şuraya sürekli konuşmak ve sürekli görmek istediğimiz birisini çizelim :P işte şimdi tanır oldum seni, mor karanfil.. aferin aslına rücû ettin işte, yakıştı vesselam :) yarım kalan , eksik , belirsiz düşüncelerin ortasında hep gülümseten hoş bir esinti, derin duyguların özlemli birikimi... aslolan, ‘’hare hare bakışı ‘’ resmedebilmektir belki :)
Josh ne güzel resimler yapmış. Huzurlu ve eğleniyor gözüküyor. Sevdiğin şeyi yapmak her zaman eğlencelidir. Resim yapmak bence huzur verici ve eğlenceli. Çünkü ben de renkleri ve resim yapmayı seviyorum. :)
resim duygusallık olarak belirtilir hayatın akışını anlatır.bazıları resim yapmayı çok sever bağzıları ise resimden nefret eder.ama ben şimdiye kadar hep seveleri içi mutluluk dolu insanları gördüm. bende resim yapmayı sevenlerdenim resim güzeldir.sizde sevin.
*resim bir şiirdir; duygu ve düşünceleri,halet-i ruhiyeyi renklerle çizgilerle anlatma biçimidir. *resim,hayattır; buram buram yaşam kokar, aşktır,aşık olmaktır yaratılana yaradandan ötürü.. farketmektir iyiyi,güzeli,gerçeği.. sevmektir,hayatı,insanı,eşyayı,doğayı.. okşamaktır minik dokunuşlarla tuvale renklerle haşır neşir olmaktır ve her şeye resim gözüyle bakmak.. zihninde canlandırmak bütün güzel düşleri ve kağıda,tuvale ya da her nereyeyse,aktarabilmenin en iyi yolu kendimce..
Msn'de kendi resmini koymayanları anlayamıyorum...Samimiyet yok gibi geliyor...Bu yüzden de, kendi resmini koymayan tek bir kişi var msn'de kayıtlı...Onu da anlayabiliyorum...Hayranları çok...))) ...Onun dışında, resmini koymayan hiç bir arkadaşımı barındırmam msn listemde....)))
İnsan çok yönlü bir varlıktır. Onun hem beden, hem de ruh cephesi vardır. Bedenimiz ve ona dair isteklerimiz hayvani yanımızı teşkil eder. Bizi insan olarak özel bir konumda tutan ve diğer canlılardan ayıran ruh tarafımızdır. Ruh cephemiz asil ve ebedi yanımızdır. Akıl nimetini kullanan insanoğlu bunun sayesinde pek çok güzelliklere imza atar. Bu güzeller sanat ana başlığı altında toplanabilir.
Sanat deyip de geçmeyelim. Toplumları ayakta tutan değerlerden biri de şüphesiz sanattır. Bize bu güzel toprakları kazandıran Atatürk, veciz bir sözünde sanata dair şunları söylüyor: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Demek ki sanat, vücudu canlı tutan hayat damarları kadar ehemmiyetlidir. Bedenimizin diriliği kan dolaşımına bağlıysa, ruhumuzun diriliği de sanata ve sanatkâra bağlıdır.
Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucusu Atatürk yine bir başka sözünde sanatı ve sanatçıyı şöyle yüceltiyordu: “Efendiler siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiçbir zaman sanatkâr olamazsınız.” Bu söz sanatçının toplumdaki yerini ve önemini göstermesi bakımından dikkate değerdir.
Sanat; hayatımızı sıradanlıktan kurtarır; ruhumuza renk ve ahenk katar. Sanat, insanları yaratıcılığa ve üretkenliğe teşvik eder. Milletlerin ayakta kalması sanata ve sanatkâra verdikleri öneme bağlıdır. Milletler sanatla, kültürle ve edebiyatla beslenemezlerse yaşayamazlar. Yaşamak nefes alıp vermek kadar basit bir eylemse yaşarlar. Fakat hayatı yemek, içmek ve bunları boşaltmak kadar basit göremeyiz. Yaşamak, hayatta derin ve estetik izler bırakmaktır; dünyayı kültür ve sanatla buluşturmaktır. Sanatkârlık, yaşananlara sanat penceresinden bakmaktır. Ruh yüceliğini kemale erdirmektir.
Trabzon’umuz Türkiye’nin tarihi şehirlerinden birisidir. Osmanlı devletinin tahtında 47 yıl gibi uzun bir süre kalan Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu, halifelik şerefini Osmanlı devletine bahşeden Yavuz Sultan Selim’in uzun süre valilik yaptığı bu kent, tarihi süreç içerisinde hep sanatla, edebiyatla ve kültürle hemhal olmuştur. Dün kadar olmasa da bugün de Trabzon bir kültür, sanat ve edebiyat şehridir.
Trabzon’umuz bazı kesimler tarafından özellikle karıştırılmak istenmektedir. Bu güzel şehir, son yıllarda uluslararası arenaya taşınan cinayetlerle büyük yaralar almıştır. Bu yaraları kültür, sanat ve edebiyata sarılarak sarabiliriz. Şehrimizdeki sanat faaliyetleri Trabzon’un zedelenen imajını tamir etmektedir. Bu sanat faaliyetlerinden birisi de son zamanlarda Turkuaz Sanatevi’nin açmış olduğu resim, grafik ve desen sergisidir.
Kıymetli ressam Cemil Bayram’ın önderliğinde ve rehberliğinde sanat faaliyetlerini sürdüren Turkuaz Sanatevi, Trabzon’da desen, grafik ve resim alanında bir ekol oluşturmuştur. 12 yıllık tecrübesi ile Trabzon’da hizmet veren Turkuaz Sanatevi görsel sanatlar eğitimi vermektedir. Burada güzel sanatlar fakültelerinde, güzel sanatlar liselerinde ve resim öğretmenliği bölümlerinde eğitim görmek isteyenlere uzun yıllardan beri hazırlık kursu verilmektedir. Trabzon’da resim hazırlık kursu denilince Turkuaz akla gelmektedir. Bu yönüyle şehirde alanında adeta bir marka oluşturmuş durumdadır.
Turkuaz Sanatevi’nin emektarı, önderi, patronu ve her şeyi olan Cemil Bey bütün mesaisini öğrencilerine ayıran bir sanat gönüllüsüdür. Tabir caizse o, hayatını öğrencilerine adamıştır. Şehrimizin özelliklerini çok iyi bilen ve bizden biri olan Bayram, Trabzon’a yeni ressamlar ve grafikerler kazandırmak için büyük gayret sarf ediyor. Öğrencilerini bir müşteri olarak değil, bir ekibin vazgeçilmez unsurları olarak görüyor.
1972 yılında Trabzon’da doğan Cemil Bayram, KTÜ Resim Öğretmenliği ve KTÜ İç Mimarlık Bölümünde eğitim aldı. 1995 yılından beri Turkuaz Sanatevi’nde görsel sanatlar eğitimi vermektedir. Birçok grup sergisine ve karma sergiye katılmıştır. Açtığı sanat evinde bugüne kadar beş yüzün üzerinde öğrencisini üniversiteli yapmıştır. Bayram, Türkiye’nin birbirinden seçkin değişik üniversitelerine yerleştirdiği öğrencileriyle olan iletişimini hiç kesmemiştir. Onların başarılarıyla daima övünmüş, onlara hep destek olmuştur. Bu yönüyle hocalıktan öte, ağabeylik rolünü başarıyla yürütmüştür.
Geçenlerde (29 Ocak 2007 Pazartesi) günü Trabzon Belediyesi Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi’nde Turkuaz Sanatevi’nin 30. Resim Sergisi vardı. Akşam saatlerinde açılan sergiye sanatseverlerin ilgisi büyüktü. Serginin kokteyline gelenler Ressam Cemil Bayram’ın güler yüzüyle, sıcak ve samimi ilgisiyle karşılaştılar. Herkesle özel olarak ilgilenen Bayram, 12. yıla girmenin gururunu öğrencileriyle beraber yaşıyordu. Bu gurur onun hakkıydı. Çünkü o, 12 yıldan beri iyi günde kötü günde gecesini gündüzünü öğrencilerine ayırmıştı.
Trabzon, bilindiği üzere işsizliğin yoğun olduğu bir yerleşim yeridir. İş güç sahibi olmayan gençleri bu gibi sanat kurslarına yönlendirebilirsek hem suç oranı azalır, hem de Trabzon’un geleceğinde söz sahibi olacak sanatkârlar yetişir. Turkuaz Sanatevi’ne bu açıdan bakınca onları takdir etmemek mümkün değildir. Cemil Bayram’a çok iyi bildiği bu işinde başarılar diliyorum. Genel yetenek ağırlıklı üniversite sınavlarında bu yıl da başarılı olmalarını temenni ediyorum. Sanat bizleri sıradanlıktan kurtaracak yegâne vasıtadır. Trabzon’umuz adi cinayetlerle değil, sanatla gündeme gelirse bunun onurunu hep birlikte paylaşırız. Yarınlarınızın sanat dolu olması dileğiyle! ...
kadının soğukkanlılığı hayret verici... incilden bir tasvîr bu farklı ressamlarda resmetmiş bu tasvîri fakat ressam gençliğinde tecavüze uğramış bir kız olunca herşey çok değişiyor... bir intikam hissiyle çizmiş. michelangelo'nun çizişi ise şöyle
şuraya sürekli konuşmak ve sürekli görmek istediğimiz birisini çizelim :P
işte şimdi tanır oldum seni, mor karanfil.. aferin aslına rücû ettin işte, yakıştı vesselam :)
yarım kalan , eksik , belirsiz düşüncelerin ortasında hep gülümseten hoş bir esinti, derin duyguların özlemli birikimi...
aslolan, ‘’hare hare bakışı ‘’ resmedebilmektir belki :)
Josh ne güzel resimler yapmış.
Huzurlu ve eğleniyor gözüküyor.
Sevdiğin şeyi yapmak her zaman eğlencelidir.
Resim yapmak bence huzur verici ve eğlenceli.
Çünkü ben de renkleri ve resim yapmayı seviyorum. :)
Resmine bakar durur gözlerim,
Özledim derim duymazsın!
Resim duyguların gümüş bir tepside sunulmuş hali.Güzel bir resme baktığımda yapan kişinin dünyasını kolaylıkla görebiliriz.
resim çizebilmek değil, bir resim olabilmek güzel hayata........
resim duygusallık olarak belirtilir hayatın akışını anlatır.bazıları resim yapmayı çok sever bağzıları ise resimden nefret eder.ama ben şimdiye kadar hep seveleri içi mutluluk dolu insanları gördüm.
bende resim yapmayı sevenlerdenim resim güzeldir.sizde sevin.
Resim bir sanattır.Aklımızdan geçenleri tabloya yansıtmaktır.Resim size belki başka şeyleri de çağırıştırıyor olabilir.
-Working Out-
Van Gogh kulağını kesip
bir
orospuya verdi
orospu
hunharca fırlattı
kulağı
sokağa tiksinerek.
Van,
orospular
kulak
istemezler
para isterler
sanırım bu yüzden
muhteşem bir
ressamsın sen
başka
birşeyden
anlamadığından...
Charles Bukowski
sıkça fotografla karışıtırılan kelime...'resim çektirmek' gibi :)
*resim bir şiirdir; duygu ve düşünceleri,halet-i ruhiyeyi renklerle çizgilerle anlatma biçimidir.
*resim,hayattır; buram buram yaşam kokar,
aşktır,aşık olmaktır yaratılana yaradandan ötürü..
farketmektir iyiyi,güzeli,gerçeği..
sevmektir,hayatı,insanı,eşyayı,doğayı.. okşamaktır minik dokunuşlarla tuvale renklerle haşır neşir olmaktır ve her şeye resim gözüyle bakmak.. zihninde canlandırmak bütün güzel düşleri ve kağıda,tuvale ya da her nereyeyse,aktarabilmenin en iyi yolu kendimce..
İÇSEL DÜNYAMIZDAN DIŞ DÜNYAYA RENKLERLE KURULAN KÖPRÜ
cannas tam adı ile cannas dragon ejderin kanı gibi kan dökücü ecel
resim kendini ifade şeklidir
iletişim yoludur
deşarz olmak
duyguları ölümsüzleştirmek
kelimelerimin bittiği yerde, fırçamın dile gelmesi...
o kadar sevdimki resmini...işte bugün konuştu benle! ! !
bence resim insanların ruhunun dinlendirmek,rahatlatmak veya eğlence amaçlı yaptığı bir sanattır
Msn'de kendi resmini koymayanları anlayamıyorum...Samimiyet yok gibi geliyor...Bu yüzden de, kendi resmini koymayan tek bir kişi var msn'de kayıtlı...Onu da anlayabiliyorum...Hayranları çok...))) ...Onun dışında, resmini koymayan hiç bir arkadaşımı barındırmam msn listemde....)))
TURKUAZ SANATEVİ 12 YAŞINDA
M.NİHAT MALKOÇ
İnsan çok yönlü bir varlıktır. Onun hem beden, hem de ruh cephesi vardır. Bedenimiz ve ona dair isteklerimiz hayvani yanımızı teşkil eder. Bizi insan olarak özel bir konumda tutan ve diğer canlılardan ayıran ruh tarafımızdır. Ruh cephemiz asil ve ebedi yanımızdır. Akıl nimetini kullanan insanoğlu bunun sayesinde pek çok güzelliklere imza atar. Bu güzeller sanat ana başlığı altında toplanabilir.
Sanat deyip de geçmeyelim. Toplumları ayakta tutan değerlerden biri de şüphesiz sanattır. Bize bu güzel toprakları kazandıran Atatürk, veciz bir sözünde sanata dair şunları söylüyor: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Demek ki sanat, vücudu canlı tutan hayat damarları kadar ehemmiyetlidir. Bedenimizin diriliği kan dolaşımına bağlıysa, ruhumuzun diriliği de sanata ve sanatkâra bağlıdır.
Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucusu Atatürk yine bir başka sözünde sanatı ve sanatçıyı şöyle yüceltiyordu: “Efendiler siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiçbir zaman sanatkâr olamazsınız.” Bu söz sanatçının toplumdaki yerini ve önemini göstermesi bakımından dikkate değerdir.
Sanat; hayatımızı sıradanlıktan kurtarır; ruhumuza renk ve ahenk katar. Sanat, insanları yaratıcılığa ve üretkenliğe teşvik eder. Milletlerin ayakta kalması sanata ve sanatkâra verdikleri öneme bağlıdır. Milletler sanatla, kültürle ve edebiyatla beslenemezlerse yaşayamazlar. Yaşamak nefes alıp vermek kadar basit bir eylemse yaşarlar. Fakat hayatı yemek, içmek ve bunları boşaltmak kadar basit göremeyiz. Yaşamak, hayatta derin ve estetik izler bırakmaktır; dünyayı kültür ve sanatla buluşturmaktır. Sanatkârlık, yaşananlara sanat penceresinden bakmaktır. Ruh yüceliğini kemale erdirmektir.
Trabzon’umuz Türkiye’nin tarihi şehirlerinden birisidir. Osmanlı devletinin tahtında 47 yıl gibi uzun bir süre kalan Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu, halifelik şerefini Osmanlı devletine bahşeden Yavuz Sultan Selim’in uzun süre valilik yaptığı bu kent, tarihi süreç içerisinde hep sanatla, edebiyatla ve kültürle hemhal olmuştur. Dün kadar olmasa da bugün de Trabzon bir kültür, sanat ve edebiyat şehridir.
Trabzon’umuz bazı kesimler tarafından özellikle karıştırılmak istenmektedir. Bu güzel şehir, son yıllarda uluslararası arenaya taşınan cinayetlerle büyük yaralar almıştır. Bu yaraları kültür, sanat ve edebiyata sarılarak sarabiliriz. Şehrimizdeki sanat faaliyetleri Trabzon’un zedelenen imajını tamir etmektedir. Bu sanat faaliyetlerinden birisi de son zamanlarda Turkuaz Sanatevi’nin açmış olduğu resim, grafik ve desen sergisidir.
Kıymetli ressam Cemil Bayram’ın önderliğinde ve rehberliğinde sanat faaliyetlerini sürdüren Turkuaz Sanatevi, Trabzon’da desen, grafik ve resim alanında bir ekol oluşturmuştur. 12 yıllık tecrübesi ile Trabzon’da hizmet veren Turkuaz Sanatevi görsel sanatlar eğitimi vermektedir. Burada güzel sanatlar fakültelerinde, güzel sanatlar liselerinde ve resim öğretmenliği bölümlerinde eğitim görmek isteyenlere uzun yıllardan beri hazırlık kursu verilmektedir. Trabzon’da resim hazırlık kursu denilince Turkuaz akla gelmektedir. Bu yönüyle şehirde alanında adeta bir marka oluşturmuş durumdadır.
Turkuaz Sanatevi’nin emektarı, önderi, patronu ve her şeyi olan Cemil Bey bütün mesaisini öğrencilerine ayıran bir sanat gönüllüsüdür. Tabir caizse o, hayatını öğrencilerine adamıştır. Şehrimizin özelliklerini çok iyi bilen ve bizden biri olan Bayram, Trabzon’a yeni ressamlar ve grafikerler kazandırmak için büyük gayret sarf ediyor. Öğrencilerini bir müşteri olarak değil, bir ekibin vazgeçilmez unsurları olarak görüyor.
1972 yılında Trabzon’da doğan Cemil Bayram, KTÜ Resim Öğretmenliği ve KTÜ İç Mimarlık Bölümünde eğitim aldı. 1995 yılından beri Turkuaz Sanatevi’nde görsel sanatlar eğitimi vermektedir. Birçok grup sergisine ve karma sergiye katılmıştır. Açtığı sanat evinde bugüne kadar beş yüzün üzerinde öğrencisini üniversiteli yapmıştır. Bayram, Türkiye’nin birbirinden seçkin değişik üniversitelerine yerleştirdiği öğrencileriyle olan iletişimini hiç kesmemiştir. Onların başarılarıyla daima övünmüş, onlara hep destek olmuştur. Bu yönüyle hocalıktan öte, ağabeylik rolünü başarıyla yürütmüştür.
Geçenlerde (29 Ocak 2007 Pazartesi) günü Trabzon Belediyesi Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi’nde Turkuaz Sanatevi’nin 30. Resim Sergisi vardı. Akşam saatlerinde açılan sergiye sanatseverlerin ilgisi büyüktü. Serginin kokteyline gelenler Ressam Cemil Bayram’ın güler yüzüyle, sıcak ve samimi ilgisiyle karşılaştılar. Herkesle özel olarak ilgilenen Bayram, 12. yıla girmenin gururunu öğrencileriyle beraber yaşıyordu. Bu gurur onun hakkıydı. Çünkü o, 12 yıldan beri iyi günde kötü günde gecesini gündüzünü öğrencilerine ayırmıştı.
Trabzon, bilindiği üzere işsizliğin yoğun olduğu bir yerleşim yeridir. İş güç sahibi olmayan gençleri bu gibi sanat kurslarına yönlendirebilirsek hem suç oranı azalır, hem de Trabzon’un geleceğinde söz sahibi olacak sanatkârlar yetişir. Turkuaz Sanatevi’ne bu açıdan bakınca onları takdir etmemek mümkün değildir. Cemil Bayram’a çok iyi bildiği bu işinde başarılar diliyorum. Genel yetenek ağırlıklı üniversite sınavlarında bu yıl da başarılı olmalarını temenni ediyorum. Sanat bizleri sıradanlıktan kurtaracak yegâne vasıtadır. Trabzon’umuz adi cinayetlerle değil, sanatla gündeme gelirse bunun onurunu hep birlikte paylaşırız. Yarınlarınızın sanat dolu olması dileğiyle! ...
resım asktır
bakmasını bilen göze ne çok şey anlatır...
http://ic3.deviantart.com/images/store/bt/e/ec68cfe444ed27e7.jpg
http://altreligion.about.com/library/graphics/ares.jpg
bu
lazimsa verelim bir tane
o kara deligi kapatmaya
http://www.anlamak.com/gormek/artemisia-gentileschi-Judith-Slaying-Holofernes-1.htm
kadının soğukkanlılığı hayret verici...
incilden bir tasvîr bu
farklı ressamlarda resmetmiş bu tasvîri fakat
ressam gençliğinde tecavüze uğramış bir kız olunca
herşey çok değişiyor...
bir intikam hissiyle çizmiş.
michelangelo'nun çizişi ise şöyle
http://www.anlamak.com/gormek/michelangelo-merisi-caravaggio-Holofernesin-Basini-Kesen-Yudit.htm
varın aradaki farkı siz düşünün...
resim nedir
duyguların kapıda dökülmesi
duyguların fırçadan kâğıda dökülmesi..
resim renkli bir gölgedir tuwalde
Duyguların bir şekilde kağıt veya tuval üzerine yansıması.
Ama ben bu konuda kobyacıyım.
kavramları görselleştirme diyeyim yine kuru kuru..