Şövalye bir alttaki yazıyı çookk beğendi.. Özellikle de ‘’ amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır ‘’ cümlesi çok isabetli olmuş. Mesajın yerine ulaştı hayal.. o küçük darbelerinle ‘’kaya şekil alıp’’ bir sanat eserine dönüşmekte :))
evet şövalye... söylediklerin söylediklerimin onayı da olsa ki bu da az şey değil:P dediğin gibi karşımıza çıkan insanlardan mutlaka ögreneceğimiz şeyler vardır. tabii eğer fark edecek kadar şanslıysak:) zaten karşımıza çıkanlar da istediğimiz değil ihtiyacımız olanlar değil midir? bu insanların hayatımıza kattığı acı-tatlı yaşantılar, "olmamız gereken insan" olmamızı sağlayacaktır. işte çoğu zaman karşımıza çıkan insanlarla böyle şekillendirir hayat bizi... amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır. maselsef darbeler acıtır ve büyürken acırsın. halbuki ruhumuz acıdıkça, kabuğumuz soyulur... ta ki içimizdeki güzellik dışarı çıkana kadar. tıpkı taşın içindeki heykel gibi:) ve sen şövalye, "anlık ve değişken benzerliğin farkıyla" işinin ehli -usta- bir heykeltraşsın:P :))
hiç kimse boşu boşuna çıkmaz insanın karşısına hayal.. herkesten şöyle ya da böyle öğrenilecek bi şeyler vardır..ki zaten evrenin kendisi başlı başına bir kitaptır. ve o kitaptaki her insan apayrı bir cevher, bir ışıktır :) öğretmek mahiyetinde ‘saydıklarına’ diyecek lafım olmaz da..ama mevzubahis benzerlik ise şayet, anlık ve değişken olması sürekli benzerlikten daha iyidir :))
-Anne ne zaman okula başliycam.. - … artık okulun burası kızım çünkü okulanda düşman askerleri zulüm dersinde barış konusu işliyorlar ve bunu dünyaya öğretiyorlar.. - peki biz ne öğretiyoruz anne? - sanırım biz duymamayı öğretiyoruz kızım. feryat ederken babalarımız dünyaya..
Kimseye bir şey öğretilemez, kendi talep edip, uygulayan dışında, kalanı tarihin öğreticisine tabiidir,
Şövalye bir alttaki yazıyı çookk beğendi..
Özellikle de ‘’ amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır ‘’ cümlesi çok isabetli olmuş.
Mesajın yerine ulaştı hayal.. o küçük darbelerinle ‘’kaya şekil alıp’’ bir sanat eserine dönüşmekte :))
evet şövalye... söylediklerin söylediklerimin onayı da olsa ki bu da az şey değil:P
dediğin gibi karşımıza çıkan insanlardan mutlaka ögreneceğimiz şeyler vardır. tabii eğer fark edecek kadar şanslıysak:)
zaten karşımıza çıkanlar da istediğimiz değil ihtiyacımız olanlar değil midir?
bu insanların hayatımıza kattığı acı-tatlı yaşantılar, "olmamız gereken insan" olmamızı sağlayacaktır.
işte çoğu zaman karşımıza çıkan insanlarla böyle şekillendirir hayat bizi... amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır. maselsef darbeler acıtır ve büyürken acırsın. halbuki ruhumuz acıdıkça, kabuğumuz soyulur... ta ki içimizdeki güzellik dışarı çıkana kadar. tıpkı taşın içindeki heykel gibi:)
ve sen şövalye, "anlık ve değişken benzerliğin farkıyla" işinin ehli -usta- bir heykeltraşsın:P
:))
hiç kimse boşu boşuna çıkmaz insanın karşısına hayal..
herkesten şöyle ya da böyle öğrenilecek bi şeyler vardır..ki zaten evrenin kendisi başlı başına bir kitaptır.
ve o kitaptaki her insan apayrı bir cevher, bir ışıktır :)
öğretmek mahiyetinde ‘saydıklarına’ diyecek lafım olmaz da..ama mevzubahis benzerlik ise şayet,
anlık ve değişken olması sürekli benzerlikten daha iyidir :))
-Anne ne zaman okula başliycam..
- … artık okulun burası kızım çünkü okulanda düşman askerleri zulüm dersinde barış konusu işliyorlar ve bunu dünyaya öğretiyorlar..
- peki biz ne öğretiyoruz anne?
- sanırım biz duymamayı öğretiyoruz kızım. feryat ederken babalarımız dünyaya..
hadi inşallah yaa
bu sene hayata geçireyim artık şu terimi....