"Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Sadri Maksudi Arsal, Atatürk’ten kitabına önsöz yazmasını istemiş; Atatürk, 2 Eylül 1930’da önsöz değil, yukarıdaki tırnak içi birkaç satırı yazmıştı.
yok. artık türkçe değil'' turkche'' konuşuyoruz.. internet yaygınlaştıkça, yüzyüze iletişimden sms iletişimine geçtikçe boyumuz ''çoq'' uzadı.. yakında türkçe ile çinceyi karıştırır olacağız.
Dil meselesi tartışılırken bir gerçek her zaman göz ardı edilmiştir. Bu, Türkçenin başka dillerde olan on binlerce kelimesinin hiç akla dahi getirilmemesidir. Moğolca, Urduca gibi artık epey uzakta kalmış diller ile Farsça, Ermenice, Gürcüce gibi Önasya dilleri, Yunanca, Bulgarca, Makedonca, Arnavutça, Romence, Sırpça-Hırvatça, Macarca ve hatta Rusça gibi Balkan, Orta ve Kuzey Avrupa dillerinde on binlerce Türkçe kelime vardır. Türkçe sadece sözlükleri etkilemekle kalmamış, bütün Balkan dillerinin morfoloji ve sentaksını da etkilemiştir.
Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimeler
Abdullah Skaljiç, Sırp-Hırvat Dilinde Türkçe Kelimeler (Turcizmu u srpskohrvatskom jeziku) isimli birinci baskısı 1957, ikinci baskısı 1962’de Saraybosnada yapılan eserinde, Türkçeden Sırp-Hırvat diline 8.742 kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir Tabii ki Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimelerin sayısı bu kadar değildir. Nitekim kitabın ilk baskısında 6.500 kelime yer almıştı (Milan Adamovic, “Tanıtma”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara 1969, 289. s. vd.) .
Macarcadaki Türkçe kelimeler
Alimler Macarcaya geçen Türkçe kelimeleri üç tabaka halinde incelerler. Birincisi Hun-Hazar-Bulgar tabakası, ikincisi Peçenek-Uz-Kuman-Kıpçak tabakası, üçüncüsü ise Osmanlı tabakasıdır. Osmanlı tabakasını inceleyen Macar alimi Suzanne [Zsuzsa] Kakuk, 16 ve 17. asırlarda Osmanlı dili tarihi araştırmaları, Macar dilinde Osmanlı unsurları (Budapeşte, 1973 Recherches sur l’histoire de la langue Osmanlie des XVI et XVII siecles, les eléments Osmanlis de la langue Hongroise) isimli eserinde, 16-17. asırlarda Osmanlılar vasıtasıyla Macarcaya 1.382 cins isminin, 402 şahıs adı ve lakabın, 224 yer isminin, toplam 2.008 kelimenin nakledildiğini ortaya koymuştur (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1973-74, 356 s.) .
Kakuk, daha sonraki bir yazısında bunu 1.500’e çıkarmıştır (Zsuzsa Kakuk, “Macar dilinde Osmanlı-Türk unsurları”, Bilimsel Bildiriler 1972, TDK y., Ankara 1975, 209. s. vd.) . (Bayan Kakuk, 1960’da Çindeki Salar Türklerini ziyaret ederek metinler derlemiştir. Bu metinler Textes Salars, Acta Orientala, c. xııı, fas. 1-2, Budapest 1961’de yayımlanmıştır) . Kakuk, 13 ağustos 1925’te Macaristanın Heves şehrinin Nagytalya köyünde doğmuştur.
Türkçenin tesiri sadece kelime vermekle kalmamış, bazı şairler Türkçe şiir bile söylemişlerdir. Mesela ilk büyük Macar şairi sayılan Balint Balassa 1552-56 arasında bir çok Türkçe şiiri Macarcaya çevirmiş, kendisi de Türkçe şiir yazmıştır.
Macar kelimesi Manysi ve Türkçe eri (Manysi+eri) kelimelerinden meydana gelir ki, yarı yarıya Türkçedir (Laszlo Rasonyi, Tarihte Türklük, TKAE y., Ankara 1971, 119. s.) . Macarlara sadece kendileri ve biz Türkler Macar deriz. Öbür milletlerin verdiği Hungarya adı da tamamiyle Türkçedir. Hungarya (Hungaria) çoklarının sandığı gibi Hun kelimesinden değil, Türkçe Onoğur kelimesinden gelir. Baştaki h türeme bir sestir. Kelime Hundan gelse sonraki gar unsurunu açıklamak mümkün olmazdı) . Macarlar Onoğur Bulgarlarıyla yakın münasebette bulundukları için Bizanslılar ve diğer halklar onları bu kelimeyle isimlendirip yaşadıkları ülkeye de Türkiye demişlerdir (Onoğur kelimesi Osmanlılarca az da olsa Engürüs veya Üngürüs şeklinde kullanılmıştır) .
Hatırlanacağı üzere Macaristan haricinde tarihte Türkiye ismini alan veya Türkiye ismi verilen bir çok ülke ve bölge vardır: Göktürk, Hazar, Anadolu Selçuklu, Mısır (Memlük devrinde) ve Türkistan coğrafyaları tarihte Türkiye olarak anılmıştır. Lakin devlet adı olarak Göktürkler, Mısır Memlükleri ve Türkiye Cumhuriyetinden başka Türkiye isimli Türk devleti yoktur. Yalnız Orta Asya coğrafyası son bin yıldır Türkistan adıyla tanınmaktadır.
Macar alimleri Türklük bilimi sahasında en çok çalışan alimlerdir. Zaten Türk bilimi sahasında Hıristiyan milletlerden iyi niyetle çalışan sadece Macar bilginleridir. Bunlara Bosna Hersekli ve Güneydoğu Asyalıları da ilave edebiliriz (Pakistan, Malezya vs) . Türklükle ilgilenen diğer bilim adamlarının bilim sıfatı sadece mesleklerinde olup esas amaçları Türk kültür ve medeniyetini başka köklere, bilhassa Çin, Hint, İran, Moğol, Arap ve sair kaynakla bağlamaktır.
Romencedeki Türkçe kelimeler
Aslen bir Gökoğuz Türkü olan Mihail Guboğlu bir makalesinde, Romen diline geçen Türkçe kelimeler üzerine çalışan Romen ve yabancı bilim adamlarının eserleri hakkında geniş bilgi vermiş, Romen dilinde mevcut 3.000 Türkçe kelimenin daha iyi araştırılması gerektiğini belirtmiştir (M. Guboğlu, “Rumanya Türkolojisi ve Rumen dilinde Türk sözleri hakkında bazı araştırmalar”, 11. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildirilir 1966, Ankara 1968, 271. s.) .
Kerim Altay isimli Türk asıllı Romanyalı bir bilim adamı da, 1925-87 arasında çıkan 4 Romence sözlükte yaptığı araştırmada 1.700 Türkçe kelime saymış, daha dikkatli bir araştırmayla bunun 2.000’i aşacağını söylemiştir (Kerim Altay, Türkçeden Romenceye giren sözler-Romencedeki Türkçe kelimeler”, Erciyes, Nisan 1996, 220. sayı, 1. s.) .
Bulgarcadaki Türkçe kelimeler
Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Osmanlı Türklerinden kalma 5.000 Türkçe yer adının olduğunu yazmaktadır (M. Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Ankara 1988, 42, 75 ve 383. s.) . Bulgarcadan Türkçeye giren sözler ise yalnızca bir kaç tanedir ki bunların en çok kullanılanı çete kelimesidir. Bu da Bulgarların çetecilikte nam salmasından ileri gelmiştir. Ayrıca gocuk, kuluçka, kosa (uzun saplı bir tırpan) , ıştır (yaban pazısı) gibi bir iki söz daha vardır. Son ikisi ağızlarda kullanılır (Hasan Eren, “Bulgarlar ve Türk dili”, Bulgaristanda Türk Varlığı, TTK, Ankara 1985, 9. s.) . Yaşar Yücel, Bulgar Bilimler Akademisi Bulgar Dili Enstitüsünce yayımlanan Bulgar Dilindeki Yabancı Kelimeler Sözlüğü (1982) ile Bulgarca Sözlüğün 3. baskısını tarayarak Bulgarcada 2.557 Türkçe kelimenin olduğunu tespitlemiştir. -ci, -li, -lik gibi Türkçe ekler de Bulgarcaya geçen lisan unsurları arasındadır (Yaşar Yücel, “Bulgarcaya Türkçeden ve Türklerden geçen sözcükler”, Belleten, ağustos 1991, 213. sayı, 529-562. s.) .
Tabii ki bu, eksik bir çalışmadır. Hakikatte başta Bulgar ve Balkan kelimeleri olmak üzere Bulgarların dilinde aslında on binden fazla Türkçe kelime vardır. Durum Makedonca için de aynıdır.
Melih Cevdet Anday seyahatlerini anlattığı bir eserinde şöyle bir fıkra nakletmektedir:
“Bir Bulgar bir Yugoslava sormuş: ‘-Sizin dilinizde çok Türkçe sözcük var mı? ’ Yugoslav Türkçe olarak: ‘-Yok be kardeşim’ demiş. Bu soru bir Macara sorulsa ‘şok van’ karşılığı alınırdı ki, ‘çok var’ demektir.” (Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan, Gerçek y., İstanbul 1965, 143. s.) .
Bu misalin bir benzerini Süreyya Yusuf da nakletmektedir (Süreyya Yusuf, “İvo Andriç’te Türkçe sözcükler”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1969, 287. s.) .
Rusçadaki Türkçe kelimeler
Nikolay Aleksandroviç Baskakov Türk Kökenli Rus Soyadları (1979) isimli çalışmasında 300 Türkçe kökenli Rus soyadını etraflıca incelemiştir. Baskakovun eseri Türkçeye tercüme edilmiştir (N.A. Baskakov, çev. Samir Kâzımoğlu, Türk Kökenli Rus Soyadları, Ankara 1997, 234 s.) .
Tatar alimi A.H. Halikov da Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale isimli eserinde bugün Rusçada kullanılan 500 soy adını tesbit ederek bir kitap halinde yayımlamıştır (A. H. Halikov, çev. Mustafa Öner, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale, TDAV y., İstanbul 1995) . Bunların hepsi aslen Türk-Tatar asıllı olup içlerinden alimler, yazarlar, diplomatlar, bilim ve devlet adamları çıkmıştır. Mesela Yeltsin (Türkçe elçi kelimesinden gelir) bunlardan biridir. Zaten “Rusu kazısan altından Tatar (Türk) çıkar” sözü herkesçe bilinen bir sözdür.
Tabii bunlar özel isimlerdir. Rusçada Türkçeden alınma sözlerin bir listesi henüz yapılmamıştır. Bu yapıldığında Rusçada 10 bin civarında Türkçe kelimenin bulunduğu katiyetle açığa çıkacaktır. Kerim Altay, Rusçadaki Türkçe sözlerin sayısının da şimdilik 2.000 olarak tesbit edildiğini bildirmiştir.
Farsçadaki Türkçe sözler
Farsça yabancı kelimelerin çok olduğu bir dildir ve bu dilde binlerce Türkçe kelime vardır. 1942’de Fuad Köprülü yazdığı bir makalede Farsçadaki Türkçe kelimelere dikkati çekmiş, 280 Türkçe kelime tesbit etmiştir (Fuad Köprülü, “Yeni Fariside Türkçe unsurlar”, Türkiyat mecmuası, 1942-45, 7-8, sayı, 1-6.) .
Alman alimi Gerhard Doerfer, Farsçanın yüzde seksenini Arapça kelimelerin oluşturduğunu, lakin bu yüzden Farsçanın bir Sami dili sayılamayacağını söyler. F. K. Timurtaş da Farsçadaki Arapça kelimelerin Farsçadan fazla olduğunu kaydeder (F. K. Timurtaş, Osmanlıca Grameri, İstanbul 1964, 248. s.) .
Doerfer, Yeni Farsçada Türkçe ve Moğolca Unsurlar (Turkische und Mongolische elemente im Neupersischen, Wiesbaden, 1963, 1965, 1967, 1975) isimli 4 ciltlik eserinde bunlardan binlercesini tesbit etmiştir.
Doerfer’in kitabının 1. cildi Moğolca kelimelere ayrılmıştır. Burada Farsçaya giren 409 Moğolca söz yer almaktadır. 2, 3 ve 4. ciltler ise Farsçadaki Türkçe kelimelere ayrılmıştır. Burada da 2.000’e yakın Türkçe kelimeye yer verilmiştir. Ne yazık ki 4 ciltlik bu eser halen Türkçeye tercüme edilmeyi beklemektedir.
Arapçadaki Türkçe sözler
Türkçe en çok etkilendiği dil olan Arapçaya da binlerce kelime vermiştir. Cezayirli bir bilim adamı olan Mohammed ben Cheneb, 1922’de yaptığı “Cezayir konuşma dilinde muhafaza edilen Türkçe ve Türkçe aracılığı ile gelen Farsça kelimeler” adlı araştırmasında (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1966, 157-213. s.) isimli çalışmasında Cezayir Arapçasında 634 Türkçe kelime tesbit etmiştir. Bu kelimelerin 72’si askerî, 31’i denizcilik, 39’u besin maddelerine ait kelimeler, 59’u alet ve kap kacak kelimeleri, 55‘i giyecek, 65’i sanatlarla alakalı, 313’ü ise çeşitli sahalara ait kelimelerdir. Cheneb, Türkçe özel adları çalışmasına dahil etmemiştir.
Ahmet Ateş, Cheneb’den müstakil olarak yaptığı bir araştırmada Arap edebî dilinde 539 Türkçe kelime tesbit etmiştir. Ateş Türkçe örnek kelimesinin dahi urnîk şeklinde ve “örnek, model, şekil” manasında Arapçaya geçtiğini de (çoğulu arânîk) kaydetmiştir (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler üzerine bir deneme”, Türk Kültürü Araştırmaları, 1965, 2. yıl, 1-2. sayı, 5-25. s.) . Hüseyin Ali Mahfuz, Bağdad Arapçasındaki 500 Türkçe kelimenin listesini yayımlamıştır (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler, 10. yüzyıla kadar”, Reşit Rahmeti Arat İçin, Ankara 1966, 26. s.) .
Erich Prokosch adında bir Alman alimi de Sudan Arapçasına 259 Türkçe kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir. Bunların içinde ağa, balta, baklava, basma, bastırma, başıbozuk, binbaşı, birinci, bohça, boru, bölük, burma, burgu, damga, demir, doğru, dolap, dondurma, cebehana, çizme, gümrük, hekimbaşı, kanca, karakol, kavun, kavurma, kazan, kılavuz, kışlak, orta, sancak, şiş, tabur, temelli, topçu, yüzbaşı gibi kelimelerle –cı eki de vardır (Erich Prokosch, Osmanisches Wortgut in Sudan-Arabischen [Sudan Arapçasında Osmanlı Kelimeleri], Klaus Schwarz verlag, Berlin 1983, 75 s.) . Son zamanlarda bu mevzuda çalışan Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler (İstanbul 1994) isimli eserinde Arapçaya şimdilik 941 kelimenin geçtiğini meydana koymuştur (Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerinde Türkçe Kelimeler, TDAV y., İstanbul 1994, 159 s.) .
Aytacın çalışmasında Arapçaya geçen kelimelerin 179’unun meslek ismi, 75’inin yiyecek içecek ismi, 97’sinin çeşitli sıfatlar, 45’inin askerlikle ilgili kelimeler, 24’ünün özel isim, lakap ve unvan, 40’ının mekân ismi, 89’unun araç gereç ismi, 15’inin fiil, 52’sinin giyim kuşam ve dokumacılıkla ilgili isimler, 8’inin akrabalıkla, 6’sının madenlerle, 7’sinin hayvanlarla ilgili olduğu görülmektedir. (Toplamı 657’dir) . Geri kalan 284’ü sair isimlerdir. Bunların içinde çavuş (çaviş veya şaviş şeklinde) , topçu gibi çok kullanılan kelimelerle beraber, çapçak (kulplu ve madeni bir kap, eski Türkçede çamçak) ile sagu (ağıt) , sagucu (ağıtçı) gibi günümüz lisanında kullanılmayan eski Türkçe kelimeler bile vardır.
Arnavutçadaki Türkçe kelimeler
Arnavutçadaki Türkçe kelimelerin sayısı 5 ila 10.000 bin arasındadır. Bu mevzuda da yapılmış bir çalışma yoktur.
Yunancadaki Türkçe kelimeler
Yunancada 5.000 ila 7.000 civarında Türkçe kelimenin olduğu tahmin edilmektedir. Yunanlılarda Türk kompleksi olduğu için Yunan ilim adamları her hangi bir çalışma yürütmemişlerdir.
Ermenicedeki Türkçe kelimeler
Ermenilerin henüz Türk kompleksine sahip olmadıkları bir zamanda 1902’de H. Açaryan isimli bir Ermeni, Türkçeden Ermeniceye 4.200 (dört bin iki yüz) kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, Türk Dili, ağustos 1995, 524. sayı, 862. s) . Hatta bu tesir o derecededir ki, Türkçenin etkisiyle Ermeni dili yapı ve sentaksını (söz dizimini) dahi değiştirmiştir (Bahtiyar Vahabzade, haz. Yusuf Gedikli, Ömürden Sayfalar, Ötüken n., İstanbul 2000, 196-197. s.) .
Robert Dankoff, yukarıdaki rakama ilave olarak Ermeni diyeleklerinde 150 Türkçe sözün varlığını tesbit etmiştir. Halbuki Türk yazı dilindeki Ermenice kelimeler, sadece 5-10 tanedir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, 903-904. s.) .
Ancak bu bir asır evvel yapılmış eksik bir çalışmadır. Ermenicedeki Türkçe kelimelerin sayısı 10 binden az değildir. Sadece şu kadarını belirtelim ki Türk kamu oyunda çok yaygın olan örnek kelimesinin Ermenice olduğu inanışı yanlıştır. Örnek batı Türklerinden doğudaki Altaylılara, Doğu Türkistanlılardan Tatarlara kadar bütün Türk lehçelerinde mevcuttur (Örnek hakkındaki yazımız için Türk Dilinin eylül 2003 tarihli sayısına bakılabilir) .
Netice
Türkçe eski, köklü, zengin, yaygın ve çok konuşulan bir dildir. Tarih boyunca bir çok lisan ve halkla alış veriş içinde olmuştur. Hem kelime almış, fakat aldığından ziyadesini vermiştir (Sanırız aldığından az verdiği diller Arapça, Farsça ve Fransızcadır. Geri kalan bütün dillere aldığından fazlasını vermiştir) . Lakin Türkçenin yabancı lisanlara etkisi henüz gerektiği kadar araştırılıp incelenmemiştir. Bilhassa Arnavutça, Yunanca, Ermenice ve hatta Gürcücedeki Türkçe kelimelerin bir an evvel araştırılması gerekmektedir. Tabii ki bu, herkesten evvel bize düşen mühim ve kutsal bir vazifedir. Aynı vazife Kafkas dilleri, Moğolca, Çince, Korece, Urduca için de variddir. Urduca zaten Türkçe ordu kelimesinden gelmektedir. Binlerce kelime verdiğimiz bir dildir. 1. Türk Dili Kurultayını açarken, “Öyle bir Türkçe yapalım ki bunu Kaşgardaki Türk de konuşsun, anlasın; Baküdeki, Türkiyedeki de” diyen Atatürkün emrini yerine getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor (Hasan Eren, “Dilde birlik”, Bilimsel Bildiriler 1972, 159. s.)
Türk Dil Kurumu TDK yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu Türkçeden en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi.
TDK Başkanı Şükrü Haluk Akalın kurul üyesi Prof. Dr. Günay Karaağaçın yürüttüğü çalışmada bir kültür ve uygarlık dili olarak Türkçenin pek çok dile sözcük verdiğinin örnekleriyle ve kanıtlarıyla ortaya konulduğunu belirtti.
Akalın yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu Türkçeden en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirlediklerini vurguladı. Türkçeden Ermeniceye verilen bu sözcüklerin yanı sıra Türkolojide Ermeni Kıpçakçası diye adlandırılan ve 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Karadenizin kuzeyinde kullanılan bu dilin tamamen Türkçeye dayandığını ifade eden Akalın şunları kaydetti:
Bugün Ermenicede gerek Türkiye Türkçesinden gerek Azerbaycan Türkçesinden alınma Türk dili kökenli yaklaşık 5 bin sözcük kullanılıyor. Elbette diller arasındaki bu etkileşim karşılıklıdır. Türkiye Türkçesi yazı dilinde de Ermenice kökenli bazı sözler var. Ama bunların sayısı yalnızca 16dır.
Akalın yazı dilimizdeki yaklaşık 400 alıntıya karşılık Yunancaya yaklaşık 3 bin Türkçe kökenli söz verildiğini vurgulayarak Macarcadan aldığımız 18 söze karşılık bu dilde yaklaşık 2 bin Türkçe alıntı var. Türkiye Türkçesinde Rusça alıntı 38 iken Rusçadaki Türkçe alıntılar yaklaşık 2500dür. Bütün bunlar Türkçenin komşu ulusları ve kültürleri büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor diye konuştu.
Akalın Çincede 307 Farsçada yaklaşık 3 bin Urducada 227 Arapçada yaklaşık 2 bin Ukraynacada 747 Ermenicede 4 bin 262 Fincede 118 Rumencede yaklaşık 3 bin Bulgarcada yaklaşık 3 bin 500 Sırpçada 8 bin 742 Çekçede 248 İtalyancada 146 Arnavutçada yaklaşık 3 bin İngilizcede 470 Almancada 166 Türkçe kökenli sözcük olduğu ortaya konulduğunu anlattı.
Akanın Listeden anlaşılacağı gibi bir sözcüğümüzün birkaç dile geçtiğini göz önüne aldığımızda dünya dillerindeki Türkçe kökenli sözcüklerin sayısının 35-40 bin civarında olduğu görülür dedi.
TÜRKÇENİN ÇEKİM GÜCÜ
Dillerin başka dillere sözcükler vermesi ve başka dilleri etkileri altına almasının ancak bir çekim gücü haline gelmesiyle mümkün olduğunu ifade eden Akalın Bunun için de bilimde teknolojide kaydedeceğimiz gelişme ve ilerlemenin yanı sıra kültür değerlerimizi sanatımızı edebiyatımızı dünyaya tanıttığımız ölçüde Türkçenin çekim gücü olma özelliğini sürdürmesi sağlanacaktır dedi.
Akalın Türkçenin çeşitli dillere verdiği 10 binin üzerindeki sözcüğün hangi dillerde nasıl ve hangi anlamlarda kullanıldığının Türkçe Verintiler Sözlüğü adlı eserde yayımlanacağını kaydetti.
ÖRNEKLER
Akalın Türkçenin ad türünden kelimelerin yanı sıra diğer dillere fiil türünden kelimeler de verdiğini vurgulayarak şunları söyledi:
Türkçe başka dillerden sözcükler aldı ama alıntılarımız içerisinde kök fiiller son derece azdır. Oysa çakmak çatmak kapamak gibi pek çok kök fiil Türkçeden diğer dillere geçmiştir. Fiillerin yanı sıra ünlemlerin hatta deyimlerin ve atasözlerinin de Türkçeden diğer dillere geçen söz varlıkları arasında olduğunu biliyoruz. Akalın Açık ada bacanak bağlama çakal çanak damga dolma düğme gemi kapak kayık kazan ocak sağrı sayı sarma toka gibi kelimelerin Türkçenin bu dillere verdiği binlerce kelimeden yalnızca birkaçı olduğuna dikkati çekti.
Dil kimliktir. Forum da diyor ki? İstisnalar kaideyi bozar,ama bu istisnalar çoğalmadıkça kaide değildir. Ve daha geçen iki profösör geldi toplantımıza Konsolosluk ve açılış konuşması bana aitdi.
türkçe türkün dilidir öncelikle türkçe bir çok şeydir aslında dsil vatan sevgisi..... türkçe sadece türkçe konuşmak deildir türkçeyi yaşamak onu korumaktır türçrye sahip çıkmaktırr
Arapca Farsca ve ingilizce icin dilimizi kirleten tabiri cok yanlis..Saygi bekliyorsan saygi göstereceksin...Ingilizce haric digerleri dil ve kültür zenginligimizin ispatidir.Sen sanirim Türkcenin %75 inin arapcadan gelme oldugunu bilmiyorsun! Böylelikle kendi dilinede atifta bulunmus oluyorsun...
hepimizin kullamaya özen göstermemiz gereken dil türkçemizi kirleten arapça farsça ve ingilizice gibi çirkin dillerden kurtarıp öz kendine özgü kuralları ve sözcükleriyle kullanmamızı bir türklük görevi olduğunu düşündüğüm görev
Türkçe eskiden güzeldi; Yahya Kemal ne diyor. Türkçe ağzımda anamın ak sütü gibidir. O Türkçe malesef şuan yok artık.ÖzTürkçe dediler,yok bilmem LüksTürkçe dediler, daha da başka 'alttan göttürgeçli,üstten tüttürgeç(tren) ', 'kaptı-kaçtı(otobüs) ' dediler.Dilimizi yamalı içi boş bohçaya çevirdiler.Yazık oldu güzelim Osmanlıcaya. Türk Dil Kurumu bilmez mi ki Dünya Dili İngilizcenin 500.000 kelimesinin yalnızca 90.000'i Fransızcadır.Yazık be...
kafatasçılar tarafından dünyanın en zengin(!) en matematiksel dili olduğu iddia edilse bile günümüzdeki yolunmuş yontulmuş haliyle aydın(!) mağara insanlarına hitap eden dünyanın en zavallı en fakir ve ilkel hedesi:andıç,kıvanç,yapıt,sapıt,tonguç,angot vs. vs.türk milletine kutlu ve putlu olsun!
Türkçe= Doğanın dili
"Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
Sadri Maksudi Arsal, Atatürk’ten kitabına önsöz yazmasını istemiş; Atatürk, 2 Eylül 1930’da önsöz değil, yukarıdaki tırnak içi birkaç satırı yazmıştı.
Bir memleket için en önemli hususlardan birisi dil,din,topraktır.
yok. artık türkçe değil'' turkche'' konuşuyoruz.. internet yaygınlaştıkça, yüzyüze iletişimden sms iletişimine geçtikçe boyumuz ''çoq'' uzadı.. yakında türkçe ile çinceyi karıştırır olacağız.
Genç kuşaklar tarafından dejenere edilen dilimiz.Dil bir halkın kimliğidir.Dil bir halkın namusudur.
'Türklüğün vicdanı bir;
Dîni bir, vatanı bir;
Fakat hepsi ayrılır
Olmazsa lisanı bir.'
...
TÜRKÇENİN YABANCI DİLLERDEKİ ON BİNLERCE KELİMESİ
Dil meselesi tartışılırken bir gerçek her zaman göz ardı edilmiştir. Bu, Türkçenin başka dillerde olan on binlerce kelimesinin hiç akla dahi getirilmemesidir. Moğolca, Urduca gibi artık epey uzakta kalmış diller ile Farsça, Ermenice, Gürcüce gibi Önasya dilleri, Yunanca, Bulgarca, Makedonca, Arnavutça, Romence, Sırpça-Hırvatça, Macarca ve hatta Rusça gibi Balkan, Orta ve Kuzey Avrupa dillerinde on binlerce Türkçe kelime vardır. Türkçe sadece sözlükleri etkilemekle kalmamış, bütün Balkan dillerinin morfoloji ve sentaksını da etkilemiştir.
Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimeler
Abdullah Skaljiç, Sırp-Hırvat Dilinde Türkçe Kelimeler (Turcizmu u srpskohrvatskom jeziku) isimli birinci baskısı 1957, ikinci baskısı 1962’de Saraybosnada yapılan eserinde, Türkçeden Sırp-Hırvat diline 8.742 kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir Tabii ki Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimelerin sayısı bu kadar değildir. Nitekim kitabın ilk baskısında 6.500 kelime yer almıştı (Milan Adamovic, “Tanıtma”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara 1969, 289. s. vd.) .
Macarcadaki Türkçe kelimeler
Alimler Macarcaya geçen Türkçe kelimeleri üç tabaka halinde incelerler. Birincisi Hun-Hazar-Bulgar tabakası, ikincisi Peçenek-Uz-Kuman-Kıpçak tabakası, üçüncüsü ise Osmanlı tabakasıdır.
Osmanlı tabakasını inceleyen Macar alimi Suzanne [Zsuzsa] Kakuk, 16 ve 17. asırlarda Osmanlı dili tarihi araştırmaları, Macar dilinde Osmanlı unsurları (Budapeşte, 1973 Recherches sur l’histoire de la langue Osmanlie des XVI et XVII siecles, les eléments Osmanlis de la langue Hongroise) isimli eserinde, 16-17. asırlarda Osmanlılar vasıtasıyla Macarcaya 1.382 cins isminin, 402 şahıs adı ve lakabın, 224 yer isminin, toplam 2.008 kelimenin nakledildiğini ortaya koymuştur (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1973-74, 356 s.) .
Kakuk, daha sonraki bir yazısında bunu 1.500’e çıkarmıştır (Zsuzsa Kakuk, “Macar dilinde Osmanlı-Türk unsurları”, Bilimsel Bildiriler 1972, TDK y., Ankara 1975, 209. s. vd.) . (Bayan Kakuk, 1960’da Çindeki Salar Türklerini ziyaret ederek metinler derlemiştir. Bu metinler Textes Salars, Acta Orientala, c. xııı, fas. 1-2, Budapest 1961’de yayımlanmıştır) . Kakuk, 13 ağustos 1925’te Macaristanın Heves şehrinin Nagytalya köyünde doğmuştur.
Türkçenin tesiri sadece kelime vermekle kalmamış, bazı şairler Türkçe şiir bile söylemişlerdir. Mesela ilk büyük Macar şairi sayılan Balint Balassa 1552-56 arasında bir çok Türkçe şiiri Macarcaya çevirmiş, kendisi de Türkçe şiir yazmıştır.
Macar kelimesi Manysi ve Türkçe eri (Manysi+eri) kelimelerinden meydana gelir ki, yarı yarıya Türkçedir (Laszlo Rasonyi, Tarihte Türklük, TKAE y., Ankara 1971, 119. s.) . Macarlara sadece kendileri ve biz Türkler Macar deriz. Öbür milletlerin verdiği Hungarya adı da tamamiyle Türkçedir. Hungarya (Hungaria) çoklarının sandığı gibi Hun kelimesinden değil, Türkçe Onoğur kelimesinden gelir. Baştaki h türeme bir sestir. Kelime Hundan gelse sonraki gar unsurunu açıklamak mümkün olmazdı) . Macarlar Onoğur Bulgarlarıyla yakın münasebette bulundukları için Bizanslılar ve diğer halklar onları bu kelimeyle isimlendirip yaşadıkları ülkeye de Türkiye demişlerdir (Onoğur kelimesi Osmanlılarca az da olsa Engürüs veya Üngürüs şeklinde kullanılmıştır) .
Hatırlanacağı üzere Macaristan haricinde tarihte Türkiye ismini alan veya Türkiye ismi verilen bir çok ülke ve bölge vardır: Göktürk, Hazar, Anadolu Selçuklu, Mısır (Memlük devrinde) ve Türkistan coğrafyaları tarihte Türkiye olarak anılmıştır. Lakin devlet adı olarak Göktürkler, Mısır Memlükleri ve Türkiye Cumhuriyetinden başka Türkiye isimli Türk devleti yoktur. Yalnız Orta Asya coğrafyası son bin yıldır Türkistan adıyla tanınmaktadır.
Macar alimleri Türklük bilimi sahasında en çok çalışan alimlerdir. Zaten Türk bilimi sahasında Hıristiyan milletlerden iyi niyetle çalışan sadece Macar bilginleridir. Bunlara Bosna Hersekli ve Güneydoğu Asyalıları da ilave edebiliriz (Pakistan, Malezya vs) . Türklükle ilgilenen diğer bilim adamlarının bilim sıfatı sadece mesleklerinde olup esas amaçları Türk kültür ve medeniyetini başka köklere, bilhassa Çin, Hint, İran, Moğol, Arap ve sair kaynakla bağlamaktır.
Romencedeki Türkçe kelimeler
Aslen bir Gökoğuz Türkü olan Mihail Guboğlu bir makalesinde, Romen diline geçen Türkçe kelimeler üzerine çalışan Romen ve yabancı bilim adamlarının eserleri hakkında geniş bilgi vermiş, Romen dilinde mevcut 3.000 Türkçe kelimenin daha iyi araştırılması gerektiğini belirtmiştir (M. Guboğlu, “Rumanya Türkolojisi ve Rumen dilinde Türk sözleri hakkında bazı araştırmalar”, 11. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildirilir 1966, Ankara 1968, 271. s.) .
Kerim Altay isimli Türk asıllı Romanyalı bir bilim adamı da, 1925-87 arasında çıkan 4 Romence sözlükte yaptığı araştırmada 1.700 Türkçe kelime saymış, daha dikkatli bir araştırmayla bunun 2.000’i aşacağını söylemiştir (Kerim Altay, Türkçeden Romenceye giren sözler-Romencedeki Türkçe kelimeler”, Erciyes, Nisan 1996, 220. sayı, 1. s.) .
Bulgarcadaki Türkçe kelimeler
Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Osmanlı Türklerinden kalma 5.000 Türkçe yer adının olduğunu yazmaktadır (M. Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Ankara 1988, 42, 75 ve 383. s.) . Bulgarcadan Türkçeye giren sözler ise yalnızca bir kaç tanedir ki bunların en çok kullanılanı çete kelimesidir. Bu da Bulgarların çetecilikte nam salmasından ileri gelmiştir. Ayrıca gocuk, kuluçka, kosa (uzun saplı bir tırpan) , ıştır (yaban pazısı) gibi bir iki söz daha vardır. Son ikisi ağızlarda kullanılır (Hasan Eren, “Bulgarlar ve Türk dili”, Bulgaristanda Türk Varlığı, TTK, Ankara 1985, 9. s.) .
Yaşar Yücel, Bulgar Bilimler Akademisi Bulgar Dili Enstitüsünce yayımlanan Bulgar Dilindeki Yabancı Kelimeler Sözlüğü (1982) ile Bulgarca Sözlüğün 3. baskısını tarayarak Bulgarcada 2.557 Türkçe kelimenin olduğunu tespitlemiştir. -ci, -li, -lik gibi Türkçe ekler de Bulgarcaya geçen lisan unsurları arasındadır (Yaşar Yücel, “Bulgarcaya Türkçeden ve Türklerden geçen sözcükler”, Belleten, ağustos 1991, 213. sayı, 529-562. s.) .
Tabii ki bu, eksik bir çalışmadır. Hakikatte başta Bulgar ve Balkan kelimeleri olmak üzere Bulgarların dilinde aslında on binden fazla Türkçe kelime vardır. Durum Makedonca için de aynıdır.
Melih Cevdet Anday seyahatlerini anlattığı bir eserinde şöyle bir fıkra nakletmektedir:
“Bir Bulgar bir Yugoslava sormuş:
‘-Sizin dilinizde çok Türkçe sözcük var mı? ’
Yugoslav Türkçe olarak:
‘-Yok be kardeşim’ demiş.
Bu soru bir Macara sorulsa ‘şok van’ karşılığı alınırdı ki, ‘çok var’ demektir.” (Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan, Gerçek y., İstanbul 1965, 143. s.) .
Bu misalin bir benzerini Süreyya Yusuf da nakletmektedir (Süreyya Yusuf, “İvo Andriç’te Türkçe sözcükler”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1969, 287. s.) .
Rusçadaki Türkçe kelimeler
Nikolay Aleksandroviç Baskakov Türk Kökenli Rus Soyadları (1979) isimli çalışmasında 300 Türkçe kökenli Rus soyadını etraflıca incelemiştir. Baskakovun eseri Türkçeye tercüme edilmiştir (N.A. Baskakov, çev. Samir Kâzımoğlu, Türk Kökenli Rus Soyadları, Ankara 1997, 234 s.) .
Tatar alimi A.H. Halikov da Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale isimli eserinde bugün Rusçada kullanılan 500 soy adını tesbit ederek bir kitap halinde yayımlamıştır (A. H. Halikov, çev. Mustafa Öner, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale, TDAV y., İstanbul 1995) . Bunların hepsi aslen Türk-Tatar asıllı olup içlerinden alimler, yazarlar, diplomatlar, bilim ve devlet adamları çıkmıştır. Mesela Yeltsin (Türkçe elçi kelimesinden gelir) bunlardan biridir. Zaten “Rusu kazısan altından Tatar (Türk) çıkar” sözü herkesçe bilinen bir sözdür.
Tabii bunlar özel isimlerdir. Rusçada Türkçeden alınma sözlerin bir listesi henüz yapılmamıştır. Bu yapıldığında Rusçada 10 bin civarında Türkçe kelimenin bulunduğu katiyetle açığa çıkacaktır.
Kerim Altay, Rusçadaki Türkçe sözlerin sayısının da şimdilik 2.000 olarak tesbit edildiğini bildirmiştir.
Farsçadaki Türkçe sözler
Farsça yabancı kelimelerin çok olduğu bir dildir ve bu dilde binlerce Türkçe kelime vardır. 1942’de Fuad Köprülü yazdığı bir makalede Farsçadaki Türkçe kelimelere dikkati çekmiş, 280 Türkçe kelime tesbit etmiştir (Fuad Köprülü, “Yeni Fariside Türkçe unsurlar”, Türkiyat mecmuası, 1942-45, 7-8, sayı, 1-6.) .
Alman alimi Gerhard Doerfer, Farsçanın yüzde seksenini Arapça kelimelerin oluşturduğunu, lakin bu yüzden Farsçanın bir Sami dili sayılamayacağını söyler. F. K. Timurtaş da Farsçadaki Arapça kelimelerin Farsçadan fazla olduğunu kaydeder (F. K. Timurtaş, Osmanlıca Grameri, İstanbul 1964, 248. s.) .
Doerfer, Yeni Farsçada Türkçe ve Moğolca Unsurlar (Turkische und Mongolische elemente im Neupersischen, Wiesbaden, 1963, 1965, 1967, 1975) isimli 4 ciltlik eserinde bunlardan binlercesini tesbit etmiştir.
Doerfer’in kitabının 1. cildi Moğolca kelimelere ayrılmıştır. Burada Farsçaya giren 409 Moğolca söz yer almaktadır. 2, 3 ve 4. ciltler ise Farsçadaki Türkçe kelimelere ayrılmıştır. Burada da 2.000’e yakın Türkçe kelimeye yer verilmiştir. Ne yazık ki 4 ciltlik bu eser halen Türkçeye tercüme edilmeyi beklemektedir.
Arapçadaki Türkçe sözler
Türkçe en çok etkilendiği dil olan Arapçaya da binlerce kelime vermiştir. Cezayirli bir bilim adamı olan Mohammed ben Cheneb, 1922’de yaptığı “Cezayir konuşma dilinde muhafaza edilen Türkçe ve Türkçe aracılığı ile gelen Farsça kelimeler” adlı araştırmasında (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1966, 157-213. s.) isimli çalışmasında Cezayir Arapçasında 634 Türkçe kelime tesbit etmiştir.
Bu kelimelerin 72’si askerî, 31’i denizcilik, 39’u besin maddelerine ait kelimeler, 59’u alet ve kap kacak kelimeleri, 55‘i giyecek, 65’i sanatlarla alakalı, 313’ü ise çeşitli sahalara ait kelimelerdir. Cheneb, Türkçe özel adları çalışmasına dahil etmemiştir.
Ahmet Ateş, Cheneb’den müstakil olarak yaptığı bir araştırmada Arap edebî dilinde 539 Türkçe kelime tesbit etmiştir. Ateş Türkçe örnek kelimesinin dahi urnîk şeklinde ve “örnek, model, şekil” manasında Arapçaya geçtiğini de (çoğulu arânîk) kaydetmiştir (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler üzerine bir deneme”, Türk Kültürü Araştırmaları, 1965, 2. yıl, 1-2. sayı, 5-25. s.) .
Hüseyin Ali Mahfuz, Bağdad Arapçasındaki 500 Türkçe kelimenin listesini yayımlamıştır (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler, 10. yüzyıla kadar”, Reşit Rahmeti Arat İçin, Ankara 1966, 26. s.) .
Erich Prokosch adında bir Alman alimi de Sudan Arapçasına 259 Türkçe kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir. Bunların içinde ağa, balta, baklava, basma, bastırma, başıbozuk, binbaşı, birinci, bohça, boru, bölük, burma, burgu, damga, demir, doğru, dolap, dondurma, cebehana, çizme, gümrük, hekimbaşı, kanca, karakol, kavun, kavurma, kazan, kılavuz, kışlak, orta, sancak, şiş, tabur, temelli, topçu, yüzbaşı gibi kelimelerle –cı eki de vardır (Erich Prokosch, Osmanisches Wortgut in Sudan-Arabischen [Sudan Arapçasında Osmanlı Kelimeleri], Klaus Schwarz verlag, Berlin 1983, 75 s.) .
Son zamanlarda bu mevzuda çalışan Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler (İstanbul 1994) isimli eserinde Arapçaya şimdilik 941 kelimenin geçtiğini meydana koymuştur (Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerinde Türkçe Kelimeler, TDAV y., İstanbul 1994, 159 s.) .
Aytacın çalışmasında Arapçaya geçen kelimelerin 179’unun meslek ismi, 75’inin yiyecek içecek ismi, 97’sinin çeşitli sıfatlar, 45’inin askerlikle ilgili kelimeler, 24’ünün özel isim, lakap ve unvan, 40’ının mekân ismi, 89’unun araç gereç ismi, 15’inin fiil, 52’sinin giyim kuşam ve dokumacılıkla ilgili isimler, 8’inin akrabalıkla, 6’sının madenlerle, 7’sinin hayvanlarla ilgili olduğu görülmektedir. (Toplamı 657’dir) . Geri kalan 284’ü sair isimlerdir. Bunların içinde çavuş (çaviş veya şaviş şeklinde) , topçu gibi çok kullanılan kelimelerle beraber, çapçak (kulplu ve madeni bir kap, eski Türkçede çamçak) ile sagu (ağıt) , sagucu (ağıtçı) gibi günümüz lisanında kullanılmayan eski Türkçe kelimeler bile vardır.
Arnavutçadaki Türkçe kelimeler
Arnavutçadaki Türkçe kelimelerin sayısı 5 ila 10.000 bin arasındadır. Bu mevzuda da yapılmış bir çalışma yoktur.
Yunancadaki Türkçe kelimeler
Yunancada 5.000 ila 7.000 civarında Türkçe kelimenin olduğu tahmin edilmektedir. Yunanlılarda Türk kompleksi olduğu için Yunan ilim adamları her hangi bir çalışma yürütmemişlerdir.
Ermenicedeki Türkçe kelimeler
Ermenilerin henüz Türk kompleksine sahip olmadıkları bir zamanda 1902’de H. Açaryan isimli bir Ermeni, Türkçeden Ermeniceye 4.200 (dört bin iki yüz) kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, Türk Dili, ağustos 1995, 524. sayı, 862. s) . Hatta bu tesir o derecededir ki, Türkçenin etkisiyle Ermeni dili yapı ve sentaksını (söz dizimini) dahi değiştirmiştir (Bahtiyar Vahabzade, haz. Yusuf Gedikli, Ömürden Sayfalar, Ötüken n., İstanbul 2000, 196-197. s.) .
Robert Dankoff, yukarıdaki rakama ilave olarak Ermeni diyeleklerinde 150 Türkçe sözün varlığını tesbit etmiştir. Halbuki Türk yazı dilindeki Ermenice kelimeler, sadece 5-10 tanedir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, 903-904. s.) .
Ancak bu bir asır evvel yapılmış eksik bir çalışmadır. Ermenicedeki Türkçe kelimelerin sayısı 10 binden az değildir. Sadece şu kadarını belirtelim ki Türk kamu oyunda çok yaygın olan örnek kelimesinin Ermenice olduğu inanışı yanlıştır. Örnek batı Türklerinden doğudaki Altaylılara, Doğu Türkistanlılardan Tatarlara kadar bütün Türk lehçelerinde mevcuttur (Örnek hakkındaki yazımız için Türk Dilinin eylül 2003 tarihli sayısına bakılabilir) .
Netice
Türkçe eski, köklü, zengin, yaygın ve çok konuşulan bir dildir. Tarih boyunca bir çok lisan ve halkla alış veriş içinde olmuştur. Hem kelime almış, fakat aldığından ziyadesini vermiştir (Sanırız aldığından az verdiği diller Arapça, Farsça ve Fransızcadır. Geri kalan bütün dillere aldığından fazlasını vermiştir) .
Lakin Türkçenin yabancı lisanlara etkisi henüz gerektiği kadar araştırılıp incelenmemiştir. Bilhassa Arnavutça, Yunanca, Ermenice ve hatta Gürcücedeki Türkçe kelimelerin bir an evvel araştırılması gerekmektedir. Tabii ki bu, herkesten evvel bize düşen mühim ve kutsal bir vazifedir.
Aynı vazife Kafkas dilleri, Moğolca, Çince, Korece, Urduca için de variddir. Urduca zaten Türkçe ordu kelimesinden gelmektedir. Binlerce kelime verdiğimiz bir dildir.
1. Türk Dili Kurultayını açarken, “Öyle bir Türkçe yapalım ki bunu Kaşgardaki Türk de konuşsun, anlasın; Baküdeki, Türkiyedeki de” diyen Atatürkün emrini yerine getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor (Hasan Eren, “Dilde birlik”, Bilimsel Bildiriler 1972, 159. s.)
Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.
TürkçeOFF,İngilizce IN, Dilini yitiren bir millet tarihten silnmeye mahkumdur.
Türk Dil Kurumu TDK yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu Türkçeden en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi.
TDK Başkanı Şükrü Haluk Akalın kurul üyesi Prof. Dr. Günay Karaağaçın yürüttüğü çalışmada bir kültür ve uygarlık dili olarak Türkçenin pek çok dile sözcük verdiğinin örnekleriyle ve kanıtlarıyla ortaya konulduğunu belirtti.
Akalın yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu Türkçeden en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirlediklerini vurguladı. Türkçeden Ermeniceye verilen bu sözcüklerin yanı sıra Türkolojide Ermeni Kıpçakçası diye adlandırılan ve 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Karadenizin kuzeyinde kullanılan bu dilin tamamen Türkçeye dayandığını ifade eden Akalın şunları kaydetti:
Bugün Ermenicede gerek Türkiye Türkçesinden gerek Azerbaycan Türkçesinden alınma Türk dili kökenli yaklaşık 5 bin sözcük kullanılıyor. Elbette diller arasındaki bu etkileşim karşılıklıdır. Türkiye Türkçesi yazı dilinde de Ermenice kökenli bazı sözler var. Ama bunların sayısı yalnızca 16dır.
Akalın yazı dilimizdeki yaklaşık 400 alıntıya karşılık Yunancaya yaklaşık 3 bin Türkçe kökenli söz verildiğini vurgulayarak Macarcadan aldığımız 18 söze karşılık bu dilde yaklaşık 2 bin Türkçe alıntı var. Türkiye Türkçesinde Rusça alıntı 38 iken Rusçadaki Türkçe alıntılar yaklaşık 2500dür. Bütün bunlar Türkçenin komşu ulusları ve kültürleri büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor diye konuştu.
Akalın Çincede 307 Farsçada yaklaşık 3 bin Urducada 227 Arapçada yaklaşık 2 bin Ukraynacada 747 Ermenicede 4 bin 262 Fincede 118 Rumencede yaklaşık 3 bin Bulgarcada yaklaşık 3 bin 500 Sırpçada 8 bin 742 Çekçede 248 İtalyancada 146 Arnavutçada yaklaşık 3 bin İngilizcede 470 Almancada 166 Türkçe kökenli sözcük olduğu ortaya konulduğunu anlattı.
Akanın Listeden anlaşılacağı gibi bir sözcüğümüzün birkaç dile geçtiğini göz önüne aldığımızda dünya dillerindeki Türkçe kökenli sözcüklerin sayısının 35-40 bin civarında olduğu görülür dedi.
TÜRKÇENİN ÇEKİM GÜCÜ
Dillerin başka dillere sözcükler vermesi ve başka dilleri etkileri altına almasının ancak bir çekim gücü haline gelmesiyle mümkün olduğunu ifade eden Akalın Bunun için de bilimde teknolojide kaydedeceğimiz gelişme ve ilerlemenin yanı sıra kültür değerlerimizi sanatımızı edebiyatımızı dünyaya tanıttığımız ölçüde Türkçenin çekim gücü olma özelliğini sürdürmesi sağlanacaktır dedi.
Akalın Türkçenin çeşitli dillere verdiği 10 binin üzerindeki sözcüğün hangi dillerde nasıl ve hangi anlamlarda kullanıldığının Türkçe Verintiler Sözlüğü adlı eserde yayımlanacağını kaydetti.
ÖRNEKLER
Akalın Türkçenin ad türünden kelimelerin yanı sıra diğer dillere fiil türünden kelimeler de verdiğini vurgulayarak şunları söyledi:
Türkçe başka dillerden sözcükler aldı ama alıntılarımız içerisinde kök fiiller son derece azdır. Oysa çakmak çatmak kapamak gibi pek çok kök fiil Türkçeden diğer dillere geçmiştir. Fiillerin yanı sıra ünlemlerin hatta deyimlerin ve atasözlerinin de Türkçeden diğer dillere geçen söz varlıkları arasında olduğunu biliyoruz. Akalın Açık ada bacanak bağlama çakal çanak damga dolma düğme gemi kapak kayık kazan ocak sağrı sayı sarma toka gibi kelimelerin Türkçenin bu dillere verdiği binlerce kelimeden yalnızca birkaçı olduğuna dikkati çekti.
Dil kimliktir.
Forum da diyor ki?
İstisnalar kaideyi bozar,ama bu istisnalar çoğalmadıkça kaide değildir.
Ve daha geçen iki profösör geldi toplantımıza Konsolosluk ve açılış konuşması bana aitdi.
Türkçe benim ana dilim ben Türk'um lakin Türkçü değilim.
türkçe türkün dilidir öncelikle türkçe bir çok şeydir aslında dsil vatan sevgisi.....
türkçe sadece türkçe konuşmak deildir türkçeyi yaşamak onu korumaktır türçrye sahip çıkmaktırr
Çok az bileni kalmış, konuşulurken anlmadığımız, kimileri tarafından demode olarak görülen lisan.
aşiaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Arapca Farsca ve ingilizce icin dilimizi kirleten tabiri cok yanlis..Saygi bekliyorsan saygi göstereceksin...Ingilizce haric digerleri dil ve kültür zenginligimizin ispatidir.Sen sanirim Türkcenin %75 inin arapcadan gelme oldugunu bilmiyorsun! Böylelikle kendi dilinede atifta bulunmus oluyorsun...
hepimizin kullamaya özen göstermemiz gereken dil
türkçemizi kirleten arapça farsça ve ingilizice gibi çirkin dillerden kurtarıp öz kendine özgü kuralları ve sözcükleriyle kullanmamızı bir türklük görevi olduğunu düşündüğüm görev
Türkçe bizim kullandığımız en güzel ve anlaşılır bir dildir.
TÜRKÇE kirletilmeyecek kadar güzel bir kelime. ne olur kirletmeyelim. garip garip konuşmayalım....
lisan ı osmaniyeye dahil olmanın getirdiği hazdan mütevellit.... dermüşümmmmmm:P
Türkçe eskiden güzeldi;
Yahya Kemal ne diyor.
Türkçe ağzımda anamın ak sütü gibidir.
O Türkçe malesef şuan yok artık.ÖzTürkçe dediler,yok bilmem LüksTürkçe dediler, daha da başka 'alttan göttürgeçli,üstten tüttürgeç(tren) ', 'kaptı-kaçtı(otobüs) ' dediler.Dilimizi yamalı içi boş bohçaya çevirdiler.Yazık oldu güzelim Osmanlıcaya.
Türk Dil Kurumu bilmez mi ki Dünya Dili İngilizcenin 500.000 kelimesinin yalnızca 90.000'i Fransızcadır.Yazık be...
kafatasçılar tarafından dünyanın en zengin(!) en matematiksel dili olduğu iddia edilse bile günümüzdeki yolunmuş yontulmuş haliyle aydın(!) mağara insanlarına hitap eden dünyanın en zavallı en fakir ve ilkel hedesi:andıç,kıvanç,yapıt,sapıt,tonguç,angot vs. vs.türk milletine kutlu ve putlu olsun!
soldan sağa doğru okunur...
örnek,
% 50...yüzde elli
50 %...elli yüzde! ! ! ...garip diil mi? ? ?
bknz..pııışşşııık.....- ;))) .Pp
Dilin mertliği nasıl bir şey? .. Ayrıca mert olmak için erkek olmak yeterli mi ve şart mı? ..
mert, eril bir dildir.
nasıl okunursa öyle yazılır. dobra dil = türkçe
ahanda (laz şivesi)
dayanamadım yazdım..
:)
dil aleminin linux'u...
(vito genovese, 21.04.2004 10:20)
ekşi sözlükte rastladım, o kadar güzel bir tanımlama ki.... windows'a alternatif :))))
- dermişiiiim
- inanmıyorum
- oha falan oldum yane
- diyosun.
bir fransızı getirsen bundan daha iyi türkçe konuşur
bu gidisle unutacam....
yunanlilar gibi yaziyom...
internet ortamında tarzancaya dönüşmüş..... güzel dilimiz... :)))
güzel............güsel veya.....küssel
iyi..................ii
vs vs vs
örnekten yana hiç sıkıntı çekilmez ama ben sevmiyorum bu tür yazıları......:((