Tebliğ, * yumuşak huyluluk ister, * tebliğ yapılacak kişiyi tam anlamıyla tanımak ister, * ölçülü davranmak ister, * karşılık beklemeden sadece Allah rızasıını gözetlemeyi ister * bilgi donanımının tam olmasını ister.
Eski bir devlet memuru olarak bir ornek vermek gerekirse; devlet dairelerinde sarı zarf olarak bilinen, tayin, atama, surgun, atılma vs. duyurularının bulundugu kagıttir teblig. Yonetim size sarı zarfta gonderir ve siz, okur, uzerine tebellüg ettim yazar geri yonetime verirsiniz. Bir ornegi de sizde bulunur...
Tebliğ sadece dinsel konuları anlatmak değildir, fikirlerini, düşüncelerini, inandıklarını ve inanmadıklarını anlatmaktır, ve bu her yerde her şartta ve ortamda olur. Söylediklerine karşı mantıklı cevap veremeyen muhatabının sana hakaret etmesi seni sadece yüceltir... Mr. Grey olarak muhatabımla eğlenirim, inceden dalga geçerim ama küfür etmem en azından aklım başımdayken, aynı şeyi arkadaşlarada tavsiye ederim...
bu konunun içeriği değişik...(o amaç için burda bulunmuyoruz zaten)
hele ki internet ortamında hiç olmaz....
çünkü yazılanlara karşı hemen muhalefet etme gereği duyan, aşağılıyan ve dalga geçmeye çalışan insanlarla karşılaşıyoruz..ve malesef ortaya böyle kötü bir durum ortaya çıkıyor...
inancını böyle mi tebliğ eder insan, hakaretle, bağıra çağıra. kızmak, haksızlığa uğramak küfür etmenin mazereti midir? Küfür etmeden karşındaki adamı alaşağı etmek o kadar zor mudur? Bunlar üzerinde düşünülmesi gereken sorular
vazifemiz...çünkü eğer birileri bu işi zamanında vazifemiz deyip üstlenmeseydi bu yükün altına girmeseydi şimdilerde olduğum gibi olmayabilirdim...o yüzden ileride birilerinin beim olmaktan korktuğum ve yaradana sığındığım vaziyette olmamaları için VAZİFEMİZ demekten kendimi almıyorum VA-Zİ-FE-MİZ...
Tebliğ yapacak durumda olanlara, bu görevi hakkıyla yapanlara ne mutlu.
Tebliğ,
* yumuşak huyluluk ister,
* tebliğ yapılacak kişiyi tam anlamıyla tanımak ister,
* ölçülü davranmak ister,
* karşılık beklemeden sadece Allah rızasıını gözetlemeyi ister
* bilgi donanımının tam olmasını ister.
Tebliğ elbetteki vazifemiz.
Ancak, önce tebliğ eden olarak bizlerin güzel yaşaması gerekir ki tebliğ kendiliğinden gelsin.
yoksa ele verir talkımı kendi yutar salkımı durumuna düşeriz.
Yazili bildirim demektir efendim...
Eski bir devlet memuru olarak bir ornek vermek gerekirse; devlet dairelerinde sarı zarf olarak bilinen, tayin, atama, surgun, atılma vs. duyurularının bulundugu kagıttir teblig. Yonetim size sarı zarfta gonderir ve siz, okur, uzerine tebellüg ettim yazar geri yonetime verirsiniz. Bir ornegi de sizde bulunur...
tabi ki amacımız,
FARZ
nette daha bi keyifli oluyo
hipnozda olan arkadaşlarımız çok...nöbetleşe değil bu iş.. hadi hep beraber...
ebuhuzeyfe kardeşimizin yaşama amacı sanırım..
Allah azmini artırsın ve daim eylesin...amin.
Tebliğ sadece dinsel konuları anlatmak değildir, fikirlerini, düşüncelerini, inandıklarını ve inanmadıklarını anlatmaktır, ve bu her yerde her şartta ve ortamda olur. Söylediklerine karşı mantıklı cevap veremeyen muhatabının sana hakaret etmesi seni sadece yüceltir...
Mr. Grey olarak muhatabımla eğlenirim, inceden dalga geçerim ama küfür etmem en azından aklım başımdayken, aynı şeyi arkadaşlarada tavsiye ederim...
bu konunun içeriği değişik...(o amaç için burda bulunmuyoruz zaten)
hele ki internet ortamında hiç olmaz....
çünkü yazılanlara karşı hemen muhalefet etme gereği duyan, aşağılıyan ve dalga geçmeye çalışan insanlarla karşılaşıyoruz..ve malesef ortaya böyle kötü bir durum ortaya çıkıyor...
inancını böyle mi tebliğ eder insan, hakaretle, bağıra çağıra.
kızmak, haksızlığa uğramak küfür etmenin mazereti midir? Küfür etmeden karşındaki adamı alaşağı etmek o kadar zor mudur? Bunlar üzerinde düşünülmesi gereken sorular
vazifemiz...çünkü eğer birileri bu işi zamanında vazifemiz deyip üstlenmeseydi bu yükün altına girmeseydi şimdilerde olduğum gibi olmayabilirdim...o yüzden ileride birilerinin beim olmaktan korktuğum ve yaradana sığındığım vaziyette olmamaları için VAZİFEMİZ demekten kendimi almıyorum VA-Zİ-FE-MİZ...