sevgi anlamsız birşey. bi kırılganlıkta yok olabilir. gerçek sevgi gurur dinlemez asla aklını kullanmaz. aşık insan bilir sevgiyi. gerçek severse. sevenler birbirini üzmez. engelleri aşarlar. bunun için ianç lazım. sevmek kolay değil. en zor şy blki de. acısı var tatlısı var dengesiz.
Sevgiye dair bildiğm ne varsa yıkıldı... Yıllardır emeğini verdiğin bir şeyi geride bırakmak zorunda kalırsan bir aldatmacayla karşılaşınca insan ne düşünür acaba? ... Çok merak ediyorum.Aldatmaca dediğim 3. bir kişi değil.... Yaşanmışlıklara saygısızlık. Yaşadıklarımıza saygısızlık. bir çuval dolusu hakaret, ömürlük tehditler... Sizce sevgi olabilir mi? Yani aşkının acısıyla yapar mı insan böyle şeyler? Oysa ki yıllardır tanımladığımız gibi emek ve ne olursa olsun yaşananlara sonsuz sadakat değil mi sevgi?
Dünyanın enbüyük silahı (Teknoloji nekadar gelişirse gelişsin, atom bombaları, nükleer bombalar, insansız hero'lar ne kadar üretilirse üretilsin, yeryüzünün enbüyük silahı ve kuvveti) SEVGİ dir.
Küçücük bir çocuğun en mutlu anında yüzünde beliren tebessümün adı sevgidir. En sevdiğiniz yemeği annenizin elinden yemektir. Sevgi sonsuzdur. Ucu, bucağı yoktur. Tartışılmaz, anlaşılmaz, bazen sınırsız, bazen yorumsuz ama sonunda mutluluk olan en yüce ruhun adıdır. Sevgi sevmeyi bilende güzeldir.
herşey sevmekle başladı der Gavsı sani Allah Habibini sevdi onu önce yarattı sonra kendine habib(sevgili) eyledi O(s.a.v.) ümmeti sevdi sevgisinden arş titredi.Kainat onu sevdi hepsi lisan_ı hal ile Allah dedi dil buldu kuru kütk Muhammed dedi aşktan, sevgiden, kalp titredi Hu dedi... herşey sevmekle baladı; biz seni görmeden de sevdik Ya ResulAllah
Yaşamın verdiği zorlu deneyim’leri aşıp yüksele bilmenin yolu Sevgi yoludur. Sevgi yolunda ilerlemenin yolu da, Ruhsal öz benliğin Huzuru ve Bilinciyle olur. Sevgi olmasa sorumluluk da olmaz. Sevgi yoluyla insanlar birarada yaşayabiliyorlar.
Sevgi, tüm ayrıştırıcı etmenleri kapı dışarı ederek, herkese karşı eşit mesafede yüreğini açarak, onlarla tüm iyilikleri ve güzellikleri paylaşmak demektir..
Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin! … Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin! .
Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!
Beğenen sahip olmak ister…
Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna! .
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır! . Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla! . Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz! . Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde… Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar… Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar… Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları! . Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur! .. Beğeniyi, sevgi sanmıştır! ..
Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde! ..
Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır! . Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…
Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı… Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…
Fıtratından gelir sevgi! . Kulluğu sevmek üzeredir! . Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!
Seven, karşılıksız sever! …
Beğenen karşılığını ister! .
Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen! .. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu! .. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar… Ama pervane gibi sevemez! . atamaz kendini ateşe! .
Sevgi sonunda yanmayı getirir! .. Beğeni ise sonunda kaçmayı! .
Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür! .. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler…
Beğenme bir tür “hobi”dir! … Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay! ..
Sevgi bir ömür boyudur! … Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez! . Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana! .. Bazen de özünden gösterir yüzünü O! … O zaman onlar için derler ki, “Allah”a aşık oldu! ..
“Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden! … Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri! …
Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi…
Sevmek için yaratmıştır sevilenleri! .
Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını! ..
Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı! . Bunun aşk olduğunu! ..
Oysa gerçek “aşk” O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Baki”liğini yaşattıklarıdır gerçek “aşık”lar! ..
Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “aşık” olmak için! .. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler! ..
Sevgi aranabilir yine..........................................................sevgi görülebilir Korkusuzca say koskoca kederlerini..................................ama ben Bir kuyu bulunabilir...A.C.Z................................................görmüyorum
sıkıntılarını, sevinçlerini anlatabilmek. seni hep dinleyeceğini, sana destek olacağını bilmek...canıma can katan.
paylaşılmış
sevgi insanın yüreğindeki sımsıcacık duygularının ısısını bir diğer insanla ekmek gibi katık gibi paylaşabilmesidir
Dünyada sebep aramak, açıklamak gereği olmayan biricik şey, herhalde sevgidir.
sevgi anlamsız birşey. bi kırılganlıkta yok olabilir. gerçek sevgi gurur dinlemez asla aklını kullanmaz. aşık insan bilir sevgiyi. gerçek severse. sevenler birbirini üzmez. engelleri aşarlar. bunun için ianç lazım. sevmek kolay değil. en zor şy blki de. acısı var tatlısı var dengesiz.
Sevgiye dair bildiğm ne varsa yıkıldı...
Yıllardır emeğini verdiğin bir şeyi geride bırakmak zorunda kalırsan bir aldatmacayla karşılaşınca insan ne düşünür acaba? ... Çok merak ediyorum.Aldatmaca dediğim 3. bir kişi değil.... Yaşanmışlıklara saygısızlık. Yaşadıklarımıza saygısızlık. bir çuval dolusu hakaret, ömürlük tehditler... Sizce sevgi olabilir mi? Yani aşkının acısıyla yapar mı insan böyle şeyler? Oysa ki yıllardır tanımladığımız gibi emek ve ne olursa olsun yaşananlara sonsuz sadakat değil mi sevgi?
değer vermek demek bence değer görememek acıtsada içini...
o qeder suallarim cavabsiz qaldi ne bileydim axi laldi mehebbet
Dünyanın enbüyük silahı (Teknoloji nekadar gelişirse gelişsin, atom bombaları, nükleer bombalar, insansız hero'lar ne kadar üretilirse üretilsin, yeryüzünün enbüyük silahı ve kuvveti) SEVGİ dir.
O BİR TUTKUDUR.. KARŞILIK BEKJLEMEDEN YAŞANILAN GÜZEL DUYGULAR..ALLAH SEVGİSİ.DOĞA SEVGİSİ. İNSAN SEVGİSİ..YADA HER ŞEY..SEVGİ ANLATILMAZ YAŞANIR...
Aşkın dizginlenmiş hali olsa gerek...
bir allah sevgisi bir anne sevgisi bir çocuk birde hayvan sevgisi bunlar gerçektir
sevgi çok güzeldir sen sev oda seni sevsin sen verki sevgiyi alasın sabırla zamanla kesin ne ekersen onu biçersin
Ben, sevginin dünyadaki en temiz duygu olduğunu düşünüyorum.
sevgi sevmeyi bilene güzeldir yeterki siz sevin
Küçücük bir çocuğun en mutlu anında yüzünde beliren tebessümün adı sevgidir. En sevdiğiniz yemeği annenizin elinden yemektir.
Sevgi sonsuzdur. Ucu, bucağı yoktur.
Tartışılmaz, anlaşılmaz, bazen sınırsız, bazen yorumsuz ama sonunda mutluluk olan en yüce ruhun adıdır.
Sevgi sevmeyi bilende güzeldir.
herşey sevmekle başladı der Gavsı sani Allah Habibini sevdi onu önce yarattı sonra kendine habib(sevgili) eyledi O(s.a.v.) ümmeti sevdi sevgisinden arş titredi.Kainat onu sevdi hepsi lisan_ı hal ile Allah dedi dil buldu kuru kütk Muhammed dedi aşktan, sevgiden, kalp titredi Hu dedi...
herşey sevmekle baladı; biz seni görmeden de sevdik Ya ResulAllah
Yaşamın verdiği zorlu deneyim’leri aşıp yüksele bilmenin yolu Sevgi yoludur. Sevgi yolunda ilerlemenin yolu da, Ruhsal öz benliğin Huzuru ve Bilinciyle olur. Sevgi olmasa sorumluluk da olmaz. Sevgi yoluyla insanlar birarada yaşayabiliyorlar.
Sevgi, tüm ayrıştırıcı etmenleri kapı dışarı ederek, herkese karşı eşit mesafede yüreğini açarak, onlarla tüm iyilikleri ve güzellikleri paylaşmak demektir..
Mübalağalı sevgi tanımları yapanlar sevgilerini sorgulamalıdırlar… zirâ, sevgiler abartılı ifâde ediliyor ve abartılı yaşanıyorsa gerçekliğini yitirir…
Sevgi eylem gerektiren bir durumdur..
Beynin güzelliğini,sevgi yürekle alakalı değildir...
Tılsımı bozulmayan bir büyü, sonsuzluk, karşılıksız olduğunda bile güçlü kalabilen tek duygu
Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin! … Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin! .
Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!
Beğenen sahip olmak ister…
Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna! .
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır! . Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla! . Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz… Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz! . Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde… Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar… Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar… Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları! . Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur! .. Beğeniyi, sevgi sanmıştır! ..
Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde! ..
Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır! . Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…
Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı… Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…
Fıtratından gelir sevgi! . Kulluğu sevmek üzeredir! . Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan… O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!
Seven, karşılıksız sever! …
Beğenen karşılığını ister! .
Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen! .. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu! .. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır; maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar… Ama pervane gibi sevemez! . atamaz kendini ateşe! .
Sevgi sonunda yanmayı getirir! .. Beğeni ise sonunda kaçmayı! .
Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür! .. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve “delillik bu” derler…
Beğenme bir tür “hobi”dir! … Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay! ..
Sevgi bir ömür boyudur! … Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez! . Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana! .. Bazen de özünden gösterir yüzünü O! … O zaman onlar için derler ki, “Allah”a aşık oldu! ..
“Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden! … Özünden sevgiyi yaşayanlardır, “mukarreb”leri! …
Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi…
Sevmek için yaratmıştır sevilenleri! .
Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır “aşk”ı yaşattıklarını! ..
Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı! . Bunun aşk olduğunu! ..
Oysa gerçek “aşk” O’nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O’nda yitirip; O’nun “Baki”liğini yaşattıklarıdır gerçek “aşık”lar! ..
Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, “aşık” olmak için! .. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler! ..
Sevgi, hak edip etmediğini ya da seni sevip sevmediğini düşünmeden, ince hesaplar yapmadan, alacağın son nefesi de O'na verebilmektir.
sevgi,karşılıklı saygı ister,güven ister.en önemliside onu taşıyabilecek YÜREKister.
Karsiliksiz sevebilmek, belkide en güzeli..
sevgi...hayat kapılarının hepsini açabilen tek anahtar...
en kötü anında bile seni terketmesine izin vermeyen duygu...sıcacık bir sarılma...ve tabiki sevdiğim erkeği hatırlatıyor...
Biz yıkılmaz sevgilerin sarsılma taşlarıyız. Yüreğimizde sevda yazar, delice bağlanmayı biliriz. Aldatmayı Asla! ! !
Sevgi aranabilir yine..........................................................sevgi görülebilir
Korkusuzca say koskoca kederlerini..................................ama ben
Bir kuyu bulunabilir...A.C.Z................................................görmüyorum