Kültür Sanat Edebiyat Şiir

necip fazıl kısakürek sizce ne demek, necip fazıl kısakürek size neyi çağrıştırıyor?

necip fazıl kısakürek terimi Çç tarafından tarihinde eklendi

  • Beyza
    Beyza

    Tipki akif gibi hazir cevabdi hatirlarim necip fazil sakal birakmaya basladigi bir dönemde istasyonda tren beklerken bir adam yanina gelir ve derki aa maymuna dönmüssün ne bu öyle? ? Necip fazilda hazir cevab ya adama arkasini dönüp; simdide arkami döndüm demis.

  • Osman Sevimli
    Osman Sevimli

    ÜSTAD bulundugu edebi dönem içerisinde getirmiş oldugu yeni fikir kayankları ile mevlana ve yunus'un ideolojisini benimseyerek kendi içi ile birleştirip oluşturdukları ile tam bir mütefekkir

  • Serdar Suyadal
    Serdar Suyadal

    Kendi döneminde ki şairlerin sultanı. Allah' ın işlerindeki hikmetlerini bilmeyi arzulamak metafizik konusuna giriyor ise Ona da metafizikçi diyebiliriz aynı zamanda. Gerçeklerin yazarı 'çile' nin yazarı...

  • Ömer Özdemir
    Ömer Özdemir

    'Hayatım, başından beri muazzam birşeyi bulmanın cereyanı içinde akıyordu. Şu veya bu miskin vesilenin hassasiyeti içinde birini arıyordum. BİRİNİ...
    O, kim mi?
    Allahın Sevgilisi...
    Sonsuzluk ikliminin batmayan güneşi ve ebedîlik sarayının paslanmaz tâcı...
    Tek dâva O'nu bulmakta, bulduracak olanı bulmaktaydı.
    Binbir istikamette seke seke, sağa sola büküle büküle, renkten renge bulana bulana, hiçbir şeyden habersiz ve insandaki bedava emniyet ve bedahat saadeti karşısında şaşkın, hep o BİR etrafında helezonlar çizen bir hayat...
    Benim hayatım budur!

    Necip Fazıl Kısakürek

  • Emin Şimşek
    Emin Şimşek

    Merhum Necip Fazyl'y Kyrklareli'ne konferansa ça?yrmy?tyk. O zaman orada vaizdim. Kendisine talebelik yapanlarla gelmi?ti. Onu arabasyna koyup getiren arkada? daha ziyade Nur’lardan istifade etmi?, Bediüzzaman Hazretleri'ne saygy duyan bir arkada?ty. Gelirken onun hali, tavyrlary, davrany?lary da Üstad Necip Fazyl'a çok tesir etmi?. Ondan takdirle bahsetti orada. Ak?am bir yemekte de beraber bulunduk. Güzel ?eyler konu?uldu. Ben saygymy ifade ettim. Necip Fazyl bana dedi ki: -ben bunu kemal-i samimiyetle itiraf ediyorum- “Bediüzzaman, Sultanahmet'in mimary gibi büyük bir adamdyr. Bu büyük insanyn büyük dü?ünceleri var. Fakat köprünün altynda, dubalarda ya?ayan insanlar var. Bunlar Bediüzzaman'y, bu büyük mimaryn sözlerini anlamazlar. Bana müsaade edilse de o dubalarda ya?ayan insanlaryn diline göre onu sadele?tirsem.” Ben burada Necip Fazyl'yn tevazuunu ve mahviyetini görüyorum.

    (M.Fethullah Gülen Hatiralarindan)

    Alinti:
    http://www.antoloji.com/grup/fethullah-gulen

  • Sabit Dongu
    Sabit Dongu

    Kopyala yapıştır tekniğine karşıyım ama bu istisna olsun çünkü önemli, 'egoizm' sanılan bir ruh halini gösteriyor:

    Necip Fazıl'daki yüksek ve büyük benlik algısını 'bencillik' ya da 'özseverlik' sanacak ve bu sanısının üzerine saçmasapan yargılar inşa edecek kadar alçak ve küçük bir bakış açısı var Bedirhan Toprak'ın. Dolayısıyla Ali K. Metin'in şu cümlelerini anlayabileceğini sanmıyorum:

    'Necip Fazıl'ın şiiri genelde ben-merkezli bir yapıya sahiptir. 'Ben', aslında insan oluşun, başka bir deyişle varoluşun temelidir. İnsanın kendini bilmeden hayatı ve hakikati bilme iddiasında bulunması tek kelimeyle garip olur. Kendine yabancılaşmış insan, olsa olsa birtakım yanılsamalarla meşgul ve mutlu olma çabası içersindedir denebilir. Necip Fazıl'da ben-merkezlilik egosantrik bir şey olmayıp bir çeşit öznelcilik olarak anlaşılmalıdır. Fakat bunu da Ahmet Hâşim'in, daha doğrusu modernizmin bireyselliğinden ayırmak gerekir. Modernizmin bireyi kendisini mutlaklaştıran bir öznelcilikle tezahür eder. Oysa Necip Fazıl'da böyle bir mutlaklaştırmadan söz edilemez. Ondaki âdeta hakikat ve varoluş kaygısıyla mayalanmış bir 'ben'dir.' (Kökler 6, s. 68)

    İbrahim Kardeş - Yeni Şafak

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    bana şiirleri sevdiren adam

  • Borahan Bilen
    Borahan Bilen

    Necip temiz demek birkere...Evet,^^Necip Fazıl ne demek? ^^sorusunu firesiz dolduran cevaptır...Üstad ruhun şad olsun..Seni seviyoruz....

  • Xxxxx Xxxx
    Xxxxx Xxxx

    Necip fazıl bana muhteşem bir sanat ruhunu, sanat aşkını ve az da olsa kendini beğenmişliği çağrıştırıyo :-)) Gerçi sadece çilesini bile okuduğunda insan bu adam kendini övmeyi hakediyor diyor ama mütevazilik her zaman iyidir mükemmele ne kadar yaklaşsakta

  • Zafer Çiçek
    Zafer Çiçek

    Ölümünden sonra hakkında çok yazılar yazılmıştır. Bu da sevgilim dediği Osman Yüksel'in yazısı:'Yeri doldurulamaz diyorlar... Ne demek.. Hiç boşluk bırakmadı ki doldurulsun...'

  • Hasan Gürelliler
    Hasan Gürelliler

    Siyasi görüşlerini asla kabul etmesem de KALDIRIMLAR şiirine hayran olduğum bir edebiyatcı

  • Doğulu İnsan
    Doğulu İnsan

    Gelmiş geçmiş en büyük dahi insanlardan birini

  • Yusuf Altındağ
    Yusuf Altındağ

    Yıllarca can ipliği üzerine ölüm hakkında mısralar dizen Üstada son anda bir şans verilir:''sen ölümden çok bahsettin,hadi anlat bakalım onu yaşayanlara'' dercesine.Ve son söz:''Demek böyle ölünürmüş...''

  • Önder Yılmaz
    Önder Yılmaz

    Başımızı iki elimizin arasına alıp düşündüğümüzde sadece Yazdığı şiirleri yaşayan tek şairdir. Bu iş sevda şarkısı bestelemeye benzemez. Yaşadığını yazan da diyebiliriz. Necip Fazıl' ı kaybettiğimizde Hava indirme tugayında askerdim. Hüngür hüngür ağlamıştım.
    Hasta yatağındaki bir sorusu ve cevabı....
    -'Oğlum bu gün günlerden ne? '

    -'bu gün doğum günün baba'


    -'Belkide ölün günüm'


    Doğduğu gün ölmüştü.

  • Suna Gören
    Suna Gören

    'Lâfımın dostusunuz, ÇİLEmin yabancısı,
    Yok mudur, sizin köyde, çeken FİKİR SANCISI? '

    Necib Fazıl Kısakürek

  • Erhan Gökbayrak
    Erhan Gökbayrak

    Hakkını teslim etmek gerek üstadın. Şiir adına müstesna bir kişilik.Severek okuduğum baş ucu kitaplarımdan biri de onun 'Çile'sidir. Yalnız bir döneme ait şiirlerini yok sayması hep üzmüştür beni. Bu konuda şairi anlıyor olsam da hak veremiyorum..

  • Hibrahim Yaylacık
    Hibrahim Yaylacık

    Dava ve mana aşkının şiirlerine,yazılarına ve hayatına yansımasıyla Necip ve Fazıl olan geçen yüzyılın yetiştirdiği mümtaz bir emsal...
    Emsalini taklitle iştigalim üstadım...muvaffak olabilirsem şayet bahtiyarım...

  • Aziz
    Aziz

    necip fazıl üstadım........
    anlatılamayacak kadar gizemli ama bir okadar akılcı.
    biz yani benim gibi düşüneneler üstadı her kesin anlmasını beklemiyoruz düşünme kabiliyeti, takdir etme duygusu olmayan insanlar zaten anlamayazlar kendilerini boşuna yormasınlar ama şu bilinmeliki necip fazıl kısakürek türk edebiyatındaki en büyük dava adamı, en iyi şair.....
    üstadı saygı ve rahmetle anıyorum........

    üstad allah senden razı olsun.....


    ölüm güzel şey budur perde ardından haber;
    hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber....

  • Qqqq
    Qqqq

    Türk tarihinin yetiştirdiği en büyük şair, ve büyük fikir adamlarından biri

  • Yaralı Ceylan
    Yaralı Ceylan

    YİNE GELECEKLER……

    Bir akşamüstü vicdanımızın özgür vadisinde “rehavet seanslarındayken” yakaladılar bizi…

    Toz pembe güller germiştik pencerelerimize..


    Düne ve bugüne dair çöpleri istif etmiştik küflü bodrum katlarımızda..Yarının ekşi

    kokulu,kehanetleri zaten kitabımızda bile yoktu.Mesaj kağıdı sarılı olmayan çok köşeli taşlar

    camlarımızı tuzla buz etti.Kafalarımız tavana değercesine zıpladık.Korkak değildik; ama

    açıkçası ürktük sesteki bu ani desibel değişikliğinden.Sirenleri çalmaya da gerek

    yoktu..içimizdeki güzelliğe dair hisleri tahliye etmeye de..Ama,camı kırmışlardı bir

    kere..Oysa çoğu zaman görürdük camın öte yanından onları.Gülümseyerek bakarlardı; ama

    dişlerinin çene kemiklerini nasıl ezdiğini de hissederdik.

    “Geldik” dediler, yüzlerindeki maskeyi çamurlu sokağın ortasına vurarak…:

    ”Beklemiyordunuz değil mi? ”

    Gerçekten gelmişlerdi..

    Uçlarını aleve batırdıkları ışından okları, bir ejderha ıslığı gibi tıslayarak yardı

    gökyüzünü..Mavinin hüzün tonuna alevin kızgın alını bulayarak ilerledi öfkeden

    silahları.Sadaklarında düşmanlık vardı,kin vardı,zehir vardı.Kurumuş gülden ördüğümüz

    kubbemize şimşek hızıyla saplandı alevden okları.Çatımızı yaktılar..Kubbemizi çatırdatmaya

    çalıştılar…

    Önce biri belirdi yılandan gözleriyle camın hemen arkasında. Sonra diğerleri sökün

    ettiler.Savaş bozgunu yaşamış,apış araları ekşi ekşi kokan çapulcu askerler gibi girdiler

    dünyamıza…Sepetlerimize bastılar tekmeyi,ağaçlarımıza vurdular baltaları.Yumurtalarımızı

    yere çaldılar.dipleri hayvan tersine bulanmış çizmeleriyle ezdiler civcivlerimizi.Kapılarımıza

    çentik attılar,ekmek satan un fırınlarımızın un çuvallarını mızrakladılar. Selam veren

    dostlarımızı horladılar.ineklerimizi tekmelediler.

    Mavimin hüzünlü tonuyla boyadığı akşam vakti geldiler…
    Atlarını çocuklarımızın geleceğinin üzerine sürdüler… Süraka yoktu aralarında,atları

    ayaklarına kadar değil,bellerine kadar girmişti bataklığa.Ama gözlerinde kinleri ağızlarında

    küfürleri vardı.En çok da aramızda durup,dostluk türküleri söylerken dün,bugün onların

    yanına geçip sapanlarına taş koyup üzerimize sallayanlar şaşırttı bizi.


    Gecenin karanlığında bağırdılar karanlığa, gökyüzüne doğru…

    Tamtam çaldılar saat başı…

    Yüreklere korku salıp kitapları yaktırmak, anıları sildirmek,aynaları kırdırmaktı amaçları…

    Kısmen başardılar da…

    Kürklerini toplayıp, göçlerini hazırlayıp, yola dizilen kervanları gösterdiler parmaklarıyla.

    Bakın dediler bakın nasılda korkuttuk arkadaşlarınızı… Onlar ki, en iyi günlerde

    türkülerinize eşlik ederlerdi…

    Sularımıza zehir katmak, ekmeğimizi küfletmek istediler…ırmağımız güçlü akıyordu çok

    şükür buğdaylarımız dayanıklıydı…Başaramayınca bunlar sinirlendiler, Değirmencilerimize

    .salçalarımıza hakaretler yağdırdılar…Yapraklarımızı yoldular,tarlalarımıza sürdüler

    hayvanlarını.

    En mahrem odalarımıza kadar sokuldular…Yastıklarımızı iğdiş ettiler sivri uçlu

    mızraklarıyla.

    Çeyiz sandıklarımızı etrafa çaldılar…Yazmalarını çiğnediler kadınlarımızın..Çocuklarımızı

    almaya çalıştılar, anaların kucaklarından beğenmedikleri her şeyi topladılar.Cadde ortalarına

    kitap, giysi, namus, haya, un, kurumuş kabak…Hepsini üst üste yığdılar…Şarap şişelerinin

    diplerinde kalan sıvılarını boca ettiler bu yığının üstüne…Aydınlanmak için kullandığımız

    meşaleyle yaktılar birikimlerimizi…

    Sokağa çıkamadı çocuğumuz…

    Perdeleri sıkı sıkıya kapadık bilinçsiz bir tepkiyle…

    Sonra “Neden? ” Sorusunu sorduk kendi kendimize! ! !
    Sorular çoğaldıkça onlar küçüldü, onlar küçüldükçe ışık sızdı perdelerimizde…Işık,

    karanlığın ölümü demekti…Karanlık olmayınca onlarda olmayacaklardı, bunu çok iyi

    biliyorlardı…! ! !

    Akşam batarken güneş, mavinin hüzün tonunda gelmişlerdi..Kızıl bir şafak vakti meleğin

    bağırışıyla gitmeye başladılar..Arkalarında harabeler bıraktılar…Binalar, evler, camlar,

    yürekler…Tehditler savura savura kayboldular ufukta…Bazıları “pişmanlık” belirtisi ifadeler

    kullandı giderken.”Vicdan”ları varmış gibi davrandı kimileri.Ama yapmışlardı bir kere, yani

    kırmışlardı camlarımızı bir kere.

    Korkuyu, şaşkınlığı, ürkekliği hemen attık üzerimizden.Yaşlı gözlerimizi silmeden tebessüm

    etmeye çalıştık hayata.Ve bir “Karınca Samimiyetiyle” tekrar başladık çalışmaya.Örmeye

    başladık buğudan ağımızı.Bir yağmur akın etti gözümüzden.Kanı, külü, çamuru aldı

    götürdü.Kinlerimizi yıkadı testilerimizi doldurdu.

    Güneş tepeye doğru yükseldi şehrimizin dışından..Mutluluk şarkıları yine yükseldi

    gökkubbemize doğru..İşte tam bu sırada belirdi tepede en “DELİ” olanımız…

    Var gücüyle bağırdı

    “GÜLMEYİİİİİİNNNN! ! ! ! ! ”

    Herkes sesin geldiği yöne yöneldi

    Elindeki asasını bulutlara doğrulttu, sonra bizlere doğru ve boşluğa savurdu:

    “ŞARKI DA SÖYLEMEYİN…! ! ! !

    “ŞARKI DA SÖYLEMEYİN”…..! ! ! ! ! !

    Daha bir dikkat kesildik sesine “HALA ANLAMIYORSUNUZ DEĞİL Mİ? ? ? ” diye sordu

    acı ifadelerle…

    “GİTTİLER SANIYORSUNUZ…OYSA ORADALAR….! ! ! ! ! ”

    Herkes birbirine baktı şaşkınca, sonra tekrar ona; “ŞUNU BİLİN KESİNLİKLE” dedi deli….

    Ve kanımızı donduran şu cümleyi haykırdı
    “GENE GELECEKLER….GENE GELECEKLER…….! !

  • Yavuz Ak
    Yavuz Ak

    burda boşuna konuşmuyoruz işte...seni anlıyoruz üstad

    acaba bizi duyuyor musun?

    bu gün bir kaç kitabını alacaktım param yetmedi,

    artık kendi sesinden yankılarınla yetineceğim,yavaş yavaş okuyacak seni en iyi ben anlayacağım ve anlatacağım...
    sen bir hazinesin,insanlar seni arıyor nerdesin

  • Mehmet Dilekçi
    Mehmet Dilekçi

    Bir gün Üstad konferans salonunda konferans verirken,kendini bilmezin biri Üstad'a hıyar atar.Üstad istifini hiç bozmadan:
    -Adamın biri buraya kimliğini düşürmüş gelip alsın der.
    Üstad; şimdilerde kanı beş para etmeyen bazı insanların kürsülerde konferanslar verdiğini görseydi heralde şöyle derdi:
    -Bizim zamanımızda kürsüye hıyar atılırdı,şimdide hıyarlara kürsü atılıyor! ..

  • Zeynep Yılmaz
    Zeynep Yılmaz

    Necip Fazil bir gun istasyondan ofkeli bir sekilde donmektedir.Onu gorenler sorar;
    _Ustad ne bu ofke? Yoksa trenimi kacirdin?
    Maglubiyeti hic bir zaman kabul etmeyen Necip Fazil;
    _Ne munasebet? Treni kacirmakmi? Kovdum treni gitti! !

  • Mm
    Mm

    Çile’nin en az yarısını ezbere bilmeyen, kendinde şiir yazma hakkı görmesin

    cevdet karal.a.g.g

  • Mm
    Mm

    Necip Fazıl’ın Azerî edebiyatına katkısını şöyle açıklıyor: “O, açların ekmek ve emek kavgasının şiirini değil, bu kavgayı zorunlu kılan materyalist görüşün ruh yoksulluğunu ve bunun alternatifini ortaya koyan şiirler yazmıştır.”

    cevdet karal 14 ekim 2004 zaman

  • Yusuf Altındağ
    Yusuf Altındağ

    Senin bıraktıklarını bi hatırlasak...........

  • Atsız Kurt
    Atsız Kurt

    biraz çocuk, biraz acı, biraz olgun,dava adamı,ne istediğini bilen yürekli içten.............
    Bu sözler az da olsa güzel

  • Asuman Tiren
    Asuman Tiren

    biraz çocuk, biraz acı, biraz olgun,dava adamı,ne istediğini bilen yürekli içten.............

  • Sonra Sonra
    Sonra Sonra

    Üstad... neden Üstad...

    kısaca fazla zeki be abi insan böyle benzetmeler böyle kelime oyunları yapabilir mi? Misalen:

    1-Vicdan azabına eş kayna kayna sakarya...

    2- Kaf dağına assalar belki çeker de bir kıl
    Bu iflitten sualin kılını çekmez akıl

    3-Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
    Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es


    Daha çok örnek verilebilir Şeyhinin dediği gibi herşey güzel de Necip şu zekanda bu kadar olmasa...


    Ülkücü bence Türkücü neyse üstadı bu kadar benimsemelerine anlam veremiyorum nasıl bir mantalite içerisinde üstadı destekliyorlar üstad hiç bir zaman Faşizm demedi Allah vergisi olan herşeyi olduğu gibi kabul etti mesela ırk bunda bir üstünlük doğabileceğini hiç bir zaman kabul edemedi ve öte tarafta Türk olmanın Arap olmaktan Kürt olmaktan farkı olmadığını Diyarbakırda verdiği bir konferansta şöyle dile getirdi Türkü Kürdü İslam potası altında eritp sinesine çekebilmiş Dıyar-ı Bekir halkına selam olsun...


    Öte tarafta Esseyid Abdulhakim Arvasi hz. ırk olarak araştırıldığında Arap dır (çünkü peygamber torunu) ve bir Türk (bu da Necip Fazıl) bu Arapa(!) kapında köpeğin olmaya geldim diyor ey Türkçü(!) camia soruyorum İslam mı Irk mı? İslam kalıbına uymayan herşey batındır bu ülkücülük ve benzeri faşist fikirler de olsa bile...

  • Mm
    Mm

    necip için çok şey söylemeye gerek yok
    tek şey yeter

    necip ve diğerleri