. ... . ah dostum, kaldır yüzündeki küflü tebessümü... ki ben gözümü açtığım her sabah cam küreme bir yaşam ekleyerek eksiliyorum, ey hayat senden...
bağrıma bir akasya ek n'olur...; garibem, ve kalbimde bir kürek mahkumu saklanır, vişne ve nar ağaçlarının arasında…
işte sesleniyor bana, hışırdayan kavakların içinden…; üşürsen..., içinden orman geçen şiirlerimden kozalaklar topla, sonra yak bir bir ruhunun hirasında, patlasın çıtırdayarak ateş böcekleri; ısınırsın...
duyup da işittiğim o yankılanan sesle, içimden geçen ve nereye gittiğini hiç bilmediğim o tren, kalbimin tünelinde birden duruverir; şaşkın bakışlar, şaşılar ve şehlalar ve alacalar içinden geçip, kaybolmuş mahcup bir sincap gibi, yerime otururum bilirsin; cam kenarına, ve elimdeki kozalağı uzatırım kondüktöre biletsiz şairem, anlasana; garibem... seferîyem… içinden okyanus geçen böyle bir göz yok, ondandır iç sesime dayanamayıp, yüz/süz dönüşlerim sana; aşk…,
ah/ ciğerime bir akasya ek n'olur... ki çöpe atan dost olsun tek, ona yazılmış çileli dizeleri…, ah; . ... .
'şehla gözlü benli dilber sen dolasın benim gibi'diyalogunun geçtiği ezotropiası olan güzelin sevdiğine beddua ettiği türkü çeşididir.esasen kara gözlü olan güzelin mavi lens takıp bu kaymayı kapatmaya çalışması lakin başarısız olması ilen kendisine aval aval-gözü kaymadan doğrudan-bakab\ilen aşığına beddua savurması olayıdır.çekememezliktir hasettir ayrıca şehla bir göz kusuru olup güzellik aranması gülünesidir... hay allah ilen...
allahım yaaaa..nasıl bir sınırdır bu, çekicilikle çirkinlik arasına çizilenn? ? ? birinde ayılıp bayılır insanlar,diğerinde dalga malzemesi olursun en acımasızından...
.
...
.
ah dostum,
kaldır yüzündeki küflü tebessümü...
ki ben gözümü açtığım her sabah
cam küreme bir yaşam ekleyerek
eksiliyorum, ey hayat senden...
bağrıma bir akasya ek n'olur...;
garibem,
ve kalbimde bir kürek mahkumu saklanır,
vişne ve nar ağaçlarının arasında…
işte sesleniyor bana,
hışırdayan kavakların içinden…;
üşürsen...,
içinden orman geçen şiirlerimden
kozalaklar topla,
sonra yak bir bir ruhunun hirasında,
patlasın çıtırdayarak ateş böcekleri;
ısınırsın...
duyup da işittiğim o yankılanan sesle,
içimden geçen ve nereye gittiğini hiç bilmediğim
o tren,
kalbimin tünelinde birden duruverir;
şaşkın bakışlar, şaşılar ve şehlalar
ve alacalar içinden geçip,
kaybolmuş mahcup bir sincap gibi,
yerime otururum bilirsin; cam kenarına,
ve elimdeki kozalağı uzatırım kondüktöre
biletsiz şairem, anlasana; garibem...
seferîyem…
içinden okyanus geçen böyle bir göz yok,
ondandır iç sesime dayanamayıp,
yüz/süz dönüşlerim sana; aşk…,
ah/ ciğerime bir akasya ek n'olur...
ki çöpe atan dost olsun tek,
ona yazılmış çileli dizeleri…,
ah;
.
...
.
şehla demek mavi gözlü beyaz tenli ve sarışın ama o başkasını seviyor sevdiği kişiyi görseniz tükürmezsiniz bile böyle bişey kardaş
'Şaşı' denemeyecek kadar az düzeyde göz kayıklığı. Tuhaf ama bazı kızlarda acayip güzel duruyor yahu...
'şehla gözlü benli dilber
sen dolasın benim gibi'diyalogunun geçtiği ezotropiası olan güzelin sevdiğine beddua ettiği türkü çeşididir.esasen kara gözlü olan güzelin mavi lens takıp bu kaymayı kapatmaya çalışması lakin başarısız olması ilen kendisine aval aval-gözü kaymadan doğrudan-bakab\ilen aşığına beddua savurması olayıdır.çekememezliktir hasettir ayrıca şehla bir göz kusuru olup güzellik aranması gülünesidir...
hay allah ilen...
aslında bilinenin aksine şehla, siyaha çalan mavi gözlü demektir..
Arapça, şahla'dır aslı..aşhal'dan türemiştir..yani siyaha çalan mavi bir renk..
şimdilerde şaşı manasında kullanılan hüsnü tabirdir..
hani benim yıldızım
hani şehla bakışım
hani sazım
ve bir üveyikten satın aldığım
halis aşkım
İ. Sadri
bi göz çeşidi:P
hafif şaşı gözlere denir..........
şehla
hem şaşı hem güzel.. olmaz diyodum ben kuzenim doğdu, gördüm, oluyomuş..
allahım yaaaa..nasıl bir sınırdır bu, çekicilikle çirkinlik arasına çizilenn? ? ? birinde ayılıp bayılır insanlar,diğerinde dalga malzemesi olursun en acımasızından...
çirkin olmayacak derecede şaşılık.
Ne yalan söyleyim yeşil gözlülere pek bir yakışıyor...