saflık ve kurnazlık arası bir tonlamayla insana: feci şekilde söylediğinin doğruluğundan emin bir duruş ve nezaket icabı, dolayısıyla sahte olduğu kesinlikle farkedilen küstahça tevazu yüklü bi entelektüel görünüm katabilecek potansiyelde biniminnacık bi sözcükcük. bi nevi içi dolu turşucuk.
sanırım, benim çok kullandığım bir terim… şöyle ki; yanılabilme olasılığını vurgulamak maksatlı değil de daha çok ukâlalık yapmama adına bilmişliği bertaraf etmek için ifâdeyi biraz olsun yumuşatmak amaçlı, kibarlık belâsından kullandığımı düşünüyorum… yâni sanırım ;)
zamana sözler hep vardır...vardırya duyurabilmek çabalarında çırpınışlarda vardır...zaman içinde kaybolanlar,kaybedilenlerde....verilen sözler,yaşanan acılar da...geçen trenler,asla inmeyen yolcular da....yoksa trene hiç binen mi olmamıştır...düşünür kalırsın senin olmayan bi şehirde..içinde ki tren geçer gider tüm azametiyle.. ve sen öylece kalakalırsın elleri koynunda,garip bir şaşkınlıkla.aslında ne eylüldür takılıp kaldığın ne başka bir mevsim..ve varsa sızı, olmadık bir mevsim, olmadık bir takvimde, ansızın sızlar..için acır..işte o zamandır 'sanma'ların yaşandığı zaman..! !
" Ne dediğini anlamadım ama kendisi de sanırım bilmiyor"
yolda olmayı,yürümeyi seviyorum.
yaşamak böyle birşey.
Kişinin duyguları, hisleri, düşünceleri kadar büyük düşmanı yok.
Altıma kaçırdım :))
Sanırım yerine eminim anlamı getirilerek kullanılan terimdir...
Sanmak ve sandırılmak söz konusu ise söylenecek tek şey vardır: 'Aman sabahlar olmasın... Uyanma...! '
ya ben sakatım anlayamıyorum ya sen oğul!
hayret ilen...
saflık ve kurnazlık arası bir tonlamayla insana:
feci şekilde söylediğinin doğruluğundan emin bir duruş ve nezaket icabı, dolayısıyla sahte olduğu kesinlikle farkedilen küstahça tevazu yüklü bi entelektüel görünüm katabilecek potansiyelde biniminnacık bi sözcükcük.
bi nevi içi dolu turşucuk.
sanırım öyle; evet :)
sanırım, benim çok kullandığım bir terim… şöyle ki; yanılabilme olasılığını vurgulamak maksatlı değil de daha çok ukâlalık yapmama adına bilmişliği bertaraf etmek için ifâdeyi biraz olsun yumuşatmak amaçlı, kibarlık belâsından kullandığımı düşünüyorum… yâni sanırım ;)
sanırım sanılmış sanımların sanıldığı sanım sanırsam :)
zamana sözler hep vardır...vardırya duyurabilmek çabalarında çırpınışlarda vardır...zaman içinde kaybolanlar,kaybedilenlerde....verilen sözler,yaşanan acılar da...geçen trenler,asla inmeyen yolcular da....yoksa trene hiç binen mi olmamıştır...düşünür kalırsın senin olmayan bi şehirde..içinde ki tren geçer gider tüm azametiyle.. ve sen öylece kalakalırsın elleri koynunda,garip bir şaşkınlıkla.aslında ne eylüldür takılıp kaldığın ne başka bir mevsim..ve varsa sızı, olmadık bir mevsim, olmadık bir takvimde, ansızın sızlar..için acır..işte o zamandır 'sanma'ların yaşandığı zaman..! !
sanırım: sanırım sanmaktan gelen bır sanma anlamı :)