Öylesine söylenir bazı sözler..Derinliği yoktur, bilirsiniz..Bir anlamı, amacı da yoktur..Sadece bir tebessüm kondurur dudağınızın kıyısına..ve bir ses kulağınıza usulca..
öylesine bir gündü işte öylesine aşık olmuştum sana öylesine dalmıştım gözlerine öylesine seviyorum demiştim öylesine yapıvermiştim herşeyi ve yine öylesine terkediyorum seni...
ardında binlerce kelimeyi, anlatılamayanı barındıran sözcüktür aslında... muhatabın sadece aynadaki suretle yetineceği bilinen durumlarda cevap olarak verilir; 'hiç, öylesine...'
öylesine sevdimki seni, duysa kıskanırdı leyla ve mecnun,kerem ve aslı,ferhat dağları delmekten vazgecerdi şirin için,öylesine sevdimki seni everest kısa kalırdı yanında,okyonuslar utanırdı derinliğinden,öylesine sevdimki seni cennet dahada güzelleşirdi bana dönsün onu sevmesin diye,öylesine sevdimki seni koca dünya edicek tarif bulamazdı benim sana olan aşkıma,öylesine sevdimki seni içimdeki sen gibi gercek ve asilce.........bitanem........
..özledim ki kapısında olmayı..kapısının tokmağını..kaç yıl oldu kapısından bu can uzaklaşalı..ve kaç yıl var daha bir adım olsun yaklaşmaya... Ey ruhumun mimarı.. Gel demiyecek misin daha..
Diyecek mi dersin birgün efendim..? Yakacak mı yine kandil-i süreyyayı..? Ve dahi kıraat edecek mi sure-i Rahmanı..?
'Sona ermek başka, bitmek başka, tamamlanmak başka..'
Öylesine söylenir bazı sözler..Derinliği yoktur, bilirsiniz..Bir anlamı, amacı da yoktur..Sadece bir tebessüm kondurur dudağınızın kıyısına..ve bir ses kulağınıza usulca..
Birazcık tuz etkisi yaratmalı insan birinin hayatında..
Hani yaraya basıp acı vereninden değil de yemeğe katılıp tat vereninden.!
Ece Ayhan
öylesine bir gündü işte
öylesine aşık olmuştum sana
öylesine dalmıştım gözlerine
öylesine seviyorum demiştim
öylesine yapıvermiştim herşeyi
ve yine öylesine
terkediyorum seni...
ardında binlerce kelimeyi, anlatılamayanı barındıran sözcüktür aslında... muhatabın sadece aynadaki suretle yetineceği bilinen durumlarda cevap olarak verilir; 'hiç, öylesine...'
Öylesine bir günde
Öylesine bir yerde
Öylesine bir anda
Yılların özlemiyle takılan
İki göz vardı birbirine
Küllene bir ateşi tekrar alevlendiren
öylesine sevdimki seni, duysa kıskanırdı leyla ve mecnun,kerem ve aslı,ferhat dağları delmekten vazgecerdi şirin için,öylesine sevdimki seni everest kısa kalırdı yanında,okyonuslar utanırdı derinliğinden,öylesine sevdimki seni cennet dahada güzelleşirdi bana dönsün onu sevmesin diye,öylesine sevdimki seni koca dünya edicek tarif bulamazdı benim sana olan aşkıma,öylesine sevdimki seni içimdeki sen gibi gercek ve asilce.........bitanem........
..özledim ki kapısında olmayı..kapısının tokmağını..kaç yıl oldu kapısından bu can uzaklaşalı..ve kaç yıl var daha bir adım olsun yaklaşmaya...
Ey ruhumun mimarı..
Gel demiyecek misin daha..
Diyecek mi dersin birgün efendim..?
Yakacak mı yine kandil-i süreyyayı..?
Ve dahi kıraat edecek mi sure-i Rahmanı..?
gıcıklık olsun diye...
ama buda öylesine değil ki..