Kültür Sanat Edebiyat Şiir

rahip bahira sizce ne demek, rahip bahira size neyi çağrıştırıyor?

rahip bahira terimi Selime Kutanis tarafından tarihinde eklendi

  • Kadir Yüksel
    Kadir Yüksel

    Bahiradan süzülen bir yaşta ben olsaydım

  • Kadir Yüksel
    Kadir Yüksel

    Râ­hip Ba­hî­ra ile Kar­şı­laş­ma­sı ve Ba­hî­ra’nın Tes­pit­le­ri

    Ebû Tâ­lib, Ku­reyş bü­yük­le­rin­den bir grup­la Şam’a git­miş­ti. Pey­gam­ber Efen­di­miz de onun­la be­râ­ber­di. Yol­da, Râ­hip Ba­hî­ra’nın ma­nas­tı­rı­na ya­kın bir yer­de ko­nak­la­dı­lar. Ba­hî­ra, o za­man­ki hris­ti­yan­la­rın en âli­mi idi.
    Ba­hî­ra, ker­van ge­lir­ken bir bu­lu­tun, iç­le­rin­den bir ki­şi­yi göl­ge­le­di­ği­ni, ağa­cın göl­ge­si­ne in­dik­le­ri za­man da ağa­cın dal­la­rı­nın yi­ne ay­nı ki­şi­nin üze­ri­ne doğ­ru eğil­di­ği­ni gör­müş­tü. Bu­nun üze­ri­ne:
    “–Ey Ku­reyş ce­ma­ati! Ben, si­zin için ye­mek yap­tım. Kü­çük-bü­yük, kö­le-hür, he­pi­ni­zi sof­ra­ya dâ­vet edi­yo­rum! ” di­ye ker­va­na ha­ber gön­der­di.
    Hâl­bu­ki Ba­hî­ra, da­ha ön­ce­ki ge­liş­le­rin­de yan­la­rı­na hiç uğ­ra­maz, on­lar­la alâ­ka­dar ol­maz­dı. Ker­van­da­ki­le­rin hep­si sof­ra­ya gel­miş, sâ­de­ce Fahr-i Kâ­inât Efen­di­miz eş­ya­la­rın ya­nın­da kal­mış­tı. Ba­hî­ra ge­len­le­re tek tek bak­tı ve ki­tap­la­rın­da oku­du­ğu sı­fat­la­rı hiç­bi­rin­de gö­re­me­di.
    “–Ey Ku­reyş­li­ler! Kâ­fi­le­niz­de olup da bu­ra­ya gel­me­yen kim­se var mı? ” di­ye sor­du.
    Ku­reyş­li­ler:
    “–Ey Ba­hî­ra! Ge­ri­de bir ço­cuk­tan baş­ka kim­se kal­ma­dı. Yaş­ça en gen­ci­miz ol­du­ğu için O’nu eş­ya­la­rı­mı­zın ya­nın­da bı­rak­tık.” de­di­ler.
    Ba­hî­ra:
    “–O’nu da ça­ğı­rı­nız! Bu ye­mek­te O da bu­lun­sun! ” de­di.
    Mu­ham­me­dü’l-Emîn’i ge­ti­rip sof­ra­ya oturt­tu­lar. Râ­hip, O’nu gö­rür gör­mez dik­kat­li dik­kat­li bak­ma­ya ve baş­tan aya­ğa süz­me­ye baş­la­dı. Da­ha son­ra da elin­den tu­tup:
    “–Bu Âlem­le­rin Efen­di­si’dir. Bu Âlem­le­rin Rab­bi’nin Ra­sû­lü’dür. Al­lâh O’nu âlem­le­re rah­met ola­rak gön­de­re­cek! ” de­di.
    Ku­reyş bü­yük­le­ri ona:
    “–Bu­nu ne­re­den bi­li­yor­sun? ” di­ye sor­du­lar.
    Râ­hip:
    “–Ben O’nun va­sıf­la­rı­nı bi­ze in­di­ri­len ki­tap­ta oku­dum. Ni­te­kim siz yak­laş­tı­ğı­nız za­man, O’nun için eğil­me­dik ne taş ne ağaç kal­dı, hep­si de sec­de et­ti­ler. Bu can­sız şey­ler an­cak bir pey­gam­be­re sec­de eder­ler. Ben O’nu ay­rı­ca pey­gam­ber­lik müh­rüy­le de ta­nı­dım, bu mü­hür kü­rek ke­mik­le­ri­nin ara­sın­da bu­lu­nu­yor.” de­di.
    Ba­hî­ra, Pey­gam­ber Efen­di­miz’e ve am­ca­sı­na bâ­zı su­âl­ler so­rup al­dı­ğı ce­vap­la­rın bil­gi­le­ri­ne mu­vâ­fık düş­tü­ğü­nü gö­rün­ce ka­na­ati ke­sin­leş­ti. Ebû Tâ­lib’e dö­ne­rek:
    “–Ye­ğe­ni­ni he­men mem­le­ke­ti­ne ge­ri gö­tür! Ya­hû­dî­le­rin O’na za­rar ver­me­le­rin­den sa­kın! Val­lâ­hi ya­hû­dî­ler onu gö­rüp de ta­nır­lar­sa mu­hak­kak öl­dür­me­ye kal­kar­lar. Bu ço­cuk Arap­lar­dan­dır. Hâl­bu­ki ya­hû­dî­ler ge­le­cek pey­gam­be­rin İs­râ­îlo­ğul­la­rı’ndan ol­ma­sı­nı is­ter­ler. Sen’in ye­ğe­ni­nin hâl ve şâ­nı çok bü­yük ola­cak­tır.” de­di.
    Ebû Tâ­lib de Râ­hip Ba­hî­ra’nın tav­si­ye­si üze­ri­ne mü­bâ­rek ye­ğe­ni­ni ala­rak he­men Mek­ke’ye dön­dü. (İbn-i İs­hâk, s. 54-55; İbn-i Sa’d, I, 153-155; Tir­mi­zî, Me­nâ­kıb, 3)

  • Nehir Sonu
    Nehir Sonu

    bir bulutun müşfik tebessümünde tanıdı O'nu

    kimse bilmezken O biliyordu!

  • Mukadder Yılmaz
    Mukadder Yılmaz

    bahiradan süzülen bir yaş da ben olsaydım

  • Harun İşlek
    Harun İşlek

    peygamber efendimizi kimse tanımazken, kendisi tanımıştır ve peygamberimiz kendisi hakkında şunu söylemiştir..

    '-Rahip Bahira mahşerde, ayrı bir ümmet olarak tek başına olacaktır..'

    Bu olaydan yahudiler ile hıristiyanların dinimize yaklaşımını çıkartabiliriz..

  • Selma Öz
    Selma Öz

    tanıdı daha kimse bilmemişken
    O'nu koru yahudilerden dedi Abdulmuttalibe benim bildiğimi onlar da bilebilirler
    O'nu koru kardeşinin oğlunun geleceğinde büyük şeyler gizli

  • Artanem
    Artanem

    Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
    Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü
    Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi
    Hakların temeline sanki bir volkan düştü

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    bahiradan dökülen bir damla yaşta ben olsaydım

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    gözlerinden süzülen yaşlarda gizledi sırrı..Sırra erdi..