Yesrib girişindedir kervan uyur insanlar gece Nabi kulunu uyku tut/a/maz uyuyanlara gözü kayar,fütursuz yatışları ve ayakların uzandığı yön o kadar rahatsız eder ki; insanları ikaz babından usulünce dile gelir kelâmı;
der sabah ezan vakti Yesrib girişinde müezzinin sabah ezanı evvelinde bu beyiti zikrettiğini ve sonra ezana geçtiğini duyar şaşırır. müezzini bulur bu gece bu beyiti yazdığını söyler kimden duydun da okudun? rüyasında müezzine Efendisinin rahle-i tedrisinde hıfzettirilmiş beyitlerdir bunlar..
Nâbi kulun teşrifine binaen bir selamlama bâbından
'na' kelimesi arapçada yok demek, 'bi' kelimeside de farsçada yok demek 'nabi' ise var demek oluyor. nabinin; 'Bende yok sabrı sükun sende vefadan zerre İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere' dizeleride bunu anlatıyor...
Aralarında çekişmenin olduğu devrin kadı veya şeyhülislamı bir hela yapar ve Nabiye bu hela (Ayakyolu) için şiir biçiminde ebcede hesabıyla tarih düşürmesini ister. Nabi de pek sevmediği bu şahsın eseri için şu dörtlüğü yazar: Kadım yaptı ayakyolu Atıklar kalmasın tende Dedi Nabiyâ tarihin Sıçayım hayratına ben de der......
urfalı bir divan şairi... tuhfetu-l kibar ve hayrabat isimli eserleri var bi dünya fuzuli kitap dergi :)) ! ! ! gazete ve şeklen kitap ama özünde sadece ağaç israfı okuyan ben bu eserleri ne yazık ki okumadım:(urfa da halilürrahman camisinde bir şiiri var nabi nin çok etkilenmiştim ama hatırlamıyorum sözlerini... bi de nabi diye okul arkadasım var onun biçok sözü aklımda da yeri burası değil :)
osmanli devletinin duraklama doneminde yasadigi icin eserlerinde sosyal hayati ve kurumlari elestiren ayni zamanda dini ogutler veren bir sairdir. kendisi devlet isleri ile birebir ilgilendiginden, yonetimin kotulugunden ve olan olaylardan eserlerinde sikca bahsetmektedir.
17,yy da yaşamış Divan şairlerindendir.Divan edebiyatında bir düşünce çığırı açan Nabi,en çok Hayriyye isimli didaktik mesnevisiyle ve yine bu tarz gazelleriyle tanınmıştır. Nabi urfalıdır.öteden beri bilim adamları yetiştiren bir aileden gelmektedir.
Nabi adını ne zaman duysam aklıma gelen bir hikaye var paylaşmak isterim bilmeyenlerle... İstanbulda bulunduğu vakitlerde Musahip Mustafa paşanın sadrazamlığı için iyi niyet mektubu verince Çorlulu Ali paşanın öfkesini çeker üstüne. İntikam almak ve Nabi'yi halkın gözünde aşağılamak isteyen Çorlulu Ali paşa Üsküdarda yaptırdığı hela için bir dörtlük yazmasını ister Nabi'den. Bir helaya dörtlük yazmak gibi bir gelenek olmadığını bunun sadece bir intikam girişimi olduğunu bilen Nabi öyle bir dörtlük yazarki bence asla unutulmaz bir dörtlüktür..
Kadım yaptı ayak yolu Atıklar kalmasın tende Dedi Nabiya tarihin .ıçayım hayratına bende
Gam, alemi haraba verirdi Cem olmasa Dergah-i Cem de beste kalirdi gam olmasa
(Cem sarabi ihtira'-icad- etmeseydi, insanlar gam ve kederden harab olup giderdi. Buna karsilik, insanlarin da gamlari ve kederleri olmasaydi, Cem'in meyhanaleri kapali kalirdi)
Lezzeti inkar olunmaz bezl ü israf etmenin Ah zimninda eger endise-i vam olmasa
(Vam: Borc Sonunda borclara girip iflas etme korkusu olmasa, bol bol para harcamanin zevkine doyum olmaz)
Tahsil-i ilmin üstüne tercih eder mi nas Tahsil-i mal vasita-i rif'at olmasa.
(Servet insani yükseklere cikarmak icin bir itibar vesilesi olmasaydi, insanlar para kazanmayi ilim ve irfan elde etmek icin calismaya tercih eder miydi?)
Kendi vücuduna bile kiymazdi mali halk Kasd-i nümayisi seref ü sevket olmasa
(Etrafina seref ve saltanat icinde gösteris yapmak gibi bir maksad olmasa, insanlar ellerindeki serveti kendi tatli canlari icin bile sarf etmeye kiyamazlardi)
Bakmazdi kimse âyine-i sâfa Nâbiyâ Hodbinlik alakasina alet olmasa
(hodbinlik: kibirlilik ey Nabi, Insanlar kibirlerinden aynanin bile yüzüne bakmazlardi, kibirliklerini artirmaya bir alet olmasaydi)
Yok bî garaz muamele-i ehli zamanede Kimse ibadet etmez idi cennet olmasa
(Bu zamanda cikarsiz is yapan yok, cennet olmasaydi kimse ibadet etmezdi)
Etmez zuhur bu arsada bir kimseden kerem Zimninda kasd-i dâiye-i söhret olmasa
(Daiye: Insani bir is yapmaya sevk eden motivasyon unsuru.. Isin altinda herkes tarafindan taninip takdir edilmek giibi bir maksad olmasa, bu dünyada kimsenin alicenaplik gösterecegi yoktur)
Olmaz idi miyan-i leîmanda imtizac Mabeynde alaka-i cinsiyyet olmasa
(Leîman: Leîmler, alcaklar)
NOt nabi ile ilgili buraya kadar yazdiklarimi: Türk Siirinide Tasavvuf, HIkmet ve Felsefeyle Dolu UNUTULMAZ MISRALAR
Cemşid görse bezm-i erazilde badeyi Bi şek teessüf eyler idi ihtiraina
(bi sek: süphesiz ihtira: örnegi görülmemis bir sey ortaya cikarmak
Iranin Pişdâdyân sülalesinin en büyük hükümdari olan Cemsid, sarabi ihtira ettigi gibi sarab meclis ve sohbetlerini tesis etmis ve Nevruz gününü de senebasi ve bayram ittihaz ettirmistir. Yukaridaki beyitte bu Cemsid kast edilerek:
Cemsid kendini bilmez bir takim rezillerin meclisinde sarabin ne berbad hale getirildigini görseydi, onu ihtira eyledigine esef eder ve bin kerre pisman olurdu denilmektedir)
Vücudu topraga serilmis cigi eritip buhar haline getirerek onu tekrar yücelten günes gibi, tevazu ile toprak seviyesinde olan insanlari da yücelten Allah olur.)
gerdun verir mi kimseye siraze i nizam Ta sikmayinca mengeneyi izdirabda
(gerdun: felek Siraze-i Nizam: Kitab cildinde yapraklari tutan baga Siraze derlermis, onun tuttugu yapraklarin düzeni
Izdirabin mengenesinde sikmazsa felek, insanin hayatinin cildine tam bir düzen verebilir mi?
Hayatin düzeni bir kitab cildinin düzenine benzetiliyor, izdirablar ve sikintilar da o kitab cildinin tutmasi ve düzenli olmasi icin mücellidlerin kitabi siktiklari mengeneye benzetiliyor.)
Yesrib girişindedir kervan
uyur insanlar gece
Nabi kulunu uyku tut/a/maz
uyuyanlara gözü kayar,fütursuz yatışları ve ayakların uzandığı yön o kadar rahatsız eder ki; insanları ikaz babından usulünce dile gelir kelâmı;
''Sakın terk-i edebten kuy-ı Mahbub-i Huda’dır bu
Nazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafadır bu''
der
sabah ezan vakti Yesrib girişinde müezzinin sabah ezanı evvelinde bu beyiti zikrettiğini ve sonra ezana geçtiğini duyar şaşırır.
müezzini bulur bu gece bu beyiti yazdığını söyler kimden duydun da okudun?
rüyasında müezzine Efendisinin rahle-i tedrisinde hıfzettirilmiş beyitlerdir bunlar..
Nâbi kulun teşrifine binaen bir selamlama bâbından
Bende yok sabr-ı sukûn sende vefâdan zerre,
İki yokluktan ne çıkar fikredelim bir kere...
(Nabi)
'na' kelimesi arapçada yok demek, 'bi' kelimeside de farsçada yok demek 'nabi' ise var demek oluyor. nabinin;
'Bende yok sabrı sükun sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere' dizeleride bunu anlatıyor...
Aralarında çekişmenin olduğu devrin kadı veya şeyhülislamı bir hela yapar ve Nabiye bu hela (Ayakyolu) için şiir biçiminde ebcede hesabıyla tarih düşürmesini ister. Nabi de pek sevmediği bu şahsın eseri için şu dörtlüğü yazar:
Kadım yaptı ayakyolu
Atıklar kalmasın tende
Dedi Nabiyâ tarihin
Sıçayım hayratına ben de
der......
yüce ulu büyük
sanatta güzeli deilde doğruyu arayan bilgin dindaar ve toplumcu bir şairimizdir
hayatı yasam sekli sirrinlerinin teması ölçüsü şiirlerinde nelerer dikkat eder
Yüce, ulu, haber veren.
urfalı bir divan şairi... tuhfetu-l kibar ve hayrabat isimli eserleri var bi dünya fuzuli kitap dergi :)) ! ! ! gazete ve şeklen kitap ama özünde sadece ağaç israfı okuyan ben bu eserleri ne yazık ki okumadım:(urfa da halilürrahman camisinde bir şiiri var nabi nin çok etkilenmiştim ama hatırlamıyorum sözlerini... bi de nabi diye okul arkadasım var onun biçok sözü aklımda da yeri burası değil :)
osmanli devletinin duraklama doneminde yasadigi icin eserlerinde sosyal hayati ve kurumlari elestiren ayni zamanda dini ogutler veren bir sairdir. kendisi devlet isleri ile birebir ilgilendiginden, yonetimin kotulugunden ve olan olaylardan eserlerinde sikca bahsetmektedir.
'... ey meh leyal-i vesvese hiz-i firakta
sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelür...'
nabi
17,yy da yaşamış Divan şairlerindendir.Divan edebiyatında bir düşünce çığırı açan Nabi,en çok Hayriyye isimli didaktik mesnevisiyle ve yine bu tarz gazelleriyle tanınmıştır.
Nabi urfalıdır.öteden beri bilim adamları yetiştiren bir aileden gelmektedir.
Nabi adını ne zaman duysam aklıma gelen bir hikaye var paylaşmak isterim bilmeyenlerle...
İstanbulda bulunduğu vakitlerde Musahip Mustafa paşanın sadrazamlığı için iyi niyet mektubu verince Çorlulu Ali paşanın öfkesini çeker üstüne. İntikam almak ve Nabi'yi halkın gözünde aşağılamak isteyen Çorlulu Ali paşa Üsküdarda yaptırdığı hela için bir dörtlük yazmasını ister Nabi'den.
Bir helaya dörtlük yazmak gibi bir gelenek olmadığını bunun sadece bir intikam girişimi olduğunu bilen Nabi öyle bir dörtlük yazarki bence asla unutulmaz bir dörtlüktür..
Kadım yaptı ayak yolu
Atıklar kalmasın tende
Dedi Nabiya tarihin
.ıçayım hayratına bende
Gam, alemi haraba verirdi Cem olmasa
Dergah-i Cem de beste kalirdi gam olmasa
(Cem sarabi ihtira'-icad- etmeseydi, insanlar gam ve kederden harab olup giderdi. Buna karsilik, insanlarin da gamlari ve kederleri olmasaydi, Cem'in meyhanaleri kapali kalirdi)
Lezzeti inkar olunmaz bezl ü israf etmenin
Ah zimninda eger endise-i vam olmasa
(Vam: Borc
Sonunda borclara girip iflas etme korkusu olmasa, bol bol para harcamanin zevkine doyum olmaz)
Tahsil-i ilmin üstüne tercih eder mi nas
Tahsil-i mal vasita-i rif'at olmasa.
(Servet insani yükseklere cikarmak icin bir itibar vesilesi olmasaydi, insanlar para kazanmayi ilim ve irfan elde etmek icin calismaya tercih eder miydi?)
Kendi vücuduna bile kiymazdi mali halk
Kasd-i nümayisi seref ü sevket olmasa
(Etrafina seref ve saltanat icinde gösteris yapmak gibi bir maksad olmasa, insanlar ellerindeki serveti kendi tatli canlari icin bile sarf etmeye kiyamazlardi)
Bakmazdi kimse âyine-i sâfa Nâbiyâ
Hodbinlik alakasina alet olmasa
(hodbinlik: kibirlilik
ey Nabi, Insanlar kibirlerinden aynanin bile yüzüne bakmazlardi, kibirliklerini artirmaya bir alet olmasaydi)
Yok bî garaz muamele-i ehli zamanede
Kimse ibadet etmez idi cennet olmasa
(Bu zamanda cikarsiz is yapan yok, cennet olmasaydi kimse ibadet etmezdi)
Etmez zuhur bu arsada bir kimseden kerem
Zimninda kasd-i dâiye-i söhret olmasa
(Daiye: Insani bir is yapmaya sevk eden motivasyon unsuru..
Isin altinda herkes tarafindan taninip takdir edilmek giibi bir maksad olmasa, bu dünyada kimsenin alicenaplik gösterecegi yoktur)
Olmaz idi miyan-i leîmanda imtizac
Mabeynde alaka-i cinsiyyet olmasa
(Leîman: Leîmler, alcaklar)
NOt nabi ile ilgili buraya kadar yazdiklarimi:
Türk Siirinide Tasavvuf, HIkmet ve Felsefeyle Dolu
UNUTULMAZ MISRALAR
derleyen:
I. Hilmi Soykut
Sönmez Nesriyat
1968
Sayfa:450-459'dan yazdim...
Ol arzunun etme heves cüstü cûsuna
Kim hasidin müeddi ola güft ü gûsuna
(Hasedci insanlarin gözüne batacak islere girisme. Böylelerinin dedikodu mevzuu olmaktansa, arzundna vaz gecmek hayirlidir)
Ol matlabin husulüne lanet ki talibi
Lazim gele müracaat etmek adûsuna
(Gidip de düsmanina yalvaracak olduktan sonra, o arzuya lanet olsun; böyle bir emelden vazgecmek daha evladir)
Ol mey ki nes'esinde ola buy-i imtinan
Seng-i kaza dokunmasi yegdir sebusuna
(Minnetle icilecek sarabin testisi kirilsin daha iyi)
Cemşid görse bezm-i erazilde badeyi
Bi şek teessüf eyler idi ihtiraina
(bi sek: süphesiz
ihtira: örnegi görülmemis bir sey ortaya cikarmak
Iranin Pişdâdyân sülalesinin en büyük hükümdari olan Cemsid, sarabi ihtira ettigi gibi sarab meclis ve sohbetlerini tesis etmis ve Nevruz gününü de senebasi ve bayram ittihaz ettirmistir.
Yukaridaki beyitte bu Cemsid kast edilerek:
Cemsid kendini bilmez bir takim rezillerin meclisinde sarabin ne berbad hale getirildigini görseydi, onu ihtira eyledigine esef eder ve bin kerre pisman olurdu denilmektedir)
Ten-be-hak-i acz olan şebnem gibi üftadenin
Cümleden evvel yeten hurşid olur imdadina
(Sebnem: cig tanesi,
Ten-be-hak: vücudu topraga serilmis
Vücudu topraga serilmis cigi eritip buhar haline getirerek onu tekrar yücelten günes gibi, tevazu ile toprak seviyesinde olan insanlari da yücelten Allah olur.)
gerdun verir mi kimseye siraze i nizam
Ta sikmayinca mengeneyi izdirabda
(gerdun: felek
Siraze-i Nizam: Kitab cildinde yapraklari tutan baga Siraze derlermis, onun tuttugu yapraklarin düzeni
Izdirabin mengenesinde sikmazsa felek, insanin hayatinin cildine tam bir düzen verebilir mi?
Hayatin düzeni bir kitab cildinin düzenine benzetiliyor,
izdirablar ve sikintilar da o kitab cildinin tutmasi ve düzenli olmasi icin mücellidlerin kitabi siktiklari mengeneye benzetiliyor.)