Geçmişte İtalya’ da bugün İngiltere’ de meclise giren “Marjinal” diyebileceğimiz insanlar o ülke yönetiminde söz sahibi olan kişiler oldu ve olmaya da devam etmekte. Demokrasi ve demokratikleşmeden telaffuz ediliyorsa kanımca bu en demokrat yaklaşım. Toplumun itelediği veya kendi kurallarına göre kabul etmediği bir kesimi; fırsat eşitliği anlamında olanak tanımak yol açmak şeklinde çağdaş bir yaklaşım olarak görmemiz mümkün. Ve alınan sonuçlar çok ilginçtir ki bu kişiler ülke yönetiminde söz sahibi olmaları O Toplum tarafından geçerlilik görmüştür: Oylarını atmışlar, sandıktan çıkmalarına neden olmuşlardır. Ülkemizde çok partili sisteme geçtiğimiz günden beri; bırakın marjinal kesimi, kadınların bile meclise girmeleri son yıllarda oluşmaya başlamış; toplam parmak sayımızı belki de ancak geçebilmiştir. Bu Atatürk Cumhuriyetine yapılan en büyük ayıptır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; kadınlarımızı her alanda başarılı olmaları için teşvik etmiş, ön plana çıkmalarını sağlamış ve Türk annelerine- bacılarına ve kardeşlerine liderlik misyonunu yüklemiştir. Orta Asya Obalarında Kaanların danışmanı ve silahşoru; Kurtuluş savaşında bu topraklara adını veren Anadolu ve karnında taşıdığı yavrusunu cepheye sevinçle, ona gülleyi meşakkatle taşıyan çılgın kadınlarımızdır. “Erkek egemen” toplum oluşturarak, dinsel bilgiler kisvesi altında onları dışlamak önce “ataerkilliğe” yakışmaz! Onlar bu toprakların ve Mısak- ı Milli’ nin çizilmesinde canları ve enerjileri ile söz sahibi olmuş kişilerdir. Adam gibi adam kimi tanımlayabilirsin sorusunu bana yönelttiklerinde, hiç tereddütsüz vereceğim cevap; Sibel Kekilli olacaktır. Bunu söyleyebilme cesareti göstereceğim birkaç nedeni var: 1. “Dünyayı Kurtaran Adam” fantastik bilim kurgu filmi ile “dünyaya rezil olan adam” boyutuna geldiğimiz şamar oğlanlığımız; yerli porno sektörümüzle daha da içler acısı hale dönüşmüştür. Yağlı güreşleri hatırlatan sevişme sahneleri ve ne yaptıkları konusunda ilerleyen sahnelerde fikir sahibi olduğunuz bu filmler yarı komedi yarı ağlanacak durumdalar. Talebe “yaptık oldu” mantığı ile arz eden bu durum, gerçekten çok üzücü boyutlardadır. Oysa Sibel Kekilli; tam Avrupa standartlarında dört dörtlük oyunculuğu ile, diğer ülkelerin porno starlarını yakalamış hatta sollamıştır. 2. Fatih Akın’ ın yönettiği “Duvara Karşı” adlı çalışma ile kazandığı Altın Ayı ödülü, porno dışında da sanatçılığını performe etme adına dikkate alınmalıdır. Burada altını defalarca kalın çizgilerle çizeceğim ve hala da kabullenemediğim olay, bire bir yaşadığım ve derin üzüntü duyduğum bir gerçektir. Bir Festival kapsamında başarılı olmuş kadınlarımız dile getirilirken o yıl Altın Ayı ödülü almış gurbetçi kardeşimizin, kadınımızın dile getirilmeyişi çok büyük ayıptır. Bu olay kimsenin dikkatini çekmediği gibi bir çok kesim tarafından da es geçilmiştir. Öncelikle; hiç kimse geçmişte yaptığı davranışlarından veya hatalarından dolayı yargılanmamalı, o anki nesnel koşulları içinde değerlendirilip; o davranış ve hataları bugün de tekrarlıyor mu ona bakılmalıdır. Oysa Kekilli, bugün sinematografisinde; pornodaki başarısını diğer filmlerinde göstererek sanatçılığını kanıtlamış gerçek bir sinema oyuncusudur. 3. Bu saydığım nedenlerinden dolayı, Türk kadınına önderlik etme misyonu taşıdığını iddia eden bu festival; Sibel Kekilli’ yi ailesi gibi dışlamak yerine O’ nu yanına almalı, adını başarılı kadınlarımız arasında sayarak ayrıca da ödüllendirmeliydi. Bu Kekilli için kayıp değil, Sivil Toplum Kuruluşu’ nun kayıbıdır. Entelektüel kesimde benim gibi bir kişi daha bunu düşünüyor ve başkalarına düşündürtüyorsa; kaybın boyutu epey büyük demektir. 4. sinematografisinin dışında insanlığını en güzel biçimde kanıtlayan fakat boyalı basın tarafından küçük düşürücü niteliğe sahip şekilde lanse edilen haberi: hayvan sevgisidir. Anıt Kabir’ in güvenlik engellerini hiçe sayarak Ata’ nın karşısına köpeği ile çıkması öncü bir harekettir. Tabularla hiç kimse sonsuza kadar yaşamamıştır. Yıkılmalıdır ve Sibel Kekilli bunu yıkmıştır. Atatürk’ ün istediği Türk kadını; hep ileriye giden, tabularını yıkmış insandır. Sibel kekilli milletvekili olmayı hak etmiş insanlardan bir tanesidir. Bir Türk kadınıdır. Bir öncüdür ve Türkleri Avrupa’ da göğsümüzü kabartarak temsil etmiş; gerçek Avrupalı Türk’tür. Bu bağlamda Türkiye ve Türkiyeliler olarak bazı olguları aşmalıyız. Kısır döngülerle yıllarımızı tüketmek, sakalımıza bıyığımıza sevdalanıp ayna önünde bir ömür tüketmektense; kızıl gözlüklerimizi takmanın zamanı gelmiştir. Pembe düşler aleminden bir an önce çıkmalı gerçeklerle yüzleşmeliyiz… Eski porno yıldızını, genelevde çalışan bir bacımızı, gay ve lezbiyen kardeşlerimizi, kadınlarımızı meclise taşımalıyız… Onlar bunu yıllardan beri hak etmiş; hegemonyaların mağdurlarıdır. Gün onların yanında olma günüdür. Oylarımızın pasif gücü; sandığı ve hegemonyaları yıkacaktır...
Çevirdiği porno filmlerle gündeme gelen, kadınlığını ve seviyesini cümle aleme gösteren terbiyesiz kadın; kalkmış birde İslamiyet'in kadına verdiği değeri (!) eleştiriyor! ! ! (artık ne demekse) ağzı olan konuşuyor...
ben onun bütün filmlerini izledim yani ne diim ki prodiksiyon kötü fazla kostüm yok bide ritmik açıdan çok hızlı filmin bazı sahnelerini izlemekte ve giren çıkanları takip etmekte zorlanıyosun filmin bazı karelerinde 4 ayrı bünyenin aynı bünyede toplandıgını görüyoruz ilginç film yani SANA HELAL OLSUN SİBEL nasıl dayanıyosun yani pes valla
Ben anlamıyorum neden biz Türk milleti tepki gösteriyoruz ki.Bırakın kim ne yaparsa yapsın.Biz daha sonradan izleyip zev alıyozmu almıyozmu ona bakalım.En azından kadın adını dünyaya duyurmuş,boşverin gerisini.Ona bakarsanız çıkın otobanlara ne kadar çok fuhuş kadınları var ve 15-20ytl ye kendini satan var.Asıl acınacak olanlar bunlar.para kazanmak uğruna erkeklikten dönme olanlar var.İşte asıl sorunlar burda,Sibel kekili aklını bacak arasında kullanmış ünlü,meşur olmuş
Hasan Bülent Kahramanın Sibel Kekiliyle çok güzel bir sözü vardı, asıl pornocu sibel kekili değil biziz diyor,o pornoyuda üreten kapitalist sistemtoplumun ta kendisi, bu bayalıkta kimlik devrim üretimizi engelliyor,
valla beni en çok dövmesi etkilemişti...sonra bide baktım ki bi çok porno yıldızında aynı dövme var....neyse bence ne oyunculuğu ne diğer oyunculuğu pek başarılı diil.........:P
duvara karşı da çok ii iş çıkarmıstı ama yine de birol ünel in gölgesinde kalmıstı..daha sonra kendi gecmisiile filmi gölgede bıraktı..burnuna estetik yaptırdı ve hrsy bi anda bitti.. neese saalık olsun
Duvara Karşı filminde Meltem Cumbulu sollamış olan süper yetenekli olduğu ortaya çıkan bayan oyuncu..ayrıca daha sonra porno filmleri falan çıktı.bu kadar iyi bir oyuncu olmasına rağmen porno filmlerinin ortaya çıkması beni şaşırtmıştı.ama açıkça söylemek gerekirse o filmlerinde hakkını vermiştir.
Kendisi pek güzel olmamasına rağmen oynadığı porno filmlerde iyi bir performans çıkaran ve oyunculuk kariyerinde de pek genç olmasına rağmen altın ayı ödülü almış bir sanatçıdır.
Sibel Kekilli Milletvekili Olmalı
Geçmişte İtalya’ da bugün İngiltere’ de meclise giren “Marjinal” diyebileceğimiz insanlar o ülke yönetiminde söz sahibi olan kişiler oldu ve olmaya da devam etmekte. Demokrasi ve demokratikleşmeden telaffuz ediliyorsa kanımca bu en demokrat yaklaşım. Toplumun itelediği veya kendi kurallarına göre kabul etmediği bir kesimi; fırsat eşitliği anlamında olanak tanımak yol açmak şeklinde çağdaş bir yaklaşım olarak görmemiz mümkün. Ve alınan sonuçlar çok ilginçtir ki bu kişiler ülke yönetiminde söz sahibi olmaları O Toplum tarafından geçerlilik görmüştür: Oylarını atmışlar, sandıktan çıkmalarına neden olmuşlardır.
Ülkemizde çok partili sisteme geçtiğimiz günden beri; bırakın marjinal kesimi, kadınların bile meclise girmeleri son yıllarda oluşmaya başlamış; toplam parmak sayımızı belki de ancak geçebilmiştir. Bu Atatürk Cumhuriyetine yapılan en büyük ayıptır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; kadınlarımızı her alanda başarılı olmaları için teşvik etmiş, ön plana çıkmalarını sağlamış ve Türk annelerine- bacılarına ve kardeşlerine liderlik misyonunu yüklemiştir. Orta Asya Obalarında Kaanların danışmanı ve silahşoru; Kurtuluş savaşında bu topraklara adını veren Anadolu ve karnında taşıdığı yavrusunu cepheye sevinçle, ona gülleyi meşakkatle taşıyan çılgın kadınlarımızdır. “Erkek egemen” toplum oluşturarak, dinsel bilgiler kisvesi altında onları dışlamak önce “ataerkilliğe” yakışmaz! Onlar bu toprakların ve Mısak- ı Milli’ nin çizilmesinde canları ve enerjileri ile söz sahibi olmuş kişilerdir.
Adam gibi adam kimi tanımlayabilirsin sorusunu bana yönelttiklerinde, hiç tereddütsüz vereceğim cevap; Sibel Kekilli olacaktır. Bunu söyleyebilme cesareti göstereceğim birkaç nedeni var:
1. “Dünyayı Kurtaran Adam” fantastik bilim kurgu filmi ile “dünyaya rezil olan adam” boyutuna geldiğimiz şamar oğlanlığımız; yerli porno sektörümüzle daha da içler acısı hale dönüşmüştür.
Yağlı güreşleri hatırlatan sevişme sahneleri ve ne yaptıkları konusunda ilerleyen sahnelerde fikir sahibi olduğunuz bu filmler yarı komedi yarı ağlanacak durumdalar. Talebe “yaptık oldu” mantığı ile arz eden bu durum, gerçekten çok üzücü boyutlardadır. Oysa Sibel Kekilli; tam Avrupa standartlarında dört dörtlük oyunculuğu ile, diğer ülkelerin porno starlarını yakalamış hatta sollamıştır.
2. Fatih Akın’ ın yönettiği “Duvara Karşı” adlı çalışma ile kazandığı Altın Ayı ödülü, porno dışında da sanatçılığını performe etme adına dikkate alınmalıdır. Burada altını defalarca kalın çizgilerle çizeceğim ve hala da kabullenemediğim olay, bire bir yaşadığım ve derin üzüntü duyduğum bir gerçektir. Bir Festival kapsamında başarılı olmuş kadınlarımız dile getirilirken o yıl Altın Ayı ödülü almış gurbetçi kardeşimizin, kadınımızın dile getirilmeyişi çok büyük ayıptır. Bu olay kimsenin dikkatini çekmediği gibi bir çok kesim tarafından da es geçilmiştir. Öncelikle; hiç kimse geçmişte yaptığı davranışlarından veya hatalarından dolayı yargılanmamalı, o anki nesnel koşulları içinde değerlendirilip; o davranış ve hataları bugün de tekrarlıyor mu ona bakılmalıdır. Oysa Kekilli, bugün sinematografisinde; pornodaki başarısını diğer filmlerinde göstererek sanatçılığını kanıtlamış gerçek bir sinema oyuncusudur.
3. Bu saydığım nedenlerinden dolayı, Türk kadınına önderlik etme misyonu taşıdığını iddia eden bu festival; Sibel Kekilli’ yi ailesi gibi dışlamak yerine O’ nu yanına almalı, adını başarılı kadınlarımız arasında sayarak ayrıca da ödüllendirmeliydi. Bu Kekilli için kayıp değil, Sivil Toplum Kuruluşu’ nun kayıbıdır. Entelektüel kesimde benim gibi bir kişi daha bunu düşünüyor ve başkalarına düşündürtüyorsa; kaybın boyutu epey büyük demektir.
4. sinematografisinin dışında insanlığını en güzel biçimde kanıtlayan fakat boyalı basın tarafından küçük düşürücü niteliğe sahip şekilde lanse edilen haberi: hayvan sevgisidir. Anıt Kabir’ in güvenlik engellerini hiçe sayarak Ata’ nın karşısına köpeği ile çıkması öncü bir harekettir. Tabularla hiç kimse sonsuza kadar yaşamamıştır. Yıkılmalıdır ve Sibel Kekilli bunu yıkmıştır. Atatürk’ ün istediği Türk kadını; hep ileriye giden, tabularını yıkmış insandır.
Sibel kekilli milletvekili olmayı hak etmiş insanlardan bir tanesidir. Bir Türk kadınıdır. Bir öncüdür ve Türkleri Avrupa’ da göğsümüzü kabartarak temsil etmiş; gerçek Avrupalı Türk’tür.
Bu bağlamda Türkiye ve Türkiyeliler olarak bazı olguları aşmalıyız. Kısır döngülerle yıllarımızı tüketmek, sakalımıza bıyığımıza sevdalanıp ayna önünde bir ömür tüketmektense; kızıl gözlüklerimizi takmanın zamanı gelmiştir. Pembe düşler aleminden bir an önce çıkmalı gerçeklerle yüzleşmeliyiz…
Eski porno yıldızını, genelevde çalışan bir bacımızı, gay ve lezbiyen kardeşlerimizi, kadınlarımızı meclise taşımalıyız… Onlar bunu yıllardan beri hak etmiş; hegemonyaların mağdurlarıdır. Gün onların yanında olma günüdür. Oylarımızın pasif gücü; sandığı ve hegemonyaları yıkacaktır...
ödül alirken aglayarak ailesine 'benimle gurur duyun' diye haykirarak aglayan ZAVALLI bir TÜRK kadini.....
keşke bizi dünyaya tanıtma imkanı bulanlar gerçekten bir türk olsa
Avrupa' da, Türkiye ' yi temsil eden sanatçılar ve tanınmış insanlar arasında yer alıyor...! ! ! .....:(
Çevirdiği porno filmlerle gündeme gelen, kadınlığını ve seviyesini cümle aleme gösteren terbiyesiz kadın; kalkmış birde İslamiyet'in kadına verdiği değeri (!) eleştiriyor! ! ! (artık ne demekse) ağzı olan konuşuyor...
o eğer Ben Türküm diyorsa ben Türk olmaktan utanırım...
cinsellikte derin dondurucu..........ben almiim................- ;)) ..Pp
kanseri olayım
kanser olsun
Hristiyan mı bu yaa...
Boynunda haç var da...
ben onun bütün filmlerini izledim yani ne diim ki prodiksiyon kötü fazla kostüm yok bide ritmik açıdan çok hızlı filmin bazı sahnelerini izlemekte ve giren çıkanları takip etmekte zorlanıyosun filmin bazı karelerinde 4 ayrı bünyenin aynı bünyede toplandıgını görüyoruz ilginç film yani SANA HELAL OLSUN SİBEL nasıl dayanıyosun yani pes valla
gercek bir porna yıldızlıgı ile alakası yok vucudu çok çirkin.ama yinede AVRUPADAKİ gururumuz :))
Ben anlamıyorum neden biz Türk milleti tepki gösteriyoruz ki.Bırakın kim ne yaparsa yapsın.Biz daha sonradan izleyip zev alıyozmu almıyozmu ona bakalım.En azından kadın adını dünyaya duyurmuş,boşverin gerisini.Ona bakarsanız çıkın otobanlara ne kadar çok fuhuş kadınları var ve 15-20ytl ye kendini satan var.Asıl acınacak olanlar bunlar.para kazanmak uğruna erkeklikten dönme olanlar var.İşte asıl sorunlar burda,Sibel kekili aklını bacak arasında kullanmış ünlü,meşur olmuş
kitablara sıgmaz yasadıklarım
üstüme yıkılımıs yorgun yılalrım
karanlık dunyamda yapayalnızım
bızımde artık bı jenna jameson ımız var
öyletürkolmazolsun soyunan karıtürkolmaz
Hasan Bülent Kahramanın Sibel Kekiliyle çok güzel bir sözü vardı, asıl pornocu sibel kekili değil biziz diyor,o pornoyuda üreten kapitalist sistemtoplumun ta kendisi, bu bayalıkta kimlik devrim üretimizi engelliyor,
valla beni en çok dövmesi etkilemişti...sonra bide baktım ki bi çok porno yıldızında aynı dövme var....neyse bence ne oyunculuğu ne diğer oyunculuğu pek başarılı diil.........:P
duvara karsı daki performansını hiç begenmedim,sibel den daha yüksek bi performans beklenirdi.
duvara karşıda ki performans hakkaten takdire şayandı...
öğretici ve eğitici bir sahsiyet...tüm hareketler mevcuttur...
bi tek duvara karşı filmini segretmedim. digerleri başarılı ama biraz daha canlı olabilir :))))
duvara karşı da çok ii iş çıkarmıstı ama yine de birol ünel in gölgesinde kalmıstı..daha sonra kendi gecmisiile filmi gölgede bıraktı..burnuna estetik yaptırdı ve hrsy bi anda bitti.. neese saalık olsun
Duvara Karşı
Gegen Die Wand
Duvara Karşı filminde Meltem Cumbulu sollamış olan süper yetenekli olduğu ortaya çıkan bayan oyuncu..ayrıca daha sonra porno filmleri falan çıktı.bu kadar iyi bir oyuncu olmasına rağmen porno filmlerinin ortaya çıkması beni şaşırtmıştı.ama açıkça söylemek gerekirse o filmlerinde hakkını vermiştir.
Kendisi pek güzel olmamasına rağmen oynadığı porno filmlerde iyi bir performans çıkaran ve oyunculuk kariyerinde de pek genç olmasına rağmen altın ayı ödülü almış bir sanatçıdır.
işini iyi yapan kadın.
berlin film festivalinde fatih akın'ın yönettiği duvara karşı adlı film ile altın ayı ödülünü alan pornocu bayan
'bu sehrin adami sover/ bu sehrin kadinini dover/
bu sehir kanimizi emer/ bu sehir icin olmeye deger
Istanbul elinden oper.'
Yuksek duvarin icindeki araba...
Bir, ki, uc, dort...
Kirmizi halilarin uzerinde calgilar, calgicilar... kirmizi kadife kadin... denizin icinde Istanbul.
Bir, ki, uc, dort...
Hayat dedigin ne ki? Garip bir denge hali, garip bir dengesizlik.
Bileklerini nasil kesecegini bile bilmeli insan. Hayat birakmiyor seni; yanlis kesilen bilek hayatta tutuyor insani. Boyle boyle atar damarlarini kesiyoruz cocuklarimizin. Bizim dogrularimiz onlarin yanlis kesilen bilekleri, oldurmuyor, yasatmiyor da...
Alkolun etkisi... enine kesilen damarlar gibi... kan icinde kalmislik hali... bedenin isyankarlik hali... yasarken olmek hali.
'.. Ama bitti artik... simdi bu gece...'
Bir, ki, uc, dort...
'... yerlere bulutlar serilmis, martilarin yukseldigi...' Kocatepe Istanbul Hamburg...
- Benimle evlenir misin Cahit?
'... yitmis guvercin cirpinir, mezar taslari uzerinde bayraklar titresir, acik pencereler disinda geceyarisinin karanlik havasi disaridaki agaclari sallarken yukseklere benim duru usuma yalnizca o guzelim ezgi esintileri, gunluk dalgalari doluyor...'
- Benimle evlenir misin Cahit?
- Neden?
- Ozgur olmak istiyorum; sevismek istiyorum, bir cok erkekle, yasamak istiyorum. Benimle evlenir misin Cahit?
Incecik kirilgan bedenler, kirilgan seffaf ifadeler, bir bugulu bakis, bir derin soluk, yumusaklik, usulca kivrilivermek ya da ansizin darmadagin etmek...
O gel-gitlerin arasinda bazen ciceklerle bezenmis, tertemiz annem kokan ortuye, islakliga, pirinc tanelerine, nanenin rakinin kokusuna, Mersin diyemeyen bir adamin Mersin deyisine, tenlerin sicakligina siginarak; bazen de yerle bir olmus hayatlarin, acidan nereye yerlestirecegimi bilemedigim gercekligine, kanin, ickinin, afyonun kokusuna, kadini hic kilan cinselliklerin yipratan agir yukune hem yabanci hem cok ama cok tanidik kalarak izledim.
Duvara Karsi toplumsal zekanin, oyunculariyla, yonetmeniyle, aci ve umit arasinda kurdugu mukemmel dengeyle hayatin urunu.
Calgilar, calgicilar, kirmizi kadife kadin, Istanbul onumuzde egilip Sibel'in, Birol'un, Fatih'in isimleri teker teker gecerken perdeden salon alkislara boguldu. Boynu bukuk ama tarifsiz bir gururla ayrildim hayattan....
Mutlaka izleyin...
Kendisi gibi yüzlerce varken aralarından sıyrılmayı başarabilen..