AL-İ İMRAN 103: Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün, şimdi size böyle ayetlerini beyan ediyor ki, Allah’a doğru gidebilesiniz.
AL-İ İMRAN 79: Hiçbir insan için o salahiyet yoktur ki, Allah ona kitap versin de sonra onlara:’’Allah’ı bırakıp bana kulluk edin’’ diyebilsin. Fakat kitap öğrenmekte olduğunuz için ve ders alıp vermekte olduğunuz için ‘’Rabbaniler olunuz’’ der.
AL-İ İMRAN 75: Ehl-i Ktap’tan öylesi vardır ki, ona yüklerle emanet bıraksan onu sana eksiksiz geri verir. Yine onlardan öylesi vardır ki, ona bir dinar emanet etsen tepesine dikilip durmadıkça onu sana geri vermez. Bunun sebebi; Allah’a karşı bile bile yalan söylemeleridir.
AL-İ İMRAN 55: Ey İsa! Emin ol ki; ben seni eceline yetireceğim ve seni bana yükselteceğim ve seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana tabi olanları kıyamet gününe kadar o inkar edenlerin üzerinde kılacağım.
AL-İ İMRAN 31: De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız hem bana uyun ki, Allah sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün. Allah; bağışlayandır, esirgeyendir.
AL-İ İMRAN 26: De ki: Ey mülkün sahibi Allah’ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden mülkü çeker alırsın ve dilediğini aziz edersin, dilediğini alçaltırsın. Hayır, senin elindedir. Muhakkak sen herşeye Kadir’sin.
AL-İ İMRAN 19: Doğrusu Allah katında din İslam’dır. O kitap verilenlerin ihtilaf etmeleri ise ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hasetten ve ihtirastandır.
AL-İ İMRAN 7: Muhakemata dair ayetler Kitab’ın aslıdır. İlimde yükselenler, derinleşenler ise deler ki: Biz ona inandık, hepsi Rabbimizden. Bununla beraber özü temiz olanlardan başkası düşünemez.
AL-İ İMRAN 129:
Allah, dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder ve Allah; çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.
AL-İ İMRAN 110:
Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak meydana geldiniz.
AL-İ İMRAN 103:
Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün, şimdi size böyle ayetlerini beyan ediyor ki, Allah’a doğru gidebilesiniz.
AL-İ İMRAN 102:
Ey iman edenler! Allah’tan nasıl korunmak gerekiyorsa, öyle korunun, hakkıyla muttaki olun ve her halükarda Müslüman olarak can verin.
AL-İ İMRAN 101:
Halbu ki, her kim Allah’a tutunursa o muhakkak doğru yola çıkarılmıştır.
AL-İ İMRAN 100:
Ey iman edenler! Eğer o kitap verilenlerden herhangi bir fırkaya uyarsanız sizi imanınızdan sonra çevirirler, kafir ederler.
AL-İ İMRAN 92:
Siz sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe eremezsiniz.
AL-İ İMRAN 79:
Hiçbir insan için o salahiyet yoktur ki, Allah ona kitap versin de sonra onlara:’’Allah’ı bırakıp bana kulluk edin’’ diyebilsin. Fakat kitap öğrenmekte olduğunuz için ve ders alıp vermekte olduğunuz için ‘’Rabbaniler olunuz’’ der.
AL-İ İMRAN 75:
Ehl-i Ktap’tan öylesi vardır ki, ona yüklerle emanet bıraksan onu sana eksiksiz geri verir. Yine onlardan öylesi vardır ki, ona bir dinar emanet etsen tepesine dikilip durmadıkça onu sana geri vermez. Bunun sebebi; Allah’a karşı bile bile yalan söylemeleridir.
AL-İ İMRAN 55:
Ey İsa! Emin ol ki; ben seni eceline yetireceğim ve seni bana yükselteceğim ve seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana tabi olanları kıyamet gününe kadar o inkar edenlerin üzerinde kılacağım.
AL-İ İMRAN 52:
Hz.İsa: Kimdir benim Allah yolunda Allah dinin yardımcıları?
AL-İ İMRAN 31:
De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız hem bana uyun ki, Allah sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün. Allah; bağışlayandır, esirgeyendir.
AL-İ İMRAN 26:
De ki: Ey mülkün sahibi Allah’ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden mülkü çeker alırsın ve dilediğini aziz edersin, dilediğini alçaltırsın. Hayır, senin elindedir. Muhakkak sen herşeye Kadir’sin.
AL-İ İMRAN 19:
Doğrusu Allah katında din İslam’dır. O kitap verilenlerin ihtilaf etmeleri ise ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hasetten ve ihtirastandır.
AL-İ İMRAN 7:
Muhakemata dair ayetler Kitab’ın aslıdır. İlimde yükselenler, derinleşenler ise deler ki: Biz ona inandık, hepsi Rabbimizden. Bununla beraber özü temiz olanlardan başkası düşünemez.
AL-İ İMRAN 3,4:
Allah, daima ütündür, intikam alıcıdır.
BAKARA 286:
Allah kimseye gücünün fazlasını yüklemez.
‘’Ey Rabbimiz, unuttuk veya kasımız olmadan yaptıysak bizi sorgulama’’
BAKARA 285:
Peygamberlerin hiçbirisinin arasını ayırmayız diye iman ettiler.
BAKARA 283:
Şahitliği gizlemeyin.