Divân edebiyatının hiciv türündeki en önemli eser…
Şair, birbirine tamamen zıt olan gerek övgü gerekse yergi sanatında (kaside ve hiciv) oldukça başarılı olmuştur…Nef’i, beğendiği kişileri yazdığı kasidelerle göklere çıkarmış, hoşlanmadıklarını ise hezel ve hiciv yoluyla en ağır, en sert dille yerin dibine sokmuştur…
Nitekim, XVII. Yüzyılda moda olan, şairlerin birbirlerine yazdıkları hiciv modasına Nef’i’de Sihâm-ı Kazâ ile katılmıştır…
Nef’i bu eserde dönemin devlet işleyişini, sadrazamları, sanatkârları, şairleri, dönemin ileri gelenlerini ve hâttâ babasını; zehir zemberek sözlerle hicvetmiştir…
Divân edebiyatının her dalında önemli eserleri olan nef’i, daha çok Sihâm-ı Kazâ isimli eseriyle anılmıştır…zirâ bu eseriyle, ‘diliyle hakk belâsına uğrayan şair’ olarak anılır…yani sivri dili nef’i’nin sonu olmuştur…vezir bayram paşa için yazdığı hicviyesi kendisinin katledilmesine sebep olmuştur…Sihâm-ı Kazâ’da bu hiciv yoktur…herhangi bir kaynakta da yer almaz, zirâ henüz yayılmadan o dönemde imha edildiği söylenegelmiştir….
Nef’i’nin pervasız sivri dili ve kalemi hayatına mâl olsa da, hiciv sanatı ‘Sihâm-ı Kazâ’ gibi unutulmaz bir eser kazanmıştır vesselâm….
ŞEYHÜLİSLAM İLE NEF'İ NİN ATIŞMASI
Şeyhülislam yahya efendi nef'i ye iyi gözle bakmayanlardan biridir fırsat buldukça nef'i’yi taşlar:
Şimdi hayl-i suhenverân içre Nef’î mânendi var mı bu şâ’ir Sözleri seb’a-i mu’allakadur İmri’ü’l-kays kendidür kâfir
diyerek nef'i’ye kâfir demiştir.Nef'i’ de bunun üzerine şeyhülislama şu beytiyle karşılık vermiştir;
'Bana kâfir demiş müftü efendi Tutalım ben diyem ona müselmân Vardıkta yarın rûz-ı cezâya İkimiz de çıkarız onda yalan'
yani: tahir efendi bana köpek demiş; ben de ona müslüman diyeyim ki yarın hesap günü geldiğinde/ahirette ikimiz de yalancı çıkalım...dönemin müftüsü bu beyit üzerine nef’i’ ye karşılık olarak başka bir beyit yazma cesaretinde bulunamamıştır…
Sihâm-ı Kazâ (kaderin okları) , Nef’i’nin mensur ve manzum parçalarının, hicviyelerinin toplandığı, hiciv mecmuası…
Divân edebiyatının hiciv türündeki en önemli eser…
Şair, birbirine tamamen zıt olan gerek övgü gerekse yergi sanatında (kaside ve hiciv) oldukça başarılı olmuştur…Nef’i, beğendiği kişileri yazdığı kasidelerle göklere çıkarmış, hoşlanmadıklarını ise hezel ve hiciv yoluyla en ağır, en sert dille yerin dibine sokmuştur…
Nitekim, XVII. Yüzyılda moda olan, şairlerin birbirlerine yazdıkları hiciv modasına Nef’i’de Sihâm-ı Kazâ ile katılmıştır…
Nef’i bu eserde dönemin devlet işleyişini, sadrazamları, sanatkârları, şairleri, dönemin ileri gelenlerini ve hâttâ babasını; zehir zemberek sözlerle hicvetmiştir…
Divân edebiyatının her dalında önemli eserleri olan nef’i, daha çok Sihâm-ı Kazâ isimli eseriyle anılmıştır…zirâ bu eseriyle, ‘diliyle hakk belâsına uğrayan şair’ olarak anılır…yani sivri dili nef’i’nin sonu olmuştur…vezir bayram paşa için yazdığı hicviyesi kendisinin katledilmesine sebep olmuştur…Sihâm-ı Kazâ’da bu hiciv yoktur…herhangi bir kaynakta da yer almaz, zirâ henüz yayılmadan o dönemde imha edildiği söylenegelmiştir….
Nef’i’nin pervasız sivri dili ve kalemi hayatına mâl olsa da, hiciv sanatı ‘Sihâm-ı Kazâ’ gibi unutulmaz bir eser kazanmıştır vesselâm….
ŞEYHÜLİSLAM İLE NEF'İ NİN ATIŞMASI
Şeyhülislam yahya efendi nef'i ye iyi gözle bakmayanlardan biridir fırsat buldukça nef'i’yi taşlar:
Şimdi hayl-i suhenverân içre
Nef’î mânendi var mı bu şâ’ir
Sözleri seb’a-i mu’allakadur
İmri’ü’l-kays kendidür kâfir
diyerek nef'i’ye kâfir demiştir.Nef'i’ de bunun üzerine şeyhülislama şu beytiyle karşılık vermiştir;
'Bana kâfir demiş müftü efendi
Tutalım ben diyem ona müselmân
Vardıkta yarın rûz-ı cezâya
İkimiz de çıkarız onda yalan'
yani: tahir efendi bana köpek demiş; ben de ona müslüman diyeyim ki yarın hesap günü geldiğinde/ahirette ikimiz de yalancı çıkalım...dönemin müftüsü bu beyit üzerine nef’i’ ye karşılık olarak başka bir beyit yazma cesaretinde bulunamamıştır…
kaza okları...
Bir hiciv kitabına verilecek en şahane isim...Nitekim Nefi de öyle yapmış.