Saklı cümleler, kalbin içinde açılmamış kapılar gibidir. Bazı kapıların ardında yanan ormanlar vardır… Bazılarında bahar gelmiş çayırlar. Söylenmeyen her kelime, bir ihtimalin eşiğinde bekler. Ve biz, o kapıları açmaya cesaret ettiğimizde, ya yanarız… ya yeniden çiçek açarız.
Saklı cümlelerden biride,
bir vedada söylenmeyen “kal”dır.
Gözlerde titreyerek dururda,
dudaklara hiç uğramaz.
Saklı cümleler,
bir elin diğerine dokunmadan önce düşündüğü şeydir.
Söylenmez, ama hissedilir.
Saklı cümleler, bir aynanın arkasına yazılmış not gibidir; kırıldığında okunur.
Bazı cümleler, gözlerin kenarında birikir; ağızdan çıkmaz, ama bir bakışta yada bir damlada okunur.
Hayatın gizemini kendisi yaratan cümlelerdir, saklı cümleler ama sır değildir.
Saklı Cümleler, kalbin duvarına kazınmış kimsenin okuyamadığı yazılardır.
Saklı cümleler, Geçmişin çekmecesinde unutulmuş mühürlü zarflardır.
Saklı cümleler, kalbin içinde açılmamış kapılar gibidir.
Bazı kapıların ardında yanan ormanlar vardır…
Bazılarında bahar gelmiş çayırlar.
Söylenmeyen her kelime, bir ihtimalin eşiğinde bekler.
Ve biz, o kapıları açmaya cesaret ettiğimizde,
ya yanarız…
ya yeniden çiçek açarız.
Saklı cümleler, ruhun kendi kendine tuttuğu günlüktür.
Saklı Cümlelerden biride;
Söylenmeyen kelimeler, en çok suskunlukta ve susturulduklarında büyür.
Saklı Cümleler, hayallerin en derin odasında oturur.
Sonra sessizce fısıldar insana.
Saklı Cümlelerden biri;
Bir sabah kahvesinin telvesinde unutulmuş “affet”tir.
Edebiyat defterinin onuncu sayfasında, sol üst köşesinde yazan “seni seviyorum”dur.