yasalar 70 in üzerinde ve 21 in altında kişilerin asılmalarına müsaade etmiyordu sanırım, bu nedenle Seyit Rıza'nın yaşı 54'e indirilir oğlu Resik Hüseyin'in yaşı ise 17'den 21'e çıkartılır, böylece asılmalarına hiçbir yasal engel kalmaz.. idam edenler tarihin küflü sayfaları arasına hapsolunup en fazla Seyit Rıza ile anılabilecekken (o da nefretle) , Seyit Rıza ve onun gibiler büyük bir hayranlıkla geleceğe yön veren kahramanlar olarak anılmaya devam edecek...
Dersimliler Seyyit Rızayı SATMIŞLARDIR. onu CHP tek parti iktidarı zamanı İdam ettikleri için TUNCELİ HALKI ogün bugün hep CHP ye rey verirler GÜCE İTEAT işte budur.. hehhheeee
Biz seyit Rıza’yı aldık.Otomobilde benimle Polis Müdürü İbrahim’in arasına oturdu.Jeep,,jandarma karakolunun yanındaki meydanda durdu.Seyit Rıza sehpaları görünce anladı. -Asacaksınız dedi ve bana döndü. Siz Ankara’dan beni asmak için mi geldiniz? ... Bakıştık! İlk defa,idam edilecek bir insan ile yüzyüze geliyordum.Bana güldü.Savcı namaz kılıp kılamayacağını sordu.İstemedi.Son sözünü sorduk. -Kırk liram ve saatim var,oğluma verirsiniz dedi. Seyit Rıza’yı çıkardık.Hava soğuk ve etrafta kimseler yoktu.Ama Seyit Rıza,meydan insan ile doluymuş gibi,sessizliğe ve boşluğa sesleniyordu. -Evladı kerbelayn! ...Bi hatayıh! ... Cürümdür…Zulümdür…Cinayettir...,dedi ve benim tüylerim diken diken oldu! bu yaşlı adam, rap rap yürüdü..Çingeneyi itti..İpi boynuna geçirdi…sandalyeye ayağı ile tekmeyi vurdu…infazı gerçekleştirmişti! ..O da nice canlara kıydı! ...Ama,gözünü kırpmadan ölüme yürüyüşünü taktır etmekten kendimi alamadım…
Yazar İsmet Bozdağ’ın,İhsan Sabri Çağlayangil’den alıntısı.
İleri yaşına rağmen idama edilen Pirim hakkında, düşmanlarınca yayınlanan bu yazıları paylaşmaktan, bir Dersimli olarak gurur duyuyorum.
Kendi anilarıinda İIhsan Sabri Çağlayangil, S.Riza'nıin infazdan hemen önceki ve infaz sirasıindaki son anlarınıi şöyle anlatır: 'Son sözünü sorduk. 'Kirk liram va saatim var. Oğluma verirsiniz' dedi...Seyit Riza'yi meydana çikardıik. Hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Riza meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti: 'Ewlade Kerbelayme. 8e xetayme. Ayibo, zilmo, cinayeto! ' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşli adam rap-rap yürüdü. Çingene'yi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağıi ile tekme vurdu infazini yaptı. ihtiyarıin bu cesaretini takdir etmekten kendimi alamadım. Asabım çok bozuldu. Emniyet Müdürüne 'Ben üşüdüm otele gidiyorum' dedim'. Boyun eğmeyenlerin piri saygıyla anıyoruz.
Bu sözler S.Rıiza'nıin karekteri ve fikirleri konusunda çok şsey anlatıir. 1908-37 arasıindaki hemen bütün Dersim direnişslerine önderlik etmişs olan o büyük devrimci, ölümü de büyük dava adamlarıina yaraşsıir bir biçimde karşsıilamıişstıi.
dersimli çoğu aşiretler onunla sözleriyle hareket ederdi.. sakallıydı ama molla değildi... dedemizdi ama işbirlikçi değil... sadece amacı dersimi kötülüklerden korumaktı devletin verdiği silahlarla... onun aşiretinden düzenli ordu dahi kuruldu ermenilere karşı... devlete bağlı bi dede idi... 1938'de idam edildi ve hakka yürüdü... sonrasında kendisi ve 6 kişi ile birlikte cesedi yakılmak suretiyle yok edildi... ölüsüne dahi saygı gösterilmedi... halbuki kendisinin ve aşiretinin devlete bağlılığı çok fazlaydı... kendi ellerindeki silahları dahi devlet dağıtmıştı unutmamak lazım... onun ve aşiretinde çocuk, genç, yaşlı ailelerin öldürülmesi kanlı bir katliam olarak geçti tarihe... gerçi devlet bunu kabul etmemekte isyan olarak aktarmaktadır olanları... o anları yaşayan dedelerin anlatımlarına göre ortada suç teşkil edecek hiçbir durum yoktur... çünkü bu vahşeti onlar birebir yaşamış insanlardır...
yasalar 70 in üzerinde ve 21 in altında kişilerin asılmalarına müsaade etmiyordu sanırım, bu nedenle Seyit Rıza'nın yaşı 54'e indirilir oğlu Resik Hüseyin'in yaşı ise 17'den 21'e çıkartılır, böylece asılmalarına hiçbir yasal engel kalmaz..
idam edenler tarihin küflü sayfaları arasına hapsolunup en fazla Seyit Rıza ile anılabilecekken (o da nefretle) , Seyit Rıza ve onun gibiler büyük bir hayranlıkla geleceğe yön veren kahramanlar olarak anılmaya devam edecek...
ezo amo bertenge to ya ray bide ya sır vace...
Dersimliler Seyyit Rızayı SATMIŞLARDIR.
onu CHP tek parti iktidarı zamanı İdam ettikleri için TUNCELİ HALKI ogün bugün hep CHP ye rey verirler
GÜCE İTEAT işte budur.. hehhheeee
Seyyid Rıza Dersimli katledilen mazlumların simgesidir.Tıpkı Şeyh Said gibi...
Biz seyit Rıza’yı aldık.Otomobilde benimle Polis Müdürü İbrahim’in arasına oturdu.Jeep,,jandarma karakolunun yanındaki meydanda durdu.Seyit Rıza sehpaları görünce anladı.
-Asacaksınız dedi ve bana döndü.
Siz Ankara’dan beni asmak için mi geldiniz? ...
Bakıştık!
İlk defa,idam edilecek bir insan ile yüzyüze geliyordum.Bana güldü.Savcı namaz kılıp kılamayacağını sordu.İstemedi.Son sözünü sorduk.
-Kırk liram ve saatim var,oğluma verirsiniz dedi.
Seyit Rıza’yı çıkardık.Hava soğuk ve etrafta kimseler yoktu.Ama Seyit Rıza,meydan insan ile doluymuş gibi,sessizliğe ve boşluğa sesleniyordu.
-Evladı kerbelayn! ...Bi hatayıh! ... Cürümdür…Zulümdür…Cinayettir...,dedi ve benim tüylerim diken diken oldu! bu yaşlı adam, rap rap yürüdü..Çingeneyi itti..İpi boynuna geçirdi…sandalyeye ayağı ile tekmeyi vurdu…infazı gerçekleştirmişti! ..O da nice canlara kıydı! ...Ama,gözünü kırpmadan ölüme yürüyüşünü taktır etmekten kendimi alamadım…
Yazar İsmet Bozdağ’ın,İhsan Sabri Çağlayangil’den alıntısı.
Allah toprağını bol etsin...bir aşağıdaki sözü aklımdan çıkmıyor...
bu sozlerinden ne kadar yuce ruhlu oldugunu anlamak mumkundur:
'ben senin YALANLARINLA bas edemedim, bu bana dert oldu,
ama karsinda diz cokmedim ya bu da sana DERT olsun! ! '
80 yasinin uzerindedir, yalanlarla yasi kucultulur ve Dersim isyanin serdari oldugu icin idam edilir.
İleri yaşına rağmen idama edilen Pirim hakkında, düşmanlarınca yayınlanan bu yazıları paylaşmaktan, bir Dersimli olarak gurur duyuyorum.
Kendi anilarıinda İIhsan Sabri Çağlayangil, S.Riza'nıin infazdan hemen önceki ve infaz sirasıindaki son anlarınıi şöyle anlatır: 'Son sözünü sorduk. 'Kirk liram va saatim var. Oğluma verirsiniz' dedi...Seyit Riza'yi meydana çikardıik. Hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Riza meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti: 'Ewlade Kerbelayme. 8e xetayme. Ayibo, zilmo, cinayeto! ' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşli adam rap-rap yürüdü. Çingene'yi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağıi ile tekme vurdu infazini yaptı. ihtiyarıin bu cesaretini takdir etmekten kendimi alamadım. Asabım çok bozuldu. Emniyet Müdürüne 'Ben üşüdüm otele gidiyorum' dedim'.
Boyun eğmeyenlerin piri saygıyla anıyoruz.
Bu sözler S.Rıiza'nıin karekteri ve fikirleri konusunda çok şsey anlatıir. 1908-37 arasıindaki hemen bütün Dersim direnişslerine önderlik etmişs olan o büyük devrimci, ölümü de büyük dava adamlarıina yaraşsıir bir biçimde karşsıilamıişstıi.
dersimli çoğu aşiretler onunla sözleriyle hareket ederdi.. sakallıydı ama molla değildi... dedemizdi ama işbirlikçi değil... sadece amacı dersimi kötülüklerden korumaktı devletin verdiği silahlarla... onun aşiretinden düzenli ordu dahi kuruldu ermenilere karşı... devlete bağlı bi dede idi... 1938'de idam edildi ve hakka yürüdü... sonrasında kendisi ve 6 kişi ile birlikte cesedi yakılmak suretiyle yok edildi... ölüsüne dahi saygı gösterilmedi... halbuki kendisinin ve aşiretinin devlete bağlılığı çok fazlaydı... kendi ellerindeki silahları dahi devlet dağıtmıştı unutmamak lazım... onun ve aşiretinde çocuk, genç, yaşlı ailelerin öldürülmesi kanlı bir katliam olarak geçti tarihe... gerçi devlet bunu kabul etmemekte isyan olarak aktarmaktadır olanları... o anları yaşayan dedelerin anlatımlarına göre ortada suç teşkil edecek hiçbir durum yoktur... çünkü bu vahşeti onlar birebir yaşamış insanlardır...
(1862-1937) 75yaşında elazığ da bugday meydanında oğlu ve arkadaşlaıyla beraber idam edilip yakılan dersimli direnişçi,büyük insan.saygıyla anıyorum.