her seferinde elimden tutuyorsun. öldün,terkettin sandığım her seferinde yaşıyorsun...hayata bakıyorum hayal ve gerçeğimin arasında sen, hem hayalsin hem de canlı kanlı varolan bi gerçek..cumartesi umut adına gelicem bakalım bu sefer küfenden bana ne çıkıcak? ? ? selimimışık, unutulduğunu sandığın her noktada unutmamak için direniyorsun ve ben bu direnç için teşekkür ediyorum :) kaçma isteği.. hürriyetsizlikten kaynaklanıyor,tutunamayışı...anlaşılamamaktan,gerektiği gibi anlatamamaktan,kendine az başkalarına fazla gelmekten. fazlayız selimim ışık ne sen ne ben ne de bizler az değil,fazlayız.
Hastaneden dönerken Günseli'ye uğradım. Beni görünce sarardı. Onbeş gündür sakalımı kesmiyordum. Saçlarım da uzamış. İsa'ya benzeyip benzemediğimi sordum ona. Birden kapısını çalıvermiştim işte. Onu sevdiğimi sanıyorum. Heyecanlanıyorum Günseli'yi görünce. Ona durmadan Günseli demeyi seviyorum. Günseli, Günseli. Korkularımı ve hastalığımı unuttum onun yanında... ....
Bu şehirde tanıdıklar var ama onlara gitmek geçmiyor içimden. Onlara neyden bahsedebilirim. Düşünmek bile beni yoruyor... Galiba ölmeliyim ben. Öleceğimi anladığım için mi korkuyorum. Belki de sadece korkularım ayakta tutuyor beni. Geceleri beni uyandıran, her anımı büyük bir gerginlik içinde yaşatan şey, 'o' belki de ölüme karşı uyarıyor beni. Beni korkutarak bir bakıma yaşamaya zorluyor. Neden yaşamalıyım? sorusunu sormamı engellemek istiyor. Bu nedenle Kafka'yı okutmuyor bana. Günseli'ye aşkımı, hayatın anlamnı düşünmemi önleyerek beni ayakta tutmak istiyor. Beni bir cehennemde yaşatmak pahasına düşüncelerimden uzaklaştırmaya çalışıyor. Küçümsüyor elbette beni. Sen Kafka'yı okuyarak dayanamazsın bu hayata, diyor. Kafanın böyle bir gücü yok. Meselelerin derinine inince beklediğini bulamazsan yıkılırsın. Bu nedenle sevmiyorum 'onu'. Ölüm pahasına da olsa güçsüzlüğü kabul etmek ağırıma gidiyor. Zarar yok, diyorum. Uğrunda ölmek bile güzel...
..... Beni kötü yetiştirdiler. Annem de babam da bana gerekli eğitimi vermediler. Yaşamak için demek istiyorum. Banba yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana herşeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanılırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara.
.... Uyuyamıyorum. Uykuda değişeceğimden korkuyorum. Oswald gibi uyanmaktan korkuyorum. Kendimi yormamaya çalışırken bekliyorum yatakta. Oysa asıl bu bekleyiş yoruyor beni...
....... Beni hayata bağlayan tek şey bu günlük. Onun için yazıyorum. yazdıklarımı da okumuyorum...
......
Günseli beni görünce şaşırdı. İnsanlar neden şaşırırlar beni görünce? Sonra neden kendilerini toparlarlar? Hiçolmazsa şaşkınlığınızı sürdürün. Size sürekli bir duygu vermesini hiç bilmeyecek miyim? ...
şu dünyada özlemini kalbimin derinliklerinde duyduğum tek hayal...bir zamanlar farklı bir ismin gölgesinde yaşadı,yaşarken tutunamadı.ve yazarak ölüme tutunmaya çalıştı...şimdi biz turgutlar silimışıkların paçasına tutunup hayata tutunmayı öğreniyoruz...turgut burda selim,sen nerdesin? ? ? ? ? ?
Hayatıma dokunan ederlerden....Dokundurma yoluyla yıldırma politikası da diyebiliriz! Dürüst davranıyorum. Ama Selim özünde iyi bir insan işte olanlar onlar ve tutunmaya çalışanların yok oluşu ile sonlanıyor.Üzgünüm
rahmetli yaşasaydı bu sayfalarda yazılanları okuyunca umutlanırdı belki. selim'liğin o kadar da kötü bir şey olmadığını anlamamıza sevinirdi. ancak tanımaya kalksa yine hayal kırıklığına uğrardı, bizim de zavallı disconnectuserectus'lardan başka bir şey olmadığımızı anlardı. şimdi bu yazıyı yazıyorum ya, kimlerin okuduğunu bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var; selim muhakkak okuyor. hatta o okumadan da biliyor. yoksa nasıl selim olabilirdi ki?
hayatımdaki en büyük sarsıntıyı tutunamayanlar'ı okuduktan sonra yaşadım. o zamandan sonra değiştiğimi ve başka bir insan olduğumu çok iyi biliyorum. selim'in ölümüne üzüldüğüm kadar, ancak annemin ölümüne üzüldüm. kendimi küçük bir selim gibi görüyorum. öbür dünyaya gittiğimde ilk arayacağım insanlardan biridir selim. bu dünyada karşılaşamadık, ama diğer hayatta o'nu mutlaka bulacağım. selim bu dünyadaki bütün öksüzlerin ortak adıdır.
aylak adam'ın c.'si ile birlikte tutunamayanlar'ın selim ışık'ı türk edebiyat tarihinin en kendine has ve özgün karakterleridir bence..ikisinin yaratıcısı yusuf atılgan'ı ve oğuz atay'ı selamlıyorum, en içten.. ruhlarına değsin..
'...Kabulumu rica ediyorum sayin yargiclar. Husnu Beyin oglu ve muhendislikten emekli Turgut Ozben'in kabulunu rica ediyorum. Yetersizligimin kabulunu rica ediyorum. Beni anlamanizi, bana aranizda yer vermenizi rica ediyorum. Geriye donemeyecegim bir yola cikmis bulunuyorum. Bu yolda ki arastirmalarimin degerlendirilmesini rica ediyorum. Aranizda ve huzurunuzda bulunmaktan kivanc duyuyorum. Sizlerin de bana cok ihtiyaciniz oldugunu saniyorum. Bu seckin kalabalik, sesini duyurmak icin coktandir bir temsilci bekelmektedir. Bu goreve istekli bulunuyorum. Selim'in olumuyle hissedilen bosluk gun gectikce buyumektedir. Dunya, yasanilir bir yer olmaktan cikmistir... Olric'e durmadan, bahari gorecegimizi soyluyorum. Sarayin soguk duvarlari arasinda gecirdigimiz gunler sona erecek. Bu gunlerin sonu gelecek: bunu hissediyorum Olric. Butun gun durmadan hayatimi yaziyorum. Olaylarin dogru olanlarini hatirliyorum artik. Yalan olaylari yazmiyorm....'
'... sen onlari bilmezsin cok dayaniksizdir onlar kimler Selim tutunamayanlar size de soyledi mi elbette neden soylemesin bilemezsin Gunseli derdi yasamak her gun girilen bir imtihan olursa buna kimse dayanamaz basini oksardim zavalli sevgilim derdim uzulme uzulurdu Acima Bankasi kuruyorum derdi her istiraba bir kura numrasi tutunamayanlara oncelik taninir uzulme Selim biraz dinlen buna hak kazandin oldugu yerde yatamazdi donerdi kimildanirdi yatismaz yasatmazdi yasamazdi ben seni sevdim seveli bak ne hal oldum uzanmis yatiyorum dinlen biraz Selim kalkardi ellerime sarilir beni bir gun unutacaksan bir gun birakip gideceksen bosuna yorma derdi bos yere magaramdan cikarma beni aliskanliklarimi ozellikle yalnizliga aliskanligimi kaybettirme bosuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir sey birakmadim tasimi taragimi topladim geldim neyim var neyim yoksa ortaya doktum beni birakirsan sudan cikmis baliga donerimbir kere cavus olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan koyluye donerim beni uyandirma...'
'... hayir benimle basa cikilmaz beni birak Gunseli herkes icin oyle hayaller kurdum ki senin icin de bir kurmaya baslarsam bak Gunseli dusun beni tanidigin kadariyla seviyorsun birbilsen bilmediklerinin yaninda bildiklerin ne kadar az yer tutuyor belki ben oyle esasli bir adamim ki her seyimi bilsen askinda korkunc olacak ben dayanamayacagim sonra birden suratini asardi bunlarin dpogru olmdigini icimde bir yerde biliyorum belki tanidikca benden uzaklasacaksin belki ben tanidigin kadar bir seyim geride bir sey yoktur ben de kurcalamak istemiyorum altindan bir yokluk bir hiclik cikarsa sen belki dayanirsin buna fakat ben dayanamam yasayamam musaade edin bana hayattan ayriliyorum kendi istegimle ayriliyorum...'
her seferinde elimden tutuyorsun.
öldün,terkettin sandığım her seferinde yaşıyorsun...hayata bakıyorum hayal ve gerçeğimin arasında sen, hem hayalsin hem de canlı kanlı varolan bi gerçek..cumartesi umut adına gelicem bakalım bu sefer küfenden bana ne çıkıcak? ? ? selimimışık, unutulduğunu sandığın her noktada unutmamak için direniyorsun ve ben bu direnç için teşekkür ediyorum :)
kaçma isteği.. hürriyetsizlikten kaynaklanıyor,tutunamayışı...anlaşılamamaktan,gerektiği gibi anlatamamaktan,kendine az başkalarına fazla gelmekten.
fazlayız selimim ışık ne sen ne ben ne de bizler az değil,fazlayız.
Tutunamayanlar - Selim Işık'ın Günlüğünden
Hastaneden dönerken Günseli'ye uğradım. Beni görünce sarardı. Onbeş gündür
sakalımı kesmiyordum. Saçlarım da uzamış. İsa'ya benzeyip benzemediğimi
sordum ona. Birden kapısını çalıvermiştim işte. Onu sevdiğimi sanıyorum.
Heyecanlanıyorum Günseli'yi görünce. Ona durmadan Günseli demeyi seviyorum.
Günseli, Günseli. Korkularımı ve hastalığımı unuttum onun yanında...
....
Bu şehirde tanıdıklar var ama onlara gitmek geçmiyor içimden. Onlara neyden
bahsedebilirim. Düşünmek bile beni yoruyor... Galiba ölmeliyim ben.
Öleceğimi anladığım için mi korkuyorum. Belki de sadece korkularım ayakta
tutuyor beni. Geceleri beni uyandıran, her anımı büyük bir gerginlik içinde
yaşatan şey, 'o' belki de ölüme karşı uyarıyor beni. Beni korkutarak bir
bakıma yaşamaya zorluyor. Neden yaşamalıyım? sorusunu sormamı engellemek
istiyor. Bu nedenle Kafka'yı okutmuyor bana. Günseli'ye aşkımı, hayatın
anlamnı düşünmemi önleyerek beni ayakta tutmak istiyor. Beni bir cehennemde
yaşatmak pahasına düşüncelerimden uzaklaştırmaya çalışıyor. Küçümsüyor
elbette beni. Sen Kafka'yı okuyarak dayanamazsın bu hayata, diyor. Kafanın
böyle bir gücü yok. Meselelerin derinine inince beklediğini bulamazsan
yıkılırsın. Bu nedenle sevmiyorum 'onu'. Ölüm pahasına da olsa güçsüzlüğü
kabul etmek ağırıma gidiyor. Zarar yok, diyorum. Uğrunda ölmek bile güzel...
.....
Beni kötü yetiştirdiler. Annem de babam da bana gerekli eğitimi vermediler.
Yaşamak için demek istiyorum. Banba yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu,
bana herşeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanılırken
öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu
yanlışlara.
....
Uyuyamıyorum. Uykuda değişeceğimden korkuyorum. Oswald gibi uyanmaktan
korkuyorum. Kendimi yormamaya çalışırken bekliyorum yatakta. Oysa asıl bu
bekleyiş yoruyor beni...
.......
Beni hayata bağlayan tek şey bu günlük. Onun için yazıyorum. yazdıklarımı da
okumuyorum...
......
Günseli beni görünce şaşırdı. İnsanlar neden şaşırırlar beni görünce? Sonra
neden kendilerini toparlarlar? Hiçolmazsa şaşkınlığınızı sürdürün. Size
sürekli bir duygu vermesini hiç bilmeyecek miyim? ...
......
şu dünyada özlemini kalbimin derinliklerinde duyduğum tek hayal...bir zamanlar farklı bir ismin gölgesinde yaşadı,yaşarken tutunamadı.ve yazarak ölüme tutunmaya çalıştı...şimdi biz turgutlar silimışıkların paçasına tutunup hayata tutunmayı öğreniyoruz...turgut burda selim,sen nerdesin? ? ? ? ? ?
Kendi deyimiyle hayatın cılız gölgesi.
Hayatıma dokunan ederlerden....Dokundurma yoluyla yıldırma politikası da diyebiliriz! Dürüst davranıyorum.
Ama Selim özünde iyi bir insan işte olanlar onlar ve tutunmaya çalışanların yok oluşu ile sonlanıyor.Üzgünüm
rahmetli yaşasaydı bu sayfalarda yazılanları okuyunca umutlanırdı belki. selim'liğin o kadar da kötü bir şey olmadığını anlamamıza sevinirdi. ancak tanımaya kalksa yine hayal kırıklığına uğrardı, bizim de zavallı disconnectuserectus'lardan başka bir şey olmadığımızı anlardı. şimdi bu yazıyı yazıyorum ya, kimlerin okuduğunu bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var; selim muhakkak okuyor. hatta o okumadan da biliyor. yoksa nasıl selim olabilirdi ki?
hayatımdaki en büyük sarsıntıyı tutunamayanlar'ı okuduktan sonra yaşadım. o zamandan sonra değiştiğimi ve başka bir insan olduğumu çok iyi biliyorum. selim'in ölümüne üzüldüğüm kadar, ancak annemin ölümüne üzüldüm. kendimi küçük bir selim gibi görüyorum. öbür dünyaya gittiğimde ilk arayacağım insanlardan biridir selim. bu dünyada karşılaşamadık, ama diğer hayatta o'nu mutlaka bulacağım. selim bu dünyadaki bütün öksüzlerin ortak adıdır.
aylak adam'ın c.'si ile birlikte tutunamayanlar'ın selim ışık'ı türk edebiyat tarihinin en kendine has ve özgün karakterleridir bence..ikisinin yaratıcısı yusuf atılgan'ı ve oğuz atay'ı selamlıyorum, en içten.. ruhlarına değsin..
'...Kabulumu rica ediyorum sayin yargiclar. Husnu Beyin oglu ve muhendislikten emekli Turgut Ozben'in kabulunu rica ediyorum. Yetersizligimin kabulunu rica ediyorum. Beni anlamanizi, bana aranizda yer vermenizi rica ediyorum. Geriye donemeyecegim bir yola cikmis bulunuyorum. Bu yolda ki arastirmalarimin degerlendirilmesini rica ediyorum. Aranizda ve huzurunuzda bulunmaktan kivanc duyuyorum. Sizlerin de bana cok ihtiyaciniz oldugunu saniyorum. Bu seckin kalabalik, sesini duyurmak icin coktandir bir temsilci bekelmektedir. Bu goreve istekli bulunuyorum. Selim'in olumuyle hissedilen bosluk gun gectikce buyumektedir. Dunya, yasanilir bir yer olmaktan cikmistir...
Olric'e durmadan, bahari gorecegimizi soyluyorum. Sarayin soguk duvarlari arasinda gecirdigimiz gunler sona erecek. Bu gunlerin sonu gelecek: bunu hissediyorum Olric. Butun gun durmadan hayatimi yaziyorum. Olaylarin dogru olanlarini hatirliyorum artik. Yalan olaylari yazmiyorm....'
'... sen onlari bilmezsin cok dayaniksizdir onlar kimler Selim tutunamayanlar size de soyledi mi elbette neden soylemesin bilemezsin Gunseli derdi yasamak her gun girilen bir imtihan olursa buna kimse dayanamaz basini oksardim zavalli sevgilim derdim uzulme uzulurdu Acima Bankasi kuruyorum derdi her istiraba bir kura numrasi tutunamayanlara oncelik taninir uzulme Selim biraz dinlen buna hak kazandin oldugu yerde yatamazdi donerdi kimildanirdi yatismaz yasatmazdi yasamazdi ben seni sevdim seveli bak ne hal oldum uzanmis yatiyorum dinlen biraz Selim kalkardi ellerime sarilir beni bir gun unutacaksan bir gun birakip gideceksen bosuna yorma derdi bos yere magaramdan cikarma beni aliskanliklarimi ozellikle yalnizliga aliskanligimi kaybettirme bosuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir sey birakmadim tasimi taragimi topladim geldim neyim var neyim yoksa ortaya doktum beni birakirsan sudan cikmis baliga donerimbir kere cavus olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan koyluye donerim beni uyandirma...'
'... hayir benimle basa cikilmaz beni birak Gunseli herkes icin oyle hayaller kurdum ki senin icin de bir kurmaya baslarsam bak Gunseli dusun beni tanidigin kadariyla seviyorsun birbilsen bilmediklerinin yaninda bildiklerin ne kadar az yer tutuyor belki ben oyle esasli bir adamim ki her seyimi bilsen askinda korkunc olacak ben dayanamayacagim sonra birden suratini asardi bunlarin dpogru olmdigini icimde bir yerde biliyorum belki tanidikca benden uzaklasacaksin belki ben tanidigin kadar bir seyim geride bir sey yoktur ben de kurcalamak istemiyorum altindan bir yokluk bir hiclik cikarsa sen belki dayanirsin buna fakat ben dayanamam yasayamam musaade edin bana hayattan ayriliyorum kendi istegimle ayriliyorum...'
'Selim Isik koyu mavi yazlik bir kumastan dopiyes bir robdosambr giymis belinde sari taslarla suslu bir kilic var...'