…… YEKDIGERDEN ……. Kar yagiyor yagiyor Yandim aman figanindan Nem kaldilarini ölü numarasi taklidiyle basi sonu yok istanbul gibiye Kis öyküsü murdar muzdarip el yapimi ve masalsiz Sürekli kovlmuslugun inip binen insan yiginlari yoklama noktasindan Duraktan duraga sanki yüzyillarin biriktirdigi tikanikligiyla Ister essahtan izdihamdir de Ister piyango ikramiyesi yüksek catilara konmadan Korna cigliklari altinda ezilen asvaltlarla beraber kar yagiyor yagiyor cagir Hic kimseye gelip gitmeyen yolculuk halinin Günboyu bahsislerini dagitarak ister akip giden insan selinde ister kal Ister ucu ortasi yok, izini yolunu yitirmis sabit cizgilerde yürü git Her ne eder gider yahut dersen de Kendi yalnizligindan baska hic bir yerde tutunamayan Desip didikleyen agrilara dayamamayip yüküyle beraber yitigini tasiyarak Takvimsiz tarihsiz iskansiz bir yere, Mevsiminden göcen bütün kuslarla yolum yolum yolunarak Yapisip da hic birakmayan renklerin boyandigi cisimsiz gölgeler dolusu Resmettigine donup tikanirken tebrik karti matbacisi sulu sepken Herkeste kopmus rüya parcalarina yerden göge yükselen cigliklarca Greyderlerin ayak seslerine basip sehri kenara yigan cöp kamyonlariyla Vilayeti insan ki, Ucurtmalarin asildigi sogukluga kendince birseyler karaladiktan sonra Kalabaliklari yararak yikilip yorgun düstügü yerde ölüveriyor Yatay dikey tek celselik kar yagiyor yagiyor Tek hamlede yekdigerden elem ve elzem
Gel gör ki, hastasina gerektiginden fazla yakinlik gösteriyor diyerek, ayagini kaydirmak isteyen ve Doktor`un birakacagi boslugu doldurmak icin pusuda bekleserek yerine gecmek isteyenlerce, günden güne `Doktor hastasina benzedi, kafayi yedi siyirdi ` yaygarasina ve yaftasina inananlarin hesabi sayisi arttikca, önce isten el cektirilip sonra dahayatini cekip cevirecek hic bir geliri olmayan yoksullugun ve sefaletin dibine düsürülerek, kendinin dahi ALTINCI KOVUSUK olduguna inandirilan YEFiMiC, tepeden tirnaga ve en son elbiseleriyle birlikte tüm kimsiz kimsesiz hayatini disarda birakarak, kogus gardiyani Nikita`nin disleri agzina dökülüp surati paramparca edilinceye kadar `hosgeldinle `karsiladigi, hemen yani basinda ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ hice sayarak veya oluruna birakarak asla onuru degeri yerli yerinde insanca yasamanin mümkün olmadigini söyleyegelen ve nasil ne demekmis simdi anladigi, DIMITRiC yatmaktadir.
Takvimi hic degismeyen ve günümüzü sonsuz sinirsiz artirimlarla katlayip büyüttügü olumsuzluklarla Dimitric`in Doktor Yifimic`le diyalog sirasinda idda edip öfkeli coskulu savundugu gibi ÖLÜMSÜZLÜGÜ bugünlerde buldu eristi gerci insanlik ammma,galiba tam bu nokada da, dünyada yoturup yatip kalkip yasayacak yeri günü akli fikri iradesi ve özgürlügü kalmayan; ALTINCI KOGUS`tan beter her hali vakti yeri ve saniyesi denetimli gözetimli yapay zekayla isleyip calisa insan deneginde zikkim zindanlarin küresel TABUT MAHALINE dönüsüp evrildi. Böylece cokgecmez iki gün icinde, dayanip katlanmakta zorlandigi cehennemin icinden ölmedikce cikisi olmayan kimsiz yalniz kayip yitikler dibinde, caginin tüm irin intihar icrap azap iniltilerini ruhuna ögününe bedenine sindirip susarak, aksama varmaz, ölüme savusur ve ecele kavusur gider Altinci Kogus`tan doktor Yifimic. ( altinci kogus ve Cehov`dan bu yana yazdigim basliktan )
……. TENDÜRDÜYOTLA OLACAK SEY DEGiLiZ ARTIK ….. Gerekmez .. Luzumu geregi yok, tendürdüyot filanlar sende kalsin Ordakiler geridekilerin ve ileridekinin aynisi duran Türlü cesit travmalardan sonra kalan hayatini mezarciya ismarlayan Öncesi sonrasiyla farksiz kahir ecir yikinti yiginlai olarak Ortadan kaldirilmayi beklerken dünya Yara bandini sargi bezini doktor tahlilini radyasyon ve isin tedavisini Kapiyi beyaz giysiler icinde, gögsünde defter kalem rutin Teftis tespit agri sanci müfettisleyen nezaret ziyaretlerinden evvel Mesai saati baslamaya sidik bosaltip üst bas düzeltip Tuvalet bakim sonrasi nasil kilik kiyafet süslenecegine Ve nasil tavirlara kanca takip poz kesecegine lavabo aynalarinda prova edip Her gözü kapali girip cikan ezberdeki vizite morguna Güzellik gösterisi hazir soru hazir cevap Saglik sektörelci foto model hemsire pansumanini sargi bezini tansiyon aletini Olacak sey degil makinalara bagli hastaliklara bagimliyken dünya Algida köle Aliskanlikta kul Ahlakta azgin ve sapkin Akil fikirde hirs yaris kin öfke tamah talan tarumar niyet maksat Kisilikte karakterde ölüm zulümle cebelles Degismis dönüsmüs cinnet müptelasi ve cehennemlere zirva zebani Cogaldikca dünyada yagmalayip yikacak yer birakmayan Ve cogaldikca binalar sehirler evler arabalar asvaltlar bloklar hirslar ihtiraslar Demir beton zivtle sivanmis zeplenmis kaplanmis Vurgunun bozgunun derinlik boyutu ve enkaz genisligi Saldirip yüklenen bindirimler oraninda dert sorun kiyamet artiran Bir o kadar da daglarin irmaklarin baglarin bahcelerin bozulup cöllestirilerek Nesli azalip tükenenlere can cekistikce kurtlar kuslar sürüler insanlar ve baliklar Yara bandiyla olacak is degil bu Sende kalsin kostak gülüslü kaltak bakisli hemsire dokunuslarin Cilvekar ve sosyetik sektör yazilimli masajin Piyasaya göre moda Reklama göre model Aliskanliga göre afyon ve tüketim Tüketime göre özenti ve imrenti Imrentiye göre kendinden tiksinti duyan bagimlilik Insana göre süper marka carsi bazar Hastahaneye göre hasta Hastaya göre cözümsüz caresizligi sart kosup mecbur kilan hastalik.. Kiran kirana ölüm zulüm boyutunu delik desik olmus Kronik kiyamet sarmalini cotan sarmis kaplamis Hap surup ilac receteleyip ölüm fermanini okuyup ekrandan cihazdan Sende kalsin agrisi sancisi dinmeyen tendirdiyotla olacak is degil bu.. Sisteme bagli beyaz yakali ve gömlekli doktorcuk oyunlariyla Unsuru seckin eleman, etkin ve elverisli örtbas piyonlugundan öteyi gecmeyen Ve kalca kirip kösnül havadarligiyla koridor boyu odadan odaya Sükse kivirtip fotomodel sektirip sürtmekle Iyilik saglik güzelligini bulacak dünya degil Insanliksa bundan öte ve gayri hiiiic degil..!
….. AZAP KAPISINDAN …… Takviyesi taksimi ve tahliyesi yeniden Sallanip sarsilan kazakistan vesair Sonucu kacinilmaz bütün despot yönetimlerin inat ve israriyla Kendi saltanatini kurup kurtarmanin ötesinde hicbir özeni düzeni haysiyeti olmayan Ve tarih boyunca her yikimin özel ganimet toplayiciliginda herdaim Vaziyet alip pusuda bekleyen karakteriyle ünlü ruslarin Gaz ve petrol zengini kazaklar.. Tek basina hükmedip yönetmeye kendinden baska hic bir kimseyi Hicbir kanunu Hicbir akli vicdani sorumlulugu Ve hicbir bilgiyi belgeyi duyup dinlemeyen Yolsuzlugu hirsizligi vurgunu soygunu doyurup beslemekle müstakil ve mesgul Ne vatan ne millet ne toplum ne yurt ne dün ne gelecek Umrunda bile olmayan zevki sefasindaki yavsakligin Daha özgürlügüne dogru dürüst kavusmamisken bile Yeniden rus bagimligina muhtac ve mahkum esaretin Kizil kiyamet yönüne dolasti ve döndü
Kenguru gibi ziplamaya, tavsan gibi ürküp tüymeye, köpek gibi ürmeye, akrep yilanar gibi kivrildikca INSANLIKTAN akil fikir yüz ve yön cevirmeye, üc bacagi yok zemin kayganligina sandalya üstüne masa kenarina kontrollü gözetimler altinda sayildikca hesabi kitabi sasiran..Aplacigim aplacigim hem biliyor musun..? KÖR-TOPAL bir yigin seyler, yogurdum kara ayranim zehir taburem yamuk dolap dümen diz boyu zikkim zemberek bile diymeden, ne bulursa cerden cöpten zordan beladan, doldukca kabi ve kalibi doyumsuzluk artiran YIGINLARCA kahir kiyamet kuruntu köhneleri arasinda kaybolmus DUVARLARIN bile sessiz suskunlugu durup dinlemekten bikmis usanmis oldugu; ve herkesin atkidaki kostümlere dayali döseli CARMIHTA hic farki olmayan birbirinin bedenine sesine yüzüne kol davranislarina ve vucut ebatlarina takaslanip ACIL VAKA MÜSTERiLiGiNi yozunup kivrandigi; BIYO-TEKNOLOJI sidigi ve gübresiyle gidasi verilmis, suyu huyu dölü topragi mayalanip beslenmis; yiden güden ezen üzen soyan sömürenlerin kulu kölesi olmanin ötesinde ilerisinde ve haricinde nesi kaldi ki kendinin olan ` aklim fikrim evim barkim insan, huzurum dirligim haram viran, ekmegim tuzum fakir fukaralik nafakasi kitlik kiranlarda ates zulum pahasi; ayrica da zikkim yiyip kan tükürmeye nar bozuk, erik elma kiraz demir döküm patetes portakal bulgur bulamaclar kitlik kiranlariyla, dünyaya gelis gidisini azmis sapmis dert yükü ve cerahat soyu ve soykasi, AYRANIM EKSI cesaretini kim..? Nerden ? Neyle ? Nasil ? - Aplacigim aplacigim, hele de bu derin dipsiz yoksul viranlar yalnizligiyla kendi kendine gömüldükce dünya hayatindan kopup icten ice kapanan küs dargin itkin bikkin yilgin yorgun VESVESELI SIZOFRENIK tabutta- duysun bilsin etsin de, INSANLIGI söyleyip davranabilsin. !!?
Cehennemce dösenmis yigilmis kakilmis yollardan, yilmis yorulmus bir hayatin robot sinyalleriyle teknik donanimini saglamis beslenmis ucurulmus olsa bile GÜVERCIN; zamanin varacagi yer ve insanligin gidecegi KACAK…göcü hüc bitmeyen yikintilarin ATOMIZE CAGINDAKI viran muharebati ve yedegi ulasilabilecek en son tedavülde azalmis olanlarin yerine ne kendini ne de inanci güvencesi olmayan, talan tahrip bir MANYAKLIK MECMUASIDIR, bakar görür de, kuyusuna düstügü INTIHARIN ne muhtesem artiztini oynuyorum ablukasi altindaki oyuklara cukurlara, zehreden kahreden hayatin sir ajandalayip bilgi sizdiranlar arasindadir dinamitci NOBEL; aplaciigim aplacigim vardi ya hani, veya veya ATOMCU Albert filan.
…… KAR TUTUNCA ……. Kardan adamlar kuruluncaya kadar, kücük adimlarini pesi sira yuvarladikca dönen cig tanelerinden ne topladigini bilen bir sezginin bilinmez düsleriyle kendini en cok yakistigi yere sigdiran, izahi yolu tarifi mümkünsüz mutlululuga yol arkadasigi etmenin ev sahiplisiydi, tasidigi topraklar üzerinde hayatin her türlü katigindan cesniler dürüp saran yavan ekmege, sakilik edip sohbetler söylesen kar ve kizak günleri. Daha pinara varmadan su, sirali höyüklerden, ayaz tepelerinden ve heybetli daglardan kopup gelerek, akli fikri dogasi ve dünyasi kendine benzeyen cocuklugun her arzusunu silinmez solmaz dilekcelerden okuyup ezber ederek, üstüne yüklenilmis en kutlu emanete MUKAYET OLMA tembihleri niyetiyle inis sarpa bayir yokus esip duran yeller gibi, sessiz duldalari hircin ve nazli kundaktaki insanini sever gibi, KAR TUTUNCA bereketiyle bakmaya GÖRESI gelen , hizenlere asili buz sarkitlari kardan gecilmeyen sokaklarinda evlerin esikler önüydü, evvel zaman duvarlari dibinden akip giderek ve kardan adamlara dalgin simsicacik rüyasina közden kömürden kas göz yaparak, neden sonra herseyi eski yerinde aziksiz ögünsüz azatligin kimim kimsem yoklarina koyup,tipileyen sogukta yitik zaman zemberegine eridikce kaybolan beyazlara bürünmüs isansiz kehler, nutku durgun evler ve uzak ufuklar .
Kuskusuz degisecek bir zaman olup devri devran. Fakat ismiyle anilacak kadar hic degismeyen ve kalici ilgisi ve itibari olmayi yasadigi hayatin kutlu nafakasi ve vazgecilmez katigi bilmediyse yahut bilemediyse, kaybettigine üzülmenin yükledigi yikim, cocukluga nasilsa etistim büyüdüm diyenlere hic farksiz yine aynisidir. Hem biliyor musun ki, cicekleninceye kadar erikler calilar ve kaysilar, kiyidan kenardan yollarini bilip bilmedigin otlarin süsledigi, AKLIMDASIN EY DÜNYA diye bir ladesin yoktuysa eger, aplaciiigim aplacigim, parlar durur sanirsin da yildizlar senin sandigin yerde degildir artik ve gün dogar dogmaz ürkek kuslarin kopan gürültülere ordaki dünyayi terk edisleri gibi, boncuklari sacilmis, kolyeleri kopmus ve happanciklari devrilmis tespih sallar durur KIZ KURUSU EDASIYLA, ispirtoyla bile sarhosa sürdügü ve süründügü vasitanin aynaliginda ruhsati hazir oglancigin, hatirlarsan eger sen de vardin ya aplacigim aplacigim, diger sokakta kalan pembe kismini, zamanla yarisarak devir devran dönerekten tamamlayan PAMUK SEKERLERI....
Valla noosun hanim applaciim görüsmeyeli, dar vakitte zor gecitte ileri geri öte ve beri, teker dingil körüklüyor, kasik kupaya bardaga meye meyhaneye calkalanip dönüyor iste depdüp carkina dubarasina hem ayaz hem yek zar dubara insan, kaynayip kuduruyor iste tam orta yerinden mevzuat ve fitne ficuruk eksen aksan tepe taklamasina yoklugunun dibini oylayip giden dünya. Sormasan da söylemis olayim, appplaciiim aplaciiiim fena mi NEDiR halin vaktin yoksam.?!
Hanim apppplacigim, hanim aplacigim, aplacigim aplacigim , hanim hanimcigim bak ne diyecegim, her ne kadar sarsildikca savruldugu yerden yeniden toparlanip dikilen haciyatmaza vizirdaklik edip, dünyada oynak zeminlere taban tutturmaya calismaya özentili ve duygusu düsüncesi ondan bundan devsirmelik seyyar ahkama merakinin ucu degmedik yeri kalmamis nerden cavdigina ve nasil estigine göre silgeclik eden araclara uzayip gevseyen nöbettin en son CEMiL MERIC ve ALEV ALATLI ismiynde kendini bularak YERLI MALI havalandiran eften püftenlerin estetik düzenegini bata cika yatay bekleyip durmaktansa, cok yordum, epeyce deli deli estim farkindayim ama basligimizin konusu bu..! Degil mi yoksaydi, yazik günahtir kendini ele güne yorup buyurma, git yun yikan isparta kolonyasi filan sür sürüstür, temininine git kendine, ol muayene, kavramadigin yerin ötesindeki ben ister hatirla ister unut fakat, say sayikla dur hüddete müddet hüddete müddet hüddete müddet…...tekerlemedir, hic degilse oyalanir vakit renklendirirsin öyle böyleceden.
Hep kendini akilli yerine koyan kenar köse kaypak kivirtma igreti idaretenlik ve dolambac dolasikligi gözetleyenlerindir; bogucu, sinsi, sinnek, karanlik, bozuk, sahte ve kirli cehreleriyle, yazgisi soyut, yazilimi kifayetsiz, pozu piyasasi görsel ve TAKLIT BUDALASI sahtekarligin ivir zivirlarini kusanip soyunarak; o bar bakireligi senin, bu sahipsiz sokaksiz dul ve yetim dünya benim boyanmis süslenmis ikramiyeler yutkunup dagitarak poza -empozeye, kuyumcu tartisinda kac gram taninir bilinir insanlik ederligin, carpan bölüsenlerini hesap kitap ederler Burasi tam da bugünkü terbiyeciligin yazilmis rollere insan dekorlayan ve kapis kapis birbirinden imrenip löpürdedip cömcelenen tasarimciligin aklina uyarak karakter kisilik bozan ve tüm farkkliliklari ayniya sayan TOPTAN tüketim tutsakligindaki insansizligin adi adresidir. Kapi, yol, belde, civar yahut DUVAR`sa eger, bütün bu kapilmisligin toplanip dagildigi yerini yadirgamaya dair dünyayi ve insanligini terkettikce onursandigini sanan yabancilasmalara dair iz sürümünden kalma enkaz molozunun ucu ötesidir. Artik..her neresi olursa olsun, orasi digeri burasi ilerisi yamaciyla, delisi disina olabilen her kimse,- AKLINI kiraya verdigi- cagirsin derin zindanindan beri gelsin, cüretine cesaretine ve özgün künyesine, eger hakikaten bizzat kendisiyse , sayeli sureti cürümün hükmen varligina, cakmaksiz tüpsüz kelam selam olsun.
…… KIYASSIZ DÜNYA DÜZENEGiNE ….. Ana rahminden basliyormus her bir iyilik kötülük insanlik hayati ve DÜNYA TELASESI ya, ayni ve bire bir kosullarin yedigi ictigi davrandigi döndügü dolandigi yasam döngüsü sürüncemelerinde en kücük ayrinti farkliligi dahi olmayan günlük hayat kac göcünün beton kusatmasina bogulmus kaybolmus iki insanindan biri, kirsal kesimde dogmus büyümüs fakat göce sürükleyici tasinmaya zorlayici sürgün baskilarin sonucu bilip tanimadigi ve durmaksizin büyüklük kavramini icinde yutan kent sarmalinin sürekli ihtiyaci artan; ve bir türlü artan ihtiyacina yetisemeyip kendine ayiracak özgür, özgün, saglikli ve dirayetli huzuru dengeyi düzeni ve zamani bulamayan iki insandan KIRSAL KESiM özgecmisi olani basedemedigi cagin HASTALIKLILIK sirasinda saymakla bitmeyen dert ve illet sahibi olurken, yedigi ictigi dolastigi yasadigi fakat ANA RAHMINDEN beri bozuk kent karmasasinin kirini zehrini hektigini gida ambarini yahut korku kaygilar telasini ayni olan bir digeriyse SAGLIK SEKTÖRÜNÜN huzuru -sihhatli insan iyilestirmekten ziyade HASTALIKLI müsteri olmayi sart kostugu ve cogu cevre kosullarina bagli salgin ve bulaslardan nispeten daha ucus siyriklarla atlatip dinc ve diri kaliyormus.
Cünkü kirsal kesimden göcün baskiladigi sebeplerle sonradan gelip beton bloklama sehir saretine yerleserek hayatini sürdürmek zorunda kalan kisiyi, tabiatin kurali geregi icinde kendini bulmadigi ve hic bir zorlamayla düzenini dengesini kuramadigi eziklik bozukluklara ruh ve bünye algilayip alismakta tepkisini kendi kendini cevre kosullariyla birlikte imha etmeye saldirganlasip,hic karsilanmayan yahut itibar edip umrsanmayan saglik sihhat ve huzur dengesindeyse, tepkisini omur kas kalp beyin seker doku organ allerji depresyon gibi artik hic kimsenin yakalanmama gibi hic sansinin olmadigi ( cünkü bütün kentlerin yükünü cekip kahrini tasiyan yogunluklu nüfusu sonradan glenlerin öksüz yetim yitik yabancilarindan olusmaktadir ) saymakla bitmeyen ölüm zulüm seansinin zaafiyetinden avlanilan soygun sömürü sistemtigine kul köle edildi. Cünkü özgür dogayla tabiati ayni, Ana Rahminden itibaren dünyayi daha dogmadan anlayip algilayamadigi sehir molozunun aksine duyuyor sesizyor tadiyor dinliyor ve dilinden dillenerek, vakti saati ömrüne es degerlerde yudumlayip sindirip yasiyordu..
Bir sonbahar geldi gecti böylece. Yagmur yagacak uzun ihtiyar yazindan sonra galiba. Olsun varsin yagsin konumuz bu degil ki zati. Gecmise ve gelecege dair hic birseyle üstü örtülmeyen veya degeri hic degismeyen yasamsal veriler, olaylar, olgular, olacaklar yahut olmasini ister istemeze tespit tenkit sorgulama ne kadar saklamakla veya kayitsiz kalmakla asla yok etme sihirbazlgi söz konusu olmayan GERCEKLIGIN klavuzluk ettigiyle tedavi bulursa, ordan da dengesini dünyasini düzenini kurar, onur , ilgi, akil , fikir, saygi, saglik, dirlik, gecim, huzur ve itibar.
Bu yüzden de raf ömrü sözkonusu degildir; insan kolay ve güzel yasamaya düs kurup hayal besledikce, zaman caglayani hep ahte ,dünya topraginda ve tertemiz kaynaklardan akip belenecektir. Nerden nasil beslenirse su hava ve toprak, insan da aynen oradan. Dosluk sevgi özgürlük ve digerleri gibi, asla ve hic, paraya güce gösterise piyasaya pazara borsalanarak kiyas edilecek sey degildir dünya güzeli insan ve ona dair dünya düzenek..
…. BOP YÖNLÜ ZORUNLU IFLAS ….. Bulan bilen medeniyeti varsa kalici uygarliklar kurar insan ve dünya Itibar ettigi adil paylasimlarla özgürlüge saygiya sevgiye Dogru yerde vicdani sorumluluguyla beraber kullanilan güc ve otoriteyle Yapilirsa ihya olur istikrari huzuru güvende olan hayat Yapilmazsa birbirine bagli kokar cürür yozlasir yikilir ve yok olur Gercegi olmayan karsliksizliga yalan dolan sahtekarlik hurafelik molozu dolar Yasamin bütün saptayan taniyan eviren ceviren tespitinden tedarigine Dönüm dolasimlarini ne bulan ne bilen olmayip Kiymetsize cikardigi eldekileri de satip savuran Herkesin hakkini yalnizca sahsi doyumsuzluga haydutlaninca Buyrulani carsilanip tüketmekten baska secimi caresi yoktur Kümenin ortak noktasindaki sag sol yaparak Türban femin bozma karma kurrradan cikan kesisimin Cünkü orasi en cok haksiz hukuksuzluga can veren Ve kann kaybeden kurakligin yoksulunu oynayan fukaracik ezberi piyestir Hir gür aykiri ve karsitlik profil ekseni üzeri Fakat ayni piyasa furyasi sosyetede en kral poza müthis özcekim Kaybettigi hayata uyusup alisarak tükendigi herseyi zamanla kutsayan Koordineli koordinatli kozmeteryayi küresel kapsam dahiliyle Hayatini kaybettigi seyler arasinda cöp sifatiyla karsilikli pistilenen Aklina Karakterine Bellegine Bilincine bop nufusuyla calisip islerken güdümlü kodlanmislar Piyasa esaret sürgünlügünün kusattigi zorunlu iflastaki Bildigin buldugun birsey yok Bulunmus ve üstüne cökmüs olduklarininsa kiymetini bilmeyip Ya yikiyor veya yikiyor yakiyorsun Her bir görevi kötüye kullanmak suistismariyla hayattan Etrafina baksan hersey senden degil sana yabanci Üretmedigin Ve kesfini tanimini tarifini yapmadigin hayati yutturup yedirtiyorsun kendine Ve vucudundaki hic bir bedensel dokuyu Bünyesel künyeyi Bagli bitisik organi Varliksal insanligi Ve duyumu veya duygusal düsünceyi hic kullanmamak adina körkütük Söhretliler sabikasinda erkege benzeserek özgürlestigini sanan kadin Yahut centilmen ceketini soyunarak kadin giyinen erkekten Modasi bundan götürüyor diye her ikisinin de üreticisi kurgucusu Ve kullanicisi ayni tanri ve patrona ödenmesi gereken diyetten Hayatin pahasini yüke tartiya ve tarza denk getirerek Tüketim piyasasinda ne varsa hersey sana ayar seninle muhatap Yasadigin tabut Ölüp üzüldügün sanat sinema dil edep edebiyat sana yabanci Bulmadan bilmeden kalibina özendigin kaliteden senden aykiri Buldugun bildigin birsey yok oldugun olacaginsa agim agim agit nizah Zor bela Islevi degeri icerigi bitmis zamana yenik alet adavat gibi Kredi kartiyla gösterisli ambalajin borc yüklü carmihtan Sükse yapip soytarilik makarasi ceviren sefil yoksulun Mobilyadan caddeden arabadan tarikattan meyhaneden bardan Formasi bütün renklere kavgaci gürültücü forslu fiyakali militan Dem vurdurarak yaygaraya oba yikik asiret harap Herkesin bir tarafi var kapismasindaki her yeri gören Ve her yeri heryerden görülen okkali bir cukka kapmanin gecesi gündüzüne Hersey degisir karisir bulasir evet de Ismi üstünde diri ve dirayetli durmuyorsa yalan alir satar inanc ve itibar Nesilden nesile bulup bilmedigini hatali kusurlu kullanarak Erir cürür bozulur bozguna ugrar insandan sonra Sabikasi sucu vebali katili yine kendisi olan insan Alisarak harami düzenine birlikte uyum saglamanin makinesi mekanigi gibi Sag sol yapan siyasete kul kuyruk beton blok Sonu gelmez catisma kültürünü besleynler arasinda türban takkeye Ayarli kurgulu feminist manupuleli manifest.. Kurgulayani kiskirtani azarlayani azdirani yönlendireni yöneteni Kurcalayan karisimin ayni mal emlak insan ve emtiya sahibinin oldugu Telif ve ticari hakki sakli gizli olmak kaydiyla ayni hayatin Birlikte modasinina magazasina carsi bazar apartman ahalisi Dogum günü hatirlatmalarina benzer takke türban …veya boyali baloncuklu feminist ahkam
Ben diyorum ev yaptim kalbime Sen diyorsun boncuk moncuk eksik kapida sokakta Feryal.. Feryal …. Sandiktaki masrafa Yüz görümlügüne Hanim hanimcigim doktor moktorcugum yüksek türbülanstasin belli Lakin düsüs kur yüksek faiz bilmem anlamam ben Dünyada dolasan reel üretim ve tüketimin üc misline Hic bir zahmete katlanmaksizin katrilyonlari kumarhaneleyerek Ölmüs gömülmüs iskelet hayati yasayan yedi sekiz milyar insandan Bu pustluk pezevenlik kerhanenesini feryal.. Demokrasinin vazgecilmez kidemi kalitesi biricigi ve yeganesi diye feryal Tas yerinden bir kere oynamaya görsün ki… Hele bir görsün ki… Bicagin girdigi Tecavüzün sindigi sokuldugu Sonu sonsuz yikimlari imar eden mimar mühendis mütahit veya holding Veya piyasa kazandikca, gise rekor kirdikca Felsefenin en dogru yerinden insan kavradigini idda eden pustun pezevengin Bicak bir kere girdimiydi feryal Anlamam ben demokrasi receteli Damgasi patenti ciyan paket haptan suruptan Damla zehirinden bir yudum firt cektimiydi, doktor moktor.. Ölmedikce yahut öldürmedikce birakmayan yalan dolan hirsiz haydutun Ertesi günü ise gelecek Carsiya gidecek Ne kusulur sidiklenirse akla fikre hafizaya ve istaha Saniyesini sektirmeden yutkunup sindirecek derecede azar kiyamet Kopar kendinden haddinden hatirasindan insan da Maliyeti cöpten daha ucuz Haysiyetsizlik mülküne cüzdan bozuklugu sayilir Ben ev yaptim kalbimden diyorum bak feryaaaaaaaaaal Sense boncuk eksik ambulans giris cikisi yok diyorsun Daracik yerden Saat dokuz bes gibi mesailer sonrasi ancak Dapdaracik öpüsme sevismeler randevusundan
…… ÖYKÜNDÜGÜNE ÖZENEN TEKiL VARSAYIM 2 ………. Sen mi buldun kibriti ? Hayir, bulanlardan yandin yandirdin evi barki ormani konuyu komsuyu colugu cocugu soyu soykayi da ; baglar bozdun, daglar devirdin, dereler doldurdun, yiktin viran eyledin obayi töreyi sazi sözü kültürü esini evrenini dünyani düzenini ve toplam zarar ziyanla kendini.
Kerpici sen mi buldun ? Hayir, bulanlardan yaptin yapilandin, bostan ektin, bahar donandin, bayir gezdin, yagmur süzdün, kar bekledin, toprak eledin , camur pisirdin, ocak kurdun, duman tütüttün, bahcede dolandin , döndün gezdin dolandin sigindigin kerpicten derme catma sapa saglam dünyaya her yerden en güvenilir evin horantan sayip inanarak, güvendin, sarildin, uzandin, oturdun, sokuldun ve yatak serdin yorgan örttün ask katigindan sevgiyi saygiyi insan olmanin hayrina mest ettin.
Sen mi buldun tekeri, pullugu, mibzeri, patates toplama makinasini, havuc rendeleme kevgirini, kartezyen kuyusunu, su tulumbasini, cesme kurnasini, pencere cercevesini, kapi mandalini, kornis vidasini, dokuma cikrigini, torpido civatasini, oda sobasini, kalorifer tesisatini, duvar boyasini, banyo takim ve malzemesini, …Hayir..!
Sen mi buldun, demir bakir kömür celik cam pilastik kalay körük alasim ve bilesenlerini, sen mi buldun daktiloyu, cingirakli cingiraksiz saati, karbon kopyasini, cimentoyu, kiremidi, tuglayi, sohbeni, igneyi, civiyi, sandalyayi, makasi, mürekkebi,
Sen mi buldun elektrikli süpürgeyi, hidraulik sistemini, peneumatik refleksi, atomun agirligini, azotun miktarini,cekirdegin yogunlugunu, rüzgarin cevirme gücünü, günesin katmanlarini, ayin diger soguk yüzünü, özgül kütlenin hacmini, faraday kanununu, arsimet ölcüm birimini, paralel evrenleri, radonu, magnezyumu, boraksi, titani, vanadyumu, marsi, neptünü, uzaktan kumandayi, isiga duyarli sicakliga hassas termall mermal sinyalleri, hapi ilaci surubu…sende olmayan dünyayi sen mi yordun örgün kurdun kuruldun..? Hayir..!
Sen mi buldun , filitreyi, sibobu, lokma takimini, döverbiceri, traktörü, greyderi, kepceyi, torna vidayi, kaynak cubugunu, zinciri, halkayi, halati, süngeri, parfümü, pedali, paleti, matkabi,lazeri, kompresörü, tuvalet fircasini, sampuani, bisikleti, otomobili, büyük kayiklari, kücük jetleri, koccaman gemileri, koca koca kocaman römporklari, vincleri, fabrikalari, atölyeleri, damperi, kamyonu, kremi, telefonu, telsizi, yara bandini, ecza dolabini, cerrah malzemesini, moda tasarimini, elektro gitari, baz puanini, kumbara kilidini, radyoyu, ameliyat ipligini, televizyonu, bilgisayari, hard diskini, veri deposunu, mega gigabayt toleransini, insan sifreleme ve virisleme salginindaki , sen mi buldun ölü hayatlarin kullanicisi tasiyicisi oldugun halde, farkina bile varmadigin kukla kuluckasi zavalliligi nasil yenilir yutulur istahla harcayip tüketerek,hazmedip sindirdigin izahsiz kabulü ?.Hayir, bulanlarin, kuranlarin ve kurgulayanlarin yapim yönetim karargah kaynagina büyük bir özenti övgüyle öykünerek, icinde yerlesik yasadigi güdümlü -bagimli davranis ve kisilik bozuklugu aliskanliklariyla her türlü iradesiz yetkisizligin ezik, yoksul, bitmis, ve kahrolmus asagilik duygusunun kendine üstün gelenlere ( Uygarlik Kuranlara ) ufalip egilip kücülen takdir, tasdik, onama yahut begenileri icin, en önde gelmenin buyrulandan bile öte harcanmisligini kullandin, taksdimini yaptin, kalibina girdin, kulluk köleligini sagladin sundun.
Günün veya hayatin neresinden bakarsan bak, seni cevreleyip kusatan tutsaklikta deyim yerindeyse igneden iplige hic birseyi kendin üretmeyip, dünü harap gelecegi rehin envanterde en lüks, görgüsüz ve gösterisli hovardaliktan ihtiyatsiz cekingesiz HACIZ MOLOZU olarak tükettigin herseyin dünya alem ahiretler ilgisizi liyakatsizi kayitsizi ve sorumsuzunda en birinciligi kimseye birakmayan kendi hayatinin yabancisiyken, tüm bunlarin karsiliginda dilini kaybettin, topragini ve ülkeni her döviz kara borsasinda satarak övüne övöne bir oldun, inancini her tacir tüccara devre mülk ettin, yolunu yitirdin, kültürünü kaybettin, tarihini cöpe attin, karakterini kulun kuluna kurban ettin, vicdanini ahlaksiz soysuza heba ettin, insanligini kibirli heybetli para güc ve ölüm zulüm fabrikasyoncularina kul köle ettin, kisiliginin bozulup berbat edilmedik hicbir hayati degerini koymaksizin harama vurguna soyguna sömürüye ihale edilmedik hic bir haysiyet ve hassasiyetini birakmadin, ne ev kaldi ne yurt ne gecmis ne gelecek, hicbir etkin yetkinligin irade ve idre sahibi olmayan soyut SABIKALARIN siddetini gerilimini bunalimini bizzat icinden yasayip hergün artan istahiyla derinden derinlere gömülerek, istikrarsizligin kol gezdigi ve haksiz hukuksuzlugun kaniksayarak kabül gördügü talanu tecavüzü yagmayi vahseti ve dehseti icsellestirerek git gide masum gördün , savunur hale geldin.
Yani adam veya kadinlarin TANRILIK ETTIGI ve INSANLIK ÖLÜMÜNÜ hem paya hem de paydaya esitlestirdigi ; ve ayrica tüm yeryüzü insanligini MUTSUZ DiRLiKSiZ yokluga, zügürtlüge, avarelige, lümpenlige, bilgisizlige, bagimli -güdümlülük afyonlarina , kutuplasmaya ve doyumsuz -kanaatsiz üretmeden üketenler bagimliligina sabitleyip degersizlestirdigi, sürekli eksiklik yenilmislik sucluluk duygusuyla, kendi varligina, hayati gercekligine, somut kisiligine ve hatta kendi sahici olan yüzüne dahi ORTAMA UYMA kistas baski ve kumpasindan bakarak yadirgayip yabancilayan dislayici igrenici ÖZGÜVENSIZLIKLE,yetersizlikle ve kuskuyla düsünüp davranarak, hissiz ruhsuzlugun tutsak kafesinde kur yapan sefaletin ihtiyaci hic bitmez muhtac müsterisini pozlanip piyaeslenmektesin.
Kadina özgürlügü sadece barlarda aksam karanliginin gün batimindan itibaren sürükleyip girdaplayan akintilari icinde öznesi kim, yüklemi ne, dünyasi neresi kendi dahi bilmeyen araliklarda bir yerdeligin bulasigini boyasini üstüne örten simsiyahligin sarhosluguna salip, raki icen, futbol konusan, berdusluk eden ve hatta `LAN`diye okudugu kitaplardan yahut seyrettigi repliklerden mafyalasmis dayilanma ve diklesmelerin KIMLIKSIZ SÜRTÜGÜNE belli belirsiz damgalar vurmak sanan FEMINIST NÖTR..
Bilmeliydi ki, tüm yukardaki hayatin kullanim geregini yerli yerine oturtabilenlerin ögrettigi ve ders verdigi IHTIYAT yeriydi UYGARLIGI kadin erkek hic farketmeksizin, ayni degerlilikle ortakca kotarip kurmak. Cünkü gelir, adalet,kültür, bilgi, beceri, üretim, emek, saglik, sipor, vicdan, akil, fikir, sevgi, saygi, toprak, yurt, onur, itibar, dayanisma, cesaret, egitim, sanat ve nice nice paydaslari olan sosyal siyasal ve tolumsal iradeye itibarli paylasma duygusu ve birebir hayata gecirilisi, UYGARLIGI KURUP YASATANLARIN kutsal ve kurumsal kaynaklaridir. Orda saglanan hic kimseyi disarda tutmayan yahut herkesi icinde sarip barindiran huzur, ayri gayriligi olmayan kadin, col cocuk herkesin güvenli saglikli mutlu dünya siginagidir. Degilse, her toplum yön durum ve tarafliligini adlandirip ayristirarak, KADIN HAKLARI, COCUK HAKLARI, HAYVAN HAKLARI vs vs diye sonu gelmeyen kovulmus parcalanmisligi AYDIN OLMAK veya ILERI DÜSÜNMEK pozuyla, tam da istahini ezerek üzerek bogarak yalniz yitik yabanciya ayrismis kopmus paramparcaliliktan UYGARLIGINI KURANLARIN bekledigi istedigi kurdugu ve ayarladigi kulu köpegi olma sefalet sosyeteciligidir.
Ayrica Türk CALISMA HAYATINDA is arama kaygisi olmayan ve tuzu gayet kuru olan memurlarin orani iscilere veya hayati esasta üretenlere kiyasla kat be kat fazladir. Buradaki yapan yönetenlerin de en az yaridan fazlasi kadindir..Eger ona yönelik siddet varsa kendi kendini hatasi sabikasi nerdedir , arizayi yoklayip silkelenip sorsa ya..! Paylasilmayan degerlerdir, veya arttikca artan borc yüklü, hovarda tüketimli öykündügüne özenerek soyut varlikta sabit cisim göstermeye ( femin nötr türban mürban karsilikli kapisarak birbirini yedekleyen sevismelere gibilere mesela ) kisi veya katman kesim bazinda degil, herkesi tepeden tirnaga sorgulayip sorumlu tutan.
Mesela, yalnizligini yutan ve bogan cözümsüz caresizligini susturup avutmak icin, kendine yapilan baskiya bin katiyla gardiyanlik ederek yitirip kaybettigi bütün insani degerlerinin BUZ DOLABI iliskisizligini, hayvanlari sevmekten ziyade adeta hayvanlasarak ruh ve beden degistiren kulüpten borsadan..
Yüzyillrdir DOGU MISTIZMI -BATI AKIL FIKIR GERCEKCILIGI diye duya, TANZIMAT` tan DIVAN edep ve sanat edebiyatina hasil vasil kendi öz kaynaklarindan kültür, kurum, alisanlik, arac, gerec, paylasim ve UYGARLIK kuramama sebebiyle, hep üfürsen ucar kartonculuguna bina olan seylerin kendini yelleyip FISILDAYAN ve öyküsü hikayesi olmayan muhtaciyla bugünleri BOP ESBASKANLIGI diye kurdu kuruldu ve hayatin her yerine nufuz ederek kurumsallasti, kisi baz istasyonlu, toplumsal ivmeli, yagma yikim ve talan.
Ve burada kiran kirana kutuplasip kurulmus BETONARME ve SÜPER MARKA maskarasi hayatlri birlikte tüketerek karsit olanlar, hep bir IMRENDIGINE özenip ÖYKÜNMEYI ve bu sayede rafta depoda vaizde panoda sitede kitapta karede kösede bucakta görünüp kabul görmeyi kendine yasadigi hayatin onur belgesi sayan, bütün kutuplar ve karsitliklar hem birbirini delik desik eden hir gür nizah dehset nefret öfke patlamalarinda ayni kimyasal zehirleyenlerle besleyip büyüttügü kopukluktan col cocuga karisip giderlerken; ve ortak yasam degerliligine birbirinden huy devsirip duyarsiz ilgisiz cöp ve moloz artirir yigarlarken, dengesi düzeni olmayan kurak ve kuru gürültüler istikrarsizliginda alismis kokusmus cürümüslügün birbirinden ayrilmaz opmaz `tecavüzcüsüne asik` hallerini yasamakta ve yasatmaktalar.
…. TUTULUM …… Portakal varken Ah o siyrik yok mu Bendeki yara izi ve sendeki Sicacik yumusacik cizgi Catlamis nar gibi Iki dudaginin derinleri arasinda dillenen Bütün yoksulluktan kalan seylerin bahtina ziyaret sofrasi seren Ellerin senden evvel sarhos, kenarinda dokunur dolasir gibi rkek ve titrek Hersey lyikinaysa sanindandir sevismeler Ask lir calar sen dinlersin Atesleyen odalarinin Sirasiyla sevisen baldirin gerdanin Galerilerin .. Halden anlar Yere düsen hersey mutlaka gökyüzüne yansir Sanir misin ki her dudaga dokunmayan dilimi tepeden tirnaga Daha kac gün oldu alali bile demeden kopar dügme birden Kac gece ac saat ya da ben, Tutulumun ay gördümlerinden
… ÖYKÜNDÜGÜNE ÖZENEN TEKiL VARSAYIM ….. Bireyler her diledigi usakligin dalkavuguna, yandasliligina, yardakciligina, yalakaligina, bahanesi ne olursa olsun tüm yanlislariyla kendini gerekcelendirip kutsayan haklilik payina kukla corak cömez ve özgürken, toplumlar, iradesiz yetkisiz birlik beraberlige esir ve tutsaksa eger…burdaki ahmak avutan SAGLAMADAN kültür biriktiren, dogru-dürüstlüge inanan, mutluluk artiran ve UYGARLIK üreten etkin-yetkin insan türü ve cesidi asla cikip dogmaz.
Fotograflarda donup kalan; ve sonsuz bir lacka liyakatsizligiyle ilgisiz kayitsiz hic bir katilimciligi olmayan kenar süsü , dört duvar tutsagidir, ANI YAKALAMAK adina sonsuzlugu herseyiyle ebediyen heba eden savrulmus sökün olmus kiyassiz kontrolsüz tarumar.
Cünkü ÖZENDiGI ve ÖYKÜNDÜGÜ kaynak ve kökenlerin müsterisidir bütün yeryüzü hayatini icinde barindirip besleyen INSANLIK. UYGARLIKSA, ayrisiz gayrisiz bütün toplum katmanlarinin birbirine kin, nefret, hirs, garez, fitne, fesat, kibir, acgözlülük, tahammülsüzlük, sevgisizlik, saygisizlik, sorumsuzluk, bencillik, bunaklik gibi gibilerini yüklenip cullanmadan; hem KADININ hem de ERKEGIN vazgecilmez hayati degerliligiyle kotarilip kurulacak olan yasamsal zenginligi yapilandigi kaynaktan üreyip beslenip büyüdükce deger artiran külliyattir.
Bu yüzden, neredeyse hic bir alanda ÖZGÜN üretkenligi ve ÖZGÜRCE paylasip tüketme aliskanligi olmayali yüzyillar gectilerdeki TÜRK toplumu, kayitsiz liyakatsiz, sürekli yer zemin zaman kisilik dil kültür karakter akil fikir yol yordam degistirerek , degistirdigi her degerlilige sonsuz sinirsiz olumsuz degersizligin kokusmuslugunu, yozlasmasini ve cürümelerini imar ve imal edip, zorla tüketimin Pazar piyasasinda sanki iyilik güzellikten baska hic birsey olmuyormus kaniksayan kabulünü kendi varlik yokluguna yedirip yutturdukca, iflah olmazlarin kitlik kiyametine sürüklendi; ve halen de ayni dipsiz derinligin kabir azabini didikleyip desinmekle mesgul, ANI YAKALAMA derdine düsmüs yikim yagma fotomontajda. Cünkü neredeyse üretmeden tüketmenin mecburi istikametine soygun talan isgal ve sömürge pazari müptelasi oldugundan beri, MEDENIYET ÜRETENLERIN ürettigi herseyi öncesinden sonraya katlayan cezasi ve faiziyle beraber ülke degerlerine ve günün ahalisine geleceksizligin nesillerine bütün hayati degerde nesi varsa SATARAK kendine ÖVÜNC payi ve SAHSI CIKAR paydasi saglamakla mükellef bedel ödeyen bagimliligin izini yolunu ve buyuran kukla hükümranligini takip eder.
Günün seckisinin olan katilanlar arasinda okunan begenilen sevilen popülerligi faturalanan birincisine, gise rekorlarina, pazarlik kiskirtan hesabin en kabarik cüzdanina, giysisine tirasina makyajina forsuna pozuna maddesine malzemesine veya satiliktir yazan ürün getirisi en yüksek ambaradepoya tartiya kantara podyuma gösteriye gösterise akil fikir niyet meram ve maksat hasilati icindir bu bilinmez belirsizligin kaptirip götürdügü izdiham .
Bu bakimdan da neredeyse yüzyillardir teknolojiye, bilime, ilime, liyakate, egitime, üretime ve toplum -birey arasi hassas dengeye özen gösterenlerdir, tüm olumsuz sonuc ve gidisatina ragmen DIGITAL CAGA ve ötesine MEDENIYET üreten. Neredeyse edebiyattan sanata, sanattan siyasete hayatin her alaninda burada hic bir üretkenligi ve saglikli dengeli paylasimi olmayan TÜRK TOPLUM YASAMININ herseyi ÖYKÜNDÜGÜ KAYNAGA, yani kuramadigi medeniyeti kuranlara kedini begendirmekle ancak var olan sahte, yapay, taklit ve yasam gercekliginin tam tersidir. Derdi cok satanlar gisesi faturasi listesi yahut etiket birincisi olmanin disinda hic birseyi algilayip duyumsayamayan, siddet nefret fuhus furya bagimliliginin maddesini isler maddesini örer yogurur.
Ordan tohumlanan bütün fikirler duruslar davranislar, KARSITLIK üzerine kurulu hir gür kavga nizah rahminden, hicbir anlasilir noktaya varmayacak olan en üstün elme ve üste cikma gayretine caba güderek vaktini öldüren varligini yoran calkanti ve kargasalarin gün avutup hayati kaziklama ARABESK -ALAFIRANGA angaryasidir. KADIN FEMiNISTLER sanki pisokopat erkekleri her yanlisina arka cikarak ASKIM-BEBISIM diye diye, en siddetli sahneleri doyura seytrettire zeka küpü sandigi fakat esasta her bilgin yetkin toplumsal duyarlilik sahtekarlari olan Cem Yilmaz`dan yahut sine kültür totemi zannettigi Yilmaz Erdogan gibi gibilerinden, toplumun bütün katmanlarinin ortakca kalip giyinip kisilik bozdugu, cehalete korkuya karanliga yalnizliga yabancilasmaya ve ister kadin olsun ister erkek olsun her türlü ilkelligi kabaligi ayrismis kutuplasmis mutsuzluklarin kabullenerek benimseyip sindirmeye hissedar ve paydasi, karsitliklarin catismasini sart kosanlarin tüketim piyasasi kullari ve köleleri olarak kiskirtip kamcilayip yönetip güttügü; ve en basta kadina siddet markasiyla hic bitmeyecek olan kimsesizlige kayit düserek ölüm zulüm, öykündügüne öykülenen küresel kiyamet akintisidir dünden miras, yarina kendi hayatinda kiraci özgür birey, tutsak toplum soytarilayan matraginin.
……
YEKDIGERDEN
…….
Kar yagiyor yagiyor
Yandim aman figanindan
Nem kaldilarini ölü numarasi taklidiyle basi sonu yok istanbul gibiye
Kis öyküsü murdar muzdarip el yapimi ve masalsiz
Sürekli kovlmuslugun inip binen insan yiginlari yoklama noktasindan
Duraktan duraga sanki yüzyillarin biriktirdigi tikanikligiyla
Ister essahtan izdihamdir de
Ister piyango ikramiyesi yüksek catilara konmadan
Korna cigliklari altinda ezilen asvaltlarla beraber kar yagiyor yagiyor cagir
Hic kimseye gelip gitmeyen yolculuk halinin
Günboyu bahsislerini dagitarak ister akip giden insan selinde ister kal
Ister ucu ortasi yok,
izini yolunu yitirmis sabit cizgilerde yürü git
Her ne eder gider yahut dersen de
Kendi yalnizligindan baska hic bir yerde tutunamayan
Desip didikleyen agrilara dayamamayip yüküyle beraber yitigini tasiyarak
Takvimsiz tarihsiz iskansiz bir yere,
Mevsiminden göcen bütün kuslarla yolum yolum yolunarak
Yapisip da hic birakmayan renklerin boyandigi cisimsiz gölgeler dolusu
Resmettigine donup tikanirken tebrik karti matbacisi sulu sepken
Herkeste kopmus rüya parcalarina yerden göge yükselen cigliklarca
Greyderlerin ayak seslerine basip sehri kenara yigan cöp kamyonlariyla
Vilayeti insan ki,
Ucurtmalarin asildigi sogukluga kendince birseyler karaladiktan sonra
Kalabaliklari yararak yikilip yorgun düstügü yerde ölüveriyor
Yatay dikey tek celselik kar yagiyor yagiyor
Tek hamlede yekdigerden elem ve elzem
Seyfi Karaca……….Ocak / 22
Applaciiiiiim aplacigim..!
Gel gör ki, hastasina gerektiginden fazla yakinlik gösteriyor diyerek, ayagini kaydirmak isteyen ve Doktor`un birakacagi boslugu doldurmak icin pusuda bekleserek yerine gecmek isteyenlerce, günden güne `Doktor hastasina benzedi, kafayi yedi siyirdi ` yaygarasina ve yaftasina inananlarin hesabi sayisi arttikca, önce isten el cektirilip sonra dahayatini cekip cevirecek hic bir geliri olmayan yoksullugun ve sefaletin dibine düsürülerek, kendinin dahi ALTINCI KOVUSUK olduguna inandirilan YEFiMiC, tepeden tirnaga ve en son elbiseleriyle birlikte tüm kimsiz kimsesiz hayatini disarda birakarak, kogus gardiyani Nikita`nin disleri agzina dökülüp surati paramparca edilinceye kadar `hosgeldinle `karsiladigi, hemen yani basinda ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ hice sayarak veya oluruna birakarak asla onuru degeri yerli yerinde insanca yasamanin mümkün olmadigini söyleyegelen ve nasil ne demekmis simdi anladigi, DIMITRiC yatmaktadir.
Takvimi hic degismeyen ve günümüzü sonsuz sinirsiz artirimlarla katlayip büyüttügü olumsuzluklarla Dimitric`in Doktor Yifimic`le diyalog sirasinda idda edip öfkeli coskulu savundugu gibi ÖLÜMSÜZLÜGÜ bugünlerde buldu eristi gerci insanlik ammma,galiba tam bu nokada da, dünyada yoturup yatip kalkip yasayacak yeri günü akli fikri iradesi ve özgürlügü kalmayan; ALTINCI KOGUS`tan beter her hali vakti yeri ve saniyesi denetimli gözetimli yapay zekayla isleyip calisa insan deneginde zikkim zindanlarin küresel TABUT MAHALINE dönüsüp evrildi.
Böylece cokgecmez iki gün icinde, dayanip katlanmakta zorlandigi cehennemin icinden ölmedikce cikisi olmayan kimsiz yalniz kayip yitikler dibinde, caginin tüm irin intihar icrap azap iniltilerini ruhuna ögününe bedenine sindirip susarak, aksama varmaz, ölüme savusur ve ecele kavusur gider Altinci Kogus`tan doktor Yifimic. ( altinci kogus ve Cehov`dan bu yana yazdigim basliktan )
…….
TENDÜRDÜYOTLA OLACAK SEY DEGiLiZ ARTIK
…..
Gerekmez ..
Luzumu geregi yok, tendürdüyot filanlar sende kalsin
Ordakiler geridekilerin ve ileridekinin aynisi duran
Türlü cesit travmalardan sonra kalan hayatini mezarciya ismarlayan
Öncesi sonrasiyla farksiz kahir ecir yikinti yiginlai olarak
Ortadan kaldirilmayi beklerken dünya
Yara bandini sargi bezini doktor tahlilini radyasyon ve isin tedavisini
Kapiyi beyaz giysiler icinde, gögsünde defter kalem rutin
Teftis tespit agri sanci müfettisleyen nezaret ziyaretlerinden evvel
Mesai saati baslamaya sidik bosaltip üst bas düzeltip
Tuvalet bakim sonrasi nasil kilik kiyafet süslenecegine
Ve nasil tavirlara kanca takip poz kesecegine lavabo aynalarinda prova edip
Her gözü kapali girip cikan ezberdeki vizite morguna
Güzellik gösterisi hazir soru hazir cevap
Saglik sektörelci foto model hemsire pansumanini sargi bezini tansiyon aletini
Olacak sey degil makinalara bagli hastaliklara bagimliyken dünya
Algida köle
Aliskanlikta kul
Ahlakta azgin ve sapkin
Akil fikirde hirs yaris kin öfke tamah talan tarumar niyet maksat
Kisilikte karakterde ölüm zulümle cebelles
Degismis dönüsmüs cinnet müptelasi ve cehennemlere zirva zebani
Cogaldikca dünyada yagmalayip yikacak yer birakmayan
Ve cogaldikca binalar sehirler evler arabalar asvaltlar bloklar hirslar ihtiraslar
Demir beton zivtle sivanmis zeplenmis kaplanmis
Vurgunun bozgunun derinlik boyutu ve enkaz genisligi
Saldirip yüklenen bindirimler oraninda dert sorun kiyamet artiran
Bir o kadar da daglarin irmaklarin baglarin bahcelerin bozulup cöllestirilerek
Nesli azalip tükenenlere can cekistikce kurtlar kuslar sürüler insanlar ve baliklar
Yara bandiyla olacak is degil bu
Sende kalsin kostak gülüslü kaltak bakisli hemsire dokunuslarin
Cilvekar ve sosyetik sektör yazilimli masajin
Piyasaya göre moda
Reklama göre model
Aliskanliga göre afyon ve tüketim
Tüketime göre özenti ve imrenti
Imrentiye göre kendinden tiksinti duyan bagimlilik
Insana göre süper marka carsi bazar
Hastahaneye göre hasta
Hastaya göre cözümsüz caresizligi sart kosup mecbur kilan hastalik..
Kiran kirana ölüm zulüm boyutunu delik desik olmus
Kronik kiyamet sarmalini cotan sarmis kaplamis
Hap surup ilac receteleyip ölüm fermanini okuyup ekrandan cihazdan
Sende kalsin agrisi sancisi dinmeyen tendirdiyotla olacak is degil bu..
Sisteme bagli beyaz yakali ve gömlekli doktorcuk oyunlariyla
Unsuru seckin eleman, etkin ve elverisli örtbas piyonlugundan öteyi gecmeyen
Ve kalca kirip kösnül havadarligiyla koridor boyu odadan odaya
Sükse kivirtip fotomodel sektirip sürtmekle
Iyilik saglik güzelligini bulacak dünya degil
Insanliksa bundan öte ve gayri hiiiic degil..!
Seyfi Karaca…….Ocak / 21
…..
AZAP KAPISINDAN
……
Takviyesi taksimi ve tahliyesi yeniden
Sallanip sarsilan kazakistan vesair
Sonucu kacinilmaz bütün despot yönetimlerin inat ve israriyla
Kendi saltanatini kurup kurtarmanin ötesinde hicbir özeni düzeni haysiyeti olmayan
Ve tarih boyunca her yikimin özel ganimet toplayiciliginda herdaim
Vaziyet alip pusuda bekleyen karakteriyle ünlü ruslarin
Gaz ve petrol zengini kazaklar..
Tek basina hükmedip yönetmeye kendinden baska hic bir kimseyi
Hicbir kanunu
Hicbir akli vicdani sorumlulugu
Ve hicbir bilgiyi belgeyi duyup dinlemeyen
Yolsuzlugu hirsizligi vurgunu soygunu doyurup beslemekle müstakil ve mesgul
Ne vatan ne millet ne toplum ne yurt ne dün ne gelecek
Umrunda bile olmayan zevki sefasindaki yavsakligin
Daha özgürlügüne dogru dürüst kavusmamisken bile
Yeniden rus bagimligina muhtac ve mahkum esaretin
Kizil kiyamet yönüne dolasti ve döndü
Seyfi Karaca…….Aralik / 21
Kenguru gibi ziplamaya, tavsan gibi ürküp tüymeye, köpek gibi ürmeye, akrep yilanar gibi kivrildikca INSANLIKTAN akil fikir yüz ve yön cevirmeye, üc bacagi yok zemin kayganligina sandalya üstüne masa kenarina kontrollü gözetimler altinda sayildikca hesabi kitabi sasiran..Aplacigim aplacigim hem biliyor musun..?
KÖR-TOPAL bir yigin seyler, yogurdum kara ayranim zehir taburem yamuk dolap dümen diz boyu zikkim zemberek bile diymeden, ne bulursa cerden cöpten zordan beladan, doldukca kabi ve kalibi doyumsuzluk artiran YIGINLARCA kahir kiyamet kuruntu köhneleri arasinda kaybolmus DUVARLARIN bile sessiz suskunlugu durup dinlemekten bikmis usanmis oldugu; ve herkesin atkidaki kostümlere dayali döseli CARMIHTA hic farki olmayan birbirinin bedenine sesine yüzüne kol davranislarina ve vucut ebatlarina takaslanip ACIL VAKA MÜSTERiLiGiNi yozunup kivrandigi; BIYO-TEKNOLOJI sidigi ve gübresiyle gidasi verilmis, suyu huyu dölü topragi mayalanip beslenmis; yiden güden ezen üzen soyan sömürenlerin kulu kölesi olmanin ötesinde ilerisinde ve haricinde nesi kaldi ki kendinin olan ` aklim fikrim evim barkim insan, huzurum dirligim haram viran, ekmegim tuzum fakir fukaralik nafakasi kitlik kiranlarda ates zulum pahasi; ayrica da zikkim yiyip kan tükürmeye nar bozuk, erik elma kiraz demir döküm patetes portakal bulgur bulamaclar kitlik kiranlariyla, dünyaya gelis gidisini azmis sapmis dert yükü ve cerahat soyu ve soykasi, AYRANIM EKSI cesaretini kim..? Nerden ? Neyle ? Nasil ? - Aplacigim aplacigim, hele de bu derin dipsiz yoksul viranlar yalnizligiyla kendi kendine gömüldükce dünya hayatindan kopup icten ice kapanan küs dargin itkin bikkin yilgin yorgun VESVESELI SIZOFRENIK tabutta- duysun bilsin etsin de, INSANLIGI söyleyip davranabilsin. !!?
Cehennemce dösenmis yigilmis kakilmis yollardan, yilmis yorulmus bir hayatin robot sinyalleriyle teknik donanimini saglamis beslenmis ucurulmus olsa bile GÜVERCIN; zamanin varacagi yer ve insanligin gidecegi KACAK…göcü hüc bitmeyen yikintilarin ATOMIZE CAGINDAKI viran muharebati ve yedegi ulasilabilecek en son tedavülde azalmis olanlarin yerine ne kendini ne de inanci güvencesi olmayan, talan tahrip bir MANYAKLIK MECMUASIDIR, bakar görür de, kuyusuna düstügü INTIHARIN ne muhtesem artiztini oynuyorum ablukasi altindaki oyuklara cukurlara, zehreden kahreden hayatin sir ajandalayip bilgi sizdiranlar arasindadir dinamitci NOBEL; aplaciigim aplacigim vardi ya hani, veya veya ATOMCU Albert filan.
……
KAR TUTUNCA
…….
Kardan adamlar kuruluncaya kadar, kücük adimlarini pesi sira yuvarladikca dönen cig tanelerinden ne topladigini bilen bir sezginin bilinmez düsleriyle kendini en cok yakistigi yere sigdiran, izahi yolu tarifi mümkünsüz mutlululuga yol arkadasigi etmenin ev sahiplisiydi, tasidigi topraklar üzerinde hayatin her türlü katigindan cesniler dürüp saran yavan ekmege, sakilik edip sohbetler söylesen kar ve kizak günleri.
Daha pinara varmadan su, sirali höyüklerden, ayaz tepelerinden ve heybetli daglardan kopup gelerek, akli fikri dogasi ve dünyasi kendine benzeyen cocuklugun her arzusunu silinmez solmaz dilekcelerden okuyup ezber ederek, üstüne yüklenilmis en kutlu emanete MUKAYET OLMA tembihleri niyetiyle inis sarpa bayir yokus esip duran yeller gibi, sessiz duldalari hircin ve nazli kundaktaki insanini sever gibi, KAR TUTUNCA bereketiyle bakmaya GÖRESI gelen , hizenlere asili buz sarkitlari kardan gecilmeyen sokaklarinda evlerin esikler önüydü, evvel zaman duvarlari dibinden akip giderek ve kardan adamlara dalgin simsicacik rüyasina közden kömürden kas göz yaparak, neden sonra herseyi eski yerinde aziksiz ögünsüz azatligin kimim kimsem yoklarina koyup,tipileyen sogukta yitik zaman zemberegine eridikce kaybolan beyazlara bürünmüs isansiz kehler, nutku durgun evler ve uzak ufuklar .
Seyfi.
Kuskusuz degisecek bir zaman olup devri devran. Fakat ismiyle anilacak kadar hic degismeyen ve kalici ilgisi ve itibari olmayi yasadigi hayatin kutlu nafakasi ve vazgecilmez katigi bilmediyse yahut bilemediyse, kaybettigine üzülmenin yükledigi yikim, cocukluga nasilsa etistim büyüdüm diyenlere hic farksiz yine aynisidir. Hem biliyor musun ki, cicekleninceye kadar erikler calilar ve kaysilar, kiyidan kenardan yollarini bilip bilmedigin otlarin süsledigi, AKLIMDASIN EY DÜNYA diye bir ladesin yoktuysa eger, aplaciiigim aplacigim, parlar durur sanirsin da yildizlar senin sandigin yerde degildir artik ve gün dogar dogmaz ürkek kuslarin kopan gürültülere ordaki dünyayi terk edisleri gibi, boncuklari sacilmis, kolyeleri kopmus ve happanciklari devrilmis tespih sallar durur KIZ KURUSU EDASIYLA, ispirtoyla bile sarhosa sürdügü ve süründügü vasitanin aynaliginda ruhsati hazir oglancigin, hatirlarsan eger sen de vardin ya aplacigim aplacigim, diger sokakta kalan pembe kismini, zamanla yarisarak devir devran dönerekten tamamlayan PAMUK SEKERLERI....
Valla noosun hanim applaciim görüsmeyeli, dar vakitte zor gecitte ileri geri öte ve beri, teker dingil körüklüyor, kasik kupaya bardaga meye meyhaneye calkalanip dönüyor iste depdüp carkina dubarasina hem ayaz hem yek zar dubara insan, kaynayip kuduruyor iste tam orta yerinden mevzuat ve fitne ficuruk eksen aksan tepe taklamasina yoklugunun dibini oylayip giden dünya. Sormasan da söylemis olayim, appplaciiim aplaciiiim fena mi NEDiR halin vaktin yoksam.?!
Hanim apppplacigim, hanim aplacigim, aplacigim aplacigim , hanim hanimcigim bak ne diyecegim, her ne kadar sarsildikca savruldugu yerden yeniden toparlanip dikilen haciyatmaza vizirdaklik edip, dünyada oynak zeminlere taban tutturmaya calismaya özentili ve duygusu düsüncesi ondan bundan devsirmelik seyyar ahkama merakinin ucu degmedik yeri kalmamis nerden cavdigina ve nasil estigine göre silgeclik eden araclara uzayip gevseyen nöbettin en son CEMiL MERIC ve ALEV ALATLI ismiynde kendini bularak YERLI MALI havalandiran eften püftenlerin estetik düzenegini bata cika yatay bekleyip durmaktansa, cok yordum, epeyce deli deli estim farkindayim ama basligimizin konusu bu..! Degil mi yoksaydi, yazik günahtir kendini ele güne yorup buyurma, git yun yikan isparta kolonyasi filan sür sürüstür, temininine git kendine, ol muayene, kavramadigin yerin ötesindeki ben ister hatirla ister unut fakat, say sayikla dur hüddete müddet hüddete müddet hüddete müddet…...tekerlemedir, hic degilse oyalanir vakit renklendirirsin öyle böyleceden.
Hep kendini akilli yerine koyan kenar köse kaypak kivirtma igreti idaretenlik ve dolambac dolasikligi gözetleyenlerindir; bogucu, sinsi, sinnek, karanlik, bozuk, sahte ve kirli cehreleriyle, yazgisi soyut, yazilimi kifayetsiz, pozu piyasasi görsel ve TAKLIT BUDALASI sahtekarligin ivir zivirlarini kusanip soyunarak; o bar bakireligi senin, bu sahipsiz sokaksiz dul ve yetim dünya benim boyanmis süslenmis ikramiyeler yutkunup dagitarak poza -empozeye, kuyumcu tartisinda kac gram taninir bilinir insanlik ederligin, carpan bölüsenlerini hesap kitap ederler
Burasi tam da bugünkü terbiyeciligin yazilmis rollere insan dekorlayan ve kapis kapis birbirinden imrenip löpürdedip cömcelenen tasarimciligin aklina uyarak karakter kisilik bozan ve tüm farkkliliklari ayniya sayan TOPTAN tüketim tutsakligindaki insansizligin adi adresidir. Kapi, yol, belde, civar yahut DUVAR`sa eger, bütün bu kapilmisligin toplanip dagildigi yerini yadirgamaya dair dünyayi ve insanligini terkettikce onursandigini sanan yabancilasmalara dair iz sürümünden kalma enkaz molozunun ucu ötesidir.
Artik..her neresi olursa olsun, orasi digeri burasi ilerisi yamaciyla, delisi disina olabilen her kimse,- AKLINI kiraya verdigi- cagirsin derin zindanindan beri gelsin, cüretine cesaretine ve özgün künyesine, eger hakikaten bizzat kendisiyse , sayeli sureti cürümün hükmen varligina, cakmaksiz tüpsüz kelam selam olsun.
……
SÜRCEMRE
……
Igde incir tartarken
Zincirli terazide cercicinin elleri
Ha dese fayton cikip gelecekti kamci kirbac kavis dönerek havada
Bir anligina paydos edecekti cocukuguna dünya
Defter kagidindan bozma ucurtmalar ucuracakti
Cebinde koynunda bir kupa dolusu alic onbes yirmibes kurustan
Yüzü yarina dogru
Ve yüzü kaysak gülec piril piril tertemiz güz günesli gökyüyü
Sonra gökkusagiyla bulusup
Talih kusu yilkilandigi kafesinden duasi kabul olmus gibi
Sevgilimse sonbahar
Sonbahar..
Seyfi
……
KIYASSIZ DÜNYA DÜZENEGiNE
…..
Ana rahminden basliyormus her bir iyilik kötülük insanlik hayati ve DÜNYA TELASESI ya, ayni ve bire bir kosullarin yedigi ictigi davrandigi döndügü dolandigi yasam döngüsü sürüncemelerinde en kücük ayrinti farkliligi dahi olmayan günlük hayat kac göcünün beton kusatmasina bogulmus kaybolmus iki insanindan biri, kirsal kesimde dogmus büyümüs fakat göce sürükleyici tasinmaya zorlayici sürgün baskilarin sonucu bilip tanimadigi ve durmaksizin büyüklük kavramini icinde yutan kent sarmalinin sürekli ihtiyaci artan; ve bir türlü artan ihtiyacina yetisemeyip kendine ayiracak özgür, özgün, saglikli ve dirayetli huzuru dengeyi düzeni ve zamani bulamayan iki insandan KIRSAL KESiM özgecmisi olani basedemedigi cagin HASTALIKLILIK sirasinda saymakla bitmeyen dert ve illet sahibi olurken, yedigi ictigi dolastigi yasadigi fakat ANA RAHMINDEN beri bozuk kent karmasasinin kirini zehrini hektigini gida ambarini yahut korku kaygilar telasini ayni olan bir digeriyse SAGLIK SEKTÖRÜNÜN huzuru -sihhatli insan iyilestirmekten ziyade HASTALIKLI müsteri olmayi sart kostugu ve cogu cevre kosullarina bagli salgin ve bulaslardan nispeten daha ucus siyriklarla atlatip dinc ve diri kaliyormus.
Cünkü kirsal kesimden göcün baskiladigi sebeplerle sonradan gelip beton bloklama sehir saretine yerleserek hayatini sürdürmek zorunda kalan kisiyi, tabiatin kurali geregi icinde kendini bulmadigi ve hic bir zorlamayla düzenini dengesini kuramadigi eziklik bozukluklara ruh ve bünye algilayip alismakta tepkisini kendi kendini cevre kosullariyla birlikte imha etmeye saldirganlasip,hic karsilanmayan yahut itibar edip umrsanmayan saglik sihhat ve huzur dengesindeyse, tepkisini omur kas kalp beyin seker doku organ allerji depresyon gibi artik hic kimsenin yakalanmama gibi hic sansinin olmadigi ( cünkü bütün kentlerin yükünü cekip kahrini tasiyan yogunluklu nüfusu sonradan glenlerin öksüz yetim yitik yabancilarindan olusmaktadir ) saymakla bitmeyen ölüm zulüm seansinin zaafiyetinden avlanilan soygun sömürü sistemtigine kul köle edildi. Cünkü özgür dogayla tabiati ayni, Ana Rahminden itibaren dünyayi daha dogmadan anlayip algilayamadigi sehir molozunun aksine duyuyor sesizyor tadiyor dinliyor ve dilinden dillenerek, vakti saati ömrüne es degerlerde yudumlayip sindirip yasiyordu..
Bir sonbahar geldi gecti böylece. Yagmur yagacak uzun ihtiyar yazindan sonra galiba. Olsun varsin yagsin konumuz bu degil ki zati. Gecmise ve gelecege dair hic birseyle üstü örtülmeyen veya degeri hic degismeyen yasamsal veriler, olaylar, olgular, olacaklar yahut olmasini ister istemeze tespit tenkit sorgulama ne kadar saklamakla veya kayitsiz kalmakla asla yok etme sihirbazlgi söz konusu olmayan GERCEKLIGIN klavuzluk ettigiyle tedavi bulursa, ordan da dengesini dünyasini düzenini kurar, onur , ilgi, akil , fikir, saygi, saglik, dirlik, gecim, huzur ve itibar.
Bu yüzden de raf ömrü sözkonusu degildir; insan kolay ve güzel yasamaya düs kurup hayal besledikce, zaman caglayani hep ahte ,dünya topraginda ve tertemiz kaynaklardan akip belenecektir. Nerden nasil beslenirse su hava ve toprak, insan da aynen oradan. Dosluk sevgi özgürlük ve digerleri gibi, asla ve hic, paraya güce gösterise piyasaya pazara borsalanarak kiyas edilecek sey degildir dünya güzeli insan ve ona dair dünya düzenek..
Seyfi Karaca…….Ekim / 21
….
BOP YÖNLÜ ZORUNLU IFLAS
…..
Bulan bilen medeniyeti varsa kalici uygarliklar kurar insan ve dünya
Itibar ettigi adil paylasimlarla özgürlüge saygiya sevgiye
Dogru yerde vicdani sorumluluguyla beraber kullanilan güc ve otoriteyle
Yapilirsa ihya olur istikrari huzuru güvende olan hayat
Yapilmazsa birbirine bagli kokar cürür yozlasir yikilir ve yok olur
Gercegi olmayan karsliksizliga yalan dolan sahtekarlik hurafelik molozu dolar
Yasamin bütün saptayan taniyan eviren ceviren tespitinden tedarigine
Dönüm dolasimlarini ne bulan ne bilen olmayip
Kiymetsize cikardigi eldekileri de satip savuran
Herkesin hakkini yalnizca sahsi doyumsuzluga haydutlaninca
Buyrulani carsilanip tüketmekten baska secimi caresi yoktur
Kümenin ortak noktasindaki sag sol yaparak
Türban femin bozma karma kurrradan cikan kesisimin
Cünkü orasi en cok haksiz hukuksuzluga can veren
Ve kann kaybeden kurakligin yoksulunu oynayan fukaracik ezberi piyestir
Hir gür aykiri ve karsitlik profil ekseni üzeri
Fakat ayni piyasa furyasi sosyetede en kral poza müthis özcekim
Kaybettigi hayata uyusup alisarak tükendigi herseyi zamanla kutsayan
Koordineli koordinatli kozmeteryayi küresel kapsam dahiliyle
Hayatini kaybettigi seyler arasinda cöp sifatiyla karsilikli pistilenen
Aklina
Karakterine
Bellegine
Bilincine bop nufusuyla calisip islerken güdümlü kodlanmislar
Piyasa esaret sürgünlügünün kusattigi zorunlu iflastaki
Bildigin buldugun birsey yok
Bulunmus ve üstüne cökmüs olduklarininsa kiymetini bilmeyip
Ya yikiyor veya yikiyor yakiyorsun
Her bir görevi kötüye kullanmak suistismariyla hayattan
Etrafina baksan hersey senden degil sana yabanci
Üretmedigin
Ve kesfini tanimini tarifini yapmadigin hayati yutturup yedirtiyorsun kendine
Ve vucudundaki hic bir bedensel dokuyu
Bünyesel künyeyi
Bagli bitisik organi
Varliksal insanligi
Ve duyumu veya duygusal düsünceyi hic kullanmamak adina körkütük
Söhretliler sabikasinda erkege benzeserek özgürlestigini sanan kadin
Yahut centilmen ceketini soyunarak kadin giyinen erkekten
Modasi bundan götürüyor diye her ikisinin de üreticisi kurgucusu
Ve kullanicisi ayni tanri ve patrona ödenmesi gereken diyetten
Hayatin pahasini yüke tartiya ve tarza denk getirerek
Tüketim piyasasinda ne varsa hersey sana ayar seninle muhatap
Yasadigin tabut
Ölüp üzüldügün sanat sinema dil edep edebiyat sana yabanci
Bulmadan bilmeden kalibina özendigin kaliteden senden aykiri
Buldugun bildigin birsey yok oldugun olacaginsa agim agim agit nizah
Zor bela
Islevi degeri icerigi bitmis zamana yenik alet adavat gibi
Kredi kartiyla gösterisli ambalajin borc yüklü carmihtan
Sükse yapip soytarilik makarasi ceviren sefil yoksulun
Mobilyadan caddeden arabadan tarikattan meyhaneden bardan
Formasi bütün renklere kavgaci gürültücü forslu fiyakali militan
Dem vurdurarak yaygaraya oba yikik asiret harap
Herkesin bir tarafi var kapismasindaki her yeri gören
Ve her yeri heryerden görülen okkali bir cukka kapmanin gecesi gündüzüne
Hersey degisir karisir bulasir evet de
Ismi üstünde diri ve dirayetli durmuyorsa yalan alir satar inanc ve itibar
Nesilden nesile bulup bilmedigini hatali kusurlu kullanarak
Erir cürür bozulur bozguna ugrar insandan sonra
Sabikasi sucu vebali katili yine kendisi olan insan
Alisarak harami düzenine birlikte uyum saglamanin makinesi mekanigi gibi
Sag sol yapan siyasete kul kuyruk beton blok
Sonu gelmez catisma kültürünü besleynler arasinda türban takkeye
Ayarli kurgulu feminist manupuleli manifest..
Kurgulayani kiskirtani azarlayani azdirani yönlendireni yöneteni
Kurcalayan karisimin ayni mal emlak insan ve emtiya sahibinin oldugu
Telif ve ticari hakki sakli gizli olmak kaydiyla ayni hayatin
Birlikte modasinina magazasina carsi bazar apartman ahalisi
Dogum günü hatirlatmalarina benzer takke türban
…veya boyali baloncuklu feminist ahkam
Seyfi Karaca………Ekim / 21
….
AMBULANSTAN HEMEN SONRA
……
Ben diyorum ev yaptim kalbime
Sen diyorsun boncuk moncuk eksik kapida sokakta
Feryal..
Feryal ….
Sandiktaki masrafa
Yüz görümlügüne
Hanim hanimcigim doktor moktorcugum yüksek türbülanstasin belli
Lakin düsüs kur yüksek faiz bilmem anlamam ben
Dünyada dolasan reel üretim ve tüketimin üc misline
Hic bir zahmete katlanmaksizin katrilyonlari kumarhaneleyerek
Ölmüs gömülmüs iskelet hayati yasayan yedi sekiz milyar insandan
Bu pustluk pezevenlik kerhanenesini feryal..
Demokrasinin vazgecilmez kidemi kalitesi biricigi ve yeganesi diye feryal
Tas yerinden bir kere oynamaya görsün ki…
Hele bir görsün ki…
Bicagin girdigi
Tecavüzün sindigi sokuldugu
Sonu sonsuz yikimlari imar eden mimar mühendis mütahit veya holding
Veya piyasa kazandikca, gise rekor kirdikca
Felsefenin en dogru yerinden insan kavradigini idda eden pustun pezevengin
Bicak bir kere girdimiydi feryal
Anlamam ben demokrasi receteli
Damgasi patenti ciyan paket haptan suruptan
Damla zehirinden bir yudum firt cektimiydi, doktor moktor..
Ölmedikce yahut öldürmedikce birakmayan yalan dolan hirsiz haydutun
Ertesi günü ise gelecek
Carsiya gidecek
Ne kusulur sidiklenirse akla fikre hafizaya ve istaha
Saniyesini sektirmeden yutkunup sindirecek derecede azar kiyamet
Kopar kendinden haddinden hatirasindan insan da
Maliyeti cöpten daha ucuz
Haysiyetsizlik mülküne cüzdan bozuklugu sayilir
Ben ev yaptim kalbimden diyorum bak feryaaaaaaaaaal
Sense boncuk eksik ambulans giris cikisi yok diyorsun
Daracik yerden
Saat dokuz bes gibi mesailer sonrasi ancak
Dapdaracik öpüsme sevismeler randevusundan
Seyfi
……
ÖYKÜNDÜGÜNE ÖZENEN TEKiL VARSAYIM 2
……….
Sen mi buldun kibriti ? Hayir, bulanlardan yandin yandirdin evi barki ormani konuyu komsuyu colugu cocugu soyu soykayi da ; baglar bozdun, daglar devirdin, dereler doldurdun, yiktin viran eyledin obayi töreyi sazi sözü kültürü esini evrenini dünyani düzenini ve toplam zarar ziyanla kendini.
Kerpici sen mi buldun ? Hayir, bulanlardan yaptin yapilandin, bostan ektin, bahar donandin, bayir gezdin, yagmur süzdün, kar bekledin, toprak eledin , camur pisirdin, ocak kurdun, duman tütüttün, bahcede dolandin , döndün gezdin dolandin sigindigin kerpicten derme catma sapa saglam dünyaya her yerden en güvenilir evin horantan sayip inanarak, güvendin, sarildin, uzandin, oturdun, sokuldun ve yatak serdin yorgan örttün ask katigindan sevgiyi saygiyi insan olmanin hayrina mest ettin.
Sen mi buldun tekeri, pullugu, mibzeri, patates toplama makinasini, havuc rendeleme kevgirini, kartezyen kuyusunu, su tulumbasini, cesme kurnasini, pencere cercevesini, kapi mandalini, kornis vidasini, dokuma cikrigini, torpido civatasini, oda sobasini, kalorifer tesisatini, duvar boyasini, banyo takim ve malzemesini, …Hayir..!
Sen mi buldun, demir bakir kömür celik cam pilastik kalay körük alasim ve bilesenlerini, sen mi buldun daktiloyu, cingirakli cingiraksiz saati, karbon kopyasini, cimentoyu, kiremidi, tuglayi, sohbeni, igneyi, civiyi, sandalyayi, makasi, mürekkebi,
Sen mi buldun elektrikli süpürgeyi, hidraulik sistemini, peneumatik refleksi, atomun agirligini, azotun miktarini,cekirdegin yogunlugunu, rüzgarin cevirme gücünü, günesin katmanlarini, ayin diger soguk yüzünü, özgül kütlenin hacmini, faraday kanununu, arsimet ölcüm birimini, paralel evrenleri, radonu, magnezyumu, boraksi, titani, vanadyumu, marsi, neptünü, uzaktan kumandayi, isiga duyarli sicakliga hassas termall mermal sinyalleri, hapi ilaci surubu…sende olmayan dünyayi sen mi yordun örgün kurdun kuruldun..? Hayir..!
Sen mi buldun , filitreyi, sibobu, lokma takimini, döverbiceri, traktörü, greyderi, kepceyi, torna vidayi, kaynak cubugunu, zinciri, halkayi, halati, süngeri, parfümü, pedali, paleti, matkabi,lazeri, kompresörü, tuvalet fircasini, sampuani, bisikleti, otomobili, büyük kayiklari, kücük jetleri, koccaman gemileri, koca koca kocaman römporklari, vincleri, fabrikalari, atölyeleri, damperi, kamyonu, kremi, telefonu, telsizi, yara bandini, ecza dolabini, cerrah malzemesini, moda tasarimini, elektro gitari, baz puanini, kumbara kilidini, radyoyu, ameliyat ipligini, televizyonu, bilgisayari, hard diskini, veri deposunu, mega gigabayt toleransini, insan sifreleme ve virisleme salginindaki , sen mi buldun ölü hayatlarin kullanicisi tasiyicisi oldugun halde, farkina bile varmadigin kukla kuluckasi zavalliligi nasil yenilir yutulur istahla harcayip tüketerek,hazmedip sindirdigin izahsiz kabulü ?.Hayir, bulanlarin, kuranlarin ve kurgulayanlarin yapim yönetim karargah kaynagina büyük bir özenti övgüyle öykünerek, icinde yerlesik yasadigi güdümlü -bagimli davranis ve kisilik bozuklugu aliskanliklariyla her türlü iradesiz yetkisizligin ezik, yoksul, bitmis, ve kahrolmus asagilik duygusunun kendine üstün gelenlere ( Uygarlik Kuranlara ) ufalip egilip kücülen takdir, tasdik, onama yahut begenileri icin, en önde gelmenin buyrulandan bile öte harcanmisligini kullandin, taksdimini yaptin, kalibina girdin, kulluk köleligini sagladin sundun.
Günün veya hayatin neresinden bakarsan bak, seni cevreleyip kusatan tutsaklikta deyim yerindeyse igneden iplige hic birseyi kendin üretmeyip, dünü harap gelecegi rehin envanterde en lüks, görgüsüz ve gösterisli hovardaliktan ihtiyatsiz cekingesiz HACIZ MOLOZU olarak tükettigin herseyin dünya alem ahiretler ilgisizi liyakatsizi kayitsizi ve sorumsuzunda en birinciligi kimseye birakmayan kendi hayatinin yabancisiyken, tüm bunlarin karsiliginda dilini kaybettin, topragini ve ülkeni her döviz kara borsasinda satarak övüne övöne bir oldun, inancini her tacir tüccara devre mülk ettin, yolunu yitirdin, kültürünü kaybettin, tarihini cöpe attin, karakterini kulun kuluna kurban ettin, vicdanini ahlaksiz soysuza heba ettin, insanligini kibirli heybetli para güc ve ölüm zulüm fabrikasyoncularina kul köle ettin, kisiliginin bozulup berbat edilmedik hicbir hayati degerini koymaksizin harama vurguna soyguna sömürüye ihale edilmedik hic bir haysiyet ve hassasiyetini birakmadin, ne ev kaldi ne yurt ne gecmis ne gelecek, hicbir etkin yetkinligin irade ve idre sahibi olmayan soyut SABIKALARIN siddetini gerilimini bunalimini bizzat icinden yasayip hergün artan istahiyla derinden derinlere gömülerek, istikrarsizligin kol gezdigi ve haksiz hukuksuzlugun kaniksayarak kabül gördügü talanu tecavüzü yagmayi vahseti ve dehseti icsellestirerek git gide masum gördün , savunur hale geldin.
Yani adam veya kadinlarin TANRILIK ETTIGI ve INSANLIK ÖLÜMÜNÜ hem paya hem de paydaya esitlestirdigi ; ve ayrica tüm yeryüzü insanligini MUTSUZ DiRLiKSiZ yokluga, zügürtlüge, avarelige, lümpenlige, bilgisizlige, bagimli -güdümlülük afyonlarina , kutuplasmaya ve doyumsuz -kanaatsiz üretmeden üketenler bagimliligina sabitleyip degersizlestirdigi, sürekli eksiklik yenilmislik sucluluk duygusuyla, kendi varligina, hayati gercekligine, somut kisiligine ve hatta kendi sahici olan yüzüne dahi ORTAMA UYMA kistas baski ve kumpasindan bakarak yadirgayip yabancilayan dislayici igrenici ÖZGÜVENSIZLIKLE,yetersizlikle ve kuskuyla düsünüp davranarak, hissiz ruhsuzlugun tutsak kafesinde kur yapan sefaletin ihtiyaci hic bitmez muhtac müsterisini pozlanip piyaeslenmektesin.
Kadina özgürlügü sadece barlarda aksam karanliginin gün batimindan itibaren sürükleyip girdaplayan akintilari icinde öznesi kim, yüklemi ne, dünyasi neresi kendi dahi bilmeyen araliklarda bir yerdeligin bulasigini boyasini üstüne örten simsiyahligin sarhosluguna salip, raki icen, futbol konusan, berdusluk eden ve hatta `LAN`diye okudugu kitaplardan yahut seyrettigi repliklerden mafyalasmis dayilanma ve diklesmelerin KIMLIKSIZ SÜRTÜGÜNE belli belirsiz damgalar vurmak sanan FEMINIST NÖTR..
Bilmeliydi ki, tüm yukardaki hayatin kullanim geregini yerli yerine oturtabilenlerin ögrettigi ve ders verdigi IHTIYAT yeriydi UYGARLIGI kadin erkek hic farketmeksizin, ayni degerlilikle ortakca kotarip kurmak. Cünkü gelir, adalet,kültür, bilgi, beceri, üretim, emek, saglik, sipor, vicdan, akil, fikir, sevgi, saygi, toprak, yurt, onur, itibar, dayanisma, cesaret, egitim, sanat ve nice nice paydaslari olan sosyal siyasal ve tolumsal iradeye itibarli paylasma duygusu ve birebir hayata gecirilisi, UYGARLIGI KURUP YASATANLARIN kutsal ve kurumsal kaynaklaridir. Orda saglanan hic kimseyi disarda tutmayan yahut herkesi icinde sarip barindiran huzur, ayri gayriligi olmayan kadin, col cocuk herkesin güvenli saglikli mutlu dünya siginagidir. Degilse, her toplum yön durum ve tarafliligini adlandirip ayristirarak, KADIN HAKLARI, COCUK HAKLARI, HAYVAN HAKLARI vs vs diye sonu gelmeyen kovulmus parcalanmisligi AYDIN OLMAK veya ILERI DÜSÜNMEK pozuyla, tam da istahini ezerek üzerek bogarak yalniz yitik yabanciya ayrismis kopmus paramparcaliliktan UYGARLIGINI KURANLARIN bekledigi istedigi kurdugu ve ayarladigi kulu köpegi olma sefalet sosyeteciligidir.
Ayrica Türk CALISMA HAYATINDA is arama kaygisi olmayan ve tuzu gayet kuru olan memurlarin orani iscilere veya hayati esasta üretenlere kiyasla kat be kat fazladir. Buradaki yapan yönetenlerin de en az yaridan fazlasi kadindir..Eger ona yönelik siddet varsa kendi kendini hatasi sabikasi nerdedir , arizayi yoklayip silkelenip sorsa ya..! Paylasilmayan degerlerdir, veya arttikca artan borc yüklü, hovarda tüketimli öykündügüne özenerek soyut varlikta sabit cisim göstermeye ( femin nötr türban mürban karsilikli kapisarak birbirini yedekleyen sevismelere gibilere mesela ) kisi veya katman kesim bazinda degil, herkesi tepeden tirnaga sorgulayip sorumlu tutan.
Mesela, yalnizligini yutan ve bogan cözümsüz caresizligini susturup avutmak icin, kendine yapilan baskiya bin katiyla gardiyanlik ederek yitirip kaybettigi bütün insani degerlerinin BUZ DOLABI iliskisizligini, hayvanlari sevmekten ziyade adeta hayvanlasarak ruh ve beden degistiren kulüpten borsadan..
Yüzyillrdir DOGU MISTIZMI -BATI AKIL FIKIR GERCEKCILIGI diye duya, TANZIMAT` tan DIVAN edep ve sanat edebiyatina hasil vasil kendi öz kaynaklarindan kültür, kurum, alisanlik, arac, gerec, paylasim ve UYGARLIK kuramama sebebiyle, hep üfürsen ucar kartonculuguna bina olan seylerin kendini yelleyip FISILDAYAN ve öyküsü hikayesi olmayan muhtaciyla bugünleri BOP ESBASKANLIGI diye kurdu kuruldu ve hayatin her yerine nufuz ederek kurumsallasti, kisi baz istasyonlu, toplumsal ivmeli, yagma yikim ve talan.
Ve burada kiran kirana kutuplasip kurulmus BETONARME ve SÜPER MARKA maskarasi hayatlri birlikte tüketerek karsit olanlar, hep bir IMRENDIGINE özenip ÖYKÜNMEYI ve bu sayede rafta depoda vaizde panoda sitede kitapta karede kösede bucakta görünüp kabul görmeyi kendine yasadigi hayatin onur belgesi sayan, bütün kutuplar ve karsitliklar hem birbirini delik desik eden hir gür nizah dehset nefret öfke patlamalarinda ayni kimyasal zehirleyenlerle besleyip büyüttügü kopukluktan col cocuga karisip giderlerken; ve ortak yasam degerliligine birbirinden huy devsirip duyarsiz ilgisiz cöp ve moloz artirir yigarlarken, dengesi düzeni olmayan kurak ve kuru gürültüler istikrarsizliginda alismis kokusmus cürümüslügün birbirinden ayrilmaz opmaz `tecavüzcüsüne asik` hallerini yasamakta ve yasatmaktalar.
Seyfi Karaca……..Ekim / 21
….
TUTULUM
……
Portakal varken
Ah o siyrik yok mu
Bendeki yara izi ve sendeki
Sicacik yumusacik cizgi
Catlamis nar gibi
Iki dudaginin derinleri arasinda dillenen
Bütün yoksulluktan kalan seylerin bahtina ziyaret sofrasi seren
Ellerin senden evvel sarhos, kenarinda dokunur dolasir gibi rkek ve titrek
Hersey lyikinaysa sanindandir sevismeler
Ask lir calar sen dinlersin
Atesleyen odalarinin
Sirasiyla sevisen baldirin gerdanin
Galerilerin ..
Halden anlar
Yere düsen hersey mutlaka gökyüzüne yansir
Sanir misin ki her dudaga dokunmayan dilimi tepeden tirnaga
Daha kac gün oldu alali bile demeden kopar dügme birden
Kac gece ac saat ya da ben,
Tutulumun ay gördümlerinden
Seyfi
…
ÖYKÜNDÜGÜNE ÖZENEN TEKiL VARSAYIM
…..
Bireyler her diledigi usakligin dalkavuguna, yandasliligina, yardakciligina, yalakaligina, bahanesi ne olursa olsun tüm yanlislariyla kendini gerekcelendirip kutsayan haklilik payina kukla corak cömez ve özgürken, toplumlar, iradesiz yetkisiz birlik beraberlige esir ve tutsaksa eger…burdaki ahmak avutan SAGLAMADAN kültür biriktiren, dogru-dürüstlüge inanan, mutluluk artiran ve UYGARLIK üreten etkin-yetkin insan türü ve cesidi asla cikip dogmaz.
Fotograflarda donup kalan; ve sonsuz bir lacka liyakatsizligiyle ilgisiz kayitsiz hic bir katilimciligi olmayan kenar süsü , dört duvar tutsagidir, ANI YAKALAMAK adina sonsuzlugu herseyiyle ebediyen heba eden savrulmus sökün olmus kiyassiz kontrolsüz tarumar.
Cünkü ÖZENDiGI ve ÖYKÜNDÜGÜ kaynak ve kökenlerin müsterisidir bütün yeryüzü hayatini icinde barindirip besleyen INSANLIK. UYGARLIKSA, ayrisiz gayrisiz bütün toplum katmanlarinin birbirine kin, nefret, hirs, garez, fitne, fesat, kibir, acgözlülük, tahammülsüzlük, sevgisizlik, saygisizlik, sorumsuzluk, bencillik, bunaklik gibi gibilerini yüklenip cullanmadan; hem KADININ hem de ERKEGIN vazgecilmez hayati degerliligiyle kotarilip kurulacak olan yasamsal zenginligi yapilandigi kaynaktan üreyip beslenip büyüdükce deger artiran külliyattir.
Bu yüzden, neredeyse hic bir alanda ÖZGÜN üretkenligi ve ÖZGÜRCE paylasip tüketme aliskanligi olmayali yüzyillar gectilerdeki TÜRK toplumu, kayitsiz liyakatsiz, sürekli yer zemin zaman kisilik dil kültür karakter akil fikir yol yordam degistirerek , degistirdigi her degerlilige sonsuz sinirsiz olumsuz degersizligin kokusmuslugunu, yozlasmasini ve cürümelerini imar ve imal edip, zorla tüketimin Pazar piyasasinda sanki iyilik güzellikten baska hic birsey olmuyormus kaniksayan kabulünü kendi varlik yokluguna yedirip yutturdukca, iflah olmazlarin kitlik kiyametine sürüklendi; ve halen de ayni dipsiz derinligin kabir azabini didikleyip desinmekle mesgul, ANI YAKALAMA derdine düsmüs yikim yagma fotomontajda.
Cünkü neredeyse üretmeden tüketmenin mecburi istikametine soygun talan isgal ve sömürge pazari müptelasi oldugundan beri, MEDENIYET ÜRETENLERIN ürettigi herseyi öncesinden sonraya katlayan cezasi ve faiziyle beraber ülke degerlerine ve günün ahalisine geleceksizligin nesillerine bütün hayati degerde nesi varsa SATARAK kendine ÖVÜNC payi ve SAHSI CIKAR paydasi saglamakla mükellef bedel ödeyen bagimliligin izini yolunu ve buyuran kukla hükümranligini takip eder.
Günün seckisinin olan katilanlar arasinda okunan begenilen sevilen popülerligi faturalanan birincisine, gise rekorlarina, pazarlik kiskirtan hesabin en kabarik cüzdanina, giysisine tirasina makyajina forsuna pozuna maddesine malzemesine veya satiliktir yazan ürün getirisi en yüksek ambaradepoya tartiya kantara podyuma gösteriye gösterise akil fikir niyet meram ve maksat hasilati icindir bu bilinmez belirsizligin kaptirip götürdügü izdiham .
Bu bakimdan da neredeyse yüzyillardir teknolojiye, bilime, ilime, liyakate, egitime, üretime ve toplum -birey arasi hassas dengeye özen gösterenlerdir, tüm olumsuz sonuc ve gidisatina ragmen DIGITAL CAGA ve ötesine MEDENIYET üreten. Neredeyse edebiyattan sanata, sanattan siyasete hayatin her alaninda burada hic bir üretkenligi ve saglikli dengeli paylasimi olmayan TÜRK TOPLUM YASAMININ herseyi ÖYKÜNDÜGÜ KAYNAGA, yani kuramadigi medeniyeti kuranlara kedini begendirmekle ancak var olan sahte, yapay, taklit ve yasam gercekliginin tam tersidir. Derdi cok satanlar gisesi faturasi listesi yahut etiket birincisi olmanin disinda hic birseyi algilayip duyumsayamayan, siddet nefret fuhus furya bagimliliginin maddesini isler maddesini örer yogurur.
Ordan tohumlanan bütün fikirler duruslar davranislar, KARSITLIK üzerine kurulu hir gür kavga nizah rahminden, hicbir anlasilir noktaya varmayacak olan en üstün elme ve üste cikma gayretine caba güderek vaktini öldüren varligini yoran calkanti ve kargasalarin gün avutup hayati kaziklama ARABESK -ALAFIRANGA angaryasidir. KADIN FEMiNISTLER sanki pisokopat erkekleri her yanlisina arka cikarak ASKIM-BEBISIM diye diye, en siddetli sahneleri doyura seytrettire zeka küpü sandigi fakat esasta her bilgin yetkin toplumsal duyarlilik sahtekarlari olan Cem Yilmaz`dan yahut sine kültür totemi zannettigi Yilmaz Erdogan gibi gibilerinden, toplumun bütün katmanlarinin ortakca kalip giyinip kisilik bozdugu, cehalete korkuya karanliga yalnizliga yabancilasmaya ve ister kadin olsun ister erkek olsun her türlü ilkelligi kabaligi ayrismis kutuplasmis mutsuzluklarin kabullenerek benimseyip sindirmeye hissedar ve paydasi, karsitliklarin catismasini sart kosanlarin tüketim piyasasi kullari ve köleleri olarak kiskirtip kamcilayip yönetip güttügü; ve en basta kadina siddet markasiyla hic bitmeyecek olan kimsesizlige kayit düserek ölüm zulüm, öykündügüne öykülenen küresel kiyamet akintisidir dünden miras, yarina kendi hayatinda kiraci özgür birey, tutsak toplum soytarilayan matraginin.
Seyfi Karaca….Ekim / 21