Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık; Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık. Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi: Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık! Ömer Hayyam Aslında bayrama yakın yazmak lazım gelir ama denk geldi işte :)
İslam Ülkelerinin dışında da hızla yayılmakta, bu konuda birçok kişi araştırma yaparken, hastalıkların önlenmesi için orucu tavsiye eden mütehassıs doktorların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Şu anda Batı Almanya’daki 29 klinikte, oruç ile tedavi yapılıyor..
Dr. Buchinger, on binlerce hasta üzerinde yapmış olduğu araştırmalarını şu cümleyle özetler: “Tansiyon düşüklüğü gibi istisnalar hariç, hiçbir hastalık yoktur ki, orucun faydası olmasın veya tamamıyla iyileştirmesin! Oruç, bıçağa gerek duyulmayan bir ameliyattır.” Oruç mütehassıslarından biri olan, bayan Dr. Helga Bühler, “açlık grevi” ile “oruç” arasındaki farkı şöyle belirtmektedir: “İkisinin arasındaki tek fark, insanın niyetidir. Oruç, pozitif ve istekli bir harekettir. Açlık grevi ise, öfke ve gazaptan kaynaklanır. Bilindiği gibi öfke ve sinirlilik halleri mide asidi üretmekte, mide asidi ise acıkmaya sebep olmaktadır. Dolayısıyla oruçlu kişi açlık hissetmezken, diğeri büyük bir açlıkla karşı karşıyadır.” Dr. Hellmut Lützner, şöyle devam ediyor: Oruç tutmanın verdiği zevki, sağlamış olduğu şu faydaları öğrendikten sonra, daha iyi tadabilirsiniz. * Güçlü bir maneviyat. * Kendi ruh dünyanıza ve vücudunuza karşı, gitgide artan bir alaka. * Tasavvur ve hatırlama gücünde elde edilen artış. * Kendinize olan güveninizin sağlanması ve kararların büyük bir soğukkanlılıkla alınabilmesi. * Tad alma duygusunun güçlenmesi ve oruçtan sonra, çok daha sağlıklı bir beslenmenin elde edilmesi. .....
biliyoruz bunları ama yazık ki kendimiz dışında birileri söylediğinde nedense daha bir dikkatli dinler ve manalı manalı 'hımm' deriz...
bu sebepten efendim batılı araştırmacıların da tesbitlerini aktarmayı istedik..
oruç ayı geliyor hükümet ne yapacak şimdi hani kapalısın açıksın diye ayırıyor şimdi oruçsun degilsin politikası başlıyacak bu hükümet birden bire yıkımayacagını bildiği rejimimizi yıkmaya çalış dursun.. bende ne zaman bunları destekleyenler adam olacak da görecem diye bekliyorum
Ya Rabbi Beni yaratan sensin Beni rızıklandıran da sensin Gökten ve yerden türlü türlü nimetleri önüme seren sensin Sen nasip etmeseydin ağaçlar dallarıyla meyvelerini sunmazdı bana Sen ilham etmeseydin arılar bal yapmazdı benim için Sen boyun eğdirmeseydin koyunlar sütünü ve etini bana sunmazdı Sen yaratmasaydın denizler türlü türlü balıklarıyla benim için sofra olmazdı Sen emretmeseydin pınarlar buz gibi sularıyla beni serinletmezdi Eğer sen izin vermeseydin bütün bu nimetlerden bir teki benim boğazımdan geçmezdi Bana yediren de sensin içiren de SENSİN Ey Rabbim Ey göklerin ve yerin Rabbi Ey Alemlerin Rabbi Seni görmedim ama görmüş gibi iman ettim Sen de 'GÖSTER' buyurdun 'GÖSTER' imanını alemlere İşte orucumla gösteriyorum Açlığım ve susuzluğumla bildiriyorum Sahurdaki zevkimle Oruçtaki şevkimle İftar vaktindeki neşemle Göklere ve yere, insanlara ve meleklere ilan ediyorum
Beni alemlerin Rab'inden başka hiç kimse doyuramaz ve O'ndan başka hiç kimse aç bırakamaz........
Ramazan'da farz! “Bir kimse inanarak ve mükafatını umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Buhari, Savm, 7
Pazartesi,Perşembe kuvvetli sünnet Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“Ademoğlunun her amelinin karşılığı kat kat verilir. Bir iyilik on katından yediyüz katına kadar mükafatlandırılır.”
Allah Teala buyuruyor ki:
'Ancak oruç müstesna, zira oruç, doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun mükafatını ben veririm. Oruçlu yemesini, içmesini ve cinsel arzularını benim için bırakmıştır.” Buhari, Savm, 7
Peygamber (S.A.V) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi
Oruçla ilgili soru (Mat.9:14-17; Mar.2:18-22) 33Onlar İsa'ya, «Yahya'nın öğrencileri sık sık oruç tutup dua ediyorlar, Ferisilerin öğrencileri de öyle. Seninkiler ise yiyip içiyorlar» dediler. 34İsa şöyle karşılık verdi: «Güvey aralarında olduğu sürece davetlilere hiç oruç tutturabilir misiniz? 35Ama güveyin aralarından alınacağı günler gelecek, onlar işte o zaman, o günler oruç tutacaklar.» 36İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: «Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılmış olur, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. 37Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. 38Yeni şarabı yeni tulumlara doldurmak gerek. 39Üstelik hiç kimse eski şarabı içtikten sonra yenisini istemez. `Eskisi güzel' der.»
ne güzel terbiyecidir oruç. seni nefsinin karşısına koyar. bedeninin kabuguna derin çizikler atar. teninde gül kokulu yaralar açar. yüreğine fısıldar:'sen sana ait değilsin',mideni boşalttıkça kalbini doyurur. ötelerden gelen kulu bir kervan olur. seni kuyuda bulur,cennet karşılığı sahibine satar.....
'Ramazan' ayı diye bildiğimiz ayda “oruc”lu olmak, sağlığı yerinde olan her müslümanâ; yani 'İslâm'ı farketmiş, idrâk etmiş, kabul etmiş her kişiye zorunlu! . İdrak etmemiş, anlamamış, kabul etmemiş kişiye zorunlu değil! .
Allah emrettiği için inananlarca yapılır genelde 30 gündür zamanı ay takvimine göre belirlenir hilalin görünmesi ve kaybolması arasında geçen süre arabi aylardan Ramazan ayında tutulur gündoğumundan gün batımına kadardır. bu aya özgü teravi namazı olup sünneti müekkidedir
gün boyunca aç kalmak ,sağa sola saldırmak,oruç başıma vurmuş zaten diye bahaneler uydurmak,iftarda tıka basa yiyip acili boylamak...aç insanları anlamak ha...hadi canım...
Orucun sayısız maddî ve manevî faydaları vardır. Vücuda şifa verir, cana güç ve kudret kazandırır. İnsanı cismanî rezilliklerden temizler; doğru ve faydalı fertler eğitmede, düzenli ve müreffeh bir toplum kurmada son derece etkilidir. Nefsin ıslahında ve arıtılmasında, insanın tek düze bir yaşamdan sıyrılmasında ve vücudun ihtiyaçlarını teminden başka bir şey düşünmeme hastalığından kurtulmasında çok önemli rolü vardır. Ancak biz orucun sadece bazı faydalarına değineceğiz.
Oruç ve Sıhhat
İnsanı kemale doğru götüren orucun tıbbî ve sıhhî yararları, sayılmayacak kadar çoktur. Hemen hemen herkes tarafından az veya çok bilinen bu yararları tekrarlamaya ve hepsini açıklamaya gerek olmadığından, biz burada bunların bazılarına özetle değinmekle yetineceğiz.
Mide ve sindirim sistemi, insanın en çok çalışan organlarındandır. Günde normal olarak üç defa yemek yenilerek alınan gıdaların sindirimi, ayrımı, gerekli olanların emilmesi ve gereksiz olanların atılması için sindirim sistemi bütün gün boyunca durmadan çalışır. Oruç, bir yandan bu organların çabuk yıpranmasını engelleyerek onların dinlenip yeni güç kazanmalarını sağlarken, diğer yandan sağlık açısından önemli tehlikelere yol açan birikmiş yağların dışarıya atılmasını ve azalmasını sağlar.
Bazı tembel ve gevşek kimselerin tam imanla olmasa da bari sıhhî yararlarını göz önünde bulundurarak oruç farizasını yerine getirmeleri ve onun çeşitli yararlarından faydalanabilmeleri için nakledilen hadislerde apaçık bir şekilde orucun cismî yararlarına da değinilmiştir.
Bu hususla ilgili olarak Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: 'Oruç tutun ki sağlam ve sıhhatli olasınız.'[2]
Yine diğer bir hadiste şöyle buyurmuştur: 'Mide bütün hastalıkların kaynağıdır. Açlık ise, bütün ilaçların başıdır.'[3]
Oruçlu kişinin gün boyunca tuttuğu orucu iftardan sonra aşırı yiyerek telafi etmeye çalışmaması durumunda o sıhhî faydaların daha iyi elde edilebileceği açıktır.
Tıp biliminin gelişmesi sonucu bazı uzman doktorlar yemek ve içmekten perhiz edip oruç tutmanın, tedavi için en iyi metot olduğunu tespit etmişlerdir. Bu konuda bir uzman şöyle demektedir: 'Oruç aracılığıyla tedavi metodu öylesine mucizeler yaratmaktadır ki bu metodun uygulanması hâlinde pratik ve cerrahi tıp alanında birçok metot değişikliği meydana geleceği kesindir. Çünkü oruç tıp bilimine yepyeni ufuklar açmakta ve hastalıklarla mücadele alanında bu bilime çok etkili bir silah kazandırmaktadır. Bu, çok değişik şekillerde kullanılabilen ve çeşitli hastalıkların tedavisini mümkün kılabilecek bir silah olup çeşitli hastalıklara neden olan birçok şeyle mücadele ve birçok hastalığı iyileştirme alanında olumlu sonuçlar vermiş, istenen amaca ulaştırmıştır.'[4]
Orucun tıbbî ve sıhhî yararları üzerine yapılan araştırmalar bu kadarla bitmiyor. Bu konuda daha pek çok ilginç araştırmalar vardır. Bu konuda daha çok bilgi sahibi olmak isteyenler, bu dalda yazılan kitaplara başvurabilirler.
Dar görüşlülerin sanılarının tam tersine sağlıklı kimseler için orucun hiçbir zararı yoktur. Oruç tutamayacak durumdaki hastalar ise, bu emirden muaftırlar. Ayrıca bir hastanın oruç tutması hâlinde hastalığı artacak veya uzun sürecekse, oruç tutmakla günah işlemiş olacağı gibi tuttuğu oruç da Allah katında kabul olmaz. Orucun kendisine zararlı olduğunu bilen birisi oruç tutmamalı, tamamen iyileştikten sonra yediği günler sayısınca kaza etmelidir.
Oruç, sağlığa zararlı olmadığı gibi vücut sağlığı için son derece yararlı bir ibadettir. Kendileri oruç tutmamakla yetinmeyip başkalarının da oruç tutmasını engelleyen ve orucun ülsere yol açtığını sanan bazı mideperestlerin bu iddiaları tamamen geçersiz ve asılsızdır. Bu tür saçma yalanlar, tembel ve midelerinin esiri olan zavallıların tek bahaneleridir. Böyleleri insanoğlunun özelliği olan azim ve iradeden yoksundurlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, orucun cismî ve sıhhî faydaları inkâr edilemeyecek kadar açıktır. Ancak orucun en önemli yararları onun sadece sağlık üzerindeki etkileri değildir. Ne yazık ki orucun faydaları üzerinde araştırma yapanlardan bazıları sadece onun bu yönüne dikkat çekmişlerdir. Oysa orucun en önemli yararları onun manevî boyutuyla ilgilidir. İnsanın kendisini hata ve kötülüklerden arındırması ve eğitip yetiştirmesi konusunda orucun manevî etkileri, cismî etkileriyle kıyaslanamayacak kadar de-ğerli ve önemlidir.
Kaldı ki, söz konusu tıbbî yararları bile, İslâm dininin asaletini göstermektedir. Çünkü bu fıtrata dayalı semavî kurallar, bundan on dört asır önce yüce Allah'tan başkası tarafından gerçekleşmesi mümkün olmayan bir kapsam ve derin görüşlülükle zamanın cahil Arap ortamında öylesine tesis edilmiştir ki çağımızın medenî tıp bilginleri kendi dallarında bunca ilerlemiş olmalarına rağmen her geçen gün onun bilim ve hikmetinin ancak küçük bir kısmını an-layabilmekte ve keşfetmektedirler.
yazının devamı: http://onikiimam.tripod.com/Online%20Books/Ehlibeyt_Fikhinda_Oruc/ramazan.htm#orucun hikmeti ve yararları
Bazı konuşmalara tanık oldum, oruçluyken işte zaten açlık hissetmiyorum, turp gibi çalışıyorum gibilerinden. İyi güzel de açlık hissetmenin ters bir yanı yok ki. Açlık hissedilmesi oruçun zaten bir parçası yoksa öbür türlü açlığı hissetmezsek nasıl anlayabiliriz anyayı konyayı.
Tabi oruç sadece açlığı hissedip açların durumunu anlamak değildir. Bilip bilmediğimiz bir sürü amacı vardır.
Bunlardan en önemlisi insanın nefsine hakim olmasına yardımcı bir çeşit idmandır. İnsanın kendini kontrol etmesinden bahsediyorum. Sadece yemek yememek değil, oruç süresinde küfürlü konuşmamak, cinsel ilişkiden uzak durma gibi noktalarda vardır. Sakin, sabırlı ve şükürde olmayı telkin eder insana.
Şimdi burada 'kardeşim ben kendimi istediğim gibi kontrol ederim, ne gerek var oruca... ben özgürüm... istediğim zaman yerim, istemediğim zaman yemem..' denilebilir. Ama zaten oruç bir çeşit insanın özgür kalmasında da yardımcı olur çünkü insan istediği zaman yemek yerse zaten o kendinin açlığına ya da tokluğuna tutsak olur. Oruçta ise sizi tutan bir melek filan yoktur, tamamen kendi hür iradenizle hareketlerinizi kontrol altına alıyorsunuz. Bunun hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok geniş faydaları vardır. Ama derseniz ki yersem etraftaki insanlar görür o zaman böyle durumda önce bir imanınızı baştan göz geçirin derim çünkü oruç, namaz gibi ibadetler kul hakkı için yapılmaz...
kozmik bir anlamı var..
Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!
Ömer Hayyam
Aslında bayrama yakın yazmak lazım gelir ama denk geldi işte :)
ama daha ziyade mide ile tutulan bir ibadettir :)
gözlerin, dilin, kulakların tüm bedenin tutması gereklidir..
İslam Ülkelerinin dışında da hızla yayılmakta, bu konuda birçok kişi araştırma yaparken, hastalıkların önlenmesi için orucu tavsiye eden mütehassıs doktorların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Şu anda Batı Almanya’daki 29 klinikte, oruç ile tedavi yapılıyor..
Dr. Buchinger, on binlerce hasta üzerinde yapmış olduğu araştırmalarını şu cümleyle özetler: “Tansiyon düşüklüğü gibi istisnalar hariç, hiçbir hastalık yoktur ki, orucun faydası olmasın veya tamamıyla iyileştirmesin! Oruç, bıçağa gerek duyulmayan bir ameliyattır.”
Oruç mütehassıslarından biri olan, bayan Dr. Helga Bühler, “açlık grevi” ile “oruç” arasındaki farkı şöyle belirtmektedir:
“İkisinin arasındaki tek fark, insanın niyetidir. Oruç, pozitif ve istekli bir harekettir. Açlık grevi ise, öfke ve gazaptan kaynaklanır. Bilindiği gibi öfke ve sinirlilik halleri mide asidi üretmekte, mide asidi ise acıkmaya sebep olmaktadır. Dolayısıyla oruçlu kişi açlık hissetmezken, diğeri büyük bir açlıkla karşı karşıyadır.”
Dr. Hellmut Lützner, şöyle devam ediyor:
Oruç tutmanın verdiği zevki, sağlamış olduğu şu faydaları öğrendikten sonra, daha iyi tadabilirsiniz.
* Güçlü bir maneviyat.
* Kendi ruh dünyanıza ve vücudunuza karşı, gitgide artan bir alaka.
* Tasavvur ve hatırlama gücünde elde edilen artış.
* Kendinize olan güveninizin sağlanması ve kararların büyük bir soğukkanlılıkla alınabilmesi.
* Tad alma duygusunun güçlenmesi ve oruçtan sonra, çok daha sağlıklı bir beslenmenin elde edilmesi.
.....
biliyoruz bunları ama yazık ki kendimiz dışında birileri söylediğinde nedense daha bir dikkatli dinler ve manalı manalı 'hımm' deriz...
bu sebepten efendim batılı araştırmacıların da tesbitlerini aktarmayı istedik..
Vesselâm.
İlk olarak 1994 yılında 28 gün tuttum.
1995: gün 29
1996 ve takip eden yıllarda tamamını tuttum
tutmuyom
1994 yılında 28 gün,1995 yılında 29 gün ve sonraki yıllar 30 gün yerine geitrdigim ibadetim.Vazgeçilemz ibadetlerimden.
oruç ayı geliyor
hükümet ne yapacak şimdi
hani kapalısın açıksın diye ayırıyor
şimdi oruçsun degilsin politikası başlıyacak
bu hükümet birden bire yıkımayacagını bildiği rejimimizi yıkmaya çalış dursun..
bende ne zaman bunları destekleyenler adam olacak da görecem diye bekliyorum
Ya Rabbi
Beni yaratan sensin
Beni rızıklandıran da sensin
Gökten ve yerden türlü türlü nimetleri önüme seren sensin
Sen nasip etmeseydin ağaçlar dallarıyla meyvelerini sunmazdı bana
Sen ilham etmeseydin arılar bal yapmazdı benim için
Sen boyun eğdirmeseydin koyunlar sütünü ve etini bana sunmazdı
Sen yaratmasaydın denizler türlü türlü balıklarıyla benim için sofra olmazdı
Sen emretmeseydin pınarlar buz gibi sularıyla beni serinletmezdi
Eğer sen izin vermeseydin bütün bu nimetlerden bir teki benim boğazımdan
geçmezdi
Bana yediren de sensin içiren de SENSİN
Ey Rabbim
Ey göklerin ve yerin Rabbi
Ey Alemlerin Rabbi
Seni görmedim ama görmüş gibi iman ettim
Sen de 'GÖSTER' buyurdun
'GÖSTER' imanını alemlere
İşte orucumla gösteriyorum
Açlığım ve susuzluğumla bildiriyorum
Sahurdaki zevkimle
Oruçtaki şevkimle
İftar vaktindeki neşemle
Göklere ve yere, insanlara ve meleklere ilan ediyorum
Beni alemlerin Rab'inden başka hiç kimse doyuramaz ve O'ndan başka hiç kimse aç bırakamaz........
Ramazan'da farz!
“Bir kimse inanarak ve mükafatını umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Buhari, Savm, 7
Pazartesi,Perşembe kuvvetli sünnet
Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“Ademoğlunun her amelinin karşılığı kat kat verilir. Bir iyilik on katından yediyüz katına kadar mükafatlandırılır.”
Allah Teala buyuruyor ki:
'Ancak oruç müstesna, zira oruç, doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun mükafatını ben veririm. Oruçlu yemesini, içmesini ve cinsel arzularını benim için bırakmıştır.” Buhari, Savm, 7
Peygamber (S.A.V) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi
Oruçla ilgili soru
(Mat.9:14-17; Mar.2:18-22)
33Onlar İsa'ya, «Yahya'nın öğrencileri sık sık oruç tutup dua ediyorlar, Ferisilerin öğrencileri de öyle. Seninkiler ise yiyip içiyorlar» dediler.
34İsa şöyle karşılık verdi: «Güvey aralarında olduğu sürece davetlilere hiç oruç tutturabilir misiniz? 35Ama güveyin aralarından alınacağı günler gelecek, onlar işte o zaman, o günler oruç tutacaklar.»
36İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: «Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılmış olur, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. 37Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. 38Yeni şarabı yeni tulumlara doldurmak gerek. 39Üstelik hiç kimse eski şarabı içtikten sonra yenisini istemez. `Eskisi güzel' der.»
İsa bin Meryem.
Ey iman sahipleri! Oruc sizden oncekiler uzerine yazildigi gibi sizin uzerinize de yazilmistir. Bu saydede korunmaniz umulmaktadir. '
(Bakara: 183)
'..Ve oruc tutmaniz, eger bilseniz, sizin icin daha hayirlidir.'
(Bakara 184. ayetin son kismi)
çok kutsal bir ibadet biçimi bence.
körü körüne aç kalmak değil kesinlikle.
ne güzel terbiyecidir oruç. seni nefsinin karşısına koyar. bedeninin kabuguna derin çizikler atar. teninde gül kokulu yaralar açar. yüreğine fısıldar:'sen sana ait değilsin',mideni boşalttıkça kalbini doyurur. ötelerden gelen kulu bir kervan olur. seni kuyuda bulur,cennet karşılığı sahibine satar.....
EEEEY ORUÇ... TUT BİZİ....
(süleymaniye caminin mahyasında yazıyordu. dehşet bir söz..)
'ORUC'
'Ramazan' ayı diye bildiğimiz ayda “oruc”lu olmak, sağlığı yerinde olan her müslümanâ; yani 'İslâm'ı farketmiş, idrâk etmiş, kabul etmiş her kişiye zorunlu! . İdrak etmemiş, anlamamış, kabul etmemiş kişiye zorunlu değil! .
-DEVAMINA ULAŞMAK İÇİN-
http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/temel/temel14.htm
- ORUÇ'UN SIRLARI - (E-kitapçık halinde Ahmed Hulûsi'nin eserlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır...)
Download Linki: http://www.freewebtown.com/ferid/orucunsirlari.lit
Ayrıntılı Bİlgi: http://ferid_hakki.sitemynet.com/orucunsirlari.htm
Saygıdeğer BABAM..
NEFSIMIZ ICIN MIDEMIZ ICIN saglıklı yasam ıcın doktorlarında onerdıgı cok guzel bır ıbadet
oruç reis barbaros hayrettin paşanın kardeşi cezayiri alan büyük denizci
oruç baba sanırım kadıköyde türbesi var
islamın beş şartından biri
Allah emrettiği için inananlarca yapılır genelde 30 gündür zamanı ay takvimine göre belirlenir hilalin görünmesi ve kaybolması arasında geçen süre arabi aylardan Ramazan ayında tutulur gündoğumundan gün batımına kadardır. bu aya özgü teravi namazı olup sünneti müekkidedir
Bence
Vucudun disiplini ile ruh üzerinde disiplin sağlanarak iradenin kuvvetlendirilmesinde faydalıdır..
Dinsel inanışlara göre faydaları için değil tanrı bunu emrettiği için yapılması gereken açlık diyeti.
gün boyunca aç kalmak ,sağa sola saldırmak,oruç başıma vurmuş zaten diye bahaneler uydurmak,iftarda tıka basa yiyip acili boylamak...aç insanları anlamak ha...hadi canım...
Oruç tutan terbiyeli olur diye bir kural yok. İnsan kendini terbiye eder, oruç bir reçete gibidir, uyulduğu sürece işler.
Orucun Hikmeti ve Yararları
Orucun sayısız maddî ve manevî faydaları vardır. Vücuda şifa verir, cana güç ve kudret kazandırır. İnsanı cismanî rezilliklerden temizler; doğru ve faydalı fertler eğitmede, düzenli ve müreffeh bir toplum kurmada son derece etkilidir. Nefsin ıslahında ve arıtılmasında, insanın tek düze bir yaşamdan sıyrılmasında ve vücudun ihtiyaçlarını teminden başka bir şey düşünmeme hastalığından kurtulmasında çok önemli rolü vardır. Ancak biz orucun sadece bazı faydalarına değineceğiz.
Oruç ve Sıhhat
İnsanı kemale doğru götüren orucun tıbbî ve sıhhî yararları, sayılmayacak kadar çoktur. Hemen hemen herkes tarafından az veya çok bilinen bu yararları tekrarlamaya ve hepsini açıklamaya gerek olmadığından, biz burada bunların bazılarına özetle değinmekle yetineceğiz.
Mide ve sindirim sistemi, insanın en çok çalışan organlarındandır. Günde normal olarak üç defa yemek yenilerek alınan gıdaların sindirimi, ayrımı, gerekli olanların emilmesi ve gereksiz olanların atılması için sindirim sistemi bütün gün boyunca durmadan çalışır. Oruç, bir yandan bu organların çabuk yıpranmasını engelleyerek onların dinlenip yeni güç kazanmalarını sağlarken, diğer yandan sağlık açısından önemli tehlikelere yol açan birikmiş yağların dışarıya atılmasını ve azalmasını sağlar.
Bazı tembel ve gevşek kimselerin tam imanla olmasa da bari sıhhî yararlarını göz önünde bulundurarak oruç farizasını yerine getirmeleri ve onun çeşitli yararlarından faydalanabilmeleri için nakledilen hadislerde apaçık bir şekilde orucun cismî yararlarına da değinilmiştir.
Bu hususla ilgili olarak Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: 'Oruç tutun ki sağlam ve sıhhatli olasınız.'[2]
Yine diğer bir hadiste şöyle buyurmuştur: 'Mide bütün hastalıkların kaynağıdır. Açlık ise, bütün ilaçların başıdır.'[3]
Oruçlu kişinin gün boyunca tuttuğu orucu iftardan sonra aşırı yiyerek telafi etmeye çalışmaması durumunda o sıhhî faydaların daha iyi elde edilebileceği açıktır.
Tıp biliminin gelişmesi sonucu bazı uzman doktorlar yemek ve içmekten perhiz edip oruç tutmanın, tedavi için en iyi metot olduğunu tespit etmişlerdir. Bu konuda bir uzman şöyle demektedir: 'Oruç aracılığıyla tedavi metodu öylesine mucizeler yaratmaktadır ki bu metodun uygulanması hâlinde pratik ve cerrahi tıp alanında birçok metot değişikliği meydana geleceği kesindir. Çünkü oruç tıp bilimine yepyeni ufuklar açmakta ve hastalıklarla mücadele alanında bu bilime çok etkili bir silah kazandırmaktadır. Bu, çok değişik şekillerde kullanılabilen ve çeşitli hastalıkların tedavisini mümkün kılabilecek bir silah olup çeşitli hastalıklara neden olan birçok şeyle mücadele ve birçok hastalığı iyileştirme alanında olumlu sonuçlar vermiş, istenen amaca ulaştırmıştır.'[4]
Orucun tıbbî ve sıhhî yararları üzerine yapılan araştırmalar bu kadarla bitmiyor. Bu konuda daha pek çok ilginç araştırmalar vardır. Bu konuda daha çok bilgi sahibi olmak isteyenler, bu dalda yazılan kitaplara başvurabilirler.
Dar görüşlülerin sanılarının tam tersine sağlıklı kimseler için orucun hiçbir zararı yoktur. Oruç tutamayacak durumdaki hastalar ise, bu emirden muaftırlar. Ayrıca bir hastanın oruç tutması hâlinde hastalığı artacak veya uzun sürecekse, oruç tutmakla günah işlemiş olacağı gibi tuttuğu oruç da Allah katında kabul olmaz. Orucun kendisine zararlı olduğunu bilen birisi oruç tutmamalı, tamamen iyileştikten sonra yediği günler sayısınca kaza etmelidir.
Oruç, sağlığa zararlı olmadığı gibi vücut sağlığı için son derece yararlı bir ibadettir. Kendileri oruç tutmamakla yetinmeyip başkalarının da oruç tutmasını engelleyen ve orucun ülsere yol açtığını sanan bazı mideperestlerin bu iddiaları tamamen geçersiz ve asılsızdır. Bu tür saçma yalanlar, tembel ve midelerinin esiri olan zavallıların tek bahaneleridir. Böyleleri insanoğlunun özelliği olan azim ve iradeden yoksundurlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, orucun cismî ve sıhhî faydaları inkâr edilemeyecek kadar açıktır. Ancak orucun en önemli yararları onun sadece sağlık üzerindeki etkileri değildir. Ne yazık ki orucun faydaları üzerinde araştırma yapanlardan bazıları sadece onun bu yönüne dikkat çekmişlerdir. Oysa orucun en önemli yararları onun manevî boyutuyla ilgilidir. İnsanın kendisini hata ve kötülüklerden arındırması ve eğitip yetiştirmesi konusunda orucun manevî etkileri, cismî etkileriyle kıyaslanamayacak kadar de-ğerli ve önemlidir.
Kaldı ki, söz konusu tıbbî yararları bile, İslâm dininin asaletini göstermektedir. Çünkü bu fıtrata dayalı semavî kurallar, bundan on dört asır önce yüce Allah'tan başkası tarafından gerçekleşmesi mümkün olmayan bir kapsam ve derin görüşlülükle zamanın cahil Arap ortamında öylesine tesis edilmiştir ki çağımızın medenî tıp bilginleri kendi dallarında bunca ilerlemiş olmalarına rağmen her geçen gün onun bilim ve hikmetinin ancak küçük bir kısmını an-layabilmekte ve keşfetmektedirler.
yazının devamı:
http://onikiimam.tripod.com/Online%20Books/Ehlibeyt_Fikhinda_Oruc/ramazan.htm#orucun hikmeti ve yararları
nefise karşı yürütülen çetin bir savaş...
ne mutlu yüzünün akıyla çıkana....
nefsi köreltmek.
Bazı konuşmalara tanık oldum, oruçluyken işte zaten açlık hissetmiyorum, turp gibi çalışıyorum gibilerinden. İyi güzel de açlık hissetmenin ters bir yanı yok ki. Açlık hissedilmesi oruçun zaten bir parçası yoksa öbür türlü açlığı hissetmezsek nasıl anlayabiliriz anyayı konyayı.
Tabi oruç sadece açlığı hissedip açların durumunu anlamak değildir. Bilip bilmediğimiz bir sürü amacı vardır.
Bunlardan en önemlisi insanın nefsine hakim olmasına yardımcı bir çeşit idmandır. İnsanın kendini kontrol etmesinden bahsediyorum. Sadece yemek yememek değil, oruç süresinde küfürlü konuşmamak, cinsel ilişkiden uzak durma gibi noktalarda vardır. Sakin, sabırlı ve şükürde olmayı telkin eder insana.
Şimdi burada 'kardeşim ben kendimi istediğim gibi kontrol ederim, ne gerek var oruca... ben özgürüm... istediğim zaman yerim, istemediğim zaman yemem..' denilebilir. Ama zaten oruç bir çeşit insanın özgür kalmasında da yardımcı olur çünkü insan istediği zaman yemek yerse zaten o kendinin açlığına ya da tokluğuna tutsak olur. Oruçta ise sizi tutan bir melek filan yoktur, tamamen kendi hür iradenizle hareketlerinizi kontrol altına alıyorsunuz. Bunun hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok geniş faydaları vardır. Ama derseniz ki yersem etraftaki insanlar görür o zaman böyle durumda önce bir imanınızı baştan göz geçirin derim çünkü oruç, namaz gibi ibadetler kul hakkı için yapılmaz...