Edebiyatımızda bir çok gelişmenin öncüsü olan tanzimat dönemi şair,yazarlarındandır.özgürlük,hürriyet,eşitlik kavramlarının edebiyatımıza girmesini sağlamıştır.hürriyet kasidesi oldukça bilinen ve önemli eserlerindendir. avrupai anlamda ilk edebi topluluk olan encümeni şuaranın en genç üyesidir ve hafta boyu üyelerin yazdığı şiirleri okuma görevi ona verilmiştir. şinasinin avrupaya gitmesiyle tasvir-i efkar gazetesinin sorumluluğunu almıştır.ve şinasiyi örnek almıştır. ziya paşanın harabatına eleştiri olarak yazdığı tahrib-i harabat adlı eseri oldukça ünlüdür. ilk tiyatro eleştirmenimiz olark görülen namık kemalin tiyatroya oldukça büyük katkıları olmuştur. önemli eserleri... ilk edebi roman- intibah ilk tarihi roman- cezmi tiyatro... vatan yahut silistre,celaleddin harzemşah,gülnihal,zavallı çocuk,kara bela...
... 'Encümen-i Şuarâ toplantıları, yüzelli yıl evvelki edebiyatımızın en zarif ve bilge seviyede görüşülüp konuşulduğu muhitlerden biri imiş. Orada sohbetin çıtası çok yüksektir ve söz üst perdeden ve ariflere söylenir, cahil cühela takımı da buraya asla gelemezmiş. Anlatırlar ki böyle bir toplantıda söz dönüp dolaşıp insan anatomisinin edebiyata yansımasına gelmiş. Herkes meselenin ayrı bir veçhesini anlatıp fikirlerini açıklamış. Bir ara Namık Kemal, ahlat-ı erbaanın edebiyat yönünü anlatan ateşli bir konuşmaya başlamış ki herkes lâl kesilip can kulağıyla dinlemekte. O sırada dinleyenlerden biri heyecanla elini kaldırıp Kemal Bey'in sözünü kesmez mi?
- Kemal Bey, Kemal Bey! ..
Bütün başlar o adama çevrilmiş, herkes meselenin yeni bir açılımını dinlemeyi ummakta:
- Kuzum Kemal Bey, ahlât-ı erbaa ne demek?
Sözünün böyle münasebetsizce kesilmesine kızan Namık Kemal, büyük bir ciddiyetle cevaplamış:
adam gibi adam,şair gibi şair. vatan için cengaver, her sürgünden devleşerek döndü her sefer. şimdi bile her sözü paha biçilmez bir değer. senin gibileri kaldımı ki ruhun şad olsun vatan perver! ? ? ? ? ? ? ? ? ? saygılarımla.
Bulunaydı seni bizler gibi üç tane seven, Yüzüne de bakmaya kastedemezdi düşman; Etini, beslediğin halkın yedi âh vatan! Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini.
Namık Kemal, Ulu Hakan 2.Abdulhamit Han'a düşmandı. 2.Abdulhamid'in yanında onu öven kelimeler söyler, ama gizlice düşmanlığını yapan bir şahsiyetti. Utanması lazım aslında, çünkü devlet adamları Namık Kemal'in idam edilmesini istemelerine rağmen, Namık Kemal'in düşman olduğu, baskıcı dediği o ulu hakan kendisini idam ettirtmemiştir. Sürgüne yollamıştır. Anlayanlara.
Görüp ahkam-ı asrı münharif sıdk ü selametten Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten Niçün - i medet ummak idi gavur-u ecnebiden Akçeyi neylesün kemal. ! ! ? ? Çil çil altunlar gelür iken İngilizden...
Şiirlerinde, devlet hizmetinde çalışmayı, insafsız bir avcıya uşaklık yapmaya benzeterek, en tantanalı bir dil ve üslûpla kötülemesine rağmen devlet adamlarının, Osmanlı Sultanlarının ufak iltifat ve ihsanları karşısında her şeyi unutur, kendisiyle birlik olanları jurnal ederdi. İkinci Abdülhamid Hana yazdığı çok aşırı saygı ve bağlılık ifâdeleriyle dolu mektupları, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde mevcuttur.
ROMAN: İntibah (1876, yeni harflerle 1944) Cezmi (1880, yeni harflerle 1963) OYUNLARI Vatan Yahut Silistre (1873, yeni harflerle 1940) Zavallı Çocuk (1873, yeni harflerle 1940) Akif Bey (1874, yeni harflerle 1958) Celaleddin Harzemşah (1885, yeni harflerle 1977) Kara Bela (1908) -Romanı ve tiyatroyu toplumsal yaşama soktuğu gibi, edebiyat eleştirisini de Türkiye’ye ilk getiren kişilerden biri oldu.(ALINTIDIR)
NAMIK KEMAL ÜNLÜ BİR YAZARDIR.OSMANLI DÖNEMİNDE YAŞAMIŞ ÜNLÜ BÜR HİKAYE VE ROMSN YAZARIDIR.BİRÇOK ESERİ VARDIR.BUNLARDAN BİRKAÇI TANINMAYAN ADAM, CEZMİ....VB. KİTAPLAR YAZMIŞTIR.
Namık Kemal, Vatan, Millet, Hürriyet, İstiklal kelimelerini fikir hayatımıza, edebiyatımıza sokan, bunları bir sistem halinde ifade eden ilk düşünürümüzdür.
Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, Duygularımın babası Namık Kemal, Fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp' M.KEMAL ATATURK
garibim yaşarken kime kötülük yaptı bilmiyorum ama o kişi fena bi intikam almış. adamın adı fevkalade erotik ve sapık fıkralardan hiç düşmez bilirsiniz; namık kemal bir gün diye başlar
Adım ve soyadım ne anlama geliyor
Düşene güIen acıyandan çok buIunur.
Batı hayranlığı aklını başından almış lüzumsuz devlet düşmanlığı yapan mason. İsterse dünyanın en iyi şairi olsun nafile..
Tekirdağ-Bolayır doğumlu, edebiyatımıza kazandırdığı ölümsüz eserleriyle damgasını vuran, ünlü yazarımız.
Edebiyatımızda bir çok gelişmenin öncüsü olan tanzimat dönemi şair,yazarlarındandır.özgürlük,hürriyet,eşitlik kavramlarının edebiyatımıza girmesini sağlamıştır.hürriyet kasidesi oldukça bilinen ve önemli eserlerindendir.
avrupai anlamda ilk edebi topluluk olan encümeni şuaranın en genç üyesidir ve hafta boyu üyelerin yazdığı şiirleri okuma görevi ona verilmiştir.
şinasinin avrupaya gitmesiyle tasvir-i efkar gazetesinin sorumluluğunu almıştır.ve şinasiyi örnek almıştır.
ziya paşanın harabatına eleştiri olarak yazdığı tahrib-i harabat adlı eseri oldukça ünlüdür.
ilk tiyatro eleştirmenimiz olark görülen namık kemalin tiyatroya oldukça büyük katkıları olmuştur.
önemli eserleri...
ilk edebi roman- intibah
ilk tarihi roman- cezmi
tiyatro...
vatan yahut silistre,celaleddin harzemşah,gülnihal,zavallı çocuk,kara bela...
...
'Encümen-i Şuarâ toplantıları, yüzelli yıl evvelki edebiyatımızın en zarif ve bilge seviyede görüşülüp konuşulduğu muhitlerden biri imiş. Orada sohbetin çıtası çok yüksektir ve söz üst perdeden ve ariflere söylenir, cahil cühela takımı da buraya asla gelemezmiş. Anlatırlar ki böyle bir toplantıda söz dönüp dolaşıp insan anatomisinin edebiyata yansımasına gelmiş. Herkes meselenin ayrı bir veçhesini anlatıp fikirlerini açıklamış. Bir ara Namık Kemal, ahlat-ı erbaanın edebiyat yönünü anlatan ateşli bir konuşmaya başlamış ki herkes lâl kesilip can kulağıyla dinlemekte. O sırada dinleyenlerden biri heyecanla elini kaldırıp Kemal Bey'in sözünü kesmez mi?
- Kemal Bey, Kemal Bey! ..
Bütün başlar o adama çevrilmiş, herkes meselenin yeni bir açılımını dinlemeyi ummakta:
- Kuzum Kemal Bey, ahlât-ı erbaa ne demek?
Sözünün böyle münasebetsizce kesilmesine kızan Namık Kemal, büyük bir ciddiyetle cevaplamış:
- Dört kere halt etmek demektir, azizim.'
geçme namık kemal köprüsünden... diye cümleye başlayasım geliyo bu ismi duyduğumda.hayır küfür de sevmem yani ben.alla alla....
adam gibi adam,şair gibi şair. vatan için cengaver, her sürgünden devleşerek döndü her sefer. şimdi bile her sözü paha biçilmez bir değer. senin gibileri kaldımı ki ruhun şad olsun vatan perver! ? ? ? ? ? ? ? ? ? saygılarımla.
següzeşt_i ali bey :))
İntibah'ın yazarı
Bulunaydı seni bizler gibi üç tane seven,
Yüzüne de bakmaya kastedemezdi düşman;
Etini, beslediğin halkın yedi âh vatan!
Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini.
Namık Kemal, Ulu Hakan 2.Abdulhamit Han'a düşmandı. 2.Abdulhamid'in yanında onu öven kelimeler söyler, ama gizlice düşmanlığını yapan bir şahsiyetti. Utanması lazım aslında, çünkü devlet adamları Namık Kemal'in idam edilmesini istemelerine rağmen, Namık Kemal'in düşman olduğu, baskıcı dediği o ulu hakan kendisini idam ettirtmemiştir. Sürgüne yollamıştır. Anlayanlara.
Vatan kelimesinin unutturulmaya çalıştırıldığı dönemlerde.......Vatan şairliği yapmak.........
karanlık bir adam
'...Namık Kemal; hem 'kızılbaş',hem 'sabataist'tir...
Namık Kemal için Atatürk tarafından şöyle denilmiştir:
-Benim ruhumu Namık Kemal,bedenimi Ziya Gökalp yoğurdu! '
Görüp ahkam-ı asrı münharif sıdk ü selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten
Niçün - i medet ummak idi gavur-u ecnebiden
Akçeyi neylesün kemal. ! ! ? ?
Çil çil altunlar gelür iken İngilizden...
osmanlı tarihi
vatan şairi...........
namık KEMAL fıkralara düşmeyi haketmiyen bir insan.evet işte türkiye burası
Şiirlerinde, devlet hizmetinde çalışmayı, insafsız bir avcıya uşaklık yapmaya benzeterek, en tantanalı bir dil ve üslûpla kötülemesine rağmen devlet adamlarının, Osmanlı Sultanlarının ufak iltifat ve ihsanları karşısında her şeyi unutur, kendisiyle birlik olanları jurnal ederdi. İkinci Abdülhamid Hana yazdığı çok aşırı saygı ve bağlılık ifâdeleriyle dolu mektupları, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde mevcuttur.
Namık Kemal bir gün diye başlayan fıkraları :)
Görüp ahkam-ı asrı münharif sıdk ü selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten
ROMAN:
İntibah (1876, yeni harflerle 1944)
Cezmi (1880, yeni harflerle 1963)
OYUNLARI
Vatan Yahut Silistre (1873, yeni harflerle 1940)
Zavallı Çocuk (1873, yeni harflerle 1940)
Akif Bey (1874, yeni harflerle 1958)
Celaleddin Harzemşah (1885, yeni harflerle 1977)
Kara Bela (1908)
-Romanı ve tiyatroyu toplumsal yaşama soktuğu gibi, edebiyat eleştirisini de Türkiye’ye ilk getiren kişilerden biri oldu.(ALINTIDIR)
NAMIK KEMAL ÜNLÜ BİR YAZARDIR.OSMANLI DÖNEMİNDE YAŞAMIŞ ÜNLÜ BÜR HİKAYE VE ROMSN YAZARIDIR.BİRÇOK ESERİ VARDIR.BUNLARDAN BİRKAÇI TANINMAYAN ADAM, CEZMİ....VB. KİTAPLAR YAZMIŞTIR.
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten
fıkralardaki nam-ı kemaldir iptidai beyinlere duyurulur...
bunca fıkradan sonra insan neye inanacağını şaşırıyor walla.
Namık Kemal, Vatan, Millet, Hürriyet, İstiklal kelimelerini fikir hayatımıza, edebiyatımıza sokan, bunları bir sistem halinde ifade eden ilk düşünürümüzdür.
Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, Duygularımın babası Namık Kemal, Fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp' M.KEMAL ATATURK
9-nisan 1877 de magosaya sürgüne gönderilmişti namık kemal
HÜRRİYET KASİDESİ
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten
Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten
Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten
Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten
Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye
Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten
Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten
Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten
Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake
Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten
Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten
Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten
Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten
Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten
Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir
hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten
Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten
Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten
Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten
Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten
Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten
Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten
Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ye bidâd
Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten
Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten
Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
Cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten
Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et
Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten
Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten
Namık Kemal
imralıya gitmesi gereken bir şahsiyet
garibim yaşarken kime kötülük yaptı bilmiyorum ama
o kişi fena bi intikam almış. adamın adı fevkalade erotik ve sapık fıkralardan hiç düşmez
bilirsiniz; namık kemal bir gün diye başlar