tahammül edilemeyecek kadar sıkıcı insanlardı sanatçılar, dar görüşlü, başarılı olmuşlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar büyüklüklerine inanıyorlardı. Başarılı olmamışlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar yine inanıyorlardı büyüklüklerine. Başarılı olamamışlarsa suç başkasındaydı. Yeteneksiz olabilecekleri hiç gelmiyordu akıllarına; berbat bile olsalar dehalarına güvenleri tamdı. Ve her zaman küçük kıçları Şöhret'le verniklenmeden mezarı boylamış bir Van Gogh ya da Mozart için berbat işler kusan 50.000 çekilmez geri zekalı vardı. Sadece iyiler bırakabiliyordu oyunu -Rimbaud gibi, Rossini gibi. fuckowski
Sanatçı, toplumsal konuları iç dünyasında yoğun biçimde yaşayan kişidir.fakat ondan, bir bilim adamı ya da siyasetçi gibi davranmasını bekliyemeyiz, o keşfettiği güzellikleri paylaşan kişidir.
'İhtiyaç ve tehlikenin kişiyi rahat bıraktığı noktada can sıkıntısı da o kadar yakına sokulur ki, çeşitli eğlence türleri vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelir.'
Mutluluk diye bir şey yoktur. En iyi yaşam, hiç olmayan yaşamdır. Yerine getirilmemiş istek, acıya neden olur. Yerine getirildiğinde ise ya bıkkınlığa ya da başka yeni isteklere dönüşür. Yaşamda acının ne sonu ne de sınırı vardır. Yaşam acılar ve yoksunluklar içinde gidip gelen bir sarkaçtır. İnsan geliştikçe acıları daha da artar. Yaşam bir düş kırıklığı ve aldanıştan başka bir şey değildir. Bu dünyada yaşamış olmak, insana verilebilecek en büyük cezadır. İnsanın en büyük ödülü yaşamı reddetmek değil, acılara katlanarak Nirvana'ya ulaşmaktır. İstencin köreltilmesi, yaşamı ve kendi üzerinde derin düşüncelere dalarak, dünyanın mevcut acılarından ve sorunlarından uzaklaşmak için tek yol güzel sanatlarla uğraşmaktır.
Özellikle epik şiir ve müzik, insanı instençten ve onun verdiği acılardan uzak tutar.
ot gibi tünüyolar kardeşim! ! ..insanı sanattanda sanatçıdan da bezdiriolar.!
TR =dikkat sanatçı çıkabilir..:P
Sanatçı nedir
UĞUR IŞILAK
UĞUR IŞILAK
UĞUR IŞILAK
UĞUR IŞILAK
UĞUR IŞILAK
tahammül edilemeyecek kadar sıkıcı insanlardı sanatçılar, dar görüşlü, başarılı olmuşlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar büyüklüklerine inanıyorlardı. Başarılı olmamışlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar yine inanıyorlardı büyüklüklerine. Başarılı olamamışlarsa suç başkasındaydı. Yeteneksiz olabilecekleri hiç gelmiyordu akıllarına; berbat bile olsalar dehalarına güvenleri tamdı. Ve her zaman küçük kıçları Şöhret'le verniklenmeden mezarı boylamış bir Van Gogh ya da Mozart için berbat işler kusan 50.000 çekilmez geri zekalı vardı. Sadece iyiler bırakabiliyordu oyunu -Rimbaud gibi, Rossini gibi.
fuckowski
Sağlığında nice ehl-i hünerin
Bir tutam tuz bile yoktur aşına
Öldürüp evvel onu açlıktan
Sonra türbe yapalar başına
Süleyman Nazif
Sanatçı, toplumsal konuları iç dünyasında yoğun biçimde yaşayan kişidir.fakat ondan, bir bilim adamı ya da siyasetçi gibi davranmasını bekliyemeyiz, o keşfettiği güzellikleri paylaşan kişidir.
'İhtiyaç ve tehlikenin kişiyi rahat bıraktığı noktada can sıkıntısı da o kadar yakına sokulur ki, çeşitli eğlence türleri vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelir.'
Mutluluk diye bir şey yoktur. En iyi yaşam, hiç olmayan yaşamdır. Yerine getirilmemiş istek, acıya neden olur. Yerine getirildiğinde ise ya bıkkınlığa ya da başka yeni isteklere dönüşür. Yaşamda acının ne sonu ne de sınırı vardır. Yaşam acılar ve yoksunluklar içinde gidip gelen bir sarkaçtır. İnsan geliştikçe acıları daha da artar. Yaşam bir düş kırıklığı ve aldanıştan başka bir şey değildir. Bu dünyada yaşamış olmak, insana verilebilecek en büyük cezadır. İnsanın en büyük ödülü yaşamı reddetmek değil, acılara katlanarak Nirvana'ya ulaşmaktır. İstencin köreltilmesi, yaşamı ve kendi üzerinde derin düşüncelere dalarak, dünyanın mevcut acılarından ve sorunlarından uzaklaşmak için tek yol güzel sanatlarla uğraşmaktır.
Özellikle epik şiir ve müzik, insanı instençten ve onun verdiği acılardan uzak tutar.
ARTHUR SCHOPENHAUER
zeki kişi...
Candan Erçetin