristan Kırım daki... Ortadoğuda:Lübnan Filistin Irak Cezayir ve Sudan daki... Asya da:Türki cumhuriyetler ve Doğu Türkistandaki... müslüman ve Türk kardeşlerimiz galibiyetmizi bizim gibi coşkuyla kutladılar...
Türkçülük faşizanlık türklüğün gericilik ahmaklık boş iş sayıldığı şu dönemde haykırıyorum Türküm Mutluyum Gururluyum Ne Mutlu Bana... Ve bu lafımı hemen başka tarafa çekeceklerede cevabı peşinen Atatürk ün bir lafı ile veriyorum... Dini,ırkı,rengi,dili,mezhebi,kökeni ne olursa olsun kalbinde Türklük ülküsü taşıyan herkes Türktür
türk olarak doğup bu kimlik bilincine sahip olmak,
uyruğu ne olursa olsun türk üst kimliğini SİYASİ OLARAK kabul ederek türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak.(Bu kendi kimliğini red etmek anlamına gelmez.kötü niyetli azınlıklar bunun bilincinde olsal da bundan hoşlanmazlar)
Türklük Türkiye'de yaşayan her İNSANIN benimsemesi gereken bir kavram bana göre.
TÜRK, bugün bir ırkın adı değildir.
Türkiye'de, hangi etnik kökenden gelirse gelsin TC vatandaşı olarak yaşayan ve ülkesinin ilerlemesini isteyen HER İNSANIN milli kimliğini ifade eden BİR MİLLET ADIDIR.
Kimse 'ben Türk değil kürdüm' falan demesin boşuna, Diyarbakır'lı Ziya Gökalp ne demiş: 'Bir insan hangi milletin terbiyesi ve harsıyla(kültürüyle) yetişirse, o milletin bir mensubu olur. Hangi ırktan gelirse gelsin... Zaten 'ırk' insanlar için değil, hayvanlar için önemlidir. Atlarda, köpeklerde, süt ineklerinde mesela..'
Türk ülkesinde yaşayan ve Türk kültürüyle yoğrulan tüm Türkiye halkı, kabul etse de etmese de TÜRKTÜR. Bu böyle bilinmeli ve kimse kimseyi kandırmaya çalışmamalı. Fransız kültür milliyetçiliğinin kurucusu sosyolog Emil Durkeim(Emile Durkhaim) de bu fikirde olduğuna göre, bilimin görüşü budur, diyebiliriz.
Türklük en büyük demektir. Allahın yolunda canını feda eden demektir. Ögrenmek istiyorsanız Türklüğü http://ssbugraankara.sitemynet.com/tr/ sitesini ziyaret ediniz
Tarihin başlangıcından itibaren ismi konmuş, coğrafyası tanımlanmış ve bütün iç dinamikleri tamamlanmış olarak günümüze kesintisiz bir nehir gibi akıp gelen çok az toplum vardır. Bunlardan biride Türk toplumu (cemiyeti) yada Türk milletidir.
İnsan dünyaya gelirken Allah ona ‘seni Türk olarak mı, Fransız olarak mı yaratayım’ diye sormuyor. Demek ki ırkın fazla bir ehemmiyeti yok. Fakat bazı ırklar vardır ki dünya tarihi içerisinde yaptıkları çirkefliklerle insanlık önünde karalanmışlardır. Bu milletlerle ilgili olarak isim vermesem de sizler hangi milletleri kastettiği mi anlıyorsunuz.
Yaptığı akıl ve vicdan dışı icraatlarla insanlık tarihine karabasan gibi çöken milletleri insanlık unutmadı, unutmayacak da… Çünkü onların açtığı yaralar öyle kolay kapanır cinsten değil. Çok şükür ki bu hastalıklı milletler arasında Türklerin adı yok. Bu hususta ne kadar sevinsek ve övünsek azdır. Tarih Türklerle ilgili olarak hiçbir bariz çirkeflik kaydetmemiştir. Bu hususta ferdi tasarruflar olsa da dikkate alınmaz, alınmamalıdır. Şayet bunu çürüten iddia sahipleri varsa bilin ki onlar da içlerindeki kini kusup iftira atıyorlardır.
Bütün çocuklar Müslüman fıtratı üzere doğarlar. Başka milliyetlerden olsalar da ergenlik çağına kadar onlara Müslüman gözüyle bakılır. Ne zaman ki kişi akıl baliğ olur, işte o zaman inancını seçerek tescil eder. Bizler çok şükür ki Müslüman topraklarda, mümin ailelerde doğduk. Arayışa girmek mecburiyetinde kalmadık. Küçük yaşlardan itibaren Müslüman karakterinin esaslarıyla yoğrulduk. Onun için başka inançlara itibar etmedik. Bunu bir avantaj olarak görmek gerekir. Acaba o zor şartlar altında iman arayışı içerisine girip Müslümanlıkla müşerref olabilir miydik? Maazallah Batılı bir ülkede, gayri müslim bir aile içerisinde dünyaya gelseydik bugünkü konumda olmayabilirdik. Nerden baksan zor ve riskli bir arayış olurdu. Hâlimize şükretmek lâzım.
Türk milleti tarih sahnesine çıkışından bugüne kadar dik ve onurlu durmasını bilmiştir. İslamiyeti kabul etmeden evvel de bu milletin temel dinamikleri insaniyet üzere şekillenmişti. Adalet ve namus anlayışları çağın çok ilerisindeydi. İslamiyetin kabulüyle birlikte insani hassasiyetler daha da inceldi. Alpler eren oldu. Yeni alperen kimliği ses getirdi.
Şerefli Türk milleti bütün insanlığa gönderilen son din olan İslamiyetin bayraktarlığına soyundu. Aslında tarih milletimize bu vazifeyi biçti. Çünkü bu bayrağı yükseklerde salındıracak yegâne millet Türk milletiydi. Her şeyimiz islamla uyuşuyordu. Yani arada bir kan uyuşmazlığı yoktu. Onun içindir ki İslam akidelerini benimsememiz zor olmadı.
Bazıları Türklerin Müslüman olma sürecini sulandırsa da hakikatler tarihî hadiselerle rabıtalıdır. Talas Savaşı’yla başlayan Türk-Arap yakınlaşması zamanla inanç kardeşliğine dönüşmüştür. Her ne kadar tarih boyunca bu iki milleti birbirine düşürmek ve birbiriyle çatıştırmak isteyenler olmuşsa da gayelerine tam anlamıyla ulaşamamışlardır. Milletimiz islamiyete çok büyük sevgi ve hürmet göstermiştir. Şairlerimiz en güzel şiirlerini Peygamber Efendimiz için yazmışlardır. Süleyman Çelebi’nin Mevlit’iVesiletü’n- Necat ve Yazıcıoğlu Muhammed’in Muhammediye’si bu sahadaki en mühim numunelerdir. Bu güzel naat zincirine her geçen gün yeni halkalar eklenmektedir.
Bazıları Türklükle Müslümanlığı uyumsuz olarak göstermenin ve bunlardan birine öncelik vermenin çirkin mücadelesiyle vakit öldürüyor. Hatta ‘Sen önce Türk müsün, Müslüman mısın? Suda boğulmakta olan bir Müslüman’la bir Türk’ü görsen hangisini önce kurtarırsın’ gibi amiyanesıradan suallerle zihinleri bulandırmak istiyorlar. Bu basitliğe düşmeden şunu söylemeliyiz: ‘Türklük bizim bedenimizse Müslümanlık ruhumuzdur.’ Zorlamayla bedenle ruhu çelişki içerisinde göstermek kara cahilliktir.
Türklükle Müslümanlık etle tırnak gibidir. Zira Avrupa’da Türk deyince Batılı insanlar Müslüman’ı, Müslüman deyince de Türk’ü gözlerinin önünde canlandırıyorlar. Osmanlı devleti zamanında Türk kültürü, edebiyatı ve mimarisi İslâmî unsurlarla ve dinî motifleriyle şekillenmiştir. Bunlar eski Türk kültürünün kalıntılarıyla apayrı bir sentez oluşturmuştur. Fakat bu birleşimde hiçbir öğe sırıtmamıştır; uyumlu bir yelpaze çıkmıştır ortaya…..
Nizam-ı âlemin öncüsü olan Müslüman Türkler tarih boyunca üç kıtaya adalet götürdüler. Osmanlı güçten düşünce Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar her tarafta bir başıboşluk ve çözülme görülmeye başlandı. Huzur ve istikrar mumla aranır oldu. Bugün o topraklarda yaşayanlar ceddimizin merhamet iklimini çok özlüyorlar. Bugün kavganın beşiği olan Budin, kılıç şakırtılarını rüyasında gören Estergon, mahzun Üsküp, havaya uçurulan Mostar, kana bulanan Bosna; kısacası evlad-ı fatihan diyarı o eski şefkatli elleri arıyor. Sadece onlar mı, biz de arıyoruz o güzel insanları… Onlar ki beyaz atlara binip cennet istikametine doğru yol aldılar. Buluşmak mı? Kim bilir belki kıyamette! ....
Yiğit düştüğü yerden kalkar… Yeter ki inancımızı, kimliğimizi ve basiretimizi kaybetmeyelim. Göğsümüzü gere gere ‘Hem Türk’üm hem Müslümanım’ diyebiliyorsak temel gücümüzü ve dirayetimizi henüz kaybetmemişiz demektir. Zamanın nelere gebe olduğunu ancak Allah bilir. Tarih elbet bir gün eski yol arkadaşlarına kılavuzluk ederek onları gün yüzüne çıkaracaktır. Bunun ilacı, gece gündüz demeden çalışmak ve sabırla beklemektir.
Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak, bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem. Gururdur, namustur bayrak ve sancak, Aksa da kanım korkma; haini güldürmem!
Türklük evde oturup televizyon izlemek deildir, Türklük TÜRK kardeşleriyle kavga etmek deildir, Türklük Doğu Türkistan'ı, Bosnayı, Irak Türkmenleri'ni düşünerek uyuyamamaktır, Türkler evden işe işten eve insanların oluşturduğu topluluk deildir, Türkler canlarını savaş olmadan bile vatanı için verebilecek bir topluluktur, Türklük 2 kişiyi yanına alıp kabadayılık yapmak deildir, Türklük gerekirse tek başına ülkeyi savunacak gücü bulmadır, Bİ DÜŞÜNÜN KİM TÜRK KİM DEĞİL! ! !
Bir kısım öğrencisiyle Boğaziçi'nde geziye çıkan İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Alman asıllı Prof. Fritz Nuemark talebelerinden birinin: 'Avrupa bizi neden sevmez, Hocam? ' sualine, şu cevabı verir: -Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı Hıristiyanlar'ın hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince: 1-Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama, fazla laik olmak şöyle dursun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder. 2- Sizler farkında değilsiniz ama, onlar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa ortada tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir. 3-Avrupa'nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa'yı Pazar yapmaya başladınız. 4-En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. 5-Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordularına mezar ettiler. 6-Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce giyiminizden hayat tarzınıza kadar, ahlâki değerlerinizi yıpratmaya başladılar, sonra da kendi içinizde sizi bölmeye başladılar. 7-Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslâmiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi, İslamiyet belki bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirdi. Kaldı ki Vehhabiliği kuranlar da İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı her yerde, İslamiyet'i sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saâdet'i devam ettirdi. 8-ifade ettiğim sebeplerden kilise size kin kusmaktadır. 9-Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı. Şimdi (o zaman) 19 üniversiteniz var. Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı. Tarihinize bakın! Her medrese de ilim tedrisâtı vardı. İlki denizaltıyı Osmanlı'nın yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor. 10-Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refâhı ve medeniyeti yıkılır. Ama bu şartlarda çok zor...
İşte Alman asıllı bir Profesör'ün ağzından dökülen gerçekler. Ve hiç yorum yapmadan sizlere sunmayı uygun gördüm. Yorum sizin...
Ortasya kökenliliğinin yanı sıra, T.C. ülkesi kurulduktan sonra bu ülke sınırları içinde yaşayan vatandaşlık hakkına sahip her bir ferdinin sahip olduğu ortak kimlik.
Örn. Cümle: Eyvah ki eyvah yine Türklüğün tanımı Arabistan kökenli Süleymancıların eline teslim edilmiş.
zamanında atalarımız türklüğün ne demek olduğunu kanıtlamışlardır....sadece yürekleri ve iman dolu göğüsleriyle gitmişlerdir savaşa bir avuç toprak için.bir avuç toprak mı dedim? ? ? o öyle birşeydir ki dünyanın tüm pırlantalarından,altınlarından en büyük hazinelerinden daha değerlidir.peki sadece toprak dediğimiz şey midir vatan? ? ? ? insanı insan yapan bağımsızlığı özgürlüğüdür......düşünebilmesi.......işte atalarımız bunun için gülümseyerek,içlerinde vatanını kurtarmanın saadetiyle gitmişlerdir savaşa........ne binlerce ordu ne de o medeniyet denilenlerin silahları durdurmuştur onları...önamli olan inanmak sonuna kadar direnmek,haykırmak,karşı koymak........onlar türkün ve türklüğün ne dmek olduğunu göstermişlerdir bütün dünyaya...düşmanın kirli ayaklarını çekmişlerdir vatanımızdan güçlü inançlarıyla......TÜRKLÜK HAKSIZIN YANINDA OLMAK,HAKSIZLIĞA KARŞI ÇIKMAKTIR.......TÜRKLÜK DUYURMAKTIR SESİNİ,SUSMAK DEĞİL,HAYKIRMAK! TÜRKLÜK İNANMAK DEMEKTİR,KENDİNE GÜVENMEK,DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK....TÜRKLÜK ÇALIŞMAK DEMEKİTR,YILMAMAK... bu gün bizim yaptığımız gibi en ufak bir engelde pes etmek değil! sonuna dek devam etmektir........vatanına sahip çıkmakkorumak demektir.......şimdi olduğu gibi toprağını yabancıya satmak değil........saygı ve sevgi demekitr geçmişine ve geleceğine,bu kutsal özgürlük bayramlarında güneşin altında 2 saat beklemeye üşenmek değil......
Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri Adım adım dolaşırken kutlu yerleri Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?
Türklük'te saklı çok dinamikler vardır.Fakat bu dinamikler böyle saklı durmakla paslanıyor hiç bir işe yaramıyor.Fakat önemli olan Milli Bilincimizi yitirmeden bu dinamikleri hayatın her alanında ortaya çıkarabilmektir!
Cahillere bilgi notu..
Türkiye Türklerindir.
Kılıcının ve bileğinin gücüyle bu ülkeyi kendisine vatan yapmıştır.
Kimliği üst kimliktir.
Tüm farklı kimlikler bu üst kimlik altında özgürce yaşayabilir.
Türk milletini yaşatma ve onu yüceltme ülküsüne TÜRKÇÜLÜK denir. Asla ırkçılıkla alakası yoktur.
Türkçülük bir medeniyetin inşa çabasıdır. Oğuz Kağan dan başlayan binlerce yıllık bir geçmişi vardır. Türklerin kurduğu vatanda, Türk bayrağının dalgalandığı bir ülkede Türkçülük bölücülük değil ortak paydada, üst kimlikte buluşmaktır.
Türk kimliğinin dışında başka bir kimliğin ülkeye egemen kılınması çalışması bölücülüktür.. Böyle biline...!
Ahmet Yavas
Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Mustafa Kemal Atatürk
Bunun üstüne Türklüğün yorumu veya tanımı yapılamaz
Türk'lük yüce bir Makamın bir bireyine verilen Irksal farkına verilen ve Tanrı tarafından atfedilen bir Ünvandır! ! !
Dünya Tarihinde 125 Devlet kurmuş vede bu Devletlerden 6 İmparatorluk çıkartmış olan Yüce bir Ruhun isimidir Türk! ! !
En üstün irk Türk irkidir hangi irkda ayni tarihii görebilirsin göster demek ki farkimiz var
Türk'üm... Kürt'sün... Çerkez'sin... Avnavutsun... Ermenisin... ne farkeder ki?
insan olalım insan!
Bize dayatılan Resmi İdeolojinin hamasetleriden kurtulamazsak bu çağda varmak istediyimiz bütün yollar çıkmaz sokağın labirentleridir.Dostlarım.
allahım iyiki beni TÜRK olarak yaratmışsın seni çok seviyorum
sonradan olunacak bişey değildir,bu doğuştan gelen bi şey asil ırk asil soy asil kandır,bunların hiçbirini sonradan kazanamassın
Türklük demek dogruluk,dürüstlük,barisi seven idi ama bugün bunlari söylemek yalanciliktan öteye gitmez,Türküm-dogruyum-caliskanim-kücüklerimi sevmek-büyüklerimi saymak artik bunlar Atatürk döneminde kaldi zaten yukarda belirtilen özellikleri yerine getirseydik Türkiye bugün gelismis ülkelerin arasinda olurdu.Türkiyede ne müslümanim diyenlerin müslümanliklari tam nede Atatürkcüyüm diyenlerin Atatürcülükleri tam yarim malamak yasayip gidiyoruz.
ne milletim için dinimden nede dinim için milletimden ayrılamam
büyük devasa Orjinal marka
diliyle ne mutlu türküm diyenlerden degilde özüyle ne mutlu türküm diyenlerdenimmmmmmmmmmmmmmmm
ırk ayrımcılığıdır ne olacak
diğer ırklar gibi bir ırk..mensubu olduğum için grurluyum..
özellikle Avrupa kupası maçları sonrasında gördümki Türklük hakketen ölmemiş ya...Özellikle gazete ve internetten bunu takip ettim...Bizim Hırvatistan maçı sonrası...
Balkanlarda: Kosova Bosna Hersek Arnavutluk Makedonya daki...
Kafkasyada:Azerbaycan Dağıstan Tataristan Kırım daki...
Ortadoğuda:Lübnan Filistin Irak Cezayir ve Sudan daki...
Asya da:Türki cumhuriyetler ve Doğu Türkistandaki...
müslüman ve Türk kardeşlerimiz galibiyetmizi bizim gibi coşkuyla kutladılar...
Türkçülük faşizanlık türklüğün gericilik ahmaklık boş iş sayıldığı şu dönemde haykırıyorum Türküm Mutluyum Gururluyum Ne Mutlu Bana...
Ve bu lafımı hemen başka tarafa çekeceklerede cevabı peşinen Atatürk ün bir lafı ile veriyorum...
Dini,ırkı,rengi,dili,mezhebi,kökeni ne olursa olsun kalbinde Türklük ülküsü taşıyan herkes Türktür
türkiyede iki anlamı vardır.
türk olarak doğup bu kimlik bilincine sahip olmak,
uyruğu ne olursa olsun türk üst kimliğini SİYASİ OLARAK kabul ederek türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak.(Bu kendi kimliğini red etmek anlamına gelmez.kötü niyetli azınlıklar bunun bilincinde olsal da bundan hoşlanmazlar)
Türklük Türkiye'de yaşayan her İNSANIN benimsemesi gereken bir kavram bana göre.
TÜRK, bugün bir ırkın adı değildir.
Türkiye'de, hangi etnik kökenden gelirse gelsin TC vatandaşı olarak yaşayan ve ülkesinin ilerlemesini isteyen HER İNSANIN milli kimliğini ifade eden BİR MİLLET ADIDIR.
Kimse 'ben Türk değil kürdüm' falan demesin boşuna, Diyarbakır'lı Ziya Gökalp ne demiş: 'Bir insan hangi milletin terbiyesi ve harsıyla(kültürüyle) yetişirse, o milletin bir mensubu olur. Hangi ırktan gelirse gelsin... Zaten 'ırk' insanlar için değil, hayvanlar için önemlidir. Atlarda, köpeklerde, süt ineklerinde mesela..'
Türk ülkesinde yaşayan ve Türk kültürüyle yoğrulan tüm Türkiye halkı, kabul etse de etmese de TÜRKTÜR. Bu böyle bilinmeli ve kimse kimseyi kandırmaya çalışmamalı. Fransız kültür milliyetçiliğinin kurucusu sosyolog Emil Durkeim(Emile Durkhaim) de bu fikirde olduğuna göre, bilimin görüşü budur, diyebiliriz.
Türklük en büyük demektir.
Allahın yolunda canını feda eden demektir.
Ögrenmek istiyorsanız Türklüğü http://ssbugraankara.sitemynet.com/tr/
sitesini ziyaret ediniz
Tarihin başlangıcından itibaren ismi konmuş, coğrafyası tanımlanmış ve bütün iç dinamikleri tamamlanmış olarak günümüze kesintisiz bir nehir gibi akıp gelen çok az toplum vardır. Bunlardan biride Türk toplumu (cemiyeti) yada Türk milletidir.
HEM TÜRK’ÜM HEM MÜSLÜMAN! ...
M.NİHAT MALKOÇ
İnsan dünyaya gelirken Allah ona ‘seni Türk olarak mı, Fransız olarak mı yaratayım’ diye sormuyor. Demek ki ırkın fazla bir ehemmiyeti yok. Fakat bazı ırklar vardır ki dünya tarihi içerisinde yaptıkları çirkefliklerle insanlık önünde karalanmışlardır. Bu milletlerle ilgili olarak isim vermesem de sizler hangi milletleri kastettiği mi anlıyorsunuz.
Yaptığı akıl ve vicdan dışı icraatlarla insanlık tarihine karabasan gibi çöken milletleri insanlık unutmadı, unutmayacak da… Çünkü onların açtığı yaralar öyle kolay kapanır cinsten değil. Çok şükür ki bu hastalıklı milletler arasında Türklerin adı yok. Bu hususta ne kadar sevinsek ve övünsek azdır. Tarih Türklerle ilgili olarak hiçbir bariz çirkeflik kaydetmemiştir. Bu hususta ferdi tasarruflar olsa da dikkate alınmaz, alınmamalıdır. Şayet bunu çürüten iddia sahipleri varsa bilin ki onlar da içlerindeki kini kusup iftira atıyorlardır.
Bütün çocuklar Müslüman fıtratı üzere doğarlar. Başka milliyetlerden olsalar da ergenlik çağına kadar onlara Müslüman gözüyle bakılır. Ne zaman ki kişi akıl baliğ olur, işte o zaman inancını seçerek tescil eder. Bizler çok şükür ki Müslüman topraklarda, mümin ailelerde doğduk. Arayışa girmek mecburiyetinde kalmadık. Küçük yaşlardan itibaren Müslüman karakterinin esaslarıyla yoğrulduk. Onun için başka inançlara itibar etmedik. Bunu bir avantaj olarak görmek gerekir. Acaba o zor şartlar altında iman arayışı içerisine girip Müslümanlıkla müşerref olabilir miydik? Maazallah Batılı bir ülkede, gayri müslim bir aile içerisinde dünyaya gelseydik bugünkü konumda olmayabilirdik. Nerden baksan zor ve riskli bir arayış olurdu. Hâlimize şükretmek lâzım.
Türk milleti tarih sahnesine çıkışından bugüne kadar dik ve onurlu durmasını bilmiştir. İslamiyeti kabul etmeden evvel de bu milletin temel dinamikleri insaniyet üzere şekillenmişti. Adalet ve namus anlayışları çağın çok ilerisindeydi. İslamiyetin kabulüyle birlikte insani hassasiyetler daha da inceldi. Alpler eren oldu. Yeni alperen kimliği ses getirdi.
Şerefli Türk milleti bütün insanlığa gönderilen son din olan İslamiyetin bayraktarlığına soyundu. Aslında tarih milletimize bu vazifeyi biçti. Çünkü bu bayrağı yükseklerde salındıracak yegâne millet Türk milletiydi. Her şeyimiz islamla uyuşuyordu. Yani arada bir kan uyuşmazlığı yoktu. Onun içindir ki İslam akidelerini benimsememiz zor olmadı.
Bazıları Türklerin Müslüman olma sürecini sulandırsa da hakikatler tarihî hadiselerle rabıtalıdır. Talas Savaşı’yla başlayan Türk-Arap yakınlaşması zamanla inanç kardeşliğine dönüşmüştür. Her ne kadar tarih boyunca bu iki milleti birbirine düşürmek ve birbiriyle çatıştırmak isteyenler olmuşsa da gayelerine tam anlamıyla ulaşamamışlardır.
Milletimiz islamiyete çok büyük sevgi ve hürmet göstermiştir. Şairlerimiz en güzel şiirlerini Peygamber Efendimiz için yazmışlardır. Süleyman Çelebi’nin Mevlit’iVesiletü’n- Necat ve Yazıcıoğlu Muhammed’in Muhammediye’si bu sahadaki en mühim numunelerdir. Bu güzel naat zincirine her geçen gün yeni halkalar eklenmektedir.
Bazıları Türklükle Müslümanlığı uyumsuz olarak göstermenin ve bunlardan birine öncelik vermenin çirkin mücadelesiyle vakit öldürüyor. Hatta ‘Sen önce Türk müsün, Müslüman mısın? Suda boğulmakta olan bir Müslüman’la bir Türk’ü görsen hangisini önce kurtarırsın’ gibi amiyanesıradan suallerle zihinleri bulandırmak istiyorlar. Bu basitliğe düşmeden şunu söylemeliyiz: ‘Türklük bizim bedenimizse Müslümanlık ruhumuzdur.’ Zorlamayla bedenle ruhu çelişki içerisinde göstermek kara cahilliktir.
Türklükle Müslümanlık etle tırnak gibidir. Zira Avrupa’da Türk deyince Batılı insanlar Müslüman’ı, Müslüman deyince de Türk’ü gözlerinin önünde canlandırıyorlar. Osmanlı devleti zamanında Türk kültürü, edebiyatı ve mimarisi İslâmî unsurlarla ve dinî motifleriyle şekillenmiştir. Bunlar eski Türk kültürünün kalıntılarıyla apayrı bir sentez oluşturmuştur. Fakat bu birleşimde hiçbir öğe sırıtmamıştır; uyumlu bir yelpaze çıkmıştır ortaya…..
Nizam-ı âlemin öncüsü olan Müslüman Türkler tarih boyunca üç kıtaya adalet götürdüler. Osmanlı güçten düşünce Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar her tarafta bir başıboşluk ve çözülme görülmeye başlandı. Huzur ve istikrar mumla aranır oldu. Bugün o topraklarda yaşayanlar ceddimizin merhamet iklimini çok özlüyorlar. Bugün kavganın beşiği olan Budin, kılıç şakırtılarını rüyasında gören Estergon, mahzun Üsküp, havaya uçurulan Mostar, kana bulanan Bosna; kısacası evlad-ı fatihan diyarı o eski şefkatli elleri arıyor. Sadece onlar mı, biz de arıyoruz o güzel insanları… Onlar ki beyaz atlara binip cennet istikametine doğru yol aldılar. Buluşmak mı? Kim bilir belki kıyamette! ....
Yiğit düştüğü yerden kalkar… Yeter ki inancımızı, kimliğimizi ve basiretimizi kaybetmeyelim. Göğsümüzü gere gere ‘Hem Türk’üm hem Müslümanım’ diyebiliyorsak temel gücümüzü ve dirayetimizi henüz kaybetmemişiz demektir. Zamanın nelere gebe olduğunu ancak Allah bilir. Tarih elbet bir gün eski yol arkadaşlarına kılavuzluk ederek onları gün yüzüne çıkaracaktır. Bunun ilacı, gece gündüz demeden çalışmak ve sabırla beklemektir.
komedi filmi....
Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak, bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem. Gururdur, namustur bayrak ve sancak, Aksa da kanım korkma; haini güldürmem!
TÜRKLÜK ANLATILMAZ YAŞANIR
TÜRKLÜK ÖVÜNÇTÜR ÖVÜNÜNÜZ
Türklük evde oturup televizyon izlemek deildir,
Türklük TÜRK kardeşleriyle kavga etmek deildir,
Türklük Doğu Türkistan'ı, Bosnayı, Irak Türkmenleri'ni düşünerek uyuyamamaktır,
Türkler evden işe işten eve insanların oluşturduğu topluluk deildir,
Türkler canlarını savaş olmadan bile vatanı için verebilecek bir topluluktur,
Türklük 2 kişiyi yanına alıp kabadayılık yapmak deildir,
Türklük gerekirse tek başına ülkeyi savunacak gücü bulmadır,
Bİ DÜŞÜNÜN KİM TÜRK KİM DEĞİL! ! !
Bir kısım öğrencisiyle Boğaziçi'nde geziye çıkan İstanbul Üniversitesi
profesörlerinden Alman asıllı Prof. Fritz Nuemark talebelerinden birinin:
'Avrupa bizi neden sevmez, Hocam? ' sualine, şu cevabı verir:
-Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de
mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı
Hıristiyanlar'ın hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:
1-Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama, fazla laik olmak şöyle dursun,
Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.
2- Sizler farkında değilsiniz ama, onlar şu gerçeğin farkındadırlar:
Tarihten Türk çıkarılırsa ortada tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak
ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3-Avrupa'nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa'yı Pazar yapmaya başladınız.
4-En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5-Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı
ordularına mezar ettiler.
6-Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet
sağladılar. Önce giyiminizden hayat tarzınıza kadar, ahlâki değerlerinizi
yıpratmaya başladılar, sonra da kendi içinizde sizi bölmeye başladılar.
7-Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslâmiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi,
İslamiyet belki bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirdi. Kaldı
ki Vehhabiliği kuranlar da İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı
her yerde, İslamiyet'i sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı
Saâdet'i devam ettirdi.
8-ifade ettiğim sebeplerden kilise size kin kusmaktadır.
9-Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı. Şimdi (o zaman) 19
üniversiteniz var. Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı.
Tarihinize bakın! Her medrese de ilim tedrisâtı vardı. İlki denizaltıyı
Osmanlı'nın yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu
biliyor.
10-Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refâhı ve medeniyeti
yıkılır. Ama bu şartlarda çok zor...
İşte Alman asıllı bir Profesör'ün ağzından dökülen gerçekler. Ve hiç yorum
yapmadan sizlere sunmayı uygun gördüm.
Yorum sizin...
Ayhan ÇİFTÇİ/ ufukötesi gazetesi
Ortasya kökenliliğinin yanı sıra, T.C. ülkesi kurulduktan sonra bu ülke sınırları içinde yaşayan vatandaşlık hakkına sahip her bir ferdinin sahip olduğu ortak kimlik.
Örn. Cümle:
Eyvah ki eyvah yine Türklüğün tanımı Arabistan kökenli Süleymancıların eline teslim edilmiş.
kutsallık,görev,yönetmek,acımasızlık,kan,zafer,ve SONSUZLUK...
zamanında atalarımız türklüğün ne demek olduğunu kanıtlamışlardır....sadece yürekleri ve iman dolu göğüsleriyle gitmişlerdir savaşa bir avuç toprak için.bir avuç toprak mı dedim? ? ? o öyle birşeydir ki dünyanın tüm pırlantalarından,altınlarından en büyük hazinelerinden daha değerlidir.peki sadece toprak dediğimiz şey midir vatan? ? ? ? insanı insan yapan bağımsızlığı özgürlüğüdür......düşünebilmesi.......işte atalarımız bunun için gülümseyerek,içlerinde vatanını kurtarmanın saadetiyle gitmişlerdir savaşa........ne binlerce ordu ne de o medeniyet denilenlerin silahları durdurmuştur onları...önamli olan inanmak sonuna kadar direnmek,haykırmak,karşı koymak........onlar türkün ve türklüğün ne dmek olduğunu göstermişlerdir bütün dünyaya...düşmanın kirli ayaklarını çekmişlerdir vatanımızdan güçlü inançlarıyla......TÜRKLÜK HAKSIZIN YANINDA OLMAK,HAKSIZLIĞA KARŞI ÇIKMAKTIR.......TÜRKLÜK DUYURMAKTIR SESİNİ,SUSMAK DEĞİL,HAYKIRMAK! TÜRKLÜK İNANMAK DEMEKTİR,KENDİNE GÜVENMEK,DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK....TÜRKLÜK ÇALIŞMAK DEMEKİTR,YILMAMAK... bu gün bizim yaptığımız gibi en ufak bir engelde pes etmek değil! sonuna dek devam etmektir........vatanına sahip çıkmakkorumak demektir.......şimdi olduğu gibi toprağını yabancıya satmak değil........saygı ve sevgi demekitr geçmişine ve geleceğine,bu kutsal özgürlük bayramlarında güneşin altında 2 saat beklemeye üşenmek değil......
Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri
Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş
Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?
Türklük'te saklı çok dinamikler vardır.Fakat bu dinamikler böyle saklı durmakla paslanıyor hiç bir işe yaramıyor.Fakat önemli olan Milli Bilincimizi yitirmeden bu dinamikleri hayatın her alanında ortaya çıkarabilmektir!
İşte Türklük benim için budur
A benim güzel yurdumun güzel insanları...
Türklüğünüzü kaybetmeseydiniz şu an hiçbir şeyi kaybetmezdiniz...