benim ilk çocukluğum ilk hocam ilk yoldaşım 19 yaşım sana anam gibi hürmet ediyorum edeceğim senin arşınladığın yoldan gidiyorum gideceğim benim ilk çocukluğum ilk hocam ilk yoldaşım 19 yaşım ;)
sene 1965. münih'te ve on yedi yaşındayım. ecevit'in şiirinde söylediği gibi ben de sılada sarıldım yunanlı dostlara. ninika hacıkapuri ilk görüşmemizde benim türk olduğumu anladığında uzata uzata NAZİMM HİKMET demişti(!) ...ve tabi ki, ruhumdaki bir eksikliği doldurmuştu. şairler benim peygamberlerim. en büyüklerinden biri(belki de birincisi) NAZIM. iyi ki bu dünyaya uğradın be koca adam, iyi ki! ... mutlaka çok acı çektin.(biz de öyle...) ama sen gelmeseydin, bu coğrafya, bu evren eksik kalırdı, inan mavi gözlü DEV'im! ...
nazımın vatanseverlik anlayışı budur işte... belgelerle konuşuyorum... şairlerin allahı nazım hikmet in gerçek yüzü kaynak da burda....
İŞTE BELGE İŞTE NAZIM
Kaynak: Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi arşivi..... Yayınlayan: Cenk Başlamış - Vladimir Jarov - Milliyet Gazetesi 21 Aralık 1992 tarihli “SBKP Belgelerinde Türkiye” başlıklı yazı dizisi...
10. BELGE
25. Dönem (çok gizli)
SBKP MK dairelerinin..........
31 Ocak 1980
562C30.1.1980
Durumu incelemek ve röpertajlar hazırlamak üzere Afganistan'a giden 'Politika' gazetesi (türkiye) Yazişleri müdürü A.Engin'in İstanbul-Moskova-İstanbul ve dönüş masraflannın karşılanması.
3. Sektörün numarası 03020. 4S
“Nazım'ın Sovyet vatandaşlığına geçmek için o dönemdeki Sovyet lideri Nikita Jcrusçev'e yazdığı mektup”
Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç
19 yaşından beri, yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım.
Bolşevik Partisi’ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından, 1924 yılında, yine Moskova'da I925 yılı başında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum. Doğu emekçileri Komünist Üniversitesi’ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım.
Sonra, yine Moskova'ya döndüm. 1928 yılında Türkiye'de parti işleriyle uğraştım. O zamandan 1950 yılına kadar toplam 56 yıl hapis cezasına çarptırılmama karşın, toplam 17 yıl cezaevinde kaldım. Başta Sovyet halkı olmak üzere, ilerici insanların mücadelesi sonucu cezaevinden çıkarıldım.
Ben, sayılı Komünist şairlerdenim. Çok mutluyum, çünkü Büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım. Bu nedenle de şiir yazdım. SBKP'nin 22'nci kongresini kutladım. Bu nedenle de şiir yazdım.
Artık 10 yıldır Moskova’da yaşıyorum. Ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi, buradaki yaşama alıştım.
Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet Vatandaşı olmak istiyorum.
Atatürk' e nazımın yaptığı hakaret işte bu şiirde olmuştur... Atatürk'le arasında herhangi bir diyalog bile kuramamıştır.. çünkü idelojiler çakışır....
28 KANUNI SANI
-Ta ata aa ta ta Ha ta tta ta Tarih
sınıf-ların mücadelesidir 1921
Kanunisani 28 Karadeniz Burjuvazi Biz
On beş kassap çengelinde sallanan On beş kesik baş Yoldaş
Bunların sen
isimlerini aklında tutma fakat
28 kanunisaniyi unutma! 'Siyah gece 'Beyaz kar 'Rüzgar 'Rüzgar'.
Trabzondan bir motor açılıyor Sa-hil-de-ka-la-ba-lık! Motoru taşlıyorlar Son perdeye başlıyorlar! Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş Kemal kumandanın kordonuna Kumandan kahyanın cebine inmiş Kahya adamlarının donuna Uluyorlar
Hav... hav... hak... tü Yoldaş unutma bunu Burjuvazi
sadece kalbim ve ruhumla değil geçmişimle de sovyetlere bağlıyım diyor nazım hikmet. tabu haline getirilmiş bir şair olarak nazım abartılan, şişirilen ve pohpohlanan şairlerden biridir. onun sscb ye bağlılığı su götürmez bir gerçektir. yalçın küçük sırlar adlı kitabında nazım hikmetin yazdığı kurtuluş savaşı destanı 'nı af umuduyla yazmıştır diyor ve zekeriya sertel den kemal sülkere kadar birçok kişi nazımın tiyatro ve roman yönünün eksik olduğunu vurguluyor.
en gerçekçi yorumlar şevket süreyya aydemirin... nazımın eski arkadaşlarından ve kadro hareketinin öncülerinden aydemir nazımın bilgi birikiminin sığ olduğunu belirtmektedir.
gerçekten de öyledir. KUTVda gördüğü eğitim dışında nazımın teorik bilgisdi neredeyse yoktur.. eğer bu kişi abartıldığı kadar mükemmel bir şairse ıslarlama sonucunda yazdığı kurtuluş savaşı destanında akıl almaz yanlışlar yaparmıydı...tarih ve coğrafya bilgisinden yoksun nazım hikmet ten ancak bu beklenirdi..
zaten kurtuluş savaşı gibi emperyalizme karşı verilmiş en haklı mücadelede türkiyeden kaçan nazım eline birçok fırsat geçtiği halde türkiyeden kaçmış ve hakettiği yerde gerçek vatanı SSCB'de ölmüştür...
nazımın rusyada zaten geçimin sağlamak için şiir, tiyatro parçaları yazdığı mehmet kaplan, yalçın küçük tarafından da belirtilmektedir..
nazım hikmet stalinci leninci kruşçevci bir şair olrak ve Borjenski soyadının gerektirdiği gibi ve gerçek vatanında vefat etmiştir...
o vatansever bir şairdir...gerçekten doğru
O SSCB' ye ihanet etmedi....
ATATÜRKE BURJUVA KEMAL DİYEN BİRİ BİZİM DEĞERİMİZ OLAMAZ....
bu kişinin mezarının türkiyeye getirilkmesini istemek bile anlamsızdır...
nazımkolikler, nazımistler, bağnaz marksist arkadaşlar,nazım iyi bir şairdir ama bu kadar abartmaya gerek yok...Mayakovskinin, yeseninin taklitçisi ve ideolojisini ön plana koyan bir şairden sanat beklemek mantıklı bir iş midir... zaten kendisi de diyor benim komunistliğim şairliğimden önce gelir... sırf kitleleri etkileme adına yazdığı propaganda şiirleri çok sevdiği stalinin politikaları gereği işine yarıyordu... tamam stalini yeren açıklamalr yapmıştır ama ne zaman öldükten sonra... onu herkes yapar... üstelik kruşçevin 20. kongresinde stalin dönemi inkar edilmiştir...nazım resmi ideolojinin izlediği siyasetin dışına çıkabilir mi....
çünkü onun sanat adamı olduğunu herkes kabul eder... vatan anlayışının olmadığı bir ideloojide vatan unsuru arama ve vatansever göstermeye çalışmak da beyhude çabalardır...
Türkiyenin bulunduğu durumu 2006 yı vede daha ilerisini 70 yıl önce gören şiirleriyle düşünceleriyle dile getiren tüm zamanların en iyi vatan vede aşk şairi büyük usta ve önder
bakıyorum moskovanın pencerelerinden birinden... seni düşünüyorum türkiyem memleketim seni düşünüyorum zaten bir dakka çıktığın yok aklımdan hasretin dayanılır gibi değil.. nazım
Yalan söylermiş,komünistmiş,bu sebeple ben pek sevmezmişim,lakin iyi şair...Fakat atatürk'ün bir bildiği vardır diyor bu şiirlerde de bir bit yeniği arıyorumm..
bazı gerçekler var,tartışılmaz...nazım hikmet büyük bir şairdi bazı insanlar var saygı duyulur...nazım hikmet vatan haini olamaz,keşke her vatan haini nazım hikmet gibi olsaydı... en azından şimdi ülkeyi yönetiyormuş gibi yapan hükümette 10 tane nazım hikmet gibi vatanını seven ve satmayacak bakan olsaydı hayat daha kolay olurdu hepimiz için...
Ceza olarak Adolf Hitler le aynı odada 1 ay sureyle tutuldukdan sonra ırkçı olarak dışarı çıkası bir insandır. Gomünüsttür,bu yüzden gözünün üstüne vurulası bir insandır...! ! ! ...! ! ! ... Stalin le Zorla öpüştürülmesi ve akabinde ingilterede Nikah kıyılması gereken bir insandır...
bakıyorum moskovanın pencerelerinden birinden... seni düşünüyorum türkiyem memleketim seni düşünüyorum zaten bir dakka çıktığın yok aklımdan hasretin dayanılır gibi değil.. nazım..
NAZIM HİKMET'İN BİR MEKTUBU VE BİR ŞİİRİ. ONUN TÜRK OLDUĞUNU SÖYLEYENLERE KENDİ DİLİNDEN.
'Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç 19 yaşından beri, yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği'ne bağlıyım. Bolşevik Partisi'ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından 1924 yılında yine Moskova'da, Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum. 1925 yılı başında Moskova'daki Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım. Sonra, yine Moskova'ya döndüm. 1928 yılında Türkiye'de parti işleriyle uğraştım. O zamandan 1950 yılına kadar toplam 56 yıl hapis cezasına çarptırılmama karşın toplam 17 yıl cezaevinde kaldım. Başta Sovyet halkı olmak üzere, ilerici insanların mücadelesi sonucu cezaevinden çıkarıldım. Ben sayılı komünist şairlerindenim. Çok mutluyum. Çünkü büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım, şiir yazdım. SBKP'nin 22'inci kongresini kutladık. Bu nedenle de şiir yazdım. Artık 10 yıldır Moskova'da yaşıyorum. Ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi buradaki yaşama alıştım. Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet vatandaşı olmak istiyorum. En iyi dileklerimle. Saygılarımla.' Nâzım Hikmet (7 Aralık 1961) '.
***
Bu da Mustafa Kemal'e kargışı yazdığı şiir:
'Trabzon'da bir motor açılıyor Sa-hil-de-ka-la-ba-lık Motoru taşlıyorlar Son perdeye başlıyorlar! Burjuva, Kemal'in omzuna binmiş Kemal kumandanın kordonuna Kumandan kâhyanın cebine inmiş Kahya adamların donuna Uluyorlar Hav..Hav..Hak..Tu Yoldaş unutma bunu Burjuvazi ne zaman aldatsa bizi Böyle haykırır Hav..Hav...Hak..Tu'
Bugünlerde özellikle Memleketimden İnsan Manzaraları... ve ben yanmasan/ sen yanmasan/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. ve vatan haini diyenlerin neden Kuvayi Milliye Destanı gibi bir yapıtı kendi büyük şairlerinin yazamadığını düşünmemeleri...
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim, akar suyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı. Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına: — çürüyen diş, dökülen et —, bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler. Ve elbette ki, sevgilim, elbet, dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet...
13 sene hapiste yattım.Bu 13 senelik hapis doğrudan işlenmiş bir suçun karşılığı değildi; uydurulmuş bir suçun,omzuma yüklenen bir suçun cezasıydı.Hapisten çıktıktan sonra 50 yaşıma basmama ancak bir yıl varken beni askere almak istediler.Ben askerden kaçan adam değilim,ama o yüreğimle askere gitmek bu şerefi hayatımla ödemem demerekti.Sonra haber aldığıma göre beni sadece askere alacak değillerdi.Askere alma bahanesiyle harcayacaklardı,sonra 'Nazım Hikmet askerden kaçtı,kaçarken öldü diyeceklerdi. NAZIM HİKMET RAN
.... Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Kıtlıkta ve soğuklarda Şehirde ve tarlalarda Lenin’in çağrısı gelince Ayaklandı partizan
Beyazların elinde kalan Son kıyıya varmak için Dağlardan ve ovalardan İlerledi partizan Kan ve can bedelidir bu zafer Dokuzyüzonyedilerde Karlarda ve fırtınada Kurtardı Sovyeti Beyaz orduyu yenerek Ezerek zalimleri Bitirdiler bu savaşı Denizin kıyısında
Hayat denilen kavgaya girdik Çelik adımlarla yürüyoruz Biz bu karanlık yolun sonunda Doğacak güneşi görüyoruz
Dağları aşıyor, bak yakınlaşıyor Kızıl yıldız zafer kuşu Bu bir rüya değil, Bu bir hülya değil, yıldızıdır kurtuluşun
Kara deryalarda bir fenersin, Senin ışığında yürüyoruz. Biz bu karanlık yolun sonunda Doğacak güneşi görüyoruz. Fabrikalarda biz, Tarlalarda biziz, biziz hayatı yaratan Din farkı bilmeyiz, Dil farkı bilmeyiz, sanki doğduk bir anadan
Anamız amele sınıfıdır, Yurdumuz bütün cihandır bizim Hazırlandık son kanlı kavgaya Başta bayrağımız Leninizm
Bayrağını yükselt, Daha daha yükselt, yükselt bayrağı yukarı Bu güne vuralım, yarını kuralım, Kaldıralım sınıfları. Fabrikalarda biz, Tarlalarda biziz, biziz hayatı yaratan Din farkı bilmeyiz, Dil farkı bilmeyiz, sanki doğduk bir anadan Sevdalınız komünisttir, on yıldan beri hapistir, yatar Bursa kalesinde.
Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar, en âlâ mertebeye ermiş yatar, yatar Bursa kalesinde.
Memleket toprağındadır kökü, Bedreddin gibi taşır yükü, yatar Bursa kalesinde.
Yüreği delinip batmadan, şarkısı tükenip bitmeden, cennetini kaybetmeden, yatar Bursa kalesinde Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
en büyük şair ve bu ülkeyi en cok sevenlerden biri
benim ilk çocukluğum ilk hocam ilk yoldaşım 19 yaşım
sana anam gibi hürmet ediyorum edeceğim
senin arşınladığın yoldan gidiyorum gideceğim
benim ilk çocukluğum ilk hocam ilk yoldaşım 19 yaşım
;)
sen yanmazsan ben yanmazsam biz yanmazsak nsl çıkar karanlıklar aydınlığa...
sene 1965. münih'te ve on yedi yaşındayım. ecevit'in şiirinde söylediği gibi ben de sılada sarıldım yunanlı dostlara. ninika hacıkapuri ilk görüşmemizde benim türk olduğumu anladığında uzata uzata NAZİMM HİKMET demişti(!) ...ve tabi ki, ruhumdaki bir eksikliği doldurmuştu. şairler benim peygamberlerim. en büyüklerinden biri(belki de birincisi) NAZIM. iyi ki bu dünyaya uğradın be koca adam, iyi ki! ... mutlaka çok acı çektin.(biz de öyle...) ama sen gelmeseydin, bu coğrafya, bu evren eksik kalırdı, inan mavi gözlü DEV'im! ...
nazımın vatanseverlik anlayışı budur işte...
belgelerle konuşuyorum...
şairlerin allahı nazım hikmet in gerçek yüzü
kaynak da burda....
İŞTE BELGE İŞTE NAZIM
Kaynak: Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi arşivi.....
Yayınlayan: Cenk Başlamış - Vladimir Jarov - Milliyet Gazetesi 21 Aralık 1992 tarihli “SBKP Belgelerinde Türkiye” başlıklı yazı dizisi...
10. BELGE
25. Dönem (çok gizli)
SBKP MK dairelerinin..........
31 Ocak 1980
562C30.1.1980
Durumu incelemek ve röpertajlar hazırlamak üzere Afganistan'a giden 'Politika' gazetesi (türkiye) Yazişleri müdürü A.Engin'in İstanbul-Moskova-İstanbul ve dönüş masraflannın karşılanması.
3. Sektörün numarası 03020. 4S
“Nazım'ın Sovyet vatandaşlığına geçmek için o dönemdeki Sovyet lideri Nikita Jcrusçev'e yazdığı mektup”
Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç
19 yaşından beri, yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım.
Bolşevik Partisi’ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından, 1924 yılında, yine Moskova'da I925 yılı başında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum. Doğu emekçileri Komünist Üniversitesi’ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım.
Sonra, yine Moskova'ya döndüm. 1928 yılında Türkiye'de parti işleriyle uğraştım. O zamandan 1950 yılına kadar toplam 56 yıl hapis cezasına çarptırılmama karşın, toplam 17 yıl cezaevinde kaldım. Başta Sovyet halkı olmak üzere, ilerici insanların mücadelesi sonucu cezaevinden çıkarıldım.
Ben, sayılı Komünist şairlerdenim. Çok mutluyum, çünkü Büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım. Bu nedenle de şiir yazdım. SBKP'nin 22'nci kongresini kutladım. Bu nedenle de şiir yazdım.
Artık 10 yıldır Moskova’da yaşıyorum. Ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi, buradaki yaşama alıştım.
Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet Vatandaşı olmak istiyorum.
En iyi dileklerimle
Saygılarımla
Nâzım HİKMET
7 Aralık 1961
Muzaffer ÖZDAĞ
Atatürk' e nazımın yaptığı hakaret işte bu şiirde olmuştur...
Atatürk'le arasında herhangi bir diyalog bile kuramamıştır..
çünkü idelojiler çakışır....
28 KANUNI SANI
-Ta ata aa ta ta Ha ta tta ta
Tarih
sınıf-ların
mücadelesidir
1921
Kanunisani 28
Karadeniz
Burjuvazi
Biz
On beş kassap çengelinde sallanan
On beş kesik baş
Yoldaş
Bunların sen
isimlerini aklında tutma
fakat
28 kanunisaniyi unutma!
'Siyah gece
'Beyaz kar
'Rüzgar
'Rüzgar'.
Trabzondan bir motor açılıyor
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamlarının donuna
Uluyorlar
Hav... hav... hak... tü
Yoldaş unutma bunu Burjuvazi
sadece kalbim ve ruhumla değil geçmişimle de sovyetlere bağlıyım diyor nazım hikmet. tabu haline getirilmiş bir şair olarak nazım abartılan, şişirilen ve pohpohlanan şairlerden biridir. onun sscb ye bağlılığı su götürmez bir gerçektir. yalçın küçük sırlar adlı kitabında nazım hikmetin yazdığı kurtuluş savaşı destanı 'nı af umuduyla yazmıştır diyor ve zekeriya sertel den kemal sülkere kadar birçok kişi nazımın tiyatro ve roman yönünün eksik olduğunu vurguluyor.
en gerçekçi yorumlar şevket süreyya aydemirin... nazımın eski arkadaşlarından ve kadro hareketinin öncülerinden aydemir nazımın bilgi birikiminin sığ olduğunu belirtmektedir.
gerçekten de öyledir. KUTVda gördüğü eğitim dışında nazımın teorik bilgisdi neredeyse yoktur.. eğer bu kişi abartıldığı kadar mükemmel bir şairse ıslarlama sonucunda yazdığı kurtuluş savaşı destanında akıl almaz yanlışlar yaparmıydı...tarih ve coğrafya bilgisinden yoksun nazım hikmet ten ancak bu beklenirdi..
zaten kurtuluş savaşı gibi emperyalizme karşı verilmiş en haklı mücadelede türkiyeden kaçan nazım eline birçok fırsat geçtiği halde türkiyeden kaçmış ve hakettiği yerde gerçek vatanı SSCB'de ölmüştür...
nazımın rusyada zaten geçimin sağlamak için şiir, tiyatro parçaları yazdığı mehmet kaplan, yalçın küçük tarafından da belirtilmektedir..
nazım hikmet stalinci leninci kruşçevci bir şair olrak ve Borjenski soyadının gerektirdiği gibi ve gerçek vatanında vefat etmiştir...
o vatansever bir şairdir...gerçekten doğru
O SSCB' ye ihanet etmedi....
ATATÜRKE BURJUVA KEMAL DİYEN BİRİ BİZİM DEĞERİMİZ OLAMAZ....
bu kişinin mezarının türkiyeye getirilkmesini istemek bile anlamsızdır...
nazımkolikler, nazımistler, bağnaz marksist arkadaşlar,nazım iyi bir şairdir ama bu kadar abartmaya gerek yok...Mayakovskinin, yeseninin taklitçisi ve ideolojisini ön plana koyan bir şairden sanat beklemek mantıklı bir iş midir...
zaten kendisi de diyor benim komunistliğim şairliğimden önce gelir...
sırf kitleleri etkileme adına yazdığı propaganda şiirleri çok sevdiği stalinin politikaları gereği işine yarıyordu... tamam stalini yeren açıklamalr yapmıştır ama ne zaman öldükten sonra...
onu herkes yapar...
üstelik kruşçevin 20. kongresinde stalin dönemi inkar edilmiştir...nazım resmi ideolojinin izlediği siyasetin dışına çıkabilir mi....
gerçekçi olalım
tabulaştırmayalım
ilahlaştırmayalım
çünkü onun sanat adamı olduğunu herkes kabul eder...
vatan anlayışının olmadığı bir ideloojide vatan unsuru arama ve vatansever göstermeye çalışmak da beyhude çabalardır...
Türkiyenin bulunduğu durumu 2006 yı vede daha ilerisini 70 yıl önce gören şiirleriyle düşünceleriyle dile getiren tüm zamanların en iyi vatan vede aşk şairi büyük usta ve önder
bakıyorum
moskovanın pencerelerinden birinden...
seni düşünüyorum türkiyem memleketim
seni düşünüyorum
zaten bir dakka çıktığın yok aklımdan
hasretin dayanılır gibi değil.. nazım
hafızlığı da olan şairlerimizdendi...
Yalan söylermiş,komünistmiş,bu sebeple ben pek sevmezmişim,lakin iyi şair...Fakat atatürk'ün bir bildiği vardır diyor bu şiirlerde de bir bit yeniği arıyorumm..
bazı gerçekler var,tartışılmaz...nazım hikmet büyük bir şairdi
bazı insanlar var saygı duyulur...nazım hikmet vatan haini olamaz,keşke her vatan haini nazım hikmet gibi olsaydı...
en azından şimdi ülkeyi yönetiyormuş gibi yapan hükümette 10 tane nazım hikmet gibi vatanını seven ve satmayacak bakan olsaydı hayat daha kolay olurdu hepimiz için...
O sadece duyguların dile gelişinde usta değil, yaşamda da öğretici ve önderdir!
bir devrin sembolü diyorlar şimdi adına..
Ceza olarak Adolf Hitler le aynı odada 1 ay sureyle tutuldukdan sonra ırkçı olarak dışarı çıkası bir insandır.
Gomünüsttür,bu yüzden gözünün üstüne vurulası bir insandır...! ! ! ...! ! ! ...
Stalin le Zorla öpüştürülmesi ve akabinde ingilterede Nikah kıyılması gereken bir insandır...
bakıyorum
moskovanın pencerelerinden birinden...
seni düşünüyorum türkiyem memleketim
seni düşünüyorum
zaten bir dakka çıktığın yok aklımdan
hasretin dayanılır gibi değil.. nazım..
Sevdalımız koministtir........
NAZIM HİKMET'İN BİR MEKTUBU VE BİR ŞİİRİ. ONUN TÜRK OLDUĞUNU SÖYLEYENLERE KENDİ DİLİNDEN.
'Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç
19 yaşından beri, yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği'ne bağlıyım.
Bolşevik Partisi'ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından 1924 yılında yine Moskova'da, Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum.
1925 yılı başında Moskova'daki Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım.
Sonra, yine Moskova'ya döndüm. 1928 yılında Türkiye'de parti işleriyle uğraştım. O zamandan 1950 yılına kadar toplam 56 yıl hapis cezasına çarptırılmama karşın toplam 17 yıl cezaevinde kaldım. Başta Sovyet halkı olmak üzere, ilerici insanların mücadelesi sonucu cezaevinden çıkarıldım. Ben sayılı komünist şairlerindenim. Çok mutluyum. Çünkü büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım, şiir yazdım. SBKP'nin 22'inci kongresini kutladık. Bu nedenle de şiir yazdım.
Artık 10 yıldır Moskova'da yaşıyorum. Ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi buradaki yaşama alıştım.
Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet vatandaşı olmak istiyorum.
En iyi dileklerimle. Saygılarımla.' Nâzım Hikmet (7 Aralık 1961) '.
***
Bu da Mustafa Kemal'e kargışı yazdığı şiir:
'Trabzon'da bir motor açılıyor
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva, Kemal'in omzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kâhyanın cebine inmiş
Kahya adamların donuna
Uluyorlar
Hav..Hav..Hak..Tu
Yoldaş unutma bunu
Burjuvazi ne zaman aldatsa bizi
Böyle haykırır
Hav..Hav...Hak..Tu'
siirin babasi,hatta atasi...
Bugünlerde özellikle Memleketimden İnsan Manzaraları... ve ben yanmasan/ sen yanmasan/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
ve vatan haini diyenlerin neden Kuvayi Milliye Destanı gibi bir yapıtı kendi büyük şairlerinin yazamadığını düşünmemeleri...
güneş kızıl güllere tomurcuk açmış...
bizse dikenlere takılı kaldık...
nazım hikmet MEMLEKET memleket NAZIM HİKMET
ihanet nazım hikmet,nazım hikmet ihanet
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
— çürüyen diş, dökülen et —,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
13 sene hapiste yattım.Bu 13 senelik hapis doğrudan işlenmiş bir suçun karşılığı değildi; uydurulmuş bir suçun,omzuma yüklenen bir suçun cezasıydı.Hapisten çıktıktan sonra 50 yaşıma basmama ancak bir yıl varken beni askere almak istediler.Ben askerden kaçan adam değilim,ama o yüreğimle askere gitmek bu şerefi hayatımla ödemem demerekti.Sonra haber aldığıma göre beni sadece askere alacak değillerdi.Askere alma bahanesiyle harcayacaklardı,sonra 'Nazım Hikmet askerden kaçtı,kaçarken öldü diyeceklerdi.
NAZIM HİKMET RAN
çileyi çilekarlığı kararlılığı sadakatı direnişi tutkuyu sewgiyi ve özlemi bir de kızıl meydanı
zulümün ve baskının duvarları yıkılacaktır birgün..gün her daim karanlık kalmaz...o zaman nazım usta da daha iyi anlaşılacaktır...
....
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
NAZIM HİKMET RAN
alternatifsiz dünyanin en iyi sairi...
üstüne adam tanimam...
Kıtlıkta ve soğuklarda
Şehirde ve tarlalarda
Lenin’in çağrısı gelince
Ayaklandı partizan
Beyazların elinde kalan
Son kıyıya varmak için
Dağlardan ve ovalardan
İlerledi partizan
Kan ve can bedelidir bu zafer
Dokuzyüzonyedilerde
Karlarda ve fırtınada
Kurtardı Sovyeti
Beyaz orduyu yenerek
Ezerek zalimleri
Bitirdiler bu savaşı
Denizin kıyısında
Hayat denilen kavgaya girdik
Çelik adımlarla yürüyoruz
Biz bu karanlık yolun sonunda
Doğacak güneşi görüyoruz
Dağları aşıyor, bak yakınlaşıyor
Kızıl yıldız zafer kuşu
Bu bir rüya değil,
Bu bir hülya değil, yıldızıdır kurtuluşun
Kara deryalarda bir fenersin,
Senin ışığında yürüyoruz.
Biz bu karanlık yolun sonunda
Doğacak güneşi görüyoruz.
Fabrikalarda biz,
Tarlalarda biziz, biziz hayatı yaratan
Din farkı bilmeyiz,
Dil farkı bilmeyiz, sanki doğduk bir anadan
Anamız amele sınıfıdır,
Yurdumuz bütün cihandır bizim
Hazırlandık son kanlı kavgaya
Başta bayrağımız Leninizm
Bayrağını yükselt,
Daha daha yükselt, yükselt bayrağı yukarı
Bu güne vuralım, yarını kuralım,
Kaldıralım sınıfları.
Fabrikalarda biz,
Tarlalarda biziz, biziz hayatı yaratan
Din farkı bilmeyiz,
Dil farkı bilmeyiz, sanki doğduk bir anadan
Sevdalınız komünisttir,
on yıldan beri hapistir,
yatar Bursa kalesinde.
Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar,
en âlâ mertebeye ermiş yatar,
yatar Bursa kalesinde.
Memleket toprağındadır kökü,
Bedreddin gibi taşır yükü,
yatar Bursa kalesinde.
Yüreği delinip batmadan,
şarkısı tükenip bitmeden,
cennetini kaybetmeden,
yatar Bursa kalesinde
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!