Hanimini hüppen dezigi banna rap rap Tefeşle kayyuş illede kıtmir rap rap Alavere dalavere kim ala da kim vere rap rap Köşeleri möşeleri dön baba dönelim rap rap Raptiye rap rap zaptiye zap Zap rap rap N'aber nitekin gene geldi şapka rap rap
Ben sana hayran Sen cama tırman Yok içmeye bir şişe bile ayran Nene gerek senin taht-ı revan
Maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap Bir kitap okuyor bakın şu çatlağa rap rap Liberal miberal malı kap götür al rap rap Eriyor liralar mark kap dolar al rap rap Bul bir kaşalot toriğini işlet rap rap Bir koy üç al üçünüde beşlet rap rap Raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap Üf baba bu ne be fotoğraf makinası U a u a u a Lambada markası
Ben sana hayran Sen cama tırman Yok içmeye bir şişe bile ayran Nene gerek senin taht-ı revan
Şarkıyı burda yasaklasakta mı saklasak Oh george Şarkıyı yoksa yasaklasakta mı saklasak Oh george
ben kimse çaresi olmayan hastalıklarım yarınım meçhul günlerim ve artık sonu gelmeyen bekleyişlerim son bulsun artık lütfen göremiyorum bak gözlerim kapalı yazı yazdım onca şimdi silik hepsi bak parmaklara hepsi yaralı aşkım bak artık benim oldun son yeminimsin inşallah ömrün duraklarında hem hancımsın hem aşkımsın ben kaldım artık bak raplerin ortasında yaraladım kalbi dönüşü yok paraları sayarak artık gönül almak demode rap bir oyun artık bitmesi için gereken ben son ebe
-ZET-
düşünün aç insanları düşünün düşünün kimyasal savaşı ve savaşın bir sonraki nesle vereceği zararı düşünün düşünün biraz bir kaç dakikalığına eğlenmeyi bırakın onlarsız olabilirsiniz yarın o zaman ne yapacağınızı düşünün en azından sadece isyan edin hiç bir şey yapamıyorsanız okuyun duyun küfüredin bir yeriniz kesildiğinde çektiğiniz küçük acıyı unutun bir yatağınıza aç girdiğinizi düşünün Etiyopyayı Afrikayı ırakı düşünün ölen küçükleri düşünün evinden olan ailesinden olan Iraklı çocuğu düşünün o çocuğun düşündüklerini düşünün o çocuğu o hale sokan şerefsizlerin duygularını onurlarını kime kaç paraya sattıklarını düşünün boş düşüncelerden arının bir kere olsun korkmadan amerikayı düşünün beyinsiz amerikan askerinin kimin adamı olduğunu düşünün tank tüfekle biLe delik deşik ettikleri cesetleri kimin sofrasına koyduklarını düşünün sınırında olmasına rağmen Küba nın amerikaya boyun eğmemesinin nedenini amerika himayesine girmeden yaşanabildiğini eğitimin ve sağlığın önemli olabilmesi için küçük amerika ibaresine gerek olmadığını düşünün oynanan oyunları düşünün devletlerin insanlarını düşünmediğini düşünün belki o zaman tapmazsınız yasakları düşünün sansürü düşünün azınlıkların neden azdığını belki tahmin edersiniz verilmeyen hakların üzerine konanları düşünün sanata yasak koyan akılsızları tepemize nasıl çıkardığımızı düşünün bir kere olsun daha fazla ne kadar kazanabilirim diyeceğinize kazandıklarımı kimlerle paylaşmalıyım diye düşünün ülkesindeki yoksulluk yüzünden almanyaya isviçreye fransaya hollandaya para kazandıran vatandaşımızın çektiği yurt hasretini düşünün alt kimliğini belli etmekten korkan yurttaşları alt kimliğini koruma cabasıyla girdiği kanlı mücadelelerde savaşan partizanları gerillaları paylaşmayı düşündüğü için sistemin adil olarak işlemediğini düşündüğü için asılan sürülen yıllarca mahkum yatan yoldaşları düşünün yoksulluğu ve cahilliği düşünün barlara gecede milyarlar bırakan kapitalizm çocuklarını ve ayda 350 lirayla geçinmeye çalışan işçileri düşünün din ve politikayı birbirine karıştıran sulu beyinlere ayın sadece dünya uydusu olduğunu hatırlatın cehaleti yenemeyecek kadar cahil olan zavallıları düşünün onları o hale getiren eğitim sisteminin sorumlularına küfüredin bir kez sansüre uğramadan özgürlüğü düşünün şiirlerdeki gibi zincirsiz yasaksız olanını özgürlüğü düşünün parasız eşit olanını özgürlüğü düşünün eğitimle birleşmiş olduğunu babanızın oy verdiği partiye oy vermeyip özgür olduğunuzu bir akla sahip olduğunuzu bilin örgütlenin savunun isyan edin sanat yapın korkmayın durdulurmaktan cehaletten korkmayın sadece HİSSEDİN==
Sordugun kisiye ve hangi jenerasyondan olduguna bagli olarak 'rap' terimi farkli anlamlara bürünür. Bir noktada rap her söylenene muhalefet olan bir insanin sizi oyuna getirmek, inandirmak için mazeretler uydurma çabasidir. 70' li yillarda rap, sizi ikna etmek kullanilan sözcüklerdir. Bu, özellikle de bir kadindan cinsel çikarlar elde etmeye çalisan genç bir erkegin uyguladigi yönteme verilen isimdi. Günümüzde ise rap, müzigin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir.
Hiphop kültürünün içindeki baslica dört elementden biridir. Ve diger elementler DJ'lik, breakdance ve grafiti, hiphop' i yeterince yaygin hale getiremedigi için rap yillar boyunca degisim geçirmistir. Rap sözcüsü daima bu aktiviteyi açiklamak için kullanilmamistir. Müzigin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandirildi.
Rap terimi '79 yilinda kesfedilen iki kayit sayesinde hiphopla özdeslesmis gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock) ' tu, ki bu sarki hiphop' in bilinen ilk kaydi olarak tarihe geçti. Bu eser Brooklyn asilli Fatback Band tarafindan ortaya konmustur. Sarkinin DJ Hollywood gibi taninmis klüp Dj' leri ve Jocko Henderson, Jack The Rapper ve Daddy O gibi Black Radio dj' lerinin kafiye ve ritm stillerinden ilham alinarak yapildigi söyleniyor. Ikincisi ise Sugar Gang Hill' in Rappers Delight' i idi. Aslinda Sugar Gang Hill' in nasil 'rap' terimi ile bagdastigindan pek emin degilim. Bazilari bunun yeni fenomen tarafindan medyaya yapilan bir gönderme oldugunu söyledi. Digerleri ise 'rap' teriminin öncü jenerasyonlardaki 'sözcük ustalari' ile 70'li yillarin genç hiphopçilari arasindaki benzerlikleri gören kitle tarafindan türetildigini söylerler. Temel olarak Rappers Delight sarkisi ile, Black çalisani H.Rap Brown' dan ödünç alinmis, çok iyi bilinen bir deyimi yaratmis oldu. 1969' da 'Die Nigger Die' baslikli bir kitap yayinladi. Kitabin konusu, onun Siyah Amerika' ya üzüntü veren haksizliklari çözmeye yönelik azimkar ve bir o kadar da saldirgan yaklasimlariydi. Kitabi sayesinde rap ismini nasil buldugunu da açiklamis oldu. Lousiana' daki çocukluk dönemlerinde insanlarin 'The Dozens' adindaki bir oyun oynadiklarini anlatti. Oyunun amaci rakibini sözcükleri kullanarak tamamiyle saf disi birakmakti. Yaklasik 50 erkek biraraya toplanir, herbiri digeriyle sözcükler araciligiyla meydan okurcasina yarisirlardi. Kazanan ise kalabaliktan gelen tepkiye göre belirlenirdi.
Rap Brown' in bu ismi almasinin diger bir nedeni en hünerli olanlardan biri olarak dikkat çekmesiydi. Kitabinda H.Rap Brown sözlerinden bazi örnekler veriyor: 'I ****ed your mama(Anneni *****dim) , still she went blind(kör olana kadar) , Her breath smells bad(Nefesi kötü kokuyor) , but she sure can grind(ama süphesiz göbek atabilir) , I ****ed your mama(Anneni *****dim) , for a solid hour(araliksiz tam bir saat) , Baby came out(Bebek disari çikti) , screaming Black Power(Black Power diye çiglik atarak) , Elephant and Baboon(Fil ve maymun) , learning to screw(s..meyi ögreniyorlar) , looking like Spiro Agnew(Spiro Agnew gibi bakarak) '. Brown, 'Signifying' adli bir diger sözcük oyununu daha açikladi.
Fakat bunun The Dozens' dan daha insancil oldugunu da ekledi. Çünkü birinin annesine sövmektense direkt kendi düsmanina hakaret ediyorsun. Ve tabiki Brown' a göre yetenekli bir yarismaci,kelimeleri ustalikla nasil biraraya getirecegini iyi bilir. Böylece duygularini kusursuz bir sekilde açiklamis olur. 'Yes I am hemp the demp the women fight for my delight / I am a bad mother****er. / Rap the rip-saw / the devil's brother in-law / I roam the world / I am known to wander and this 45 is where I get my thunder (Artik bu kadarini çevirmeye de terbiyem müsade etmiyor. Kusura bakmayin. Anlayan anlasin yani) '. Dikkat edilirse rap terimi jenerasyondan jenerasyona sürekli degisti. 1970' lerde bu terim sadece ikna sanati degil ayni zamanda Isaac Hayes, Barry White, Bobby Womack Lou Rawls ve Millie Jackson gibi artistler tarafindan icra edilen konusma sitilini de açiklamak için kullanilirdi. Isaac Hayes' in 'Hot Buttered Soul' ve Millie Jackson' in 'Still Caught Up' albümleri 'Love Raps' diye adlandirilan bu sitilin en iyi kisisel çalismalaridir.
Temelinde saygi olan rap sanati kisinin hiphopa olan yetenegine baglidir. Fikir itibariyle bir Mc, sözlerini kalpten gelerek yani dogaçlama olarak söyler. Ezberlemez yada kagit üzerinden aktarmaz. Elbette Mele-Mel, Grand Master Caz ve Kutis Blow gibi pekçok taninmis Mc sözlerini önceden kagida döküyor ancak amaç kendini en iyi biçimde ortaya koymak ve sanki kelimeler o an ortaya çikmiscasina söylemek. Rap, sözcüklerin biraraya gelerek olusturduklari bir düzen, bir bütündür. Yani hepsinin ayri bir anlami var. Hiçbiri saçma ya da önemsiz degil. Rap, rapçinin duygularini ve düsüncelerini disa vurmasiyla ortaya çikar. Nihayetinde bir Mc, kimse için degil kendisi için rap yapar. Kendisinin dikkate alinmasi için yaptigi bir çagridir: 'Hey! Bakin ben burdayim. Biri sarkimi duysun! ' 'Ve tempo devam ediyor ediyor ediyor ediyor Kiyamet gününe kadar sallanmayi birakmicam insanlar beni eglenceli rap sarkilarini sallarken duyduklarinda Tüm lanet dünya mirildanmak istiyor.
neden rap diye bir müzik anlayışı başladı diye düşünüyorum zaman zaman....
rap nasıl bir tarz? işte konuşarak ard arda sıralanan cümleler silsilesi adeta...anlatacak şeyleri var,dinleyecek kimseleri yok belki de yada dinletemiyor ve dinletebilmek adına da bu tarzı seçiyor...
şimdi sorun işte bu noktada başlıyor...insanımız konuşurdu eskiden...eşiyle,dostuyla akrabasıyla,ahbaplarıyla,yarenlik etmek gibi hasbihal etmek gibi mefhumların içi doluydu..yaşanırdı yani.. şimdilerde misafirliğe gidersiniz televizyonda bir maç veya bir dizi,film vesaire varsa herkes gözünü diker film bitene kadar da arada reklam molalarında(şükür onlar var) :)) konuşulur..e tabii o da film üzerine mülahazalardan öte pek geçmez...
şimdi insan ne zaman hayatı konuşacak? ne zaman dünyanın olup bitenini ve bunlara dair düşündüklerini anlatacak? vakit yok ki...
işte sanıyorum rap yapan insanlar bu yaşam tarzının akabinde çoğaldılar..aslında bu müzik türü acı acı haykırmakta bize nasıl toplumlardan oluşan bir dünya olduğumuzu... konuşamıyoruz ve sadece şarkılarda derdimizi anlatmaya çalışıyoruz..şarkı dediğin kaç dakikadır? 5 bilemedin en uzunu 6 diyelim :) e bu 5-6 dakikada ne kadar anlatabilirsin? rap tarzında bunun maksimumunu yakalamış adamlar :) anlatabileceğinin en fazlasını ancak bu şekilde ardı ardına konuşur gibi hızla söylerse olur...
rap diğer lay lay lom şarkılar gibi değil...hayalen yaşananlardan ibaret değil.. rahminde bebeklerinin elleri izini taşıyan gencecik kızların savruluşlarından tutun da,açlıklarını sadece fotoğraf karesi olarak görüntülemeye malzeme olarak görülen yardım çığlıklarındaki insanlara kadar rapin konusudur günümüzde....
rap sessizliğin çığlığıdır...haykırıştır uzaklardan...ve dünyanın nereye gittiğinin bir göstergesidir...düşünmek,gözlem yapmak ve akabinde de çeki düzen vermek gerekir kendimize...
metal we rock sempatizanlığından bıktık artık rapçi gençlik istioruz...kamyon farı gibi gözlerine yüzlerine makyaj yapan geçlik diil....herşeyden öte hödödödöd müzik diil daha doorusu onlar müzik deil....
rap hala Türkiyede benisenememiş ve bizim ülkemizde emekleme dönemindeki gercek hayatı içinde barındıran kültür. ne demek istediğimi SAGOPA KAJMER i dinleyip ve anladğınızda o zaman RAP ide anlarsınız
(bence) felsefenin bir müzik türü olsa oda Türkiye de raptir. bunu dış ülkelerde ki (özellikle A.B.D) rap ve halkın isteğine göre yazılmış eserler dışındakiler için söylüyorum. SAGOPA yı dinleyin bir kere değil ama birkaç kere neler anlatığının farkına vardığınızda o zaman görürsünüz hayat mentaliteniz değişicektir.
zevke dayalı şeylerde konuşmayı sevmem sataşma gibi algılanabilir diye ama rap sevenlerden af dileyerek diyorum ki; bir yığın sözün arkası arkasına kuralsızca söylenmesi gibi müzikalite olarak bana hiç tat vermeyen bir gürültü rap, çoğunun sözleri (anlayabilirseniz tabi) içinse yapabileceğim tek yorum var: modern arabesk
• Hiçbir kuvvet engel olamamıştı bana.Ve dilime zincir vurabilir mi kralınız da gelse.
• Tüm yalanların bir giysi giymiş.Varlığın içimde yılların tuhaflığında seyreden bir adamı önüme koydu.
• Kendi davalarında hakim oldun,elimden seyrelen bir kumsun.
• Son vedanın adını elveda koydum,gözlerimi oydum.
• Karmakarışıklaşmaktayım,neyseki ayaktayım.
• Sil adımı baştan yaz kalbine,baş harfi büyük olsun.Yeniden küfret! ...Geçmişi hadım ettik olmadı.Ben suyun oldum bardak dolmadı
• Gözlerim olan bitenle yüz-göz olalı geçti kısa bir zaman dilimi.
• Cehennemde yaşadığım için cennet hakkımdır.
• Özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali. Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin. Bir bahaneden ibaret terkediş.
• Gözlerimin içine bakamadınız içiniz hep fesattı.
• Hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin.
• Namussuzluk dünyasında kabus nüfusu artmakta,saklan! ...
• Tecavüz kurbanları için milyon penis kesile.
• İnşa ettiklerini yıkmak için gelecekler,bunun bilinciyle yaşa.
• Sen, İstanbul'u bacaklarının arasına almışsın. Aferin! ... Helal olsun,işi kapmışsın.
• Bana müsade beyler,ben gider ahım kalır Düşman beni hatırlasın,korkum yere batsın varsın Gül bahçem yangın,küllerim avuçlarımdan taşsın Son sualde don tutsun dudakların kanasın! ...
• Alma kalsın ahı,sorma boşver olmasın dönüşleri.
• Verilmiş sadakam mı vardı her günün sonunda?
• Tanıdığım beş kişiden dördü bana aynı soruyu sorar.
• Sessizlik çemberinin tam ortasında mimlenirsen anlamakta zorlanmazsın
• En zor anda bir devadır hoş sesin,kendinle utanmadan konuş! ...
• Yüzün yüzüme baka baka kızarır,düzün tersine karışır.
• Ayağını denk al ortam marazlı. Kollarında ekstra panik taşı! ...
• Arkadaşım bir canavarmış,malesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
• Sadakatin güvenimin sonu mudur,sen kaderdin.
• Terapi ordularınızı geri çekin artık savaşın galibi bendim.
• Kaptanı benim bu geminin en son ben çıkarım,panik etmeyin! ...
• Saygım senin orospun olsun,kaygım benim aşkım. • Rabbın nefesi rüzgar olmuş ben onunla sonsuza eserim.
• Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?
• Bana benden başka bir dost varsa bilmem lazım. • Eski dostan dusman olmaz bunlar en buyuk yalanlar.
• Resmini çekmelisin her anın,kanıdı olmalı her feryadın.
• Bir yanlışı iki kez afladım,üç etti elvedaladım. • Hayatimda karsima cikan en zavalli doneksin! ! !
• Sakin ol hayat lutfen ustume gelme sende
• Bismillah sana haram gavur! ! !
• Oyle nankorsunki buzdaglarini eritemessin
• You think you can take me, you need a fucking army if you gonna take me
• Hos seda duyun sabah bir marti ucurun gokyuzunden, hediye edilen gunlerinde bir duaci ol uluya anlasilmadan kapanmasin, o gozlerin sulanmasin darbeler yesende yuregine affetmek en asil intikam…
• Varsa bir duvar dayan, yoksa bir duvar yarat...
• Ayak yuru, atar yurek zaman catar gomer kurek ve her bilek duser yere
• ..... Hediye Edilen Gunlerinde bir Duaci Ol Uluya Anlasilmadan Kapanmasin Darbeler Yesende Yuregine Affetmek en Asil Intikam.....
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dunya savasi sonrasi, Fasist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karsi zafer elde eden iki ulke olan Kapitalist Amerika Birlesik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi dunyanin egemenligine oynayan iki dev guc olarak ortaya cikmisti.
Yasanabilir yeni bir dunya hayalli, geride kalan tum insanlari etkisi altina almisti. Savas sonrasi dogan cocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya cikan özgurluk savunucusu birer genc olmuslardi.
Oldukca ferah gecen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi ruzgar, dunyanin her yerini etkisi altina almisti. ‘Beat Kusagi’ böyle bir dönemde ortaya cikmis ve tarihin akisina damgasini vurmustu. ‘Savasma- Sevis’ yasam felsefesiyle ayaga kalkan gencler, daha fazla özgurluk, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kusagi, 60 sonrasi genclik hareketinde oldugu gibi hiphop kulturunun ortaya cikmasini tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Guney’ ic savasi sonrasi kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgurluklerinin tadini bile cikarmadan sanayi devriminin isgucunu olusturmak icin kuzey kentlerine göc etmisler; hayatta kalma mucadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye baslamislardi.
Her turlu siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmus ve tum ulkeye yayilmisti. 1965te ise Los Angeles te cikan ayaklanma ise kanli sonuclanmis, 34 kisi ölmus, 900 yakin kisi yaralanmisti. 1966 yilina gelindiginde ise California - Oakland da siyah bir cocugun otomobil altinda kalarak can vermesiyle yukselen protestoyu da polis yine copla dagitmis; pek cok kisi yaralanmisti. iste The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle catisip kanli bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in dusunceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganiyla özetliyordu. Siyah Özgurluk Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in önculugunde ‘siyah bilinc’ gelismis ‘Black Power’ adiyla buyuk bir halk hareketine dönusmustu.
FBİ tarafindan ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numarali Halk Dusmani) ilan edilmisti. Bu radikal yasadisi örgut, ileride hiphop tarihinin gelmis gecmis en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya cikmasina temel kaynak olusturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgurluk hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Guzeldir’ anlayisiydi. Rap muziginin buyuk babasi olarak kabul edilen Funk muziginin öncu isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yuksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ sarkisiyla meydan okuyordu beyaz sövenizmine. ‘Siyah guzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin basarisiyla genis taban buldu kendine. Bu taban hiphop kulturunu yaratacak genclere buyuk bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yillara gelindiginde ‘Siyah Özgurluk Hareketi’nin cok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmus, bazi temel kazanimlar elde etmis olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayi bulmayi, özgurce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip suslenmeyi yasamin merkezine koyan bir ruh haliyle yasiyordu. iste, ‘disko’ muzigi bu iyimserlik icinde patladi. ‘Disko’ muziginin önculerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Guzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukca basarili bir sekilde dillendirdigi icin buyuk bir basari elde etmisti.
Yine, 2. dunya savasi sonrasi Jamaika’da ustlenen Amerikan askerlerin oraya göturdugu plaklar sayesinde Jamaika sokaklarinda r&b, soul ve caz yayilmaya baslamisti. 30 40 hoporlörden olusan ve ‘ses sistemi’ adi verilen acikhava diskolarindan, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurdugu beat’lerin uzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamislardi.
Duzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu muziginin ustune, siyahilerin yasaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, asktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya siir okumaya basladilar. Dub’in akisina yön veren bu sözel mudahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler araciligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi siir gruplari rap siiri ortaya koymus; Shirley Ellis gibi vokalistler, konusur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmislardi. Radyolarda bile parca baslarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini gunluk hayata tasimisti. Ama bu parcanin icine serpistirilmis bir sekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer icinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adindaki diskjokey ekibi, break danscilar ve writer’lerle beraber, en yoksul isci sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, siddet karsiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki ceteleri baristirmak icin her hafta sonu sokaklarda, illegal acik hava partileri duzenlemeye baslarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu olusturduklari bu yeni yasam alanlarinda, Zulu Nation uyesi olan buyuk cogunlugu Bronx’lu yoksul siyahi genclerin duzenlemeye basladiklari bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kulturunun olusumuna en önemli kaynaklik olusturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göcmeni genc, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla gelistirdigi ses tesisatlariyla, isci sinifinin yasadigi toplu konut bloklari ve parklarda duzenlenen partilerde calmaya basladi. Yaygin olan disko muzigine karsin, farkli plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya baslamakla kalmamis, kendi ilkel mixer’ini da yaparak gunumuz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmustu.
Hiphop’in önculerinden bir baska isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den olusan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasindaki yerini aldi. Flas, hiphopin temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayi icat ederek muzikal bir devrim yapmisti.
Bu uc önemli dj, rock ve popun yaninda yukselen 3. buyuk gucu haline gelen funky muziginin sevilen sarkilarini calarak kitleleri costurmaya, eglendirmeye calisiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klup muziginin bazi elementlerini ödunc alip, iki pikap ile yaptiklari mixler esliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en cok costuran break beat - davul ritimleri- uzerine yapilan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap muzigi yavas yavas sekillenmeye baslamisti. Zamanla bu partilerde, electric boogie esliginde yeni yeni isimler ortaya cikarak yeteneklerini genis kesimlere sergileyecekti.
1979 Agustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parcasi olan ‘King Tim 3’u kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira disi sarki, insanlarin dikkatlerini cekerek sasirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan olusan ve New Jersey’den cikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’ligini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko muziginin öncu ismi olan Chic’in meshur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin ustune, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parcanin ustune bastan asagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den olusan hiphop kulturu dogmus oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko muzigine karsi, endustriyel muzik sektörunun disinda, kendine özgu ic isleyisi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi iclerinden cikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolasan kaset kayitlariyla her yere yayilan bu yeni muzik turunun olustugu yeni yasam alanlari, yeni bir sosyal iliskiler, yeni degerler nedeniyle kendi bariscil, urban alt kulturunu de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kulturunu her elementiyle yayginlastirmaya calisirken; pop kulvarinda ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin muzik sektörune cikislari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini tasiyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’in kimligini buldugu bu sosyal boyutlu sarkinin, ‘The Message’nin yayinlanisi, geri dönulmez bir boyuta tasidi hiphop-i. Artik Hiphop New York’un tum gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidari ve paranin para getirdigi, issizligin hat safhaya ulasacagi sancili neo-liberalizmin dönemi baslayacak; Hiphop dogugu ulkeye ve Reagen iktidarina karsi verdigi mucadeleyle guclenecekti. (jöntürk ün yazisi)
Acımasız hayat! Sürprizlerle geçen günler kovalar sokaklara günden güne doganlar! Korkma; atacagın bir adım daha var: Mezopotamya; bereketli topraklar! Tek basına cirit atacagın koca saha. Zafer nidaları; kan ve göz yası. Çekip giden umutlar; gencecik fidanlar... Buldugun vaha; avam kamarası! Hayatın gerçekleri topraga gömülen! Seni bekleyen o mızrakların, kılıç, top ve tüfeklerin önünde zayıf olan insanların yere serildigi! Gördügün ve de yasadıgın tatlı rüya! Sözüm ona güya düsen, gök kule seni mutlu olacagın cennet! Evet! Sloganıdır yeni çagın: sırtını dönme sakın. Akın var ya bu akın! Bakın; küçük olan senin tek ayak bagın! Güçlü olmak için vur; bas kazmanın sırtına; her önüne gelene; gelene ve gidene. Sakın aldanma, kanma, sasma; tek hedef var önünde; tek hedef zirve, zirve! * Sırat köprüsü zor; kıldan ince kılıçtan keskin. Say yalanları; yalanları kalkan edin. Sala gitsin ipe sapa gelmez geçmisi! Geçmis gelecegin çelikten zinciridir boyunlara vurulan. Gerçek cennet zaferin kendisidir. Düsün; bu köpekler neden havlar? Tırmanırken ardından kemikleri savur. Sisli puslu havaları kolla; kos; aralarından geç peygamber edasıyla. Boyun egdir bu dünyayı. Bırakma; sıkı tut; kılıcın olsun bu gücün kendisi. Güç, bu dünyanın efendisi, dini kitabı! Sevgi, merhamet, hürmet seni vuran kursun; dostundur ilkin seni sırından vuran! Dönüp bakma geçmise; kanma, izin verme ruhun ve bedeninden parçalar koparmalarına. Unutma; küçük olmak bazen direnmektir; çogu zaman ise sadece ölmektir. * Bu yılanın bile yılanı soktugu koca dünyada kaybedecek neyin var? İtilip kakılan, suratına tükürülen kimliksiz düsler kimin umurunda? Unutma; Tanrı bile güce sahip olandır. Olacaksan bile oglan, en büyük oglan olayı bir dene! Yine göreceksin; sürü egilecek, sana verecek! Gerçek bu; gerçek, gerçek gücün kendisi; efendisi! Evet; gözü açık ol. Ölümünü görmedigin hiçbir seyi sakın sevme; verme! Esen bir rüzgar ol! Geçici sevda pesinde kosup durma! Acımasız hayat bu; Mezopotamya! Adımına güvenme! Boyun egme! Kul evine degil, kral tahtına oyna; boyun egmektense ölmeyi tercih et! Ve asla düsme yere; düsenin dostu olmaz. Dönüp bakmaz hayat; hayat acımaz! * Saçı dik. Bir ton jöle. Buna Memoli ‘Havası’ diyorsun. Ama aklından fikrinden düsüncenden uzaklasma; Düsünceni fikrini satma. Hayat okul; akıl oyunu satranca benzer. Onun kurallarına uymayanın sonu derbeder.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin uğruna? Kaç yarın bekleyeceksin? Sonralara kaç damla gözyaşı? ....
Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi ve tanrı bâş etti, çile doğdu, hile koydu adını günahın. Sille vurdu, illeler inatçı yordu, sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi tanımadı, kimisi küfretti yaradana, zülmetti kendine, hükmetti paraya, çoğuna paralar sıktı kurşunu yaralar açtı durumu battı. Dünya malı uçan halı, kırılır dalı her ağacın, yıkılır her bina afette, gofret, bedelindir o dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü her adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin...
küfürü felsefe die şarkılarına zoraki sokmaya çalışan garip guruplar ve içindeki insan toplulukları...
hacı abinin günlüğünden alıntıdır :)) 'belediyede temizlik yaparkene bi gün çatıda 'bi takım' gençler gördüm he he bi yerlerini kıracaklar die korktum, garip hareketler yapıyollardı, 'napıyonuz lan' dedim 'abi rapciyiz biz kapehero dansı öreniyoz buda hoca' dediler, iyiydiler ama, bende biras yapmıştım esnek adamım ben :)) ' hacı amca sen bitanesin bi tane :))
Rock ve Rap'in felsefesi'nin kökenleri Blues ve Jazz iken yani aynıyken, birbirlerine düşmanmış görünmeleri bir yanılgıdır. Hatta Rap'i zorlu dönemlerden geçiren yine Rock olmuştur, Metal'e de yeni sesler katanda Rap olmuştur demem müzik tarihi gerçeklerine ters düşmez. Tabi Lise ve Unideyken konuştuğum konuları şimdi konuşmak ne kadar komik gelse de sazı alayım elime:
Rock ve Rap
Run DMC ile Aerosmith (68'lilerin rock grubu) Walk This Way klibiyle Rock-Rap arasındaki duvar yıkılmıştır (zaten video klipte de duvar yıkarlar :) .
Judgement Night Soundtrack'in de aşmış (baba) rap gruplarıyla, baba rock gruplarının birlikte çalışmasıyla köprüler kurulmuş, rock şarkılarının rap versiyonları ve rapçilerle rockçıların birlikte birbirini izleyen çalışmalarıyla köprüden çoktan geçilmiş. Hatta Clawfinger gibi metal grubunun rap yapabileceği, İceT gibi rapçininde Body Count'la Metal müzik yapabileceği ortaya konulmuştur. Bunlar yılların gelişimidir. Limp Bizkit bu gelişmelerin dördüncü (ya da Linkin Park gibi gruplar bu gelişmenin 5.) nesillerindendir, yani çoktan temeller atılmıştır. Bu rapçilerle-rockçıları aynı kefeye koymak değil, bahsedilen rock-rap tartışmasının çoktan bitip birbirine karıştığının ispatıdır.
Tabi Türkiye'de daha yeni yeni gelişen Türkçe Rap ile Rock'çılar arasında hala bir uçurum varsa bu müzikten değil geçilmesi gereken bir dönemin getirdiği anlaşmazlıklardanır.
Bir bahçemiz var; Bir taraf çiçekli, bir tarafsa çöl. Bir tarafta gökkusagi, öbür tarafsa çöl. Sınırda kalmışlardanız biz. Hep sınıfta kalmışlardan çok uzaktayız; Sıkıntı çekmişlere yakın bir yerde. Çölde kazanilan zaferler; Hepsi kanla yazilir. Ahmak olmasaydın insan; Tüm zaferler dostça kazanilirdi. Her gün dogumun hergün batimina, Her geceden gündüze işlenen bir suç var. Her bir yerde bahçemiz var Cümleler de ol deva diye dua ederdi günde bin defa Fayda yok! bu çok fena... Çare yok! bu bir bela... Sanki yoktu basta... Hepsi kalsın... Alemimde sagopa ve ceza, Rap için bir pranga... .....
maskeli balo -sagopa kajmer ............. Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzün birinde düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip. ............
Ceza feat. Sagopa Kajmer - Neyim Var ki? ................ Akar sular bu bahçelerde. Kurtulur zebanilerden. Akmayan suyun gül çölde Çesmeler var her bir yerde; bul! Olmaya çalış bir kul! İstedigimiz yekti sulh! Olmasin altimda çul! Olmasin param ve pul! Genede gül bir kez be! Bir kere gül be! Senede bir de olsa, Gül bu çölde yeşerir elbet. Sabah biter ve bizde Sinirin ortasinda kaybolup gider de Sözlerimizi ve rapimizi Miras bırakırız yeter! .............. Fincan kahvem hatrına saydım Bir yudumluk aşkımm beni sarhoş Komplo ordularım gardiyanlarım Neyim var ki raptan gayri?
Sorduğun kişiye ve hangi jenerasyondan olduğuna baglı olarak 'rap' terimi farklı anlamlara bürünür. Bir noktada rap her söylenene muhalefet olan bir insanın sizi oyuna getirmek, inandırmak için mazeretler uydurma çabasıdır. 70' li yıllarda rap, sizi ikna etmek kullanılan sözcüklerdir. Bu, özellikle de bir kadından cinsel çıkarlar elde etmeye çalışan genç bir erkeğin uyguladığı yönteme verilen isimdi. Günümüzde ise rap, müziğin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementden biridir. Ve diger elementler DJlik, breakdance ve grafiti, hiphop' ı yeterince yaygın hale getiremediği için rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir. Rap sözcüğü daima bu aktiviteyi açıklamak için kullanılmamıştır. Müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandırıldı. Rap terimi '79 yılında keşfedilen iki kayıt sayesinde hiphopla özdeşleşmiş gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock) ' tu, ki bu şarkı hiphop' ın bilinen ilk kaydı olarak tarihe geçti. Bu eser Brooklyn asıllı Fatback Band tarafından ortaya konmuştur. Şarkının DJ Hollywood gibi tanınmış klüp Dj' leri ve Jocko Henderson, Jack The Rapper ve Daddy O gibi Black Radio dj' lerinin kafiye ve ritm stillerinden ilham alınarak yapıldığı söyleniyor. İkincisi ise Sugar Gang Hill' in Rappers Delight' ı idi. Aslında Sugar Gang Hill' in nasıl 'rap' terimi ile bağdaştığından pek emin degilim. Bazıları bunun yeni fenomen tarafından medyaya yapılan bir gönderme olduğunu söyledi. Diğerleri ise 'rap' teriminin öncü jenerasyonlardaki 'sözcük ustaları' ile 70'li yılların genç hiphopçıları arasındaki benzerlikleri gören kitle tarafından türetildigini söylerler. Temel olarak Rappers Delight şarkısı ile, Black çalışanı H.Rap Brown' dan ödünç alınmış, çok iyi bilinen bir deyimi yaratmış oldu. 1969' da 'Die Nigger Die' başlıklı bir kitap yayınladı. Kitabın konusu, onun Siyah Amerika' ya üzüntü veren haksızlıkları çözmeye yönelik azimkar ve bir o kadar da saldırgan yaklaşımlarıydı. Kitabı sayesinde rap ismini nasıl bulduğunu da açıklamış oldu. Lousiana' daki çocukluk dönemlerinde insanların 'The Dozens' adındaki bir oyun oynadıklarını anlattı. Oyunun amacı rakibini sözcükleri kullanarak tamamiyle saf dışı bırakmaktı. Yaklaşık 50 erkek biraraya toplanır, herbiri diğeriyle sözcükler aracılığıyla meydan okurcasına yarışırlardı. Kazanan ise kalabalıktan gelen tepkiye göre belirlenirdi. Rap Brown' ın bu ismi almasının diger bir nedeni en hünerli olanlardan biri olarak dikkat çekmesiydi.
sözleri - hızlı ve karmaşık söylenildiği için- anlıyabilme konusundaki yeteneksizliğimden midir bilinmez, sevemedim.....
bir telaş, bir koşturmaca, nefes nefese yuvarlanan sözler.! ! ? ? ..garip yawf..
bknz..yaşlanıyorum galiba diyen yazar ;)
Hanimini hüppen dezigi banna rap rap
Tefeşle kayyuş illede kıtmir rap rap
Alavere dalavere kim ala da kim vere rap rap
Köşeleri möşeleri dön baba dönelim rap rap
Raptiye rap rap zaptiye zap
Zap rap rap
N'aber nitekin gene geldi şapka rap rap
Ben sana hayran
Sen cama tırman
Yok içmeye bir şişe bile ayran
Nene gerek senin taht-ı revan
Maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap
Bir kitap okuyor bakın şu çatlağa rap rap
Liberal miberal malı kap götür al rap rap
Eriyor liralar mark kap dolar al rap rap
Bul bir kaşalot toriğini işlet rap rap
Bir koy üç al üçünüde beşlet rap rap
Raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap
Üf baba bu ne be fotoğraf makinası
U a u a u a
Lambada markası
Ben sana hayran
Sen cama tırman
Yok içmeye bir şişe bile ayran
Nene gerek senin taht-ı revan
Şarkıyı burda yasaklasakta mı saklasak
Oh george
Şarkıyı yoksa yasaklasakta mı saklasak
Oh george
Hanimini hüppen dezigi banna rap rap
Tefeşle kayyuş illede kıtmir rap rap
Raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap
N'aber nitekin gene geldi şapka rap rap
m-a-n-g-a
-RAFFİNE-
ben kimse çaresi olmayan hastalıklarım yarınım meçhul
günlerim ve artık sonu gelmeyen bekleyişlerim son bulsun
artık lütfen göremiyorum bak gözlerim kapalı yazı yazdım onca
şimdi silik hepsi bak parmaklara hepsi yaralı
aşkım bak artık benim oldun son yeminimsin inşallah
ömrün duraklarında hem hancımsın hem aşkımsın ben kaldım
artık bak raplerin ortasında yaraladım kalbi dönüşü yok
paraları sayarak artık gönül almak demode rap bir oyun artık
bitmesi için gereken ben son ebe
-ZET-
düşünün aç insanları düşünün düşünün kimyasal savaşı ve savaşın
bir sonraki nesle vereceği zararı düşünün düşünün biraz
bir kaç dakikalığına eğlenmeyi bırakın onlarsız olabilirsiniz yarın
o zaman ne yapacağınızı düşünün en azından sadece isyan edin
hiç bir şey yapamıyorsanız okuyun duyun küfüredin
bir yeriniz kesildiğinde çektiğiniz küçük acıyı unutun
bir yatağınıza aç girdiğinizi düşünün Etiyopyayı Afrikayı ırakı düşünün
ölen küçükleri düşünün evinden olan ailesinden olan Iraklı çocuğu düşünün
o çocuğun düşündüklerini düşünün o çocuğu o hale sokan şerefsizlerin
duygularını onurlarını kime kaç paraya sattıklarını düşünün
boş düşüncelerden arının bir kere olsun korkmadan amerikayı düşünün
beyinsiz amerikan askerinin kimin adamı olduğunu düşünün
tank tüfekle biLe delik deşik ettikleri cesetleri kimin sofrasına
koyduklarını düşünün sınırında olmasına rağmen Küba nın amerikaya boyun
eğmemesinin nedenini amerika himayesine girmeden yaşanabildiğini
eğitimin ve sağlığın önemli olabilmesi için küçük amerika ibaresine
gerek olmadığını düşünün oynanan oyunları düşünün
devletlerin insanlarını düşünmediğini düşünün belki o zaman tapmazsınız
yasakları düşünün sansürü düşünün azınlıkların neden azdığını belki
tahmin edersiniz verilmeyen hakların üzerine konanları düşünün
sanata yasak koyan akılsızları tepemize nasıl çıkardığımızı düşünün
bir kere olsun daha fazla ne kadar kazanabilirim diyeceğinize
kazandıklarımı kimlerle paylaşmalıyım diye düşünün ülkesindeki
yoksulluk yüzünden almanyaya isviçreye fransaya hollandaya para
kazandıran vatandaşımızın çektiği yurt hasretini düşünün alt kimliğini
belli etmekten korkan yurttaşları alt kimliğini koruma cabasıyla girdiği
kanlı mücadelelerde savaşan partizanları gerillaları paylaşmayı düşündüğü
için sistemin adil olarak işlemediğini düşündüğü için asılan
sürülen yıllarca mahkum yatan yoldaşları düşünün yoksulluğu ve cahilliği
düşünün barlara gecede milyarlar bırakan kapitalizm çocuklarını
ve ayda 350 lirayla geçinmeye çalışan işçileri düşünün
din ve politikayı birbirine karıştıran sulu beyinlere ayın sadece dünya
uydusu olduğunu hatırlatın cehaleti yenemeyecek kadar cahil olan
zavallıları düşünün onları o hale getiren eğitim sisteminin sorumlularına
küfüredin bir kez sansüre uğramadan özgürlüğü düşünün
şiirlerdeki gibi zincirsiz yasaksız olanını özgürlüğü düşünün parasız
eşit olanını özgürlüğü düşünün eğitimle birleşmiş olduğunu
babanızın oy verdiği partiye oy vermeyip özgür olduğunuzu
bir akla sahip olduğunuzu bilin örgütlenin savunun isyan edin
sanat yapın korkmayın durdulurmaktan cehaletten korkmayın
sadece HİSSEDİN==
RAP MÜZİK
Sordugun kisiye ve hangi jenerasyondan olduguna bagli olarak 'rap' terimi farkli anlamlara bürünür. Bir noktada rap her söylenene muhalefet olan bir insanin sizi oyuna getirmek, inandirmak için mazeretler uydurma çabasidir. 70' li yillarda rap, sizi ikna etmek kullanilan sözcüklerdir. Bu, özellikle de bir kadindan cinsel çikarlar elde etmeye çalisan genç bir erkegin uyguladigi yönteme verilen isimdi. Günümüzde ise rap, müzigin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir.
Hiphop kültürünün içindeki baslica dört elementden biridir. Ve diger elementler DJ'lik, breakdance ve grafiti, hiphop' i yeterince yaygin hale getiremedigi için rap yillar boyunca degisim geçirmistir. Rap sözcüsü daima bu aktiviteyi açiklamak için kullanilmamistir. Müzigin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandirildi.
Rap terimi '79 yilinda kesfedilen iki kayit sayesinde hiphopla özdeslesmis gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock) ' tu, ki bu sarki hiphop' in bilinen ilk kaydi olarak tarihe geçti. Bu eser Brooklyn asilli Fatback Band tarafindan ortaya konmustur. Sarkinin DJ Hollywood gibi taninmis klüp Dj' leri ve Jocko Henderson, Jack The Rapper ve Daddy O gibi Black Radio dj' lerinin kafiye ve ritm stillerinden ilham alinarak yapildigi söyleniyor. Ikincisi ise Sugar Gang Hill' in Rappers Delight' i idi. Aslinda Sugar Gang Hill' in nasil 'rap' terimi ile bagdastigindan pek emin degilim. Bazilari bunun yeni fenomen tarafindan medyaya yapilan bir gönderme oldugunu söyledi. Digerleri ise 'rap' teriminin öncü jenerasyonlardaki 'sözcük ustalari' ile 70'li yillarin genç hiphopçilari arasindaki benzerlikleri gören kitle tarafindan türetildigini söylerler. Temel olarak Rappers Delight sarkisi ile, Black çalisani H.Rap Brown' dan ödünç alinmis, çok iyi bilinen bir deyimi yaratmis oldu. 1969' da 'Die Nigger Die' baslikli bir kitap yayinladi. Kitabin konusu, onun Siyah Amerika' ya üzüntü veren haksizliklari çözmeye yönelik azimkar ve bir o kadar da saldirgan yaklasimlariydi. Kitabi sayesinde rap ismini nasil buldugunu da açiklamis oldu. Lousiana' daki çocukluk dönemlerinde insanlarin 'The Dozens' adindaki bir oyun oynadiklarini anlatti. Oyunun amaci rakibini sözcükleri kullanarak tamamiyle saf disi birakmakti. Yaklasik 50 erkek biraraya toplanir, herbiri digeriyle sözcükler araciligiyla meydan okurcasina yarisirlardi. Kazanan ise kalabaliktan gelen tepkiye göre belirlenirdi.
Rap Brown' in bu ismi almasinin diger bir nedeni en hünerli olanlardan biri olarak dikkat çekmesiydi. Kitabinda H.Rap Brown sözlerinden bazi örnekler veriyor: 'I ****ed your mama(Anneni *****dim) , still she went blind(kör olana kadar) , Her breath smells bad(Nefesi kötü kokuyor) , but she sure can grind(ama süphesiz göbek atabilir) , I ****ed your mama(Anneni *****dim) , for a solid hour(araliksiz tam bir saat) , Baby came out(Bebek disari çikti) , screaming Black Power(Black Power diye çiglik atarak) , Elephant and Baboon(Fil ve maymun) , learning to screw(s..meyi ögreniyorlar) , looking like Spiro Agnew(Spiro Agnew gibi bakarak) '. Brown, 'Signifying' adli bir diger sözcük oyununu daha açikladi.
Fakat bunun The Dozens' dan daha insancil oldugunu da ekledi. Çünkü birinin annesine sövmektense direkt kendi düsmanina hakaret ediyorsun. Ve tabiki Brown' a göre yetenekli bir yarismaci,kelimeleri ustalikla nasil biraraya getirecegini iyi bilir. Böylece duygularini kusursuz bir sekilde açiklamis olur. 'Yes I am hemp the demp the women fight for my delight / I am a bad mother****er. / Rap the rip-saw / the devil's brother in-law / I roam the world / I am known to wander and this 45 is where I get my thunder (Artik bu kadarini çevirmeye de terbiyem müsade etmiyor. Kusura bakmayin. Anlayan anlasin yani) '. Dikkat edilirse rap terimi jenerasyondan jenerasyona sürekli degisti. 1970' lerde bu terim sadece ikna sanati degil ayni zamanda Isaac Hayes, Barry White, Bobby Womack Lou Rawls ve Millie Jackson gibi artistler tarafindan icra edilen konusma sitilini de açiklamak için kullanilirdi. Isaac Hayes' in 'Hot Buttered Soul' ve Millie Jackson' in 'Still Caught Up' albümleri 'Love Raps' diye adlandirilan bu sitilin en iyi kisisel çalismalaridir.
Temelinde saygi olan rap sanati kisinin hiphopa olan yetenegine baglidir. Fikir itibariyle bir Mc, sözlerini kalpten gelerek yani dogaçlama olarak söyler. Ezberlemez yada kagit üzerinden aktarmaz. Elbette Mele-Mel, Grand Master Caz ve Kutis Blow gibi pekçok taninmis Mc sözlerini önceden kagida döküyor ancak amaç kendini en iyi biçimde ortaya koymak ve sanki kelimeler o an ortaya çikmiscasina söylemek. Rap, sözcüklerin biraraya gelerek olusturduklari bir düzen, bir bütündür. Yani hepsinin ayri bir anlami var. Hiçbiri saçma ya da önemsiz degil. Rap, rapçinin duygularini ve düsüncelerini disa vurmasiyla ortaya çikar. Nihayetinde bir Mc, kimse için degil kendisi için rap yapar. Kendisinin dikkate alinmasi için yaptigi bir çagridir: 'Hey! Bakin ben burdayim. Biri sarkimi duysun! ' 'Ve tempo devam ediyor ediyor ediyor ediyor Kiyamet gününe kadar sallanmayi birakmicam insanlar beni eglenceli rap sarkilarini sallarken duyduklarinda Tüm lanet dünya mirildanmak istiyor.
neden rap diye bir müzik anlayışı başladı diye düşünüyorum zaman zaman....
rap nasıl bir tarz?
işte konuşarak ard arda sıralanan cümleler silsilesi adeta...anlatacak şeyleri var,dinleyecek kimseleri yok belki de yada dinletemiyor ve dinletebilmek adına da bu tarzı seçiyor...
şimdi sorun işte bu noktada başlıyor...insanımız konuşurdu eskiden...eşiyle,dostuyla akrabasıyla,ahbaplarıyla,yarenlik etmek gibi hasbihal etmek gibi mefhumların içi doluydu..yaşanırdı yani.. şimdilerde misafirliğe gidersiniz televizyonda bir maç veya bir dizi,film vesaire varsa herkes gözünü diker film bitene kadar da arada reklam molalarında(şükür onlar var) :)) konuşulur..e tabii o da film üzerine mülahazalardan öte pek geçmez...
şimdi insan ne zaman hayatı konuşacak? ne zaman dünyanın olup bitenini ve bunlara dair düşündüklerini anlatacak? vakit yok ki...
işte sanıyorum rap yapan insanlar bu yaşam tarzının akabinde çoğaldılar..aslında bu müzik türü acı acı haykırmakta bize nasıl toplumlardan oluşan bir dünya olduğumuzu...
konuşamıyoruz ve sadece şarkılarda derdimizi anlatmaya çalışıyoruz..şarkı dediğin kaç dakikadır? 5 bilemedin en uzunu 6 diyelim :)
e bu 5-6 dakikada ne kadar anlatabilirsin? rap tarzında bunun maksimumunu yakalamış adamlar :) anlatabileceğinin en fazlasını ancak bu şekilde ardı ardına konuşur gibi hızla söylerse olur...
rap diğer lay lay lom şarkılar gibi değil...hayalen yaşananlardan ibaret değil.. rahminde bebeklerinin elleri izini taşıyan gencecik kızların savruluşlarından tutun da,açlıklarını sadece fotoğraf karesi olarak görüntülemeye malzeme olarak görülen yardım çığlıklarındaki insanlara kadar rapin konusudur günümüzde....
rap sessizliğin çığlığıdır...haykırıştır uzaklardan...ve dünyanın nereye gittiğinin bir göstergesidir...düşünmek,gözlem yapmak ve akabinde de çeki düzen vermek gerekir kendimize...
1- sert ayak sesi
2- argoda sert konuşmak, fırça atmak..
Ceza,sahtiyan,sultana,sagopa kajmer,fuat,selçuk kuli,emre,ege çubukçu,ogeday,özgür gibi rapçilerin yaptığı müzik türü
metal we rock sempatizanlığından bıktık artık rapçi gençlik istioruz...kamyon farı gibi gözlerine yüzlerine makyaj yapan geçlik diil....herşeyden öte hödödödöd müzik diil daha doorusu onlar müzik deil....
kimi yan baktığı için öldürüldü kimi bıçak çektiği için hiç biri demediki sözle hallediyim işte bu karşındakini sözle vurmak elle diyil...
karamsar rap işta bu acı
rap darbedir.sevdiğim rapçilerden selçuk kuli en başta gelir..
rap hala Türkiyede benisenememiş ve bizim ülkemizde emekleme dönemindeki gercek hayatı içinde barındıran kültür. ne demek istediğimi SAGOPA KAJMER i dinleyip ve anladğınızda o zaman RAP ide anlarsınız
RAP bana hayatı çağrıştırıyor, eğlenceyi gençliği coşkuyu
(bence) felsefenin bir müzik türü olsa oda Türkiye de raptir. bunu dış ülkelerde ki (özellikle A.B.D) rap ve halkın isteğine göre yazılmış eserler dışındakiler için söylüyorum. SAGOPA yı dinleyin bir kere değil ama birkaç kere neler anlatığının farkına vardığınızda o zaman görürsünüz hayat mentaliteniz değişicektir.
zevke dayalı şeylerde konuşmayı sevmem sataşma gibi algılanabilir diye ama rap sevenlerden af dileyerek diyorum ki;
bir yığın sözün arkası arkasına kuralsızca söylenmesi gibi müzikalite olarak bana hiç tat vermeyen bir gürültü rap, çoğunun sözleri (anlayabilirseniz tabi) içinse yapabileceğim tek yorum var: modern arabesk
*************SAGOPA KAJMER*************
• Hiçbir kuvvet engel olamamıştı bana.Ve dilime zincir vurabilir mi kralınız da gelse.
• Tüm yalanların bir giysi giymiş.Varlığın içimde yılların tuhaflığında seyreden bir adamı önüme koydu.
• Kendi davalarında hakim oldun,elimden seyrelen bir kumsun.
• Son vedanın adını elveda koydum,gözlerimi oydum.
• Karmakarışıklaşmaktayım,neyseki ayaktayım.
• Sil adımı baştan yaz kalbine,baş harfi büyük olsun.Yeniden küfret! ...Geçmişi hadım ettik olmadı.Ben suyun oldum bardak dolmadı
• Gözlerim olan bitenle yüz-göz olalı geçti kısa bir zaman dilimi.
• Cehennemde yaşadığım için cennet hakkımdır.
• Özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali. Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin. Bir bahaneden ibaret terkediş.
• Gözlerimin içine bakamadınız içiniz hep fesattı.
• Hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin.
• Namussuzluk dünyasında kabus nüfusu artmakta,saklan! ...
• Tecavüz kurbanları için milyon penis kesile.
• İnşa ettiklerini yıkmak için gelecekler,bunun bilinciyle yaşa.
• Sen, İstanbul'u bacaklarının arasına almışsın. Aferin! ... Helal olsun,işi kapmışsın.
• Bana müsade beyler,ben gider ahım kalır Düşman beni hatırlasın,korkum yere batsın varsın Gül bahçem yangın,küllerim avuçlarımdan taşsın Son sualde don tutsun dudakların kanasın! ...
• Alma kalsın ahı,sorma boşver olmasın dönüşleri.
• Verilmiş sadakam mı vardı her günün sonunda?
• Tanıdığım beş kişiden dördü bana aynı soruyu sorar.
• Sessizlik çemberinin tam ortasında mimlenirsen anlamakta zorlanmazsın
• En zor anda bir devadır hoş sesin,kendinle utanmadan konuş! ...
• Yüzün yüzüme baka baka kızarır,düzün tersine karışır.
• Ayağını denk al ortam marazlı. Kollarında ekstra panik taşı! ...
• Arkadaşım bir canavarmış,malesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
• Sadakatin güvenimin sonu mudur,sen kaderdin.
• Terapi ordularınızı geri çekin artık savaşın galibi bendim.
• Kaptanı benim bu geminin en son ben çıkarım,panik etmeyin! ...
• Saygım senin orospun olsun,kaygım benim aşkım.
• Rabbın nefesi rüzgar olmuş ben onunla sonsuza eserim.
• Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?
• Bana benden başka bir dost varsa bilmem lazım.
• Eski dostan dusman olmaz bunlar en buyuk yalanlar.
• Resmini çekmelisin her anın,kanıdı olmalı her feryadın.
• Bir yanlışı iki kez afladım,üç etti elvedaladım.
• Hayatimda karsima cikan en zavalli doneksin! ! !
• Sakin ol hayat lutfen ustume gelme sende
• Bismillah sana haram gavur! ! !
• Oyle nankorsunki buzdaglarini eritemessin
• You think you can take me, you need a fucking army if you gonna take me
• Hos seda duyun sabah bir marti ucurun gokyuzunden, hediye edilen gunlerinde bir duaci ol uluya anlasilmadan kapanmasin, o gozlerin sulanmasin darbeler yesende yuregine affetmek en asil intikam…
• Varsa bir duvar dayan, yoksa bir duvar yarat...
• Ayak yuru, atar yurek zaman catar gomer kurek ve her bilek duser yere
• ..... Hediye Edilen Gunlerinde bir Duaci Ol Uluya Anlasilmadan Kapanmasin Darbeler Yesende Yuregine Affetmek en Asil Intikam.....
daha yazayimmi? ? ?
bruce willis bir filminde şöyle der;
-bana işkence yapmak istiyorsanız, RAP dinletin..
sahiden öyle..
RAP MUZiK TARiHi
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dunya savasi sonrasi, Fasist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karsi zafer elde eden iki ulke olan Kapitalist Amerika Birlesik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi dunyanin egemenligine oynayan iki dev guc olarak ortaya cikmisti.
Yasanabilir yeni bir dunya hayalli, geride kalan tum insanlari etkisi altina almisti. Savas sonrasi dogan cocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya cikan özgurluk savunucusu birer genc olmuslardi.
Oldukca ferah gecen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi ruzgar, dunyanin her yerini etkisi altina almisti. ‘Beat Kusagi’ böyle bir dönemde ortaya cikmis ve tarihin akisina damgasini vurmustu. ‘Savasma- Sevis’ yasam felsefesiyle ayaga kalkan gencler, daha fazla özgurluk, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kusagi, 60 sonrasi genclik hareketinde oldugu gibi hiphop kulturunun ortaya cikmasini tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Guney’ ic savasi sonrasi kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgurluklerinin tadini bile cikarmadan sanayi devriminin isgucunu olusturmak icin kuzey kentlerine göc etmisler; hayatta kalma mucadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye baslamislardi.
Her turlu siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmus ve tum ulkeye yayilmisti. 1965te ise Los Angeles te cikan ayaklanma ise kanli sonuclanmis, 34 kisi ölmus, 900 yakin kisi yaralanmisti. 1966 yilina gelindiginde ise California - Oakland da siyah bir cocugun otomobil altinda kalarak can vermesiyle yukselen protestoyu da polis yine copla dagitmis; pek cok kisi yaralanmisti. iste The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle catisip kanli bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in dusunceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganiyla özetliyordu. Siyah Özgurluk Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in önculugunde ‘siyah bilinc’ gelismis ‘Black Power’ adiyla buyuk bir halk hareketine dönusmustu.
FBİ tarafindan ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numarali Halk Dusmani) ilan edilmisti. Bu radikal yasadisi örgut, ileride hiphop tarihinin gelmis gecmis en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya cikmasina temel kaynak olusturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgurluk hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Guzeldir’ anlayisiydi. Rap muziginin buyuk babasi olarak kabul edilen Funk muziginin öncu isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yuksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ sarkisiyla meydan okuyordu beyaz sövenizmine. ‘Siyah guzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin basarisiyla genis taban buldu kendine. Bu taban hiphop kulturunu yaratacak genclere buyuk bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yillara gelindiginde ‘Siyah Özgurluk Hareketi’nin cok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmus, bazi temel kazanimlar elde etmis olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayi bulmayi, özgurce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip suslenmeyi yasamin merkezine koyan bir ruh haliyle yasiyordu. iste, ‘disko’ muzigi bu iyimserlik icinde patladi. ‘Disko’ muziginin önculerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Guzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukca basarili bir sekilde dillendirdigi icin buyuk bir basari elde etmisti.
Yine, 2. dunya savasi sonrasi Jamaika’da ustlenen Amerikan askerlerin oraya göturdugu plaklar sayesinde Jamaika sokaklarinda r&b, soul ve caz yayilmaya baslamisti. 30 40 hoporlörden olusan ve ‘ses sistemi’ adi verilen acikhava diskolarindan, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurdugu beat’lerin uzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamislardi.
Duzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu muziginin ustune, siyahilerin yasaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, asktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya siir okumaya basladilar. Dub’in akisina yön veren bu sözel mudahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler araciligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi siir gruplari rap siiri ortaya koymus; Shirley Ellis gibi vokalistler, konusur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmislardi. Radyolarda bile parca baslarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini gunluk hayata tasimisti. Ama bu parcanin icine serpistirilmis bir sekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer icinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adindaki diskjokey ekibi, break danscilar ve writer’lerle beraber, en yoksul isci sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, siddet karsiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki ceteleri baristirmak icin her hafta sonu sokaklarda, illegal acik hava partileri duzenlemeye baslarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu olusturduklari bu yeni yasam alanlarinda, Zulu Nation uyesi olan buyuk cogunlugu Bronx’lu yoksul siyahi genclerin duzenlemeye basladiklari bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kulturunun olusumuna en önemli kaynaklik olusturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göcmeni genc, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla gelistirdigi ses tesisatlariyla, isci sinifinin yasadigi toplu konut bloklari ve parklarda duzenlenen partilerde calmaya basladi. Yaygin olan disko muzigine karsin, farkli plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya baslamakla kalmamis, kendi ilkel mixer’ini da yaparak gunumuz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmustu.
Hiphop’in önculerinden bir baska isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den olusan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasindaki yerini aldi. Flas, hiphopin temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayi icat ederek muzikal bir devrim yapmisti.
Bu uc önemli dj, rock ve popun yaninda yukselen 3. buyuk gucu haline gelen funky muziginin sevilen sarkilarini calarak kitleleri costurmaya, eglendirmeye calisiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klup muziginin bazi elementlerini ödunc alip, iki pikap ile yaptiklari mixler esliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en cok costuran break beat - davul ritimleri- uzerine yapilan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap muzigi yavas yavas sekillenmeye baslamisti. Zamanla bu partilerde, electric boogie esliginde yeni yeni isimler ortaya cikarak yeteneklerini genis kesimlere sergileyecekti.
1979 Agustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parcasi olan ‘King Tim 3’u kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira disi sarki, insanlarin dikkatlerini cekerek sasirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan olusan ve New Jersey’den cikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’ligini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko muziginin öncu ismi olan Chic’in meshur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin ustune, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parcanin ustune bastan asagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den olusan hiphop kulturu dogmus oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko muzigine karsi, endustriyel muzik sektörunun disinda, kendine özgu ic isleyisi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi iclerinden cikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolasan kaset kayitlariyla her yere yayilan bu yeni muzik turunun olustugu yeni yasam alanlari, yeni bir sosyal iliskiler, yeni degerler nedeniyle kendi bariscil, urban alt kulturunu de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kulturunu her elementiyle yayginlastirmaya calisirken; pop kulvarinda ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin muzik sektörune cikislari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini tasiyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’in kimligini buldugu bu sosyal boyutlu sarkinin, ‘The Message’nin yayinlanisi, geri dönulmez bir boyuta tasidi hiphop-i. Artik Hiphop New York’un tum gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidari ve paranin para getirdigi, issizligin hat safhaya ulasacagi sancili neo-liberalizmin dönemi baslayacak; Hiphop dogugu ulkeye ve Reagen iktidarina karsi verdigi mucadeleyle guclenecekti. (jöntürk ün yazisi)
GÜCÜN VARSA SEVGi VAR (BUBi TUZAGI)
Acımasız hayat!
Sürprizlerle geçen günler kovalar sokaklara günden güne doganlar!
Korkma; atacagın bir adım daha var: Mezopotamya; bereketli topraklar!
Tek basına cirit atacagın koca saha.
Zafer nidaları; kan ve göz yası. Çekip giden umutlar; gencecik fidanlar...
Buldugun vaha; avam kamarası!
Hayatın gerçekleri topraga gömülen!
Seni bekleyen o mızrakların, kılıç, top ve tüfeklerin önünde zayıf olan insanların yere serildigi!
Gördügün ve de yasadıgın tatlı rüya!
Sözüm ona güya düsen, gök kule seni mutlu olacagın cennet!
Evet! Sloganıdır yeni çagın: sırtını dönme sakın.
Akın var ya bu akın!
Bakın; küçük olan senin tek ayak bagın!
Güçlü olmak için vur; bas kazmanın sırtına; her önüne gelene; gelene ve gidene.
Sakın aldanma, kanma, sasma; tek hedef var önünde; tek hedef zirve, zirve!
*
Sırat köprüsü zor; kıldan ince kılıçtan keskin.
Say yalanları; yalanları kalkan edin.
Sala gitsin ipe sapa gelmez geçmisi!
Geçmis gelecegin çelikten zinciridir boyunlara vurulan.
Gerçek cennet zaferin kendisidir.
Düsün; bu köpekler neden havlar?
Tırmanırken ardından kemikleri savur.
Sisli puslu havaları kolla; kos; aralarından geç peygamber edasıyla.
Boyun egdir bu dünyayı.
Bırakma; sıkı tut; kılıcın olsun bu gücün kendisi.
Güç, bu dünyanın efendisi, dini kitabı!
Sevgi, merhamet, hürmet seni vuran kursun; dostundur ilkin seni sırından vuran!
Dönüp bakma geçmise; kanma, izin verme ruhun ve bedeninden parçalar koparmalarına.
Unutma; küçük olmak bazen direnmektir; çogu zaman ise sadece ölmektir.
*
Bu yılanın bile yılanı soktugu koca dünyada kaybedecek neyin var?
İtilip kakılan, suratına tükürülen kimliksiz düsler kimin umurunda?
Unutma; Tanrı bile güce sahip olandır.
Olacaksan bile oglan, en büyük oglan olayı bir dene!
Yine göreceksin; sürü egilecek, sana verecek!
Gerçek bu; gerçek, gerçek gücün kendisi; efendisi!
Evet; gözü açık ol.
Ölümünü görmedigin hiçbir seyi sakın sevme; verme!
Esen bir rüzgar ol!
Geçici sevda pesinde kosup durma!
Acımasız hayat bu; Mezopotamya!
Adımına güvenme! Boyun egme!
Kul evine degil, kral tahtına oyna; boyun egmektense ölmeyi tercih et!
Ve asla düsme yere; düsenin dostu olmaz.
Dönüp bakmaz hayat; hayat acımaz!
*
Saçı dik.
Bir ton jöle. Buna Memoli ‘Havası’ diyorsun.
Ama aklından fikrinden düsüncenden uzaklasma;
Düsünceni fikrini satma.
Hayat okul; akıl oyunu satranca benzer.
Onun kurallarına uymayanın sonu derbeder.
barikat ın en cık sevdigim sarkisi
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
gözyaşı dökeceksin uğruna? Kaç yarın bekleyeceksin?
Sonralara kaç damla gözyaşı? ....
kajmer sagopa dan...
Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda
tanıdılar mutluluk denen kelimeyi ve tanrı bâş etti, çile
doğdu, hile koydu adını günahın. Sille vurdu, illeler
inatçı yordu, sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi
tanımadı, kimisi küfretti yaradana, zülmetti kendine,
hükmetti paraya, çoğuna paralar sıktı kurşunu yaralar açtı
durumu battı. Dünya malı uçan halı, kırılır dalı her
ağacın, yıkılır her bina afette, gofret, bedelindir o
dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü
her adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı
topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin...
Yazdıkları yazacaklarının güvencesi SAGO K..! ! ..
küfürü felsefe die şarkılarına zoraki sokmaya çalışan garip guruplar ve içindeki insan toplulukları...
hacı abinin günlüğünden alıntıdır :))
'belediyede temizlik yaparkene bi gün çatıda 'bi takım' gençler gördüm he he bi yerlerini kıracaklar die korktum, garip hareketler yapıyollardı, 'napıyonuz lan' dedim 'abi rapciyiz biz kapehero dansı öreniyoz buda hoca' dediler, iyiydiler ama, bende biras yapmıştım esnek adamım ben :)) '
hacı amca sen bitanesin bi tane :))
Rock ve Rap'in felsefesi'nin kökenleri Blues ve Jazz iken yani aynıyken, birbirlerine düşmanmış görünmeleri bir yanılgıdır. Hatta Rap'i zorlu dönemlerden geçiren yine Rock olmuştur, Metal'e de yeni sesler katanda Rap olmuştur demem müzik tarihi gerçeklerine ters düşmez. Tabi Lise ve Unideyken konuştuğum konuları şimdi konuşmak ne kadar komik gelse de sazı alayım elime:
Rock ve Rap
Run DMC ile Aerosmith (68'lilerin rock grubu) Walk This Way klibiyle Rock-Rap arasındaki duvar yıkılmıştır (zaten video klipte de duvar yıkarlar :) .
Judgement Night Soundtrack'in de aşmış (baba) rap gruplarıyla, baba rock gruplarının birlikte çalışmasıyla köprüler kurulmuş, rock şarkılarının rap versiyonları ve rapçilerle rockçıların birlikte birbirini izleyen çalışmalarıyla köprüden çoktan geçilmiş. Hatta Clawfinger gibi metal grubunun rap yapabileceği, İceT gibi rapçininde Body Count'la Metal müzik yapabileceği ortaya konulmuştur. Bunlar yılların gelişimidir. Limp Bizkit bu gelişmelerin dördüncü (ya da Linkin Park gibi gruplar bu gelişmenin 5.) nesillerindendir, yani çoktan temeller atılmıştır. Bu rapçilerle-rockçıları aynı kefeye koymak değil, bahsedilen rock-rap tartışmasının çoktan bitip birbirine karıştığının ispatıdır.
Tabi Türkiye'de daha yeni yeni gelişen Türkçe Rap ile Rock'çılar arasında hala bir uçurum varsa bu müzikten değil geçilmesi gereken bir dönemin getirdiği anlaşmazlıklardanır.
(26.07.2003 yazıma eklemeler ve düzeltmelerle...)
bkz. türkçe rap
Bir bahçemiz var;
Bir taraf çiçekli, bir tarafsa çöl.
Bir tarafta gökkusagi, öbür tarafsa çöl.
Sınırda kalmışlardanız biz.
Hep sınıfta kalmışlardan çok uzaktayız;
Sıkıntı çekmişlere yakın bir yerde.
Çölde kazanilan zaferler;
Hepsi kanla yazilir.
Ahmak olmasaydın insan;
Tüm zaferler dostça kazanilirdi.
Her gün dogumun hergün batimina,
Her geceden gündüze işlenen bir suç var.
Her bir yerde bahçemiz var
Cümleler de ol deva diye dua ederdi günde bin defa
Fayda yok! bu çok fena...
Çare yok! bu bir bela...
Sanki yoktu basta...
Hepsi kalsın...
Alemimde sagopa ve ceza,
Rap için bir pranga...
.....
maskeli balo -sagopa kajmer
.............
Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen
herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda,
tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzün
birinde düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina,
ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari,
birakin gideyim kendimi alip.
............
Ceza feat. Sagopa Kajmer - Neyim Var ki?
................
Akar sular bu bahçelerde.
Kurtulur zebanilerden.
Akmayan suyun gül çölde
Çesmeler var her bir yerde; bul!
Olmaya çalış bir kul!
İstedigimiz yekti sulh!
Olmasin altimda çul!
Olmasin param ve pul!
Genede gül bir kez be!
Bir kere gül be!
Senede bir de olsa,
Gül bu çölde yeşerir elbet.
Sabah biter ve bizde
Sinirin ortasinda kaybolup gider de
Sözlerimizi ve rapimizi
Miras bırakırız yeter!
..............
Fincan kahvem hatrına saydım
Bir yudumluk aşkımm beni sarhoş
Komplo ordularım gardiyanlarım
Neyim var ki raptan gayri?
Sorduğun kişiye ve hangi jenerasyondan olduğuna baglı olarak 'rap' terimi farklı anlamlara bürünür. Bir noktada rap her söylenene muhalefet olan bir insanın sizi oyuna getirmek, inandırmak için mazeretler uydurma çabasıdır. 70' li yıllarda rap, sizi ikna etmek kullanılan sözcüklerdir. Bu, özellikle de bir kadından cinsel çıkarlar elde etmeye çalışan genç bir erkeğin uyguladığı yönteme verilen isimdi. Günümüzde ise rap, müziğin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementden biridir. Ve diger elementler DJlik, breakdance ve grafiti, hiphop' ı yeterince yaygın hale getiremediği için rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir. Rap sözcüğü daima bu aktiviteyi açıklamak için kullanılmamıştır. Müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandırıldı. Rap terimi '79 yılında keşfedilen iki kayıt sayesinde hiphopla özdeşleşmiş gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock) ' tu, ki bu şarkı hiphop' ın bilinen ilk kaydı olarak tarihe geçti. Bu eser Brooklyn asıllı Fatback Band tarafından ortaya konmuştur. Şarkının DJ Hollywood gibi tanınmış klüp Dj' leri ve Jocko Henderson, Jack The Rapper ve Daddy O gibi Black Radio dj' lerinin kafiye ve ritm stillerinden ilham alınarak yapıldığı söyleniyor. İkincisi ise Sugar Gang Hill' in Rappers Delight' ı idi. Aslında Sugar Gang Hill' in nasıl 'rap' terimi ile bağdaştığından pek emin degilim. Bazıları bunun yeni fenomen tarafından medyaya yapılan bir gönderme olduğunu söyledi. Diğerleri ise 'rap' teriminin öncü jenerasyonlardaki 'sözcük ustaları' ile 70'li yılların genç hiphopçıları arasındaki benzerlikleri gören kitle tarafından türetildigini söylerler. Temel olarak Rappers Delight şarkısı ile, Black çalışanı H.Rap Brown' dan ödünç alınmış, çok iyi bilinen bir deyimi yaratmış oldu. 1969' da 'Die Nigger Die' başlıklı bir kitap yayınladı. Kitabın konusu, onun Siyah Amerika' ya üzüntü veren haksızlıkları çözmeye yönelik azimkar ve bir o kadar da saldırgan yaklaşımlarıydı. Kitabı sayesinde rap ismini nasıl bulduğunu da açıklamış oldu. Lousiana' daki çocukluk dönemlerinde insanların 'The Dozens' adındaki bir oyun oynadıklarını anlattı. Oyunun amacı rakibini sözcükleri kullanarak tamamiyle saf dışı bırakmaktı. Yaklaşık 50 erkek biraraya toplanır, herbiri diğeriyle sözcükler aracılığıyla meydan okurcasına yarışırlardı. Kazanan ise kalabalıktan gelen tepkiye göre belirlenirdi. Rap Brown' ın bu ismi almasının diger bir nedeni en hünerli olanlardan biri olarak dikkat çekmesiydi.
sagopa kajmer
ceza
...diğerleri de yolda gelicekler...