Osmanlıcada orijinal yazılışı 'kuyûd-ı sâbıka'. 'eski kayıtlar (kuyûd) ' anlamına geliyor.. Sonraları 'kuyud' kelimesi kaldırılmış tamlamadan ve 'sabıka' tek başına kullanılır olmuş. Sâbık, ' eski,önceki ' manasına geliyor. Kayıt altına alınmış eski suçlar..
Bir gün bir arkadaşım, işe başvuracağı zaman, temiz kağıdı getir demişler...O da biraz muzip bir yaratık...Etrafına bakınmış, beyaz kağıt bulamamış,yazılı bir kağıdı almış isteyene vermiş... Bununla idare ediverin demiş... :) Şimdi o şirkette üst yönetimde çalışıyor...Zekası ve pratik oluşu,ona kapıları açıyor...
sıdıkanın ablası..
kimi zaman suşsuz yere düşenin yazarlar siciline: 'sabıkalı...! '
yüzüne bakan olmaz,düşmüşsün bir kere 'İNSANLIKLA' alakalı..
Türk Yarışçılığı’nın anne hattını oluşturanlardan biri olan ve kan hattı son derece kuvvetli kısrak.
Osmanlıcada orijinal yazılışı 'kuyûd-ı sâbıka'.
'eski kayıtlar (kuyûd) ' anlamına geliyor..
Sonraları 'kuyud' kelimesi kaldırılmış tamlamadan ve 'sabıka' tek başına kullanılır olmuş.
Sâbık, ' eski,önceki ' manasına geliyor.
Kayıt altına alınmış eski suçlar..
Bir gün bir arkadaşım, işe başvuracağı zaman, temiz kağıdı getir demişler...O da biraz muzip bir yaratık...Etrafına bakınmış, beyaz kağıt bulamamış,yazılı bir kağıdı almış isteyene vermiş... Bununla idare ediverin demiş... :)
Şimdi o şirkette üst yönetimde çalışıyor...Zekası ve pratik oluşu,ona kapıları açıyor...