“ben bir yük vagonunda açtım gözlerimi.Bizi bir kamyona doldurdular.Tüfekli iki erin nezaretinde.Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.Tarih öncesi köpekler havlıyordu.Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar,polisler.Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki.Annem sürgünde öldü,babam sürgünde öldü. Cemal Süreya
sürgün; sevdiğiniz her şeyden ne kadar uzaklaştırılmışsanız,bir o kadar yakınlaştığınız süreçtir. en güzel eserler sürgünlerde yazıldı. en güzel aşklar sürgünlerde büyüdü büyüdü... sürgün; sürülmek değil yakınlaşmaktır
bir şey kaldımı geriye...? Beni sürdün vadilerimden.. dağlarımı kışkırttın aleyhime
Karartılar.. bu nedir, gökyüzü kırmızıya çalar.. biliyorum eski çağ duyguları bunlar.. gelişemedim.. Mahcup bir ifade yüzümde.. ne bir kınama.. ne bir sitem..
bir damla gözyaşıyla bir gül büyüttüm, ışıksız odalarda ömür çürüttüm. bir kere yar dedim; içimi yardılar, yarama tuz basıp ismini unuttum. sürgünden, sürgüne...
sürgün bir şey değildir, dante'nin de dediği gibi 'güneşin ve yıldızların ışığı her yerden görünür', insanın yurdu bütün dünya olmalıdır; burda aslında bir acılık yok gibidir. oysa; insan kendi(ne) özlemini, yabancılaşmasını yaşamaya başladığında iç sürgün başlamış olur ki fikrimce bu beterdir.
Gökyüzünde yeryüzünde Gün doğdu mu Her gün ilk gün Her gün aydınlıktır Yoksa ümit Her yer loş karanlıktır Yar gurbette Can yürekte Bir kafeste Ne amansız Sonsuz ayrılıktır Geçmez zaman Her gece hep aynıdır Fırtınada Ak ayazda Sürgün her yerde hep yalnızdır Gül açsa da Kuş uçsa da Görmez dargındır Her durakta Her uykuda Sürgün her nefeste yalnızdır Her şafakta Her yudumda Hasret sancıdır Yol olsa da Ses duysa da Dağ aşsa da Her adım son Her an son adımdır Tek başına yalnızlık bir yankıdır
Bir agacin köklerinden sökülmesidir, dallarinin kirilmasi....Bir dili özlemesidir insanin, bir aski dilsiz yasamaktan usanmasidir. Dügünden dernekten uzak düsmek ölümü ölen kadar uzakta yasamasidir birazda. Sürgün akciger kanseri, siroz, sizofren bir hayattir....Insanin kendisini taniyamamasidir bir zaman sonra. Sürgün unutusudur insanin kendisi oldugunu....
basit bir sırrı var ama hiç cesur değil anlatmaya o bugünü yaşıyor dünü unutmaya hevesli aklında bir silahla sokakta aç bir kurt kaypak bir yas yüzünde
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin.. Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.. Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında; Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim, Af dilemeye geldim affa layık olmasam da.. Uzatma dünya sürgünümü benim!
surgun mü? şu demek bazi insafsiz,nankar,hatta hatta şerefsiz bir cumur baskanının masum günahsız halki acımasıca evinden eşinden ayirması.yani annenin gösunden koparilan bebek gibi günahsiz masum insanlarida vatanindan koparmak edemektir.
senin her gidişinde sürgün oluyorum ben en kötüsü aslında gitmeden sürgün olmak etimi acıtıyor böyle öksüz yaşamak hani gitmesen diyorum hani gitmesen diyorum....
Fikirleri,dilindekileri,ruhu,bedeni tutsak olan herkes sürgündedir aslında.
'ülkeme dönmek için ölmek zorundayım.”
Yüreğim fırtına gözlerim durgun
Varlığın ilacım yokluğun vurgun
Hayattan kovuldum kaderim sürgün
Ölüm fermanımı yazın bu gece
Dokunamamaktır,yaklaşamamaktır,hayatın kapısında durup içeri adım atamamaktır.
“ben bir yük vagonunda açtım gözlerimi.Bizi bir kamyona doldurdular.Tüfekli iki erin nezaretinde.Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.Tarih öncesi köpekler havlıyordu.Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar,polisler.Duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki.Annem sürgünde öldü,babam sürgünde öldü.
Cemal Süreya
sürgün; sevdiğiniz her şeyden ne kadar uzaklaştırılmışsanız,bir o kadar yakınlaştığınız süreçtir. en güzel eserler sürgünlerde yazıldı. en güzel aşklar sürgünlerde büyüdü büyüdü... sürgün; sürülmek değil yakınlaşmaktır
Bütün siirlerde söyledigim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in
Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin
Kuslar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
Ey gönüllerin en yumusagi en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Sezai Karakoç
bir şey kaldımı geriye...?
Beni sürdün vadilerimden.. dağlarımı kışkırttın aleyhime
Karartılar.. bu nedir,
gökyüzü kırmızıya çalar..
biliyorum eski çağ duyguları bunlar.. gelişemedim..
Mahcup bir ifade yüzümde..
ne bir kınama.. ne bir sitem..
zülfü liwaneli we sezen aksu birlikte söylerler bu şarkıyı...
ağlatır, acıtır, kanatır...
yol olsa da, ses duysa da, dağ aşsa da
her adım son, her an son adımdır
tek başına yalnızlık
bir yankıdır
bir damla gözyaşıyla bir gül büyüttüm,
ışıksız odalarda ömür çürüttüm.
bir kere yar dedim; içimi yardılar,
yarama tuz basıp ismini unuttum.
sürgünden, sürgüne...
sürgün bir şey değildir, dante'nin de dediği gibi 'güneşin ve yıldızların ışığı her yerden görünür', insanın yurdu bütün dünya olmalıdır; burda aslında bir acılık yok gibidir. oysa; insan kendi(ne) özlemini, yabancılaşmasını yaşamaya başladığında iç sürgün başlamış olur ki fikrimce bu beterdir.
kaybettigi bir sey yok
kazandigi hicbir şey
o arsiz bir surgun icindeki zindan da...
(içindeki zindanda)
Gökyüzünde yeryüzünde
Gün doğdu mu
Her gün ilk gün
Her gün aydınlıktır
Yoksa ümit
Her yer loş karanlıktır
Yar gurbette
Can yürekte
Bir kafeste
Ne amansız
Sonsuz ayrılıktır
Geçmez zaman
Her gece hep aynıdır
Fırtınada
Ak ayazda
Sürgün her yerde hep yalnızdır
Gül açsa da
Kuş uçsa da
Görmez dargındır
Her durakta
Her uykuda
Sürgün her nefeste yalnızdır
Her şafakta
Her yudumda
Hasret sancıdır
Yol olsa da
Ses duysa da
Dağ aşsa da
Her adım son
Her an son adımdır
Tek başına yalnızlık bir yankıdır
her can kendi cennetinden sürgün...
Sürgün bir hayatın, yitik anını bulmaya çalışmak... Tıpkı bir daha yakalayamayacağımız mutlu anlar gibi...
Bir agacin köklerinden sökülmesidir, dallarinin kirilmasi....Bir dili özlemesidir insanin, bir aski dilsiz yasamaktan usanmasidir. Dügünden dernekten uzak düsmek ölümü ölen kadar uzakta yasamasidir birazda. Sürgün akciger kanseri, siroz, sizofren bir hayattir....Insanin kendisini taniyamamasidir bir zaman sonra. Sürgün unutusudur insanin kendisi oldugunu....
gökyüzünde yeryüzünde
gün doğdu mu her gün ilk gün
her gün aydınlıktır
yoksa ümit
her yer loş karanlıktır
yar gurbette can yürekte
bir kafeste ne amansız
sonsuz ayrılıktır
geçmez zaman
her gece hep aynıdır
fırtınada ak ayazda
sürgün her yerde hep yalnızdır
gül açsa da kuş uçsa da
görmez dargındır
her durakta her uykuda
sürgün her nefeste yalnızdır
her şafakta her yudumda
hasret sancıdır
yol alsa da ses duysa da
dağ aşsa da her adım son
her an son adımdır
tek başına
yalnızlık bir yankıdır
yar gurbette can yürekte
bir kafeste ne amansız
sonsuz ayrılıktır
geçmez zaman
her gece hep aynıdır
fırtınada ak ayazda
sürgün her yerde hep yalnızdır
gül açsa da kuş uçsa da
görmez dargındır
her durakta her uykuda
sürgün her nefeste yalnızdır
her şafakta her yudumda
hasret sancıdır
.........
yalan yanlış aynalarda
baştan kara çıkmazlarda
SÜRGÜN GBİ MASALLARDA
........
aşka sürgün gitmek
basit bir sırrı var
ama hiç cesur değil anlatmaya
o bugünü yaşıyor
dünü unutmaya hevesli
aklında bir silahla
sokakta aç bir kurt
kaypak bir yas yüzünde
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin..
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği..
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında;
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim,
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da..
Uzatma dünya sürgünümü benim!
Sezai Karakoç
surgun mü? şu demek bazi insafsiz,nankar,hatta hatta şerefsiz bir cumur baskanının masum günahsız halki acımasıca evinden eşinden ayirması.yani annenin gösunden koparilan bebek gibi günahsiz masum insanlarida vatanindan koparmak edemektir.
celaleddin ada'nın bi albümü
Benim gözümde fer kalır mı bilmem,
Bu uzun geceler gündüz olunca! ..
Rızâ Tevfik'in sürgünde yazdığı şiirden...
e yolladın beni
ahh bu ayrılık
saçların rüzgarından savururken gönlümü,
sürgün olur göçerim bu diyarlardan...
dur durak bilmez bu gönül
koşar peşinden bir ömür
son demindeyken hayatın neden bu SÜRGÜN.........
bulunduğu yerden uzaklaştırımak belli bir yere gönderilmek oradan ayrılması yasaklanmak
senin her gidişinde
sürgün oluyorum ben
en kötüsü aslında
gitmeden sürgün olmak
etimi acıtıyor böyle öksüz yaşamak
hani gitmesen diyorum
hani gitmesen diyorum....
pitkinin uzayan kısmı...