Gladyatörün başlarında bir sahnesi var.At üzerinde öyle heybetle ilerliyor ki, bu role ondan daha iyi kimse yakışamaz diyor insan ister istemez.. Russell Crowe benim daimi masaüstü fotoğrafım :) Her filminde etkileyici harika oyunculuğu ve karizması ile göz dolduruyor :)
grubun 'inside her eyes' sarkisindan bir bolum: now i could be giving, too much away by the way that i'm moving, everything i say now don't say you won't try to tell me you don't feel the same, i picture your eyes, i whisper your name
inside i'm screaming, outside i'm sane, as soon as you're leaving, i need you again, i'm left with my dreaming, it's just not the same,
as inside her eyes that's where i want to be inside her eyes, that's where i want to be...
Romper Stomper (1992) adında baba bir filmde dazlak rolüyle gerçekten dikkati çeken bir aktördü... Sonra L.A. Confidential (1997) kendini ispatlayıp Gladiator'la (2000) ününe ün yaptı ki İnsider filmi bile 1999 yapımı olmasına rağmen Gladiator filminden sonra daha çok ilgi gördü...Sonra Beautiful Mind (2001) ıle holloywood'taki yerini sağlamlaştırarak klasik ünlüler arasına girdi...
dünyanın uzak ucu Peter Weir yönetmenidir ve Ölü ozanlar derneği,truman show gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmıştır..dünyanın uzak ucu russell crowe'un çok iyi bir performans gösterdiği oyunlarından biridir.. Napolyon savaşları sırsaında yani 1805 gibi sırlarda bir ingiliz gemisi pasifik okyanusuna açılır ve bir fransız gemisi ile karşılaşıyor Burada russell crowe saldırıya uğradığı için intikam almak için fransız gemisini takip ediyor durmadan Master and Commander bana göre gerçekten de iyi bir filmdi.. zaten peter wier de oscar ödülü aldı daha ne denilebilir ki..
AKIL OYUNLARI adlı filmde hala princeton üniversitesinde öğretim üyesi olan nobel ödüllü john nashin hayatını canlandırdı.. bence russell crowe tam anlamıyla müthiş bir oyucudur.. amacının holywoodda kalıcı olmadığını söylüyor. bence holywood için büyük bir kayıp olur. dünyanın uzak ucu adlı film her ne kadar beğenilmese de oscar aldı ve russel crowe yine müthiş bir yetenek olduğunu gösterdi
Bir Avustralya yapımı olan ' Blood Oath ' (1990) adlı filmle sinema dünyasına atılan Russel Crowe bu tarihten itibaren 20'nin üzerinde filmde irili ufaklı roller aldı. Yeteneğinin gerçek anlamda keşfedilmesi ise 1997 yapımı ' L.A. Confidential ' filmiyle gerçekleşti. Gösterdiği performans ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar'ın sahibi olan Kim Basinger ile ' American Beauty ' (Amerikan Güzeli) ile 2000 yılının En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan Kevin Spacey'nin yer aldığı filmde 1950'lerin polis teşkilatının kirli yüzünü anlatılıyordu. Filmde, teşkilat içerisinde dönen entrikalara karşı mücadele eden dürüst polisi canlandıran Crowe, başarılı oyunculuğu ile filmi sırtlayanlar arasında gösterildi.
Karizmatik ve yoğun oyunculuğu ile çok farklı duyguları geniş bir perspektifte içten bir şekilde sunmayı başaran aktör, son yıllarda başiarılı filmlere imza atarak kısa zamanda Hollywood yıldızlarının arasına girdi. Rol aldığı hareketli ve şiddet içerikli filmlerde kötü adamları canlandıran Crowe, özellikle masum ve sıcak bakışlarıyla karakterin insancıl doğasını yansıtabilmesi anlamında Sean Penn, Daniel Day Lewis ve Edward Norton gibi yeteneklere benzetiliyor.
1992 yılında rol aldığı ' Proof ' filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Avustralya Film Enstitüsü Ödülü'nün sahibi olan Russel Crowe, bir sonraki sene ' Romper Stomper ' ile aynı enstitüden bu sefer En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Sadist bir Nazi liderini canlandırdığı filmdeki olağanüstü performansı ile bir anda dikkatleri üzerinde toplayan aktör, 1994 yapımı ' The Sum of Us ' filminde utangaç, şirin bir homosexüel genci canlandırdı.
Sharon Stone'un yer aldığı ' The Quick and the Dead ' filmiyle Hollywood sinemasında adını duyurmaya başlayan Russel Crowe, 1995 yılında Denzel Washington ile başrollerini paylaştığı ' Virtuosity ' ile çıkışını sürdürdü.
Filmlerde canlandırdığı kötü adam tiplemelerinden çok da farklı bir karakteri olmadığını iddia eden aktör, özellikle kaba, uzlaşmaz ve soğuk tavırlarıyla beklenilenin aksine oldukça beğeni topluyor. Sert bir mizacı olduğunu her fırsatta dile getiren Russel Crowe, bu yönüyle oynadığı karakterleri canlandırmakta fazla zorlanmadığını vurguluyor Klasik Hollywood filmlerinde oynamak taraftarı olmadığını belirten oyuncu, özellikle deneyimli karakter oyuncuları ile çalışmaktan büyük zevk aldığını söylüyor. 1992 yılında Anthony Hopkins ile birlikte rol aldığı ' The Efficiency Expert ' bunlardan biri. Yetenekli aktörlerin yanı sıra güzel yıldızların yanında da oynama fırsatı bulan Crowe, Bridget Fonda ile ' Rough Magic ', Kim Basinger ile ' L.A.Confidiential ' ve Salma Hayek ile de ' Breaking Up ' gibi filmlerde yer aldı.
Hollywood dünyasında arkadaş olarak Tom Cruise ve Nicole Kidman çiftinin kendisine yakın olduğunu belirten Russel Crowe, her ne kadar giderek yıldızı yükselse de Hollywood'da kalıcı olmak istemediğini ve ilerde Avustralya'daki çiftliğini onarmak gibi projelerinin olduğunu söylüyor.
1999 yılına ' The Insider ' ile birlikte giren Russel Crowe, aynı yılı içerisinde üç filmde birden yer aldı: Yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı ' Gladiator ' ile ' Yaşam Kanıtı ' (Proof of Life) ve ' Flora Plum '.
Bunlardan ' Gladyatör ' ile 2001 Oscar'larında ' En İyi Erkek Oyuncu ' dalı adayı olan Crowe, rakipleri Geoffrey Rush, Ed Harris, Tom Hanks ve Javier Bardem'i geride bırakarak Oscar heykelciğinin sahibi oldu.
Russell Crowe, 2001 yılında gösterime giren, 'A Beautiful Mind' (Akıl Oyunları) filminde, Amerikalı ünlü matematikçi John Nash'in hayatını canlandırdı.
Gladyatörün başlarında bir sahnesi var.At üzerinde öyle heybetle ilerliyor ki, bu role ondan daha iyi kimse yakışamaz diyor insan ister istemez.. Russell Crowe benim daimi masaüstü fotoğrafım :) Her filminde etkileyici harika oyunculuğu ve karizması ile göz dolduruyor :)
süper bir oyuncu filmlerini çok severim...
adama resmen aşıgım bütün filmlerini seyrettim hakında herşeyide biliyorum..çok iyi bir oyuncu onuda belirtmek lazım..
akıl oyunları, galdyatör, cindrella man gibi oynadığı filmlerini herbiri başyapıt sayılabilecek ve oynadığı her rolün hakkını veren oyuncu...
Yaf o adam varya muthiş bi oyuncu.akıl oyunlarını izlerken kaç kere dedim acaba ya adama bak muthiş oynuyo diye.Her karakteri harika biçimde oynuyo.
Müzisyenmiş bak onu bilmiodum,daha ne yaa.Allah başımızdan eksik etmesin yani onu.
academy odullu oyuncu, script yazari, sair, muzisyen. yakinda kariyerine film yonetmenligini de ekleyecek
grubun 'inside her eyes' sarkisindan bir bolum:
now i could be giving, too much away
by the way that i'm moving, everything i say
now don't say you won't try to tell me
you don't feel the same,
i picture your eyes, i whisper your name
inside i'm screaming, outside i'm sane,
as soon as you're leaving, i need you again,
i'm left with my dreaming, it's just not the same,
as inside her eyes
that's where i want to be
inside her eyes,
that's where i want to be...
30 odd foot of grunts adli grubun gitaristi ve solisti
Romper Stomper (1992) adında baba bir filmde dazlak rolüyle gerçekten dikkati çeken bir aktördü... Sonra L.A. Confidential (1997) kendini ispatlayıp Gladiator'la (2000) ününe ün yaptı ki İnsider filmi bile 1999 yapımı olmasına rağmen Gladiator filminden sonra daha çok ilgi gördü...Sonra
Beautiful Mind (2001) ıle holloywood'taki yerini sağlamlaştırarak klasik ünlüler arasına girdi...
dünyanın uzak ucu
Peter Weir yönetmenidir ve Ölü ozanlar derneği,truman show gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmıştır..dünyanın uzak ucu russell crowe'un çok iyi bir performans gösterdiği oyunlarından biridir..
Napolyon savaşları sırsaında yani 1805 gibi sırlarda bir ingiliz gemisi pasifik okyanusuna açılır ve bir fransız gemisi ile karşılaşıyor
Burada russell crowe saldırıya uğradığı için intikam almak için fransız gemisini takip ediyor durmadan
Master and Commander bana göre gerçekten de iyi bir filmdi..
zaten peter wier de oscar ödülü aldı daha ne denilebilir ki..
AKIL OYUNLARI adlı filmde hala princeton üniversitesinde öğretim üyesi olan nobel ödüllü john nashin hayatını canlandırdı..
bence russell crowe tam anlamıyla müthiş bir oyucudur..
amacının holywoodda kalıcı olmadığını söylüyor.
bence holywood için büyük bir kayıp olur.
dünyanın uzak ucu adlı film her ne kadar beğenilmese de oscar aldı ve russel crowe yine müthiş bir yetenek olduğunu gösterdi
Bir Avustralya yapımı olan ' Blood Oath ' (1990) adlı filmle sinema dünyasına atılan Russel Crowe bu tarihten itibaren 20'nin üzerinde filmde irili ufaklı roller aldı. Yeteneğinin gerçek anlamda keşfedilmesi ise 1997 yapımı ' L.A. Confidential ' filmiyle gerçekleşti. Gösterdiği performans ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar'ın sahibi olan Kim Basinger ile ' American Beauty ' (Amerikan Güzeli) ile 2000 yılının En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan Kevin Spacey'nin yer aldığı filmde 1950'lerin polis teşkilatının kirli yüzünü anlatılıyordu. Filmde, teşkilat içerisinde dönen entrikalara karşı mücadele eden dürüst polisi canlandıran Crowe, başarılı oyunculuğu ile filmi sırtlayanlar arasında gösterildi.
Karizmatik ve yoğun oyunculuğu ile çok farklı duyguları geniş bir perspektifte içten bir şekilde sunmayı başaran aktör, son yıllarda başiarılı filmlere imza atarak kısa zamanda Hollywood yıldızlarının arasına girdi. Rol aldığı hareketli ve şiddet içerikli filmlerde kötü adamları canlandıran Crowe, özellikle masum ve sıcak bakışlarıyla karakterin insancıl doğasını yansıtabilmesi anlamında Sean Penn, Daniel Day Lewis ve Edward Norton gibi yeteneklere benzetiliyor.
1992 yılında rol aldığı ' Proof ' filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Avustralya Film Enstitüsü Ödülü'nün sahibi olan Russel Crowe, bir sonraki sene ' Romper Stomper ' ile aynı enstitüden bu sefer En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Sadist bir Nazi liderini canlandırdığı filmdeki olağanüstü performansı ile bir anda dikkatleri üzerinde toplayan aktör, 1994 yapımı ' The Sum of Us ' filminde utangaç, şirin bir homosexüel genci canlandırdı.
Sharon Stone'un yer aldığı ' The Quick and the Dead ' filmiyle Hollywood sinemasında adını duyurmaya başlayan Russel Crowe, 1995 yılında Denzel Washington ile başrollerini paylaştığı ' Virtuosity ' ile çıkışını sürdürdü.
Filmlerde canlandırdığı kötü adam tiplemelerinden çok da farklı bir karakteri olmadığını iddia eden aktör, özellikle kaba, uzlaşmaz ve soğuk tavırlarıyla beklenilenin aksine oldukça beğeni topluyor. Sert bir mizacı olduğunu her fırsatta dile getiren Russel Crowe, bu yönüyle oynadığı karakterleri canlandırmakta fazla zorlanmadığını vurguluyor Klasik Hollywood filmlerinde oynamak taraftarı olmadığını belirten oyuncu, özellikle deneyimli karakter oyuncuları ile çalışmaktan büyük zevk aldığını söylüyor. 1992 yılında Anthony Hopkins ile birlikte rol aldığı ' The Efficiency Expert ' bunlardan biri. Yetenekli aktörlerin yanı sıra güzel yıldızların yanında da oynama fırsatı bulan Crowe, Bridget Fonda ile ' Rough Magic ', Kim Basinger ile ' L.A.Confidiential ' ve Salma Hayek ile de ' Breaking Up ' gibi filmlerde yer aldı.
Hollywood dünyasında arkadaş olarak Tom Cruise ve Nicole Kidman çiftinin kendisine yakın olduğunu belirten Russel Crowe, her ne kadar giderek yıldızı yükselse de Hollywood'da kalıcı olmak istemediğini ve ilerde Avustralya'daki çiftliğini onarmak gibi projelerinin olduğunu söylüyor.
1999 yılına ' The Insider ' ile birlikte giren Russel Crowe, aynı yılı içerisinde üç filmde birden yer aldı: Yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı ' Gladiator ' ile ' Yaşam Kanıtı ' (Proof of Life) ve ' Flora Plum '.
Bunlardan ' Gladyatör ' ile 2001 Oscar'larında ' En İyi Erkek Oyuncu ' dalı adayı olan Crowe, rakipleri Geoffrey Rush, Ed Harris, Tom Hanks ve Javier Bardem'i geride bırakarak Oscar heykelciğinin sahibi oldu.
Russell Crowe, 2001 yılında gösterime giren, 'A Beautiful Mind' (Akıl Oyunları) filminde, Amerikalı ünlü matematikçi John Nash'in hayatını canlandırdı.