evela selamlar sizlere lutven bana yardim edin. 15 yildir depresyondayim yilardi kullandim haplar bana yardim etmiyor.tek basina disari cika bilmiyorum cikdim zaman korkuyorum.yurek cirpintilari beni huzursuz yapiyor. bunuda size iletmek isterimki korkdum zaman sinirlendiyim zaman bende nefes tikanikligi oluyor buda cok asiri derecede beni korkutuyor bana yardim etseniz cok sevinerdim sizden memnuniyetle cevabinizi bekliyorum. lutfen bunun bitkisel tedavisi olsa cok sevinerdim.ben sizi azerbeycandan narahat edirem.azerbeycan doktorlari bana yardim ede bilmediler sinir hastasi dediler.haplar bana uyquladilar.bunlari kulandim kullandim haplar bana yardimci olmadi.simdiden sizlere cok tesekurler ederim
merhaba,ben Avusturya'dan sarı kantaron hapının kapsüllerini aldım.Psikiyatrist mevsim depresyonu teşhisini koydu.Yıllardır antidepresan kullanmaktan yoruldum.Yılın 7-8 ayı antidepresan kullan,mayıs gibi bırak gerçekten bunaldım.Şikayetlerim Eylül başında yavaş yavaş başlıyor.Bir de bu sarı kantaron hapını denemek istiyorum.Benim gibi şikayeti olan ve bu hapı kullanan kimse var mı? Yan etkisi var mı? Paylaşırsanız sevinirim.Herkese sağlıklı günler
Sarı kantaron Cenabı Hakkımızın insanlara bahşettiği iksir niteliğinde YARARLI bir bitkidir. Eşimin tedavisi 3 ameliyat ve 22 kemoterapi uygulamasına cevap vermemiş ve kanser nüksünü önleyememiştir. BU NEDENLE BİTKİSEL İLAÇLARA YÖNELDİM.Tedavi sonucu, günde 3 bardak sabah-öğle-akşam 1.5 ay süre ile uyguladığım ve daha sonra horman ilacı beraberliğinde uygulanan sarı kantoron otunun suyu, çekilen MR.sonucunda nüksün şimdilik durduğunu göstermiştir. Yararlı bir bitki olduğuna inanıyorum.
ufak çapta kafa yaptığından, içilip rahatça uyumaya yardımcı olan cici pitki :) yapraklarını güneşe doğru tutup baktığınızda bir sürü delikler görürsünüz, bu yüzden halk arasında binbirdelikotu olarak isimlendirilir. bu delikler, bitkinin etken maddesi olan eterik yağların toplandığı alanlardır... Rabbim özenmiş de yaratmış, Allah Allah! ! ! !
Yöresel adları:Kanotu, kılıçotu, koyunkıran, mayasılotu, yaraotu. (Bitkinin literatürümüzdeki bilimsel adı Binbirdelikotu. Ama bu ad halk arasında yerleşemediği için, burada sarı kantaron adı kullanıldı.)
Drog adı:Hyperici herba / tüm bitki (kök hariç)
Tentür:Hypericum D3-D6
Kantaron yağı:Hyperici oleum
Toplama/kurutma:Sarı kantaron haziran sonuna doğru çiçeklenmeye başladığında, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.
Bileşim: Eterli uçucu yağ, flavonlar(Rutin, Querzitin, Hyperosid) , reçine, tanen ve Rhodan. Ama en önemli etken maddeleri, Hypericin ve Pholabaphene.
Sarı kantaron preparatları: Befelka-öl(yağ) , Hyperforat, Phytogran, Psychatrin, Psychotonin, Cesradyston® 200(kapsül) , Cesradyston ® 200(damla) gibi, yüzlerce preparat yalnızca Batı Avrupa ülkelerindeki eczanelerden temin edilebilir.
Kullanım alanları: Yakın geçmişte Avusturyada yapılan bir bilimsel deneyde, kullanılan bir sarı kantaron preparatı, deneklerin %67’sinin hafif ve orta dereceli depresyondan kurtulmalarını sağlamıştır. Bu sonuç, daha önceleri yapılmış olan benzer deneyleri doğrular niteliktedir. Sarı kantaron yağına kırmızı rengini veren Hypericin adlı ana etken maddedir. Bu madde antidepressif ve çok güçlü antiviral etkilere sahiptir. Bu etki (virüslere karşı etki) öyle güçlüdür ki, geçtiğimiz yıllarda, AIDS’e karşı etkili olup olamayacağı konusunda geniş kapsamlı laboratuar araştırmaları yapmak gereği duyulmuştur. Doğrudan bitki kullanımı yoluyla pek çok virütik hastalığın tedavi edilebileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.
Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılabilecek en değerli şifalı bitkilerden biridir. Bitki geleneksel olarak da zaten hep, korku, gerginlik, uykusuzluk ve depresyona karşı kullanılagelmiştir. Özellikle menopoz döneminde görülen bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Uykuda idrar kaçırma da sarı kantaron çayı ile tedavi edilebiliyor, çünkü bu rahatsızlık genelde ruhsal nedenlerden kaynaklanır.
Hormon düzeyindeki değişikliklerin belirtilerini azaltan ve bedene yeni güçler kazandıran özellikleri sayesinde menopoz sıkıntılarına karşı sarı kantaron çayı mutlaka kullanılmalıdır.
Sarı kantaron ayrıca, karaciğeri ve safrakesesini güçlendirebilen önemli bir toniktir.
Dudak uçuğu(herpes) , suçiçeği ve zona, nevralji, bel ve sırt ağrısı, kas ve eklem ağrıları da bitki çayı, tentürü ve preparatları ile tedavi edilebilir.
Kırmızı renkli kantaron yağı da hiçbir evde eksik olmaması gereken çok önemli bir ilaçtır. İyileştirme gücünü en az iki yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralarda, hematomlarda(deride mavi-mor lekeler) , beze şişkinliklerinde ve pürüzlü yüzlerde bakım ve tedavi ilacı olmakla kalmayıp, sırt ve bel ağrıları, siyatik ve romatizmada da etkili bir friksiyon ilacı olarak kullanılabilir. Yanıklarda, haşlanmalarda ve güneş yanığında da kantaron yağı başarıyla kullanılabilir.
Karnı ağrıyan bebeklerin karıncıklarına kantaron yağı sürüldüğünde ağlamaları sona erer. Tüm lenf bezi şişkinliklerinde kantaron yağı ile yapılan hafif friksiyonlar büyük rahatlık sağlayabilir. Bu yağ içten de kullanılabilir: Örneğin, safra salgılarını arttırmak, sinirsel kökenli mide rahatsızlıklarını yatıştırmak ve mide ülserini tedavi etmek gibi durumlarda, günde 2 kere yarım tatlı kaşığı kantaron yağı içilir.
Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 5 dakika kadar demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş kantaron çayı, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan içilir. Bu çay yara tedavisinde de dıştan, yıkama veya kompres biçiminde kullanılır.
Tentür: Çiçeklenme aşamasında toplanarak kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, geniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza 1:5 oranında koyulur, çalkalanabilecek kadar mesafe kalana kadar, kanyak, votka veya 35-40 derecelik etil alkol-su karışımı eklenir ve kapak iyice kapatılır. İki hafta boyunca arada bir çalkalanarak bekletilir ve süre sonunda dört kat tülbentten geçirilerek süzülür. Tentür koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.
Kantaron tentürünün (Hypericum) genelde D6 inceltisi çok etkilidir. Bu inceltinin hazırlanışı ile ilgili bilgiyi, kitabın şifalı bitkiler bölümünün başlangıcındaki Tentür Bölümünden alabilirsiniz. Eğer Hypericum D6 tentürünü örneğin Almanyadaki bir eczaneden temin edebilirseniz çok daha iyi olur. Homöopathik ilaçlar genellikle kent merkezlerindeki büyük eczanelerden satın alınabilir.
Kantaron yağı: Güneşli havada toplanan genç çiçekler hafifçe ezilerek şeffaf bir cam şişenin veya kavanozun boğazına yakın bölümüne kadar doldurulur, üstüne sızma zeytinyağı eklenir ve mayalanma süreci tamamlanana kadar(3-4 gün) kapağı açık olarak güneşte bekletilir. Sonra kapağı kapatılır ve arada bir çalkalanarak 3-5 hafta güneşte bekletilir. Çok güzel bir kırmızı renk kazanan yağ iki kat tülbentten geçirilerek süzülür, çiçek posaları da sıkılır ve kantaron yağı koyu renkli şişelerde, çok sıcak olmayan ortamda saklanır. 2-3 yıl boyunca kullanılabilir.
Uyarı: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneş ışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturur. Çay içimine son verildiğinde bu duyarlılık sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
kanser ve kantoron otu
Çağımızın vebası kanser, herkesin yüreğini ağzına getiren tehlikeli bir hastalıktır. Kanser'in ne kadar ağır bir hastalık olduğunu eşim kanser hastalığına yakalanınca anladık.
Önce göğsü alındı. Sonra 6 kür kemoterapi uygulandı. Bir yıl sonra kemiklere sıçradı. Hem radyoterapi, hem kemoterapi uygulandı. Maaselef hiçbir faydası olmadı. Tek faydası ağrılarının azalmasıydı. Ancak kanser vücut üzerinde yayılmaya devam ediyordu. Kemoterapi sırasında eşimin karnında yaklaşık 25 cm büyüklüğünde bir tümor oluştu. Normal tedaviden umudu kesmiştik.
İşte bu sırada alternatif kanser tedavisine yöneldik. A, C, E vitaminleri ile birlikte DMSO, Beres Csep damla, Prolysin C, İmmunex gibi bağışıklık sistemini tavkiye edici ilaç ve bitkisel destek ürünlerine yöneldik.
İşte tam bu sırada değerli dostum Gazi Üniversitesi KBB Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdoğan İnal hoca; 'Kayınpederim mesane kanseri olmuştu. Tam 7 kere ameliyat oldu. Fakat bir türlü iyileşmedi. En sonunda birisinin tavsiyesi ile kantaron otunu kaynatıp suyunu içirdik. 3,5 ay sonra çekilen filmlerde ve tetkiklerde kayınpederimde mesane kanserinden eser kalmadığını gördüm. Sen de eşine kantaron otunun suyunu içir. ' dedi.
Prof. Dr. Erdoğan İnal hocanın tavsiyesine uydum. Ozon tedavisi ile birlikte kantaron otu suyunu eşime içirdim. Yaklaşık 50 gün sonra karnından alınan doku örnekleri üzerinde yapılan patalojik incelemelerde 'kanser tümöründen' eser kalmadığını, geriye sadece yağ dokusunun kaldığını gördük. Eşimin kemiklerinde de mevcut olan kanser hastalığının, kemiklerdeki son durumunu bilmiyoruz. Bu durumu ancak, kemiklerde MR çekimi sonrası anlayabileceğiz. Ancak eşimin karnındaki o kocaman kitlede kanser hastalığından eser kalmadı.
Böylesine önemli bir konuyu herkesle paylaşmak istedim. Allah tüm hastalara acil şifalar versin.
kantaronun damar açma etkisi çoktur.Osmanlı döneminde kazanlarda kaynatılıp pekmez kıvamına getirilip küçük şişelere doldurulan kantaron özü ile savaş yaraları tedavi edilirdi.
evela selamlar sizlere lutven bana yardim edin. 15 yildir depresyondayim yilardi kullandim haplar bana yardim etmiyor.tek basina disari cika bilmiyorum cikdim zaman korkuyorum.yurek cirpintilari beni huzursuz yapiyor. bunuda size iletmek isterimki korkdum zaman sinirlendiyim zaman bende nefes tikanikligi oluyor buda cok asiri derecede beni korkutuyor bana yardim etseniz cok sevinerdim sizden memnuniyetle cevabinizi bekliyorum. lutfen bunun bitkisel tedavisi olsa cok sevinerdim.ben sizi azerbeycandan narahat edirem.azerbeycan doktorlari bana yardim ede bilmediler sinir hastasi dediler.haplar bana uyquladilar.bunlari kulandim kullandim haplar bana yardimci olmadi.simdiden sizlere cok tesekurler ederim
merhaba,ben Avusturya'dan sarı kantaron hapının kapsüllerini aldım.Psikiyatrist mevsim depresyonu teşhisini koydu.Yıllardır antidepresan kullanmaktan yoruldum.Yılın 7-8 ayı antidepresan kullan,mayıs gibi bırak gerçekten bunaldım.Şikayetlerim Eylül başında yavaş yavaş başlıyor.Bir de bu sarı kantaron hapını denemek istiyorum.Benim gibi şikayeti olan ve bu hapı kullanan kimse var mı? Yan etkisi var mı? Paylaşırsanız sevinirim.Herkese sağlıklı günler
Sarı kantaron Cenabı Hakkımızın insanlara bahşettiği iksir niteliğinde YARARLI bir bitkidir. Eşimin tedavisi 3 ameliyat ve 22 kemoterapi uygulamasına cevap vermemiş ve kanser nüksünü önleyememiştir. BU NEDENLE BİTKİSEL İLAÇLARA YÖNELDİM.Tedavi sonucu, günde 3 bardak sabah-öğle-akşam 1.5 ay süre ile uyguladığım ve daha sonra horman ilacı beraberliğinde uygulanan sarı kantoron otunun suyu, çekilen MR.sonucunda nüksün şimdilik durduğunu göstermiştir. Yararlı bir bitki olduğuna inanıyorum.
sarı kantron basur içinde iyiymiş birde ben deniycem ama tam olarak bana bilgi verirseniz sevinirim
geçmiş olsun
etrafımdakıler şu sıra bardak bardak tüketıyor ama sakınleştıklerı fılan yok...
sakinleştirici
doğanın insanlar için ürettiği harika bitki. akıllıca kullanıldığında her derde deva nerdeyse. en yaygın şekli ile mayassıla.
ufak çapta kafa yaptığından, içilip rahatça uyumaya yardımcı olan cici pitki :)
yapraklarını güneşe doğru tutup baktığınızda bir sürü delikler görürsünüz, bu yüzden halk arasında binbirdelikotu olarak isimlendirilir. bu delikler, bitkinin etken maddesi olan eterik yağların toplandığı alanlardır...
Rabbim özenmiş de yaratmış, Allah Allah! ! ! !
SARI KANTARON (Hypericum perforatum)
İngl.Hardhay, Alm. Johanniskraut, Fr. Millepertuis
Yöresel adları:Kanotu, kılıçotu, koyunkıran, mayasılotu, yaraotu. (Bitkinin literatürümüzdeki bilimsel adı Binbirdelikotu. Ama bu ad halk arasında yerleşemediği için, burada sarı kantaron adı kullanıldı.)
Drog adı:Hyperici herba / tüm bitki (kök hariç)
Tentür:Hypericum D3-D6
Kantaron yağı:Hyperici oleum
Toplama/kurutma:Sarı kantaron haziran sonuna doğru çiçeklenmeye başladığında, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.
Bileşim: Eterli uçucu yağ, flavonlar(Rutin, Querzitin, Hyperosid) , reçine, tanen ve Rhodan. Ama en önemli etken maddeleri, Hypericin ve Pholabaphene.
Sarı kantaron preparatları: Befelka-öl(yağ) , Hyperforat, Phytogran, Psychatrin, Psychotonin, Cesradyston® 200(kapsül) , Cesradyston ® 200(damla) gibi, yüzlerce preparat yalnızca Batı Avrupa ülkelerindeki eczanelerden temin edilebilir.
Etkileri: İltihap giderici, yara iyileştirici, yatıştırıcı, antidepressif, kramp çözücü, ağrı kesici, antiseptik.
Kullanım alanları: Yakın geçmişte Avusturyada yapılan bir bilimsel deneyde, kullanılan bir sarı kantaron preparatı, deneklerin %67’sinin hafif ve orta dereceli depresyondan kurtulmalarını sağlamıştır. Bu sonuç, daha önceleri yapılmış olan benzer deneyleri doğrular niteliktedir. Sarı kantaron yağına kırmızı rengini veren Hypericin adlı ana etken maddedir. Bu madde antidepressif ve çok güçlü antiviral etkilere sahiptir. Bu etki (virüslere karşı etki) öyle güçlüdür ki, geçtiğimiz yıllarda, AIDS’e karşı etkili olup olamayacağı konusunda geniş kapsamlı laboratuar araştırmaları yapmak gereği duyulmuştur. Doğrudan bitki kullanımı yoluyla pek çok virütik hastalığın tedavi edilebileceği ise kanıtlanmış bir gerçektir.
Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılabilecek en değerli şifalı bitkilerden biridir. Bitki geleneksel olarak da zaten hep, korku, gerginlik, uykusuzluk ve depresyona karşı kullanılagelmiştir. Özellikle menopoz döneminde görülen bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Uykuda idrar kaçırma da sarı kantaron çayı ile tedavi edilebiliyor, çünkü bu rahatsızlık genelde ruhsal nedenlerden kaynaklanır.
Hormon düzeyindeki değişikliklerin belirtilerini azaltan ve bedene yeni güçler kazandıran özellikleri sayesinde menopoz sıkıntılarına karşı sarı kantaron çayı mutlaka kullanılmalıdır.
Sarı kantaron ayrıca, karaciğeri ve safrakesesini güçlendirebilen önemli bir toniktir.
Dudak uçuğu(herpes) , suçiçeği ve zona, nevralji, bel ve sırt ağrısı, kas ve eklem ağrıları da bitki çayı, tentürü ve preparatları ile tedavi edilebilir.
Kırmızı renkli kantaron yağı da hiçbir evde eksik olmaması gereken çok önemli bir ilaçtır. İyileştirme gücünü en az iki yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralarda, hematomlarda(deride mavi-mor lekeler) , beze şişkinliklerinde ve pürüzlü yüzlerde bakım ve tedavi ilacı olmakla kalmayıp, sırt ve bel ağrıları, siyatik ve romatizmada da etkili bir friksiyon ilacı olarak kullanılabilir. Yanıklarda, haşlanmalarda ve güneş yanığında da kantaron yağı başarıyla kullanılabilir.
Karnı ağrıyan bebeklerin karıncıklarına kantaron yağı sürüldüğünde ağlamaları sona erer. Tüm lenf bezi şişkinliklerinde kantaron yağı ile yapılan hafif friksiyonlar büyük rahatlık sağlayabilir. Bu yağ içten de kullanılabilir: Örneğin, safra salgılarını arttırmak, sinirsel kökenli mide rahatsızlıklarını yatıştırmak ve mide ülserini tedavi etmek gibi durumlarda, günde 2 kere yarım tatlı kaşığı kantaron yağı içilir.
Kullanım biçimleri: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 5 dakika kadar demlendirilir ve süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş kantaron çayı, aç karnına veya öğün aralarında, soğutulmadan içilir. Bu çay yara tedavisinde de dıştan, yıkama veya kompres biçiminde kullanılır.
Tentür: Çiçeklenme aşamasında toplanarak kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, geniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza 1:5 oranında koyulur, çalkalanabilecek kadar mesafe kalana kadar, kanyak, votka veya 35-40 derecelik etil alkol-su karışımı eklenir ve kapak iyice kapatılır. İki hafta boyunca arada bir çalkalanarak bekletilir ve süre sonunda dört kat tülbentten geçirilerek süzülür. Tentür koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.
Kantaron tentürünün (Hypericum) genelde D6 inceltisi çok etkilidir. Bu inceltinin hazırlanışı ile ilgili bilgiyi, kitabın şifalı bitkiler bölümünün başlangıcındaki Tentür Bölümünden alabilirsiniz. Eğer Hypericum D6 tentürünü örneğin Almanyadaki bir eczaneden temin edebilirseniz çok daha iyi olur. Homöopathik ilaçlar genellikle kent merkezlerindeki büyük eczanelerden satın alınabilir.
Kantaron yağı: Güneşli havada toplanan genç çiçekler hafifçe ezilerek şeffaf bir cam şişenin veya kavanozun boğazına yakın bölümüne kadar doldurulur, üstüne sızma zeytinyağı eklenir ve mayalanma süreci tamamlanana kadar(3-4 gün) kapağı açık olarak güneşte bekletilir. Sonra kapağı kapatılır ve arada bir çalkalanarak 3-5 hafta güneşte bekletilir. Çok güzel bir kırmızı renk kazanan yağ iki kat tülbentten geçirilerek süzülür, çiçek posaları da sıkılır ve kantaron yağı koyu renkli şişelerde, çok sıcak olmayan ortamda saklanır. 2-3 yıl boyunca kullanılabilir.
Uyarı: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneş ışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturur. Çay içimine son verildiğinde bu duyarlılık sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
kanser ve kantoron otu
Çağımızın vebası kanser, herkesin yüreğini ağzına getiren tehlikeli bir
hastalıktır. Kanser'in ne kadar ağır bir hastalık olduğunu eşim kanser
hastalığına yakalanınca anladık.
Önce göğsü alındı. Sonra 6 kür kemoterapi uygulandı. Bir yıl sonra
kemiklere sıçradı. Hem radyoterapi, hem kemoterapi uygulandı. Maaselef
hiçbir faydası olmadı. Tek faydası ağrılarının azalmasıydı. Ancak kanser
vücut üzerinde yayılmaya devam ediyordu. Kemoterapi sırasında eşimin
karnında yaklaşık 25 cm büyüklüğünde bir tümor oluştu. Normal tedaviden
umudu kesmiştik.
İşte bu sırada alternatif kanser tedavisine yöneldik. A, C, E vitaminleri
ile birlikte DMSO, Beres Csep damla, Prolysin C, İmmunex gibi bağışıklık
sistemini tavkiye edici ilaç ve bitkisel destek ürünlerine yöneldik.
İşte tam bu sırada değerli dostum Gazi Üniversitesi KBB Bölüm Başkanı
Prof.
Dr. Erdoğan İnal hoca; 'Kayınpederim mesane kanseri olmuştu. Tam 7 kere
ameliyat oldu. Fakat bir türlü iyileşmedi. En sonunda birisinin tavsiyesi
ile kantaron otunu kaynatıp suyunu içirdik. 3,5 ay sonra çekilen filmlerde
ve tetkiklerde kayınpederimde mesane kanserinden eser kalmadığını gördüm.
Sen de eşine kantaron otunun suyunu içir. ' dedi.
Prof. Dr. Erdoğan İnal hocanın tavsiyesine uydum. Ozon tedavisi ile
birlikte kantaron otu suyunu eşime içirdim. Yaklaşık 50 gün sonra
karnından
alınan doku örnekleri üzerinde yapılan patalojik incelemelerde 'kanser
tümöründen' eser kalmadığını, geriye sadece yağ dokusunun kaldığını
gördük.
Eşimin kemiklerinde de mevcut olan kanser hastalığının, kemiklerdeki son
durumunu bilmiyoruz. Bu durumu ancak, kemiklerde MR çekimi sonrası
anlayabileceğiz. Ancak eşimin karnındaki o kocaman kitlede kanser
hastalığından eser kalmadı.
Böylesine önemli bir konuyu herkesle paylaşmak istedim. Allah tüm
hastalara
acil şifalar versin.
Av. İlhan Demir
kantaronun damar açma etkisi çoktur.Osmanlı döneminde kazanlarda kaynatılıp pekmez kıvamına getirilip küçük şişelere doldurulan kantaron özü ile savaş yaraları tedavi edilirdi.
ben yaşadığı ortamda gördüm ;)
ha bu arada,
tüketimi çay şeklinde olan bir çiçek kendisi.
kantaronlar açmış,
haberini aldık ;)
mideye iyi gelir.
ama tadını pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim...