Azizim , Nicedir, gönlümüzde huzura ve dudaklarımızda tebessüme vesile olan bir selamınızı alamaz olduk.. Acep nedendir.? Her ne kadar balık hafızalı olsam da hatırlayabiliyorum ‘’elzem olanları’’.. Mültefitler bize ne gerek :) Ya biz mi? Kutsal sığınağımızda, kendi med-cezir’lerimizin ruhumuza sebebiyet verdiği ebleh sarsıntılarla hemhâl olmaklığımız vardır.. Zaman ve mekanlara teslim edilen tüm mânaların , ışıklar saçtığı anda.. Teşriflerinizi bekleriz efenim :)
Birgün yaşamın kıyısında durmuş,düşünüyordum.Neden buradaydım? Nasıl gelmiştim? En son hatırladığım; bir sevdanın gül kokulu bahçesinde olduğumdu.Hangi zamansız yolculukla atılmıştım buraya? Oturdum sonra..ayaklarımı sarkıttım denize..Düşten balıklar çarpıyordu ayaklarıma.Üşüyordum..Üşüyen ayaklarım mı,yüreğim mi bilmiyordum.Üşüyordum... Hangi yaşamın kıyısıydı bu? Kendime bile yabancı..Gözlerimden düşen yaş değil,umutlarımdı.Ve tüketmekte olduğum bir gün değildi artık,son gündü.. Uzaklarda bir gemi gidiyordu.Kimden gidiyordu? Kime gidiyordu? Herkes gidiyordu aslında birilerinden.Sen benden gidiyordun..Ben kendimden..
Rafa kaldırılmış düzinlerce birikinti, üzerlerinde parmak boyu kan..! ! Ve yaşanılanlardan arda kalan bir avuç kül..! ! Ne zaman baksam, ben değilimdir aslında, bunları yazan.. Ve sen değilsindir aslında,, bunları okuması gereken..! ! ! !
artık ne bak postacı geliyor şarkılarının bir önemi kaldı ne de yare gönderilen ucu yanık mektupların. telgırafın tellerine kuşlar konmayalı da uzun zaman oldu... artık natırlar bi kaç satırlık mesajlarla özetlenir oldu. slm ile başlayan. kib. ile biten satırlar.... sevgiliye en güzel aşk mesajları adlı kitapçıklar satılmaya başladığından beri köşe başlarında yazmak için çok düşünmeye de gerek kalmadı.. aaahh bir de asker ocagında ana ya yazılan mektuplar vardı değil mi. onlarda ana bana kontür transver etsene sözünden sonra kıymetini kaybetmedi mi? aahhhh sahipsiz mektuplar sahip çıkılamayan....
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed, Aylar bize hep muharrem oldu! Akşam ne güneşli bir geceydi... Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu! Âlem bugün üç yüz elli milyon Mazlûma yaman bir âlem oldu! Çiğnendi harîm-i pâki şer'in; Nâmûsa yabancı mahrem oldu! Beyninde öten çanın sesinden Binlerce minâre ebkem oldu. Allah için, ey Nebiyy-i mâsûm, İslâm'ı bırakma böyle bîkes, İslâm'ı bırakma böyle mazlûm.
(30 mayıs 1330) (1914)
Mehmet Akif Ersoy
Kendim için şiir aradım. Bilgisayarımda internete bağlanınca RASTGELE ŞİİR sayfası çıkar. Ben de hem ülkem adına hem de kendi adıma yukadrıdaki şiirden fayda görmeye çalışacağım.
Bu sayfada yeralan ASUDEGİZEM, FURKANCELL, DESTEGÜL, HÜLYALI, AYSELİLERİSOY, YILDIZGEN, SEÇİLGEN, ADEMOĞLU1433, SEÇKİNALİKENTER, YELİZMEN, RUMUZLU OLAN KEMAL KABCIK'TIR. Psikolojik problemlerimden dolayı ve de Şöhret olma korkusundan dolayı İSMİMİ saklarım.
SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR SAYFASI ARADIĞIM KIZI BULMAK İÇİNDİR. DÜŞÜNCEMDE BİR KIZ VAR. ONA ULAŞMAKTIR NİYETİM. AMA SEVDİĞİMİ İTİRAF EDECEK KADAR GÜÇLÜ DEĞİLİM. YANLIŞ ANLAŞILMAMAK İÇİN, YANLIŞ ANLAMAMAK İÇİN ŞİMDİLİK BEKLİYORUM. SAYFA OKURLARI YAZILANLARI ÜZERLERİNE ALINMASIN. BEN SADECE OLDUĞUM GİBİ YANSIMAYA ÇALIŞAN BİRİYİM. ÇALIŞIP PARA KAZANAMAM. ŞİZOFRENİYİM. EVLENMEK MÜMKÜN OLUR MU BİLMİYORUM; BEN SEVDİĞİM KIZ UĞRUNA ÇALIŞMAYI PEK SEVERİM...
28-6. Mesaj: 29 Ağustos 2004 Pazar 11:58:46 “BİREYİN KORKUSUNA KONUŞMAK: Bir kimsenin ‘korkusuna konuşmak’, onun fenomen dünyasına, anlayıp anlamadığına hiç önem vermeden, onu tehdit ederek, onunla iletişim kurmaktır.” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 193 Doğan CÜCELOĞLU Parayla Değil Sırayla Sana yalan uzaktı hani Başka seviyordun beni Gözlerindeki sahte aşkın sende kalsın Çekmiyor ki canım artık tenini Seni canımdan ayırmadım Pencerelerde uyukladım Sevgilimdin anlamadın Düş yakamdan şimdi sen yan Anca soğursun ara bulursan Utandı sevdam kendisinden Sayende kaçtım senden Aldatıldım ağladım Ne yazık yüreğimden Bitti sanma kurtuluşun yok Yanacaksın kalbinden Parayla değil sırayla Sanma bırakırlar yanına Etme bulma dünyası Çekeceksin aynısını. Yıldız TİLBE “İLETİŞİM: İki kişi arasında yer alan anlam alışverişidir” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 193 Doğan CÜCELOĞLU) BAŞARI İÇİN İLETİŞİMİN ÖNEMİ: Birey, etki altında kaldığı; yazı ile, şiir ile, şarkı ile, türkü ile sürekli iletişim halinde olandır. Bireyin istem dışı iletişim kurduğu anlar vardır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; bir insanın, diğer bir insanın giymiş olduğu kıyafet üzerine, yapıcı ya da yıkıma uğratıcı yorum yapabilir. Kişi, kıyafeti ile dikkat çeken üzerine yorum yaparak konuştuğu anda; kıyafeti ile dikkat çekenin mesajını almış ve kendi düşüncesini ortaya atmış olur. Kişilerin birbirleri ile olan iletişim fark edilemez ama; yorum yapıp cevap yetiştiren ve fikrini açıklayan İLETİŞİME DAHİL olmuş demektir. Başka bir örnek vermek gerekirse; bir şair şafak vakti yağan çiğden etkileşir ve tabiat olayları ile iletişime geçmiş olmanın verdiği avantaj ile bir şiir yazabilir. Şairin şiir yazması kurulan bir iletişimin sonucudur. Şair uçan bir kuşu görebilir ve şair kuş ile iletişim kurabilirse, yani bakıp görebildikleri ile duygulanır ve şiir yazabilir. Yazılan bir şiir, bestekarlar tarafından şarkı ya da türkü yapılabilir. Şair ile bestekar arasında da bir iletişim vardır. Şarkıyı söyleyen solist ile dinleyici arasında da bir iletişim vardır. Kişi, sevdiği şarkıları dinler. Şarkı dinleyen, şarkıyı söyleyen ile iletişim halinde olan iki kişidir. Şu anda bu yazıları okuyan da; sayfa ile iletişim halindedir. Yeni öğrenilen bilgiler ile hayata tutunabilmeli ve varoluşu yaşamak için mücadele edilebilmeli. Aycan GÜRSEL “VAROLOŞUN BEŞ BOYUTU: İnsanoğlunun, ilişkileri içinde varoluşunu tanımlamak için cevap aradığı beş soru. Beş soru şunlardır: 1- Kaale alınıyor muyum? Beni umursuyorlar mı? 2- Kabul ediliyor muyum? Beni olduğum gibi, yargılamadan kabul ediyorlar mı? 3- Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve emsalsiz olarak görüyorlar mı? 4- Yeterli miyim? Beni becerikli, yapabilecek güçte görüp yapabileceğime güveniyorlar mı? 5- Beni ben olduğum için özleyip benimle zaman geçirmek istiyorlar mı? ” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 199 Doğan CÜCELOĞLU) “GELİŞTİRİCİ ORTAM: Kişinin yaşamına anlam veren temel ilke ve değerlerin bilincine varmasına olanak sağlayan, bu yönde gelişmesini teşvik eden ortam.” (İyi Düşün Doğru Karar Ver Sayfa: 332 Doğan CÜCELOĞLU) GELİŞİME AÇIK OLABİLMEM İÇİN YALNIZLIĞIMI DİNLEMEM GEREKLİ İMİŞ. BİR KİTAPTAN OKUMUŞTUM AMA ANLAM VEREMEDİM. FAZLA KİTAP OKUDUĞUMDAN OLACAK HERHALDE HAZFIZAM BAZEN UNUTUYOR NERDE OKUDUĞUMU BİLMEZSEM SIKINTI YAŞIYOR VE NE YAPTIĞIMI BİLEMEYECEK ŞEKİLDE ÖFKELEŞİYORUM. ÖFKEYİDE YENMEK MECBURİ İMİŞ, ÇÜNKÜ; ÖFKE HALİNDE ALGILAMA ZAYIFLARMIŞ. BİLİYORUM BELKİ AMA YAPAMIYORUM. BİLMEK FAYDA ETMEZMİŞ; KURAL HALİNE GETİRİP YAŞAMA YANSITAMIYORSAM. SANIRIM DOĞAN CÜCELOĞLUNUN KİTABINDAN OKUDUM. NEYSE BEN PANİK ATAK VE ÇÖZÜMÜ İÇİN BİR YOL BULAYIM. DOKTORUM DA PANİK ATAKLARIMDAN RAHATSIZ OLDUĞUNU DİLE GETİRMİŞTİ. HAPLA ÇÖZÜM OLMUYOR GİBİ. YANİ BANA HAP TESİR ETMİYOR GİBİ.
Hatalarım olmuş olabilir. Kendimi düşünüp, kendimce doğru olana ulaştım. Yanıldığım yerler olabilir. Anlamak için mücadele gerek; Çünkü, insan bilgisi ölçüsünde okuduğundan anlam çıkarabilir. Bence anlamlı gibi. Onun için paylaşıma sundum. SAYGILARIMLA... Yazdığımı asıl kendim okuyorum. Çünkü; bende öğrenme aşamasındayım.
Pişman olacağın hareketler seni olgunluğa taşıyabilir; eğer aynı hatayı bir kez daha yapmama kararı alabilmişsen.
Başına gelenlere direnç göster; çünkü direncindir seni varedecek olan.
Bir yazıyı okuyup geçme; birazcık olsun düşün; çünkü insan bazı değerleri erken anlamlandırdığı için kaybedendir.
Yanılgıya düşebileceğini de unutma ve yaşadıklarını değerlendirmeye alırken ince fikirli ol. Ve başarının sırrını; 'samimi bir şekilde kendini yargılama'da ara.
Bu dünyada dert çekip derman arayan bir tek sen değilsin. Kendi derdine bulduğun dermanı dostluklara da sunma yolunu dene.
Başarı; paylaşıma ortak olma ve sürdürme çabasıdır. Sadece mutlulukların paylaşımına dahil olandan; kötü gün dostu çıkmaz. Aycan GÜRSEL
“Büyük işler, önemli girişimler, ancak birlikte çalışma ile elde edilebilir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Anısı Biz Olalım Sokakların
Anısı biz olalım bu sokakların öpüşmediğimiz tek saçak altı hiçbir otobüs durağı kalmasın Biz yürüyelim kent güzelleşsin gürültüsüz sözcükler bulalım yeni sevinçlere benzeyen
Biz gelince bir yağmur başlar yüzün çizilir buğulanan camlara bir uzun karartma biter akasyalar köpürür birdenbire ve her avluda adınla anılan çiçekler sulanır aksamüstleri
Bir arkadaş evine uğrarız yolüstü bir fincan kahve içeriz,ısıtır bizi başını sessizce omzuma koyarsın gülüreyhan olur soluğun Biz kalırız kuşlar dönüp gelir her balkonda bir menekşe sesi
Belki yeniden güzelleştiririz adları değistirilen parkları perdeleri hiç açılmayan evlerde ışıklar yanar çocuk sesleri duyulur tanıdık sevinçlerle dolar yeniden kendi sesini kemiren alanlar
Anısı biz olalım bu sokakların ve hiç durmadan yağmur yağsın biz gürültüsüz sözcükler bulalım sarmaşık fısıldaşsın yine Gidersek birlikte gideriz yeni sevinçler bulur hüzne benzeyen Ahmet TELLi
“Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur.” Mustafa Kemal ATATÜRK
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Sevmeyi Öğrenirken Sevildiğimi De Anladım
Sevmek; ihtiyaçtan doğan bir gereksinimdi. Sevilmek ise; hayata tutunabilmenin yolu. Sevmek; düşünmeyi, özveriyi ve itaati Sevilmek ise; anlayabilmeyi gerektiriyordu. (sanatçıları hakkıyla anlayabildik mi) Seviyorsa eğer kişi; bağımsızlığı ile çiçek açar... Aycan GÜRSEL
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Olmadık işler peşinde koşarak yıpratmayalım kendimizi Lakayt kalmayalım SEVGİ ile dönen DOST kalemlere Arzu edilen ŞAFAK TUTKUSU dile gelirken DOST yüreklerde Lafzın yankı bulan coşkusunda dağlarımıza BAHAR gelsin Isınan dost yürekler coşkun adım karanlıkları aydınlatırken; “MERHABA” diyelim yaşanılacak ATEŞLİ YALNIZLIKLARA
Birey, kendini unutabildiği ölçüde başarıya ulaşabilir.
Sadece kendi derdine düşen bir bireyin söyleyebileceği çok az şeyi olur.
Bireyi var eden; dostluklar adına yaşadığı acılarıdır, dostluklar adına yaşadığı mücadelesidir.
Yapılan bir davranış veya söylenen bir söz sonucunda; birey, başarısızlığa ya da başarıya sevk eder kendini.
Başarı tehlikelidir; kazanımlarınla övünerek, sorumluluklarını unutuyorsan. Başarısızlık da tehlikelidir; kendine güveni ve kendine olan saygıyı yitiriyorsan. Aycan GÜRSEL
Abimi düşman olarak görüyordum. Birgün abim bana olan hakareti yaptı ve ağzına ne geliyorsa söyledi. Ben direndim ve gece vakti abimin evini terk etmedim ve o geceyi abimin evinde geçirdim. Sabah olunca hemen abimin evini terk edeyim dedim. Abim, kahvaltı yapmadan gittiğime razı olmazdı. Bu sebepten abim uyanana kadar, kahvaltıyı yapana kadar direncime devam ettim. Şimdi; HAKARETLERE KARŞI DONANIMLIYIM. 'taş atana gül atarım' Çocuk eğitimi zor. Sabır ister. Ben abimin hakaretlerinde SABRI öğrendim. Çocuğum yanlış yapsa ve kızdırsa beni; sanırım yanlış tepki vermem.
'DOST GİBİ GÖRÜNEN DÜŞMAN, DÜŞMAN GİBİ GÖRÜNEN DOST OLABİLİR'
Abimi seviyorum; beni hakaretlere karşı donanımlı yaptı. Yanlış tepki vermemeyi bence herkes düşünmeli.
Azizim ,
Nicedir, gönlümüzde huzura ve dudaklarımızda tebessüme vesile olan bir selamınızı alamaz olduk..
Acep nedendir.?
Her ne kadar balık hafızalı olsam da hatırlayabiliyorum ‘’elzem olanları’’..
Mültefitler bize ne gerek :)
Ya biz mi?
Kutsal sığınağımızda, kendi med-cezir’lerimizin ruhumuza sebebiyet verdiği ebleh sarsıntılarla
hemhâl olmaklığımız vardır..
Zaman ve mekanlara teslim edilen tüm mânaların , ışıklar saçtığı anda..
Teşriflerinizi bekleriz efenim :)
M.A'ya..
Birgün yaşamın kıyısında durmuş,düşünüyordum.Neden buradaydım? Nasıl gelmiştim?
En son hatırladığım; bir sevdanın gül kokulu bahçesinde olduğumdu.Hangi zamansız yolculukla atılmıştım buraya?
Oturdum sonra..ayaklarımı sarkıttım denize..Düşten balıklar çarpıyordu ayaklarıma.Üşüyordum..Üşüyen ayaklarım mı,yüreğim mi bilmiyordum.Üşüyordum...
Hangi yaşamın kıyısıydı bu? Kendime bile yabancı..Gözlerimden düşen yaş değil,umutlarımdı.Ve tüketmekte olduğum bir gün değildi artık,son gündü..
Uzaklarda bir gemi gidiyordu.Kimden gidiyordu? Kime gidiyordu?
Herkes gidiyordu aslında birilerinden.Sen benden gidiyordun..Ben kendimden..
Düş ve Gerçek
Ben okudum harika mektuplar herkez okusun en sevdiğim mektupta hani o sen git ben seni bulurum mektubu :))))))))))))))))))
sahibi yoksa benimdir..
Rafa kaldırılmış düzinlerce birikinti, üzerlerinde parmak boyu kan..! !
Ve yaşanılanlardan arda kalan bir avuç kül..! !
Ne zaman baksam, ben değilimdir aslında, bunları yazan..
Ve sen değilsindir aslında,, bunları okuması gereken..! ! ! !
artık ne bak postacı geliyor şarkılarının bir önemi kaldı ne de yare gönderilen ucu yanık mektupların. telgırafın tellerine kuşlar konmayalı da uzun zaman oldu...
artık natırlar bi kaç satırlık mesajlarla özetlenir oldu. slm ile başlayan. kib. ile biten satırlar.... sevgiliye en güzel aşk mesajları adlı kitapçıklar satılmaya başladığından beri köşe başlarında yazmak için çok düşünmeye de gerek kalmadı.. aaahh bir de asker ocagında ana ya yazılan mektuplar vardı değil mi. onlarda ana bana kontür transver etsene sözünden sonra kıymetini kaybetmedi mi?
aahhhh
sahipsiz mektuplar
sahip çıkılamayan....
olurmu böle şey yaw. ben yazınca postacıya derim ki yerine ulaşsın ha.. kemik sesi duymaya bayılırım
cevap gelirmi _? sıkıysa yazmasınlar oksijenleri anında biter.
'Sahibi' mektuplara sahip olamamışsa 'mektubun' aranıp durmasının bir önemi yok bence..
sahipsiz mektuplar.
Aşk' ı.O mektupların sahibi benim.
Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi...
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
Âlem bugün üç yüz elli milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu!
Çiğnendi harîm-i pâki şer'in;
Nâmûsa yabancı mahrem oldu!
Beyninde öten çanın sesinden
Binlerce minâre ebkem oldu.
Allah için, ey Nebiyy-i mâsûm,
İslâm'ı bırakma böyle bîkes,
İslâm'ı bırakma böyle mazlûm.
(30 mayıs 1330)
(1914)
Mehmet Akif Ersoy
Kendim için şiir aradım. Bilgisayarımda internete bağlanınca RASTGELE ŞİİR sayfası çıkar. Ben de hem ülkem adına hem de kendi adıma yukadrıdaki şiirden fayda görmeye çalışacağım.
Bu sayfada yeralan ASUDEGİZEM, FURKANCELL, DESTEGÜL, HÜLYALI, AYSELİLERİSOY, YILDIZGEN, SEÇİLGEN, ADEMOĞLU1433, SEÇKİNALİKENTER, YELİZMEN, RUMUZLU OLAN KEMAL KABCIK'TIR. Psikolojik problemlerimden dolayı ve de Şöhret olma korkusundan dolayı İSMİMİ saklarım.
SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUPLAR SAYFASI ARADIĞIM KIZI BULMAK İÇİNDİR. DÜŞÜNCEMDE BİR KIZ VAR. ONA ULAŞMAKTIR NİYETİM. AMA SEVDİĞİMİ İTİRAF EDECEK KADAR GÜÇLÜ DEĞİLİM. YANLIŞ ANLAŞILMAMAK İÇİN, YANLIŞ ANLAMAMAK İÇİN ŞİMDİLİK BEKLİYORUM. SAYFA OKURLARI YAZILANLARI ÜZERLERİNE ALINMASIN. BEN SADECE OLDUĞUM GİBİ YANSIMAYA ÇALIŞAN BİRİYİM. ÇALIŞIP PARA KAZANAMAM. ŞİZOFRENİYİM. EVLENMEK MÜMKÜN OLUR MU BİLMİYORUM; BEN SEVDİĞİM KIZ UĞRUNA ÇALIŞMAYI PEK SEVERİM...
28-6. Mesaj: 29 Ağustos 2004 Pazar 11:58:46 “BİREYİN KORKUSUNA KONUŞMAK: Bir kimsenin ‘korkusuna konuşmak’, onun fenomen dünyasına, anlayıp anlamadığına hiç önem vermeden, onu tehdit ederek, onunla iletişim kurmaktır.” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 193 Doğan CÜCELOĞLU Parayla Değil Sırayla Sana yalan uzaktı hani Başka seviyordun beni Gözlerindeki sahte aşkın sende kalsın Çekmiyor ki canım artık tenini Seni canımdan ayırmadım Pencerelerde uyukladım Sevgilimdin anlamadın Düş yakamdan şimdi sen yan Anca soğursun ara bulursan Utandı sevdam kendisinden Sayende kaçtım senden Aldatıldım ağladım Ne yazık yüreğimden Bitti sanma kurtuluşun yok Yanacaksın kalbinden Parayla değil sırayla Sanma bırakırlar yanına Etme bulma dünyası Çekeceksin aynısını. Yıldız TİLBE “İLETİŞİM: İki kişi arasında yer alan anlam alışverişidir” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 193 Doğan CÜCELOĞLU) BAŞARI İÇİN İLETİŞİMİN ÖNEMİ: Birey, etki altında kaldığı; yazı ile, şiir ile, şarkı ile, türkü ile sürekli iletişim halinde olandır. Bireyin istem dışı iletişim kurduğu anlar vardır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; bir insanın, diğer bir insanın giymiş olduğu kıyafet üzerine, yapıcı ya da yıkıma uğratıcı yorum yapabilir. Kişi, kıyafeti ile dikkat çeken üzerine yorum yaparak konuştuğu anda; kıyafeti ile dikkat çekenin mesajını almış ve kendi düşüncesini ortaya atmış olur. Kişilerin birbirleri ile olan iletişim fark edilemez ama; yorum yapıp cevap yetiştiren ve fikrini açıklayan İLETİŞİME DAHİL olmuş demektir. Başka bir örnek vermek gerekirse; bir şair şafak vakti yağan çiğden etkileşir ve tabiat olayları ile iletişime geçmiş olmanın verdiği avantaj ile bir şiir yazabilir. Şairin şiir yazması kurulan bir iletişimin sonucudur. Şair uçan bir kuşu görebilir ve şair kuş ile iletişim kurabilirse, yani bakıp görebildikleri ile duygulanır ve şiir yazabilir. Yazılan bir şiir, bestekarlar tarafından şarkı ya da türkü yapılabilir. Şair ile bestekar arasında da bir iletişim vardır. Şarkıyı söyleyen solist ile dinleyici arasında da bir iletişim vardır. Kişi, sevdiği şarkıları dinler. Şarkı dinleyen, şarkıyı söyleyen ile iletişim halinde olan iki kişidir. Şu anda bu yazıları okuyan da; sayfa ile iletişim halindedir. Yeni öğrenilen bilgiler ile hayata tutunabilmeli ve varoluşu yaşamak için mücadele edilebilmeli. Aycan GÜRSEL “VAROLOŞUN BEŞ BOYUTU: İnsanoğlunun, ilişkileri içinde varoluşunu tanımlamak için cevap aradığı beş soru. Beş soru şunlardır: 1- Kaale alınıyor muyum? Beni umursuyorlar mı? 2- Kabul ediliyor muyum? Beni olduğum gibi, yargılamadan kabul ediyorlar mı? 3- Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve emsalsiz olarak görüyorlar mı? 4- Yeterli miyim? Beni becerikli, yapabilecek güçte görüp yapabileceğime güveniyorlar mı? 5- Beni ben olduğum için özleyip benimle zaman geçirmek istiyorlar mı? ” (Keşke’siz Bir Yaşam İçin İLETİŞİM DONANIMLARI Sayfa: 199 Doğan CÜCELOĞLU) “GELİŞTİRİCİ ORTAM: Kişinin yaşamına anlam veren temel ilke ve değerlerin bilincine varmasına olanak sağlayan, bu yönde gelişmesini teşvik eden ortam.” (İyi Düşün Doğru Karar Ver Sayfa: 332 Doğan CÜCELOĞLU) GELİŞİME AÇIK OLABİLMEM İÇİN YALNIZLIĞIMI DİNLEMEM GEREKLİ İMİŞ. BİR KİTAPTAN OKUMUŞTUM AMA ANLAM VEREMEDİM. FAZLA KİTAP OKUDUĞUMDAN OLACAK HERHALDE HAZFIZAM BAZEN UNUTUYOR NERDE OKUDUĞUMU BİLMEZSEM SIKINTI YAŞIYOR VE NE YAPTIĞIMI BİLEMEYECEK ŞEKİLDE ÖFKELEŞİYORUM. ÖFKEYİDE YENMEK MECBURİ İMİŞ, ÇÜNKÜ; ÖFKE HALİNDE ALGILAMA ZAYIFLARMIŞ. BİLİYORUM BELKİ AMA YAPAMIYORUM. BİLMEK FAYDA ETMEZMİŞ; KURAL HALİNE GETİRİP YAŞAMA YANSITAMIYORSAM. SANIRIM DOĞAN CÜCELOĞLUNUN KİTABINDAN OKUDUM. NEYSE BEN PANİK ATAK VE ÇÖZÜMÜ İÇİN BİR YOL BULAYIM. DOKTORUM DA PANİK ATAKLARIMDAN RAHATSIZ OLDUĞUNU DİLE GETİRMİŞTİ. HAPLA ÇÖZÜM OLMUYOR GİBİ. YANİ BANA HAP TESİR ETMİYOR GİBİ.
Hatalarım olmuş olabilir. Kendimi düşünüp, kendimce doğru olana ulaştım. Yanıldığım yerler olabilir. Anlamak için mücadele gerek; Çünkü, insan bilgisi ölçüsünde okuduğundan anlam çıkarabilir. Bence anlamlı gibi. Onun için paylaşıma sundum. SAYGILARIMLA... Yazdığımı asıl kendim okuyorum. Çünkü; bende öğrenme aşamasındayım.
21. Mesaj: 28 Ağustos 2004 Cumartesi 19:42:49
Pişman olacağın hareketler seni olgunluğa taşıyabilir; eğer aynı hatayı bir kez daha yapmama kararı alabilmişsen.
Başına gelenlere direnç göster; çünkü direncindir seni varedecek olan.
Bir yazıyı okuyup geçme; birazcık olsun düşün; çünkü insan bazı değerleri erken anlamlandırdığı için kaybedendir.
Yanılgıya düşebileceğini de unutma ve yaşadıklarını değerlendirmeye alırken ince fikirli ol. Ve başarının sırrını; 'samimi bir şekilde kendini yargılama'da ara.
Bu dünyada dert çekip derman arayan bir tek sen değilsin. Kendi derdine bulduğun dermanı dostluklara da sunma yolunu dene.
Başarı; paylaşıma ortak olma ve sürdürme çabasıdır. Sadece mutlulukların paylaşımına dahil olandan; kötü gün dostu çıkmaz.
Aycan GÜRSEL
“Büyük işler, önemli girişimler, ancak birlikte çalışma ile elde edilebilir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Anısı Biz Olalım Sokakların
Anısı biz olalım bu sokakların
öpüşmediğimiz tek saçak altı
hiçbir otobüs durağı kalmasın
Biz yürüyelim kent güzelleşsin
gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen
Biz gelince bir yağmur başlar
yüzün çizilir buğulanan camlara
bir uzun karartma biter
akasyalar köpürür birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır aksamüstleri
Bir arkadaş evine uğrarız yolüstü
bir fincan kahve içeriz,ısıtır bizi
başını sessizce omzuma koyarsın
gülüreyhan olur soluğun
Biz kalırız kuşlar dönüp gelir
her balkonda bir menekşe sesi
Belki yeniden güzelleştiririz
adları değistirilen parkları
perdeleri hiç açılmayan evlerde
ışıklar yanar çocuk sesleri duyulur
tanıdık sevinçlerle dolar yeniden
kendi sesini kemiren alanlar
Anısı biz olalım bu sokakların
ve hiç durmadan yağmur yağsın
biz gürültüsüz sözcükler bulalım
sarmaşık fısıldaşsın yine
Gidersek birlikte gideriz
yeni sevinçler bulur hüzne benzeyen
Ahmet TELLi
“Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sevmeyi Öğrenirken Sevildiğimi De Anladım
Sevmek; ihtiyaçtan doğan bir gereksinimdi.
Sevilmek ise; hayata tutunabilmenin yolu.
Sevmek; düşünmeyi, özveriyi ve itaati
Sevilmek ise; anlayabilmeyi gerektiriyordu. (sanatçıları hakkıyla anlayabildik mi)
Seviyorsa eğer kişi; bağımsızlığı ile çiçek açar...
Aycan GÜRSEL
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yalnız Kalma ve Kendini Dinleme
Olmadık işler peşinde koşarak yıpratmayalım kendimizi
Lakayt kalmayalım SEVGİ ile dönen DOST kalemlere
Arzu edilen ŞAFAK TUTKUSU dile gelirken DOST yüreklerde
Lafzın yankı bulan coşkusunda dağlarımıza BAHAR gelsin
Isınan dost yürekler coşkun adım karanlıkları aydınlatırken;
“MERHABA” diyelim yaşanılacak ATEŞLİ YALNIZLIKLARA
Birey, kendini unutabildiği ölçüde başarıya ulaşabilir.
Sadece kendi derdine düşen bir bireyin söyleyebileceği çok az şeyi olur.
Bireyi var eden; dostluklar adına yaşadığı acılarıdır, dostluklar adına yaşadığı mücadelesidir.
Yapılan bir davranış veya söylenen bir söz sonucunda; birey, başarısızlığa ya da başarıya sevk eder kendini.
Başarı tehlikelidir; kazanımlarınla övünerek, sorumluluklarını unutuyorsan.
Başarısızlık da tehlikelidir; kendine güveni ve kendine olan saygıyı yitiriyorsan.
Aycan GÜRSEL
...............
..............
resmini indirdim duvardan;
duvar ağlamaya başladı..........
...........................elbette ümit yaşar! ..
Abimi düşman olarak görüyordum. Birgün abim bana olan hakareti yaptı ve ağzına ne geliyorsa söyledi. Ben direndim ve gece vakti abimin evini terk etmedim ve o geceyi abimin evinde geçirdim. Sabah olunca hemen abimin evini terk edeyim dedim. Abim, kahvaltı yapmadan gittiğime razı olmazdı. Bu sebepten abim uyanana kadar, kahvaltıyı yapana kadar direncime devam ettim. Şimdi; HAKARETLERE KARŞI DONANIMLIYIM. 'taş atana gül atarım' Çocuk eğitimi zor. Sabır ister. Ben abimin hakaretlerinde SABRI öğrendim. Çocuğum yanlış yapsa ve kızdırsa beni; sanırım yanlış tepki vermem.
'DOST GİBİ GÖRÜNEN DÜŞMAN, DÜŞMAN GİBİ GÖRÜNEN DOST OLABİLİR'
Abimi seviyorum; beni hakaretlere karşı donanımlı yaptı. Yanlış tepki vermemeyi bence herkes düşünmeli.