Şiir sevdanın aynasıdır,yüregin hissettigi hayali sözcüklerle süslemektir,şiiri oluşturan cümleler anlamlar kalbin içinden ve çogunlukla hislerlerle yazılan,ve özel duyguların anlatımından kaynaklanan bir duygu selidir,özlersin, aglarsın,seversin,acı çekersin,üzülürsün,bir şehre aşık olursun,bir çocuga belkide,ama şiir yazmak okumak ve anlamak herkesin taşıyabilecegi bir yazın degildir,duygu herkeste vardır ama şiir her insandan farklıdır.
şiir duyguların kabarmasıdır doygunluğa ulaşan başka bir deyişle olgunlaşan duyguların kelamla ya da kalemle ifadesidir. patlayan bir duygudur yerine göre bazan sessizlerin narası şiir toplumun gelişiminde önemli bir yere sahip olan besin maddesi gibidir. O olmazsa mutlaka eksikliği hissedilecektir. Er ya da geç şiir ihtiyacımız nüksedecektir. Şiirle verilenler daha kalıcıdır ve geniş kesimlere ulaşabilir. Ayrıca bizler farkında olmadan şiirlerimizle yaşamaya başlarız... yaşıyoruzda zaten Bir düşünecek olursak ilkokuldan beri andımız istiklal marşımız sakaryamız en güzel ifadelerimiz sıloganlarımız özellikle neşelendiğimiz zaman ki türkülerimiz hep şiiirdir. Acımızı, kaybımızı, hasretimizi, vuslatımızı,düğünümüzü,bayramımızı,aşkımızı,sevgimizi,nefretimizi,işimizi,aşımızı genellikle hep şiirle anlatırız......... ŞİİRİZ..................
Doğdun, Üç gün aç tuttuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü...
Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü... Bu, namustur Künyemize kazınmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara Sarıl da büyü...
Şiir: Sözlükte bilmek, tanımak, kavramak anlamlarına gelmektedir. Bir sözün şiir olabilmesi için sadece vezinli ve kafiyeli olması yeterli değildir. Aynı zamanda sözün güzel olması lazımdır. Mensur olduğu halde halde güzel olan bir söz de şiirdir. Muallim Naci şöyle der: 'Şiir,edebiyatın en güzel parçalarıdır.Bu halde şiir, edebiyattan bir kısm-i hâl olmuştur.' Şiir denince sözün mutlaka manzum olması lazım gerekmez. Meselâ Fuzuli'nin SELAM VERDİM RÜŞVET DEĞİL DİYE ALMADILAR cümlesi pekâlâ bir şiirdir. Fakat Sabit'in HİSSE YOK MU O SÖĞÜŞTEN BİZE, BİR PARE MEDET mısraı şiir namına alınamaz. O halde nedir şiirin tarifi? En güzel tarifi Edebiyat hocamız Atilla Bey vermişti. Şiir, Liseli bir delikanlının ders çıkışı koridorda rastladığı dilber-i âhûya hayranlıkla bakıp,' vay be..şiir gibi kız' tanımında gizlidir. Sonuç olarak söylemek gerekirse, çoğunluğun yanıldığı üzere şiir, kağıtlara geçmiş bir cümleler bütünü olmaktan çok insanın güzellikleri seçmekteki zekasıdır. Şiirin 'şuur' kökünden türediğini düşünürsek,insan şuurunu bir deprem derecesinde sarsacak her etkiye şiir diyoruz.
Sulara eğiliyor gümüş kavaklar işte: yok bilmedikleri şey, ama hiç konuşmazlar. Haykırmaz kederini pınarın süseni hiç. Her şey insanoğlundan nasıl da ağırbaşlı!
Yıldızlı göğe karşı sessizliğin bilimi çiçeklere vergidir böceklerden daha çok. Ve şarkılar adına şarkının bilimini uğultulu ormanlar, deniz suları bilir.
Topraktaki yaşamın derin sessizliğini bize güldür öğreten açılıp gün dalında.
Yaymalı canımızdan kokuyu burcu burcu! Yalnız şarkı olmalı, yalnız ışık, iyilik. Açılmalı büsbütün gece karanlığında içimizi doldursun ölümsüz bir çiy diye.
Her dua halindeki ağaç gibi olmalı ve sonsuzlukla donmuş suyu gibi ırmağın!
Acının tırnağıyla paralayalım canı bir yıldızlar ufkunun alevi girsin diye!
Fışkırsa kurt yeniği aşkın karanlığından öyle durgun, anacıl bir tan pınarı. Dağılıp gidiverse kentler rüzgarda bir bir. Ve Tanrı bir bulutta bizi görmeye gelse.
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar Dursam ölürüm paramparça olur dünya
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak (Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı (Soluğunun elma kokması bundandı belki) Bir elma kokusuna tutundum düşerken Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
bir tek söz kalır dişlerimin arasından 'ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar' verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz
Şiir yaşamak ve yaşatmaktır bir büyüyü,anlatmaktır doğru bildiği güzel gördüğü,iyi bulduğu öyküyü.İnsanları monotonluktan kurtarmak gökkuşağının renkleriyle tanıştırmak,güzelliğe alıştırmak,sevgiyle uçurmaktır,diğer insanlarla buluşturmak,yeteneğini becerisini konuşturmaktır.Okuyanları çiçek bahçesinde gezdirmek,yaşamanın güzel olduğunu sezdirmektir.
ŞİİR BENİM TERAPİSTİM..Beni rahatlatan beni düşündüren beni hüzünlendirip güldüren yani hayatım..mutsuz anlarımdan kaçış kapım...'ŞİİR' benim....
suskunlugumdaki avazim...
Bir Çiçek
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreya |
ben kardeşim kadar olamadim kendimi bunla anlatmayı beceremedım...
Şiir sevdanın aynasıdır,yüregin hissettigi hayali sözcüklerle süslemektir,şiiri oluşturan cümleler anlamlar kalbin içinden ve çogunlukla hislerlerle yazılan,ve özel duyguların anlatımından kaynaklanan bir duygu selidir,özlersin, aglarsın,seversin,acı çekersin,üzülürsün,bir şehre aşık olursun,bir çocuga belkide,ama şiir yazmak okumak ve anlamak herkesin taşıyabilecegi bir yazın degildir,duygu herkeste vardır ama şiir her insandan farklıdır.
Ben Sen O
O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben ağaran tanyerinide,
..........
Nazım Hikmet Ran
şiir duyguların kabarmasıdır
doygunluğa ulaşan başka bir deyişle olgunlaşan duyguların kelamla ya da kalemle ifadesidir.
patlayan bir duygudur yerine göre
bazan sessizlerin narası
şiir toplumun gelişiminde önemli bir yere sahip olan besin maddesi gibidir. O olmazsa mutlaka eksikliği hissedilecektir. Er ya da geç şiir ihtiyacımız nüksedecektir.
Şiirle verilenler daha kalıcıdır ve geniş kesimlere ulaşabilir. Ayrıca bizler farkında olmadan şiirlerimizle yaşamaya başlarız... yaşıyoruzda zaten
Bir düşünecek olursak ilkokuldan beri andımız istiklal marşımız sakaryamız en güzel ifadelerimiz sıloganlarımız özellikle neşelendiğimiz zaman ki türkülerimiz hep şiiirdir.
Acımızı, kaybımızı, hasretimizi, vuslatımızı,düğünümüzü,bayramımızı,aşkımızı,sevgimizi,nefretimizi,işimizi,aşımızı genellikle hep şiirle anlatırız.........
ŞİİRİZ..................
Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...
Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü...
kendini ve yaşadıklarını bir tür ifade etme tarzı
Neden direnirsin göğsümde böyle
Partizan bir kız gibi yüreğim?
Herşeyin makinaya dönüştüğü
Şu yeryüzünde, dinlenebilirsin.
Oyy tanrım! Anacığım,
al beni rahmine geriye! ..
Andrey Voznesenski
bir kitap dolusu duyguyu bir cümleyle anlatabilme...
duyguların kelimelerle oynadığı yazılar
Şiir: Sözlükte bilmek, tanımak, kavramak anlamlarına gelmektedir. Bir sözün şiir olabilmesi için sadece vezinli ve kafiyeli olması yeterli değildir. Aynı zamanda sözün güzel olması lazımdır. Mensur olduğu halde halde güzel olan bir söz de şiirdir. Muallim Naci şöyle der: 'Şiir,edebiyatın en güzel parçalarıdır.Bu halde şiir, edebiyattan bir kısm-i hâl olmuştur.' Şiir denince sözün mutlaka manzum olması lazım gerekmez. Meselâ Fuzuli'nin SELAM VERDİM RÜŞVET DEĞİL DİYE ALMADILAR cümlesi pekâlâ bir şiirdir. Fakat Sabit'in HİSSE YOK MU O SÖĞÜŞTEN BİZE, BİR PARE MEDET mısraı şiir namına alınamaz. O halde nedir şiirin tarifi? En güzel tarifi Edebiyat hocamız Atilla Bey vermişti. Şiir, Liseli bir delikanlının ders çıkışı koridorda rastladığı dilber-i âhûya hayranlıkla bakıp,' vay be..şiir gibi kız' tanımında gizlidir. Sonuç olarak söylemek gerekirse, çoğunluğun yanıldığı üzere şiir, kağıtlara geçmiş bir cümleler bütünü olmaktan çok insanın güzellikleri seçmekteki zekasıdır. Şiirin 'şuur' kökünden türediğini düşünürsek,insan şuurunu bir deprem derecesinde sarsacak her etkiye şiir diyoruz.
artık benim için yazmıyorsun? ?
:((
ruhun dudaklardan akıp kağıtlara dökülmesi
(...) Şiir, şimdi, kendine acımak isteyenlerin kalplerine tükürdükleri göz yaşartan bir sıvıdan başka şey midir? Hiç sanmıyorum. (...)
'Ay'kolik - Roman - Aşkın Güngör
İstanbul 2005 - BU Yayınevi
gümüş kavaklar
Sulara eğiliyor
gümüş kavaklar işte:
yok bilmedikleri şey, ama hiç konuşmazlar.
Haykırmaz kederini
pınarın süseni hiç.
Her şey insanoğlundan nasıl da ağırbaşlı!
Yıldızlı göğe karşı sessizliğin bilimi
çiçeklere vergidir böceklerden daha çok.
Ve şarkılar adına şarkının bilimini
uğultulu ormanlar,
deniz suları bilir.
Topraktaki yaşamın derin sessizliğini
bize güldür öğreten
açılıp gün dalında.
Yaymalı canımızdan
kokuyu burcu burcu!
Yalnız şarkı olmalı,
yalnız ışık, iyilik.
Açılmalı büsbütün
gece karanlığında
içimizi doldursun ölümsüz bir çiy diye.
Yatırmalı bedeni
üzgün canın içine!
Ötenin ışığıyla köreltmeli gözleri.
Eğilmeli iyice
göğsün karanlığına,
fırlatmalı Şeytan'a uzattığı yıldızı.
Her dua halindeki
ağaç gibi olmalı
ve sonsuzlukla donmuş
suyu gibi ırmağın!
Acının tırnağıyla paralayalım canı
bir yıldızlar ufkunun
alevi girsin diye!
Fışkırsa kurt yeniği aşkın karanlığından
öyle durgun, anacıl
bir tan pınarı.
Dağılıp gidiverse kentler rüzgarda bir bir.
Ve Tanrı bir bulutta
bizi görmeye gelse.
f.g.lorca
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
Dursam ölürüm paramparça olur dünya
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
(Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
(Soluğunun elma kokması bundandı belki)
Bir elma kokusuna tutundum düşerken
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Çocuksun sen, çocuğumsun
A.Telli
nehirler yarışır, çağıldar gözlerinde
o nehirler benim nehirlerimdir
aşk
ki azar azar benim yerimdir
üşüyorsam, sokaktaysam, yalnızsam
gözlerin ey yâr benim evimdir...Y.O
bir tek söz kalır dişlerimin arasından
'ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar'
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
Şiir Benim Hasretimdir
Şiir benim hasretimdir, huyumdur
Şiir benim yıkandığım suyumdur
Gül mevsimde cemre düşer şiire
Şiir benim sığınağım, koyumdur
Kâh âşık olur şiire susarım
Kâh aşkı bulur şiire susarım
Güzelde coşar şiirdir tasarım
Şiir benim düğün, dernek, toyumdur
Kendimden kaçsam şiirde dururum
Aşkı, sevdayı şiirde bulurum
Şah mısralarda yanar, kül olurum
Şiir benim alevimdir, korumdur
Şiir benim, ben şiirim Eleste
Bazen ırak, bazen de bir nefeste
Hak’ta olan hakkı haykıran seste
Şiir benim dilimdeki gülümdür
Sevgiyi tüketirim görünende
Vuslat ikinin bir olması bende
Bütün yollar dört bir yana gidende
Şiir benim Bire çıkan yolumdur.
(www.ihsankurt.net)
İhsan Kurt
siir var olan dunyanın dısında insanın kendi dunyasıyla basbasa kaldıgı ve duygularını var olan dunyaya iletmesidir. mecburca ve süresiz olarak...
Şiir yaşamak ve yaşatmaktır bir büyüyü,anlatmaktır doğru bildiği
güzel gördüğü,iyi bulduğu öyküyü.İnsanları monotonluktan kurtarmak
gökkuşağının renkleriyle tanıştırmak,güzelliğe alıştırmak,sevgiyle uçurmaktır,diğer insanlarla buluşturmak,yeteneğini
becerisini konuşturmaktır.Okuyanları çiçek bahçesinde gezdirmek,yaşamanın güzel olduğunu sezdirmektir.
özgürlük....
Mavide hüzün,
Gride renk var.
Siyahta elem,
Beyazda renk var.
Sarıda sevda,
Kırmızıda aşk var.
Morda tutku,
Turuncuda aşk var.
Pembede gurur,
Yeşilde huzur var.
okunmayacağı okunacağından çok.
edalim,senin yüzünden bu halim,sevdalim,boynuna vebalim....orhan veli..
bana katilma bana takil, birseyler ögren,zavalli usuna faideli bilgiler girsin...
insanin üstüne yakisani giymesidir...
siir benim dünyam, yasadiklarim, yasayamadiklarim, hayallerim, nefretim,sevgim kinim. kendimi buldugum dizeler ve kendimi anlatabildigim ayni zamanda