bir hanımeli çiçeğinin balını emmek gibi bir şey bu...
koca sarmaşık hanımelinin önünde durursunuz... bir tanesinin balını alırsınız...ama hemen bitiverir... seviyorsanız devam edersiniz...bir tane..bir tane daha....
azar azar tadı gelir,hissedersiniz ama..az da olsa lezzet lezzettir :)
işte mutluluk böyle bir şey.. kocaman bir yemek gibi tabaklarımızda durmaz...
mersinin mut ilçesi var bilirmisiniz.... bi de oradakilere nereli olduğunu sorarmısınız..... karşılaşacağınız kelime bu kavramdır..... bakınız:üzüntünün uğramadığı ilçe...
Mutluluk küçük bir çocuğun sırtını sıvazlamanızdaki dokunuş kadar sessiz ama o kadarda tarifsiz, bir dokunuştur kalplere,denizin pırıltısındaki milyarlarca pırlanta gibidir,görülür ama tutulamaz,daha başka bir anlatım varsa buyrun,sözüm bitti kelimelerim yetersiz kalıyor,mutluluğu taşıyacak kadar kelimelerim güçlü değil.
sahip olunan her türlü unsurun (sağlık, mal varlığı, sevgili, aile,iş vs...) insanı minimum seviyede tatmin etmesiyle karşılanabilen, sürdürülebilir huzur ortamının devamlılığı ile ortaya çıkan, ömür boyu yaşanması ilkesinden hareketle süreklü olarak elde edilmeye çalışılan bir olgu dur.
abidin dananın çizmiş olduğu yataktaki karmaşa mutluluğun resmıymış
ben anlamadim nasıl mutluluk o..o yatakta uyuyanlar rüyalarında pembe panjurlu hofuduk pufuduk yatakları olan bir evi görüyorlardı ondan dir yüzlerindeki tebessüm... onları birde uyanıkken görün sonra yorum yapin dermişim :))
yupppppiiiiiiiiiiiiiiiii....işte mutluluk bu! ......mercedesimin bagajında(2006 model kırmızı) kaybettiğim rumuzumu özel şöförüm bulmuş......yaşşa sen be hıdır! ! ! ! hohoho yyy
daimi mutluluk kıroluktur, cehalettir. cahil insanlar (çok şanssızlar hariç) mutludur. farkında olan ve bilenler için ise mutlu oldukları anların sayısı çok azdır, onlar için mutluluk hep anlıktır. hangisi daha iyi ben anlayamadım, sen?
son geçen trenide bikaç saniye farkla kaybettiğimi anladığım gün. bilirsin anlamını ama önemsemezsin,hep üstüne düşer o nemli izmir asfaltlarında.sen terli o da. gözlerinde bir ses gitme giderken bir ses bağırır vicdanına sığmaz ama yol o yoldur devam edersin işte. geç kalmaları hep erteledik geç kalmamışsak eğer bi değer varsa sahip çıkmalı mı. çıkmayan varsa, sabahları eder benim gibi özgürlüğün viski dolu yudumlarında bir kadın sesiyle :))))) nereye kadar diyorum artık.durmalı mı
İş çıkışı
fırından alınan iki ekmek
peşindende evin yolunu tutmak..
başarı kadar insandan insana değişen mefhum....
kimi ağlarken mutludur...
kimi gülerken hâlâ mutsuz...
aslında 'artık mutluyum' diye bir şey yok...
anlık küçük mutluluklar var...
bir hanımeli çiçeğinin balını emmek gibi bir şey bu...
koca sarmaşık hanımelinin önünde durursunuz... bir tanesinin balını alırsınız...ama hemen bitiverir... seviyorsanız devam edersiniz...bir tane..bir tane daha....
azar azar tadı gelir,hissedersiniz ama..az da olsa lezzet lezzettir :)
işte mutluluk böyle bir şey.. kocaman bir yemek gibi tabaklarımızda durmaz...
mersinin mut ilçesi var bilirmisiniz....
bi de oradakilere nereli olduğunu sorarmısınız.....
karşılaşacağınız kelime bu kavramdır.....
bakınız:üzüntünün uğramadığı ilçe...
küçük şeylerden mutlu olmayı bir başarabilsek..
işte o zaman büyük mutluluklara ulaşabiliriz....
Bu kadar mutsuz insan görünce daha az hissettiğim bir duygu.
uzak...
zıplayınca mutluluk hormonu salgılarmış vücüt
o halde
mutluluk
tepinmektir derim ben
mutluluk bazen de kafayı kuma sokmaktır..
Mutluluk küçük bir çocuğun sırtını sıvazlamanızdaki dokunuş kadar sessiz ama o kadarda tarifsiz, bir dokunuştur kalplere,denizin pırıltısındaki milyarlarca pırlanta gibidir,görülür ama tutulamaz,daha başka bir anlatım varsa buyrun,sözüm bitti kelimelerim yetersiz kalıyor,mutluluğu taşıyacak kadar kelimelerim güçlü değil.
mutluluk insanları mutlu etmek demek
hissetmekten umudu kestiğim duygu...
belki bir gün yakalarım,hala umudum var.......
hayata pozitif bakanların yüreklerinde bulunan bir duygudur.....
bazen bir kuş cıvıltısına eşlik etmek.......
bazen de içten bir gülümsemedir.....
Allah kimseyi mutluluktan ayırmasın.........yürekler her zaman sevgiyle çarpsın............. :)))
otobüse binmek için eksik olan 10 kuruşu aydınlatma direğinin vidasının arasına sıkışmış bir vaziyette bulmak...
simitçi çocuğun bütün simitlerini satması...
olmazsa olmaz :))
sahip olunan her türlü unsurun (sağlık, mal varlığı, sevgili, aile,iş vs...) insanı minimum seviyede tatmin etmesiyle karşılanabilen, sürdürülebilir huzur ortamının devamlılığı ile ortaya çıkan, ömür boyu yaşanması ilkesinden hareketle süreklü olarak elde edilmeye çalışılan bir olgu dur.
Yok böyle bir şey...Ayrı oldukca! ..
asla tam anlamıyla hissedemeyeceğimi düşündüğüm duygu...
Bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın.
abidin dananın çizmiş olduğu yataktaki karmaşa mutluluğun resmıymış
ben anlamadim nasıl mutluluk o..o yatakta uyuyanlar rüyalarında pembe panjurlu hofuduk pufuduk yatakları olan bir evi görüyorlardı ondan dir yüzlerindeki tebessüm...
onları birde uyanıkken görün sonra yorum yapin dermişim :))
Mutluluk sadece bende yan yana yanlış dizilmiş harfler izlenimi bırakıyorlar / bıraktılar...
geldi mi giden, gitti mi aranılan şey...
yupppppiiiiiiiiiiiiiiiii....işte mutluluk bu! ......mercedesimin bagajında(2006 model kırmızı) kaybettiğim rumuzumu özel şöförüm bulmuş......yaşşa sen be hıdır! ! ! ! hohoho yyy
etom derki; rakımın içinde şeker olaydı da, eritip içeydim be anasını satiim...! !
bknz..yazarın duygularının dışa vurumu....
:)) ...iyi geceler...- ;)) 'entry' si...:Pp
daimi mutluluk kıroluktur, cehalettir. cahil insanlar (çok şanssızlar hariç) mutludur.
farkında olan ve bilenler için ise mutlu oldukları anların sayısı çok azdır, onlar için mutluluk hep anlıktır.
hangisi daha iyi ben anlayamadım, sen?
son geçen trenide bikaç saniye farkla kaybettiğimi anladığım gün.
bilirsin anlamını ama önemsemezsin,hep üstüne düşer o nemli izmir asfaltlarında.sen terli o da.
gözlerinde bir ses
gitme
giderken bir ses
bağırır vicdanına sığmaz
ama yol o yoldur
devam edersin işte.
geç kalmaları hep erteledik
geç kalmamışsak eğer bi değer varsa
sahip çıkmalı mı.
çıkmayan varsa, sabahları eder benim gibi özgürlüğün viski dolu yudumlarında bir kadın sesiyle :)))))
nereye kadar diyorum artık.durmalı mı
faust
tolstoy'a' nasıl mutlu oluyorsunuz? 'diye sorduklarında şu cevabı vermiş:
-sahip olduğum şeylere sevinerek,sahip olmadıklarımıysa hiç düşünmeyerek...