Horus'un gözü, Antik Mısır mitolojisinde gök tanrısı olan Horus’un “Ay gözü” de denilen sol gözüne verilen isimdir.
Antik Mısır sembollerinden biri olan ‘’Horus’un Gözü’’ 6 parçadan oluşmaktadır. Bu parçadan beş tanesi temel duyuları, biri ise düşünceyi temsil etmektedir.
Manevi anlamıyla Horus’un Gözü, VİCDANın gözünden hiçbir şeyin kaçamayacağını, insanın iç dünyasındaki her niyetin ve hayatındaki her davranışın hiç kapanmayan bu göz tarafından izlendiğini sembolize etmektedir.
Bu yüzden, GÜNEŞ ve AY, Horus’un gözleri olarak ifade edilir. Çünkü Güneş ve Ay’ın her ikisi, nöbetleşe, gece ve gündüz, insanın üzerinden eksik olmaz. Horus’un, 24 saat açık kalan gözleri gibi. (Bu nedenle Horus'un gözü güneşle temsil edilen Ra'nın gözü olarak da ifade edilir.)
Horus’un gözü, biçimsel anlamıyla, Tanrı’nın "bir"liğini (tekliğini) matematiksel olarak gösteren bir semboldür. Bir bütün, sürekli olarak ikiye bölünmeye devam edilirse, toplam değerde, sonsuzluk hariç, hiçbir zaman bire, birliğe ulaşılamaz; yalnızca Mutlak (Tanrı) bir’dir.
Aşağıdaki kısa videoda Horus'un Gözü ile ilgili sembol ve 6 kesitin anlamı mevcut. Bence çok ilginç ve etkileyici.. Dolunaya yakışan bir paylaşım...
Ve 20 yıldır yanımdan ayırmadığım anahtarlığımın da sembolüdür HORUS'UN GÖZÜ..
Ve Zygmunt Bauman ile ilgili paylaşımlar çok güzeldi. Yıllardır aynı şeyleri der dururum çünkü. Sosyal medya denen şey facebook , Twitter, instagtam ve türevleri. İnsanları zamanla asosyal bir varlık haline getirdi. Klavyede döktürüp profesör olanlar karşı karşıya olunca 2 cümleyi kuramaz halde kalıyorlar
Ay, Sirius, Mirzam, Vega , Güneş... Ve cuma gecesi dua.. Güzel bir yaklaşımdı. Tebessüm ederek ve düşünerek okudum. Hatta bir kaç kez okudum. İsimlere aşina olsam da konuya dair pek bilgi sahibi değilim. Ya da dikkatimi çeken şeyler olmadığı için ilgili değilim. Her gece dua eden biri olarak cuma gecesi bunları aklıma getirerek dua edeceğim. ;-) Teşekkürler Amarna.
Hayatımızda önemsiz görünen her ayrıntı, çok basit düzeyde yaptığımız her hareket, aslında ya bizim ya da başkasının hayatının akışını etkiler.
Bir düşünün, antolojide gezinirken, bazen hiç tanımadığınız bir üyenin tek cümlesi veya yaptığı paylaşım, bizi bambaşka yerlere götürebilir. Hatta hayata bakış açımızı bile değiştirebilir.
O kişinin bundan haberi yoktur, ama bir kelebeğin kanat çırpması kadar naif bir şekilde sizin hayatınıza dokunmuştur. Küçük ayrıntılar, büyük etkiler yaratabilir.. Ve dileyelim ki bu etkiler hep olumlu yönde olsun :)
Sevgili Amarna ve sevgili Tuba, paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Ben de size teşekkür ederim..
Kelebek etkisi, yaygın tanımıyla, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin, büyük ve öngörülmez sonuçlar doğurabilmesidir. Edward N. Lorenz’in, bilgisayarında hava durumuyla ilgili hesaplamalar yaparken yaklaşık 1/1000 değerindeki küçük bir değişikliğin , oldukça farklı sonuçlar yarattığını farketmesiyle ortaya çıkan bu teori, başta matematik olmak üzere bir çok bilim dalını etkiledi. Lorenz 1972 yılında araştırmasıyla ilgili oldukça dikkat çekici bir örnek verdi:
Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması, Amerika’da fırtına çıkmasına neden olabilir.
Bir sistemdeki kelebeğin kanat çırpması gibi küçük bir etkinin, başka bir sistemi alt üst edecek kadar büyük bir sonuç doğurabilmesi…
Kelebek etkisini insan yaşamıyla ilişkilendirdiğimizde, yaptığımız her küçük hareketin geleceğin oluşumunu etkilediğini fark ederiz. Hiçbir şey nedensiz değildir, şuan olan şeyler gelecekte olacak olan şeylerin gereğidir. Özetle:
Parça, bütünün habercisidir ve parçadaki her değişiklik bütünü etkiler.
Hayatımızda önemsiz görünen her ayrıntı, çok basit düzeyde yaptığımız her hareket, aslında ya bizim ya da başkasının hayatının akışını etkiler. Sizin evden çıkarken, kapınızın önünde uçuşan bir kelebeğe gözünüzün saniyelik süreyle takılması, sıradaki otobüsü kaçırmanıza neden olabilir ve aynı anda dün gece sevdiği filme, tam televizyonunu kapatacakken denk gelen ve izleyen, bu yüzden sabah okula geç kalmış bir öğrenci, sizin kaçırdığınız tek kişilik yeri kalan o otobüse biner, eşiyle tartıştığı için gergin olan ve aracını hızlı kullanan sürücü aniden o otobüsle çarpışır, ve öğrenci ölür. Eğer en küçük bir şey değişseydi tüm sonuçlar değişirdi, değişen her sonuç da yeni bir olasılık doğururdu, gözünüz kelebeğe takılmasaydı, o otobüse o öğrenci binemezdi, ya da öğrenci son anda o filmi görmeseydi, ya da sürücü eşiyle tartışmasaydı.
insan hiçbir zaman geleceğin getireceklerinden çekinmemeli ve geçmişteki kararlarını karamsarca sorgulamamalıdır, geçmişte kötü yaşanan olay yaşanmalıydı ki bugün yaşanacak olan iyi şeylere ulaşılabilinsin.
İyi geceler PAX insanları. Buraya ilk defa girip yazıyorum. Paylaşılanlari okuma fırsatı buldum filtre kahvemi içerken. Bilmediğim şeyleri öğrenmiş oldum. Paylaşan arkadaşlara teşekkür ederim. Amarna Allat, böyle bir yeri oluşturduğun için de sana ayrıca teşekkür ederim. Vazodaki nergisler misali güzel bir ayrıntı olmuş.
Yazıları okudukça insanların bazı etkenlerden dolayı gerek isteyerek gerekse mecbur kalarak asimile olduğunu düşündüm. Kazanmak ve kaybetmek arasında ki tercihlerimiz bizi olayların akışına göre değiştiyorsa yani (Yağmur nereye tarla oraya ) bir anlayış içinde olmak çok dürüst bir davranış değildir. İnsanın nefs ile mücadelesi burada devreye giriyor.
Bu mahalle biraz daha iyi gibi. Şuradan bı ev kiralayım, arada bir uğrarım. Miliba pax sakinleri.
Horus'un Gözü
Horus'un gözü, Antik Mısır mitolojisinde gök tanrısı olan Horus’un “Ay gözü” de denilen sol gözüne verilen isimdir.
Antik Mısır sembollerinden biri olan ‘’Horus’un Gözü’’ 6 parçadan oluşmaktadır. Bu parçadan beş tanesi temel duyuları, biri ise düşünceyi temsil etmektedir.
Manevi anlamıyla Horus’un Gözü, VİCDANın gözünden hiçbir şeyin kaçamayacağını, insanın iç dünyasındaki her niyetin ve hayatındaki her davranışın hiç kapanmayan bu göz tarafından izlendiğini sembolize etmektedir.
Bu yüzden, GÜNEŞ ve AY, Horus’un gözleri olarak ifade edilir. Çünkü Güneş ve Ay’ın her ikisi, nöbetleşe, gece ve gündüz, insanın üzerinden eksik olmaz. Horus’un, 24 saat açık kalan gözleri gibi. (Bu nedenle Horus'un gözü güneşle temsil edilen Ra'nın gözü olarak da ifade edilir.)
Horus’un gözü, biçimsel anlamıyla, Tanrı’nın "bir"liğini (tekliğini) matematiksel olarak gösteren bir semboldür. Bir bütün, sürekli olarak ikiye bölünmeye devam edilirse, toplam değerde, sonsuzluk hariç, hiçbir zaman bire, birliğe ulaşılamaz; yalnızca Mutlak (Tanrı) bir’dir.
Aşağıdaki kısa videoda Horus'un Gözü ile ilgili sembol ve 6 kesitin anlamı mevcut. Bence çok ilginç ve etkileyici.. Dolunaya yakışan bir paylaşım...
Ve 20 yıldır yanımdan ayırmadığım anahtarlığımın da sembolüdür HORUS'UN GÖZÜ..
Merhabalar :))
Ay, güneş yıldız, evren, ilahi kudret...
Adına ritüel, dua, olumlama, ne dersek diyelim, içimizden geçen tüm iyi dilekler kabul olsun..
Ve Zygmunt Bauman ile ilgili paylaşımlar çok güzeldi. Yıllardır aynı şeyleri der dururum çünkü.
Sosyal medya denen şey facebook , Twitter, instagtam ve türevleri. İnsanları zamanla asosyal bir varlık haline getirdi.
Klavyede döktürüp profesör olanlar karşı karşıya olunca 2 cümleyi kuramaz halde kalıyorlar
Ay, Sirius, Mirzam, Vega , Güneş...
Ve cuma gecesi dua..
Güzel bir yaklaşımdı. Tebessüm ederek ve düşünerek okudum. Hatta bir kaç kez okudum. İsimlere aşina olsam da konuya dair pek bilgi sahibi değilim. Ya da dikkatimi çeken şeyler olmadığı için ilgili değilim.
Her gece dua eden biri olarak cuma gecesi bunları aklıma getirerek dua edeceğim. ;-)
Teşekkürler Amarna.
Güneşli Melek , yazdıklarınızda yerden göğe kadar haklısınız.
Ve paylaşımlar cidden çok güzel burada
Günaydınnn sayfa sakinleri :))
Hayatımızda önemsiz görünen her ayrıntı, çok basit düzeyde yaptığımız her hareket, aslında ya bizim ya da başkasının hayatının akışını etkiler.
Bir düşünün, antolojide gezinirken, bazen hiç tanımadığınız bir üyenin tek cümlesi veya yaptığı paylaşım, bizi bambaşka yerlere götürebilir. Hatta hayata bakış açımızı bile değiştirebilir.
O kişinin bundan haberi yoktur, ama bir kelebeğin kanat çırpması kadar naif bir şekilde sizin hayatınıza dokunmuştur.
Küçük ayrıntılar, büyük etkiler yaratabilir..
Ve dileyelim ki bu etkiler hep olumlu yönde olsun :)
Sevgili Amarna ve sevgili Tuba, paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Ben de size teşekkür ederim..
Sevgilerimle...
Paylaşmış olduğunuz videoyu izledim Tuba hanım. Herseyi ile bizi dünyamızı anlatmış.
İnsan umutsuz olmamalı Amarna, kürsü deyince insan durup düşünüyor ama :-)))
Kelebek ten daha fazlası lazım oraya
İyi geceler Pax sakinleri.
"Geçmişte kötü yaşanan olay yaşanmalıydı ki bugün yaşanacak olan iyi şeylere ulaşılabilinsin."
Teşekkür ederim Güneşli Melek:)
Arkası yarın:)
Devamını bekliyoruz..
Aşırı anlamlı..
Günaydın Sevgili Amarna ve sayfa sakinleri :)
Hepinizin kalemine sağlık..
KELEBEK ETKİSİ
Kelebek etkisi, yaygın tanımıyla, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin, büyük ve öngörülmez sonuçlar doğurabilmesidir. Edward N. Lorenz’in, bilgisayarında hava durumuyla ilgili hesaplamalar yaparken yaklaşık 1/1000 değerindeki küçük bir değişikliğin , oldukça farklı sonuçlar yarattığını farketmesiyle ortaya çıkan bu teori, başta matematik olmak üzere bir çok bilim dalını etkiledi. Lorenz 1972 yılında araştırmasıyla ilgili oldukça dikkat çekici bir örnek verdi:
Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması, Amerika’da fırtına çıkmasına neden olabilir.
Bir sistemdeki kelebeğin kanat çırpması gibi küçük bir etkinin, başka bir sistemi alt üst edecek kadar büyük bir sonuç doğurabilmesi…
Kelebek etkisini insan yaşamıyla ilişkilendirdiğimizde, yaptığımız her küçük hareketin geleceğin oluşumunu etkilediğini fark ederiz. Hiçbir şey nedensiz değildir, şuan olan şeyler gelecekte olacak olan şeylerin gereğidir. Özetle:
Parça, bütünün habercisidir ve parçadaki her değişiklik bütünü etkiler.
Hayatımızda önemsiz görünen her ayrıntı, çok basit düzeyde yaptığımız her hareket, aslında ya bizim ya da başkasının hayatının akışını etkiler.
Sizin evden çıkarken, kapınızın önünde uçuşan bir kelebeğe gözünüzün saniyelik süreyle takılması, sıradaki otobüsü kaçırmanıza neden olabilir ve aynı anda dün gece sevdiği filme, tam televizyonunu kapatacakken denk gelen ve izleyen, bu yüzden sabah okula geç kalmış bir öğrenci, sizin kaçırdığınız tek kişilik yeri kalan o otobüse biner, eşiyle tartıştığı için gergin olan ve aracını hızlı kullanan sürücü aniden o otobüsle çarpışır, ve öğrenci ölür. Eğer en küçük bir şey değişseydi tüm sonuçlar değişirdi, değişen her sonuç da yeni bir olasılık doğururdu, gözünüz kelebeğe takılmasaydı, o otobüse o öğrenci binemezdi, ya da öğrenci son anda o filmi görmeseydi, ya da sürücü eşiyle tartışmasaydı.
insan hiçbir zaman geleceğin getireceklerinden çekinmemeli ve geçmişteki kararlarını karamsarca sorgulamamalıdır, geçmişte kötü yaşanan olay yaşanmalıydı ki bugün yaşanacak olan iyi şeylere ulaşılabilinsin.
(Alıntı)
Erich Fromm'a katılmamak mümkün değil. Paylaşım için teşekkürler Amarna.
Önemli olan ya da aslolani bunu nasıl değiştirebileceğizdir?!
Her yaprak bir gün düşecek..
Teşekkür ederim Sevgili Amarna bil mukabele canım..
Güzel paylaşımlarım daim olsun.
Sevgilerimle
Ölüm elbet gelecek, kaçarı yok. Kaçmaya imkanda yok. O geldiğinde hazır olmak gerek. Hazır olmazsak sonrası sıkıntı:-)
Sevgilerimle...
Hayırlı huzurlu geceler diliyorum..
Endiku"nun bu sözünü sonuna kadar destekliyorum.
"Ölüme gelince onu umursama.
O geldiğinde , onu korkusuzca kucakla."
İyi geceler PAX insanları. Buraya ilk defa girip yazıyorum. Paylaşılanlari okuma fırsatı buldum filtre kahvemi içerken.
Bilmediğim şeyleri öğrenmiş oldum. Paylaşan arkadaşlara teşekkür ederim.
Amarna Allat, böyle bir yeri oluşturduğun için de sana ayrıca teşekkür ederim.
Vazodaki nergisler misali güzel bir ayrıntı olmuş.
Günaydın Güneşli Melek:) ve şiir dostları..
Günaydınnn herkese... İyi haftalar :)
Paylaşımın için teşekkürler Amarna..
Yüreğine sağlık
Pomodoro tekniği dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan hastalarda etkili bir yöntemdir.
Sağolun Kerem bey.
Selâm ve saygılarımla.
Ben sana birkaç beden büyük gelirim. Tutmaz o kapak.
Davete de gerek yok canım isteyince yine gelirim.
He amarna kendin yazınca senin şu harflerden anlaşılıyorsun hemen. Ahahha ayyy ayy
Merak etmeyin gittim hadi çüzzz
Tencereler yuvarlanmış kapaklarını bulmuş
Hayırlı sabahlar
Bilgili iyi insanlar kaybederek kazanır. Yazınızdan bunu anlıyorum. Teşekkür ederim Kerem bey yüreğinize sağlık.
Amarna çok güzel bir ezgi teşekkür ederim.
Yazıları okudukça insanların bazı etkenlerden dolayı gerek isteyerek gerekse mecbur kalarak asimile olduğunu düşündüm.
Kazanmak ve kaybetmek arasında ki tercihlerimiz bizi olayların akışına göre değiştiyorsa yani (Yağmur nereye tarla oraya ) bir anlayış içinde olmak çok dürüst bir davranış değildir.
İnsanın nefs ile mücadelesi burada devreye giriyor.
İnsan bildiğinden mi kaybeder bilmediğinden mi?
Sevgilerimle