Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ruhi su sizce ne demek, ruhi su size neyi çağrıştırıyor?

ruhi su terimi ´m e R n n` tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    Zamanede bir hal gelmesin başa
    Ahdi bütün bir sadık yar kalmamış
    Kalleş yar olana dost demem haşa
    N'olacak muhannet meydan görmemiş.

    Ben bir yar isterim derun-u dilden
    Sarfede varını geldikçe elden
    Beni setreyleye dudan elden
    Her yüze gülen yar olmuş olmamış.

    Hüseyin beyhude ah etme naçar
    Bir kapı örterse birini açar
    Buna dünya derler hepisi geçer
    Hangi günü gördün akşam olmamış.
    Kul Hüseyin / bir ruhi su türküsü

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Kazım Karabekir Paşa'nın Ermeni techiri sırasında korumasına aldığı,baştan aşağı yürek,pasaport verilmediği için bilinçli olarak ölüme terkedilen bir devrimci ozan.

  • Selahattin Aykurt
    Selahattin Aykurt

    SİVASTOPOL MARŞI
    Sivastopol önünde yatan gemiler
    Atar da nizam topunu, yer gök iniler
    Yardımcıdır bize kırklar yediler

    Aman da padişahım izin ver bize
    İzin de vermez isen dök bizi denize

    Sivastopol önünde yıkık minare
    Düşman dedikleri gelmez imane
    Erenler geliyor bize imdada

    Aman da padişahım izin ver bize
    İzin de vermez isen dök bizi denize

    Aman!
    Anam benim de ulu yola durursa
    Ak saçını da kelep kelep yolarsa
    Hani benim oğlum diye sorarsa
    Saklaman, gizlemen, öldü den varın

  • Rosa Rosarum
    Rosa Rosarum

    Büyük beyin + Büyük yürek + Büyük ses = RUHİ SU
    ...
    Anısına saygıyla...

  • Selahattin Aykurt
    Selahattin Aykurt

    ANKARA'NIN TAŞINA BAK
    Ankara'nın taşına bak
    Gözlerimin yaşına bak
    Uyan uyan Gazi Kemal
    Şu feleğin işine bak!

    Kılıcını vurdum taşa
    Taş yarıldı baştan başa
    Uyan da bak Gazi Kemal
    Başımıza gelen işe.

    Ankara'nın dardır yolu
    Düşman aldı sağı, solu.
    Sen gösterdin Paşam bize
    Böyle günde doğru yolu.


    RUHİ SU

  • Emel Yılmaz
    Emel Yılmaz

    Aldı zeybek:
    Et getir ekmek getir
    Baldan da haberin olsun

    Aldı yürük:
    Kuru soğan ekmek yavan
    Haldan da haberin olsun

    Aldı zeybek:
    Elde mavzer kafanı ezer
    Zordan da haberin olsun

    Aldı yürük:
    Başta sarık ayakta çarık
    Karşıki dağdan da haberin olsun
    RUHİ SU

    ruhi su ezgisi insana sıcak bir tebessüm veriyor..

  • Davut Köksoy
    Davut Köksoy

    Ruhi Su şiirimde de belirttiğim gibi çağıl çağıl çağlayan sesiyle anadoluyu kucaklamış 'ezgili bir yürek'tir. Ruhi Su benim gibi Yetiştirme Yurdu'nda büyüyen bir yetimdir. Ruhi bence herşeydir.

  • Saime Gültekin
    Saime Gültekin

    Ruhi Su olmak işte böyle bir şey!
    Sevenlerin çok sevdiği,sevmeyenlerin dinlemeye bile tahammül edemediği.Ya hep,ya hiç! Su usta da orta yolların adamı değildi zaten; ne yaşamda ne sanatta,ne siyasette,ne de inançlarında.
    O kurtuluş savaşı öksüzlerinden,çocukluğu yetimhanede geçmiş,müzik yeteneği kısa sürede farkedilmiş,çoksesli müzik eğitimi almış bir büyük adam.Tükiye'nin ilk opera sanatçılarından.Ama ne yaparsın ki Anadolu çocuğunu türküler hep kendine çeker.O da yolunu yeniden çizer,artık çok mükemmel ve özel bulduğu Anadolu Türkülerini seslendirecektir.
    Bu önemli karar biz şanslı dinleyicilere şimdi dinlemeye doyamadığımız 'Ruhi Su'yu kazandırır.
    Dupduru bir ses ve mükemmel bir yoruma bütün ruhunu katar usta.
    Ruhu olan su gibi türküler yaşama gücümüze güç katar.

  • Ferdi Şavk
    Ferdi Şavk

    EZGİLİ YÜREK

    Hangi taşı kaldırsam
    Anamla babam
    Hangi dala uzansam
    Hısım akrabam
    Ne güzel bir dünya bu
    İyi ki geldim
    Süt dolu bir torbayla
    Şöylece çıkageldim
    Kime elimi verdimse
    Döndürüp yüzümü baktımsa
    Kısmet kapıyı çaldı
    Kör pınara su geldi
    Ben şakıyıp durdukça öyle
    Gülün kokusu geldi
    Bebesi olmayana
    Bunalıp da kalmışa
    Acılarla yüklü
    Dargın yüreklere
    Yetiştim geldim
    İyi ki geldim

    RUHİ SU

  • Ferdi Şavk
    Ferdi Şavk

    'Türkü söylemek benim için bir aşk halidir. En güzel aşklarımı türkü söylerken yaşadım. Ne onlar beni aldattı, ne de ben onları. Türkü söyledikçe yeşeriyor, çiçekleniyorum. Ben yalnız türkü söylemiyorum ki. Bu söylediğim türkülerle, aynı zamanda, çağdaş Türk toplumunun lied'lerini söylüyorum. Ben türkü söylerken sazım ne benimle yarışır, ne de türkülerle. Bize yalnızca eşlik eder, bizi tamamlar. Halkımızın büyük ustalarında da saz böyle saygılı bir uyum içindedir. Bu açıdan bakınca, türküleri bir besteci gibi ele aldığım daha iyi anlaşılır. Bundan önceki plaklarımda olduğu gibi, bu plağımda da halk ozanlarının yolunu izleyerek bazı sözleri bağlı oldukları ezgilerle söyledim. Bazı Mevlana'da, Nâzım'da, Melih Cevdet'te, Hasan Dağı'nda olduğu gibi bazı sözler içinde yeni ezgiler düşündüm. Kimileri icracı, kimileri de yorumcu diyor bana, sanatta yorumsuz icra olmaz ya, ikisinin de başımın üstünde yeri var. İcracıyı kalıcı ve yaratıcı saymamak bizim ülkemizin yarı-aydınına vergi.Oysa özellikle müzik, bestecisi ile icracısı ile bütünlük içinde olan bir sanat. Yaratmanın gerçekleşmesi ikisininde var olmasına bağlı. Kaldı ki, icracının yaptığı iş de kalıcı ve yaratıcı bir iştir. Paganini bestelerinden çok icracılığı ile kaldı dünyamızda, Şalyapin de öyle Oyştrah da, Münir Nurettin de. Zamanımızın belgeleyici teknik olanakları daha da çok kanıtlayacak bunun böyle olduğunu. Bir işi geliştiriyor, ileri götürüyorsa, ister besteci, ister icracı olsun, ikiside kalıcıdır.

    Burada bir şeye daha değinmek istiyorum. sanatçı da tıpkı bir çiftçi, bir demirci gibi işini anlatabilmelidir. Hem diliyle hem de hüneriyle. Bir başka deyişle, kendi toplumu içinde sanatı ile ekmek yiyebilmelidir. 'Beni bu halk anlamaz' demek, en azından boş bir kendini beğenmişliktir. İnsan kendini beğenmede bile yalnız kalmamalı. Halkın sanatta anlamadığı bir yer bulunabilir, sanatçı bunu umursamazlık edemez. Çünkü tüketicisi olmayan bir üretim yaşamaz. Hani hükümet zoruyla da yaşayamaz demek istiyorum. Elli yıllık değil, yüzelli yıllık deney var önümüzde.Bazı sanat kurumlarının gittikçe yozlaşması, kuruyup gitmesi bundandır. Halktan kopuk hiçbir işten, hiçbir insandan hayır gelmez.'

    (Ruhi Su)

  • Yoldas Kaygisiz
    Yoldas Kaygisiz

    türkülerinden korkan ülkenin onurlu vatandasi.

  • Alp Tanhu
    Alp Tanhu

    o tok sesini çok defa dinledim türkülerde...
    beni alıp götürürdü hep kaf dağının ardına doğru...

  • Saadet Kaymaz
    Saadet Kaymaz

    ALLI TURNAM

    Allı turnam bizim ele varırsan
    Şeker söyle kaymak söyle bal söyle
    Gülüm gülüm.
    Kırıldı kolum,
    Tutmuyor elim,
    Turnalar hey.
    Ah gülüm gülüm.
    Yar gülüm gülüm.
    Kız gülüm gülüm.
    Turnalar hey.

    Eğer bizi sual eden olursa
    Boynu bükük benzi soluk yar söyle
    Gülüm gülüm.
    Kırıldı kolum,
    Tutmuyor elim,
    Turnalar hey.
    Ah gülüm gülüm.
    Yar gülüm gülüm.
    Kız gülüm gülüm.
    Turnalar hey.

    Allı turnam ne gezersin havada
    Kırıldı kanadım kaldım burada
    Gülüm gülüm.
    Kırıldı kolum,
    Tutmuyor elim,
    Turnalar hey.
    Ah gülüm gülüm.
    Yar gülüm gülüm.
    Kız gülüm gülüm.
    Turnalar hey.

    Ne onmadık kulumuşum dünyada
    Akşam olsun allı turnam dön geri
    Gülüm gülüm.
    Kırıldı kolum,
    Tutmuyor elim,
    Turnalar hey.
    Ah gülüm gülüm.
    Yar gülüm gülüm.
    Kız gülüm gülüm.
    Turnalar hey.

  • Cay Keyfi
    Cay Keyfi

    KİZİROĞLU
    Kiziroğlu, Köroğlunun hasmıdır. Bir gün Köroğlu, karısı Nigar Hanım'la çadırında otururken bir ara dışarıya çıkar; bakar ki bir toz duman kalkmış üstlerine doğru geliyor. Bunun Kiziroğlu Mustafa Bey olduğunu anlar Köroğlu, yerine göre bileğini; yerine göre aklını kullanmasını bilen bir kişiymiş. Hemen içeri girer. Karısı Nigar Hanım'a 'Bana bir kahve pişir.' der ve sazını alır. Bu sırada Kiziroğlu da çadırın dışına gelmiş, içerden gelen türküyü dinlemeye başlamıştır.


    Aldı Köroğlu:

    Bir hışmınan geldi geçti
    Kiziroğlu Mustafa Bey
    Hışmı dağı deldi geçti
    -Kim kim?
    -Hanım kim?
    -Nigar kim?
    Kiziroğlu Mustafa Bey.
    Bir Bey oğlu
    Bir Han oğlu

    Bir at biner ala paça
    Mecal vermez kırat kaça
    Az kalsın ortamdan biçe
    -Kim kim?
    -Hanım kim?
    -Nigar kim?
    -Kiziroğlu Mustafa Bey
    Bir Bey oğlu
    Bir Han oğlu


    Aldı Köroğlu bir daha
    söyledi:

    Vay ben ona eş olaydım
    Peh! peh! peh! peh!
    Anadan onbeş olaydım
    -Ağam kim?
    -Paşam kim?
    -Nigar kim?
    -Hanım kim?
    -Kiziroğlu Mustafa Bey.
    Bir beyin oğlu
    Zor beyin oğlu

    Hay edende haya teper
    Peh! peh! peh! peh!
    Huy edende huya teper
    Hey! hey! hey! hey!
    Köroğlu'nu çaya teper
    -Ağam kim?
    Paşam kim?
    Nigar kim?
    Hanım kim?
    -Kiziroğlu Mustafa Bey
    Bir Beyin oğlu
    Zor beyin oğlu
    Bu hikayenin uzun bir metni şu şekildedir;
    Kiziroğlu nam salmış bir beydir. O'nun gibi bir bey olarak oğlu Mustafa Bey varlığını devam ettirir. Bulunduğu yerlere adalet götürmektedir. Köroğlu'da döneminde adaletle hükmeden, adaletsizlikleri ortadan kaldıran bir beydir. Mustafa Bey köyünde olmadığı bir zaman buraya gelir ve burada adaletsizlik var diye orada bir kale kurar ve varlığını burada sürdürmeye devam eder.
    Mustada Bey geri gelir.Bakar ki, memleketinde bir kale var ve bu kalenin sahibini öğrenir. İki Bey kendilerini daima kötü bellemişlerdir. Güreşe tutuşurlar, at üstünde kılıçla savaşırlar yenişemezler.
    Mustafa Bey'in atı Ala Paça'da, Köroğlu'nun atı Kırat'la güreşmektedir. Ala Paça, Kıratı yener. Bunun üzerine Mustafa Bey, benim atım O'nun atını yenerken ben böyle durursam olur mu der. Ve Köroğlu'nun üstüne atlar. Tam öldüreceği sırada, Köroğlu, kendisine izin vermesini ve akrabaları, hatunu ile helalleşmek için müsade etmesini diler.
    Köroğlu sazı eline alıp;
    Bir atı var Ala Paça peh peh peh
    Mecal vermez Kırat peh peh peh
    Az kaldı ortamdan biçe
    Ağam kim, Paşam kim, nigar kim
    Hanım kim
    Kiziroğlu Mustafa Bey
    bir beyin oğlu
    zor beyin oğlu

    şeklinde söylenirken, Mustafa Bey kapıya gelmiştir ve sözleri duymuştur. Utanır kendi halinden ve içeri girer. Köroğlu artık herşeyin son bulduğunu düşünmektedir. Mustafa Bey, Köroğluna; 'Sen benden daha yiğitsin' der. Köroğlu; 'Sen yiğit ve mertsin' karşılığını verir ve burada senin gibi biri varken bizleirn durması uygun düşmez diyerek batıya gider.

  • Cay Keyfi
    Cay Keyfi

    ÇANAKKALE


    İmdi seferberlik ilan olanda
    Bir od düştü, cümle cihan ağladı
    Çanakkale içinde aynalı çarşı
    Anne ben gidiyorum düşmana karşı
    Of, gençliğim eyvah!

    Çanakkale içinde bir uzun selvi
    Kimimiz nişanlı, kimimiz evli
    Of, gençliğim eyvah!

    Çanakkale içinde vurdular beni
    Ölmeden mezara koydular beni
    Of, gençliğim eyvah!