© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Böyle 'kadınlar' kolay yetişmiyor ülkede.
Ne acı ki;
Cenaze töreninde devlet erkanı'ndan kimse yoktu.Zaten kısa süre önce ergenekon safsatasıyla mektuplarına,yazdıklarına da el konulmuştu.
Aydınlığa tutsak bir yürekti Türkan Saylan.
Işıklar,aydınlıklar içinde Yatsın...
Atatürkçü gençlik onun düsüncelerini yaşatmaya devam edecek.
top rağı bol olsun...
onurlu mücadele
Türkan Saylan=Sıdıka Avar öğretmen(1936)
Kendisini elestirmek, daha dogru bir deyisle kotulemek isteyenlerin, bu isi yapmadan once ellerini yuzlerini soguk suyla bir guzel yikamalari ve sonra da biraz dusunmeleri gerekir...
Bu ulkeye ve kimilerince hakaret ettigi soylenen Turk'luge buyuk hizletler vermis birini elestirmek, hic degilse onun yarisi kadar bir hizmet etmeyi gerektirmeli degil mi... Sormazlar mi adama, eeey gafil sen ne gibi hizmette bulundun bu ulke icin, ne urettin, neyi gelistirdin?
Sagliginda, dini siyesete alet edenlerce, ordan nemalananlarca hep kotulenen biriydi rahmetli. Ve oldu gitti, hala daha kotulenmeye devam edilmekte...
Hakkinda yazacak sey ya da takacak kulp bulamayanlar tarafindan, nerde ne amacla dedigi belli olmayan sozlerinden (O'nun deyip demedigi de pek acik olmadigi halde) alintilar yaparak, kotulenmeye calisilan biri olarak kalacak galiba...
bazı kişiler tarafından anlaşılamayan ve değeri bilinemeyen eğitime büyük hizmet vermiş çok degerli biri
rahmetli çok çağdaş(! ! ! !) bilirdik...şimdi türkiyenin çağdaşlık ortalaması düştü...allah'tan nur(!) serter var; sen çok yaşa nur(!) hocamız....
müthiş bir idealizmin kahramanı.
oldukça parlak bir zeka.
cüzzam hastalarına kendini adayacak kadar da alicenap, cesur, kararlı...bilim kadını...
hayatını ülkemin çocuklarına değil, ideallerine adamış bir teresa.
o kadar ki, bu idealleri gereği 'ikna odalarını' icat etmiş bir mucit.
bilemediği tek şey, onun dışında da akan bir dünyanın olduğu idi.
kardelenlere sahip çıkarken, krizantemleri budamaya çalışması hayatının en ilginç yanılgısıydı.
ama herşeye rağmen o bu ülkede gözlerini açtı, bu ülkede kapadı.
can kurtardığı kadar da can yaktı!
ama tanrı değiliz hiç birimiz!
onun hakkında ne ileri konuşabiliriz, ne geri. sadece fotoğraf çekeriz yaşamından.
şimdi kendisi için, ikna odalarında ikna edilmeye çalışılan, sonra da okullarından kovulan krizantemler dua etmekteler. bu bilinsin.
keşke dinleyebilseydi bir krizantemi. dokunabilseydi onların parlak dünyalarına, kırılmışlıklarına, kadınlıklarına...
ama türkan hoca gitti, hayatakıyor durmadan...
krizantemler ve kardelenler...el ele, gönül gönüle renkvermekteler, ışık vermekteler parlak türkiye bahçesinde...
Türkler tarihten beri yakan yıkan bir millet.
yukarıdaki bu sözlerin sahibi
Türkiyede ekmek yemiş biri.
TÜRKAN SAYLAN'IN ÇOK TARTIŞILAN SÖZLERİ
Bu ülkede hristiyanlığı nasıl yayabiliriz. KÜRDİSTAN'ın temellerini nasıl atabiliriz.
- ATATÜRK ismini kullanırsak bunu daha rahat yapabiliriz. Hem para toplar hem destek alırız, kampanyalar düzenler, TÜRKLERDEN topladığımız paralarla, KÜRTLERİ daha bilinçli hale getiririz, cahil insanlarla KÜRDİSTAN'ı kuramayız, Hristiyanlığı bu şekilde daha rahat yaymamız da mümkün.
-Türkler tarihten beri yakan yıkan bir millet.
-Bir öğrenci sıranın üzerinde namaz kılacağına bale yapsın. Çağdaş Türkiye böyle olur.
-'Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız, başkalarının yaptıklarını yakıp yıkmışız. Şimdi kendi yaptıklarımızı yıkıyoruz. Nedir bu alışkanlık. Biz yakıp yıkmak için var değiliz. Biz yaratmak, geliştirmek ve çağın üstüne geçmek için varız.'
-'Gençlik Orkestrası'nı yaratan ve yöneten arkadaşımızın ismi Muhammed. Düşünebiliyor musunuz buradaki ironiyi? '
-'Biz TSK'yı bir sivil toplum örgütü gibi görüyoruz'
her anlaşılmadan ölenin ardından olduğu gibi O'da anlaşılmayacak ve saçma sapan pek çok tartışmaya, anlamsız siyasi olaylara, davalara ve hatta oy sandıklarına meze olacak......
ne yazık!
ama ne de olsa O, ATATÜRK'ün kızı.....
Nisan ayinin baslariydi sanirim 'Daha yapacak cok isim var, yasamaliyim' demisti ama, bizleri boyle birakip gitti... Yapilacak islerse hala duruyor...
Of cekmek istiyorum...
Son nefeslerini verirken dediği söz ne idi...
' Evet görevimi tamamladım ve ölmeye hazırım ', o kendi inanışları doğrultusunda hayatını devam ettirdi ve öldü, yaptıkları işlere karşı muamelede bulunacak olan yine onu yaratandır..
Allah, ameli ve niyetine göre muamelede bulunsun
Ölülerimizi iyi yönleri ile anarız.beğenmedikerimizi yutarız.
Ben yuttum gitti.
SANAT'TA SADECE SANAT DEĞİLDİR, Sinan Adıgüzel, Sanatçı - Arş. Yazar
FARKLI BİR BAKIŞ
[email protected]
Ülkemizde, kalıplama ve kalıplandırma kısır döngüsünün, bir türlü kırılamadığını maalesef üzüntüyle izlemeye devam etmekteyiz. Bu tarz kalıplandırma katagorize etme anlayışı hani sadece, sade vatandaşlarımıza özgü kalsa, yine belki biraz anlamaya çalışabiliriz. Amma ve lakin, bu basit ve akıl almaz cehalet ülkemizin, Siyaset Erbabı'ndan tutunda, Sanatçı'larına, Yazar'larından tutunda, Aydın'larına kadar hemen hemen tüm katmanlarda, varlığını çok açık bir şekilde hissetirmeye devam etmektedir.
Şu an başta olan iktidarın en azından bazı konularda geçmişteki hataları telafiye yeltenmekte olması çok sevindirici bir gelişmedir. Fakat, Hükumetin bu iyi niyet kokan açılımlarını, vatandaşımızın tüm kesimlerine iyice anlatması ve tüm bunları iyice özümsemeleri yolunda, ısrarlı bir tutum sergilemesi demokrasimizin geleceği açısından kaçınılmazdır.
Bir yandan da, bu gecikmiş açılımların, geçmişte bize toplum olarak ödetmiş olduğu bedellerde gerçekten ibret vericidir. Zira, geçmişimiz bu uğurda ağır bedeller ödemiş, Sanatçı, Yazar ve Aydın'larımızla yüklüdür.
Bu gün iktidarın atmaya çalıştığı, bazı iyi niyetli gecikmiş adımlardan, bir tanesi olan ve büyük Yazar'larımızdan, SayınYaşar Kemal'e Çankayada sunulmuş ödülde, bu iyi yönlü gelişimin bir halkasıydı.
Öteki türlü gerek, Alevi açılımı ve gereksede, Kürt açılımı diye ifade edilen olumlu demokratik adımlarda, gerçekten tarifi zor ve büyük iyi niyet hamleleridir. Fakat bu tarihi hamlelerin devamıda, mutlaka gelmelidir.
Neyse konuyu daha fazla dağıtmadan, devam edelim, nasılki, futbol sadece futbol değilse, sanat'ta sadece sanat değildir. Bir ülkeyi en güzel, Sanatçıları, Yazarları, Aydınları ve onların ortaya koyduğu yapıtlar anlatır. Dolayısıyla bu değerlilerimize ve onların ortaya koymuş oldukları değerlere dört elle sarılalım. Fakat yine bölmeden, ayrıştırmadan, kalıplandırmadan...
Şu son zamanlarda bazı kendini bilmez, sözde yazar kimseler, bilerek ya da farkında olmadan geçmişimizde ki, (bu gün aramızda olmayan) bazı büyük ustalara saygısızlık yapmaktadır. Ve maalesef bunu, en yapmaması gereken kimseler, en yapılmaması gereken değerlilerimize yapmaktadırlar. Çok yazık, Aydın olmanında bazı ölçütleri olmalıdır...
Ben ne onu sevenler gibi onu yüceltip ta tepelere çıkarılmasından yanayım,
nede eleştirenlerin onun kalbini yarmışta bakmışcasına cehennemlik ilan etmesinden yanayım.
Görüşleri, konuşmaları, davranışları islamı benimsememiş gibi görünüyor olsa bile;
Bilelim ki;
Cennet bizim tapulu malımız değilki birilerini koyup birileriini buradan mahrum edelim.
Yine Cehennem tapulu malımız değilki istemediklerimizi içine atalım, istediklerimiizi oradan çekip kurtaralım.
.
Allah Resulünün kızı Fatıma için yaptığı, Kızım seni ben bile kurtaramam ikazını iyi anlayalım.
Ben ne onu sevenler gibi onu yüceltip ta tepelere çıkarılmasından yanayım,
nede eleştirenlerin onun kalbini yarmışta bakmışcasına cehennemlik ilan etmesinden yanayım.
Görüşleri, konuşmaları, davranışları islamı benimsememiş gibi görünüyor olsa bile;
Bilelim ki;
Cennet bizim tapulu malımız değilki birilerini koyup birileriini buradan mahrum edelim.
Yine Cehennem tapulu malımız değilki istemediklerimizi içine atalım, istediklerimiizi oradan çekip kurtaralım.
.
Allah Resulünün kızı Fatıma için yaptığı, Kızım seni ben bile kurtaramam ikazını iyi anlayalım.
Bazen 'fikir ayrılıkları' yaşadığımız insanlara karşı derin bir saygı duygusuyla dopdolu oluruz ya içimde kendisine karşı böyle bir saygıyı hep muhafaza ettim..
Tek bir yaşam tarzını 'çağdaş' diye kutsayıp, diğer yaşam tarzlarına 'çağdışı' muamelesi çekmesini, en başta çağdaşlığa yakıştıramadığımdan kendisini kendime yakın hissetmezdim ama cüzzamlılara yardımına, bilimsel çalışmalara verdiği desteğe, eğitim için verdiği hizmetlere, kansere karşı direnişine derinden saygı duydum. Allah taksiratını affetsin..
Bir insandır ölen,seversiniz ya da sevmezsiniz.Bir insandır ölen hepimiz gibi..
Keşke herkes onun kadar dolu dolu yaşayabilse...
O bu dünyada görevini gerçekleştirdi ve bu ülkeye pek çok okumuş insan kazandırdı...
Allah rahmet eylesin...
irticanın o kadar çabasına
bu güne kadar direndi
bıraktığı eserler
yetişmesinde büyük katkısı olduğu
aydın beyinlerle
ölümsüzlüğe ulaşmıştır
Eğitimde, inançlarını gereği örtünenlere hak tanınmaması gerektiğini senden öğrendik Türkan Hoca, Sana millet olarak çok şeyler borçluyuz...(!)
'Anadolu'da Bir Kizim Var, Ogretmen Olacak'
'Kardelenler'
'Bilgi Toplumu Kizlari'
'Her Kizimi Bir Yildiz'
'Gelecegi Tasiyan Kizlar'
'Bir Isik da Siz Yakin'
'Gelecegin Doktorlari'
gibi sloganlarla, kizlarini okutmak istemeyen babalara, tutuculuga, cahillige, kadercilige, gecmise, karanliga ve tum hastaliklara karsi darbeler yapan bu kadin, Allaha sukurler olsun ki devletimiz tarafindan durdurulmustur...
Allah devlete zeval vermesindir...
Ogrendigimize gore ilk darbesini lepra hastaligina karsi yapmis bu darbeci kadin. Toplum tarafindan dislanan, doktorların bile ellerini sikmaktan korktugu cuzzam hastalarini bagrina basmis, tiptaki butun gelismeleri ulkemize getirerek, binlerce cuzzamliya hayat vermis... 25 yil boyunca ulkenin gezilmedik bir karis topragini bıiakmayan bu darbetor, gittigi her yerde cuzzamli aramis.
Ama, sukurler olsun ki, cuzzama karsi darbe yapan bu kadin, devletimizin guclu kollarindan kacamayarak, anti darbeci timler tarafindan alasagi edilmistir...
Bizlere ne mutludur...
Darbeci bir kadindir. O nedenle de Ergenekon Davasi kapsaminda evi ve baskanligini yaptigi Cagdas Yasami Destekleme Dernegi aranmis, ifadesine basvurulmus, hesaplarina el konulmustur...
Devletimiz, her seye gucunun yettigini tum insanliga gostermistir.
Kutluyoruz...
Fazil Say’ın kendisi ile ilgili olarak, Turkan Saylan'a sahip cikmadi diye bir anlamda sucladigini ogrenen ve haliyle cok üzülen Sezen Aksu, dün akşam Saylan’ın konuk olduğu Uğur Dündar’la Star Haber’e telefonla bağlandı ve şunları ifade etti:
“Benim hayatımda çok önemli olan bir projede birlikte çalıştık. Ülkenin geleceğine hizmet eden bir akademisyen ve üstelik annemi tedavi etmiş bir dost olarak onu hayatımda koyduğum yeri çok iyi biliyor. Hepimiz karanlıktan aydınlığa çıkmak istiyoruz. Yargının oluşan bilgi kirliliğine bir an olsun çözüm üretilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin vicdanına güveniyorum, hukukun layıkıyla işleyeceğine de inanıyorum. Türkan Hoca’nın vicdanlı bir asker olarak emrindeyim.”
Aksu’nun sözlerinden dolayı duygulanan Saylan da “Onun verdiği konserler sayesinde 700 kız çocuğu okuyor. Onlar Sezen’in kızları...” dedi.
Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, çok sayıda ünlüyle ilgili olarak duygularını kaleme aldığı Facebook’taki sayfasında Türkan Saylan’a yapılanlara karşı sessiz kaldığını düşündüğü Sezen Aksu’ya mektup yazdı
Say, “Aksu tek sorum var, daha ne kadar sessiz kalacaksın? Türkan Hoca’yı o halde görünce için acımadı mı? Masum değiliz hiçbirimiz, haydi alana... Şimdi inandır gerçekten senin sen olduğuna. Çok ihtiyaç var kadın sana...” dedi.
Hastaneden eve donerken gazetecilere, 'Biraz daha yasamam gerek' diyen, diyebilen biridir ayni zamanda...
Uzun ve saglikli bir omur diliyorum kendilerine...
2004 yilindan beri telefonlarinin dinlendigini ogrendigini aciklayan kisidir...