Kültür Sanat Edebiyat Şiir

peyami safa sizce ne demek, peyami safa size neyi çağrıştırıyor?

peyami safa terimi Bilal Ali Kotil tarafından tarihinde eklendi

  • Feyza Yüksel
    Feyza Yüksel

    Fatih Harbiye güzel romanlarındandır.
    Doğu-batı çatışması.
    Batılılaşmanın yanlış anlaşılması.
    Fatih doğuyu ve bünyesinde taşıdığı değerleri temsil ederken,Harbiye batıyı-baloları,alafranga çalgıları simgelemektedir.
    Fatih-Harbiye arasında gidip gelen tren bir bakıma bu bağlantıyı sağlamaktadır.
    Cumbadan Rumbaya da yine aynı konu üzerine yazılmıştır.

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    yazdıkları güncel kalan sevgili adam.

  • Zeki Nasip
    Zeki Nasip

    Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinden
    Roman alanında Türk Edebiyatı'nın Dostoyevski'si diyebiliriz (ama kesinlikle Dostoyevski diyemeyiz.Çünkü Onun gibisi daha gelmedi aleme)
    Romanlarında telepatiye ve psikolojik çözümlemelere sık sık rastlarız.
    Bana göre en önemli eserleri,
    Yalnızız
    Fatih-Harbiye
    Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ve
    Matmazel Noralya'nın Koltuğu.

    Sözde Kızlar,Bir Tereddüt'ün Romanı,Mahşer gibi romanları yukarıdaki başyapıtlara bir geçiş özelliği taşıyor.

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Hepimiz kahkahalarimizi gözyaslarimizla ödüyoruz...

  • Beyza
    Beyza

    Yalniziz okumasi sabir gerektiricek bir kitab ki uc karakterleri bir kitabda toplamakda maharet gerektiricek bir meziyet olsa gerek efendim! !

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Dokuzuncu hariciye kogusunu okudugum yillarda kitabdaki hasta genc beni fevkalade etkilemisti.Ama kitabin sonlarina dogru ne zaman korkularini herkes gibi yasamaya basladi kahramanliginida yitirdi.

  • Elif Ak
    Elif Ak

    `Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır; zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.` Peyami Safa

  • Elif Ak
    Elif Ak

    Gürbüz Azak şöyle anlatır:

    Burnumun sızladığı an:

    1960 belki 61 tam hatırlayamıyorum.
    Matbacı Ergun bey (Ergun Göze yâni) nûruosmaniye caddesi'nden geçen birini gösterdi. Pencereden, göründüğü kadarı ile ufak tefek, sırtında ceketi bile iğreti duran, hafifçe kamburumsu kişiyi takip ediyorum.

    -kim ki bu?

    Ergun bey'in yüzünde acılı-kırık bir tebessüm.
    + ona Peyami Safa diyorlar.

    -niye bir tuhaf yürüyor? ne diye koskoca bir ceketin içinde?

    +bu muhteşem yazar, ömrü boyunca yeni elbise alacak para sahibi olamamıştır. Ceketleri, elbiseleri o yüzden hep eski ve iğretidir.

    Boğazınızı bir yumruğun tıkadığı hiç olmuş muydu?
    ben, işte ilk o vakit nefes alamadım ve burnumun direği bir acaip sızladı...

  • Yılmaz Osman
    Yılmaz Osman

    Peyami Safa....Yalnızız adlı kitabı benim hayatımda ilk okuduğum kitapdı, ve en çok etkilendiğim kitap... ve bana kitap okuma ve yazma aşkını aşılayan kitap...Ağır bir kullanılır romanlarında ve okuyucu için kültürel ve kelime dağarcığını arttırmada büyük bir rol üstlenir onun kitaplar... Peyami Safa hayatımda ilk tanıdığım yazar, ve onu okumayı hep sevdim.. onun nalatımını hep sevdim....

  • Boran
    Boran

    Kelimenin tam anlamıyla üstad...Solun kendisini yok saydığı bir değer...

  • Aldous Huxley
    Aldous Huxley

    'O'nun bu aralar, yeniden okumaya başladığı bir kitabın yazarı. 'O' Peyami Safa'nın dünyası içinde gezinmekten çok hoşlanıyor.........Ben de 'O'nu her hali ile izlemekten...........

  • Dolce Farniente
    Dolce Farniente

    sözde kızlar ı okudum bitek baya güseldii

  • Gencay Doyran
    Gencay Doyran

    Yalnızız, Matmazel Noralya'nın Koltuğu, 9. Hariciye Koğuşu gibi edebiyat tarihimizin en önemli eserlerine imza atmış olan şahsen benimde en çok sevdiğim Türk yazarımız..Kabri Edirnekapı'da..Umarım rahat uyuyordur..Okuymayan arkadaşlar, O'nun herhangi bir eserini okuyarak başlayabilirsiniz..Her eseri ayrı bir başyapıt..

  • Orhan Turan
    Orhan Turan

    O bir söz üstadı.Onu okumak Onu anlamak=Hayatı anlamak,anlamlandırmak

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Peyami Safa

    (1899- 15 Haziran 1961) : Yazar. İstanbul'da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa'nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918) , gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. İstanbul'da öldü.

    Kardeşi İlhami ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede 'Asrın hikâyeleri' ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919) , Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve'yi askerliğini yaptığı sıra kaybetmesi Peyami Safa'yı çok sarstı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul'da öldü. Edirnekapı Şehitliği'nde gömülüdür.

    Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir. Fransızcayı Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir. 43 yıl hiç durmadan yazdı. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir. Nâzım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin'le polemiğe giriştir.

    Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi baş yazarı idi.

    Peyami Safa halk için yazdığı edebî değeri olmayan romanlarını 'Server Bedi' imzası ile yayınladı. Sayıları 80'i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verdi. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.

    Romanları: Gençliğimiz (1922) , Şimşek (1923) , Sözde Kızlar (1923) , Mahşer (1924) , Bir Akşamdı (1924) , Süngülerin Gölgesinde (1924) , Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925) , Canan (1925) , Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930) , Fatih-Harbiye (1931) , Atilla (1931) , Bir Tereddüdün Romanı (1933) , Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949) , Yalnızız (1951) , Biz İnsanlar (1959) . Hikâyeleri: Hikâyeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980) . Oyunu: Gün Doğuyor (1932) . İnceleme- denemeleri: Türk İnkılâbına Bakışlar (1938) , Büyük Avrupa Anketi (1938) , Felsefî Buhran (1939) , Millet ve İnsan (1943) , Mahutlar (1959) , Mistisizm (1961) , Nasyonalizm (1961) , Sosyalizm (1961) , Doğu-Batı Sentezi (1963) , Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970) , Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970) , Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971) , Din-İnkılâp-İrtica (1971) , Kadın-Aşk-Aile (1973) , Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976) , Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976) , 20. Asır- Avrupa ve Biz (1976) . Ders Kitapları: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929) , Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929) , Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (I-IV, 1929) , Yeni Talebe Mektupları (1930) , Büyük Mektup Nümuneleri (1932) , Türk Grameri (1941) , Dil Bilgisi (1942) , Fransız Grameri (1942) , Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948) .

    Beşir Ayvazoğlu, Peyami, Hayatı, Sanatı Felsefesi Dramı'nı yayınladı (1998) .

    ESERLERi:

    BiZ INSANLAR

    Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır. romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir. Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır.

    YALNIZIZ

    Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaybettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır. Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Ve Allah'ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamayacaktır.

    FATiH HARBiYE

    Yazar bu romanında Tanzimat'tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.

    MATMAZEL NORALiYA' NIN KOLTUĞU

    Peyami Safa'nın mizac ve ruh yapısına uygun düşen bir konuyu ihtiva etmektedir. Ruhçu ve akılcı dünya görüşünün yazarın anlayışı çerçevesinde birleştirilmesi esasına dayanır.

    DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU

    Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mes'ud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

    MAHŞER

    Yazarın görüşlerini değişik bir tarzda işlediği bir romandır.

    ŞİMŞEK

    Yazarın ilk romanlarındandır. Yazar bunda da bütün eserlerinde işlediği konuları, bir başka tarzda yeniden işlemektedir.

    CANAN

    Peyami Safa'nın 'Şimşek', 'Bir Akşamdı', 'Mahşer' romanları tarzında bir diğer eseridir.

    SÖZDE KIZLAR

    Günümüzün kızlarını, onları mesud yahud bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası gibi yansıtmaktadır.

    TÜRK İNKILABINA BAKIŞLAR

    Atatürk İnkılâbları öncesindeki fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmıştır.

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    server bedi takma isimli yazar..

  • Emine Tansu
    Emine Tansu

    'Mahşer'e ilk başladığımda 'ne kadar ağır...' ifadesini aklımdan geçirdiğim için üzülüyorum. İki gün içinde anlayıp, bitirebileceğim bir kitap olduğunu bilemezdim. Öylesine bir kalemki ellerinden akan, bilmediğiniz kelimeleri bile o an anlamlandırıveriyorsunuz zihninizde. Çünkü anlatılanlar öyle 'siz'den ki...İçinde barındırdığı yalnızlığın ve yoksulluğun, satırlarına tohum gibi serpildiği Safa için, 'anlaşılamamak' kelimesi uygun bulmuyorum. Anlaşıp, anladığıklarını anlamazdan gelenlerin düsturudur o...

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    önce diyalektik, sonra yalnızız...sırayı takip etmeyen kitaba fransız oğlu fransız kalır.

  • Hasan Özyurt
    Hasan Özyurt

    Değeri ne yazıkkı öldükten sonra da yeterince anlaşılamamış,imkansızlıklarla dolu ömrünü muhteşem eserlerle donatmış yazar.

  • Güler Genç
    Güler Genç

    beni en çok etkileyen,dizisi.filmi çekilen 'sözde kızlar'ın yazarı.

  • Beyazyel
    Beyazyel

    Peyami Safa Türk romancıları arasında en önemli romancıdır.Gözlemleriyle, kullandığı kelimelerle onun gibi bir şahsiyet gelmemiştir.İnsanı çok iyi tanımış ve romanlarında işlemiş.Bütün romanlarını severek okudum.Bana çok şey kazandırdı.Bütün gençlere de çok şey kazandıracağına eminim.

  • Ahmet Dinler
    Ahmet Dinler

    Kitap okumaya onunla başladım

  • Sait Diyapoğlu
    Sait Diyapoğlu

    şu sıralar ev arkadaşımın tezi olarak 'fatih harbiye' romanını aldığı ve ben tezin yazımında yardım edeceğim diye okumak zorunda kalacağım romanın yazarı..nazım'ın bir dönem arkadaşı, sonra kavgalısı..

  • İsgalci Güzel
    İsgalci Güzel

    necip fazlin sözleriyle:
    'kafasi vardi.
    kültürü vardi.
    üslubu vardi.
    ic dünyasi vardi.
    hafakanlari vardi.
    çilesi vardi.
    metafizik arayiciligi vardi.
    imani vardi.
    süpheleri vardi.
    nefs murakabesi vardi.
    estetigi vardi.
    diyalektigi vardi.
    cesareti vardi.
    hasili bir fikir ve sanat adamina
    gereken vasiflardan bir çok payi vardi.'

  • Nicole Baras
    Nicole Baras

    Peyami Safa (1899-1961) : nam yapmis türk yazarlardan biri. Ismail Safa'nin ogludur. Evvela muallimlik yapti (1914-1918) daha sonra gazetecilik isinde vefatina kadar calisti (1918-1961) . Hayatini daima yazilarindan elde ettigi paralar ile gecirdi ve türkiye'nin taninmis yazarlari arasina girdi. En ünlü kitaplari sunlardir:
    1.Hariciye Kogusu
    2.Bir Aksamdi
    3.Canan
    ...ve digerleri.

  • Rauf Karavil
    Rauf Karavil

    Yaşanan anksiyetenin (bunaltının) niteliği, kişinin korktuğu sonuçlar tarafından belirlenir. Bu açıdan psikoanalitik kuramlarda anksiyete dört bölümde ele alınır?

    (1) Süperego anksiyetesi,
    (2) Kastrasyon anksiyetesi,
    (3) Ayrılma anksiyetesi ve
    (4) İd ya da dürtü anksiyetesi.

    Süperego Anksiyetesi:

    Hemen herkes, yaşamının bir döneminde, yanlış olduğunu düşündüğü bir eyleminden ötürü suçluluk duymuş ya da yaptığı yanlışın herkes tarafından anlaşılacağına ilişkin sıkıntılı beklentileri olmuştur.
    Ahlaki değerlerin ters düşen davranışlarda bulunduğu zaman kişinin vicdan azabı çekmesi doğaldır. Süperego anksiyetesi değişik yoğunluklarda yaşanabilir, ancak yapılan yanlış ne denli uygun düşüyor gibi görünürse görünsün sağlıksız semptomlar doğuruyorsa anormal olarak kabul edilir. Böyle yaşanan anksiyetenin en açık ve sık görülen biçimi psikotik depresyonlarda görülen biçimdir. Bu hastalar büyük günahkarlar olduklarına inanabilirler. Süpergo anksiyetesi, obsesif-kompulsif bozukluklarda olduğu gibi nörotik semptomlarla da sonuçlanabilir.

    Kastrasyon Anksiyetesi:

    Kastrasyon anksiyetesi, bedenin zarar göreceğine ya da kişinin yetilerinin bir şekilde azalacağına ilişkin kokularla ilintilidir. Bu anksiyetelerle kastasyon adı verilir, çünkü bu hastaların çağrışımları çoğu kez cinsel kimlik karmaşası ile birlikte cinsel organlarının fiziksel zarar göreceği düşlemlerine dayanır.
    Genellikle, maskülin kimlikleri tam pekişmemiş ergen ya da genç erişkin erkeklerde ortaya çıkar homoseksüel panik, sıklıkla okul yatakhanesi ya da askeri kışla gibi yerlerde bu kişi ilk kez diğer erkeklerle yakın ilişkide olduğu zaman çıkar. Bu durumda, hastanın müskülinitesini tehdit eder gibi görünen altta yatan bilinçdışı homoseksüel dürtüler uyanabilir ve bu, alışılmışın dışında şiddet patlamalarına ve akut anksiyete ataklarına yol açabilir.

    Ayrılma Anksiyetesi:

    Önemli bir insan ilişkisinin yitirileceği ile ilgili korkulu bir beklentidir.

    İd ya da Dürtü Anksiyetesi:

    Hastalar, bir dürtüleri karşısında denetimlerini yitireceklerine ve bunun sonucu olarak çılgınca davranacaklarına ilişkin panik tarzında korku duyduklarını söylerler. En ileri biçimiyle, benlikleri sanki dağılacakmış gibi bir korku duyarlar. Böyle korkular, çoğunlukla öfkenin ayrımına varılmasıyla birlikte ortaya çıkar

  • Rauf Karavil
    Rauf Karavil

    Uyum bozukluğunun başlıca özelliği, belirgin psikolojik veya sosyal bir stres kaynağı veya kaynaklarına tepki olarak kişinin gözlemlenebilir bazı klinik sorunlar göstermesidir. Bu klinik sorunlar duygusal veya davranışsal olabilir. Örnek olarak, biten bir ilişkinin ardından ayrılan çiftten birisinin yoğun uykusuzluk ve ağlama şikayetlerinin olması, işten çıkarılma sonrası kişinin yoğun bunaltı atakları geçirmesi (panik atağına benzer belirtiler olabilir) verilebilir. Bu tanı içinde, kişi bu belirtileri stres etkeninden hemen sonraki 3 ay içinde verir.

    Hepimiz stres etkenlerine karşı tepki veririz. Uyum bozukluğu ise ancak beklenenden daha fazla bir tepki varsa düşünülür. Pek çoğumuz için işten çıkarılma sıkıntı vericidir. Ancak bu durum yoğun umutsuzluk, ağlamalar, sinirlilik, aşırı kaygı, saldırganlıklar veya yasal sorunlar yaşamamıza neden oluyorsa, bu durumun artık hastalık seviyesine geldiğini ve tedavi almamız gerektiği düşünmek gerekir.

    Ayrıca uyum bozukluğu tanısı için kişide daha önceden saptanmış depresyon, anksiyete bozukluğu veya yas tanıları olmamalıdır. Yani daha önce ruhsal sorunu olmamış bireylerin biraz önce bahsettiğimiz tepkileri göstermesi durumunda bu hastalıktan bahsedilebilir.

    Uyum Bozuklukları,

    1.Depresif Duygudurum ile Giden (depresif duygulanım, ağlamaklılık, umutsuzluk)
    2.Anksiyete ile Giden (sinirlilik, üzüntü, aşırı kaygı, çocuklarda bağlandığı kişiden ayrılma korkusu)
    3.Karışık Anksiyete ve Duygudurum ile Giden
    4.Davranım Bozukluğu ile Giden (başkalarının haklarına saldırı, yaşına uygun önemli toplumsal değerleri bozma: okuldan kaçma, yıkıp dökme, pervasızca araba kullanma, kavga çıkarma, yasal yükümlülüklerini yerine getirmeme)
    5.Karışık Duygu ve Davranım Bozukluğu ile Giden

    tipler olmak üzere alt gruplarda incelenirler.

  • Rauf Karavil
    Rauf Karavil

    Şizofreni ile ilgili merkez arayaların sitemize gönderdikleri sorulara cevap olarak aşağıdaki numaraları sitemize koymamızın uygun olacağını düşündük. Ayrıca bu merkezlerle iletişime geçen kişiler bizi aldıkları hizmet konusunda bilgilendirirlerse, nerede nasıl hizmetler olduğunu da buradan duyurabiliriz.

    Sağlıklı günler dileği ile


    Şizofreni Dostları Derneği
    Kutlu sok 57/5, Ayazpaşa, İstanbul
    Tel: 0212 252 23 80, Faks: 0212 252 0681

    Şizofreni Dayanışma Derneği
    370. Sok 44A, Bahçelievler, Hatay, İzmir
    Tel: 0232 261 8083

    Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği
    Kuveyt Cad. (Güven Sokak) 7/18, Aşağıayrancı, Ankara
    Tel: 0312 466 43 66

    Şizofreni ile Yaşam Derneği
    Tunca MAh. İzmir Cad. No:172/2, Karaköy, Manisa
    Tel: 0236 239 6471

  • Periru Gogen
    Periru Gogen

    Peyami Safa, alt üstü bir tava,
    icinde bir lazanya,
    bir de pek lezzetli helva,
    bunlari ustalikla yapan bay Safa,
    daimi süratle sunarmis hayranlarina...

  • Boran
    Boran

    9.hariciye koğuşu gerçekten anıt değerinde bir eser. Yalnızız'ı ben de başladığım halde bitiremedim.Ne acı ki yeni nesil tanımıyor ne Peyyamiyi ne okumaya değer başka bir değeri...Peyyami mektep medrese görmeden kendi kendine yetişmiş bir kabiliyettir.