Kafkaslara Şamil diye seslenirseniz, Yankısı şehadet olur. Kafkas dağlarından bir Şamil geçti. Bir fırtına, bir boran, bir türkü geçti. Ölüm ona o ölüme güldü geçti.....
ŞAMİL BASAYEV ÖLÜMSÜZ BİR DEVRİMCİ KOMUTAN..........
Şamil Basayev, 1965'de Çeçenistan'ın Vedeno bölgesi'nin Vedeno köyünde doğdu. 1987 yılında Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik yıllarında devrimci kişiliği ile ön plana çıkmıştı. Moskova'da odasının duvarında Che Guevera'nın posterinin asılı olduğunu verdiği bir demeçte dile getirdi.
1991 Ağustosu'nda Moskova'daki hükümet darbesi sırasında Boris Yeltsin taraftarları arasında yer aldı. Adını ilk defa Çeçenistan'da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara'ya indirdiğinde duyurdu.
1992 yılında Cahar Dudayev'in emri ile Abhazya'ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanı iken, Abhazya'nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci dereceden etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu (KHK) birliklerinin komutanlığına getirildi. Abhazya'nın ardından Çeçenistan'a dönerek Dudayev'e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili oldu. 1994 yılı aralık ayında Ruslar'ın Çeçenistan'ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline geldi. 1995 yılı başında Rus savaş uçakları Şamil'in Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi şehid ettiler. Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'de, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetti.
1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ve Rus güçleri Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etti. 1998 de Cahar-Kale'de yapılan Çeçen-Dağıstan Halkları Kongresi'nde başkan seçildi. Kongrenin ikinci toplantısında alınan kararla 1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şûrâsı'nın başkanlığına getirildi.
1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan'a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni'yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Basayev, Devlet Başkanı Dokka Umarov'un emrinde Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürmekteyken 10 temmuz 2006 tarihinde, inguşetya’nın Ekazevo köyü’nde, bulunduğu askeri konvoydaki bir patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.
kahraman birmileltin kahraman bir savaşçısı... Stalin sürgününden sonra ahıska türkleri karapapah türkleri çerkezler geridönemezken yarısı gittiği yerde kalıp yarısıda ölürken çeçenler ölmediler ölmediler ama sadece vatanlarına kavuşabilmek için ölmediler direndiler ve geri döndüler vatansever ve milliyetçi aynı zamandada kahraman olduklarını gösterdiler Basayev Sadulayev Mashadov bunların bir örneğidir......1994 den beri ruslara karşı savaşan mücahitler şehitleriniz şehitlerimizdir...gazanız mübarek ola ALLAH yardımıcınız olsun kalbimiz sizinledir...
KAFKASYA'NIN SON YÜZYILDAKİ EN BÜYÜK HALK KAHRAMANLARINDAN
Ardında neleri bırakıp özgürlük mücadelesine koşması, geçtiğimiz 15 yıl içinde hayatı ve yaptıkları itibariyle kitaplara sığmayacak, onlarca sinema filmlerine konu olacak gerçek bir kahramandır, Bazılarının rambo misali sadece sinemalarda göz boyayan sahte kahramanlarına nazaran o gerçek bir efsanedir. 1990' lı yıllardan bu yana binlerce kişilik Rus ordusu ile nasıl mücadele ettiğini herkes biliyor. Siz hiç 7 kat mayınlar döşenmiş ve kuşatma altında bir bölgeden savaşçılarıyla geçen ‘’Önden ben gideceğim savaşçılar arkadan gelsin’’ diyen ve ayağını feda eden bir general duydunuz mu? Beslan ve Moskova baskınlarında masumların ölümüne neden olanların Rus gizli servis ve ordusu olduğunu uçan kuşlar bile bilmektedir.Şimdilerde Beslan olayında Rus vatandaşlarınca bile katliama Rus ordusunun sebep olduğu kabul edilmektedir.10 yıl içinde Çeçenistanda 255.000 masum çeçen Ruslar tarafından öldürüldü kaçırıldı,işkence edildi.Ölenlerden sadece 40.000 çocuk vardır. (İzlemek için:(http://www.waynakh.com/video.htm)
Basayev’in 1995'te Budyennovsk'ta 130 rehinenin öldüğü hastane kuşatmasını ve 2002'nin Ekim ayında 129 rehinenin öldüğü Moskova'daki sinema olayını hatırladığımızda bu olayların her birinde tüm sorumluluğun sadece Rus güvenlik güçlerine yıkılamayacağı ve Basayev’in hiç de suçsuz olmadığı ortadadır. Çünkü tüm pratiği Basayev ve onun siyasi çizgisini paylaşanların da sivillerin hayatına değer vermediğini göstermektedir.
Rusların Şeyh Şamil den sonra en büyük belası İslam dünyasının sayılı kahramanlarından Müslümanlık böyle mücahitler sayesinde hakettiği yere gelecektir.
Cahar Dudayev ve Aslan Mashadov'dan sonra Çeçenlerin en büyük lideri ve komutanı, efsanesi.Daha öncede rus hükümetince öldürüldüğü bildirilmiş sonra bunun doğru olmadığı anlaşılmıştı.Ancak yaklaşık iki hafta önce İnguş Cumhuriyetinde öldürüldü yada öldü.Bazı kaynaklara göre St.Petersburg'daki G8 zirvesinde eylem yapmak amacıyla araçla bomba sevk ederken bombaların patlaması sonucu öldüğü, bazı kaynaklara göre de rus istihbarat servisi tarafından operasyonla öldürüldüğü yazıldı.Basayev yıllar önce Grozniyi savunurken bir bacağını kaybetmişti.
-cesuryürek - özgürlük için silahıyla nikah kıyan yüce gönül... çeçen değil hangi milletten olursa olsun müslüman değil hangi dinden olursa olsun topragına tecavüz etmek isteyene karşı duran asil bir insan... saygıyı hak eden bir dava adamı sevgi kişiye kalmış ama saygı mecburi... - yavşak ruslara karşı göğsümüzü kabartan bir cüneyt arkın :) - helal olsun çeçenlere helal olsun filistin halkına canı cehenneme rus ve israilin zaten demesemde onların rezervasyon u ezelden beridir hazır :)))
Yirminci asır dünyaya barış ve huzur getirmedi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşına sahne olan bu yüzyıl, artık geride kaldı. Yepyeni bir asra ‘merhaba’ dedik. Yirmi birinci yüzyılın daha huzurlu ve barış dolu olacağını umuyorduk ama beklediğimiz gibi olmadı. Irak’ta, Çeçenistan’da ve Filistin’de yaşananlar, bu asrın da barıştan uzak geçeceğini gösteriyor. Anlaşılan o ki kan ve kin bu yüzyılda da dünyadan silinmeyecek. Son zamanlarda Çeçenistan’da da huzursuzluklar baş göstermeye başladı. Zaten Kafkaslarda barış hiçbir zaman tesis edilemedi. Fakat bir ara olaylar durulmuştu. Birileri mevcut sükûneti dinamitleyerek aynı filmi tekrar gösterime koydu. ‘Biz bu filmi çok gördük’ desek de yine de mecburen izleyeceğiz. Çeçenlerin son lideri olarak kabul edilen Şamil Basayev birkaç gün evvel(10 Temmuz 2006) öldürüldü. Bu hadiseden sonra insanlar birbirine şu soruyu soruyor: Bundan sonra Kafkaslar’da neler olacak? Çeçen lider Şamil Basayev’in şahadeti yeni bir sürecin başlangıcı olabilir. Zira Çeçen direnişçilerin sözcüsü Mevladi Udugov’un, Çeçen lider Şamil Basayev’in öldürülmesinden sonra yaptığı açıklamada, “Basayev öldü, ama cihad devam ediyor” demesi yeni gelişmelerin işareti olarak yorumlanabilir. Çeçenistan jeopolitik açıdan mühim bir yerde bulunmaktadır. Çeçen-İnguş ekonomisi büyük ölçüde petrol üretimi ve işlenmesi ile petro-kimya sanayine dayalıdır. Bu durum dikkate alındığında kavgaların ve sürtüşmelerin sebebi daha iyi anlaşılmaktadır. Rusya onlarca ülkeye bağımsızlık hakkı verdiği halde Çeçenlere bu hakkı tanımaması manidardır. Ömrünü Çeçenistan’ın istiklali için geçiren ve bu uğurda canını hiçe sayan Şamil Basayev çok büyük bir vatansever bir insandı.1965’te Çeçenistan’ın Vedeno Bölgesi’nin Vedeno köyünde doğmuştu. 1991 Ağustos’unda Moskova’daki hükümet darbesi sırasında Yeltsin taraftarları arasında yer almıştı. Adını ilk defa Çeçenistan’da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara’ya indirdiğinde duyurmuştu. 1992 yılında Cahar Dudayev’in emri ile Abhazya’ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanı iken, Abhazya’nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci derecede etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu birliklerinin komutanlığına getirilmişti. Abhazya’nın ardından Çeçenistan’a dönerek Dudayev’e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili olmuştu. 1994 yılı Aralık ayında Ruslar’ın Çeçenistan’ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline gelmişti. Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995’te, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetmişti. 1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmişti. Rus güçleri Çeçenistan’ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etmişti. 1999’da Rusya’nın Çeçenistan’ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan’a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başlamıştı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni’yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Çeçenistan bağımsızlık davasında büyük fedakârlıklar yapan Basayev, son olarak Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Dokka Umarov’un yardımcılığı görevine getirilmişti. Fakat o, savaşçılığıyla tanınıyordu; makamlarla işi olmazdı. Büyük bir vatan sevdalısıydı Şamil Basayev….Vatanı için yapamayacağı bir şey yoktu. Genç yaşına rağmen, bugüne kadar yaptıkları bir destan oluşturacak düzeyde ve önemdeydi. Çeçenistan bağımsızlık davasında büyük fedakârlıklar yapan ve bir bacağını kaybeden Basayev, yaşasaydı bundan sonra yaptıklarının daha fazlasını gerçekleştirecekti. Onun en büyük hayali Çeçenistan’ı bağımsız olarak göremekti. Fakat nasip olmadı. Fakat bir gün Çeçenistan da bağımsızlığına kavuşacaktır. O, bunu ötelerden seyredecektir. Rus yetkililer Basayev’in bir kaza sonucu öldüğünü söylüyorlar. Büyük bir ihtimalle Çeçenlerin tepkisinden çekindikleri için böyle bir senaryo ortaya koydular. Fakat bu kadar basit bir senaryoya ancak ahmaklar inanır. Bazı kaynaklar olayı farklı biçimde ortaya koyuyorlar. Rus gizli servisinin de aralarında bulunduğu değişik kaynakların verdiği bilgiler, Basayev’in yüz kilo patlayıcı ile yok edildiğini gösteriyor. İstihbarat kaynakları, Rus gizli servisinin operasyonu Çeçenlere silah ve patlayıcı madde gönderen bir ülkede başlattığını ve patlayıcıların içine uzaktan kumandayla havaya uçurulmasını sağlayacak bir cihaz yerleştirildiğini bildirdi. Bu kaynaklara göre, operasyonun son aşaması İnguş Cumhuriyeti'nin Ekajevo köyünde gerçekleştirildi. Patlayıcıları bir kamyona yerleştiren Basayev ve adamlarının birkaç araçlık konvoyla köyden ayrıldığı sırada çok şiddetli bir patlama meydana geldi. İnguş Başbakan Yardımcısı Beşir Auşev, patlamanın şiddetinden Basayev’in başının gövdesinden ayrıldığını ve teşhisin vücudunun değişik parçalarıyla yapılabildiğini, protez bacağının da bulunduğunu açıkladı. Anlatılanlara göre aynı operasyonda Basayev’in yanında bulunan 12 Çeçen de öldürüldü. Rusya Televizyonu ise, Basayev’in füze saldırısı sonucu öldürüldüğünü duyurdu. Bilindiği gibi Çeçenlerin ilk Başkanı Cahar Dudayev de bir Rus savaş uçağından atılan füzeyle öldürülmüştü. Çeçenistan'daki direniş hareketinin en etkili lideri olan Basayev’in vücudunun ortadan kaldırılması Çeçen direnişini bitirmez. Çeçenler onurlu ve inatçı insanlardır. İçlerinden nice Basayevler çıkarırlar. Daha evvel Cahar Dudayev’i öldürmüşlerdi. Fakat onun yerini doldurmak için her fert, canını ortaya koydu. Böyle mühim şahsiyetlerin öldürülmesiyle direnişin duracağını umanlar herhaliyle yanılıyorlardır. Çünkü bu gibi cinayetler, direnişi ve direnişçileri daha da ateşler. Ne diyelim bundan sonrasını Ruslar düşünsün. Bizim inancımıza göre şehitlik yüksek bir mertebedir. Basayev, Hak katında bu makama yükseldi. Allah hayırlı eylesin. Çeçenlerin ve bütün Müslümanların başı sağ olsun. Zulmün sonu abad olmak değil, berbat olmaktır.
Çeçenisten yalnız kaldı.Asıl savaşlarını başlarında komutanları yokken verecekler..Öldürülmesine üzüldüm ama şehitlik mertebesine erişmiştir inşallah..
ŞAMİL BASAYEV KİMDİR? 10.07.2006 - 16:15:00 Çeçen Lider Şamil Basayev, 1965'de Çeçenistan'ın Vedeno Bölgesi'nin Vedeno köyünde doğdu. 1987 yılında Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik yıllarında devrimci kişiliği ile ön plana çıkmıştı. Moskova'da odasının duvarında Che Guevera'nın posterinin asılı olduğunu verdiği bir demeçte dile getirdi.
1991 Ağustosu'nda Moskova'daki hükümet darbesi sırasında Yeltsin taraftarları arasında yer aldı. Adını ilk defa Çeçenistan'da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara'ya indirdiğinde duyurdu.
1992 yılında Cohar Dudayev'in emri ile Abhazya'ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanıykan, Abhazya'nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci dereceden etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu (KHK) birliklerinin komutanlığına getirildi. Abhazya'nın ardından Çeçenistan'a dönerek Dudayev'e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili oldu. 1994 yılı Aralık ayında Ruslar'ın Çeçenistan'ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline geldi. 1995 yılı başında Rus savaş uçakları, Şamil'in Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi şehid ettiler.
Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'de, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetti. 1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ve Rus güçleri Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etti. 1998 de Cahar-Kale'de yapılan Çeçen-Dağıstan Halkları Kongresi'nde başkan seçildi. Kongrenin ikinci toplantısında alınan kararla 1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şûrâsı'nın başkanlığına getirildi.
1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan'a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni'yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Basayev, Devlet Başkanı Aslan Mashadov'un emrinde Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürmekteydi.
Şamil Basayev, Çeçen-İçkerya Devlet Başkanı Abdulhalim Sadullayev'in 17 Haziran 2006 tarihinde öldürülmesinden sonra yerine geçen Dokko Umarov'un yardımcılığına getirildi.
(SEV) ------------ inguşetyada şehit adildi tüm kuzey kafkasyalıların başı sağolsun.bir şamil ölür bin şamil doğar.yaşasın bağımsız birleşik kuzey kafkasya.
Şamil Basayev kimdir, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben 37 yaşımdayım, Abhazya'nın Gürcistan'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesine bilfiil katılmış bir kızla evliyim. Bir oğlum, üç de kızım var. Bu yeni savaş başlamadan kısa süre önce ikinci kez evlendim, fakat bundan çocuğum yok. Şirvânî isimli bir kardeşim olup, o da ünlü kumandanlardandır ve savaşta benim yanımda mücadele etmektedir. Moskova'da yüksek tahsil gördüm, sonra Sovyet ordusunda askerlik yaptım; daha sonra da Moskova'da ticaretle meşgul oldum. Abhazya'da bağımsızlık mücadelesi veren kardeşlerimize yardım etme şerefine nail oldum. Keza, Karabağ'da Ruslara karşı yapılan mücadeleye de katıldım.
1991'de Sovyetlerin dağılması üzerine Çeçenistan'a döndüm ve birtakım askerî birlikler teşkil ettim, onlar Afganistan'da eğitildiler ve Tacikistan'daki mücahitlere destek vermek için oraya gönderildiler. Her zaman olduğu gibi Çeçenistan'da olaylar çabuk gelişti ve Başkan Cevher Dudayev Çeçenistan'ın bağımsızlığını ilân etti; böylece benim çalışmalarım da bizatihi Çeçenistan'a yöneldi ve ülkemde 'Özel Mücahit Birlikleri' teşkil ettim ve onları, Rus gizli örgütleri ile Rus ordusuna karşı mücadelede yönettim.
Savaşın yoğunlaştığı (1994-96 Savaşı) sıralarda Vedeno cephesindeki birliklerimize kumanda ettim. Rus şehri Budennovsk'a yapılan ünlü ve başarılı eylemi idare ettim. Savaşın sonlarına doğru, Grozni'deki Rus işgal ordusuna karşı girişilen taarruzda görev alan 11.000 kişiden oluşan Çeçen Millî Ordusu'na kumanda ettim. Bu harekât Rusya'yı, mücahitlerin isteklerini kabule ve Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur etti.
Rusya Genelkurmay Başkanı Anatoliy Kvaşnin tarafından bir süre önce öldüğü açıklanan ünlü Çeçen komutan Şamil Basayev, açıklamalarıyla yeniden gündemde.
Basayev, 15 Mayıs'ta Prima News'in direktörü Aleksandr Podrabinek'in sorularını cevaplandırdı. 18 aydan beri basına demeç vermediğini ancak insan haklarını koruma gayreti nedeniyle Prima News'e bir istisna yapmak istediğini belirten Basayev, meşhur Grozni savunması ve şu anki savaşın gidişatı hakkında bilgiler verdi.
*** - Rusya Genelkurmay Başkanı Kvaşnin öldüğünüzü dair haber verdi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Benim küçük bir taşınabilir televizyonum var. Onu izlerken duydum. Ayrıca General Troşev'in ölümümden haber vermesini de duydum. Onun yüzünde sır dolu bir ifade vardı. 'Biraz bekleyin size kanıtları sunacağız' diyordu. Ben bu noktada bir şey söylemek istiyorum: Burada memnun ettirme gayreti, yönetimin gözüne girme isteği var.
Savunma Bakan İvanov'un Hattab'ın ölümünü nasıl haber verdiğini hatırlıyor musunuz? Normal mantığa göre bunu bildiren kişi FSB Başkanı Patruşev olmalıydı. Her halde Kvaşnin, İvanov'un şöhretini kıskandı ve gündemde kalmak için onun yolunu seçti. Benim öldürülmem hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bugün ben ya da başka biri ölecek, ama bundan dolayı mücadele durmayacak. Hattab'ın ölümü buna örnektir. Onlar açık çatışmada ona bir şey yapamadılar ve aşağılık bir yöntemle zehirli mektup göndererek zehirlediler. Allah'ın lütfüyle biz o adamları bulduk. Bir tanesini infaz ettik, ikincisini arıyoruz, bulacağız ve cezalandıracağız.
Bugün problemin kaynağı ne benim ne de mücahitlerdir. Bugünkü problem insanların bu dünyaya olan bakışlarındadır; yaşamlarına ve özgürlüklerine olan bakışlarında. Biz özgürlük yolunu seçtik. Özgürlüğümüz için, yaşam tarzımızı korumak ve kimseyi rahatsız etmeden yaşama hakkımızı korumak için ayağa kalktık.
Allah'ın lütfuyla biz er yada geç bunu elde edeceğiz. Bu yüzden Kvaşnin'in sözleri burada hafif gülümseme ve biraz da alayla karşılanıyor, başka bir şey değil. Eğer Rus ordusu bu kadar aptal ve aşağılık bir yönetimine sahipse, o zaman bana sadece devasa zenginliğini ve insan kaynaklarını harcayan Rusya'ya üzülmek düşer. Ama en önemlisi; burada mayın savaşında sakat kalan binlerce insan evine götürülüyor. Ama gerçek şu ki Ruslar hiçbir zaman kendi kurbanlarını ve cesetlerini saymıyor bile, çünkü halkı ve onun refahını düşünen gerçek temsilciler hiçbir zaman iktidarda yer almadı. Rusya hiçbir zaman toprak ihtiyacından yada her hangi bir kaynak sıkıntısından dolayı savaş yapmadı. Rusya, her zaman işgal amaçlı savaştı. Bu konuda Kur'an'da 'Eğer doğru yoldan saparsanız, aranızdan en kötülerini seçer ve onların elleriyle sizi cezalandırırım' deniliyor. Bugün biz Rus işgalcileri Allah'ın verdiği bir ceza olarak görüyoruz, başka bir şey değil.
- Savaşın başlangıcı ile kıyaslandığında şimdi savaşmak daha mı zor?
Çok kısa cevap verebilirim:Grozni savunmasını saymazsak çok daha kolay. O savaş çok ağırdı, çünkü orada çok büyük bir kuvvet ve silah kullanıldı. Size bir örnek vereyim. Bildiğiniz gibi Grozni'de İçişleri'nden tümgeneral yada korgeneral, tam olarak hatırlamıyorum, Malofeyev soyadlı general öldürüldü ve cesedi Staropromıslovskiy bölgesinde elimize geçti. Orada askerler harekete geçmiyordu, yani o askerlerini moral vererek galeyana getirmek istedi. Evlerden birine girdiğinde de bizimkiler onu öldürdü. Yanındaki dokümanlarla elimize geçti. Bu dokümanlarda hesap gibi bir şey vardı onu size örnek olarak vermek istedim. O Kuzey-Batı Cephesi komutanının yardımcısı idi. Askerler Grozni'ye dört koldan saldırıyordu. Sadece 15 Ocak'ta yani bir günde üzerimize tek bir yönden grad (toptan raket atma sistemi) 'dan 2870 kere ateş edildi. 2700'in üzerinde top ateşi, 2860 SAU ve ağır silah ateşi, sonra 45 BMP, 300 uçak bombası ve 50 'skad' roketi atıldı. Bunları ben hatırlıyorum, Malofeyev'in ajandasından okumuştuk. İşte bu sadece bir günün bilançosuydu ve tek bir yönden yapılanlardı. Grozni'ye dört yandan saldırdılar. O gün aramızda 31 kişi hayatını kaybetti ve 67-68 kişi yaralandı. Bu en ağır kaybımızın olduğu gündü. Gerçekten Şubat ve Mart ayları bizim için zor geçti, cephe savaşından gerilla savaşına geçiyorduk. Daha önemlisi az bir toprak parçası üzerinde çok sayıda kişi vardı, bu çok zordu. Özellikle iki kuşatmayı aşıp binlerce kişiyle düzlüğe indik. O zaman birçok savaşçıyı köylere gönderdik; bazı üslerin ve gerilla savaşına zemin hazırlanması için. Bugün savaş, nasıl söylesem, kendiliğinden devam ediyor. Burada ne benden, ne de başka yöneticilerden pek bir şey istenmiyor. Çünkü mücahitler ne yapması gerektiğini biliyor. Hepsi artık savaşmayı biliyor. Her hangi bir maddeden mayın yapmasını biliyorlar, yerleştirilmesini de. Yani insanlar savaşmayı öğrendiler. Ve seçtiğimiz taktik arıların taktiğidir, yani atalarımızın taktiği. Ki, sonsuz ve bitmeyen küçük darbelerle düşmanımızı devre dışı bırakıyoruz. Bir yandan bu taktik amacına ulaşıyor, diğer yandan da bizim kayıplarımız az oluyor. Üstelik bunun maddi maliyeti de az. Ama bunun yanında bu taktik özellikle sivil halkımızı olumsuz etkiliyor, çünkü bizimle başedemeyen ve bizi yakalayamayan işgalciler, sivil halka karşı tenkil operasyonu düzenliyor. Ama bu yapılanlar bizim saflarımızı dolduruyor. Birçok insan için bu sonsuz bir savaş gibi görünüyor: Ruslar bizimle baş edemiyor, biz de Ruslar'la...Bu sadece dış görünüştür, çünkü biz uzun vadeli bir taktik seçtik, ama amaç kesin olarak kazanmaktır. Bunun için onlarca yıl gerekecek ve biz buna hazırız. Ve bu yüzden size tekrar söylüyorum: Şu an eskisine nazaran savaşmak çok kolay, çünkü her şey yerine oturdu ve (organizasyonla ilgili) önemli bir değişiklik yapmak gerekmiyor.
'Rusya vatandaşlarının bu savaşta ne kazandığına dair bir örnek vermek istiyorum. Rus asker takımı Çeçenistan'da öyle bir nesil yetiştiriyor ki, onlar için savaştan, cihattan başka bir hayat yok. Bu nesil her an kendilerini ve tüm Rusya'yı yok etmeye hazır. Onların tek amacı Rusya'ya verebildikleri kadar zarar vermek; her şey fırsata ve imkana bağlı. İnanın ki, bugün ne benim ne Mashadov'un ne de başka kimsenin kontrol etmediği çok sayıda yeni askeri gruplar doğuyor. Onlar bugün kendi başlarına istediklerini yapıyorlar. Bu savaş insanları acımasızlaştırdı.'
- Uluslararası kamuoyunun Rusya'nın Çeçenistan politikasında etkili olabileceğini düşünüyor musunuz?
Kamuoyu her zaman politikayı etkileyebilir hatta tiranları bile. Ancak öyle bir durum ortaya çıktı ki Batı yönetimi ve özellikle Amerika, tüm dünyayı terörizmle korkutuyor. Çok elverişli bir terim buldular: Uluslararası terörizm. Bunun içine hiçbir delile ihtiyaç duymaksızın herhangi bir insanı ya da devleti koyabiliyorlar. Bugün tüm dünya hipnoz edilmiş sanki, dipsiz bir kuyuya doğru sürükleniyorlar. Mesela 9 Mayıs'taki Kaspiysk'teki patlamayı ele alalım. Hemen tüm dünyaya hiçbir delil sunmaksızın bunun Rabbani Halilov'un işi olduğu duyurulmaya çalışıldı. Bir iki gün sonra televizyonda kendi oğlundan vazgeçen ve bulduğu takdirde onu yakacağını söyleyen bir babayı gösterdiler. Ben dinliyorum, televizyondan izliyorum ve düşünüyorum: Nerede kaldı şu meşhur 'yargılamada suçsuzluk esastır' prensibi? Hani her ferdin savunma hakkı vardı? Kimse sormuyor. Ben ise onun bunu yapmadığını biliyorum. En vahimi Halilov'un bunu yapmadığını söyleyebileceği bir olanağı da yok. Kaldı ki 'ben suçsuzum' dese de bunun ona bir faydası olmayacak. Çünkü Dağıstan'ın güvenlik organları ve yönetimi, beceriksizlik ve iş bilmezliklerinin faturasını Halilov'a çıkarıp kendilerini aklayacaklar. Bu nedenle hemen doğrudan bütün suçu onun üzerine yıkıyorlar. Güya onlar daha önceden de bu patlamanın olacağını biliyorlarmış falan...Ama bu durumda yeni sorular akla geliyor. Bu yüzden, bu tür durumlarda kamuoyu, çok şey demektir. Ve kamuoyu, insanları o dipsiz kuyuya kaymaktan kurtarabilirdi. Özellikle üçüncü dünya savaşa doğru kaymaktan kurtulabilirdi.
Dünya sessizce bu savaşa doğru sürükleniyor. Bir gün bu dünya haksızlıktan, kaostan dolayı patlayacak, er ya da geç bir yerde kıvılcım ateşlenecek ve büyük savaş başlayacak. Eğer kendi yöneticilerini fazla dinlemez ve onların ajitasyonlarından etkilenmezlerse dünya kamuoyu bunu yapabilir. Bu nedenle kamuoyu hala bir şeyler yapabilir, ama büyük ihtimalde bir şeyler yapılmayacak. Bugün, batı 'terörizm' nedeniyle korku içerisinde. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde Rusya ile 'dostluk' kurmak istiyorlar, çünkü batının savaşta ileri sürecek askere ihtiyacı var.
- Çeçen direnişi gerilla taktiğinden kendi topraklarında mevzi savaşı vermeye geçecek mi?
Allah'ın lütfuyla biz ona hazırlanıyoruz. Biz geçen sene hatta ondan önceki sene de büyük bir atağa geçecektik. Bunun olmamasının bazı nedenleri var. Ben ayrıntı vermek istemiyorum ama planlarımız var. En önemlisi her şeyin kendi olgunlaşma süreci var. Bugün yeterince insan kaynağımız ve savaş malzememiz var, ama yine de silah ve ağır silah açısından yetersiziz. Allah'a şükür, yavaş yavaş onları da temin ediyoruz ve depoluyoruz. Büyük saldırıya hazırlanıyoruz. Bugün Rus tarafı bizimle büyük bir çatışmaya girip bizi harcamak istiyor, çünkü böyle bir dönemde cephe savaşına girmek Ruslar'ın yararınadır, bizim değil. Biz cephe savaşından fayda umduğumuz an endişe etmeyin, açığa çıkacağız ve Çeçenistan'ı kontrol etmeye başlayacağız. Bizim için bugün de bunu yapmak çok büyük bir problem değil. Ama biz görüyoruz ki, bunun zaman henüz gelmedi ve seçtiğimiz taktik bizim için daha uygun daha tatmin edeci. Lakin çabuk bitirmek isteyenler çok var, ama her şeyin kendi zamanı var.
- Rusya vatandaşlarına ne söylemek isterdiniz?
Gerçeği söylemek gerekirse onlara bir şey demek istemem. Çünkü kölelere konuşmak faydasızdır. Köle tabiatı gereği hiçbir şeye karar veremiyor. Sana hatta kendisine karşı (bir nedenle üzülüyor olsa da) sahibinin emirlerini uygulayacaktır. Ben ise tüm Rus nüfusunun köle ruhlu olduğunu sanıyorum ve Rusya vatandaşlarına üzülüyorum. Televizyonda 'sivil toplum' ve 'barış zamanıdır' diye konuşmalar yapılırken ben Rusya vatandaşlarına bir şey söylemek istiyorum: Savaş hepinizin evine girecek, şu an barış zamanı olduğunu sanmayın, çünkü Rusya bizimle savaşıyor. Bu demektir ki tüm Rusya bizimle savaş halindedir ve bizim gözümüzde sivil halk olduğunuzu düşünmeyin. Bizim gözümüzde siz silahsız askersiniz, ama sivil halk değil. Çünkü Çeçen halkının soykırımını destekleyenler sivil halk olamaz.
Bize karşı askerlerin sözle bile desteklenmesi sivilleri düşmana çevirir. Onlar sadece silahsız düşman, başka bir şey değil. Birçoğu bu mesele üzerinde düşünmüyor ve onlara göre Çeçenler bir yerlerde savaşan teröristtir, üstelik uluslararasıdır, dolar ve benzer başka şeyler için savaşıyorlar, ama ne olursa olsun özgürlükleri ve dünyada yaşama hakkı için değil.
Ben bir şey söyleyeceğim; Eğer burada dolar ya da başka bir şey için savaşılsaydı, o zaman saflarımızda Rus paralı askerler, Kvaşninler, Troşevler olurdu. Bize hizmet edenlerin en başında onlar gelirdi. Biz özgürlüğümüz için savaşıyoruz, bağımsızlığımız ve inancımız için. Allah'a hamdolsun, değeri ne olursa da biz zafere gideceğiz.
İlk başkanımız Cahar Dudayev derdi ki 'Boğulmak üzere olanı yine ancak kendisi kurtarabilir'. Çeçen direnişi Rusya vatandaşlarını da ilgilendiriyor, çünkü Rusya bugün batıyor. Kendi yanlışlıklarının bataklığında boğuluyor. Gerçekte Rusya şu an devlet olarak dağılıyor ve Rusya'nın demagoji yönetiminin toprak bütünlüğünden bahsetmesi burada bize gülünç geliyor. Çünkü 15 bin kilometrekarelik toprak parçasında Rusya ikinci kez kendine ve bize insan kaybı verdirerek savaş yapıyor. Bunu yanında, ta birinci savaşta Rusya, Çin'e boş yere 150 bin kilometrekare toprak verdi, yani Çeçenistan'ın 10 katı büyüklüğünde bir toprak parçasını. Ve şimdi de ihtilaflı sınır bölgelerinde toprak veriyor. Hayır, bu savaş halkımıza karşı yapılıyor, sözde Rusya'nın toprak bütünlüğünü sağlamak için değil. Eğer Rusya yönetimi toprak bütünlüğünü düşünseydi, burada her gün onlarca ölen askerlerini ve harcanan kaynakları sınır bölgelerine gönderirdi.
Rusya yönetiminin bugünkü politikasında kendi vatanını koruma endişesinin görüntüsü bile yok. Sadece büyük oyun var. Ama bunlar sizin probleminiz, bunları çözmek bize düşmez.
Rusya vatandaşlarının bu savaşta ne kazandığına dair bir örnek vermek istiyorum. Rus asker takımı Çeçenistan'da öyle bir nesil yetiştiriyor ki, onlar için savaştan, cihattan başka bir hayat yok. Bu nesil her an kendilerini ve tüm Rusya'yı yok etmeye hazır. Onların tek amacı Rusya'ya verebildikleri kadar zarar vermek; her şey fırsata ve imkana bağlı. İnanın ki, bugün ne benim ne Mashadov'un ne de başka kimsenin kontrol etmediği çok sayıda yeni askeri gruplar doğuyor. Onlar bugün kendi başlarına istediklerini yapıyorlar. Bu savaş insanları acımasızlaştırdı.
'Bir kişiden ordu olmaz' diye bir Rus atasözü var. Ama bu eskidendi. Bugün ilerleyen çağda bir kişi bazen bir ordu demek. Bu insanlar belli bir zaman sonra harekete geçecek. Rus asker takımının sivil halka karşı bu kadar barbar ve acımasızlığı er ya da geç bu türden karşılıklar bulacak. Biz Newton'un üçüncü kuralını unutmamalıyız: Etki tepkiyi doğurur.
Kendi problemlerimizi Allah'ın lütfüyle çözeceğiz ve zafere ulaşacağız. Uzun dönem güç ve kayıplar gerektirse de biz buna hazırız.Biz bu direniş üzerinde büyüdük, er ya da geç zafere ulaşacağız. En azından yarın çocuklarımızın savaşması gerekmeyecek.
şu anda halen çeçenistandaki savaşçıların komutanıdır. ruslara 1995teki cevabı tekrarıyacağına inanıyorum. şamiller,dudayevler,yalnızkurt raduyevler,basayevler bitmiyecektir..
Kafkaslara Şamil diye seslenirseniz,
Yankısı şehadet olur.
Kafkas dağlarından bir Şamil geçti.
Bir fırtına, bir boran, bir türkü geçti.
Ölüm ona o ölüme güldü geçti.....
ŞAMİL BASAYEV ÖLÜMSÜZ BİR DEVRİMCİ KOMUTAN..........
Şamil Basayev, 1965'de Çeçenistan'ın Vedeno bölgesi'nin Vedeno köyünde doğdu. 1987 yılında Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik yıllarında devrimci kişiliği ile ön plana çıkmıştı. Moskova'da odasının duvarında Che Guevera'nın posterinin asılı olduğunu verdiği bir demeçte dile getirdi.
1991 Ağustosu'nda Moskova'daki hükümet darbesi sırasında Boris Yeltsin taraftarları arasında yer aldı. Adını ilk defa Çeçenistan'da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara'ya indirdiğinde duyurdu.
1992 yılında Cahar Dudayev'in emri ile Abhazya'ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanı iken, Abhazya'nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci dereceden etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu (KHK) birliklerinin komutanlığına getirildi. Abhazya'nın ardından Çeçenistan'a dönerek Dudayev'e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili oldu. 1994 yılı aralık ayında Ruslar'ın Çeçenistan'ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline geldi. 1995 yılı başında Rus savaş uçakları Şamil'in Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi şehid ettiler. Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'de, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetti.
1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ve Rus güçleri Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etti. 1998 de Cahar-Kale'de yapılan Çeçen-Dağıstan Halkları Kongresi'nde başkan seçildi. Kongrenin ikinci toplantısında alınan kararla 1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şûrâsı'nın başkanlığına getirildi.
1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan'a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni'yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Basayev, Devlet Başkanı Dokka Umarov'un emrinde Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürmekteyken 10 temmuz 2006 tarihinde, inguşetya’nın Ekazevo köyü’nde, bulunduğu askeri konvoydaki bir patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.
PATİ[email protected]
kahraman birmileltin kahraman bir savaşçısı...
Stalin sürgününden sonra ahıska türkleri karapapah türkleri çerkezler geridönemezken yarısı gittiği yerde kalıp yarısıda ölürken çeçenler ölmediler ölmediler ama sadece vatanlarına kavuşabilmek için ölmediler direndiler ve geri döndüler vatansever ve milliyetçi aynı zamandada kahraman olduklarını gösterdiler Basayev Sadulayev Mashadov bunların bir örneğidir......1994 den beri ruslara karşı savaşan mücahitler şehitleriniz şehitlerimizdir...gazanız mübarek ola ALLAH yardımıcınız olsun kalbimiz sizinledir...
KAFKASYA'NIN SON YÜZYILDAKİ EN BÜYÜK HALK KAHRAMANLARINDAN
Ardında neleri bırakıp özgürlük mücadelesine koşması, geçtiğimiz 15 yıl içinde hayatı ve yaptıkları itibariyle kitaplara sığmayacak, onlarca sinema filmlerine konu olacak gerçek bir kahramandır, Bazılarının rambo misali sadece sinemalarda göz boyayan sahte kahramanlarına nazaran o gerçek bir efsanedir.
1990' lı yıllardan bu yana binlerce kişilik Rus ordusu ile nasıl mücadele ettiğini herkes biliyor. Siz hiç 7 kat mayınlar döşenmiş ve kuşatma altında bir bölgeden savaşçılarıyla geçen ‘’Önden ben gideceğim savaşçılar arkadan gelsin’’ diyen ve ayağını feda eden bir general duydunuz mu?
Beslan ve Moskova baskınlarında masumların ölümüne neden olanların Rus gizli servis ve ordusu olduğunu uçan kuşlar bile bilmektedir.Şimdilerde Beslan olayında Rus vatandaşlarınca bile katliama Rus ordusunun sebep olduğu kabul edilmektedir.10 yıl içinde Çeçenistanda 255.000 masum çeçen Ruslar tarafından öldürüldü kaçırıldı,işkence edildi.Ölenlerden sadece 40.000 çocuk vardır.
(İzlemek için:(http://www.waynakh.com/video.htm)
Basayev’in 1995'te Budyennovsk'ta 130 rehinenin öldüğü hastane kuşatmasını ve 2002'nin Ekim ayında 129 rehinenin öldüğü Moskova'daki sinema olayını hatırladığımızda bu olayların her birinde tüm sorumluluğun sadece Rus güvenlik güçlerine yıkılamayacağı ve Basayev’in hiç de suçsuz olmadığı ortadadır. Çünkü tüm pratiği Basayev ve onun siyasi çizgisini paylaşanların da sivillerin hayatına değer vermediğini göstermektedir.
Rusların Şeyh Şamil den sonra en büyük belası İslam dünyasının sayılı kahramanlarından Müslümanlık böyle mücahitler sayesinde hakettiği yere gelecektir.
Şamil basayevin ölümü ölüm değil diriliştir.böyleleri ölüp ölüp dirilirleri...mvf
Cahar Dudayev ve Aslan Mashadov'dan sonra Çeçenlerin en büyük lideri ve komutanı, efsanesi.Daha öncede rus hükümetince öldürüldüğü bildirilmiş sonra bunun doğru olmadığı anlaşılmıştı.Ancak yaklaşık iki hafta önce İnguş Cumhuriyetinde öldürüldü yada öldü.Bazı kaynaklara göre St.Petersburg'daki G8 zirvesinde eylem yapmak amacıyla araçla bomba sevk ederken bombaların patlaması sonucu öldüğü, bazı kaynaklara göre de rus istihbarat servisi tarafından operasyonla öldürüldüğü yazıldı.Basayev yıllar önce Grozniyi savunurken bir bacağını kaybetmişti.
mekanın cennet olsun mücahidim...dualarımız seninle...
şamil basayew o bir komutan o bir allah dostu o bir mücahit o bir destan o bir insan
bir ölüp Bin dirilirler...
ŞAMİL BASAYEW çeçenlerin yeni efsanesi
Öldürülmesine üzüldüm:(
-cesuryürek
- özgürlük için silahıyla nikah kıyan yüce gönül... çeçen değil hangi milletten olursa olsun müslüman değil hangi dinden olursa olsun topragına tecavüz etmek isteyene karşı duran asil bir insan... saygıyı hak eden bir dava adamı sevgi kişiye kalmış ama saygı mecburi...
- yavşak ruslara karşı göğsümüzü kabartan bir cüneyt arkın :)
- helal olsun çeçenlere helal olsun filistin halkına canı cehenneme rus ve israilin zaten demesemde onların rezervasyon u ezelden beridir hazır :)))
BASAYEV’İN ŞEHADETİ VE KAFKASLAR
M.NİHAT MALKOÇ
Yirminci asır dünyaya barış ve huzur getirmedi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşına sahne olan bu yüzyıl, artık geride kaldı. Yepyeni bir asra ‘merhaba’ dedik. Yirmi birinci yüzyılın daha huzurlu ve barış dolu olacağını umuyorduk ama beklediğimiz gibi olmadı. Irak’ta, Çeçenistan’da ve Filistin’de yaşananlar, bu asrın da barıştan uzak geçeceğini gösteriyor. Anlaşılan o ki kan ve kin bu yüzyılda da dünyadan silinmeyecek.
Son zamanlarda Çeçenistan’da da huzursuzluklar baş göstermeye başladı. Zaten Kafkaslarda barış hiçbir zaman tesis edilemedi. Fakat bir ara olaylar durulmuştu. Birileri mevcut sükûneti dinamitleyerek aynı filmi tekrar gösterime koydu. ‘Biz bu filmi çok gördük’ desek de yine de mecburen izleyeceğiz. Çeçenlerin son lideri olarak kabul edilen Şamil Basayev birkaç gün evvel(10 Temmuz 2006) öldürüldü.
Bu hadiseden sonra insanlar birbirine şu soruyu soruyor: Bundan sonra Kafkaslar’da neler olacak? Çeçen lider Şamil Basayev’in şahadeti yeni bir sürecin başlangıcı olabilir. Zira Çeçen direnişçilerin sözcüsü Mevladi Udugov’un, Çeçen lider Şamil Basayev’in öldürülmesinden sonra yaptığı açıklamada, “Basayev öldü, ama cihad devam ediyor” demesi yeni gelişmelerin işareti olarak yorumlanabilir.
Çeçenistan jeopolitik açıdan mühim bir yerde bulunmaktadır. Çeçen-İnguş ekonomisi büyük ölçüde petrol üretimi ve işlenmesi ile petro-kimya sanayine dayalıdır. Bu durum dikkate alındığında kavgaların ve sürtüşmelerin sebebi daha iyi anlaşılmaktadır. Rusya onlarca ülkeye bağımsızlık hakkı verdiği halde Çeçenlere bu hakkı tanımaması manidardır.
Ömrünü Çeçenistan’ın istiklali için geçiren ve bu uğurda canını hiçe sayan Şamil Basayev çok büyük bir vatansever bir insandı.1965’te Çeçenistan’ın Vedeno Bölgesi’nin Vedeno köyünde doğmuştu. 1991 Ağustos’unda Moskova’daki hükümet darbesi sırasında Yeltsin taraftarları arasında yer almıştı. Adını ilk defa Çeçenistan’da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara’ya indirdiğinde duyurmuştu. 1992 yılında Cahar Dudayev’in emri ile Abhazya’ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanı iken, Abhazya’nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci derecede etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu birliklerinin komutanlığına getirilmişti. Abhazya’nın ardından Çeçenistan’a dönerek Dudayev’e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili olmuştu. 1994 yılı Aralık ayında Ruslar’ın Çeçenistan’ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline gelmişti.
Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995’te, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetmişti. 1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilmişti. Rus güçleri Çeçenistan’ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etmişti. 1999’da Rusya’nın Çeçenistan’ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan’a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başlamıştı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni’yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Çeçenistan bağımsızlık davasında büyük fedakârlıklar yapan Basayev, son olarak Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Dokka Umarov’un yardımcılığı görevine getirilmişti. Fakat o, savaşçılığıyla tanınıyordu; makamlarla işi olmazdı.
Büyük bir vatan sevdalısıydı Şamil Basayev….Vatanı için yapamayacağı bir şey yoktu. Genç yaşına rağmen, bugüne kadar yaptıkları bir destan oluşturacak düzeyde ve önemdeydi. Çeçenistan bağımsızlık davasında büyük fedakârlıklar yapan ve bir bacağını kaybeden Basayev, yaşasaydı bundan sonra yaptıklarının daha fazlasını gerçekleştirecekti. Onun en büyük hayali Çeçenistan’ı bağımsız olarak göremekti. Fakat nasip olmadı. Fakat bir gün Çeçenistan da bağımsızlığına kavuşacaktır. O, bunu ötelerden seyredecektir.
Rus yetkililer Basayev’in bir kaza sonucu öldüğünü söylüyorlar. Büyük bir ihtimalle Çeçenlerin tepkisinden çekindikleri için böyle bir senaryo ortaya koydular. Fakat bu kadar basit bir senaryoya ancak ahmaklar inanır. Bazı kaynaklar olayı farklı biçimde ortaya koyuyorlar.
Rus gizli servisinin de aralarında bulunduğu değişik kaynakların verdiği bilgiler, Basayev’in yüz kilo patlayıcı ile yok edildiğini gösteriyor. İstihbarat kaynakları, Rus gizli servisinin operasyonu Çeçenlere silah ve patlayıcı madde gönderen bir ülkede başlattığını ve patlayıcıların içine uzaktan kumandayla havaya uçurulmasını sağlayacak bir cihaz yerleştirildiğini bildirdi. Bu kaynaklara göre, operasyonun son aşaması İnguş Cumhuriyeti'nin Ekajevo köyünde gerçekleştirildi. Patlayıcıları bir kamyona yerleştiren Basayev ve adamlarının birkaç araçlık konvoyla köyden ayrıldığı sırada çok şiddetli bir patlama meydana geldi. İnguş Başbakan Yardımcısı Beşir Auşev, patlamanın şiddetinden Basayev’in başının gövdesinden ayrıldığını ve teşhisin vücudunun değişik parçalarıyla yapılabildiğini, protez bacağının da bulunduğunu açıkladı. Anlatılanlara göre aynı operasyonda Basayev’in yanında bulunan 12 Çeçen de öldürüldü. Rusya Televizyonu ise, Basayev’in füze saldırısı sonucu öldürüldüğünü duyurdu. Bilindiği gibi Çeçenlerin ilk Başkanı Cahar Dudayev de bir Rus savaş uçağından atılan füzeyle öldürülmüştü.
Çeçenistan'daki direniş hareketinin en etkili lideri olan Basayev’in vücudunun ortadan kaldırılması Çeçen direnişini bitirmez. Çeçenler onurlu ve inatçı insanlardır. İçlerinden nice Basayevler çıkarırlar. Daha evvel Cahar Dudayev’i öldürmüşlerdi. Fakat onun yerini doldurmak için her fert, canını ortaya koydu. Böyle mühim şahsiyetlerin öldürülmesiyle direnişin duracağını umanlar herhaliyle yanılıyorlardır. Çünkü bu gibi cinayetler, direnişi ve direnişçileri daha da ateşler. Ne diyelim bundan sonrasını Ruslar düşünsün. Bizim inancımıza göre şehitlik yüksek bir mertebedir. Basayev, Hak katında bu makama yükseldi. Allah hayırlı eylesin. Çeçenlerin ve bütün Müslümanların başı sağ olsun. Zulmün sonu abad olmak değil, berbat olmaktır.
Çeçenisten yalnız kaldı.Asıl savaşlarını başlarında komutanları yokken verecekler..Öldürülmesine üzüldüm ama şehitlik mertebesine erişmiştir inşallah..
'Kara gözlerinde mahmurca bir gülüş
Gayrı uyanılmaz uykunda mısın?
Kanın cemre gibi toprağa düşmüş
Şahadet yolunun ufkunda mısın?
Çizgilerle dolu ellerin yüzün,
Otuzunda mısın, kırkında mısın?
Bizi yalnız koyup göğe süzüldün
Acın dayanılmaz farkında mısın?
Dudakların sanki bir şey söylüyor
Yine aynı sevda şarkında mısın?
Melekler bile sana özeniyor
Cennette döşenmiş tahtında mısın? '
ŞAMİL BASAYEV KİMDİR?
10.07.2006 - 16:15:00
Çeçen Lider Şamil Basayev, 1965'de Çeçenistan'ın Vedeno Bölgesi'nin Vedeno köyünde doğdu. 1987 yılında Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik yıllarında devrimci kişiliği ile ön plana çıkmıştı. Moskova'da odasının duvarında Che Guevera'nın posterinin asılı olduğunu verdiği bir demeçte dile getirdi.
1991 Ağustosu'nda Moskova'daki hükümet darbesi sırasında Yeltsin taraftarları arasında yer aldı. Adını ilk defa Çeçenistan'da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus uçağını kaçırarak Ankara'ya indirdiğinde duyurdu.
1992 yılında Cohar Dudayev'in emri ile Abhazya'ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanıykan, Abhazya'nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci dereceden etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu (KHK) birliklerinin komutanlığına getirildi. Abhazya'nın ardından Çeçenistan'a dönerek Dudayev'e karşı muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili oldu. 1994 yılı Aralık ayında Ruslar'ın Çeçenistan'ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline geldi. 1995 yılı başında Rus savaş uçakları, Şamil'in Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi şehid ettiler.
Rus güçlerin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'de, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentine düzenlediği eylemi yönetti.
1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ve Rus güçleri Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etti. 1998 de Cahar-Kale'de yapılan Çeçen-Dağıstan Halkları Kongresi'nde başkan seçildi. Kongrenin ikinci toplantısında alınan kararla 1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şûrâsı'nın başkanlığına getirildi.
1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan'a dönerek doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. İkinci savaş sırasında da başkent Grozni'yi savunan Basayev, kentten çekilirken yaralanmış, bir bacağının bir kısmı kopmuştu. Basayev, Devlet Başkanı Aslan Mashadov'un emrinde Çeçenistan Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürmekteydi.
Şamil Basayev, Çeçen-İçkerya Devlet Başkanı Abdulhalim Sadullayev'in 17 Haziran 2006 tarihinde öldürülmesinden sonra yerine geçen Dokko Umarov'un yardımcılığına getirildi.
(SEV)
------------
inguşetyada şehit adildi tüm kuzey kafkasyalıların başı sağolsun.bir şamil ölür bin şamil doğar.yaşasın bağımsız birleşik kuzey kafkasya.
büyük çeçen komutan.ruslara az çektirmedi.kalbimiz sizlerle onurlu çeçen milleti...
Ha Şeyh Şamil, ha Şamil Basayev.Bağımsızlık mücadelesi veren herkes kutsaldır.
Şamil Basayev kimdir, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben 37 yaşımdayım, Abhazya'nın Gürcistan'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesine bilfiil katılmış bir kızla evliyim. Bir oğlum, üç de kızım var. Bu yeni savaş başlamadan kısa süre önce ikinci kez evlendim, fakat bundan çocuğum yok. Şirvânî isimli bir kardeşim olup, o da ünlü kumandanlardandır ve savaşta benim yanımda mücadele etmektedir. Moskova'da yüksek tahsil gördüm, sonra Sovyet ordusunda askerlik yaptım; daha sonra da Moskova'da ticaretle meşgul oldum. Abhazya'da bağımsızlık mücadelesi veren kardeşlerimize yardım etme şerefine nail oldum. Keza, Karabağ'da Ruslara karşı yapılan mücadeleye de katıldım.
1991'de Sovyetlerin dağılması üzerine Çeçenistan'a döndüm ve birtakım askerî birlikler teşkil ettim, onlar Afganistan'da eğitildiler ve Tacikistan'daki mücahitlere destek vermek için oraya gönderildiler. Her zaman olduğu gibi Çeçenistan'da olaylar çabuk gelişti ve Başkan Cevher Dudayev Çeçenistan'ın bağımsızlığını ilân etti; böylece benim çalışmalarım da bizatihi Çeçenistan'a yöneldi ve ülkemde 'Özel Mücahit Birlikleri' teşkil ettim ve onları, Rus gizli örgütleri ile Rus ordusuna karşı mücadelede yönettim.
Savaşın yoğunlaştığı (1994-96 Savaşı) sıralarda Vedeno cephesindeki birliklerimize kumanda ettim. Rus şehri Budennovsk'a yapılan ünlü ve başarılı eylemi idare ettim. Savaşın sonlarına doğru, Grozni'deki Rus işgal ordusuna karşı girişilen taarruzda görev alan 11.000 kişiden oluşan Çeçen Millî Ordusu'na kumanda ettim. Bu harekât Rusya'yı, mücahitlerin isteklerini kabule ve Çeçenistan'ı boşaltmaya mecbur etti.
Rusya Genelkurmay Başkanı Anatoliy Kvaşnin tarafından bir süre önce öldüğü açıklanan ünlü Çeçen komutan Şamil Basayev, açıklamalarıyla yeniden gündemde.
Basayev, 15 Mayıs'ta Prima News'in direktörü Aleksandr Podrabinek'in sorularını cevaplandırdı. 18 aydan beri basına demeç vermediğini ancak insan haklarını koruma gayreti nedeniyle Prima News'e bir istisna yapmak istediğini belirten Basayev, meşhur Grozni savunması ve şu anki savaşın gidişatı hakkında bilgiler verdi.
***
- Rusya Genelkurmay Başkanı Kvaşnin öldüğünüzü dair haber verdi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Benim küçük bir taşınabilir televizyonum var. Onu izlerken duydum. Ayrıca General Troşev'in ölümümden haber vermesini de duydum. Onun yüzünde sır dolu bir ifade vardı. 'Biraz bekleyin size kanıtları sunacağız' diyordu. Ben bu noktada bir şey söylemek istiyorum: Burada memnun ettirme gayreti, yönetimin gözüne girme isteği var.
Savunma Bakan İvanov'un Hattab'ın ölümünü nasıl haber verdiğini hatırlıyor musunuz? Normal mantığa göre bunu bildiren kişi FSB Başkanı Patruşev olmalıydı. Her halde Kvaşnin, İvanov'un şöhretini kıskandı ve gündemde kalmak için onun yolunu seçti. Benim öldürülmem hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bugün ben ya da başka biri ölecek, ama bundan dolayı mücadele durmayacak. Hattab'ın ölümü buna örnektir. Onlar açık çatışmada ona bir şey yapamadılar ve aşağılık bir yöntemle zehirli mektup göndererek zehirlediler. Allah'ın lütfüyle biz o adamları bulduk. Bir tanesini infaz ettik, ikincisini arıyoruz, bulacağız ve cezalandıracağız.
Bugün problemin kaynağı ne benim ne de mücahitlerdir. Bugünkü problem insanların bu dünyaya olan bakışlarındadır; yaşamlarına ve özgürlüklerine olan bakışlarında. Biz özgürlük yolunu seçtik. Özgürlüğümüz için, yaşam tarzımızı korumak ve kimseyi rahatsız etmeden yaşama hakkımızı korumak için ayağa kalktık.
Allah'ın lütfuyla biz er yada geç bunu elde edeceğiz. Bu yüzden Kvaşnin'in sözleri burada hafif gülümseme ve biraz da alayla karşılanıyor, başka bir şey değil. Eğer Rus ordusu bu kadar aptal ve aşağılık bir yönetimine sahipse, o zaman bana sadece devasa zenginliğini ve insan kaynaklarını harcayan Rusya'ya üzülmek düşer. Ama en önemlisi; burada mayın savaşında sakat kalan binlerce insan evine götürülüyor. Ama gerçek şu ki Ruslar hiçbir zaman kendi kurbanlarını ve cesetlerini saymıyor bile, çünkü halkı ve onun refahını düşünen gerçek temsilciler hiçbir zaman iktidarda yer almadı. Rusya hiçbir zaman toprak ihtiyacından yada her hangi bir kaynak sıkıntısından dolayı savaş yapmadı. Rusya, her zaman işgal amaçlı savaştı. Bu konuda Kur'an'da 'Eğer doğru yoldan saparsanız, aranızdan en kötülerini seçer ve onların elleriyle sizi cezalandırırım' deniliyor. Bugün biz Rus işgalcileri Allah'ın verdiği bir ceza olarak görüyoruz, başka bir şey değil.
- Savaşın başlangıcı ile kıyaslandığında şimdi savaşmak daha mı zor?
Çok kısa cevap verebilirim:Grozni savunmasını saymazsak çok daha kolay. O savaş çok ağırdı, çünkü orada çok büyük bir kuvvet ve silah kullanıldı. Size bir örnek vereyim. Bildiğiniz gibi Grozni'de İçişleri'nden tümgeneral yada korgeneral, tam olarak hatırlamıyorum, Malofeyev soyadlı general öldürüldü ve cesedi Staropromıslovskiy bölgesinde elimize geçti. Orada askerler harekete geçmiyordu, yani o askerlerini moral vererek galeyana getirmek istedi. Evlerden birine girdiğinde de bizimkiler onu öldürdü. Yanındaki dokümanlarla elimize geçti. Bu dokümanlarda hesap gibi bir şey vardı onu size örnek olarak vermek istedim. O Kuzey-Batı Cephesi komutanının yardımcısı idi. Askerler Grozni'ye dört koldan saldırıyordu. Sadece 15 Ocak'ta yani bir günde üzerimize tek bir yönden grad (toptan raket atma sistemi) 'dan 2870 kere ateş edildi. 2700'in üzerinde top ateşi, 2860 SAU ve ağır silah ateşi, sonra 45 BMP, 300 uçak bombası ve 50 'skad' roketi atıldı. Bunları ben hatırlıyorum, Malofeyev'in ajandasından okumuştuk. İşte bu sadece bir günün bilançosuydu ve tek bir yönden yapılanlardı. Grozni'ye dört yandan saldırdılar. O gün aramızda 31 kişi hayatını kaybetti ve 67-68 kişi yaralandı. Bu en ağır kaybımızın olduğu gündü. Gerçekten Şubat ve Mart ayları bizim için zor geçti, cephe savaşından gerilla savaşına geçiyorduk. Daha önemlisi az bir toprak parçası üzerinde çok sayıda kişi vardı, bu çok zordu. Özellikle iki kuşatmayı aşıp binlerce kişiyle düzlüğe indik. O zaman birçok savaşçıyı köylere gönderdik; bazı üslerin ve gerilla savaşına zemin hazırlanması için. Bugün savaş, nasıl söylesem, kendiliğinden devam ediyor. Burada ne benden, ne de başka yöneticilerden pek bir şey istenmiyor. Çünkü mücahitler ne yapması gerektiğini biliyor. Hepsi artık savaşmayı biliyor. Her hangi bir maddeden mayın yapmasını biliyorlar, yerleştirilmesini de. Yani insanlar savaşmayı öğrendiler. Ve seçtiğimiz taktik arıların taktiğidir, yani atalarımızın taktiği. Ki, sonsuz ve bitmeyen küçük darbelerle düşmanımızı devre dışı bırakıyoruz. Bir yandan bu taktik amacına ulaşıyor, diğer yandan da bizim kayıplarımız az oluyor. Üstelik bunun maddi maliyeti de az. Ama bunun yanında bu taktik özellikle sivil halkımızı olumsuz etkiliyor, çünkü bizimle başedemeyen ve bizi yakalayamayan işgalciler, sivil halka karşı tenkil operasyonu düzenliyor. Ama bu yapılanlar bizim saflarımızı dolduruyor. Birçok insan için bu sonsuz bir savaş gibi görünüyor: Ruslar bizimle baş edemiyor, biz de Ruslar'la...Bu sadece dış görünüştür, çünkü biz uzun vadeli bir taktik seçtik, ama amaç kesin olarak kazanmaktır. Bunun için onlarca yıl gerekecek ve biz buna hazırız. Ve bu yüzden size tekrar söylüyorum: Şu an eskisine nazaran savaşmak çok kolay, çünkü her şey yerine oturdu ve (organizasyonla ilgili) önemli bir değişiklik yapmak gerekmiyor.
'Rusya vatandaşlarının bu savaşta ne kazandığına dair bir örnek vermek istiyorum. Rus asker takımı Çeçenistan'da öyle bir nesil yetiştiriyor ki, onlar için savaştan, cihattan başka bir hayat yok. Bu nesil her an kendilerini ve tüm Rusya'yı yok etmeye hazır. Onların tek amacı Rusya'ya verebildikleri kadar zarar vermek; her şey fırsata ve imkana bağlı. İnanın ki, bugün ne benim ne Mashadov'un ne de başka kimsenin kontrol etmediği çok sayıda yeni askeri gruplar doğuyor. Onlar bugün kendi başlarına istediklerini yapıyorlar. Bu savaş insanları acımasızlaştırdı.'
- Uluslararası kamuoyunun Rusya'nın Çeçenistan politikasında etkili olabileceğini düşünüyor musunuz?
Kamuoyu her zaman politikayı etkileyebilir hatta tiranları bile. Ancak öyle bir durum ortaya çıktı ki Batı yönetimi ve özellikle Amerika, tüm dünyayı terörizmle korkutuyor. Çok elverişli bir terim buldular: Uluslararası terörizm. Bunun içine hiçbir delile ihtiyaç duymaksızın herhangi bir insanı ya da devleti koyabiliyorlar. Bugün tüm dünya hipnoz edilmiş sanki, dipsiz bir kuyuya doğru sürükleniyorlar. Mesela 9 Mayıs'taki Kaspiysk'teki patlamayı ele alalım. Hemen tüm dünyaya hiçbir delil sunmaksızın bunun Rabbani Halilov'un işi olduğu duyurulmaya çalışıldı. Bir iki gün sonra televizyonda kendi oğlundan vazgeçen ve bulduğu takdirde onu yakacağını söyleyen bir babayı gösterdiler. Ben dinliyorum, televizyondan izliyorum ve düşünüyorum: Nerede kaldı şu meşhur 'yargılamada suçsuzluk esastır' prensibi? Hani her ferdin savunma hakkı vardı? Kimse sormuyor. Ben ise onun bunu yapmadığını biliyorum. En vahimi Halilov'un bunu yapmadığını söyleyebileceği bir olanağı da yok. Kaldı ki 'ben suçsuzum' dese de bunun ona bir faydası olmayacak. Çünkü Dağıstan'ın güvenlik organları ve yönetimi, beceriksizlik ve iş bilmezliklerinin faturasını Halilov'a çıkarıp kendilerini aklayacaklar. Bu nedenle hemen doğrudan bütün suçu onun üzerine yıkıyorlar. Güya onlar daha önceden de bu patlamanın olacağını biliyorlarmış falan...Ama bu durumda yeni sorular akla geliyor. Bu yüzden, bu tür durumlarda kamuoyu, çok şey demektir. Ve kamuoyu, insanları o dipsiz kuyuya kaymaktan kurtarabilirdi. Özellikle üçüncü dünya savaşa doğru kaymaktan kurtulabilirdi.
Dünya sessizce bu savaşa doğru sürükleniyor. Bir gün bu dünya haksızlıktan, kaostan dolayı patlayacak, er ya da geç bir yerde kıvılcım ateşlenecek ve büyük savaş başlayacak. Eğer kendi yöneticilerini fazla dinlemez ve onların ajitasyonlarından etkilenmezlerse dünya kamuoyu bunu yapabilir. Bu nedenle kamuoyu hala bir şeyler yapabilir, ama büyük ihtimalde bir şeyler yapılmayacak. Bugün, batı 'terörizm' nedeniyle korku içerisinde. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde Rusya ile 'dostluk' kurmak istiyorlar, çünkü batının savaşta ileri sürecek askere ihtiyacı var.
- Çeçen direnişi gerilla taktiğinden kendi topraklarında mevzi savaşı vermeye geçecek mi?
Allah'ın lütfuyla biz ona hazırlanıyoruz. Biz geçen sene hatta ondan önceki sene de büyük bir atağa geçecektik. Bunun olmamasının bazı nedenleri var. Ben ayrıntı vermek istemiyorum ama planlarımız var. En önemlisi her şeyin kendi olgunlaşma süreci var. Bugün yeterince insan kaynağımız ve savaş malzememiz var, ama yine de silah ve ağır silah açısından yetersiziz. Allah'a şükür, yavaş yavaş onları da temin ediyoruz ve depoluyoruz. Büyük saldırıya hazırlanıyoruz. Bugün Rus tarafı bizimle büyük bir çatışmaya girip bizi harcamak istiyor, çünkü böyle bir dönemde cephe savaşına girmek Ruslar'ın yararınadır, bizim değil. Biz cephe savaşından fayda umduğumuz an endişe etmeyin, açığa çıkacağız ve Çeçenistan'ı kontrol etmeye başlayacağız. Bizim için bugün de bunu yapmak çok büyük bir problem değil. Ama biz görüyoruz ki, bunun zaman henüz gelmedi ve seçtiğimiz taktik bizim için daha uygun daha tatmin edeci. Lakin çabuk bitirmek isteyenler çok var, ama her şeyin kendi zamanı var.
- Rusya vatandaşlarına ne söylemek isterdiniz?
Gerçeği söylemek gerekirse onlara bir şey demek istemem. Çünkü kölelere konuşmak faydasızdır. Köle tabiatı gereği hiçbir şeye karar veremiyor. Sana hatta kendisine karşı (bir nedenle üzülüyor olsa da) sahibinin emirlerini uygulayacaktır. Ben ise tüm Rus nüfusunun köle ruhlu olduğunu sanıyorum ve Rusya vatandaşlarına üzülüyorum. Televizyonda 'sivil toplum' ve 'barış zamanıdır' diye konuşmalar yapılırken ben Rusya vatandaşlarına bir şey söylemek istiyorum: Savaş hepinizin evine girecek, şu an barış zamanı olduğunu sanmayın, çünkü Rusya bizimle savaşıyor. Bu demektir ki tüm Rusya bizimle savaş halindedir ve bizim gözümüzde sivil halk olduğunuzu düşünmeyin. Bizim gözümüzde siz silahsız askersiniz, ama sivil halk değil. Çünkü Çeçen halkının soykırımını destekleyenler sivil halk olamaz.
Bize karşı askerlerin sözle bile desteklenmesi sivilleri düşmana çevirir. Onlar sadece silahsız düşman, başka bir şey değil. Birçoğu bu mesele üzerinde düşünmüyor ve onlara göre Çeçenler bir yerlerde savaşan teröristtir, üstelik uluslararasıdır, dolar ve benzer başka şeyler için savaşıyorlar, ama ne olursa olsun özgürlükleri ve dünyada yaşama hakkı için değil.
Ben bir şey söyleyeceğim; Eğer burada dolar ya da başka bir şey için savaşılsaydı, o zaman saflarımızda Rus paralı askerler, Kvaşninler, Troşevler olurdu. Bize hizmet edenlerin en başında onlar gelirdi. Biz özgürlüğümüz için savaşıyoruz, bağımsızlığımız ve inancımız için. Allah'a hamdolsun, değeri ne olursa da biz zafere gideceğiz.
İlk başkanımız Cahar Dudayev derdi ki 'Boğulmak üzere olanı yine ancak kendisi kurtarabilir'. Çeçen direnişi Rusya vatandaşlarını da ilgilendiriyor, çünkü Rusya bugün batıyor. Kendi yanlışlıklarının bataklığında boğuluyor. Gerçekte Rusya şu an devlet olarak dağılıyor ve Rusya'nın demagoji yönetiminin toprak bütünlüğünden bahsetmesi burada bize gülünç geliyor. Çünkü 15 bin kilometrekarelik toprak parçasında Rusya ikinci kez kendine ve bize insan kaybı verdirerek savaş yapıyor. Bunu yanında, ta birinci savaşta Rusya, Çin'e boş yere 150 bin kilometrekare toprak verdi, yani Çeçenistan'ın 10 katı büyüklüğünde bir toprak parçasını. Ve şimdi de ihtilaflı sınır bölgelerinde toprak veriyor. Hayır, bu savaş halkımıza karşı yapılıyor, sözde Rusya'nın toprak bütünlüğünü sağlamak için değil. Eğer Rusya yönetimi toprak bütünlüğünü düşünseydi, burada her gün onlarca ölen askerlerini ve harcanan kaynakları sınır bölgelerine gönderirdi.
Rusya yönetiminin bugünkü politikasında kendi vatanını koruma endişesinin görüntüsü bile yok. Sadece büyük oyun var. Ama bunlar sizin probleminiz, bunları çözmek bize düşmez.
Rusya vatandaşlarının bu savaşta ne kazandığına dair bir örnek vermek istiyorum. Rus asker takımı Çeçenistan'da öyle bir nesil yetiştiriyor ki, onlar için savaştan, cihattan başka bir hayat yok. Bu nesil her an kendilerini ve tüm Rusya'yı yok etmeye hazır. Onların tek amacı Rusya'ya verebildikleri kadar zarar vermek; her şey fırsata ve imkana bağlı. İnanın ki, bugün ne benim ne Mashadov'un ne de başka kimsenin kontrol etmediği çok sayıda yeni askeri gruplar doğuyor. Onlar bugün kendi başlarına istediklerini yapıyorlar. Bu savaş insanları acımasızlaştırdı.
'Bir kişiden ordu olmaz' diye bir Rus atasözü var. Ama bu eskidendi. Bugün ilerleyen çağda bir kişi bazen bir ordu demek. Bu insanlar belli bir zaman sonra harekete geçecek. Rus asker takımının sivil halka karşı bu kadar barbar ve acımasızlığı er ya da geç bu türden karşılıklar bulacak. Biz Newton'un üçüncü kuralını unutmamalıyız: Etki tepkiyi doğurur.
Kendi problemlerimizi Allah'ın lütfüyle çözeceğiz ve zafere ulaşacağız. Uzun dönem güç ve kayıplar gerektirse de biz buna hazırız.Biz bu direniş üzerinde büyüdük, er ya da geç zafere ulaşacağız. En azından yarın çocuklarımızın savaşması gerekmeyecek.
Aleksandr Podrabinek - 15.05.2002 - Ajans Kafkas
şu anda halen çeçenistandaki savaşçıların komutanıdır.
ruslara 1995teki cevabı tekrarıyacağına inanıyorum.
şamiller,dudayevler,yalnızkurt raduyevler,basayevler bitmiyecektir..