Sevgi ve hakikat iterek dokunurlar, eriştikleri kişiyi geri çekilmeye zorlarlar, zira onların erişmesi, bizatihi dokunmada, kendilerinin erişim dışında olduğunu açığa vurur, Erişilmez oluşunda bize dokunur hatta el koyarlar. Bize yaklaştırdıkları şey, uzaklıklarıdır. Bunu bize duyumsatırlar ve bu duygu onların duyusunun ta kendisidir. Dokunmamayı buyuran dokunma duyusudur. Bir şeyi ne tutabilirsin, ne alıkoyabilirsin, sevgiye ilişkin bilmen gereken bu, gitmesini sev.
Jean Luc NANCY, Fransız Filozof, 2021
Çev. Murat ERŞEN.
Bir derviş söze başladığında ona itiraz etmemek gerekir, okulda öğrenilen her söz, bir konuya değinir, ve onda büyük fayda olur. Ama, dervişin, manevi gözlemle söylediği söz, o faydadan ve bahisten uzaktır.
NEFS i unutmamak lazım ruh ve bedenin yanında oda vardır.Bazıları nefsi ruh olarak tanımlar halbuki ayrıdır.NEFS var gücüyle kötülüğü emreden yanımızdır.RUH özdür.KAYNAKTIR çünkü tanrıdandır.yaratılışın amacı imtihandır,kimin güzel haraket ettiğidir.RUH,NEFS,BEDEN.AKIL,hepsi İNSAN,a hizmet etmektedir.İNSAN evrendir.Şereflidir.kıymetlidir.TANRI BİZİ DENİYOR.
İnsanların ruhunu tanımaya çalışmadan, sırf fiziki görünümlerine göre karar verenler azımsanmıyacak kadar çok...İnsan parayı bastırdığı taktirde, her bir yerlerini güzelleştirebiliyor...Ama ruhlara estetik ameliyatı yapılamıyor şükürler olsun...Yüreğin güzelliği, ruhun güzelliği her şeye bedel...Dünyanın en güzeli diye düşündüklerimiz konuşmaya başladığında bilgisizlikleri ya da fikirlerinden dolayı hilkat garibesi gibi görünmeye başlayıveriyorlar gözümüze veya aslında çok da güzel olmayan biri tatlı diliyle svdiriveriyor kendini...İşte bu yüzden önyargıyı yok edip Einstein'i de mutlu ediverelim, ruhu azaptan kurtulsun...Çünkü Einsten'inin en çok üzüldüğü şey, atomu bile parçalamamıza rağmen önyargıyı yok edemememizmiş...)))
Beden guzelligine ve parlakligina mağrur olarak ruha dedi ki:
“Ben senden daha değerliyim; bak herkes bana ilgi gosteriyor ve beni seviyor”.
Ruh ise, kendi letafetini gizlemis olduğu halde bedene dedi ki:
“Hey süprüntülük! Sen kim oluyorsun? Ben senden cikayim da o zaman gorursun. Seni sevenler sana mezar kazarlar. Iki gun bile seni saklamaz, bocek ve karincalara gıda olman icin seni topraga gömerler.”
Beden olumlu, ruh olumsuzdur. Ruh bedene muhtac degildir, onsuz da varligini devam ettirebilir. Ama beden ruhsuz yasayamaz. Bedenimiz ruhumuzun elbisesi yahut evi gibidir. Gözler, bu evin pencereleridir ki ruh bu alemi o pencerelerden seyreder.
Önemli olan elbise midir, elbiseyi giyen mi? Ev midir, evde oturan mi?
ruh ve beden........ en zıt manayı teşkil eden kelime yumağı........ biri sonlu biri sonsuz........ biri anlamla mutlu olur biri arzularla......... biri hayatın gerçeğini keşfedebilir biri bu keşifte yol alamaz......... ama ikisi ayrılmaz....... tıpkı süvari ve onun çılgın atı gibi........... süvari çılgın atına sahip olmazsa ne kadar zeki olursa olsun...at onu sırtından savurur.......... özümüz ruhu ön plana çıkarmazsak.......çılgın beden bizi ve değerli ruhumuzu savurur.
Ruhun elbisesi bedendir.Ruhsuz bir beden boş çuval gibidir.Ruhsuz beden ölmüş insandır.İnsan ölünce ruh beden ikilisi ayrılırlar.Ruh beden içinde bir hapishanedeki gibidir.İnsan ölünce ruh hapishaneden salıverilir.
eski bi deyiş şunu söyler: 'ruh özgürdür ve özgür olmak ister, ama bu bedenin içine hapsolmuş ve bedeni yönetmek görevi verilmiş.beden ise bu dünyaya bağlı, tüm gereksinimleri bu dünyadan. ruh ise kendinden.kendinden beslenen bi cevher. eğer bedenin ile dünyaya gereğinden fazla bağlanırsan, bedendeki o ruh ezilir, küçülür ve prangalarda kalır. aslolan ruhtur, beden ise onun elbisesi...'
Sevgi ve hakikat iterek dokunurlar, eriştikleri kişiyi geri çekilmeye zorlarlar, zira onların erişmesi, bizatihi dokunmada, kendilerinin erişim dışında olduğunu açığa vurur, Erişilmez oluşunda bize dokunur hatta el koyarlar. Bize yaklaştırdıkları şey, uzaklıklarıdır. Bunu bize duyumsatırlar ve bu duygu onların duyusunun ta kendisidir. Dokunmamayı buyuran dokunma duyusudur. Bir şeyi ne tutabilirsin, ne alıkoyabilirsin, sevgiye ilişkin bilmen gereken bu, gitmesini sev.
Jean Luc NANCY, Fransız Filozof, 2021
Çev. Murat ERŞEN.
Bir derviş söze başladığında ona itiraz etmemek gerekir, okulda öğrenilen her söz, bir konuya değinir, ve onda büyük fayda olur. Ama, dervişin, manevi gözlemle söylediği söz, o faydadan ve bahisten uzaktır.
Şemsi TEBRİZİ.
Hikmet üç şekildedir, Birincisi söz, ikincisi amel, üçüncüsü, hakkın güzelliğini manevi alemde seyretmek.
TEBRİZİ.
Çev. Mehmet ÇELİK.
........... arasındaki uyumsuzluk
Seni zehirliyor...
Başınız ağrıdığında kendinizi iyi hissetmezsiniz, kendinizi iyi hissetmediğinizde başınız ağrır.
Ruh ve beden beraberlerdirler. :)
'...onu göre göre,ruhu ile yüzü arasındaki uygunluğu sezdim...'
NEFS i unutmamak lazım ruh ve bedenin yanında oda vardır.Bazıları nefsi ruh olarak tanımlar halbuki ayrıdır.NEFS var gücüyle kötülüğü emreden yanımızdır.RUH özdür.KAYNAKTIR çünkü tanrıdandır.yaratılışın amacı imtihandır,kimin güzel haraket ettiğidir.RUH,NEFS,BEDEN.AKIL,hepsi İNSAN,a hizmet etmektedir.İNSAN evrendir.Şereflidir.kıymetlidir.TANRI BİZİ DENİYOR.
İnsanların ruhunu tanımaya çalışmadan, sırf fiziki görünümlerine göre karar verenler azımsanmıyacak kadar çok...İnsan parayı bastırdığı taktirde, her bir yerlerini güzelleştirebiliyor...Ama ruhlara estetik ameliyatı yapılamıyor şükürler olsun...Yüreğin güzelliği, ruhun güzelliği her şeye bedel...Dünyanın en güzeli diye düşündüklerimiz konuşmaya başladığında bilgisizlikleri ya da fikirlerinden dolayı hilkat garibesi gibi görünmeye başlayıveriyorlar gözümüze veya aslında çok da güzel olmayan biri tatlı diliyle svdiriveriyor kendini...İşte bu yüzden önyargıyı yok edip Einstein'i de mutlu ediverelim, ruhu azaptan kurtulsun...Çünkü Einsten'inin en çok üzüldüğü şey, atomu bile parçalamamıza rağmen önyargıyı yok edemememizmiş...)))
Beden ile ruh aralarinda konusuyorlardi.
Beden guzelligine ve parlakligina mağrur olarak ruha dedi ki:
“Ben senden daha değerliyim; bak herkes bana ilgi gosteriyor ve beni seviyor”.
Ruh ise, kendi letafetini gizlemis olduğu halde bedene dedi ki:
“Hey süprüntülük! Sen kim oluyorsun? Ben senden cikayim da o zaman gorursun. Seni sevenler sana mezar kazarlar. Iki gun bile seni saklamaz, bocek ve karincalara gıda olman icin seni topraga gömerler.”
Beden olumlu, ruh olumsuzdur. Ruh bedene muhtac degildir, onsuz da varligini devam ettirebilir. Ama beden ruhsuz yasayamaz. Bedenimiz ruhumuzun elbisesi yahut evi gibidir. Gözler, bu evin pencereleridir ki ruh bu alemi o pencerelerden seyreder.
Önemli olan elbise midir, elbiseyi giyen mi? Ev midir, evde oturan mi?
ruh ve beden........
en zıt manayı teşkil eden kelime yumağı........
biri sonlu biri sonsuz........
biri anlamla mutlu olur biri arzularla.........
biri hayatın gerçeğini keşfedebilir biri bu keşifte yol alamaz.........
ama ikisi ayrılmaz.......
tıpkı süvari ve onun çılgın atı gibi...........
süvari çılgın atına sahip olmazsa ne kadar zeki olursa olsun...at onu sırtından savurur..........
özümüz ruhu ön plana çıkarmazsak.......çılgın beden bizi ve değerli ruhumuzu savurur.
Ayrılacaklar.
bedenini şimdi ruhunu öbür tarafta.....
ruh hisseder ve yaşar bedense ona eşlik eder........
Ruhun elbisesi bedendir.Ruhsuz bir beden boş çuval gibidir.Ruhsuz beden ölmüş insandır.İnsan ölünce ruh beden ikilisi ayrılırlar.Ruh beden içinde bir hapishanedeki gibidir.İnsan ölünce ruh hapishaneden salıverilir.
eski bir ata şöyle der (atasözü yani)
'bedenimi alabilirsin; ama ruhumu asla'
eski bi deyiş şunu söyler:
'ruh özgürdür ve özgür olmak ister, ama bu bedenin içine hapsolmuş ve bedeni yönetmek görevi verilmiş.beden ise bu dünyaya bağlı, tüm gereksinimleri bu dünyadan.
ruh ise kendinden.kendinden beslenen bi cevher.
eğer bedenin ile dünyaya gereğinden fazla bağlanırsan, bedendeki o ruh ezilir, küçülür ve prangalarda kalır.
aslolan ruhtur, beden ise onun elbisesi...'