İnsanların çoğu bilinmeze meraklıdır. Rüyalarda bu bilinmezlerden biridir. Ve insan tarihi boyunca gördüğü rüyaların ne anlama geldiğini merak etmiştir. Bu rüyaların bir mesaj olup olmadığı hp tartışılmıştır.
RÜYA için; Bir an için uykuda aklın delirmesi, bağımsızlaşması, alıp başını istediğini düşünmesi ve düşünceyi görsel olarak bize izlettirmesi diyebiliriz. Onun içindir ki çoğu zaman gerçek hayatta gerçekleşmesi mümkün olmayan olaylara ve yerlere rüyada çok kısa süre içinde üulaşır insan.
İnsanda nebati, hayvani ve insani ruh bir arada bulunur.Bir araştırmaya göre Rüya gördüğümüz zaman aslında görmüyor.Bizzat İnsani ruhun bedenimizden çıkıp dolaşması sonucudur.Ruhumuz bedenden çıktığı içinde uyku ölümün kardeşidir.Denir...
O ses durmaksızın çınlamaya devam ediyor kulaklarımda. Giderek belirginleşen harfler kelimelere, kelimeler cümlelere dönüşüyor.
Uyanıyorum. Bedenim yıllanmış bir ağaç gövdesi gibi; genç rüzgarlara boyun eğmeyecek denli sağlam -hayır- sabit... Devrilmiş sağlam bir ağaç gövdesiyim,aynı bükülmezlikle ayaklanıyorum. Ayaklarım toprağa kenetleniyor.
O bağırmaya devam ediyor: Kurgulanmamış fikirler...
En az kendi varlığım kadar tuhaf görünüyor algıladığım çaba. Mavi kan taşıdığıma o kadar eminim ki... Yine de kuşku duyuyorum -neden bilmem o kadar zavallı hissediyorum ki-...
Şu çapulcu görünümlü adama aşağılayıcı bir bakış fırlattım ve o an yanımda bitiverdi. Eğreti bir asma köprünün ucundaydık. Kaçak tütün satan beş paralık adamlardan biri için fazla vakur, anlaşılmaz bir bakışla beni süzüyordu.
-Bilge olmaya niyetlenen biri için fazla kibirlisin. Sattığım fikirlerden kurgulandığını çoktan unutmuşsun.
-Yalnız olduğumuz bir yerde bu kadar bağırmana gerek yok, dedim. Söylediklerini sorgulamak aklıma bile gelmemişti. Çamaşırcı kadın kavgası kelimeleri çınladı kulaklarımda bir de kendini asil olmak için fazla zorlama cümlesi...
Köklerimin zayıfladığını, tüm bedenimin sarsıldığını hissediyorum. Değişime hazırım diye bağırıyorum. Birden hiçbirşey söylemediğimi tüm gürültünün beynimde olduğunu farkettim. Onunla konuşmaya ihtiyacım yok dedim kendime -kendimi teselli etmek istercesine-...
-Hadii, bu kadar büyütme. Her zaman böyle olmaz. Bazen hiç hatırlamazsın ve beni görmek için dualar edersin. Yine de bu, bana en çok yaklaştığın an oldu.
Yüzü belirginleşiyor, bense onun giderek mükemmel bir objeye dönüşüşünü nefesimi tutarak seyrediyorum. Gayrıihtiyari arkama dönüp baktığımda otuz hayatın iplerini elimde tuttuğumu farkediyorum. Bir belirip bir kaybolan yine de bana bağımlu otuz ölü yüz...
-Onlar da senin fikrin miydi?
Beni duymamazlıktan geldi.İlk gördüğüm çapulcu kılığındaydı yine. Sıkılmış gibiydi ve artık benimle konuşmak istemediğini düşünmek sıkıntı veriyordu kalbime.
Başarısından hoşnut olduğunu hissediyorum ama yüzünde bunu görmek olanaksız.
şimdi rüalarım HD formatında yeşilçamda montajlanmış gibi kopmalı flash backli holywoodvari hop otutup hop kaldırtan inandırıcı efektli ve AKPliler gibi kendi yandaş ve tanıdıklarıma casting dağıtan bi şirketin elinden çıkma
Rüya,kişiye özel gece sineması,tek kişilik film gösterisi, bazen mutlu eder,cennet gibidir,uyandığımızda filmin devamını görmek için çocukça gözlerimizi kapatırız,ama olmaz sadece aklımızda kalan tekrarı hatırlarız, , bazen kabuslar çıkar,cehennem gibidir,kan ter içinde uyanırız,çok şükür rüyaymış deriz, rüya görürsen geceleri de yaşarsın.
Anlam verebilmek için üstün bir bilgi ve sezgi gücünü gerektiren, sırlarla dolu, soyut görüntüler bütünü...Beynimizin boş durmadığının ilginç bir ispatı...
bugün 11 saat uyumuşum...hasta ve güçsüz olduğumdan mı bu uyku, yoksa rüyamda seni gördüğümden mi... senden yardım istiyordum, ama sen beni tanımıyordun (her zamanki gibi) (ama beyin hücrelerim her hatlarını çizecek kadar bellemiş seni.... bir tek boyun uydurmaydı....) yardım da etmiyordun bize.... bu aralar çok çaresizim her şey üst üste...ondan olsa gerek bu yardım isteyişim.... ve yine yardım etmeyişin, bilinçaltımın seni iyi tanımasından... kalpsiz...
Uyku sirasinda beliren düsünce ve hayaller zinciri olarak tanimlanabilir. Her insanin sonradan hatirlamasa bile rüya gördügü bugün bilinen bir gercektir.Derin uykudan uyandirilan insanlarin pek azi rüya gördügünü hatirlayabilir. Oysa hafif uyku evresindeyken uyanririlanlarin hemen hepsi gördükleri rüyayi hatirlarlar. Yasamimizin yaklasik ücte birini uykuda gecirmemize ve uykusuz kaldigimiz zamanlar hem zihinsel, hem bedensel cöküntüye ugramamiza ragmen, neden bukadar cok uyumamiz gerektigini kimse tam olarak acikliyamiyor. Bu yüzden rüyalarin niteligi konusunda cok sayida degisik kuram olmasi pek sasirtici degildir.
Uyku sirasinda beliren düsünce ve hayaller zinciri olarak tanimlanabilir. Her insanin sonradan hatirlamasa bile rüya gördügü bugün bilinen bir gercektir.Derin uykudan uyandirilan insanlarin pek azi rüya gördügünü hatirlayabilir. Oysa hafif uyku evresindeyken uyanririlanlarin hemen hepsi gördükleri rüyayi hatirlarlar. Yasamimizin yaklasik ücte birini uykuda gecirmemize ve uykusuz kaldigimiz zamanlar hem zihinsel, hem bedensel cöküntüye ugramamiza ragmen, neden bukadar cok uyumamiz gerektigini kimse tam olarak acikliyamiyor. Bu yüzden rüyalarin niteligi konusunda cok sayida degisik kuram olmasi pek sasirtici degildir.
her ay eski eşimi rüyamda görüyorum ayrılalı 4 yıl oldu ama unutamıyorum herhalde bu rüyalardan nasıl kurtulacağım uyandıktan sonra kendimi kötü hissediyorum bunun bir çaresi olmalı bu kadından kurtulmalıyım
Kullarım dinlensin diye geceyi yaradan ALLAHIM ruyalarımızdada bizi uyarıyor aslında bazen gördüğümüz ruyalarımızı gerçek hayatta yaşamıyormuyuz ne mutlu ki bunun gibi mucizeleri CENABI HAK bizlere bahşediyor HAMDOLSUN ŞÜKÜRLER OLSUN RABBIMA biz biliyoruzKİ bu dünya yalan, GERÇEK ve EBEDİ olan CENNET
EY ARKADAŞ İKİ TİP RÜYA VAR BÜYÜK RÜYA Kİ HAYATIN TA KENDİSİ KÜÇÜK RÜYADA GECELERİ YA DA UYKUYU SÜSLER FAKAT ASIL Bİ GERÇEK VARKİ BU DÜNYA YALAN BE ARKADAŞ
gece bazen cok acimasiz olabilir, gun boyunca milyonlarca uyarici sizi gerceklerden alikoyar. gunes isigi sadece yuzeyi aydinlatir, karanlik ise daha derinleri. gece ustunuze ususen ozlemler ve uzuntulerden kacmak icin medet umdugunuz meleklerdir ruyalar, kafanizi yastiga koydugunuz anda olumsuzluklarin, uzuntulerin olmadigi bir dunyanin anahtarini sunacaklarina inanirsiniz. oysa sabah kalkmadan hemen once basrolunde kactiginiz huzunlerin oynadigi bir ruya gorursunuz ve allak bullak olursunuz. guveninizi bosa cikaran siginaklardir ruyalar. sizi guleryuzle iclerine alirlar, en ihtiyac duydugunuz anda kapi disari ederler. iste gece yatarken dusundugunuz son kisiyle sabah kalkinca dusundugunuz ilk kisinin ayni insan olma sebebi de budur.
Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyipte dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta birdefa görülebilen harika bir rüyasın! O kadar güzelsinki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim ellerini tutamıyorum. Dolanıp sarmak geliyor içimde saramıyorum. Öylesine bağlanmışımki, sensiz duramıyorum. SENİ ÇOK SEVİYORUM! ...
ne kadar kaçarsan kaç,elbet rüyalarında çarparsın kendine...
adı üstünde rüya (:
4 resim düşünün yarı şeffaf,üstüste koyduğunuzu hayal edin
işte tamda öyle karmaşık bir rüya gördüm sanki..dördünü aynı anda
yorucuydu..
İnsanların çoğu bilinmeze meraklıdır.
Rüyalarda bu bilinmezlerden biridir.
Ve insan tarihi boyunca gördüğü rüyaların ne anlama geldiğini merak etmiştir.
Bu rüyaların bir mesaj olup olmadığı hp tartışılmıştır.
RÜYA için;
Bir an için uykuda aklın delirmesi, bağımsızlaşması, alıp başını istediğini düşünmesi ve düşünceyi görsel olarak bize izlettirmesi diyebiliriz.
Onun içindir ki çoğu zaman gerçek hayatta gerçekleşmesi mümkün olmayan olaylara ve yerlere rüyada çok kısa süre içinde
üulaşır insan.
İnsanda nebati, hayvani ve insani ruh bir arada bulunur.Bir araştırmaya göre
Rüya gördüğümüz zaman aslında görmüyor.Bizzat İnsani ruhun bedenimizden çıkıp dolaşması sonucudur.Ruhumuz bedenden çıktığı içinde uyku ölümün kardeşidir.Denir...
O ses durmaksızın çınlamaya devam ediyor kulaklarımda. Giderek belirginleşen harfler kelimelere, kelimeler cümlelere dönüşüyor.
Uyanıyorum. Bedenim yıllanmış bir ağaç gövdesi gibi; genç rüzgarlara boyun eğmeyecek denli sağlam -hayır- sabit... Devrilmiş sağlam bir ağaç gövdesiyim,aynı bükülmezlikle ayaklanıyorum. Ayaklarım toprağa kenetleniyor.
O bağırmaya devam ediyor: Kurgulanmamış fikirler...
En az kendi varlığım kadar tuhaf görünüyor algıladığım çaba. Mavi kan taşıdığıma o kadar eminim ki... Yine de kuşku duyuyorum -neden bilmem o kadar zavallı hissediyorum ki-...
Şu çapulcu görünümlü adama aşağılayıcı bir bakış fırlattım ve o an yanımda bitiverdi. Eğreti bir asma köprünün ucundaydık. Kaçak tütün satan beş paralık adamlardan biri için fazla vakur, anlaşılmaz bir bakışla beni süzüyordu.
-Bilge olmaya niyetlenen biri için fazla kibirlisin. Sattığım fikirlerden kurgulandığını çoktan unutmuşsun.
-Yalnız olduğumuz bir yerde bu kadar bağırmana gerek yok, dedim. Söylediklerini sorgulamak aklıma bile gelmemişti. Çamaşırcı kadın kavgası kelimeleri çınladı kulaklarımda bir de kendini asil olmak için fazla zorlama cümlesi...
Köklerimin zayıfladığını, tüm bedenimin sarsıldığını hissediyorum. Değişime hazırım diye bağırıyorum. Birden hiçbirşey söylemediğimi tüm gürültünün beynimde olduğunu farkettim. Onunla konuşmaya ihtiyacım yok dedim kendime -kendimi teselli etmek istercesine-...
-Hadii, bu kadar büyütme. Her zaman böyle olmaz. Bazen hiç hatırlamazsın ve beni görmek için dualar edersin. Yine de bu, bana en çok yaklaştığın an oldu.
Yüzü belirginleşiyor, bense onun giderek mükemmel bir objeye dönüşüşünü nefesimi tutarak seyrediyorum. Gayrıihtiyari arkama dönüp baktığımda otuz hayatın iplerini elimde tuttuğumu farkediyorum. Bir belirip bir kaybolan yine de bana bağımlu otuz ölü yüz...
-Onlar da senin fikrin miydi?
Beni duymamazlıktan geldi.İlk gördüğüm çapulcu kılığındaydı yine. Sıkılmış gibiydi ve artık benimle konuşmak istemediğini düşünmek sıkıntı veriyordu kalbime.
Başarısından hoşnut olduğunu hissediyorum ama yüzünde bunu görmek olanaksız.
-Kurguladığın fikirler seninle varlığını sürdürürler; senin çevrende varlık kazanırlar. Düpedüz varolurlar anladın mı?
-Peki ya ben?
-Sen ve ben daha büyük bir kurguyla varlık kazandık. Basit değil mi?
Hiçbirşey anlamıyorum. Sadece biraz daha uyumaya ihtiyacım var.
koşuyorum..koşuşum hıçkırığa dönüşüyor..
gerçeğe açınca gözlerimi dahada derinden hıçkırıyorum..
bitmeyen kavgam.
küçükkene çizgi film gibi miydi
rüalarımız? ?
şimdi rüalarım HD formatında
yeşilçamda montajlanmış gibi
kopmalı flash backli
holywoodvari hop otutup hop kaldırtan inandırıcı efektli
ve AKPliler gibi kendi yandaş ve tanıdıklarıma
casting dağıtan bi şirketin elinden çıkma
im your dream make u real
Rüya,kişiye özel gece sineması,tek kişilik film gösterisi,
bazen mutlu eder,cennet gibidir,uyandığımızda filmin devamını görmek için çocukça gözlerimizi kapatırız,ama olmaz sadece aklımızda kalan tekrarı hatırlarız,
, bazen kabuslar çıkar,cehennem gibidir,kan ter içinde uyanırız,çok şükür rüyaymış deriz,
rüya görürsen geceleri de yaşarsın.
Anlam verebilmek için üstün bir bilgi ve sezgi gücünü gerektiren, sırlarla dolu, soyut görüntüler bütünü...Beynimizin boş durmadığının ilginç bir ispatı...
çok pis rüya görürüm :))
bazılarıda çıkar haa
ne güzel bişi yavv
Ne güzel bir ihtimal! ..
Rüya, gecenin akvaryumudur.
Victor Hugo
bugün 11 saat uyumuşum...hasta ve güçsüz olduğumdan mı bu uyku, yoksa rüyamda seni gördüğümden mi...
senden yardım istiyordum, ama sen beni tanımıyordun (her zamanki gibi) (ama beyin hücrelerim her hatlarını çizecek kadar bellemiş seni....
bir tek boyun uydurmaydı....)
yardım da etmiyordun bize....
bu aralar çok çaresizim her şey üst üste...ondan olsa gerek bu yardım isteyişim....
ve yine yardım etmeyişin, bilinçaltımın seni iyi tanımasından...
kalpsiz...
insanların rüya görmediğini anlamak için kendilerini neden çimdiklerini düşündün mü hiç..acı yalan söylemez...acı tek gerçektir
2 gecedir köpeğimi görüyorum özledimmi nedir, anne he dese koyacam eve kocaman bi kangal yavrusu:D
Uyku sirasinda beliren düsünce ve hayaller zinciri olarak tanimlanabilir. Her insanin sonradan hatirlamasa bile rüya gördügü bugün bilinen bir gercektir.Derin uykudan uyandirilan insanlarin pek azi rüya gördügünü hatirlayabilir. Oysa hafif uyku evresindeyken uyanririlanlarin hemen hepsi gördükleri rüyayi hatirlarlar. Yasamimizin yaklasik ücte birini uykuda gecirmemize ve uykusuz kaldigimiz zamanlar hem zihinsel, hem bedensel cöküntüye ugramamiza ragmen, neden bukadar cok uyumamiz gerektigini kimse tam olarak acikliyamiyor. Bu yüzden rüyalarin niteligi konusunda cok sayida degisik kuram olmasi pek sasirtici degildir.
Uyku sirasinda beliren düsünce ve hayaller zinciri olarak tanimlanabilir. Her insanin sonradan hatirlamasa bile rüya gördügü bugün bilinen bir gercektir.Derin uykudan uyandirilan insanlarin pek azi rüya gördügünü hatirlayabilir. Oysa hafif uyku evresindeyken uyanririlanlarin hemen hepsi gördükleri rüyayi hatirlarlar. Yasamimizin yaklasik ücte birini uykuda gecirmemize ve uykusuz kaldigimiz zamanlar hem zihinsel, hem bedensel cöküntüye ugramamiza ragmen, neden bukadar cok uyumamiz gerektigini kimse tam olarak acikliyamiyor. Bu yüzden rüyalarin niteligi konusunda cok sayida degisik kuram olmasi pek sasirtici degildir.
Yüzünü görmem, yerini sormam
Elini tutmam oy oy
Seni hic unutmam
Tenine degmem, sesini duymam
Adini koymam oy oy
Sana hic doymam
her ay eski eşimi rüyamda görüyorum ayrılalı 4 yıl oldu ama unutamıyorum herhalde bu rüyalardan nasıl kurtulacağım
uyandıktan sonra kendimi kötü hissediyorum bunun bir çaresi olmalı bu kadından kurtulmalıyım
ruya.............onunla yasadıgım guzellıkler
Kullarım dinlensin diye geceyi yaradan ALLAHIM ruyalarımızdada bizi uyarıyor aslında bazen gördüğümüz ruyalarımızı gerçek hayatta yaşamıyormuyuz ne mutlu ki bunun gibi mucizeleri CENABI HAK bizlere bahşediyor HAMDOLSUN ŞÜKÜRLER OLSUN RABBIMA biz biliyoruzKİ bu dünya yalan, GERÇEK ve EBEDİ
olan CENNET
...
'Bazen güzel bir rüyayı tekrar görmek için gözlerimizi kapatırız, ama o rüya geri gelmez.'
EY ARKADAŞ İKİ TİP RÜYA VAR BÜYÜK RÜYA Kİ HAYATIN TA KENDİSİ KÜÇÜK RÜYADA GECELERİ YA DA UYKUYU SÜSLER FAKAT ASIL Bİ GERÇEK VARKİ BU DÜNYA YALAN BE ARKADAŞ
ismine yakın durdun hep... bir rüyaymış diyebilmeyi yine de isteyemezdim.
gece bazen cok acimasiz olabilir, gun boyunca milyonlarca uyarici sizi gerceklerden alikoyar. gunes isigi sadece yuzeyi aydinlatir, karanlik ise daha derinleri. gece ustunuze ususen ozlemler ve uzuntulerden kacmak icin medet umdugunuz meleklerdir ruyalar, kafanizi yastiga koydugunuz anda olumsuzluklarin, uzuntulerin olmadigi bir dunyanin anahtarini sunacaklarina inanirsiniz. oysa sabah kalkmadan hemen once basrolunde kactiginiz huzunlerin oynadigi bir ruya gorursunuz ve allak bullak olursunuz. guveninizi bosa cikaran siginaklardir ruyalar. sizi guleryuzle iclerine alirlar, en ihtiyac duydugunuz anda kapi disari ederler. iste gece yatarken dusundugunuz son kisiyle sabah kalkinca dusundugunuz ilk kisinin ayni insan olma sebebi de budur.
kesinlikle yalan olmayan ve asla yalandan yaşanmayandır.
ruhun bedenin ağırlığından kurtulması ile yaşanan şey, hakikat değil de nedir?