ONLAR BEDENLERİ OLMAYAN AMA YAŞAYAN ŞANLI PEYGAMBERİMİZİN ASKERLERİ SİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.BİLİNİZKİ ASLA BAŞIMIZI KİMSEYE EĞMEYİZ, EMANETİNİZE SAHİBİZ,
Kanımız, canımız vatan uğruna Feda olsun feda, şehitler ölmez Millet yine taşı basar bağrına Veda olsun veda, şehitler ölmez
Zor olur Mehedim ayrılık anı Yerde kalmaz yerde şehidin kanı Ezer bu milletim yılan çıyanı Nida olsun nida, şehitler ölmez
Ana babaların yüreği yanar Her şehit verdikçe kanımız donar Dehşetle, nefretle terörü kınar Seda olsun seda, şehitler ölmez
Maşa kullanıyor küstah dış güçler Biliyoruz ama görmüyor hiç’ler Bir gün soysuzlardan alınır öçler Cüdâ olsun cüdâ, şehitler ölmez
Kan içinde kalmış kol, bacak, eğin Gıptası var sana nice meleğin Bayrağımız size sonsuza değin Ridâ olsun ridâ, şehitler ölmez
Terör bitecektir bizi yorsa da Kahpece sinsice tuzak kursa da Yardımcımız bizim yoktur, varsa da Hüda olsun Hüda, şehitler ölmez
Dost kalemlerden inciler
Bakıp düşün sen gezince toprağga Vatan deriz o sızınca toprağa Rengi hiç solmasın Kanım bayrağa Gıda olsun gıda sehitler ölmez..........Ozan Sentezi/Gültekin Toga
Yirmi dört senedir bitmiyor niçin Oyuncağı olduk üç buçuk piçin Bin Yalbuz vatanın hizmeti için Geda olsun geda şehitler ölmez................ Âşık Cinasî
çocukluğumda bi cenaze çeşidi sanırdım..öyle çok 'şehit cenazesi' lafı duyardım ki..daha anlamadan alışmıştım bu kelimeye..bu 'şehit cenazesi' bi yerden bi yere gelir..annelerinin ayakta duramadığını babalarının metanetini korumaya çalıştığı söylenirdi haberlerde..hep bi köye giderdi bu 'şehit cenazesi'..annem ağlamaklı olr babam sinirlenirdi..işte o zaman niye annelerinin ayakta duramadığını anlardım... şehit anneleri derneği başkanının dediği gibi 'bizim çocuklarımızı eve döndürecek bi yasa var mı? '
bu topraklarda rahatlıkla yaşamamızı sağlayan ve bunun bedelini de kanları ile ödeyen fedakar insanlar. cennetin yiğitleri. şu günlerde hepsini rahmetle anıyorum...
Toprağa düşürek ölümsüzlüğe yol alan kardeşlerimiz, gözümüzde yaş gönlümüzde sızı bıraktınız, hayatınızın baharında şehadet şerbetinin tadına baktınız, biliniz ki, asil kanlarınız aziz vatan uğruna döküldükçe, ardınızdan milyonlarca Mehmetçik Yeşerecektir.
ŞEHİT: Bu topraklar için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan ve kanını esirgemeyen peygamber biriciğinin (mehmetciğin) hain, kahhpe ve namussuzca yapılan saldırılar ve eylemler sonucun da toprağa düşmesidir. Bu toprağa düşüşte mehmetcik ruhunu teslim ederken Yaratıcıyla beşer, Allah la insan arasındaki perde kalkar. Yani Mehmetcik Allah'ı doğrudan görür ve o nun varlığına, büyüklüğüne ve yüceliğine 'ŞAHİT'lik eder...
___Benim sizlere bir tavsiyem bir şehidin arkasından 'O artık yok, öldü.' demeyin; zira o ölmemiştir. aksine diridir ve ilk gün doğmuşcasına günahsızdırlar. Bir Şehide (Şahit) ölmüş denmez ve sıradan bi ölü gibi uğurlanmaz. Bide ailesi tebrik edilir. Çünkü Şehitlik Peygamber makamına en yakın mertebedir. Bu yüzden 'Şehidiniz Mübarek olsun.' ve 'Allah Rahmet Eylesin' denir
Şu anda yazmak istedigim tek şey; 3-5-10-1000-20000- bu ülke 30 binden fazla şehit verdi,,,,,,,,hala da vermeye devam ediyor,,,,,peki NE OLUYOR SONUÇTA soruyorum? Yıllardır asker ölüyor bilmem ne bölgesine ordu birligi gözdagı vermeye gidiyor; SONUÇ; hala ölüyor hala ölüyor....... Ordu birlikleri ne zaman asker ölmeden ve ölmesin diye bir yerlere gidecek merak ediyorum.Bir 30 bin can daha mı vermek lazım...
bak durmuş uzakta düşmana karşı; hem sevinç hem üzüntü, gözleri gülse ne olur, sevdası yüreğinde yürüyor düşmana karşı, silahını almış,koruyor vatanını, her bombaya korkmadan yürüyor, aklında özgürlük,bağımsızlık yürü mehmetçik yürü! ! !
Oğlunla hep sohbet ederdik.... 'Daha 22 yaşındayım. Evimin tek oğluyum. Annem beni çok sever. Ara sıra mektuplarıma Babamdan gizli sigara koyar. Ama bilir, ben sigara içmem.. Adet böyleymiş. Sigara konurmuş. Annem her sabah kalkar benim yanıma gelir, sanki 8 yaşında çocukmuşum gibi Seloşum diye sever,
Babamda şakavari bağırır.. 'Eşşek kadar oğlun oldu.. Memlekete gitse onu kimse tanımaz artık.' der söylenir dururdu. Babam çok iyi biri. Ama hep bana sert davranırdı.. Olsun onu çok seviyorum.. Yinede benim Babammm. ' derdi saatlerce seni anlatırdı.
Evin önünde çekilmiş resminizi görmeyen kalmadı. Herkese gösterirdi..
'İşte bakkk Annem ve Babammm' derdi..
Aniden karanlıklar içinden gelen bir kurşun sesiyle yere düştü. Dağ gibi Seloşun
'Can Abi yaralandım ben.' deli gibi üzerime yağan kurşunlara aldırmadan koştum. 'Seloş kalk bir şeyin yok... Hadi diyorum.. Oltu'ya birlikte gidip Oltu kebabı yiyeceğiz.. Kalk..'
Ellerini kan fışkıran yaranın üstüne koyup,
'Can abi sakın beni burda koyma. Anneme sen beni götür.. De ki Bu oğlun Seloşun şehit oldu. Bu vatan için canını verdi. Babamda üzülmesin, Annemde ağlamasın, erkek gibi şehit olan bir oğlu var artık.'
Ellerini açtı kelime-i şahadet getirdi..
'ALLAHIM AİLEMİ VE ÜLKEMİ KORU'.Dedi.. Şehit oldu..
HAYDİ. BU ÜLKE İÇİN CANLARINI VERENLER İÇİN BİR DUA OKU..
'Remziye Teyze.. Bu vatan için canını veren, Şehit oğlunu sana getirdim.. '
Albayrağa sarılı tabutun önünde Durmuştu bir imam kıblemizin yönünde Saf saf oldu insanlar hocanın arkasında Şehidin resmi vardı herkesin yakasında
Büyük bir boy resimle kortejin önlerinde Özenle taşınıyor asker ellerinde Gençliğin baharında henüz yirmi yaşında Mavi bir bere vardı o tertemiz başında
Tüm cemaat ağlıyordu yaşları sel gibiydi Esen meltem rüzgarı kara bir yel gibiydi Seni uğurlarken içimiz yasla doldu Tüm analar babalar ak saçlarını yoldu
Omuzlarda yükseldin göklere erdi başın Olmasa da dünyada bir tek taşın Öteki yaşamında makamın cennet oldu Sen gidince yurdumun tüm çiçekleri soldu
Benim şehit askerim sen ölmedin asla Vatanın dağlarına ismin yazıldı kanla Sana silah çeken el kırılacaktır bir gün Bu dünyadan edilecektir sürgün
Bunu asla unutma ey kahraman şehit Her şeyi bilen Tanrı bize olsun ki şahit Seni toprağa değil yüreğimize gömdük Yanıyor çiğerimiz sanki ateşe döndük
Kimin bu mertebeye ereceğini Allahtan başkası bilemez... O yüzden de bu konuda konuşupta kimse haddini aşmasın... İmanın ve paranın kimde olduğu hiç belli olmaz... Allah bu vatan, bayrak, namus uğruna ölenlerden razı olsun... Onları en yüksek mertebesine kabul etsin...
Allah yolunda canını seve seve feda edip, Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup, rızıklanacağı ve Cennete gireceğine şehadet olunacağı için bu adı almıştır.
Kayseri Lisesi'nin 1920 - 1921 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet defterinde;
^^ Okulumuz, Çanakkale Savaşı'nda 162 şehit verdiğinden bu sene mezun verememiştir^^
Yazdığını biliyor muydunuz?
Çünkü Kayseri Lisesinin bütün son sınıf öğrencileri,Çanakkale Geçilmez demeye gidenlerdendi. Bildiğimiz gibi en büyük mertebe Peygamberlik mertebesidir ve son peygamber de Hz.Muhammed (sav) ' dir.
Ne mutlu onlara ki peygamberlikten bir alttaki mertebe olan şehitlik mertebesine ulaşmışlardır.
Anlatıcağım bu olayı erkek arkadaşımdan dinledim.Çünkü oda şuan bir asker.Görev için şırnak yüksekovaya gitmiştiOrda 1984/2 tertip Bursada oturan 2 teyze çocukları 1 er ay arayla aynı evde doğuyorlar ilkokul ve orta okulu aynı yerde bitiriyolar aynı işte çalışmaya başlıyolar ve askerlik zamanları gelince aynı yerde yapıyolar acemi birliklerini aynı yerlere düşüyolar ama kaderleri ayrılmamış.
Ve askerliklerinin bitmesine 70 gün kala aynı operasyonda SEHIT DUSUYORLAR.
Ben bu olaya çok şaşırdım demekki bazı insanların kaderi aynı yazılıyor. YORUMLAR SİZİN
İslâm alimleri, şehitleri, kendilerine uygulanan dünyevî hükümler ve Allah katındaki durumları itibariyle üç kısma ayırmışlardır.
İ'la-yı kelimetullah yolunda ve savaş meydanında vefat eden ya da malını, canını ve ırzını korurken haksız yere öldürülen kimseler hem dünya ve hem de ahiret bakımından şehittirler.
Bu durumdaki şehitler yıkanmaz, üzerlerindeki elbiseler çıkarılmaz, öylece namazları kılınarak gömülürler. İnanmadığı halde müslüman görünen ve müslümanların yanında savaşırken öldürülen kimseler de dünyevî kıstaslar açısından şehit sayılırlar, yıkanmadan namazları kılınarak elbiseleriyle gömülürler. Fakat, bunlar, dünya hükümleri bakımından şehit sayılsalar da Allah katında şehit sevabı alamayacaklardır.
Bazıları da vardır ki, Allah katında şehittirler ve şehit mükâfatı alacaklardır; ancak bunlar, diğer ölüler gibi yıkanır, kefenlenir ve namazları kılınarak defnedilirler. Peygamber Efendimiz, şöyle buyurmuştur: “Şehitler beştir: Vebaya tutulanlar, iç hastalıklarına yakalananlar, suda boğulanlar, göçük altında kalanlar ve Allah yolunda canından olanlar.” Ayrıca, aile ve çocuklarının geçimini sağlamak için helâl yoldan çalışıp kazanırken ölen kimseler ve ilim yolunda can verenler de ahiret şehidi sayılmışlardır. Doğum esnasında ölen mü'mine kadın ve karın ağrısından ya da apandisit sancısından ölen bir mü'min de şehit kabul edilir.
Ayrıca, yanarak ölme meselesi de çok önemlidir; bir sancıdan ölen ya da yıkık altında kalıp öteye giden kimseler ahiret şehidi kabul edildiğine göre, yanarak ölen de şehitlik mertebesine ulaşmış olabilir.
şehitlik mertebesini bile dinimizle bir tutuyorsunuz............biraz haddinizi bilin.........cihad olursa Allah için ölürsün.............biz kurtuluş savaşında Allah için değil........ vatan için öldük vatan......! ! !
ONLAR BEDENLERİ OLMAYAN AMA YAŞAYAN ŞANLI PEYGAMBERİMİZİN ASKERLERİ SİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.BİLİNİZKİ ASLA BAŞIMIZI KİMSEYE EĞMEYİZ, EMANETİNİZE SAHİBİZ,
Şehitler ölmez
Kanımız, canımız vatan uğruna
Feda olsun feda, şehitler ölmez
Millet yine taşı basar bağrına
Veda olsun veda, şehitler ölmez
Zor olur Mehedim ayrılık anı
Yerde kalmaz yerde şehidin kanı
Ezer bu milletim yılan çıyanı
Nida olsun nida, şehitler ölmez
Ana babaların yüreği yanar
Her şehit verdikçe kanımız donar
Dehşetle, nefretle terörü kınar
Seda olsun seda, şehitler ölmez
Maşa kullanıyor küstah dış güçler
Biliyoruz ama görmüyor hiç’ler
Bir gün soysuzlardan alınır öçler
Cüdâ olsun cüdâ, şehitler ölmez
Kan içinde kalmış kol, bacak, eğin
Gıptası var sana nice meleğin
Bayrağımız size sonsuza değin
Ridâ olsun ridâ, şehitler ölmez
Terör bitecektir bizi yorsa da
Kahpece sinsice tuzak kursa da
Yardımcımız bizim yoktur, varsa da
Hüda olsun Hüda, şehitler ölmez
Dost kalemlerden inciler
Bakıp düşün sen gezince toprağga
Vatan deriz o sızınca toprağa
Rengi hiç solmasın Kanım bayrağa
Gıda olsun gıda sehitler ölmez..........Ozan Sentezi/Gültekin Toga
Yirmi dört senedir bitmiyor niçin
Oyuncağı olduk üç buçuk piçin
Bin Yalbuz vatanın hizmeti için
Geda olsun geda şehitler ölmez................ Âşık Cinasî
Mikdat Bal
'Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir Hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! '
Mehmed Akif
Vatan sağolsun...
çocukluğumda bi cenaze çeşidi sanırdım..öyle çok 'şehit cenazesi' lafı duyardım ki..daha anlamadan alışmıştım bu kelimeye..bu 'şehit cenazesi' bi yerden bi yere gelir..annelerinin ayakta duramadığını babalarının metanetini korumaya çalıştığı söylenirdi haberlerde..hep bi köye giderdi bu 'şehit cenazesi'..annem ağlamaklı olr babam sinirlenirdi..işte o zaman niye annelerinin ayakta duramadığını anlardım...
şehit anneleri derneği başkanının dediği gibi
'bizim çocuklarımızı eve döndürecek bi yasa var mı? '
ne demek bence ölü yani ölü demek o kadar uzatmanın manası yok.
zaten son dönemdeki kan siyaseti herkesi şehit etmiştir. yani anlamsızlık.
bu topraklarda rahatlıkla yaşamamızı sağlayan ve bunun bedelini de kanları ile ödeyen fedakar insanlar. cennetin yiğitleri. şu günlerde hepsini rahmetle anıyorum...
MOHAÇ TÜRKÜSÜ
Bizdik o hücûmun bütün aşkıyla kanatlı;
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,
Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle!
Fethin daha bir ülkeyi parlattığı gündü;
Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü.
Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle;
Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle
Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin;
En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin!
Bir bir açılırken göğe, son def'a yarıştık;
Allâh'a giden yolda meleklerle karıştık.
Geçtik hepimiz dört nala, cennet kapısından;
Gördük ebedî cedleri, bir anda yakından!
Bir bahçedeyiz şimdi şehidlerle berâber;
Bizler gibi olmuş o yiğitlerle berâber.
Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa bizden;
Şimşek gibi bir hâtıra nal seslerimizden.
Yahya Kemal Beyatlı
'Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe'desem,sığmazsın..'
M. Akif Ersoy
bu dünyadan gitmenin
en şanlısı
en acısı
Toprağa düşürek ölümsüzlüğe yol alan kardeşlerimiz, gözümüzde yaş gönlümüzde sızı bıraktınız, hayatınızın baharında şehadet şerbetinin tadına baktınız, biliniz ki, asil kanlarınız aziz vatan uğruna döküldükçe, ardınızdan milyonlarca Mehmetçik Yeşerecektir.
Makamınız cennet, kabriniz nur ile dolsun.!
Türkiye Cumhuriyetinin başı sağolsun...!
ŞEHİT: Bu topraklar için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan ve kanını esirgemeyen peygamber biriciğinin (mehmetciğin) hain, kahhpe ve namussuzca yapılan saldırılar ve eylemler sonucun da toprağa düşmesidir. Bu toprağa düşüşte mehmetcik ruhunu teslim ederken Yaratıcıyla beşer, Allah la insan arasındaki perde kalkar. Yani Mehmetcik Allah'ı doğrudan görür ve o nun varlığına, büyüklüğüne ve yüceliğine 'ŞAHİT'lik eder...
___Benim sizlere bir tavsiyem bir şehidin arkasından 'O artık yok, öldü.' demeyin; zira o ölmemiştir. aksine diridir ve ilk gün doğmuşcasına günahsızdırlar. Bir Şehide (Şahit) ölmüş denmez ve sıradan bi ölü gibi uğurlanmaz. Bide ailesi tebrik edilir. Çünkü Şehitlik Peygamber makamına en yakın mertebedir. Bu yüzden 'Şehidiniz Mübarek olsun.' ve 'Allah Rahmet Eylesin' denir
Sizler toprağa değil, kalblere gömüldünüz...
tüm ulusumuzun BAŞI SAĞOLSUN::::
Şu anda yazmak istedigim tek şey; 3-5-10-1000-20000- bu ülke 30 binden fazla şehit verdi,,,,,,,,hala da vermeye devam ediyor,,,,,peki NE OLUYOR SONUÇTA soruyorum?
Yıllardır asker ölüyor bilmem ne bölgesine ordu birligi gözdagı vermeye gidiyor; SONUÇ; hala ölüyor hala ölüyor.......
Ordu birlikleri ne zaman asker ölmeden ve ölmesin diye bir yerlere gidecek merak ediyorum.Bir 30 bin can daha mı vermek lazım...
askere giden her vatan evladının kaderi olabilecek yüksek bir rütbe allah herkese nasip etsin
Ben İsmail Doğmuşum Kumandanım...
bak durmuş uzakta düşmana karşı;
hem sevinç hem üzüntü,
gözleri gülse ne olur,
sevdası yüreğinde yürüyor düşmana karşı,
silahını almış,koruyor vatanını,
her bombaya korkmadan yürüyor,
aklında özgürlük,bağımsızlık
yürü mehmetçik yürü! ! !
her şehidin mekanı cennettir.....
ŞEHİT OĞLUNU GETİRDİM SANA REMZİYE TEYZE.
Ahhhh Remziye Teyze ahhh..
Oğlunla hep sohbet ederdik.... 'Daha 22 yaşındayım. Evimin tek oğluyum. Annem beni çok sever. Ara sıra mektuplarıma Babamdan gizli sigara koyar. Ama bilir, ben sigara içmem.. Adet böyleymiş. Sigara konurmuş. Annem her sabah kalkar benim yanıma gelir, sanki 8 yaşında çocukmuşum gibi Seloşum diye sever,
Babamda şakavari bağırır.. 'Eşşek kadar oğlun oldu.. Memlekete gitse onu kimse tanımaz artık.' der söylenir dururdu. Babam çok iyi biri. Ama hep bana sert davranırdı.. Olsun onu çok seviyorum.. Yinede benim Babammm. ' derdi saatlerce seni anlatırdı.
Evin önünde çekilmiş resminizi görmeyen kalmadı. Herkese gösterirdi..
'İşte bakkk Annem ve Babammm' derdi..
Aniden karanlıklar içinden gelen bir kurşun sesiyle yere düştü. Dağ gibi Seloşun
'Can Abi yaralandım ben.' deli gibi üzerime yağan kurşunlara aldırmadan koştum.
'Seloş kalk bir şeyin yok... Hadi diyorum.. Oltu'ya birlikte gidip Oltu kebabı yiyeceğiz.. Kalk..'
Ellerini kan fışkıran yaranın üstüne koyup,
'Can abi sakın beni burda koyma. Anneme sen beni götür.. De ki Bu oğlun Seloşun şehit oldu. Bu vatan için canını verdi. Babamda üzülmesin, Annemde ağlamasın, erkek gibi şehit olan bir oğlu var artık.'
Ellerini açtı kelime-i şahadet getirdi..
'ALLAHIM AİLEMİ VE ÜLKEMİ KORU'.Dedi.. Şehit oldu..
HAYDİ. BU ÜLKE İÇİN CANLARINI VERENLER İÇİN BİR DUA OKU..
'Remziye Teyze.. Bu vatan için canını veren, Şehit oğlunu sana getirdim.. '
Mr Can Akın
http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx? tabid=1038&mid=8373&ItemID=3150&ItemIndex=73
ŞEHİT ASKER
Albayrağa sarılı tabutun önünde
Durmuştu bir imam kıblemizin yönünde
Saf saf oldu insanlar hocanın arkasında
Şehidin resmi vardı herkesin yakasında
Büyük bir boy resimle kortejin önlerinde
Özenle taşınıyor asker ellerinde
Gençliğin baharında henüz yirmi yaşında
Mavi bir bere vardı o tertemiz başında
Tüm cemaat ağlıyordu yaşları sel gibiydi
Esen meltem rüzgarı kara bir yel gibiydi
Seni uğurlarken içimiz yasla doldu
Tüm analar babalar ak saçlarını yoldu
Omuzlarda yükseldin göklere erdi başın
Olmasa da dünyada bir tek taşın
Öteki yaşamında makamın cennet oldu
Sen gidince yurdumun tüm çiçekleri soldu
Benim şehit askerim sen ölmedin asla
Vatanın dağlarına ismin yazıldı kanla
Sana silah çeken el kırılacaktır bir gün
Bu dünyadan edilecektir sürgün
Bunu asla unutma ey kahraman şehit
Her şeyi bilen Tanrı bize olsun ki şahit
Seni toprağa değil yüreğimize gömdük
Yanıyor çiğerimiz sanki ateşe döndük
Celaleddin Alıcı
Emekli Kıdemli Albay
30.04.2006
şehit tahtında Rabbe gülümser.ah binlerce canım olsaydı der..
(İşaf)
(Şehit tayyareci Kurmay yüzbaşı Kami’nin büyük hatırasına)
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve...........................
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...
1931
Hüseyin Nihal Atsız
Kimin bu mertebeye ereceğini Allahtan başkası bilemez... O yüzden de bu konuda konuşupta kimse haddini aşmasın... İmanın ve paranın kimde olduğu hiç belli olmaz... Allah bu vatan, bayrak, namus uğruna ölenlerden razı olsun... Onları en yüksek mertebesine kabul etsin...
Şehit ilk başta bana ülkesi için yapılan bir savaşta ülkesini canıyla koruyarak ve ülkesi için can veren bir TÜRK evladı olduğunu düşünüyorum...
Peygamberlerin bile gıptayla bakacağı makam. Allah için canını veren insana verilen paye..
Allah yolunda canını seve seve feda edip, Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup, rızıklanacağı ve Cennete gireceğine şehadet olunacağı için bu adı almıştır.
Kayseri Lisesi'nin 1920 - 1921 eğitim ve öğretim yılı mezuniyet defterinde;
^^ Okulumuz, Çanakkale Savaşı'nda 162 şehit verdiğinden bu sene mezun verememiştir^^
Yazdığını biliyor muydunuz?
Çünkü Kayseri Lisesinin bütün son sınıf öğrencileri,Çanakkale Geçilmez demeye gidenlerdendi. Bildiğimiz gibi en büyük mertebe Peygamberlik mertebesidir ve son peygamber de Hz.Muhammed (sav) ' dir.
Ne mutlu onlara ki peygamberlikten bir alttaki mertebe olan şehitlik mertebesine ulaşmışlardır.
Anlatıcağım bu olayı erkek arkadaşımdan dinledim.Çünkü oda şuan bir asker.Görev için şırnak yüksekovaya gitmiştiOrda 1984/2 tertip Bursada oturan 2 teyze çocukları 1 er ay arayla aynı evde doğuyorlar ilkokul ve orta okulu aynı yerde bitiriyolar aynı işte çalışmaya başlıyolar ve askerlik zamanları gelince aynı yerde yapıyolar acemi birliklerini aynı yerlere düşüyolar ama kaderleri ayrılmamış.
Ve askerliklerinin bitmesine 70 gün kala aynı operasyonda SEHIT DUSUYORLAR.
Ben bu olaya çok şaşırdım demekki bazı insanların kaderi aynı yazılıyor.
YORUMLAR SİZİN
Gönderen: ELİF YILDIZ
gülüm.net
İslâm alimleri, şehitleri, kendilerine uygulanan dünyevî hükümler ve Allah katındaki durumları itibariyle üç kısma ayırmışlardır.
İ'la-yı kelimetullah yolunda ve savaş meydanında vefat eden ya da malını, canını ve ırzını korurken haksız yere öldürülen kimseler hem dünya ve hem de ahiret bakımından şehittirler.
Bu durumdaki şehitler yıkanmaz, üzerlerindeki elbiseler çıkarılmaz, öylece namazları kılınarak gömülürler. İnanmadığı halde müslüman görünen ve müslümanların yanında savaşırken öldürülen kimseler de dünyevî kıstaslar açısından şehit sayılırlar, yıkanmadan namazları kılınarak elbiseleriyle gömülürler. Fakat, bunlar, dünya hükümleri bakımından şehit sayılsalar da Allah katında şehit sevabı alamayacaklardır.
Bazıları da vardır ki, Allah katında şehittirler ve şehit mükâfatı alacaklardır; ancak bunlar, diğer ölüler gibi yıkanır, kefenlenir ve namazları kılınarak defnedilirler.
Peygamber Efendimiz, şöyle buyurmuştur: “Şehitler beştir: Vebaya tutulanlar, iç hastalıklarına yakalananlar, suda boğulanlar, göçük altında kalanlar ve Allah yolunda canından olanlar.” Ayrıca, aile ve çocuklarının geçimini sağlamak için helâl yoldan çalışıp kazanırken ölen kimseler ve ilim yolunda can verenler de ahiret şehidi sayılmışlardır. Doğum esnasında ölen mü'mine kadın ve karın ağrısından ya da apandisit sancısından ölen bir mü'min de şehit kabul edilir.
Ayrıca, yanarak ölme meselesi de çok önemlidir; bir sancıdan ölen ya da
yıkık altında kalıp öteye giden kimseler ahiret şehidi kabul edildiğine göre, yanarak ölen de şehitlik mertebesine ulaşmış olabilir.
şehitlik mertebesini bile dinimizle bir tutuyorsunuz............biraz haddinizi bilin.........cihad olursa Allah için ölürsün.............biz kurtuluş savaşında Allah için değil........ vatan için öldük vatan......! ! !
(yorumsuz) ..... :(