Daha çok bir tezahürdür, ama, bir yandan anlam, biz anlamı kaybederiz, tezahür durur ve statikleşir, bir kere olmuştur, geri döndürülemez, ama, anlam, sonsuz geri ve ileri beraberliği yapısında taşır, peki hangi parçası tarihd e yer alacaktır, tabii ki aşılmaz olanı, nedir o, artık anlam ifade etmeyen, aslında tarih içinde yaşayanlara bir şey ifade etmemiştir, sadece yaşamıştır o kadar, halbuki yaşamak, kendini talep eder, tarihsellişmişse bu kendi uzaklaşmıştır, yaşam şimdidir ve tarihte hem yer alır hem almaz, alır çünkü o şimdi birilerinde varolmuştur, yoktur çünküsünü farketmeden yaşamıştır, işte o kayıptır, bilinç denilen kaypak zemin bunun oyunlarını kurar oyuncağı da olabilirsin, oynayabilirsin de, ondan tarihe maruz kalman kesinse, yani şimdinin kurbanıysan, o şimdiyi mülkün yapabilirsen artık önün açıktır çünkü şimdi geçmiş gelecek bütün zamanları kendi içinde barındırır, senin sadece şimdiyi bilmen bir kapılma halinin sonucudur, halbuk bir adım gerisinde hakimiyet vardı, kaçırdın.
Kısaca tarihte yöneten ve yönetilenin olmadığı tek bir saat ve coğrafya yoktur, ama, hıncıda vardır, evde karı koca çocuktan başla ve nasıl birbirlerine hep kendini haklı görerek kızdıklarına bak, bunu topluma, ülkelere yay, savaşlar neden var, hele ekonomik nedenler keskinse, ve insanlık tarihi neden maşallah, mezbaha benzer anlarsın, sadece 250 yılında savaş yok, kayıtlara göre, ama, burda ipe sıkı sarılan, doğrudan şaşmayan az sayıdada olsa ipi göğüsler, oyun da sınav da bu, Marks kendisi bile adil değilken adalet peşindeymiş gibi kendi hıncını boşaltıyordu, başarılı da oldu, milyonlarca insanı vahşete sevkederek, fırına yolladı, kendiyle birlikte, ve gene başa dönüldü, gene yeni bir vahşetin hazırlıkları devam ediyor, ve şimdi yeni kuramlarla, Butler lara veya benzerlerine iyi bakın ne hazırlandığı ve neye mal olacağı yavaştan uç verir. - Ulus devlet marşını kim söyler, Savaş Tertipleri vb. - Toynbee nin İngiliz Gizli Servisi danışmanlığı nöbet devreder, yeni egemene ve böyle gider, son hesap günü gelinceye değin. sonra da dökümü çıkarılır, orda zındıklık nasıl bir tuzak mış göremeyene ya da görmeyene de gösterilir.
Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim ve gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık. - KENDİ.
Vahiy olmadan da din diye bir şey olmaz, doğrudan kendi konuşmadığı hiçbir şey din değildir, senin zırvalarındır daha çok, şu söylenende de anlaşılmayacak bir şey yok, kötüsünü yapmak istiyorsan, anlamadım dersin olur biter, sen de öyle.
Bütün tarih neredeyse, toplulukların çoğunluğunun katıldığı, küçük bir yüzdenin de gücü yetmediği için uzak durduğu, irili ufaklı olaylarla bezenmiş bir şer tarihidir, neden böyledir, insan olma parkuru meşakkatlidir, herkes de uğraşmaz, kolayca genel eğilime katılır, ve elenir, zaten lazım değildir, konunun güçleştirilmesi, kim daha çok gayret gösterecek ve asılacak açığa çıkması içindir, onun için ipi göğüslemek, dünyayı sanılanın çok ötesinde bir güçlüğe yuvarlar, bunun mantığını sorgulamak isteyen, şimdiden daha iyisini kendi yaratmaya başlayabilir, olursa, yoksa, rehberin gereğini yapar, güçlüğüne de katlanır, esenliğin başka çözümünü bilen varsa da, doğru onu dinlemeye gider, herkes için değil önerilerimiz zaten. Çünkü herkes diye bir şey yoktur, adanmışlar vardır.
Tarih ne kadar mümkündür, bizim ona atfettiklerimiz kadar, yani yok hükmündedir, sanılarımızın özeti, biz değildir, bize dair kanaatlerdir, daha çok bir iddia, ama, iddia diye bir şey olamaz, doğal olarak silinir, tarih kaybolmaz değildir, kaybolur, sanılarımızın içinde, tıpkı gerçeklik gibi, var mıdır öyle bir şey, yoksa görmek istediğimiz şekli mi, hiç de öyle olmayan, ben sen arasındakinin iflası, nasıl oluyor da gerçek oluyor, öyle görmek istediğimiz için, bu kadar yalnızlık, haddimizi aştığı için belki.
Tarihin akışı ile insanın iç uzayı arasındaki izdüşümü yakalamadan, üst bir aklın yaşayışa egemenliğini, uzak sebeplerin yakın sonuçlarını tespit edemeyeceğiz. Bilinci geliştiren bir tarih, psikolojinin dehlizlerinden geçip ışığa çıkabilir. Yoksa kuru bir olaylar bilgisiyle yetiniriz. Bir katkısı da olmaz.
Müslümanlarda Tarih ilmi, Tefsir, Fıkıh, Hadis, ilimleri Gibi Kabul Edilir ve Eğitim sistemimizde en baş köşede yerini alırdı. Çünkü şunun çok iyi bilincindeydiler. Tarih hafızayı Millettir. Milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden Millette Bitmiştir ve bitkisel hayata Girmiştir. Bir Başka deyişle Milletleri Millet yapan Tarih Ve kültürleridir. Tarihsiz Bir Millet Kişiliğini Kaybetmiş bireye Benzer.
Tarihçinin görevi,geçmişi sevmek ya da geçmişten kurtulmak değil,bugünün anlamının anahtarı olarak onu öğrenip anlamaktır." E.H.Carr" Tarihte,Komplo teorilerine yer verilmez.
tarihimiz bizimdir ve zenginliğimizdir.. onun verdiği manevi kuvvet ve aklı selim ile ele almalıyız hayatımıza dair herşeyi.. bakıldığında bu kadar köklü ve zengin bir tarih dünyada az rastlanan bir şeydir.. kıymetini bilmediğimizi iddia eder ve bizi biz yapan her şey ile dünyaya açılmalıyız. büyük bir değişim ve gelişim kaydetme sürecidir bu aslında.. bununla alakalı olarak relax ve sakin bir atmosferde bu değişim ve gelişimi yaşamalıyız.. gerisi teferruattır aslında en önemli olan budur..
Hem mangalda kül bırakmayıp tarihimiz diyeceğiz,ve ilkokulda belletildiği kadar bileceğiz başka kaynaklar okuyarak karşımıza çıkana hain diyeceğiz.Tarih,tarihçilere bırakılmayacak kadar önemlidir sözüne rağmen...
Daha çok bir tezahürdür, ama, bir yandan anlam, biz anlamı kaybederiz, tezahür durur ve statikleşir, bir kere olmuştur, geri döndürülemez, ama, anlam, sonsuz geri ve ileri beraberliği yapısında taşır, peki hangi parçası tarihd e yer alacaktır, tabii ki aşılmaz olanı, nedir o, artık anlam ifade etmeyen, aslında tarih içinde yaşayanlara bir şey ifade etmemiştir, sadece yaşamıştır o kadar, halbuki yaşamak, kendini talep eder, tarihsellişmişse bu kendi uzaklaşmıştır, yaşam şimdidir ve tarihte hem yer alır hem almaz, alır çünkü o şimdi birilerinde varolmuştur, yoktur çünküsünü farketmeden yaşamıştır, işte o kayıptır, bilinç denilen kaypak zemin bunun oyunlarını kurar oyuncağı da olabilirsin, oynayabilirsin de, ondan tarihe maruz kalman kesinse, yani şimdinin kurbanıysan, o şimdiyi mülkün yapabilirsen artık önün açıktır çünkü şimdi geçmiş gelecek bütün zamanları kendi içinde barındırır, senin sadece şimdiyi bilmen bir kapılma halinin sonucudur, halbuk bir adım gerisinde hakimiyet vardı, kaçırdın.
Kısaca tarihte yöneten ve yönetilenin olmadığı tek bir saat ve coğrafya yoktur, ama, hıncıda vardır, evde karı koca çocuktan başla ve nasıl birbirlerine hep kendini haklı görerek kızdıklarına bak, bunu topluma, ülkelere yay, savaşlar neden var, hele ekonomik nedenler keskinse, ve insanlık tarihi neden maşallah, mezbaha benzer anlarsın, sadece 250 yılında savaş yok, kayıtlara göre, ama, burda ipe sıkı sarılan, doğrudan şaşmayan az sayıdada olsa ipi göğüsler, oyun da sınav da bu, Marks kendisi bile adil değilken adalet peşindeymiş gibi kendi hıncını boşaltıyordu, başarılı da oldu, milyonlarca insanı vahşete sevkederek, fırına yolladı, kendiyle birlikte, ve gene başa dönüldü, gene yeni bir vahşetin hazırlıkları devam ediyor, ve şimdi yeni kuramlarla, Butler lara veya benzerlerine iyi bakın ne hazırlandığı ve neye mal olacağı yavaştan uç verir. - Ulus devlet marşını kim söyler, Savaş Tertipleri vb. - Toynbee nin İngiliz Gizli Servisi danışmanlığı nöbet devreder, yeni egemene ve böyle gider, son hesap günü gelinceye değin. sonra da dökümü çıkarılır, orda zındıklık nasıl bir tuzak mış göremeyene ya da görmeyene de gösterilir.
Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim ve gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık. - KENDİ.
Vahiy olmadan da din diye bir şey olmaz, doğrudan kendi konuşmadığı hiçbir şey din değildir, senin zırvalarındır daha çok, şu söylenende de anlaşılmayacak bir şey yok, kötüsünü yapmak istiyorsan, anlamadım dersin olur biter, sen de öyle.
Bütün tarih neredeyse, toplulukların çoğunluğunun katıldığı, küçük bir yüzdenin de gücü yetmediği için uzak durduğu, irili ufaklı olaylarla bezenmiş bir şer tarihidir, neden böyledir, insan olma parkuru meşakkatlidir, herkes de uğraşmaz, kolayca genel eğilime katılır, ve elenir, zaten lazım değildir, konunun güçleştirilmesi, kim daha çok gayret gösterecek ve asılacak açığa çıkması içindir, onun için ipi göğüslemek, dünyayı sanılanın çok ötesinde bir güçlüğe yuvarlar, bunun mantığını sorgulamak isteyen, şimdiden daha iyisini kendi yaratmaya başlayabilir, olursa, yoksa, rehberin gereğini yapar, güçlüğüne de katlanır, esenliğin başka çözümünü bilen varsa da, doğru onu dinlemeye gider, herkes için değil önerilerimiz zaten. Çünkü herkes diye bir şey yoktur, adanmışlar vardır.
Tarih ne kadar mümkündür, bizim ona atfettiklerimiz kadar, yani yok hükmündedir, sanılarımızın özeti, biz değildir, bize dair kanaatlerdir, daha çok bir iddia, ama, iddia diye bir şey olamaz, doğal olarak silinir, tarih kaybolmaz değildir, kaybolur, sanılarımızın içinde, tıpkı gerçeklik gibi, var mıdır öyle bir şey, yoksa görmek istediğimiz şekli mi, hiç de öyle olmayan, ben sen arasındakinin iflası, nasıl oluyor da gerçek oluyor, öyle görmek istediğimiz için, bu kadar yalnızlık, haddimizi aştığı için belki.
Tarihin akışı ile insanın iç uzayı arasındaki izdüşümü yakalamadan, üst bir aklın yaşayışa egemenliğini, uzak sebeplerin yakın sonuçlarını tespit edemeyeceğiz. Bilinci geliştiren bir tarih, psikolojinin dehlizlerinden geçip ışığa çıkabilir. Yoksa kuru bir olaylar bilgisiyle yetiniriz. Bir katkısı da olmaz.
tarih nedir
tarih
Müslümanlarda Tarih ilmi, Tefsir, Fıkıh, Hadis, ilimleri Gibi Kabul Edilir ve Eğitim sistemimizde en baş köşede yerini alırdı. Çünkü şunun çok iyi bilincindeydiler. Tarih hafızayı Millettir. Milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden Millette Bitmiştir ve bitkisel hayata Girmiştir. Bir Başka deyişle Milletleri Millet yapan Tarih Ve kültürleridir. Tarihsiz Bir Millet Kişiliğini Kaybetmiş bireye Benzer.
Tarihçinin görevi,geçmişi sevmek ya da geçmişten kurtulmak değil,bugünün anlamının anahtarı olarak onu öğrenip anlamaktır." E.H.Carr" Tarihte,Komplo teorilerine yer verilmez.
TÜRK
tarihimiz bizimdir ve zenginliğimizdir.. onun verdiği manevi kuvvet ve aklı selim ile ele almalıyız hayatımıza dair herşeyi.. bakıldığında bu kadar köklü ve zengin bir tarih dünyada az rastlanan bir şeydir.. kıymetini bilmediğimizi iddia eder ve bizi biz yapan her şey ile dünyaya açılmalıyız. büyük bir değişim ve gelişim kaydetme sürecidir bu aslında.. bununla alakalı olarak relax ve sakin bir atmosferde bu değişim ve gelişimi yaşamalıyız.. gerisi teferruattır aslında en önemli olan budur..
tarih resmi ideoloji cellatlarına bırakılmayacak kadar önemlidir.
Güçlülerin yazdığı yalanlar dizisi.
Tarih insanın kendi hafızasıdır.
tarihte yaptığı kıyımların kefaretini ödememis bir insanlık bugününe sahip çıkamaz.W.benjamın
Tarih,tarihçilere,akademik statünün ' tarih yazıcıları' gardiyanlarına bırakılmayacak kadar önemlidir.Martin Bernel
Tarihte, ihanete uğrayan hep Türkler olmuştur...
...
Her kafadan bir ses çıkıp lekelenmek istenen öğedir 'tarih'.
En güzel tarih de 'Türk Tarihi'dir.
Yaşanmışlıktır, gerçektir...
Hem mangalda kül bırakmayıp tarihimiz diyeceğiz,ve ilkokulda belletildiği kadar bileceğiz başka kaynaklar okuyarak karşımıza çıkana hain diyeceğiz.Tarih,tarihçilere bırakılmayacak kadar önemlidir sözüne rağmen...
Bir halk içinen kötü şey,tarihinin başkaları tarafından yazılmasıdır.
Tarihte hiç bir savaş(Biz istiyoruz diye başlamadı.
Tarihte birçok savaş(Biz istiyoruz) diya bitti.
Yapılan tüm savaşlar düşmana değil,bize karşı.
Tarih tahihçilere,akademik statünün gardiyanlarına, bırakılmayacak kadar önemlidir, M.Bernal
Tarihçinin görevi,geçmişi sevmek ya da geçmişten kurtulmak değil, bugünü anlamanın anahtarı olarak onu öğrenip anlamaktır. E.H.Carr
tarih: Avrupalı, Amerikalı aya gitmiş,telefonu icat etmiş,teleferiği icat etmiş.Yoğurdu biz bulduk diye övünüyoruz.OLmaz!
Tarihi yorumlarken hakikati arayacaksın kendin inandığın değerleri değil...
belli bir olay ve zamanda belgelere dayanan sebep sonuç ilişkisi içinde tarafsız anlatandır
tekerrürdür.Yüzyıllardır kaset hep başa sarar kimse o kasedi kale almaz
Tarih geçmişi öğrenme merakı.Bence zaten o yüzden bilim.Nihayetinde bütün rililerde meraktan dolayı gelişmiyor mu
Tarih geçmişi öğrenme merakı.Bence zaten o yüzden bilim.Nihayetinde bütün rililerde meraktan dolayı gelişmiyor mu
Tarih bence geçmişte olan olayları zikr etmek.Tarih yolu ile gelen nesilere ve kuşaklara geçmişlerini anlatır.
'bu okuduğunuz yazılar değil tarih' derdi cabir hocamız...