Ülkemizin bir çok noktasında devam eden orman yangınları umarım en kısa sürede söndürülür. Umarım bundan sonra böyle felaketlerin yaşanmaması için tedbirler sıkılaştırılır ve bu yangının sonlandırılmasından sonra umarım yanan ağaçların yerine yenileri ekilir. Gerçi yenileri ekilse bile ağaçların büyümesi aynı halini alması epey zaman alacaktır. Tabi zarar gören sadece ağaçlar da değil, ormanda yaşayan canlılar, üstelik yangın sebebiyle bazı evlerin boşaltılması da gerekti. Orman yangınları ve ülkemizin doğasının bu şekilde tahrip olması üzüntü verici. Umarım orman yangınlarına müdahale yöntemleri de geliştirilir, daha iyi hale getirilir. Bu yangınların bitmesini ve ülkemizin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmamasını dilerim.
Insanin cigeri yanar gibi birsey bu...Maalesef yeterli önlem alinmiyor hala. Mesela Italya`da arazi mafyasinin orman yakmasina karsi, yanan ormanlik alanin asla konut icin satisa cikarilamayacagi gibi iyi bi kanun cikarilmisti. Mafya, orman yakmayi durdurmak zorunda kaldi...
Belki size garip gelebilir ama dünyanın neresinde olursa olsun, orman yangınlarıyla ilgili bir haber izlerken ya da okurken ağlıyorum üzüntümden. Kahroluyorum.
bir tek ağaç yanınca ya da kesilince,benim ciğerim yanıyor zannediyorum.Hz.Peygamber (aleyhisselam) ,'Elinizde bir fidan varken,kıyamet kopsa dahi onu dikiniz.' buyuruyor.
Karayolundaki yolculuklar sırasında yanan sigara izmaritleri dışarıya atılmamalı.
Ormanlık alanların ve kuru otların olduğu yerlere şişe ve cam kırıkları atılmamalı.
Orman içinde ve yakın çevresinde oturan vatandaşlarımız, temizlik amacıyla bile olsa ot ve çöp yakmamalı, tarla kenarındaki arık içlerindeki sazlıklar yakılmamalı.
Ormanlık alanlarda ateşli piknik yapılmamalı, zorunlu hallerde korunmalı ve izin verilen yerlerde ateş yakılmalı.
Her türlü anız ve bitki örtüsü ve her ne sebeple olursa olsun rüzgarlı havada orman alanlarına yakın yerlerde ateş yakılmamalı.
Çobanlar ve avcılar varlık nedenleri olan ormanları gözetmeli, bu konuda herkesten fazla dikkatli olmalı.
Orman içi ve civarındaki her türlü duman ve ateş belirtisi 177 numaralı Alo Yangın! hattının ücretsiz telefonu ile ilgililere bildirilmeli.'
Orman yangınlarına çok değişik açı getiren bir makele:
Orman Yangınları Ekolojik Faktör Olarak (Prof. Dr. Yılmaz Muslu)
Televizyon ve gazete haberlerinden duyduğumuz kadarıyla geçtiğimiz yaz, binlerce hektar orman kül oldu. İlgililer, “ciğerlerimiz yanıyor” diyerek insanları bu konuda duyarlı olmaya çağırdılar. Bir kısmımız “biz zaten yanmışız” gibisinden arabesk jargonlarla bu feryadı duymamazlıktan gelirken, bir kısmımız da bu olağanüstü yeşilliklerin göz göre göre yanıp kavrulmasından samimi acılar duydu. Elinden gelenler, yapılabilecek ne varsa yapmaya çalıştılar. Orman yangınları elbette telafisi çok zor kayıplara yol açtı. Ama yaşanan her hadisede olduğu gibi bununda iyi ve kötü tarafları vardı. Bir ekolojik faktör olarak ele alındığında orman yangınlarının faydalı yönleri bulunabiliyordu.
Yaygın kanaatin aksine tabiatta yangınlar, insanın sebep olduğu tamamen sun’i bir faktör değildir. Ayrıca yangınların daima da insana zarar verdiği söylenemez. Yangınlar, birçok kara ekosistemlerinde önemli bir çevre faktörüdür ve insanın çevresini kontrol etmeye çalışmasından çok önce de tabiatta zaten önemli bir faktör olmuştur. Sınırlı olmakla beraber insanın yangınları kontrol altında tutması mümkündür ve bu sebeple de bu faktörün objektif bir zihniyetle iyi bir şekilde incelenmesi lüzumludur. Nisbeten basit olan bu çevre faktörünü kendi menfaatimiz için kullanmayı öğrenemezsek, yağış ve benzeri çok kompleks olayları kontrol etmeye çalışmamızın bir mânâsı yoktur.
Yangın, incelediğimiz diğer faktörler gibi, hem sınırlandırıcı, hem de ayarlayıcı bir faktördür. Sıcak veya kurak bölgelerle iklimin sıcak ve kurak geçmesi hallerinde önem kazanır. Bu bölgelerde mevsim mevsim veya peryodik olarak meydana gelen küçük yangınlar, diğerlerinin zararına bazı türlerin devamını sağlayan bir baskı unsuru olur. Böyle bölgelerdeki birçok tabii organizma toplumları varlıklarını ve zenginliklerini yangınlara borçludur.
Yangın ekonomik kıymeti olmayan bu bitki türünü silip süpürdüğü zaman çok gür bir çayır örtüsünün ortalığı kapladığı görülür. Bu halde çayır, sadece yangına karşı adapte olmuş bir canlı tipi olmayıp yangının olmaması halinde gelişip çoğalan çalı tipindeki çöl bitkilerine karşılık insan için çok daha kıymetli bir unsurdur. Eğer insan çalı toplumunu yangına karşı korursa, ekonomik olarak daha az arzu edilen bu bitki örtüsünü değiştirmek için, yangının yaptığı işi yapacak başka bir şey aramalıdır. Bu maksatla kimyasal maddeler etkili olabilir. Fakat bu maddeler, kontrollü yakmaya nazaran çok daha pahalıdır.
Bu sahada yapılması gereken şüphesiz daha çok iş vardır. Bununla beraber kurak veya sıcak bölgelerde, bakteri ve mantarların ayrıştıramayacağı kadar fazla miktarda bulunan kurumuş bitkisel malzeme yığınlarının, yani bitkisel döküntünün ihtiva ettiği mineral besin maddelerini açığa çıkarmak için yangın etkili bir rol oynamaktadır. Bu sebeple yangın geri devir mekanizmasını hızlandırarak, üretimi arttırabilir. Afrikadaki av hayvanları sürüleri ile California geyikleri, periyodik yangınlar sonunda, arazinin bir çayır örtüsü ile kaplanması sonucu hayatlarını çok daha kolaylıkla devam ettirip çoğalabilmektedirler. Bundan başka periyodik olarak meydana gelen küçük yangınlar, arazi üzerinde toplanmış bitkisel döküntü yığınını minimumda tutarak büyük yangınların çıkmasını önlemektedir.
Vahşi orman yangınları büyük ve istenilmeyen yangınlar sınıfına girer. Burada hemen hemen bütün canlı topluluğu mahvolur. Dikkatsizlik sonunda insan bu tip kurbanlar verdiğinden, halkın orman yangınlarının önlenmesi hususunda eğitilmesi gerekir. Tabiatta insan, yangına sebep olmaktan şiddetle kaçınmalı, fakat yetişmiş (eğitilmiş) kişiler eliyle ilmî şekilde kullanılması halinde yangının faydalı bir alet olabileceğini de bilmelidir
Orman Yangınlarının düzenli kayıtları 1937 yılından itibaren tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlar üzerinde yapılan istatistiki değerlendirmelerin sonuçları halen yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yangın Harekat Merkezi tarafından bildirilen istatistiki analiz sonuçlarından elde edilmiş bazı bilgiler aşağıda verilmiştir;
- Orman Yangınlarının %96 sı insan eliyle çıkartılmaktadır.
- 1937 Yılından bu yana yıllık ortalama 23.962 hektar olmak üzere 1.533.598 hektar orman alanı yanmıştır.
- Her yıl ortalama 1.000 yangında 23.962 hektar ormanlık saha yanmakta ve yangın başına yitirilen alan 23.96 hektardır.
- Türkiyede meydana gelen Orman yangınları sonucu bugüne kadar değişik mesleklerden 63 kişi yaşamını yitirmiştir.
- Ülkemizde Orman Yangınlarının Adet olarak %38 'i ve Alan olarak %45'i Muğla, İzmir, Antalya Orman Bölge Müdürlüklerinde meydana gelmiştir.
- Orman Yangınlarında en büyük zarar az sayıda fakat büyük alanda cereyan eden yangınlar sonucu ortaya çıkmaktadır.
- Türkiyede meydana gelen orman yangınlarının Adet olarak %83 'ü, Alan olarak ise % 87 si Haziran - Ekim dönemini kapsayan 5 aylık periyot da meydana gelmektedir.
- Türkiyede meydana gelen orman yangınlarının % 88 'i gündüz, %12 si ise gece saatlerinde çıkmaktadır.
*Türkiyede son yıllarda meydana gelen büyük yangınlar:
Muğla - Marmaris - Çetibeli-23.09.1979 -13.260 Hektar. Muğla - Marmaris - Çetibeli - 27.07.1996 - 7.090 Ha. Çanakkale - İntepe -16.08.1985 - 6.000 Ha Çanakkale - Eceabat - 25.07.1994 - 4.049 Ha.
Ülkemizin bir çok noktasında devam eden orman yangınları
umarım en kısa sürede söndürülür. Umarım bundan sonra
böyle felaketlerin yaşanmaması için tedbirler sıkılaştırılır ve
bu yangının sonlandırılmasından sonra umarım yanan ağaçların yerine
yenileri ekilir. Gerçi yenileri ekilse bile ağaçların büyümesi aynı halini alması
epey zaman alacaktır. Tabi zarar gören sadece ağaçlar da değil,
ormanda yaşayan canlılar, üstelik yangın sebebiyle bazı evlerin boşaltılması da
gerekti. Orman yangınları ve ülkemizin doğasının bu şekilde tahrip olması
üzüntü verici. Umarım orman yangınlarına müdahale yöntemleri de geliştirilir,
daha iyi hale getirilir. Bu yangınların bitmesini ve ülkemizin bir daha böyle felaketlerle
karşılaşmamasını dilerim.
Insanin cigeri yanar gibi birsey bu...Maalesef yeterli önlem alinmiyor hala. Mesela Italya`da arazi mafyasinin orman yakmasina karsi, yanan ormanlik alanin asla konut icin satisa cikarilamayacagi gibi iyi bi kanun cikarilmisti. Mafya, orman yakmayi durdurmak zorunda kaldi...
Belki size garip gelebilir ama dünyanın neresinde olursa olsun, orman yangınlarıyla ilgili bir haber izlerken ya da okurken ağlıyorum üzüntümden. Kahroluyorum.
bir tek ağaç yanınca ya da kesilince,benim ciğerim yanıyor zannediyorum.Hz.Peygamber (aleyhisselam) ,'Elinizde bir fidan varken,kıyamet kopsa dahi onu dikiniz.' buyuruyor.
içim gidiyor, sinirden başım ağrıyor onları yanarken görünce.
Yakılıyor bile, bile sonra ormanlaşmamış arazi (yada orman vasfını kaybetmiş arazi) yasası çıkarıp talan edecekler.
Karayolundaki yolculuklar sırasında yanan sigara izmaritleri dışarıya atılmamalı.
Ormanlık alanların ve kuru otların olduğu yerlere şişe ve cam kırıkları atılmamalı.
Orman içinde ve yakın çevresinde oturan vatandaşlarımız, temizlik amacıyla bile olsa ot ve çöp yakmamalı, tarla kenarındaki arık içlerindeki sazlıklar yakılmamalı.
Ormanlık alanlarda ateşli piknik yapılmamalı, zorunlu hallerde korunmalı ve izin verilen yerlerde ateş yakılmalı.
Her türlü anız ve bitki örtüsü ve her ne sebeple olursa olsun rüzgarlı havada orman alanlarına yakın yerlerde ateş yakılmamalı.
Çobanlar ve avcılar varlık nedenleri olan ormanları gözetmeli, bu konuda herkesten fazla dikkatli olmalı.
Orman içi ve civarındaki her türlü duman ve ateş belirtisi 177 numaralı Alo Yangın! hattının ücretsiz telefonu ile ilgililere bildirilmeli.'
Orman yangınlarına çok değişik açı getiren bir makele:
Orman Yangınları Ekolojik Faktör Olarak
(Prof. Dr. Yılmaz Muslu)
Televizyon ve gazete haberlerinden duyduğumuz kadarıyla geçtiğimiz yaz, binlerce hektar orman kül oldu. İlgililer, “ciğerlerimiz yanıyor” diyerek insanları bu konuda duyarlı olmaya çağırdılar. Bir kısmımız “biz zaten yanmışız” gibisinden arabesk jargonlarla bu feryadı duymamazlıktan gelirken, bir kısmımız da bu olağanüstü yeşilliklerin göz göre göre yanıp kavrulmasından samimi acılar duydu. Elinden gelenler, yapılabilecek ne varsa yapmaya çalıştılar. Orman yangınları elbette telafisi çok zor kayıplara yol açtı. Ama yaşanan her hadisede olduğu gibi bununda iyi ve kötü tarafları vardı. Bir ekolojik faktör olarak ele alındığında orman yangınlarının faydalı yönleri bulunabiliyordu.
Yaygın kanaatin aksine tabiatta yangınlar, insanın sebep olduğu tamamen sun’i bir faktör değildir. Ayrıca yangınların daima da insana zarar verdiği söylenemez. Yangınlar, birçok kara ekosistemlerinde önemli bir çevre faktörüdür ve insanın çevresini kontrol etmeye çalışmasından çok önce de tabiatta zaten önemli bir faktör olmuştur. Sınırlı olmakla beraber insanın yangınları kontrol altında tutması mümkündür ve bu sebeple de bu faktörün objektif bir zihniyetle iyi bir şekilde incelenmesi lüzumludur. Nisbeten basit olan bu çevre faktörünü kendi menfaatimiz için kullanmayı öğrenemezsek, yağış ve benzeri çok kompleks olayları kontrol etmeye çalışmamızın bir mânâsı yoktur.
Yangın, incelediğimiz diğer faktörler gibi, hem sınırlandırıcı, hem de ayarlayıcı bir faktördür. Sıcak veya kurak bölgelerle iklimin sıcak ve kurak geçmesi hallerinde önem kazanır. Bu bölgelerde mevsim mevsim veya peryodik olarak meydana gelen küçük yangınlar, diğerlerinin zararına bazı türlerin devamını sağlayan bir baskı unsuru olur. Böyle bölgelerdeki birçok tabii organizma toplumları varlıklarını ve zenginliklerini yangınlara borçludur.
Yangın ekonomik kıymeti olmayan bu bitki türünü silip süpürdüğü zaman çok gür bir çayır örtüsünün ortalığı kapladığı görülür. Bu halde çayır, sadece yangına karşı adapte olmuş bir canlı tipi olmayıp yangının olmaması halinde gelişip çoğalan çalı tipindeki çöl bitkilerine karşılık insan için çok daha kıymetli bir unsurdur. Eğer insan çalı toplumunu yangına karşı korursa, ekonomik olarak daha az arzu edilen bu bitki örtüsünü değiştirmek için, yangının yaptığı işi yapacak başka bir şey aramalıdır. Bu maksatla kimyasal maddeler etkili olabilir. Fakat bu maddeler, kontrollü yakmaya nazaran çok daha pahalıdır.
Bu sahada yapılması gereken şüphesiz daha çok iş vardır. Bununla beraber kurak veya sıcak bölgelerde, bakteri ve mantarların ayrıştıramayacağı kadar fazla miktarda bulunan kurumuş bitkisel malzeme yığınlarının, yani bitkisel döküntünün ihtiva ettiği mineral besin maddelerini açığa çıkarmak için yangın etkili bir rol oynamaktadır. Bu sebeple yangın geri devir mekanizmasını hızlandırarak, üretimi arttırabilir. Afrikadaki av hayvanları sürüleri ile California geyikleri, periyodik yangınlar sonunda, arazinin bir çayır örtüsü ile kaplanması sonucu hayatlarını çok daha kolaylıkla devam ettirip çoğalabilmektedirler. Bundan başka periyodik olarak meydana gelen küçük yangınlar, arazi üzerinde toplanmış bitkisel döküntü yığınını minimumda tutarak büyük yangınların çıkmasını önlemektedir.
Vahşi orman yangınları büyük ve istenilmeyen yangınlar sınıfına girer. Burada hemen hemen bütün canlı topluluğu mahvolur. Dikkatsizlik sonunda insan bu tip kurbanlar verdiğinden, halkın orman yangınlarının önlenmesi hususunda eğitilmesi gerekir. Tabiatta insan, yangına sebep olmaktan şiddetle kaçınmalı, fakat yetişmiş (eğitilmiş) kişiler eliyle ilmî şekilde kullanılması halinde yangının faydalı bir alet olabileceğini de bilmelidir
Orman Yangınlarının düzenli kayıtları 1937 yılından itibaren tutulmaya başlanmıştır. Bu kayıtlar üzerinde yapılan istatistiki değerlendirmelerin sonuçları halen yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Yangın Harekat Merkezi tarafından bildirilen istatistiki analiz sonuçlarından elde edilmiş bazı bilgiler aşağıda verilmiştir;
- Orman Yangınlarının %96 sı insan eliyle çıkartılmaktadır.
- 1937 Yılından bu yana yıllık ortalama 23.962 hektar olmak üzere 1.533.598 hektar orman alanı yanmıştır.
- Her yıl ortalama 1.000 yangında 23.962 hektar ormanlık saha yanmakta ve yangın başına yitirilen alan 23.96 hektardır.
- Türkiyede meydana gelen Orman yangınları sonucu bugüne kadar değişik mesleklerden 63 kişi yaşamını yitirmiştir.
- Ülkemizde Orman Yangınlarının Adet olarak %38 'i ve Alan olarak %45'i Muğla, İzmir, Antalya Orman Bölge Müdürlüklerinde meydana gelmiştir.
- Orman Yangınlarında en büyük zarar az sayıda fakat büyük alanda cereyan eden yangınlar sonucu ortaya çıkmaktadır.
- Türkiyede meydana gelen orman yangınlarının Adet olarak %83 'ü, Alan olarak ise % 87 si Haziran - Ekim dönemini kapsayan 5 aylık periyot da meydana gelmektedir.
- Türkiyede meydana gelen orman yangınlarının % 88 'i gündüz, %12 si ise gece saatlerinde çıkmaktadır.
*Türkiyede son yıllarda meydana gelen büyük yangınlar:
Muğla - Marmaris - Çetibeli-23.09.1979 -13.260 Hektar.
Muğla - Marmaris - Çetibeli - 27.07.1996 - 7.090 Ha.
Çanakkale - İntepe -16.08.1985 - 6.000 Ha
Çanakkale - Eceabat - 25.07.1994 - 4.049 Ha.
www.ogm.gov.tr/yangin/istatist.htm