Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
Dilimizin ^^seni seviyorum^^ demesi, sevdiğimiz anlamına gelmediği gibi bunu duymamız da bizim sevildiğimiz anlamına gelmez. Sevginin varlığı ve büyüklüğü, yapılan fedakârlıklarla ölçülür.
Sevgiydi inandık.İnsan,varlık nedenini yok sayamazdı.Telefondaki apansız bir sesti sevgi,soluktu.Dokunmaktı biraz.Yollar yürümekti.Bilinmedik zamanlarda yan yana oturup gülümsemekti pencere önlerinde ufka dalıp boşluklara dalıp yitip gitmekti.Uzaklarda,çok uzaklarda yol bilmez kuşların kırık kanatlarına bağlı pusulalarda yazanı beklemekti sevgi.Özlemekti.
Yazık! İnsanlar gördük,biz bir ses duyumu özlemlerde yanarken,yalan sevgilerin hoyratlığındakendine kimlikler arıyan.duymayan insanlar gördük,bütün çiçeklere renk körü bakan.telefonlarda sesimiz her defasında susuz topraklar gibi çatlaktıda onlar bizi anlamazlar.
Dünya ve kumlar yanıyor Yüzünü yanan kumlara ve Yolların toprağına daya Çünkü aşk ile yaralanmış herkes Bunun izini yüzünde taşımalı Ve bu yara görülmeli Bırakın kalbinizin yarası görülsün Çünkü sevgi yolunda yürüyenler Bu yaralarından tanınır.
Ak saçlı başını alıp elineKara hülyalara dal anneciğim O titrek kalbini bahtın selineBir ince tüy gibi sal anneciğim. Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,Zulmetin ardında yine zulmet var. Çocuklar hıçkırır anneler ağlar; Yaşlı gözlerinle kal anneciğim. Gözlerinde aksi bir derin hiçin; Kanadın yayılmış çırpınmak için
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine, 'Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? '. 'Bakın göstereyim...' demiş ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine derken, tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş. Arkasından da ermiş kişi, derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar vermiş ellerine. Ermiş: 'Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz.' diye de bir şart koşmuş. 'Peki...' demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine 'Şimdi...' demiş ermiş. 'Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.' Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. 'Buyrun' deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki arkadaşına uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
'İşte...' demiş ermiş: 'Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim arkadaşını düşünür de doyurursa, o da arkadaşı tarafından doyurulacaktır.
Şüphesiz, hayat pazarında daima sevgiyi paylaşanlar kazançtadır.'
işte budur..... Sevdiğiniz kişiyi serbest bırakın”. Siz ne kadar sıkarsanız sıkın, hiç bir şeyi ya da hiç kimseyi zorla yanınızda tutamazsınız. Eğer tutuyorsanız, bu sevgi değil bu şeye ya da kişiye karşı geliştirdiğiniz bağımlılıktır. Sevgi sadece kişilere karşı değil aynı zamanda tüm nesneler için de geçerlidir, örneğin kimi şan / şöhreti sever onu yanında tutmak için herşeyi yapar, kimi parayı sever, kimi koltuğunu sever titrini korumak için herşeyi göze alır, kimi tutkulu bir aşıktır. Önemli olan sevginin yönlendirildiği kişi ya da nesne değildir, çünkü duygu nihayetinde baktığınızda neye yönlenirse yönlensin, aynıdır ve değişmez. hayatınızda sevginizi yönlendirdiğiniz şey her neyse, bu sözü ona göre düşünebilirsiniz. 'serbest bırakın'.... Bakın bu ne kadar zor bir şey! Gitmesine müsade etmek ne kadar zor! Özellikle de buna hazır değilsek. Neden mi? Gitmesine müsade etmek, risklidir, çünkü giden geri gelmeyebilir. Bu nedenle bunu kaldırabileceğinize dair bir özgüveniniz ve gücünüz olmalıdır. Ama eğer gitmesine müsade ettiğiniz şey ya da kimse geri geliyorsa, bilirsiniz ki o ve siz artık ayrılmaz bir bütün olmuşunuzdur. Bu, koltuk kavgasında da, kişiler arası ilişkilerde de, şan şöhrette de geçerlidir.
(2 Aynı zamanda “sevgi, karşısındakinin mutluluğunu istemektir”. Neden mi? Gidenin daha mutlu olacağı başka bir yer varsa, oraya gitmesine izin verirsiniz ve orada mutlu olsun istersiniz. Eğer gerçekten seviyorsanız, onun mutluluğu, sizin onun hayatınızdaki varlığından alacağınız mutluluğun önüne geçer. O mutlu olduğu için, onun adına sevinirsiniz. Onun mutluğu sizin mutluluğunuz olur.
Yani, sevdiğiniz bu şeyin gitmesine müsade etmeniz için duyacağınız güdü, “karşınızdakinin mutluluğu”dur. Bu durumda eğer serbest bıraktığınız size geri dönmüyorsa, bunu tercih ettiğini bilirsiniz ve bu kararın onun için daha iyi olduğunu bilir ve geri gelmesi için üstelemezsiniz. Ve ona iyi niyetinizi sunarak yolunuza devam edersiniz. Dikkat ederseniz, burada artık sadece vermek vardır, almak yoktur; burada artık “ben” yoktur, sadece “sen” vardır; burada tam ve kesin şefkat vardır, öfke ya da kin yoktur; hesap-kitap yoktur, sadece sevgi vardır.
bir cemil’i yâd ederken yürek, bir zikir tutturmuşum dualarımda: “sevileni sevdir bana…”
suâl etmiyorum ânımı imar eden hallerden; bir teslîmiyet sevdası sol tarafımdaki, bir soluk duânın tecellileri belki de günümün misafirleri. niyazım sana dokunsun yar!
niyazım nazıma vesîle olsun….niyâzım katında “var” olmama sebep olsun…niyazım şükür olsun.
…sevileni sevdir bana….
bir sevda bestesi çalsın yüreğimde; nağmesi yâr’in dilediği ritimde olan. bir sevda bestesi çalsın; günümün telaşlarında beni ruhuma götüren.bir sevda bestesi çalsın; mutlak seven’i hatırlatan; sevilenin vasfı için seven’e yakınlaştıran. bir sevda şarkısı çalsın; sevilenin halini seven’e sevimli kılan…bir cemîl’e yakın olma sevdasını fısıldayan şarkı çalsın; günlerimi imar etsin.
ve…şükreden olmanın hazzını hissedeyim yüreğimde; bir sevilenin hatrına niyaz edeyim de bu şükrümün göstergesi olsun..
Müşteri: Çok fazla teknik bilgim yok.SEVGİ yüklemek için ne yapmam gerekiyor? Yetkili: İlk adım olarak KALBİM dosyanızı açmanız gerekiyor.Açtınız mı? Müşteri: Evet. Ancak şu anda GEÇMİŞACILAR.EXE, DÜŞÜNDÜKÇE.EXE, HASET.EXE ve GÜCENME.EXE isimli programlar da çalışıyor. Onlar çalışırken SEVGİ yükleyebilir miyim? Yetkili: Problem değil.Yüklediğiniz anda SEVGİ otomatik olarak sisteminizden GEÇMİŞACILAR.EXE'yi silecektir. Bir süre daha geçici hafızanızda kalabilir, ama artık diğer programları etkilemeyecektir. SEVGİ er gec DÜŞÜKGÜVEN.EXE'yi silerek YÜKSEKGÜVEN.EXE isimli bir modül yükleyecektir.Ancak,siz HASET.EXE ve GÜCENME.EXE'Yİ mutlaka kapatmalısınız.Bu programlar SEVGİ'nin yüklenmesine engel olur. Onları kapatabilir misiniz lütfen? Müşteri: Tamam,kapattım. SEVGİ otomatik olarak yüklenmeye başladı.Bu normal mi? Yetkili: Evet ama unutmayın ki bu sadece bir temel program.Üst versiyonlarının yüklenmesi için başka KALP'lerle bağlantı kurmanız gerekiyor. Müşteri: Ooooops...Daha şimdiden bir hata mesaji verdi. Ne yapmam gerekiyor? Yetkili: Mesaj ne diyor? Müşteri: HATA 412-PROGRAM İÇ SİSTEMDE CALIŞMIYOR. Bu ne demek? Yetkili: Endişelenmeyin. Bu sıradan bir problem. SEVGİ programının başka KALPLERDE calışmaya hazır olduğunu ama henüz sizin KALBİNİZDE calışmadığını söylüyor. Şu komplike programcılık terimlerinden biri, ama daha sade bir dille 'Programın başkalarını SEVEBİLMESİ için öncelikle sizin kendi sisteminizi SEVMENİZ gerektiği' anlamına gelir. Müşteri: Yani ne yapmam gerekiyor? Yetkili: 'KENDİNİKABULLENME' isimli dosyanın altındaki KENDİNİAFFETME.doc, KENDİNEGÜVENME.txt, DEĞERBİLME.txt ve İYİLİK.doc isimli dosyaların üzerine tıklayıp hepsini 'KALBİM' dosyasına kopyalayın. Bir de KENDİKENDİNEKRİTİK.EXE'yi tüm dosyalardan ve daha sonra da cöp kutunuzdan silerek tamamiyle yok olduğundan emin olun. Müşteri: Basardim.Hey! KALP' im gerçekten tertemiz dosyalarla doluyor. GÜLÜMSEME.mpg şu anda monitörümde oynuyor ve SICAKLIK.COM, BARIŞ.EXE ve MEMNUNİYET.com KALP'imin içine kopyalanıyor. Yetkili: O zaman SEVGİ yüklendi ve çalışıyor. Şu andan itibaren herşeyle başa çıkabilmeniz gerekiyor.Yalnız telefonu kapatmadan son bir şey... Müşteri: Nedir? Yetkili:SEVGİ programı ücretsizdir. Onu ve onun tüm modüllerini tanıştığınz herkese verin.Karşılığında onlar da başkalarıyla paylaşacak ve sonucunda size tertemiz modüller geri dönecektir. İyi seneler. Müşteri: Size de ! !
sevgi karşındaki için herşeyi feda etmek iki ayrı bedende bir bütün olmaktır.onun varlığıyla bile mutlu olmak gözlerine bakınca kaybolmak... sevgilerimle.
hislerin en cici olanı.
Paylaşıldıkça çoğalan ve hiç bitmeyen en bereketli şey.
Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
....daha güzel bir duygu var mı? ...
dilerim içimizden eksik olmasın.
Sevgi,özendir.
sevgi emekti hani...al yazmalım selvi boylum filminden.. eski türk filmlerinin en güzeli...
onun için en fazla ne yapabiliyorsan, o kadar seviyorsundur.
Sevgi üretemiyorsa yüreğiniz, başarılı bir üretici değilsiniz.
Sevgiden mahrum canlı yada cansız bir nesne getirirseniz cevabım hazır.
insanı yaşatan sıcak şey. sevgilinin bakışıyla insanın şifa bulması.
Sevgiyi söylemek maharet değildir...Bunu gösterebilmek ve hissettirebilmek maharettir...Seven bunu yapar...
'sevdiğinizi serbestttttt bırakınnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn......'
Dilimizin ^^seni seviyorum^^ demesi, sevdiğimiz anlamına gelmediği gibi bunu duymamız da bizim sevildiğimiz anlamına gelmez.
Sevginin varlığı ve büyüklüğü, yapılan fedakârlıklarla ölçülür.
Sevgiydi inandık.İnsan,varlık nedenini yok sayamazdı.Telefondaki apansız bir sesti sevgi,soluktu.Dokunmaktı biraz.Yollar yürümekti.Bilinmedik zamanlarda yan yana oturup gülümsemekti pencere önlerinde ufka dalıp boşluklara dalıp yitip gitmekti.Uzaklarda,çok uzaklarda yol bilmez kuşların kırık kanatlarına bağlı pusulalarda yazanı beklemekti sevgi.Özlemekti.
Yazık! İnsanlar gördük,biz bir ses duyumu özlemlerde yanarken,yalan sevgilerin hoyratlığındakendine kimlikler arıyan.duymayan insanlar gördük,bütün çiçeklere renk körü bakan.telefonlarda sesimiz her defasında susuz topraklar gibi çatlaktıda onlar bizi anlamazlar.
'Sevenlerin hor görüldüğü dünyada' aykırı mevsimlerde çığsı çığsı ıslanırdıda saçları güneşe bakamazlardı.Bizi bilmezlerdi.Sormazlardı.Anlamazlardı.
Aşk'tı inandık. İnsan bütün güzelliklerin tek kaynağı olan Tanrıya giden yolu bu kadar silemezdi.
Bedellerin kimi zaman yaşam pahasına ödendiği bir uygarlıktı aşk.
Bulutların rüzgarlarından üşüyen Anabell Lee'ye ağlarken sevdalı olmaktı.
Sevgiler gördük, seveni yangımlarda bırakıp yabancı tenlerde kendini tüketen.
İhanetler gördük,yalanlar gördük,bizim olan herşeyi bir bir yağmalayan.Artık ağlamak vaktiydi.Ağladık.
Apansız terkeden sevgiliye değil,kendimize ağladık.
Aşk üzere aşka ağladık kimseler bilmezdi bizi canımızı adadığımız sevgili bilmezdi,kahrettik.
Karabasanlar çöktü gözlerimize birgün bile ah etmedik.
Sevdik hepsi bu!
Yalnızlık hiç bu kadar anlamlı olmadı.
İnsandık.Sevdik.Yaşadık.Yanılmadık...
Sevgi, geldiğiniz ve gideceğiniz yerdir..
sevgi; baskasının hayatını yaşamaktır...
her şeyin üstesinden gelebilecek tek şey...
gönülden gelen bir duygudur; şartlandırılmaz, ısmarlanmaz
Dünya ve kumlar yanıyor
Yüzünü yanan kumlara ve
Yolların toprağına daya
Çünkü aşk ile yaralanmış herkes
Bunun izini yüzünde taşımalı
Ve bu yara görülmeli
Bırakın kalbinizin yarası görülsün
Çünkü sevgi yolunda yürüyenler
Bu yaralarından tanınır.
der Hz. Muhammed (sav)
Tek kelimeyle mükemmel......
SENDE SEV
Birgün karşılaşınca
sende sev
birgün beni öpersen
sende sev
ben sana bağlandım
sende bana bağlan
yeterki sen beni sev
seni seviyorum
anonim
ANNECİĞİM
Ak saçlı başını alıp elineKara hülyalara dal anneciğim
O titrek kalbini bahtın selineBir ince tüy gibi sal anneciğim.
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,Zulmetin ardında yine zulmet var.
Çocuklar hıçkırır anneler ağlar; Yaşlı gözlerinle kal anneciğim.
Gözlerinde aksi bir derin hiçin;
Kanadın yayılmış çırpınmak için
Necip Fazıl Kısakürek
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine, 'Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? '. 'Bakın göstereyim...' demiş ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine derken, tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş. Arkasından da ermiş kişi, derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar vermiş ellerine. Ermiş: 'Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz.' diye de bir şart koşmuş. 'Peki...' demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine 'Şimdi...' demiş ermiş. 'Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.' Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. 'Buyrun' deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki arkadaşına uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
'İşte...' demiş ermiş: 'Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim arkadaşını düşünür de doyurursa, o da arkadaşı tarafından doyurulacaktır.
Şüphesiz, hayat pazarında daima sevgiyi paylaşanlar kazançtadır.'
işte budur.....
Sevdiğiniz kişiyi serbest bırakın”. Siz ne kadar sıkarsanız sıkın, hiç bir şeyi ya da hiç kimseyi zorla yanınızda tutamazsınız. Eğer tutuyorsanız, bu sevgi değil bu şeye ya da kişiye karşı geliştirdiğiniz bağımlılıktır. Sevgi sadece kişilere karşı değil aynı zamanda tüm nesneler için de geçerlidir, örneğin kimi şan / şöhreti sever onu yanında tutmak için herşeyi yapar, kimi parayı sever, kimi koltuğunu sever titrini korumak için herşeyi göze alır, kimi tutkulu bir aşıktır. Önemli olan sevginin yönlendirildiği kişi ya da nesne değildir, çünkü duygu nihayetinde baktığınızda neye yönlenirse yönlensin, aynıdır ve değişmez. hayatınızda sevginizi yönlendirdiğiniz şey her neyse, bu sözü ona göre düşünebilirsiniz. 'serbest bırakın'.... Bakın bu ne kadar zor bir şey! Gitmesine müsade etmek ne kadar zor! Özellikle de buna hazır değilsek. Neden mi? Gitmesine müsade etmek, risklidir, çünkü giden geri gelmeyebilir. Bu nedenle bunu kaldırabileceğinize dair bir özgüveniniz ve gücünüz olmalıdır. Ama eğer gitmesine müsade ettiğiniz şey ya da kimse geri geliyorsa, bilirsiniz ki o ve siz artık ayrılmaz bir bütün olmuşunuzdur. Bu, koltuk kavgasında da, kişiler arası ilişkilerde de, şan şöhrette de geçerlidir.
(2 Aynı zamanda “sevgi, karşısındakinin mutluluğunu istemektir”. Neden mi? Gidenin daha mutlu olacağı başka bir yer varsa, oraya gitmesine izin verirsiniz ve orada mutlu olsun istersiniz. Eğer gerçekten seviyorsanız, onun mutluluğu, sizin onun hayatınızdaki varlığından alacağınız mutluluğun önüne geçer. O mutlu olduğu için, onun adına sevinirsiniz. Onun mutluğu sizin mutluluğunuz olur.
Yani, sevdiğiniz bu şeyin gitmesine müsade etmeniz için duyacağınız güdü, “karşınızdakinin mutluluğu”dur. Bu durumda eğer serbest bıraktığınız size geri dönmüyorsa, bunu tercih ettiğini bilirsiniz ve bu kararın onun için daha iyi olduğunu bilir ve geri gelmesi için üstelemezsiniz. Ve ona iyi niyetinizi sunarak yolunuza devam edersiniz. Dikkat ederseniz, burada artık sadece vermek vardır, almak yoktur; burada artık “ben” yoktur, sadece “sen” vardır; burada tam ve kesin şefkat vardır, öfke ya da kin yoktur; hesap-kitap yoktur, sadece sevgi vardır.
insanlar insanları insan olduğu için sevse..
karşılıksız..
dünya mükemmel olurdu..
b….
bir cemil’i yâd ederken yürek,
bir zikir tutturmuşum dualarımda:
“sevileni sevdir bana…”
suâl etmiyorum ânımı imar eden hallerden; bir teslîmiyet sevdası sol tarafımdaki, bir soluk duânın tecellileri belki de günümün misafirleri. niyazım sana dokunsun yar!
niyazım nazıma vesîle olsun….niyâzım katında “var” olmama sebep olsun…niyazım şükür olsun.
…sevileni sevdir bana….
bir sevda bestesi çalsın yüreğimde; nağmesi yâr’in dilediği ritimde olan. bir sevda bestesi çalsın; günümün telaşlarında beni ruhuma götüren.bir sevda bestesi çalsın; mutlak seven’i hatırlatan; sevilenin vasfı için seven’e yakınlaştıran. bir sevda şarkısı çalsın; sevilenin halini seven’e sevimli kılan…bir cemîl’e yakın olma sevdasını fısıldayan şarkı çalsın; günlerimi imar etsin.
ve…şükreden olmanın hazzını hissedeyim yüreğimde; bir sevilenin hatrına niyaz edeyim de bu şükrümün göstergesi olsun..
ve…dilim dokunsun sevdayı dokuyan duaya…
….sevilen’i sevdir bana…
nokta!
Müşteri: Çok fazla teknik bilgim yok.SEVGİ yüklemek için ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: İlk adım olarak KALBİM dosyanızı açmanız gerekiyor.Açtınız mı?
Müşteri: Evet. Ancak şu anda GEÇMİŞACILAR.EXE, DÜŞÜNDÜKÇE.EXE, HASET.EXE ve GÜCENME.EXE isimli programlar da çalışıyor. Onlar çalışırken SEVGİ yükleyebilir miyim?
Yetkili: Problem değil.Yüklediğiniz anda SEVGİ otomatik olarak sisteminizden GEÇMİŞACILAR.EXE'yi silecektir. Bir süre daha geçici hafızanızda kalabilir, ama artık diğer programları etkilemeyecektir. SEVGİ er gec DÜŞÜKGÜVEN.EXE'yi silerek YÜKSEKGÜVEN.EXE isimli bir modül yükleyecektir.Ancak,siz HASET.EXE ve GÜCENME.EXE'Yİ mutlaka kapatmalısınız.Bu programlar SEVGİ'nin yüklenmesine engel olur. Onları kapatabilir misiniz lütfen?
Müşteri: Tamam,kapattım. SEVGİ otomatik olarak yüklenmeye başladı.Bu normal mi?
Yetkili: Evet ama unutmayın ki bu sadece bir temel program.Üst versiyonlarının yüklenmesi için başka KALP'lerle bağlantı kurmanız gerekiyor.
Müşteri: Ooooops...Daha şimdiden bir hata mesaji verdi. Ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: Mesaj ne diyor?
Müşteri: HATA 412-PROGRAM İÇ SİSTEMDE CALIŞMIYOR. Bu ne demek?
Yetkili: Endişelenmeyin. Bu sıradan bir problem. SEVGİ programının başka KALPLERDE calışmaya hazır olduğunu ama henüz sizin KALBİNİZDE calışmadığını söylüyor. Şu komplike programcılık terimlerinden biri, ama daha sade bir dille 'Programın başkalarını SEVEBİLMESİ için öncelikle sizin kendi sisteminizi SEVMENİZ gerektiği' anlamına gelir.
Müşteri: Yani ne yapmam gerekiyor?
Yetkili: 'KENDİNİKABULLENME' isimli dosyanın altındaki KENDİNİAFFETME.doc, KENDİNEGÜVENME.txt, DEĞERBİLME.txt ve İYİLİK.doc isimli dosyaların üzerine tıklayıp hepsini 'KALBİM' dosyasına kopyalayın. Bir de KENDİKENDİNEKRİTİK.EXE'yi tüm dosyalardan ve daha sonra da cöp kutunuzdan silerek tamamiyle yok olduğundan emin olun.
Müşteri: Basardim.Hey! KALP' im gerçekten tertemiz dosyalarla doluyor. GÜLÜMSEME.mpg şu anda monitörümde oynuyor ve SICAKLIK.COM, BARIŞ.EXE ve MEMNUNİYET.com KALP'imin içine kopyalanıyor.
Yetkili: O zaman SEVGİ yüklendi ve çalışıyor. Şu andan itibaren herşeyle başa çıkabilmeniz gerekiyor.Yalnız telefonu kapatmadan son bir şey...
Müşteri: Nedir?
Yetkili:SEVGİ programı ücretsizdir. Onu ve onun tüm modüllerini tanıştığınz herkese verin.Karşılığında onlar da başkalarıyla paylaşacak ve sonucunda size tertemiz modüller geri dönecektir. İyi seneler.
Müşteri: Size de ! !
sevgi karşındaki için herşeyi feda etmek iki ayrı bedende bir bütün olmaktır.onun varlığıyla bile mutlu olmak gözlerine bakınca kaybolmak...
sevgilerimle.
kimi zaman elinizdeki gazeteyle kafasına vurulup öldürülmesi gereken kelebek :) :)
sevgi bu kadar masumdur iste, böyle dolar insanin gözleri sevgiyle..
*soru isaretinden sonraki boslugu kapatin..