“Rüzgar Sesi” bana önce doğanın fısıltısı gibi gelir. Görünmez ama varlığı hissedilen, bir tür hareket ve değişim sembolü. Aynı zamanda yalnızlık ve hüzün de çağrıştırabilir; çünkü rüzgar sessizce eser, bazen içimizi ürperten bir yankı bırakır.
Bir başka çağrışımı da zamansızlık ve geçicilik olabilir. Rüzgar sesi, oradan oraya savrulan anılar, unutulmuş kelimeler gibi... Ulaşılmaz, dokunulmaz ama kalıcı.
Ulaşılmaz, dokunulmaz ama kalıcı.
Saklımızdakiler, uzaklarımız gibi..
“Rüzgar Sesi” bana önce doğanın fısıltısı gibi gelir. Görünmez ama varlığı hissedilen, bir tür hareket ve değişim sembolü. Aynı zamanda yalnızlık ve hüzün de çağrıştırabilir; çünkü rüzgar sessizce eser, bazen içimizi ürperten bir yankı bırakır.
Bir başka çağrışımı da zamansızlık ve geçicilik olabilir. Rüzgar sesi, oradan oraya savrulan anılar, unutulmuş kelimeler gibi... Ulaşılmaz, dokunulmaz ama kalıcı.