Bazen insanlara bir şeyler anlatmanın en güzel yolu kafalarını karıştırmak, meraklarını uyandırmaktır... Öğrenmek için araştırmak, araştırmak için şevk, şevk için merak...
İsmet Özel ' de 22 sene önce yazdığı kitabında hakikate kavuşmak için bize bırakılan izleri takip etmemizi söyler... Bir avcıyla ilgili olan öykünün sonunda...
Kitabı okurken çok uzak bir tarihte değil de, sanki dün yazılmış gibi bir hisse kapılmanız da, İsmet Özel'in başarısı olsa gerek....
Günümüz ''Türk'' zihniyetiyle olaya panoramal olarak bakacak olursak; yasaklar, aslında insanlara bunu yaptırılabilmek amacıyla konulmaktadır. Kimse ulaşabileceği sınırlarla yetinmez; illa ki bazı tabuları yıkacağız, sınırları genişleteceğiz. Bu bizim yaradılışımız; varoluş sebebimiz. Olmayana ergi değil de; ulaşılamayana ergi mücadelesi içerisinde yok olup gitmekte olan gerçek hedeflerimizin farkında olmadığımız gibi; kazanma hırsıyla boyanmış gözümüz bize bazı somutlukları göstermemekte ısrarlı. Zira bu somutluğu ifade etmek gerekiyorsa bu; taşın normalde de yenmediği hususudur.
taşları yemeyi yasaklayan bizim taş yememizi istiyordur.istemeseydi taşları yemek serbesttir derdi.çünkü taş olduğunu idrak ederek yersen bir kez daha yemezzsin taş olduğunu anlamazsan her zaman yersin.Taşları ayırt etmeyi öğretmek yememekten daha önemlidir.
Öncelikle 'su zehirlidir' ibaresi kişinin keyfiyle oraya konulacak bir yazı değildir. Dolayısıyla kurala uydu diye başkasının keyfiyatına uygun davrandı demek mantıksızdır.
İkincisi bana uyan uyarıları alıp uymayanları da sorgulayıp aslında taş diye kastedilenin bende olan fazlalıklar olduğunu sonucuna varmam 'taşları yemeyin' uyarısından çıkarılacak anlam değildir. Sanırım yazar laf cambazlığına soyunup, polemik yaratmak istemiş.
Üçüncüsü bende sana göre fazlalık gibi görünen şeyler benim sosyal sınıf ihtiyacımı karşılıyorsa buna nasıl fazlalık diyeceğiz?
Sonuç olarak yenilen türden taşlar var olmalı ki, oraya bu tür uyarı asılmış olmalı. Çünkü ordan bir çocukta geçecek, okuma yazma bilmeyen de.. Tek tek her birinin ayak izi takip etme derviş bulma yeteneği olmayacağına göre.. Birisinin mutlaka espiri olsun diye astığı bir tabeladır.
Bazen insanlara bir şeyler anlatmanın en güzel yolu kafalarını karıştırmak, meraklarını uyandırmaktır... Öğrenmek için araştırmak, araştırmak için şevk, şevk için merak...
İsmet Özel ' de 22 sene önce yazdığı kitabında hakikate kavuşmak için bize bırakılan izleri takip etmemizi söyler... Bir avcıyla ilgili olan öykünün sonunda...
Kitabı okurken çok uzak bir tarihte değil de, sanki dün yazılmış gibi bir hisse kapılmanız da, İsmet Özel'in başarısı olsa gerek....
sanırım ismet özelin böyle bir yazısı vardı..
Günümüz ''Türk'' zihniyetiyle olaya panoramal olarak bakacak olursak; yasaklar, aslında insanlara bunu yaptırılabilmek amacıyla konulmaktadır. Kimse ulaşabileceği sınırlarla yetinmez; illa ki bazı tabuları yıkacağız, sınırları genişleteceğiz. Bu bizim yaradılışımız; varoluş sebebimiz. Olmayana ergi değil de; ulaşılamayana ergi mücadelesi içerisinde yok olup gitmekte olan gerçek hedeflerimizin farkında olmadığımız gibi; kazanma hırsıyla boyanmış gözümüz bize bazı somutlukları göstermemekte ısrarlı. Zira bu somutluğu ifade etmek gerekiyorsa bu; taşın normalde de yenmediği hususudur.
delimisiniz....kayaları yeyin...
Bari buna yasak koymayın.
Bırakın canı taş çeken yesin. Taşlar bitmez korkmayın :))
çiçekleri kopartırım.
delimisiniz....kayaları yeyin...
iyi..bende çimlere basarım o zaman..
taşları yemeyi yasaklayan bizim taş yememizi istiyordur.istemeseydi taşları yemek serbesttir derdi.çünkü taş olduğunu idrak ederek yersen bir kez daha yemezzsin taş olduğunu anlamazsan her zaman yersin.Taşları ayırt etmeyi öğretmek yememekten daha önemlidir.
Öncelikle 'su zehirlidir' ibaresi kişinin keyfiyle oraya konulacak bir yazı değildir. Dolayısıyla kurala uydu diye başkasının keyfiyatına uygun davrandı demek mantıksızdır.
İkincisi bana uyan uyarıları alıp uymayanları da sorgulayıp aslında taş diye kastedilenin bende olan fazlalıklar olduğunu sonucuna varmam 'taşları yemeyin' uyarısından çıkarılacak anlam değildir. Sanırım yazar laf cambazlığına soyunup, polemik yaratmak istemiş.
Üçüncüsü bende sana göre fazlalık gibi görünen şeyler benim sosyal sınıf ihtiyacımı karşılıyorsa buna nasıl fazlalık diyeceğiz?
Sonuç olarak yenilen türden taşlar var olmalı ki, oraya bu tür uyarı asılmış olmalı. Çünkü ordan bir çocukta geçecek, okuma yazma bilmeyen de.. Tek tek her birinin ayak izi takip etme derviş bulma yeteneği olmayacağına göre.. Birisinin mutlaka espiri olsun diye astığı bir tabeladır.